Tebessüm ve Gözyaşı Kitap Bilgileri
Yazar: Halil Cibran
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 11 dk.
Sayfa Sayısı: 77
Basım Tarihi: Şubat 2021
İlk Yayın Tarihi: 1914
Yayınevi: Venedik Yayınları
ISBN: 9786052447437
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Tebessüm ve Gözyaşı Kitap Tanıtımı
Doğunun Nietzsche'si olarak bilinen, Lübnan asıllı filozof, şair ve ressam Halil Cibran, edebiyat dünyasında çok konuşulan pek çok esere imza atmıştır. Özellikle ''Ermiş'' adlı onlarca dile çevrilmiş, en çok okunan kitaplar arasında yerini almıştır. Sevgiyi her şeyin üstünde tutan Halil Cibran'ın, hakikati ararken kaleminden dökülen cümlelerini okurken gerçekten de sevginin kutsallığını tüm kalbinizle hissedeceksiniz.
-----
Ruhum, bana merhamet et!
Kavrayışımın ötesinde bir talih göster bana.
Sen ve talih bir dağın doruğundasınız;
Ben ve sefillik ise bir vadinin çukurunda bir başınayız.
Buluşacak mı sence vadi ve dağ?
Tebessüm ve Gözyaşı Kitaptan Alıntılar
1. "Ne kadar da seviyoruz hayatı, ama ne kadar da uzaktayız gerçek hayattan!"
2. "İnsan niçin doğanın inşa ettiklerini yıkmaya can atıyor?"
3. "Elimi, ayağımı zincirle istersen, karanlık zindanlara indir beni, ama düşünceme asla zincir vuramazsın. Çünkü o, uçsuz bucaksız göklerde dalgalanan rüzgar gibi özgürdür."
4. "Gelecek kuşaklar eşitliği yoksulluktan, aşkı da kederden öğrenecekler."
5. "Ah! Ey aşk sen büyüksün, bense ne kadar da küçüğüm!.."
6. "Bugün katlandığımız acılar, yarınlarımız için defne çelenkleri olacak."
7. "Dün mutluluğumla zengindim, bugün paramla yoksulum."
8. "`𝕭ırᥲk rᥙһᥙmᥙ, kᥲᥒᥲ𝗍ᥣᥲrımıᥒ göᥣgᥱsіᥒძᥱ һᥙzᥙr ᑲᥙᥣᥲᥒ şᥙ kırᥣᥲrıᥒ 𝗍ᥲძıᥒı çıkᥲrsıᥒ...`➶ ❁۪ 。🪽"
9. "Yaşam insanın içinde yeşerir, dışında değil..."
10. "İnsan niçin doğanın inşa ettiklerini yıkmaya can atıyor..."
11. "Ne kadar da seviyoruz hayatı, ama ne kadar da uzaktayız gerçek hayattan!"
12. "Ah! Gülüşün
ne kadar da güzel! Kaderimin gülüşüne benziyor."
13. "Ne soylu bir aşık ve ne vefalı bir eşsin sen!"
14. "Ne kadar da seviyoruz hayatı, ama ne kadar da uzaktayız gerçek hayattan..."
15. "Ne kadar da seviyoruz hayatı, ama ne kadar da uzaktayız gerçek hayattan!"
Tebessüm ve Gözyaşı Kitap İncelemeleri
Halil Cibran'ın "Gelecek nesiller yoksulluktan eşitliği, kederden sevgiyi öğreneceklerdir" sözü, insan deneyiminin özünü yakalamakta ve derin içgörüler sunmaktadır. Özünde bu alıntı, yoksulluk ve sıkıntılar gibi karşılaştığımız mücadele ve zorlukların gelecek nesillere değerli dersler verme gücüne sahip olduğunu öne sürmektedir. Sıkıntıların yükleri arasında büyüme, şefkat ve anlayış tohumlarının yattığını ima eder. Bu alıntının önemi, en karanlık saatlerde bile aydınlanma ve büyüme için bir fırsat olduğunu hatırlatmasında yatmaktadır. Bireyleri ve toplumları farklılıklarıyla yüzleşmeye ve eşitlik arayışına zorladığı için zorlukların dönüştürücü gücünü vurgulamaktadır. Bu bağlamda yoksulluk, bize eşitsizliği tanımanın ve ele almanın önemini gösteren bir öğretmen işlevi görür.
Yoksullukla ilişkili zorlukları deneyimleyerek, gelecek nesiller daha büyük bir empati duygusu geliştirebilir ve eşitlik ve sosyal adaleti savunmaları daha olasıdır. Dahası, alıntı, sevginin keder ve sıkıntıların derinliklerinden çiçek açabileceğini göstermektedir. İster kişisel ister kolektif olsun, sıkıntılar genellikle empati, şefkat ve dayanıklılık kapasitemizi test eder. Zorluklarla karşılaştığımızda, birleşme, birbirimizi destekleme ve sevgide teselli bulma fırsatına sahip oluruz. Bu ortak acı deneyimleri sayesinde gelecek nesiller kendi aralarında sevgi, empati ve uyum geliştirebilirler.
Halil Cibran’ın “Bir Gözyaşı, Bir Tebessüm” (A Tear and a Smile) adlı eseri, 1914 yılında yayımlanmıştır ve onun edebi üretiminde önemli bir yere sahiptir. Bu eser, Halil Cibran’ın şiirsel ve felsefi üslubunu yansıtan şiirler ve düzyazılar içeren bir derlemedir. Kitap, insan duygularının derinliğini ve yaşamın karmaşıklığını ele alır.
1. Dualite (İkilik):
Eserin başlığı, Cibran’ın edebi felsefesini yansıtır: Hayat, mutluluk ve hüzünden oluşan bir dengeye sahiptir. Gözyaşı acıyı ve insanın varoluşundaki zorlukları, tebessüm ise umut ve sevginin dönüştürücü gücünü temsil eder.
2. Sevgi:
Sevgi, Halil Cibran’ın en sık ele aldığı konulardan biridir. Bu eserde de sevginin insan ruhunu nasıl özgürleştirdiğini ve yücelttiğini işler. Sevgi hem insan ilişkilerinde hem de insanın Tanrı ile olan ilişkilerinde anahtar bir rol oynar.
3. Doğa ve Ruhsal Yolculuk:
Cibran, doğayı, insanın ruhsal yolculuğunun bir metaforu olarak kullanır. Dağlar, nehirler, ağaçlar ve kuşlar gibi imgeler, insanın içsel arayışını ve evrenle olan bağını simgeler.
4. Özgürlük ve Bireysellik:
Eser, bireyin kendi gerçekliğini keşfetmesi ve yaşamını özgürce sürdürmesi gerektiği fikrini vurgular. Cibran, bireysel özgürlüğü ve kendi kimliğini bulmanın önemini sıklıkla dile getirir.
Halil Cibran’ın bu eserindeki üslup, onun Doğu’nun mistik geleneğinden ve Batı’nın romantik edebiyatından etkiler taşıdığını gösterir. Şiirsel bir dil kullanır ve her bir metin, derin bir metaforik anlam içerir. Sade ve etkileyici anlatımı, okuyucunun duygularına hitap ederken, aynı zamanda felsefi düşüncelere de kapı aralar.
Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde; Halil Cibran" ın hayatı anlatılıyor. Ailesinden, okul hayatından, resim yapma ve kitap yazma süreçlerinden bahsediliyor. Özellikle Osmanlı düşmanlığı bariz bir şekilde anlatılmış. İkinci bölüm; kısa kısa hikayelerden oluşuyor.
Kitaptan Alıntılar
Tüm paramı versem başkalarının kalbini görmemi sağlayacak bir göz bağışlayan olur mu bana?
İnsanlık insanlığa yalvarıyor ama kulak veren yok!...
Para! İkiyüzlü bir aşkın kökeni, sahte bir ışığın ve zenginliğin kaynağı, zehirli bir su kuyusu, eski zamanların çaresizliği!
İşte böylece insanın bencilliğinin ilk sonucu olarak sıradan kişiler caniye, sevginin çocukları katillere dönüşmüştü; böylece insanın baştan bencilliği büyümüş ve kat be kat bir şamarla ona geri dönmüştü!
Ne zamana kadar insanlar uyumayı sürdürecek?
Ne zamana kadar çıkar peşindekileri, yüceltmeye devam edecek?
Para! Vefasız aşkın kaynağı, sahte ışığın ve zenginliğin kaynağı, zehirli su dolu bir kuyu, ta geçmişten gelen bir gözü dönmüşlük!
Bütün bunlara rağmen,sevdim onu.
Evet,onu,üzüntüyle karışmış,merhametle yoğrulmuş bir sevgiyle sevdim.
Onu sevdim,çünkü onun yanlışları,küçük bir ruhun meyveleri değil de,zayıf ve umutsuz bir ruhun davranışlarıydı.
Arka kapağından alıntı
Bir gözyaşının hüznünü yok edecek en iyi şey ardından gelecek bir tebessümdür. Genelde gözyaşını takıp eder tebessüm.
Huzurlu vakitler. Keyifli okumalar dilerim.
Bir Gözyaşı Bir Gülümseme
"Çünkü ona olan sevgim, onun içindeki ışığın, ara sıra kapladığı tedirginliğin karanlığını dağıttığını görmek umuduydu."
Merhaba kitapseverler,
Zamana yayarak okumayı seviyorum felsefik unsuru olan eserleri. Kendine has felsefe anlayışı ve öğretisi ile kalemini okumayı sevdiğim bir yazar Halil Cibran. Daha önce de birkaç eseriyle tanışma fırsatı bulmuştum okumalarımda. İnsan hayatına nokta atışı yapan tespitleri mevcut bu eserinde de. Psikolojiyi ve de sosyolojiyi kendi bilgi ve görüş süzgecinden damıtıp harikulade bir eser meydana getirmiş. Satırlarına vermek istediği mesajları da ustalıkla bir gergef misali işlemiş yazar.
İsmiyle müsemma bir yapıt diyebilirim eser için. Hem kitabın kapağı hem de adı dikkatimi çekmişti kitapçıda raflar arasındaki incelemelerimde. Kitapta mutluluğa ulaştıracak yola, bu yolculuğun yüzümüzde açtırdığı tebessüm çiçeklerine ve saadet gözyaşlarına, insanın hayattan ne beklediğini yeniden sorgulamasına sebebiyet veriyor kitap.
Yersiz kargaşa içinde olmaktansa kabuğuna çekilip kendi münzevi yaşamında hayat gayesini aramayı, etrafındakilere hoşgörü ve iyilikle yaklaşmayı, tevazu sahibi olup kibirden arınmayı hatırlatıyor Halil Cibran.
"Zamanın sahnesinde oynanan insanın tragedyasıdır bu. Bu tiyatrodan hoşlanan seyircilerin sayısı çoktur ama düşünüp kafa yoranları oldukça az." Beni üzerinde en çok düşünmeye sevk eden alıntı bu cümle olmuştu. Kitapta düşünce dünyamızı şekillendirecek birçok cümle bulunmakta. Bu yönüyle not alarak ve yorumlayarak eseri okumanızı tavsiye edebilirim.
Okumanız bol olsun.
Bir Gözyaşı Bir Gülümseme
"Çünkü ona olan sevgim, onun içindeki ışığın, ara sıra kapladığı tedirginliğin karanlığını dağıttığını görmek umuduydu."
Merhaba kitapseverler,
Zamana yayarak okumayı seviyorum felsefik unsuru olan eserleri. Kendine has felsefe anlayışı ve öğretisi ile kalemini okumayı sevdiğim bir yazar Halil Cibran. Daha önce de birkaç eseriyle tanışma fırsatı bulmuştum okumalarımda. İnsan hayatına nokta atışı yapan tespitleri mevcut bu eserinde de. Psikolojiyi ve de sosyolojiyi kendi bilgi ve görüş süzgecinden damıtıp harikulade bir eser meydana getirmiş. Satırlarına vermek istediği mesajları da ustalıkla bir gergef misali işlemiş yazar.
İsmiyle müsemma bir yapıt diyebilirim eser için. Hem kitabın kapağı hem de adı dikkatimi çekmişti kitapçıda raflar arasındaki incelemelerimde. Kitapta mutluluğa ulaştıracak yola, bu yolculuğun yüzümüzde açtırdığı tebessüm çiçeklerine ve saadet gözyaşlarına, insanın hayattan ne beklediğini yeniden sorgulamasına sebebiyet veriyor kitap.
Yersiz kargaşa içinde olmaktansa kabuğuna çekilip kendi münzevi yaşamında hayat gayesini aramayı, etrafındakilere hoşgörü ve iyilikle yaklaşmayı, tevazu sahibi olup kibirden arınmayı hatırlatıyor Halil Cibran.
"Zamanın sahnesinde oynanan insanın tragedyasıdır bu. Bu tiyatrodan hoşlanan seyircilerin sayısı çoktur ama düşünüp kafa yoranları oldukça az." Beni üzerinde en çok düşünmeye sevk eden alıntı bu cümle olmuştu. Kitapta düşünce dünyamızı şekillendirecek birçok cümle bulunmakta. Bu yönüyle not alarak ve yorumlayarak eseri okumanızı tavsiye edebilirim.
Okumanız bol olsun.