Tıkanma Kitap Bilgileri
Yazar: Chuck Palahniuk
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 10 dk.
Sayfa Sayısı: 288
Basım Tarihi: Nisan 2003
İlk Yayın Tarihi: Nisan 2003
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9789755393797
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Tıkanma Kitap Tanıtımı
"Eğer bu kitabı okumaya niyetliyseniz vazgeçin. Kendinizi kurtarın. Televizyonda mutlaka daha iyi bir şeyler vardır. Burada anlattığım şeyler önce sizi kızdıracak. Sonra her şey daha da kötü olacak," uyarısı ile başlayan bir roman elinizdeki. Bütün dünyada büyük ilgi gören Dövüş Kulübü"nün yazarından, annelerle oğulları arasındaki sevgi ve didişmeye, seksin bağımlılık yaratma gücüne, yaşlanmanın dehşetine ve Amerikan rüyasının arka sokaklarına dair bir kitap Tıkanma. Tıp Falüktesi'nden atılan Victor Mancini para kazanmak için şöyle bir yol tutturmuştur: Lokantalarda boğazına takılan yiyecekle boğulma numarası yapmakta, kurtaran kişinin kendisinden sorumlu olmasını sağlamaktadır. Böylece, kurtaran kahramanlaşmakta, sıkıcı hayatının bir anlamı, arkadaşlarına gurur duyarak anlatacağı bir hikayesi olmakta, hayatını kurtardığı kişiden sonra da kendini sorumlu hissederek, ona sık sık yardım etmektedir. Bi tür "sürekli kahramanlık" hali. Kendisini annesinin çocuğu gibi değil de rehinesi gibi hissederek büyüyen, anne ve babaların "kitlelerin yeni afyonu olduğunu" düşünen, Tanrı'nın olmadığı bir dünyada, kutsal ve tecavüz edilmez olan annelerin yeni tanrı olduğunu iddia eden Mancini, bütün bunları devrimci eğilimler aşıyan annesinin tedavi masraflarını karşılamak için yapmaktadır. Boğulma numaralarından fırsat buldukça iflah olmaz bir seks bağımlısı olarak ilacını arar: Mastürbasyon yapmadığı her gün için eve bir kaya getiren arkadaşıyla birlikte, hayatın sillesini yiyerek dağılmış insanlarla birlikte olur. Palahniuk, Gösteri Toplumu'nun en veciz yazarlarından biridir. Çarpıcı, gerçekdışı, tutarsız ve anlamsız. Aynı zamanda müthiş bir hayalgücü ve yergi kapasitesi eşliğinde ev, araba, televizyon ve kazanmaya indirgenmiş hayatların içyüzüne bakar; bilinçaltlarındaki genelevleri ziyaret eder.
Tıkanma Kitaptan Alıntılar
1. "Bütün bunları öğrendim ve artık geri dönüşü yok. Cahillik bir zamanlar sonsuz mutluluktu."
2. "'Gerçekdışı şeyler, gerçeklerden daha güçlüdür.
Çünkü hiçbir şey sizin hayalinizdeki kadar mükemmel olamaz..''"
3. "Annem bütün dünyayı değiştirebileceğimi söylemişti. İşte bu kadar deliydi.
Ve ben de ona inanmıştım.."
4. "Eğer sevilmemekle, incinebilir, hassas ve duygusal biri olmak arasında bir seçim yapmak zorunda kalsaydım, sevginizi kendinize saklayın derdim."
5. ""Lütfen, bana bu dünyada olduğu gibi görünen bir tek şey söyle.""
6. "Her gün güneş koruyucu krem sür.
Beyaz saçlarını boya.
Delirme.
...
Kulaklarının içindeki kılları kes.
Kalsiyum al.
...
Sonsuza dek aynı kalmak için zamanı durdur.
Sakın yaşlanma."
7. "geçmişi geri getirmenin imkânı yoktur. sadece rol yapabilirsiniz. kendinizi kandırabilirsiniz; ama biten bir şeyi tekrar yaratamazsınız."
8. ""Onca koşuşturmadan sonra, vardığımız
nokta gecenin köründe, bir hiçliğin ortası.""
9. ""Sanat asla mutluluktan doğmaz.""
10. "Lütfen, bana bu dünyada olduğu gibi görünen bir tek şey söyle."
11. ""Seni sevsinler diye insanları kandıramazsın.""
12. "Hakların eşitliğinden ancak erkeklerin çocuk doğurabildiği gün bahsetmeye başlayabiliriz."
13. "Bundan sonra kadınlar kendi kapılarını kendileri açsınlar.
...
Kimsenin ağır kanepesini taşımayacağım artık; bitti.
Sıkışmış kavanoz kapaklarını açma faslı da bitti.
...
Lanet olsun, bundan sonra bütün klozet kapaklarına işeyeceğim."
14. "annem bütün dünyayı baştan yaratabileceğimi söylemişti. öyle bir güce sahip olduğumu söylemişti. dünyayı olduğu gibi, sınırları çizilmiş ve en ufak noktasına kadar idare altına alınmış şekilde kabul etmek zorunda olmadığımı, istediğim şekilde değiştirebileceğimi söylemişti.
işte bu kadar deliydi.
ve ben ona inanmıştım."
15. "Sahip olacağın her şey bir gün kaybedeceğin şeylerden sadece biridir."
Tıkanma Kitap İncelemeleri
Bazı okuyucuları rahatsız etse de ben yeraltı edebiyatını okumayı seviyorum. ‘Tıkanma’ kitabı da bunlardan biri.
Kitabın kapağını açmanızla karşılaştığınız cümlenin size şok etkisi yapması bir oluyor.
‘’Eğer bunu okumaya niyetlendiyseniz vazgeçin.
Birkaç sayfa daha okuduktan sonra, burada olmak istemeyeceksiniz. Bu yüzden unutun gitsin. Gidin buradan. Hâlâ tek parçayken hemen kaçın.
Televizyonda mutlaka daha iyi bir şeyler vardır…
Artık gençleşmiyorsunuz.
Burada anlattığım şeylere kafanız iyice bozulacak. Sonra her şey daha da kötü olacak.’’ Diyor yazar.
Belki daha başından kapatıp gidenler vardır bilemiyorum fakat beni çok heyecanlandırdı. Kısa sürede elimden bile bırakmadan okudum.
Kitabın karakteri Victor, annesinin bakım evi masraflarını karşılayabilmek için tıp fakültesini bırakmış, bir seks bağımlısı yada psikopat diyebiliriz. Para kazanmak için lokantalarda boğazına takılan yiyecekle boğulma numarası yapıyor, tıkanıyor ve kurtaran kişinin kendisinden sorumlu olmasını sağlıyor böylece Victor’a acıyıp sürekli para yardımı yapıyorlar.
Kısaca kitap çok ilginç bir konuya sahip. Okumanızı tavsiye ediyorum ancak kitabın +18 olduğunuda belirtmeliyim. Rahatsız olanlara şimdiden uyarı olsun.
Eğer hayatınızdan memnunsanız, sistem ve kurallar olmadan yaşayamayan bir koyundan farkınız yoksa bu kitap size göre değil. Gidin. Televizyonda mutlaka beyninizi daha da uyuşturacak bir şeyler vardır. Kaçın. Hep yaptığınız gibi.
Chuck Palahniuk okuyucuyu, hayranlık uyandıran doğal bir açıklıkla, tabulaştırdığımız bir konu ile karşı karşıya getiriyor. Victor Mancini'nin hayatta sadece iki arzusu vardır: para ve seks. Ve her ikisinden de olabildiğince fazlasını elde etmek için son derece sıra dışı yöntemler geliştirmiştir. Aşırı pahalı restoranlarda boğuluyormuş gibi yaparak hayatını kurtaran kişinin, kendini onun hayatından sorumlu ve bir kahraman gibi hissetmesini sağlıyor. Tüm bunları iyi yürekli bir insan olduğu için yapmıyor, kendine özel günlerde onu hatırlayacak bir "aile" yaratıyor ama nihai hedefi para. Çünkü annesinin bakımevi giderlerini karşılamak için çok paraya ihtiyacı var. Annesi, İda Mancini yer yer düşündüren ve tebessüm ettiren, çılgın ve kendine has bir kadın.
Victor, bir seks bağımlısı olarak tedavi görüyor, toplumda iyi bir yer edinmek gibi bir derdi yok aksine "ben kötü biriyim" diye kendine telkin ediyor gibi bir durum söz konusu. Kendine zarar veren, hafif melankolik ve depresif bir yapıya sahip.
Palahniuk, başka türlü sadece rahat bir atmosferde konuşulan konuları çok sembolik bir şekilde yazıyor.
Kitabın konusu seks ve pornografik detaylarla dolup taşsa da, özlü ve anlamlı. Bir yazarın edebiyat sahnesine böylesine samimi bir açıklıkla girdiğini nadiren gördüm, kesinlikle okunmaya değer bir eser.
Chuck Palahniuk' tan tam manasıyla bir yeraltı edebiyatı örneği okumuş bulunmaktayım.
Kitap zamanda sıçramalar olan bir olay örgüsüne sahip. Victor karakterinin çocukluğundan kesitler anlatıcı tarafından, şimdiki hayatı ve yaşadıkları da kendi ağzından aktarılıyor. Anlatıcı oğlanı, annesi sürekli hapishaneye girip çıkan ve her defasında oğlunu koruyucu ailelerden kaçıran bir manyak olan çirkin, şapşal ve iğrenç bir çocuk olarak anlatıyor.
Bu çocuk büyüdüğünde de annesinin bakım parasını ödemek için tıp fakültesini bırakmış ve para kazanmak için insanların duygularını sömüren bir sekskolik oluyor.
Yazar diğer kitaplarında olduğu gibi bunda da kitlelerin istemeden bağımlı olduğu konuları ele almış. Aileleri tarafından çocukları gibi değil de tutsakları gibi yetiştirilmesine dikkat çekmiş. Ve yine tabi ki muhteşem görüntü altındaki Amerika'nın karanlık tarafına...
Palahniuk kalemini bilenler onun şahane hayal gücü ve gerçek dışı kurgularını da bilir. Aslında altı çizilesi söylemleri ile düzeni eleştirir. Ve bunu yeraltına inerek yapar. Fakat bu kitapta yeraltına yolculuk bayağı derine olmuş. Kitabın başında da bu uyarı var zaten ama bu kadarını da düşünmemiştim. Yine de yazarın zeka ve kurgu oluşturmadaki üstdüzeyliğini, her zaman takdir ettiğim ve bildiğim için çok rahatsız olmadım. Ama yazarla ilk tanışacaklar ve genç beyinler bu sizin için doğru kitap değil.
"Eğer bunu okumaya niyetliyseniz vazgeçin." diye başlayan bu yeraltı kitaplarının mihenk taşlarından birisini bitirdim.
Victor Mancini karakterimiz öyle bir insan ki sekskolik mi dersiniz psikopat mı dersiniz ne demek istersiniz o sıfatı mutalaka kendisinde barındırıyordur.
Hayatına giren çıkan kadınların haddi hesabı yoktur.
Ama sorun taa en başta annesi ile olan ilişkisinden başlıyor ya da ona annelik yapan bir kadın tarafından diyebiliriz aslında Ida Mancini'nin yapmak istediği şey teoride mantıklı gözükse de uygulama da görüyoruz ki epey etkisiz olmuş hatta ters tepmiş. Ida kısaca çocuğuna herkesin sana ne yapması gerektiğini söylemesine izin verme kendin söyle kendin yaşa hatta dünyanı dahi kendin şekillendir diyerek haritalar dahi çizmesini, her şeye yeniden kendisinin isim vermesini söylüyor.
Onu gereksizce(görece) bir sürü ortamlarda yapılan anonsların aslında gizli mesajlar içeren bir haberleşme metodu olduğunu anlatıyor o kadar fazlaydı ki aynı şekilde tıp öğrenimini yarıda bırakan Victor'un tıbbi olay ve terimlere atıfta bulunduğu kısımlar gayet yerindeydi.
Kendini İsa sanması hastanedeki bir deli olan kendisini 2556 yılından gelmiş birisi olarak anlatan Paige Marshall'ı normal bir insan olarak kabul edip olayların o şekilde gelişmesi ve Victor'un cinayetini üstlenmesi bambaşkaydı.
Denny dostumuzun taş taşıma maceralarını da unutmamak lazım.
Okuyun Okutturun Yeraltı Edebiyatı Yaşasın!