Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Tehlikeli Masallar - Ahmet Altan | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Tehlikeli Masallar Kitap Bilgileri


Yazar: Ahmet Altan
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 2 dk.
Sayfa Sayısı: 248
Basım Tarihi: Mart 2013
İlk Yayın Tarihi: Ekim 1996
Yayınevi: Everest Yayınları
ISBN: 9786051416168
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Tehlikeli Masallar Kitap Tanıtımı


"Kimi özlediğimi tam anlayamıyordum. Özlem içimi yırtıyordu ama özlediğim insanın yüzünü tam seçemiyordum; bir Berrin'i görüyordum, bir Sevda'yı; ikisini bir arada özlüyordum. Bunu, bu tür bir ikilik yaşamamış birine anlatmak çok zordu ama sanki birbirlerine yapışıp bir bütün olmuşlardı aklımda, onları birbirinden ayıramıyordum.



"Hangisinin şu anda yanımda olmasını isterdim diye soruyordum kendime ve bulduğum yanıta kendim de şaşırıyordum; hiçbirini istemiyordum, hiçbirinin varlığı şu anda duyduğum özlemi dindirmeye yetmeyecekti; aksine aralarından biri biranda salonda beliriverse, öbürlerine duyduğum özlem daha da artacaktı.



"Bir fırtınanın içinden geçer gibiydim; o fırtınanın içinde, Berrin'in sevişirken inler gibi sorduğu soru geliyordu aklıma. 'Kimdi o yazdığın kadın? Nerede o?' Yalnızlık ve sessizlik beni boğuyordu; başkalarının yanındayken özlediğim yalnızlık, ona kavuştuğum anda öldürmeye başlıyordu beni.



"Şimdi çıkıp birilerini bulsam, daha onlarla konuşmaya başladığım an yeniden yalnızlığımı özleyecektim. Bunu geçiren tek şey vardı: Sevişmek."




Tehlikeli Masallar Kitaptan Alıntılar


1. "Hep bir yerlere gidecek gibi duran, yalnız ve bir yere gitmeyen bir çiçek. Bütün bir hayatın özeti buydu. Ben de bir yere bağlanmadım ve bir yere gitmedim; öyle solgun bir nilüfer gibi bir havuzun içinde yalnız başıma durdum, köklerimi salamadım, ne olduğum yere sağlamca yerleştim, ne başka diyarlara kaçabildim, içinde durduğum havuzla birlikte kirlenip eskidim."




2. "'Çaresini bulduğunda artık aşk olmaz.'"




3. "'Aşk, biri bana âşık olduğu zaman eğlencelidir, ben âşık olduğumda ise eğlence dayanılmaz bir ıstıraba döner.'"




4. "En korkunç gerçekler, söylenmeye değmeyecek kadar basit olan bildik gerçeklerdi."




5. ""Filmlerde ağlıyor, haberlerde kızıyor, reklamlarda acıkıyordum.""




6. ""Yanımda kimse olmadığından değil yalnızlığım, yalnız olduğumu söyleyebileceğim kimse olmadığı için yalnızım ben.""




7. "Terk edilen bendim, özür dilemesi gereken de bendim ve işin en anlayamadığım yanı onları avutmak zorunda olan da bendim…"




8. "Deneylerimle; içine aşk karışmamış her ilişkinin iyi gittiğini, aşkın ise bütün ilişkiyi karmakarışık hale getirdiğini anlamıştım."




9. "Uzaktakiler hep uzak, yakındakiler hep ölü..."




10. "Biz öldük, biz hepimiz ölüyüz, burası öteki dünya."




11. "“Seni hiç bırakmayan bir kadınla olmak, büyük bir transatlantikle tek bir yolcu taşımak gibi bir iştir, ister misin bunu?”"




12. "Bazen kadınların benimle, benim bilmediğim bir başka gizli ilişki yürüttüklerinden, benim bilmediğim o ilişkide aramızda çeşitli olaylar geçtiğinden ve o olayların sonucunda bana anlayamadığım tepkiler gösterdiklerinden kuşkulanıyordum"




13. "Sustum yalnızca. Aynı anda hem çok seven hem de çok kızan her sevgili gibi ben de hangi duygumu göstereceğime karar verememiş, sessiz kalmıştım."




14. "Seni çok sevdiğim için seninle olamazdım, sana duyduğum sevgi çok korkuttu beni."




15. "Sürekli olarak bir duygudan bir başkasına atlamak, hiçbirini tam yaşayamadan hepsini şöyle bir hissedip geçmek beni yormaya başlamıştı."





Tehlikeli Masallar Kitap İncelemeleri


İçimizde bir yer,kristal denizaltından sonra okuduğum üçüncü kitabı yazarın.Diğer iki kitap ile tamamen bağımsız bir anlatım türü kullanılmış. Hikayeyi cok sevemesemde ilginç bir şekilde sonunda ne olacak acaba diyerek kitabı sonlandırdım. Aklımda şöyle bir soru kaldı;peki sonra ne olacak ?
.
40 yaşında bir adamın hayatı anlama ve anlamlandırma yolculuğu, neyi ne için yaptığı ve yaşadığıyla yüzleştiği, yalnızlığın en derin, ihtiras ve beşeri aşkın en yoğun tasviriyle anlatıldığı akıcılığı yüksek bir kitap.
.
Ana karakterin iç sesinin satırlara yansıması bir kitapta en sevdiğim şey. Genelde o iç seste devamlılığa ait bir şeyler mutlaka buluyorum. Kalemini, kullanılan üslubu beğendiğim gerçekçi bir yazar.
.
En sevdiğim paragraf, alıntı;
Nilüferler; yalnızca bu çiçekler hep bir yerlere gidecekmiş gibi azade ve özgürce oluyorlar ama küçük bir havuzun içinde bir yere gitmeden yaşıyorlardı. Hayatta böyle bir şeydi benim için; hep bir yere gidecekmiş gibi duran, yalnız ve bir yere gitmeyen bir çiçek. Bütün hayatın özeti buydu. Ben bir yere baglanmadim ve bir yere gitmedim,öyle solgun bir nilüfer gibi bir havuzun içinde yalnız başıma durdum, köklerimi salamadım, ne olduğum yere saglamca yerlestim ne başka diyarlara yerleştim.İçinde bulunduğum havuzla birlikte kirlenip eskidim. Bana bakanlar,beni seyredenler,beni sevenler oldu ama kimse yakasına takmadı beni kimse odasına koymadı, kimse sulayip büyütmek için uğraşmadı onlara ihtiyacım olmadığını,havuzumda tek başına yüzebilecegimi düşündüler. Bende yüzdüm kederi, yalnızlığı, kirlenmeyi öğrendim ve hayata benzedim...




İlk Ahmet Altan kitabımdı. Edebi kimliği dışında bir fikrim olmadan okudum kitabı. Hangi sahafın, hangi raflarında rastlaştık hatırlamıyorum.
Çok kadınlı, aynı zamanda iki ilişkili, yalnız bir adamla karşılaşıyoruz. Çocukluğunda oradan oradan sürüklenmiş, her evde sığıntı gibi yaşamış karakterimiz, şimdi de iki kadın arasında sürükleniyor onlarda sığıntı gibi yaşıyordu. Farkında değil belki ama bence bunun sebebi bundan başka bir yol, iz bilmemesinden.
Berrin ve Sevgi. İşte bu iki kadının arasında sürükleniyor karakterimiz. Başka limanları da var ama asıl seferler bu ikisi arasında oluyor. Berrin; aynı zamanda yazar olan başkahramanın bir kitabındaki kadına kendisini çok benzettiği için dahil oluyor hikayeye. İlginç bir karakter analizi gözlemliyoruz onunla. Sevgi ise; hala sevdiği yazarımıza bir türlü dönemiyor tam olarak, dönemiyor diyorum çünkü başka bir ilişkisi var onun.
Günün sonunda yalnız kalan bir adamın; karmaşık, duyguların sonsuz değişkenliği içinde devindiği bir roman bu. Kendi gibi belirsiz iki kadınla olan hikayesi.
Romanda beni başkarakterlerden daha çok etkileyen iki kişi vardı: Apartmandaki küçük çocuk ve prenses olan fahişe.
İyi okumalar. :)
Küçük bir not: Yılan prens masalından alınacak dersi lütfen uygulayalım. :)



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: