Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Tersi ve Yüzü - Albert Camus | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Tersi ve Yüzü Kitap Bilgileri


Yazar: Albert Camus
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 2 dk.
Sayfa Sayısı: 72
Basım Tarihi: Aralık 2019
İlk Yayın Tarihi: 1958
Yayınevi: Can Yayınları
Orijinal Dil: Fransızca
ISBN: 9789750725029
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Tersi ve Yüzü Kitap Tanıtımı


"Brice Parain, sık sık, yazdıklarımın en iyisini bu küçük kitabın içerdiğini ileri sürer... Hayır, aldanıyor, çünkü deha bir yana bırakılırsa, insan yirmi iki yaşında yazı yazmasını pek bilemez. Ama Parain'in söylemek istediğini anlıyorum.Bu acemice sayfalarda, sonradan yazdıklarımdakilerden daha çok gerçek aşk bulunduğunu söylemek istiyor, haksız da değil... Bu sayfaların yazıldığı zamandan beri, yaşlandım, çok şeyler görüp geçirdim. Sınırlarımı, sonra hemen hemen bütün zayıflıklarımı tanıyarak kendi hakkımda bilgi edindim... Herkes gibi ben de düşlerim bazı bazı. Ama iki sakin melek onun eşiğinden hiçbir zaman geçirmediler beni; biri dostum yüzünü gösterir, öbürü düşmanın suratını. Evet, bütün bunları biliyorum, aşkın neye patladığını da öğrendim ya da aşağı yukarı. Ama yaşamın kendisi hakkında, "Tersi ve Yüzü"nde acemice söylenenden daha fazlasını bilmiyorum."

-Albert Camus-




Tersi ve Yüzü Kitaptan Alıntılar


1. "Yaşıyor muyum, yoksa anımsıyor muyum bilmiyorum artık."




2. "İnsan kendi kendisiyle karşı karşıyadır artık: hadi mutlu olsun da görelim!"




3. "Mutlu olmak değil artık dileğim, yalnızca bilinçli olmak."




4. "Mutlu olmak değil artık dileğim, yalnızca bilinçli olmak."




5. "" Bana kucağını açan biri olsaydı, çocuklar gibi ağlayabilirdim. ""




6. "bana kucağını açan biri olsaydı
çocuklar gibi ağlardım.."




7. "''...sevmenin sınırı yoktur ve ben her şeyi kucaklayabildikten sonra, iyi sarılamasam da ne çıkar?''"




8. ""Bana kucağını açan biri olsaydı, çocuklar gibi ağlayabilirdim.""




9. "İnsanlar açık görüşlü ve alaycı olmamızı istemiyorlar.
'Bu sizin iyi olmadığınızı gösterir,' diyorlar."




10. "Basitlik sözcüğünün tehlikeli bir niteliği var.

Ve ben bu gece yaşamın belirli bir saydamlığı karşısında artık hiçbir şeyin önemi kalmadığı için ölmek istenebilmesini anlıyorum.

Bir insan acı çeker, mutsuzluk üstüne mutsuzluğa uğrar. Katlanır bunlara, yazgısını benimser, iyice yerleşir içine. Saygı görür.

Sonra, bir akşam, hiç: bir dostuna rastlar. Dostu biraz dalgın konuşur onunla. Evine dönünce, adam kendini öldürür.

Sonra gizli dertlerden, bilinmeyen dramlardan söz edilir. Hayır. İlle de bir neden gerekirse, dostu kendisiyle dalgın konuştuğu için öldürmüştür adam kendini.

Böyle işte, dünyanın derin anlamını duyar gibi olduğum her seferde, onun basitliği şaşırttı hep beni.."




11. "Yaşama umutsuzluğu yoksa, yaşama aşkı da yoktur."




12. "Çünki yalnız sevgi bizi özümüzə qaytarır."




13. "Ne zaman dünyanın derin anlamını sezer gibi olduysam, onun basitliği şaşırttı beni."




14. "yarın her şey değişecek, yarın. Birdenbire anlar ki yarın da böyle olacaktır, öbür gün de, tüm öteki günler de. Ve bu çaresiz buluş ezer onu. İşte böyle düşünce öldürür insanı. Bunlara katlanamadığı için öldürür insan kendini ya da, gençse, tümceler kurar."




15. "Yalnız kalmak istemiyordu.

Yalnızlığın dehşetini, uzayan uykusuzluğu, Tanrı ile umut kırıcı baş başalığı duyuyordu şimdiden."





Tersi ve Yüzü Kitap İncelemeleri


Albert Camus Tersi ve Yüzü'nü 1937 yılında 22 yaşındayken yazmış. Daha sonra 1958'de tekrarı basılırken yazdığı önsöz de şöyle der: Her sanatçının içinde benliğini ve dilini yaşamı boyunca besleyen tek bir kaynak vardır. Kendi kaynağının da Tersi ve Yüzü olduğunu söyler. Kitabın çevirisini yapan Tahsin Yücel de kendi yazdığı önsözde "Tersi ve Yüzü Camus'nün yapıtlarının kaynağı değildir yalnız, yaşamının duygularının, davranışlarının da kaynağıdır bir bakıma." "Tersi ve Yüzü düz bir yolun başlangıç noktası değildir yalnız, her zaman dönülen, her zaman özlenen, her şeyi besleyen kaynaktır, ışığın fışkırdığı noktadır." diyerek Camus ile aynı fikirleri paylaşır.
Bu açıdan bakınca kendimce şöyle bir pişmanlık yaşıyorum :Keşke Camus okumaya bu kitapla başlasaydım. Özellikle Sürgün ve Krallık ve Düşüş 'ü bu kitaptan sonra okusaydım. Bu yüzden Camus' ye yeni başlayacak kişilere tavsiyem ilk kitap Tersi ve Yüzü olmalı.
Kitap beş adet denemeden oluşuyor : Alay, Evetle Hayır Arasında, Ruhta Ölüm, Yaşama Aşkı ve kitaba adını veren Tersi ve Yüzü.
Kitap daha önce de söylediğim gibi Albert Camus'nun ilk kitabı ve henüz 22 yaşında yazmış kendisi her ne kadar acemice bulsa da bence Albert Camus daha en başından üslubunu, tarzını ortaya koymuştur. Daha sonra yazdığı kitaplarını da sağlamca oluşturduğu bu temel üstüne inşa etmiştir.




“Öyle ya, yolculuğun değerini oluşturan şey korkudur. Yolculuk, benliğimizdeki bir tür iç dekoru yıkar. Yolculuk bu sığınaktan yoksun bırakır bizi. Sevdiklerimizden, dilimizden uzakta kalınca, tüm desteklerimizden kopup maskelerimizden yoksun kalınca (tramvay saatlerini bilmezsiniz, her şey de böyledir), kendi kendimizin yüzeyindeyizdir tümüyle. Ama bir de, ruhumuzu hasta bulunca, her varlığa, her nesneye, mucize değeri veririz. Düşünmeden dans eden bir kadın, bir perdenin ardından görülen bir masa üstündeki bir şişe: her bir imge bir simge olur.”

Bir yazarın hayatı ve fikirleri nadiren uyum içinde olur ve Camus için bu durum geçerlidir. Onun felsefesi bizi hile yapmamaya davet ediyor. Adalet, mutluluk, özgürlük için savaşmak, daha iyi bir dünya için savaşmak, Camus'nün harekete geçme nedenleri bunlardır. Tersi ve Yüzü kitabı 5 bölümden oluşuyor. Alay, Evetle hayır arasında, Ruhta ölüm, Yaşama aşkı ve Tersi ve yüzü. Bölümlerin hepsi birer otobiyografik deneme diyebilirim. Temelde hepsi mutlu olmanın anlamı ve bunun mutsuz olmakla nasıl bağlantılı olduğu hakkında. Ayrıca yaşlanma, ölüm, yalnızlık gibi temalarda yer alıyor. Tüm konular gerçekten güzel ve hüzünlü bir şekilde işlenmiş diyebilirim.

Camus'nün bu kadar kısa metinlerde bu kadar çok şey söyleyebilmesini çok seviyorum. Anladığım kadarıyla Camus absürdizm ve varoluşçulukla bağlantı kurarak yazmayı seviyor. Kitaptan mutluluğun ve mutsuzluğun hayatın bir parçası olduğunu ve her ikisinin de olduğu gibi kabul edilmesi gerektiğini; her iki durumu da yargılamak değil, sadece içinde olmak, deneyimlemek gerektiği sonucunu çıkardım.




Albert Camus'ya dair okuduğum ilk kitap, yabancı idi. Daha sonra Alıntılarla Yaşıyorum kanalında bu okuma serisini görünce tekrardan daha sistematik ve sağlam başlamaya karar verdim. Kitabı okurken aklımda bu kitabı yazdığında yazarın yaşının 22 olması, yani benden bir yaş sadece büyükken yazması kitaba odaklanmamı zorlaştırdı, çünkü bu deha karşısında kendimi karşıma alıp kıyaslamamak çok zordu. Zaten yine Alıntılarla Yaşıyorum kanalından bir cümle aklıma geliyor, çember metaforu. Yazar da yine başlayacağı yere geri dönecekti, daha profesyonel bir biçimde. İlk "Yabancı" da hissettiğim o yabancılık duygusunun daha ilk kitapta hissediliyor olması, yazarın ilk kitabından itibaren diğer kitaplarına da bu fikirleri aksettirirken başarısını öne çıkarıyordu. Güneş, yaşam, umut, kaygısızlık... Annesinin ölümünün ardından yarınki doldurması gereken belgeleri hatırladığında hissettiği o gevşeme... neler neler. Ürpererek okuyorum, ama sanırım sonraki kitaplarını okudukça üzerimden bu ürperti kalkacaktır. Biliyorum, bu incelemem daha çok hislerim üzerine oldu, daha fazla da gitmiyor açıkçası. Bunun sebebini arka planda yazar üzerine bir okuma yapmamış olmamdır. Bu yüzden size de yazarın yaşadığı dönemi, ideolojisini derinlemesine araştıramıyorsanız bile en azından bir genel çerçeveye sahip olmanızı tavsiye vereceğim. Güzel, romantik ve derin bir akşam oldu bu kitabı bitirdiğim akşam. Sizin daha derin anlayacağınız keyifli okumalarınızın olması temennisiyle.




Kamyu - Hə ilə yox arasında...

Kamyu oxuyursansa, əlində mütləq textmarkerin və yanında mütləq qeyd dəftərçən olmalıdır... Kamyu yaradıcılığını hər zaman sevmişəm. Hətta xarici görünüşcə də jönüm olan nadir yazıçılardandır. Bu kitabı ilə isə Kamyunu sevmək üçün daha yeni bir səbəbim oldu. Şəxsiyyət, düşüncə, ideya olaraq da artıq hörmət elədiyim yazıçılar siyahısına daxildir Kamyu. Qeyd eləyim ki, bu siyahı o qədər də geniş deyil. Sənətini çox sevsəmsə də, şəxsiyyətini sənətindən ayırdığım və bir birinə qarşı qoyduğum bir çox sayda yazıçı var. Kamyu isə hər iki anlamda nəzərimdə özünü təsdiqləmiş və mənimçün xüsusi sayılan yazıçılar mövqeyindədir.
Kitab Kamyunun esseləri və hekayələrindən ibarətdir. Mütləq oxunulması kitablardandır. İçində düşüncələrimin əminliklə öz təsdiqini tapdığı nadir kitablardandır. Kitabdaki hər bir hekayəni çox böyük maraqla oxudum, ancaq xüsusilə Kamyunun "İsveç nitqi" (Nobel mükafatının təqdimatından sonra təşkil olunmuş yığıncaqda söylədiyi nitqi), "Çörək və azadlıq" və "Alman dostuma məktublar" esseləri təsirli oldu.
Əminliklə söyləyə bilərəm ki, təkrar - təkrar vərəqləyəcəyim və kitab rəfimin ön sıralarında, hər zaman gözümün qarşısında olmasını istəyəcəyim və dönə - dönə qayıdacağım kitablar sırasına əlavə olundu.




Tersi ve Yüzü, Albert Camus'nün yazmış olduğu ilk eseri. Camus, bu eseri yazdığında oldukça genç bir yaşta olmasına rağmen, tıpkı okuduğum diğer bütün eserlerinde olduğu gibi, ölümü, yoksulluğu, umutsuzluğu, mutsuzluğu, uyumsuzluğu, bıkkınlığı, varoluşu, yabancılık duygusunu, başkaldırıyı müthiş bir şekilde sorguluyor, tartışıyor. Tolstoy'un yazılarını anımsatan, ölüm ölüm ölüm ölü öl... konusuyla yaptığı başlangıçtan sonra, Camus kitabın ilerleyen bölümlerinde "ölüm ölüm dediğin nedir ki, biz umutsuzca yaşamayı göze almışız" bakış açısıyla, söylemlerini varoluşçu çizgiye oturtuyor. Bu eserde Camus'nün kendi yaşantısı hakkında da bilgi sahibi oluyoruz. Kitap deneme, inceleme türünde olmasının yanı sıra biyografi özelliği de taşıyor. Camus, çocukluğunu, annesiyle olan iletişim problemini, babasının yokluğunu, yaşadığı yoksulluğu ve hastalığını, ninesini, dayısını, aşkını, kendini ilk nasıl "uyumsuz" hissettiğini anlatıyor aslında. Ve bunu, diğer eserlerinde olan yarım sayfa uzunluğundaki, noktalı virgüllü, uzun, karmaşık kurduğu cümleler gibi değil; iki üç kelimelik cümlelerle, sade, berrak, anlaşılır bir dil kullanarak yapıyor. Bunların yanı sıra en önemli nokta, Camus'nün felsefi düşüncelerinin temellerini ve yazdığı eserlerin tohumlarını bu eserde sunuyor olması. Bütün eserlerinde bu kitaptan bir şeyler bulmak mümkün.

İyi okumalar...



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: