Şu Çılgın Türkler Kitap Bilgileri
Yazar: Turgut Özakman
Tahmini Okuma Süresi: 21 sa. 18 dk.
Sayfa Sayısı: 752
Basım Tarihi: 2023
İlk Yayın Tarihi: 2007
Yayınevi: Bilgi Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789752201279
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Şu Çılgın Türkler Kitap Tanıtımı
1948 yılında on arkadaşıyla on gün boyunca, Polatlı´dan Dumlupınar´a kadar yayan yürüyen Turgut Özakman, Milli Mücadelenin romanını yazmaya o gün karar vermiş. Şu Çılgın Türkler 57 yıllık bir araştırmanın ürünüdür. Şu Çılgın Türkler, dünyadaki en meşru, en ahlaklı, en haklı, en kutsal savaşlardan birinin, emperyalizme karşı verilmiş ve kazanılmış ilk kurtuluş savaşının, bir millileşme ihtilalinin romanıdır. Cumhuriyetimize karşı yapılan saldırıların en yoğun olduğu şu günlerde, cumhuriyetin kılık değiştire değiştire gelen emperyalizme rağmen nasıl kazanıldığının eşsiz öyküsü.
Şu Çılgın Türkler Kitaptan Alıntılar
1. ""İnsan tarihten utanır be. Vatan pahasına siyaset olur mu?""
2. "‘’Ölmek marifet değil. Marifet ölmemek…’’"
3. "''Vatan elden giderken, merhamet ihanettir.''"
4. "M. Kemal Paşa sesini herkesin duyacağı kadar yükseltti:
"Kongreye hanım öğretmenlerimizi çağırdığınız için sizi kutlarım. Ama hanımefendileri niye böyle ayrı oturttunuz? Sizin kendinize mi güveniniz yok, yoksa Türk hanımlarının faziletine mi? Bir daha böyle bir ilkellik görmeyeceğimi ümit ederim.""
5. "Sevgili Gençler!
İstiklal Savaşı, dünyadaki en meşru, en ahlaklı, en haklı, en kutsal savaşlardan biridir. Emperyalizmi ve yamaklarını dize getiren, bir enkazdan yepyeni, çağdaş bir devlet kurmayı başaran atalarınızla gurur duyun, şehit ve gazi atalarınızın onurunu yalancılara çiğnetmeyin.
Sevgilerle.
Turgut Özakman"
6. "Dünyanın hiçbir kadını, 'Ben vatanımı kurtarmak için Türk kadınından daha fazla çalıştım' diyemez.."
7. "Bu kız, yürekli kağnıcılar ve gözü kara çeteciler hamurundandı."
8. "Hiçbir devlet şerefimizden ve ümidimizden daha büyük değildir."
9. "Falih Rıfkı Atay 30 Ağustos zaferi için şöyle yazacaktı:
“Nemiz varsa, eğer bağımsız bir devlet kurmuşsak, hür vatandaşlar olmuşsak, şerefli insanlar gibi dolaşıyorsak, yurdumuzu Batının pençesinden, vicdanımızı ve düşüncemizi Doğunun pençesinden kurtarmışsak, şu denizlere bizim diye bakıyor, bu topraklarda ana bağrının sıcaklığını duyuyorsak, belki nefes alıyorsak, hepsini, her şeyi 30 Ağustos zaferine borçluyuz.”"
10. ""Dünya hızla gelişirken, biz yerimizde sayamayız. Yoksa geleceğin akıllı nesilleri bizi affetmez.”"
11. "Savaş bir salgın hastalık gibi dört bir yana yayıldı..."
12. "Üsteğmen şaşkınlık içinde, "Bu koca topları buraya nasıl çıkardınız?" diye sordu. Bilge görünüşlü bir ihtiyar, gülümseyerek, "Değişik bir milletiz.." dedi, "..işler düzgünse ertesi günü bile düşünmeyiz, birbirimizi yeriz. İşler karıştıkça ağır ağır uyanmaya başlarız. İyice karışınca da, kenetlenip olmayacak işleri başarırız. Bunları da buraya böyle çıkardık. Çıkarmadık uçurduk.""
13. ""Öğretmen hanımlar, öğretmen beyler!
Bugün çok güzel bir gün. Istanbul'dan kalkıp buraya geldiğiniz için güzel.
Hepinizi kendim ve silah arkadaşlarım adına sevgi ve saygıyla"
14. "Vatan elden giderken,merhamet ihanettir"
15. "Önümüzdeki yaz bu topraklarda gelincikler kan kırmızısı açacaktır."
Şu Çılgın Türkler Kitap İncelemeleri
Mutlaka okunmalı dediğimiz kitaplar var ya onların başına lütfen bu kitabı ekleyin. Lütfen Milli Mücadele hakkında çok şey okuyun, çok kez düşünün. Ne kadar geç kalmışım kitap için. Özellikle son bölümde Atatürk'ün öğretmenlere ısrarla "Tarihimizi çocuklarımıza öğretin, gelecek sizin elinizde" demesi beni değişik hislere soktu. Özellikle alanım başta olmak üzere tüm öğretmenler okusun diyemiyorum, herkes mutlaka okumalı diyorum. Sakarya, Ankara, Afyon, İzmir.. Ne çok uğraşılmış, emperyalizmle, düşmanla, sömürgeyle, cahillikle, sığ düşüncelerle. Şöyle kitabın başından sonuna kadar ki olayları düşünüyorum da, hiçbir ulusun böyle şanlı bir tarihi yoktur. Türkün gücü, Türkün imanı, Türkün inancı, Türkün azmi Allah'ın izni ile zafere ulaştı. Hemde ayağında doğru düzgün çarığı olmayan, üstünde üniforması bulunmayan erlerimizle.. Ya kadınlarımız? Cephede, cephe gerisinde.. Ya şuan okuduğum Demirci'nin akıncıları, yiğitleri? Ne yapılırsa yapılsın ödenmeyecek çok hak var. Bize de düşen görev tarihimizi okumak, çocuklarımıza anlatmak. Haklarını böyle ödeyebiliriz. Milli Mücadelenin o ağrılı sancılarını, sadece her 30 Ağustos'ta hatırlamayalım. İzmir'in kurtuluşunu sadece 9 Eylül'de kutlamayalım. Kalıplaşmış ezber tarihten kurtulup, kendimiz çok okuyup araştıralım. Okumak, okudukça hissetmek, öğrenmek, gururlanmak için bu kitaptan başlayabilirsiniz. Okuyun. Okudukça övünün. Çünkü sen Türk ulususun. Sen kurtuluşsun. Sen Milli Mücadelesin. Sen kağnının kamyonu yendiği ataların babaların anaların çocuğusun! Oku! Okumalısın!
Bu kitap hakkında söylenebilecek pek bir söz yok aslında...Turgut Özakman, Kurtuluş Savaşı'nın Batı cephesi savaşlarını sıkmadan, roman havasında kaleme almış. Kitabın yarısını gözlerim dolu dolu okudum... Kurtuluş Savaşı'nda atalarımızın vatan için, gelecek nesiller yani bizler için yaptıkları fedakarlıkları okumak gurur verici, bir o kadar da acı... Onların ülkeyi bize mümkün olan en iyi şekilde bırakmak için çabalamalarını ve ülkenin şu anki durumunu düşünmek çok, çok acı...
Her yüzyılda nadir olarak birkaç dâhi çıkar, bizim en büyük şansımız da o dâhinin bizden çıkması, kimse inanmazken kurtuluşa inanması, bağımsızlığı savunması, tam bir savaş dehası olması ve küllerinden bir ülke kurması... TEŞEKKÜRLER ATAM ♡♡♡
Yazarın sık sık üzerinde durduğu konu, Kurtuluş Savaşı'nın sondan ziyade bir başlangıç olduğu; tekrar bu duruma düşmemek adına muasır medeniyetler seviyesine çıkmamız gerektiği. Doğunun eski zararlı zihniyetinden kurtulmak, kadın- erkek eşitliğini sağlamak, dindeki yozlaşmaları aşmak, eğitime gereken önemi vermek ve insanları bilinçlendirmenin de en az bu savaşı kazanmak kadar önemli olduğunu özellikle vurguluyor.
Sadece bir kez okunup geçilecek bir kitap değil, her yıl tekrar tekrar okunmalı!!! Ders çıkarılmalı, bizler için yapılan fedakârlıklar göz ardı edilmemeli...
Kanımın son damlasına kadar üzerimde kurtuluş sehitlerinin ve gazilerinin hakkı olduğunu düşünerek okudum.
O kadar borçlu doğan bir millet evladı daha olamaz.
Biz ecdadımıza borçluyuz...
Aldığımız nefesi önce Allah’a sonra Allah Allah diye toprağın bağrına bizim için, aydınlık, özgür geleceğimiz için yatanlara borçluyuz.
Böyle bir millet daha yoktur yeryüzünde.
Bu bilinçle yetişmek lazım, yetiştirmek lazım. Her zaman milli düşünmek vazifemiz olmalı. Dar günümüzü bol günümüzde milletçe düşünmeliyiz.
Dar zamanda çok iyi birlik olabiliyoruz ama iyi günlerde birbirimizi parçalıyoruz.
Tek sorunumuz bu.
Dilerim bir daha böyle bir kurtuluş mücadelesi yaşamayız.
Elimizdekilerin kıymetini bilerek ilerler, hep medeni tam medeni kalırız.
Kitapta birçok paşaların ismi zikrediliyor. Fakat hepsini akılda tutmak imkansız neredeyse. Biri şehit olunca öbürü o kadar olağan bir şekilde görevi teslim alıyor ki insanın kanı donuyor kanı.
Bir komutan yeni gelen askerlerin yüzüne bakmadan başarılar dilemişti sadece, sonra açıkladı. İsimlerini bilince şehit olmaları daha çok üzüyor diye.
Böyle hassas böyle ince böyle imanlı bir ordu ve neferleri.
Kadınların ve çocukların es geçilmediği bir kurtuluş mücadelesi.
Allah bu millete bir daha istiklal harbi yaşatmasın.
Şehitlerimizin ruhuna el fatiha.
Şu Çılgın Türkler kitabı Kurtuluş Savaşı dönemini anlatan en iyi eserlerden birisidir. Kurtuluş Savaşı'nı yazarımız kendi bakış açısıyla yorumlarken hem Türk tarafının hemde Yunan tarafının ve diğer emperyalist devletlerin gözünden olayı okuyucuya aktarması benim kitap özelinde en beğendiğim özelliğidir.
19 Mayıs 1919'da başlayan Millî Mücadele'nin kanıtı olma özelliğini taşımaktadır. Olaydaki kahramanları soyadlarıyla kullanması hususunda ileride Cumhuriyet kitabını okurken okuyucuya kolaylık sağlamak için Turgut Özakman tarafından bu amaç doğrultusunda planlandığını düşünüyorum . 7'den 70'e her insanın kesinlikle okuması gerektiğini düşünüyorum. Kesinlikle okunmanızı tavsiye ederim dostlarım. Kitapla kalın dostlar
#kitaptanalıntıları
"Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir!"
“Dünyanın hiçbir kadını ‘Ben vatanımı kurtarmak için Türk kadınından daha fazla çalıştım’ diyemez..”
Gazi Mustafa Kemal Paşa
"Bak kızım.." demişti, "...bir tekerleme vardır, bilir misin: Çalıydı, çırpıydı ama evimdi. Anadolu da yoksuldur, çıplaktır, bakımsızdır ama vatanımızdır."
Başkomutan, "Bu savaşta subay, astsubay ve erlerin katalandıkları fedakarlık ve gösterdikleri çaba, insan gücünün üstündedir" dedi, gazileri övdü.
#kitapyorumu #okudumbitti #kitaptanalıntıları #arkakapak #şuçılgıntürkler #turgutözakman #bilgiyayınevi #sayfa752
Lisede bir gün tarih dersindeyken tarih hocamız "Daha önce hiç Kurtuluş savaşı hakkında kitap okumayan var mı?" demişti. El kaldıranları görünce ne kadar üzüldüğünü hatırlıyorum. Çünkü kendi tarihini bilmeyen, imkansızlıklar içinde bir vatan kurmaya çalışan atalarını tanımayan; emperyalist devletlerin yanında sırf kendi çıkarları için gerek dini gerek milleti kullanan hacıdan, hocadan, sözde milliyetçilerden bu ülkenin neler yaşadığını bilmeyen; uçak alacak parası dahi olmayan ülkesini kurtarmak için enkaz haldeki uçaklara binip şehit olan insanları tanımayan; köydeki tüm erkekler savaşa gidince demiryolu döşeyen kadınları tanımayan; karşısında İngiltere'nin desteklediği kendi imkanlarından en az 3-4 kat kuvvetli bir Yunan ordusuna karşı savaşan ülkesini bilmeyen; Sakarya gibi büyük bir destanın ardından bile mecliste karşısında muhalefet olan, misak-ı milliye inanmayıp elindekiyle yetinmeye çalışan insanlara karşı milletine güvenen ve vatanına aşık Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamayan; ayağında çarık, silahında mermi olmadan "Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum" sözünün ağırlığını yaşayan, bu vatanı onlara borçlu olduğumuz on binlerce yiğidi tanımayan bir gençliğin ülkesine nasıl bir faydası dokunurdu ki?.. Bu kitabı her Türk gencinin okuması, toprağında bulunan atalarının her birinin kanı için bile bu ülkeden vazgeçmeden çalışmaya devam etmesi gerekiyor.