Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

The Witcher - Son Dilek - Andrzej Sapkowski | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

The Witcher - Son Dilek Kitap Bilgileri


Yazar: Andrzej Sapkowski
Tahmini Okuma Süresi: 11 sa. 20 dk.
Sayfa Sayısı: 400
Basım Tarihi: Şubat 2017
İlk Yayın Tarihi: 1993
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Orijinal Dil: Lehçe
ISBN: 9786052990186
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


The Witcher - Son Dilek Kitap Tanıtımı


İngiltere için Tolkien, Amerika için George R. R. Martin neyse Doğu Avrupa için Sapkowski odur.

Rivyalı Geralt bir Witcher’dır. Henüz küçük bir çocukken seçilmiş, eğitilmiş, büyülerle donatılmış ve mutasyon geçirmiş bir canavar avcısı. Acımasız, tekinsiz, karanlık ve canavarlarla dolu bir dünyada yaşar.

Onun dünyasında peri masalları hiç de saf değildir. Pamuk Prenses bir haydut çetesinin başındadır. Güzel ve Çirkin’deki roller çok farklıdır. Üç dilek hakkı sunan cinlerle karşılaşmak bile istemezsiniz.

Masumların savunucusu Geralt, kızları canavara dönüşmüş ensest krallarla, intikam hırsıyla yanan cinlerle, âşık vampirlerle ve daha nicesiyle karşılaşıyor. Hepsi çok tehlikeli ve hiçbiri göründüğü gibi değil.

“Mıevılle ve neıl gaıman gibi sapkowskı de eskiyi alıp yeniliyor… Fantastik türde taze bir açılım.”
-Foundation-

“Bu kitabı gerçekten, gerçekten çok beğendim... Sapkowskı’nin dünyasındaki hiçbir karakter siyah-beyaz değil. Geralt ve canavarlar dâhil herkes grinin bir tonu.”
-The Deckled Edge-

“Dünyadan bıkmışlığı ve sayısız savaşta geliştirilmiş güçleri, geralt’ı böylesine ilginç bir karakter yapıyor.”
-Edge-

“Sapkowskı’nin wıtcher evreni, modern fantastik edebiyat dünyasının en detaylılarından biridir ve birçok yenilikçi fikir sunar. Karmaşık karakter ilişkileri bu dünyayı daha da zenginleştirir… Fantastik edebiyat hayranlarının el üstünde tutacağı bir seri.”
-B&N-

“Okuduğum en iyi ve en ilginç fantastik edebiyat serilerinden biri. Sapkowskı hiç kimseye benzemeyen bir tasarımcı.”
-Nerds of a Feather-

“Sapkowskı’nin romanı, karmaşık bir büyü gibi; fantastik malzemeler, entelektüel diskur ve ince bir mizahın karışımı.”
-Time-

“Artık eskimiş bir türde yeni bir soluk. Sakın kaçırmayın.”
-Dreamwatch-

“Sapkowskı’nin müthiş üslubu, sansasyonel olaylar ve ilgi çekici bir atmosfer yaratmadaki bulunmaz yeteneği, gerilimi ve mizahı usta bir harmanda birleştirebilmesi onu eşsiz kılıyor.”
-Polityka-

“Sapkowskı ilginç ve olağanüstü derinlikte karakterler yaratmakta usta. Son dilek melankoli ve mizah dolu bir roman.”
-The Wertzone-

“Polonyalı yazar andrzej sapkowskı’nin karakter bazlı muhteşem yazılmış eseri türünün en önde gelen romanlarından.”
-The Specusphere-

“Tanıdık hikâyelerin böyle farklı ele alınması çok sevindirici. SON DİLEK’in çoğu bir peri masalı gibi.”
-SFX-

“Doğu avrupa folkloru ve efsaneleri ile güzel prensesler ve huysuz şeytanlar bir arada. Son Dilek’te hiçbir şey göründüğü gibi değil. başladığınız zaman bırakamayacaksınız.”
-Waterstones-




The Witcher - Son Dilek Kitaptan Alıntılar


1. "‟Şer şerdir, Stregobor․ Daha büyükmüş, daha küçükmüş, ikisinin arasıymış, hepsi aynı; orantılar görecelidir, aralarındaki sınırlar siliktir․ ⟮…⟯”"




2. ""İnsanlar," Geralt başını karşı yöne çevirdi, "canavar ve canavar hikâyeleri uydurmayı severler. Bunu yaptıkları zaman kendi canavarlıklarını görmezler.""




3. ""Hayır, hayır, bir kez daha hayır. Asla geriye dönüp bakmayacağım.""




4. "Metafiziğe ne gerek var? Çok istersen sana içimi dökerim."




5. "Sükut altındır, denir. Olabilir. Susmanın gerçekten bu kadar değerli olduğundan pek emin değilim. Yani onun da bir bedeli var. Bunun da ödenmesi gerekir."




6. "- Peki, insanların olmayan canavarları uydurmalarının nedeni nedir?
- İnsanlar canavar ve canavar hikayeleri uydurmayı severler. Bunu yaptıkları zaman kendi canavarlıklarını görmezler. Böylece yüklerine su serpilir. Yani yaşamak kolaylaşır."




7. "Ortalık nasılda sessiz!
Nasıl da ıssız. Nasıl bir ıssızlık bu?
"İçimde""




8. "İlahî yazgının pek çok yüzü vardır. Benim kaderim dıştan güzel, içten çirkindi.."




9. "İnsan öğrenmek zorunda dostum, öğrenmek zorunda!"




10. "Ortalık nasılda sessiz!
Nasıl da ıssız. Nasıl bir ıssızlık bu?
"İçimde""




11. "''Eğer bir dileğim varsa hayal kurmam, harekete geçerim.''"




12. "Yanlış kitaplar okumanın yıkıcı sonuçlarını görüyorum.."




13. "Gözün görmediğini yürek özlemez.."




14. "''Dünya büyük,'' diye mırıldandı Witcher. ''Hepimizi alır içine.''"




15. "Dünya değişiyor. Bir şeylerin sonu geliyor."





The Witcher - Son Dilek Kitap İncelemeleri


"İnsanlar," Geralt başını karşı yöne çevirdi, "canavar ve canavar hikâyeleri uydurmayı severler. Bunu yaptıkları zaman kendi canavarlıklarını görmezler."

Oyunlarıyla ünlü Witcher evrenine Witcher 3 ile adım atarak başlamıştım. Daha sonra önce kitapları okumuş olmak adına oyuna ara verdim. Doğru şeyi yaptığını görüyorum çünkü bu şekilde hem seriye daha çok ısınmış olacağım hem de hakkında bir şeyler bilerek oyuna başlamış olacağım, diğer türlü geçmişte yaşanan olayları araştırarak ilerlemem gerekecekti.

Normalde bu kadar hızlı kitap okuyabilen biri değilimdir ki 400 sayfalık bir kitap iki günde bitsin. Belki kısa hikayelerden oluşmasından dolayıdır bana aşırı akıcı geldi. Geralt'ın birbirinden farklı mekanlarda yaşadığı olaylar, öldürdüğü canavarlar ve tanıştığı -serinin ilerleyen zamanında önemli bir yere sahip olacak- kişiler kitabın bütününü oluşturuyor. En sevdiğim hikâye Bedel Meselesi oldu. Mantığın Sesi zaten temel hikâyeydi. Diğer hikayeler ondan önce geçiyor. Bir nevi geriye dönüş tekniğiyle yaşanmış olaylara diğer hikayelerle göz atıyoruz. Daha sonrasındaysa Son Dilek geliyor. Yakındığım bir nokta var sadece Geralt'ın Yennefer'a bu kadar çabuk ve kolay kapılması benim sinirimi bozdu. Sürekli mantığın sesini dinleyen witcherımızın konu Yen'e gelince aklı tutuluyor. Geralt silkelen kendine gel kadın sana naptırdı senin istediğin şeye bak.

Sonuç olarak serinin sunduğu geniş evren, karakter çeşitliliği özellikle de canavarların bir çok türden oluşması kitaba canlılık katmış, epik bir hava vermiş. Kesinlikle önerimdir!!




Kitap Yorumu//The Witcher:Son Dilek-Andrzej Sapkowski
.
Rivyalı Geralt bir Witcher’dır. Henüz küçük bir çocukken seçilmiş, eğitilmiş, büyülerle donatılmış ve mutasyon geçirmiş bir canavar avcısı. Acımasız, tekinsiz, karanlık ve canavarlarla dolu bir dünyada yaşar.
Onun dünyasında peri masalları hiç de saf değildir. Pamuk Prenses bir haydut çetesinin başındadır. Külkedisi çapkın kraldan kaçar. Fareli köyün kavalcısı işsiz kalmıştır. Keçi Pan ise Elflerle kaçakçılık yapmaktadır. Masumların savunucusu Geralt, kızları canavara dönüşmüş ensest krallarla, intikam hırsıyla yanan cinlerle, âşık vampirlerle ve daha nicesiyle karşılaşıyor. Hepsi çok tehlikeli ve hiçbiri göründüğü gibi değil.
.
Her paragrafını ayrı bir aşkla okuyacağınız bir kitap. Çevirmenin de büyük başarısı var bu konuda. Dili aşırı akıcı ve nükteli. Bir yandan heyecanla macera peşinde koşarken bir yandan da Witcher Geralt ve Ozan Dandelion arasındaki muhabbete gülmeden edemiyorsunuz.
.
The Witcher dünya çapında tanınmış bir seri. Namını anlatmaya çok da gerek duymuyorum. Hakkındaki övgüleri sonuna kadar hakediyor kesinlikle. Dizisini de izledim ama kitabı kesinlikle apayrı benim için. Kitapdaki detaylar beklenen üzere dizide eksik. Ama dizi de fazlasıyla başarılı uyarlama olarak.
.
"İngiltere için Tolkien, Amerika için George R. R. Martin neyse Doğu Avrupa için Sapkowski odur." şeklinde bir yorum okudum. Nokta atışı bir tespit bence. Ben bu tespite bir de "İngiltere için J.K.Rowling/Harry Potter neyse, Polonya için Sapkowski/The Wicher odur."u ben ekleyeyim. Bu seriyi okumadan ölmeyin.




Oyunu ile varlığını öğrendiğim bir kitap serisi The Witcher, oyununu oynamadım, uyarlamasından önce aslını tanımak istedim.

Fantastik kurguyu çok severim, bu seriden de biraz beklentim vardı, mükemmel konu, mükemmel karakterler olmasa da özgün bir seri beklentisi içindeydim ancak kitap bir çok mit ve eski masalların karışımı ile harmanlanmış, zeki, yetenekli ve biraz da muzip bir baş karakterle bize sunulmuş bir eser.

“İnsanlar, canavar ve canavar hikâyeleri uydurmayı severler. Bunu yaptıkları zaman kendi canavarlıklarını görmezler. İçkinin dibine vurduklarında, sahtekârlık, hırsızlık yaptıklarında, karılarını kayışla dövdüklerinde, yaşlı büyükannelerini aç bıraktıklarında, tuzağa düşmüş bir tilkiyi gübre yabasıyla delik deşik ettiklerinde ya da dünyada yaşayan son tekboynuzu ok yağmuruna tuttuklarında gün ağarırken kulübelerin arasında dolanan Bane’in onlardan daha kötü biri olduğunu düşünmek işlerine gelir. Böylece yüreklerine su serpilir. Yani yaşamak kolaylaşır.”

Kitap özgün pek bir şey barındırmasa da okuması zevkli idi, sıkmadan sayfalar ilerliyor. Ancak kitaptaki olayların çoğu birbirinden bağımsız olduğu için bütünlük tam anlamıyla sağlanamamış, bu da eksi yönde etki etmiş kitaba. Giriş kitabı olarak fena değildi ancak diğer kitapların daha güçlü olması ve daha sağlam bir hikaye ile karşımıza çıkması gerekiyor. Şimdilik seriye devam etmek istiyorum ama Kader Kılıcı da böyle zayıf olursa devam etmem muhtemelen.




Benim Rivialı Geralt ile tanışmam kitaplarından çok daha önce oyununun ilk çıktığı dönemde olmuştu. Tıpkı oyunu gibi kitabını da oldukça keyifli, akıcı ve eğlenceli buldum. Okurken sizi zorlamayacak, eğlenceli bir şeyler okumak isteyenlere kesinlikle tavsiye ederim.

Hikâye, neredeyse aklınıza gelebilecek her türlü canavar, yaratık ve iblisin cirit attığı bir dünyada geçmekte. Witcherler, bu yaratıklarla savaşabilmek için seçilip yetiştirmiş ve mutasyona uğramış, özel yeteneklere sahip kişiler. Son Dilek aslında serinin ilk kitabı olan Elflerin Kanı’ndan önceki iki ön kitabın birincisi niteliğinde. Kısa maceralardan oluşan bölümler, bizim Geralt’ı ve bazı karakterleri tanımamıza, yaşadığı dünyayı ve nasıl değişmekte olduğunu anlamamıza fırsatlar sunuyor. Geralt’in geçmişi ve şimdisi arasında iki farklı zaman dilimine bakışlar sunan hikâyede sürekli bildiğimiz masallara gönderme yapılması beni çoğu yerde gülümsetti.

Karakterler arasında geçen konuşmalar eğlenceli, hikâyenin aktarılışı oldukça akıcıydı. Kısa maceralardan oluştuğu için sürekli bir değişkenlik mevcuttu. Eğer bu dünyadan biraz uzaklaşmak ve kafanızı dağıtmak istiyorsanız kesinlikle listenize ekleyebileceğiniz bir eser.

Son olarak kitapla ilgili tek söyleyebileceğim bildiğimiz masallarla her ne kadar oynamış olsa da Andrzej’in bile gerçek aşkın gücünü hafife almaya yeltenmemiş olduğudur.

Herkese keyifli okumalar dilerim.




Rivyalı Geralt, nam-ı diğer Ak Kurt ile ilk tanışmam 2007 yapımı ilk PC oyunuyla oldu. Tabi daha sonra ikinci ve üçüncü oyunlarla Witcher evreninde gitmediğim yer kalmadı.
Serinin popülerliğini arttıran önemli bir unsur da tabii ki Henry Cavill'in Ak Kurt'a hayat verdiği Netflix dizisi oldu. Sıkı bir hayran olarak izlememem olanaksızdı...
Dizisini de çok beğendiğimi söylemek istiyorum. Henry Cavill mükemmel bir seçim olmuş bana göre.

Kitabı için çeşitli nedenlerle çok geç kaldığımı itiraf edeyim. Zira eser ilk olarak 1993 yılında yazılmış, Türkçe baskısı ise 2017 yılında çıkmıştır.

Son Dilek kitabıyla ilgili söylemek istediklerim, Witcher evrenine hakim olanların mutlaka okuması gerek. Evet bazı olayları hatırlayıp sonrasında şöyle olacak dediğim yerler oldu ama kafamda boşluk kalan kısımlar ise ziyadesiyle doldu. Olayları tam olarak anladım. Kafamda boşluk kalmadı. Geralt daha gerçekçi kitapta. Yennefer oyuna göre daha fena, daha çıkarcı. Tabi ilk kitaba göre yorumum. Serinin diğer kitaplarını da okudukça karakter değişimlerini daha iyi göreceğim.
Evrenle yeni tanışacak olanlara ise tavsiyem öncelikle fantastik hikayeleri sevip sevmediğinize göre karar verin. Mesela TLOTR serisini seviyorsanız sevme ihtimaliniz yüksek. Benzer şekilde büyücüler, cadılar, elfler, cüceler, devler, hortlaklar vs. fazlasıyla mevcut.

Fantastik edebiyatın en önemli eserlerinden. Serinin diğer kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum. En kısa zamanda okuyacağım.
Herkese keyifli okumalar diliyorum...



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: