Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır Kitap Bilgileri
Yazar: Ahmet Şerif İzgören
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 59 dk.
Sayfa Sayısı: 176
Basım Tarihi: Eylül 2024
İlk Yayın Tarihi: Kasım 2002
Yayınevi: Elma Yayınevi
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789756093139
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır Kitap Tanıtımı
20 Yıldır Bizimle…
“Fil yayınlandığında, 2002’de bir kitap daha çıktı. Gazetelerde, billboard’larda reklamlar. Kitap, ucuz olsun diye Çin’de basılıp ithal edildi Türkiye’ye. Bir milyon adet basıldı. Aşk kitabı. Bizde çok satar aşk kitapları. Basan yayınevinin kitabevleri de vardı, hem de zincir. Bir milyon sattı Türk yazarın Çin’den ithal kitabı. Dört beş ayda. Yayıncısı da yazar da servetine servet kattı. Bizim Fil bir türlü giremedi kitabevlerine. Aradan tam yirmi yıl geçti. Girip baktım o kitaba, baskısı yok. Yayınevinin tüm zincir kitabevleri kapanmış, ekipten sadece Çin ayakta. Fil ise hâlâ yaşıyor, bir yavrusu bile oldu geçen yıl…”
Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır adlı kitabımızın yazarı Ahmet Şerif İzgören, böyle anlatıyor o günlerde yaşadıklarını.
Sene 2022, tam 20 senedir bizlerle Fil.
Her sene 50 bin baskı yaptığımız kitabımız sadece Türkiye’de değil tüm dünyada severek okunuyor.
Elma Yayınevi olarak yazarımız Ahmet Şerif İzgören’i bu başarısından dolayı kutluyor, Fil’imize daha nice 20 seneler diliyoruz.
Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır Kitaptan Alıntılar
1. ""dualarınıza dikkat edin, gerçekleşebilirler""
2. ""Ne gülüyorsun deli gibi" deriz ya aslında psikolojik problemi olanların %90'ı somurtur. Aklınızda hiçbir şey yoksa gülümseyin, herkes "Ne düşünüyorsunuz" diye merak eder. Gülümsemek zeka belirtisidir."
3. "Mevlana diyor ki:
"Aptalın karşısında kitap kadar sessiz ol".
Batıda bir deyim vardır:
"Budalayla tartışma, dışarıdan bakanlar farkı anlamayabilirler""
4. "Derler ki; konuşmaktan zevk alacağın biriyle evlen çünkü yaşlılıkta konuşmak ve dinlemek en çok arayacağınız özellik olacaktır."
5. "Siz gerçekten denediniz mi?
Yoksa pencereden hayatı mı seyrediyorsunuz?"
6. "Binanın üstüne çıkmış bir adama aşağıdan "Atla atla" diye tezahürat yapan acımasızlığı gördüm."
7. "Dinlemek zeka belirtisidir, konuşmak değil. İnsanlar ağızlarıyla söylediklerini kulaklarıyla duysalardı çok daha az konuşurlardı."
8. "Hiç tanımadığınız, belki de bir daha hiç görmeyeceğiniz, sizi hiç tanımayan birilerine yaptığınız iyilikler, sizi daha bir insan yapar. Var olma nedeninizi hissettirir."
9. "Derler ki konuşmaktan zevk alacağın biriyle evlen, çünkü yaşlılıkta konuşmak ve dinlemek en çok arayacağınız özellik olacaktır."
10. "İnsanları kitaplar gibi düşünün ve kapaklarına aldanmayın. Okumaya başlayınca içi boş mu, dolu mu mu anlarsınız."
11. ""Henry ford "İnsan öğrenmeyi bıraktıgı gün yaşlanır."diyor.
Biz bu ûlkede;
-18 yaşında yaşlanmaya başlıyoruz.
-30'larda ölüyoruz.
-70 yaşinda gömülüyoruz."
12. "Üniversitelerde, okullarda önce dersleri alırsınız, sonra sınav olursunuz. Gerçek hayatta tam tersidir; önce sınav olursunuz sonra ders alırsınız."
13. "Kendimizin ne kadarı acaba kendimiz? Ne kadarını ise oynuyoruz?"
14. "Dinlemek zekâ belirtisidir, konuşmak değil. İnsanlar ağızlarıyla söylediklerini kulaklarıyla duysalardı çok daha az konuşurlardı."
15. "İnsanları kitaplar gibi düşünün ve kapaklarına bakıp aldanmayın. Okumaya başlayınca içi dolu mu boş mu anlarsınız."
Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır Kitap İncelemeleri
Sürekli ismini duyduğum ve bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine ondan ödünç alıp okuduğum bu kitapta ne yazık ki yapılan övgülerin karşılığını çok da göremedim. Birkaç basit ve dayanaksız fikir üzerine oluşturulmuş ve bolca örnek hikayeyle süslenmiş bir çocuk kitabından fazlasını ne yazık ki bulamadım. Zaten kitabın isminden de çocuklar için yazılmış olduğu çıkarsaması rahatlıkla yapılıyor, bu yüzden beklentiyi yükselten ben hatalıyım sanırım.
Genel olarak kişisel gelişim kitaplarına bakarsanız; iş yaşamında, özel yaşamda başarı, zengin olma, her istediğinin gerçekleşmesi gibi vaatlerde bulunan, çoğunlukla bu vaatlerin hiçbirini gerçekleştiremeyen, gerçekleştirmesinin bile kısa süreli bir 'gaz verme' biçiminde olduğunu görebilirsiniz. Peki neden tutuyor, bu kadar satılıyor derseniz ona da bir açıklama var tabiki : Umut satmak. Kim zengin olmak, mutlu olmak, hayallerini gerçekleştirmek istemez ki diye bir soru yönelteyim kabul ederseniz? Kısa yoldan zengin olmak istiyorsanız kişisel gelişim kitaplarında yazanları yapmak yerine siz de bir tane yazın, inanın çok kolay. Kelime dağarcığı bile birkaç yüz kelimeyi geçmeyen bu tipte kitapları yazmak için niteliğe falan da gerek yok.
Sonuç olarak para kazanmak için ve bu kaygıyı güderek yazılmış olan bu kategorideki kitapları almayın. Neden mi? Çünkü öyle güzel kitaplar özellikle de 'klasikler' var ki siz bunları okuduğunuzda farkında olmasanız da bambaşka bir insan oluyorsunuz, kişiseliniz zaten gelişiyor :) Bunlarla kısacık ömrünüzün güzel vakitlerini boşuna harcamayı akıllıca bulmuyorum. Dolu okumalar.
Uzun zamandır herhangi bir inceleme yazmıyordum, bunun sebebini ne gösterebilirim bilmiyorum. Hatta incelemeyi geçtim elime kitap alıp okuyasım dahi gelmiyordu biraz iç sıkılmaları yaşıyordum. Herkese olur ya hani o an kitap okumak istemezsin bazen boş zaman geçirmek istersin. Hayatını dolu dolu yaşamayı düşünürken akışa fazlasıyla kaptırıp, yorgunlukların seni çöküşe sürüklediğini farkedersin. Sanırım bu sadece bende olan bir durum değil. Bunu benimle beraber çoğunuzun yaşadığını farkediyorum. Eskiden fazlasıyla ketum bir insandım çoğu şeyi içimde tutmam gerektiğini düşünür ve bunları sadece benim yaşadığımı zannederdim bu beni üzerdi. Birşeyleri anlatmaya ne zaman başladıysam aslında o zaman farkettim ki hepimiz aslında aynı kümenin içerisinde farklı elemanlarız. Bunları neden mi anlatıyorum bu kitabı ilk okuduğum sayfada yazmanın güzelliklerinden bahsediyordu, yazdıkça insanın kendisini daha çok anladığını anlatıyordu. Ve evet dedim ben uzun zamandır yazmıyorum belki de içimdeki bu isteksizliğin sebebi budur dedim. Ve kitabı başladığım gibi bitirdim.Bitirince de kendime dedim ki ben bu kitabı kesinlikle incelemeliyim. Öyle akıcı ve öyle mutlu edici bir kitap ki adeta bulutların üzerinde okudum ve bitirdiğimde hala bulutların üzerindeydim.
İnsana hayata ilişkilere ve iş hayatına dair öyle güzel noktalara değinmiş ki hangi konunun üzerinde dursam diğerinin canı sıkılır diyeceğim ve o yüzden herkesin bizzat içindekilerini okuması gerektiğini söyleceğim. Okuduktan sonra sizden yayılan pozitifliği hissedip mutlu olacağım. Keyifli okumalar
Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır.
Adı daha çok çekmişti beni, arkadaşımın hediyesiydi, acaba yazar neden böyle bir isim koymuş kitabına diye düşündüm. Tabi hemen elime alıp okumaya başladım. Kitabın adının hikayesinden bahsedilmiş. Şimdi bunu ben söylemeyeyim.
Bu kitap bende neler uyandırdı. Neden 2 yıl önce okuduğum kitabı tekrar okuma gereği hissettim. Ondan bahsetmek istiyorum.
"Kişisel gelişim kitabı olması, eğlenceli olması, ya birkaç sayfa daha okuyum da kendime geliyim" gibi bir düşünceyle kitap bitiyor. ( ben böyle bir bakışla okudum)Tabi bu kitabın diğer kişisel gelişim kitaplarından farkı; okudum bitti rafta dursun kardeşim de okur belki, gibi bir algı bırakmıyor insanda. Bir sayfa daha, bir sayfa daha okuyarak bitiyor kitap. Bu sayfalar tabi ki tek tek zihnimizde yer alıyor. İkinci kere okuduğumda unutmadığımı zihnime işlediğini bir kez daha anlamış oldum.
İnsanlar arada kaliteli kişisel kitapları okumalı. Özellikle kendini, yaşamını sorguladığı zamanlarda. "Ya ne oluyor ya benim hayatımda böyle , neden istediğim hiçbir şey olmuyor, ben hep böyle mi kalacağım" dediğiniz zamanlarda bu kitabı okuyun. Okumalısınız ki buhrana kapılmayıp kendinize gelmeniz için. Tabi başka kişisel gelişim kitabı da okuyabilirsiniz ama inanın hepsi o kadar etkili olmuyor. A. Şerif İzgören bu anlamda okuyarak sevdiğim birkaç kişisel gelişim yazarından biridir.
Son olarak bu kitap için "hem eğlendiren hem geliştiren" bir kitaptır diyebilirim.
Keyifli okumalar!
Dipnot: Yazarımızın, Avucunuzdaki Kelebek adlı kitabı da en az bu kitap kadar iyi.
Fil, dünyada hortumu olan tek hayvandır (Elephant is the only animal in the world with a trunk) cümlesinin sınavda "Şu hortumlu dünyada fil yalnız bir hayvandır" olarak çeviren bir öğrenci sayesinde ortaya çıktığını öncelikle belirtiyorum (Yazarın notları ışığında).
İtiraf ediyorum "öğretmenler, öğrencilerinin bu tarzda hatırda kalan, akla geldikçe güldüren sınav yanıtlarını konuşurlar." Konuşuyoruz.
23 Kapıdan oluşan kitap, her bir kapının "... Üzerine" başlığına sahip (Sevgi, İyilik, Doğallık, Üretmek vb şeklinde bölüm bölüm ilerliyor). Bölümler ise; gerçek hayat hikayeleri, yazarın kendi anıları ya da fıkralardan oluşuyor.
Kitabın arka kapağında & çoğu incelemede gördüğümüz "elimden bırakamadım" cümlesine kesinlikle katılıyorum, bir oturuşta bitirmemek & çok çabuk veda etmemek adına kitaba her başladığımda bir bölüm öncesinden okumak da fayda etmedi, en nihayetinde de bitti tabi.
Yazarla aynı okul & bölüm mezunu olduğum için de olabilir, kıdemli olan biriyle fazlasıyla sohbet havasında bazen okuduklarımı sindirmek adına yutkunarak bazen de etrafa aldırmadan kahkaha atarak kitabı bitirdim. Bir de öyle bir dönemde okudum ki-kalemin sihrine de inanan biri olarak-ruh halimi çok pozitif bir noktaya taşıdı.
Eğer buraya kadar incelememi okumuşsanız yazmama gerek yok ama "kesinlikle öneri" listemde.
İyi okumalar -.-
Şerif İzgören'in internette izlediğim İlk konuşmasından sonra kitaplarını da okumaya kesinlikle karar vermiştim. Şunu söyleyeyim bu adam milletinin insanını okumayı öğrenmiş bir adam. Ve daha önemlisi bunları dillendirmiş bir adam. Söyleyin, kitabın içinde bilmediğimiz bir şey var mıydı? Yoktu değil mi ama yine de hepimiz hayranlıkla okuduk. Çünkü en iyi kitaplar insana zaten bildiklerini söyleyen kitaplardır. Çoğumuz düşündüklerimizi söylemekten aciziz belki de doğru kelimeleri bulamıyoruz. Bu kitabı olurken eMontegine'nin Denemelerini okuduğum da ki gibi hissettim. Ön sözünde bir laf vardır " Montegine amma da fikir çalmış benden" diye. Toplum hepimizin de farkında olduğu sorunlarla boğuşurken bizler sanki ben yapsam fayda olacak mı kimse yapmıyor ki! Diyenlerle dolu ama böyle düşünmemek lazım sen yap senin dünyan değişsin ve daha güzel bir yere dönüşsün. Şanslıysan güzelliği belki başkası da görür.
İzgören'in kitaplarını büyük birer sistem eleştirisi olarak görüyorum. Fakat o bunu siyasiler gibi yapmıyor. Daha kabul edilebilir bir üslupda, kimseyi hedef göstermeyerek. Zaten böyle olmalı birimiz hatalıysa bedelini sadece o ödemeyecek dünya için hepimiz, gelecekteki insanlar... Belki de haberdar olmadıkları bir şey için bedel ödemek zorunda kalacaklar. Bu yüzdendir ki hiç bir şeyi şahsi düşünmeyin. Ayrıca kitaptan belirtilen bir diğer önemli konu olan benlik algısına da dikkat edin. Zira tüm bunları yapmak için önce kendiniz olmalısınız.