Sözler Kitap Bilgileri
Yazar: Bediüzzaman Said Nursî
Tahmini Okuma Süresi: 35 sa. 32 dk.
Sayfa Sayısı: 1254
Basım Tarihi: Şubat 2012
Yayınevi: Söz Basım Yayın
Orijinal Dil: Kürtçe
ISBN: 9799756438168
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Sözler Kitap Tanıtımı
Risale-i Nur, Kur'an ayetlerini mana yönünden açıklamasıyla tefsir ilmi içinde değerlendirilirken; zamanın inanç ve ahlak gibi problemlerini tartışması açısından da kelam ilmi çerçevesinde değerlendirilmektedir. Müellifin kendisi bu iki hususu risalelerinde belirtmiştir.
Risale-i Nur, konuları ele alış tarzı, muhtevasındaki derinliği ve kapsamlılığı birçok kesimin yoğun ilgisini çekmiştir. Bir yandan yurt içinde ve dışında çeşitli halk kesimleri tarafından okunmakta ve diğer yandan hakkında uluslararası sempozyumlar düzenlenmekte ve birçok akademik makale ve tezlere konu olmaktadır.
Mesela bunlar arasında çağdaş düşünürlerden Faslı Prof. Dr. Taha Abdurrahman, Risale-i Nur'un düşünce dünyasında yaptığı büyük devrimden söz ederken, onun diğer yönlerinin yanında bu yönünün de kayda değer olduğuna dikkat çekmektedir:
"Bazı Batılı filozoflar, her şeyin merkezine aklı aldılar ve sadece aklın ürünü olan hususlara itibar ettiler. Hatta bu hususta öyle ileri gittiler ki, İncil ve Kur'an gibi semavi kitapları ve temsil ettikleri dinleri de aklın etrafında dönen diğer eşya arasına katarak, akli sistem içinde onlara bir tanım getirdiler. Yani, tıpkı eski insanların dünyayı sabit sanıp güneşin de onun etrafında döndüğünü tevehhüm ettikleri gibi, aklı sabit kabul ederek semavi kitap ve dinleri onun etrafında gezdirdiler.
"İşte Bediüzzaman, Risale-i Nur'la düşünce dünyasındaki bu gidişatı olması gereken mecraya çevirdi, tıpkı ilim dünyasında Kopernik'in yaptığı gibi. Nasıl ki Kopernik, 'Dünyanın sabit, güneşin onun etrafında döndüğü şeklindeki eski görüşü ortadan kaldırıp; onun yerine, dünyanın hem kendi etrafında, hem güneşin etrafında döndüğünü' ispat etti; Bediüzzaman da Risale-i Nur'la düşünce dünyasında buna benzer bir inkılap gerçekleştirdi: 'İnsanın düşünce dünyası sabit olamaz. Düşünce dünyası hem kendi ekseni etrafında döner, hem de vahiy güneşinin etrafında döner' diyerek insan düşüncesinin olması gereken asıl yerini tespit etmiş, aklı yalnızlık ve karanlıktan kurtararak aydınlatmış ve rahatlatmıştır."
Ayrıca Risale-i Nur, bir Kur'an tefsiri olması itibariyle, aklın yanı sıra, kalb, ruh ve diğer bütün duygulara da hitap etmektedir. Ahlakın bütün boyutlarına ışık tutmakta ve bir çok sosyal probleme çözümler sunmaktadır. Ancak onun bu ve benzeri daha bir çok meziyetini en iyi şekilde anlamanın yolu her halde onu açıp bizatihi okumak ve yaşamakla olur. İşte bu sebeple sizi Sözler'le başbaşa bırakıyoruz.
(Sunuş'tan)
Sözler Kitaptan Alıntılar
1. "Büyük görünme, küçülürsün."
2. "Giden gelmez, gelen gider."
3. "Böyle dehşetli bir asırda, insanın en büyük mes'elesi: İmanı kurtarmak veya kaybetmek davasıdır."
4. "Bir edepsizin yüzünden bazen olur ki bir memleket harap olur.""
5. "Namaz, ne kadar kıymetdar..."
6. "Bismillah, her hayrın başıdır. Biz dahi baştan ona başlarız."
7. "Bismillah, "In the Name of God," is the start of all things good. We too shall start with it."
8. "Büyük görünme, küçülürsün."
9. "Namaz, ne kadar kıymetdar."
10. ""Ey kendini insan bilen insan! Kendini oku."
11. "❝ 𝐆ü𝐧𝐝ü𝐳 𝐢ç𝐢𝐧𝐝𝐞 𝐠ö𝐳ü𝐧ü 𝐤𝐚𝐩𝐚𝐦𝐚𝐤𝐥𝐚, 𝐝ü𝐧𝐲𝐚𝐲ı 𝐠𝐞𝐜𝐞 𝐦𝐢 𝐨𝐥𝐝𝐮 𝐳𝐚𝐧𝐧𝐞𝐝𝐢𝐲𝐨𝐫𝐬𝐮𝐧? ❞"
12. "Sen eğer nefis ve şeytanı dinlersen esfel-i safilîne düşersin. Eğer Hak ve Kur'an'ı dinlersen a'lâ-yı illiyyîne çıkar, kâinatın bir güzel takvimi olursun."
13. "Bir köy muhtarsız olmaz. Bir iğne ustasız olmaz, sahibsiz olamaz. Bir harf kâtibsiz olamaz, biliyorsun. Nasıl oluyor ki, nihayet derecede muntazam şu memleket hâkimsiz olur?"
14. "Her ele geçen kitap okunmamalı,
Her söylenen söze kulak vermemeli !"
15. ""-Gayrimeşru bir muhabbetin neticesi, merhametsiz azap çekmektir....!""
Sözler Kitap İncelemeleri
Acizim, aciz olanı istemem derken Üstad ne demek istedi.
Acizliğimi biliyorum, zaaflarımı biliyroum, kış olunca dört kat örtünmeden üşüyorum, yazın sıcak hava da bi kaç derece yükseldiğinde bunalıyorum, bi iki gün su içmeyip yemek yemesem organlarım, bedenim benim olmaktan çıkıyor, sevdiğim birini kaybetsem acıdan kıvranıyorum, başıma bi ağrı girse dünyayı sessize alırcasına herkesten kaçıyorum, doğal afet sırasında çaresizce koşturuyorum, denize biraz daha derine girsem boğuluyorum, ateşe el uzatamıyorum, yüksekten korkuyor karanlıktan ürküyorum, kabuslara hükmüm geçmiyor, benden daha güçlüsü beni eziyor, sustuklarım içime yara bana dert oluyor, def edemiyorum hastalıkları, ya doktora teslimim ya yataklara ya da uzanan bir merhametli ele. Yetemiyorum da kendime, acizim..
Hasta iken en çok müşahede ettiğim haldir bu duygu, acizim .. kendime, bedenime, duygularıma, geleceğime veya geçmişime hükmüm geçmiyor, hayat benimdir derim ama hayatımı acizliğimle anlamalıyım ki hayatım benim değil. Ben de benim değil. Rabbi Rahiminin bir emaneti olan her zerreme nasil benimdir, hayatımdır derim. Hayatı veren Hayy iken, ben'i yapan kendimim, ne yöne yaptığım beni ilgilendirmez sadece tüm kainatı ilgilendirir aslinda. Emaneti olduğunu bilirsen Rabbinin kainat hukukunu istila etmez yan çizmezsin. Bilmezsen emaneti olduğun Rabbi, emanete hıyanet eder, kainat hukukuna tecavüzde bulunursun. Sana uzanan her rızık kul olman içince kül et nefsini, olmasin emanete hıyanet. Acizliğini bil nefsim ! Aciz olana kul olma. Ve de ki; acizim aciz olanı istemem..
Ah Sözler icin o kadar oku kelimesini duydum ve bu kitaptan yola cikilarak anlatilanlar ruhuma oyle etki etti ki artik okumaliyim diye dusundum. Iyi dusunmusum. Insanin hem ruhunu hem aklini hem de kalbini tatmin ediyor bu seri. Sadece soyut olarak mi? Hayir. Somut olan gözleri de etkiliyor. Hem de oyle bir etkiliyor ki artik bir agaca bakarken agac gormuyorsun. Agacin her halinin Allah'in farkli bir ismini yansittigini ve zikrettigini zihninde canlandırıyorsun. Sozgelimi fotosentez yapmasi Alim ismini, guzelligi Cemal ismini... Cok karmasik bir matematik denklemi gibi.
Benim gibi nispeten karamsar bir insani bile her ise olumlu bakan biri yapti bu Sözler. Hayir karin doyurmayan, gicik, sahte bir 'her seye olumlu bakmaliyiz' lafları degil bunlar. Aksine tamamen gercekten yola cikarak insani olumlu dusunmeye sevk ediyor :).
Belki kelimeler yabanci oldugu icin agir gozukebilir kitap ama aldanmayin anlatilanlar gayet sade ve acik. Basit ama bayagi degil. Ince bir zekayla, cagin tum kafa karistiran, bir kasik suda bogduran sorularini cevaplamis. Boguldugumuz sularin ne kadar sığ oldugunu gostermis Bediuzzaman Hazretleri.
Kendime olan faydalarindan sonra biraz da uslubunu anlatayim. Yazar once bir soru sorar bu genelde Ateistlerin dilinde Muslumanlarin zihninde olan bir soru olur, Sonra yazar bir hikaye anlatir. En sonunda da hikaye uzerinden cikarimlar yaparak soruyu cevaplar. Teşbihte hata olmaz ne de olsa.
Bediuzzaman Allah'in Rahman ismini baz almis. Derdini de Rahman ismine yarasir, tatli bir uslupla anlatiyor Mutlaka okuyun derim bilmediginiz kelimlere aldirmayin, inanin o kelimeyi es gecip cumleye ya da esas konuya odaklanirsaniz anlayacaksiniz.
"Ben kimin sikkesiyim, bu yer dahi onun masnuudur. Ben kimin hâtemiyim, bu mekân dahi onun mektubudur. Ben kimin turrasıyım, bu vatanım dahi onun mensucudur." Demek en edna bir mahluka rububiyet; bütün anasırı kabza-i tasarrufunda tutana mahsustur ve en basit bir hayvanı tedbir ve tedvir etmek; bütün hayvanatı, nebatatı, masnuatı kabza-i rububiyetinde terbiye edene has olduğunu kör olmayan görür. Evet herbir ferd, sair efrada mümaselet ve misliyet lisanı ile der: "Kim bütün nev'ime mâlik ise, bana mâlik olabilir, yoksa yok." Her nev', sair nevilerle beraber yeryüzünde intişarı lisanıyla der: "Kim bütün sath-ı Arza mâlik ise, bana mâlik olabilir; yoksa yok." Arz, sair seyyarat ile bir Güneşe irtibatı ve semavat ile tesanüdü lisanıyla der: "Kim bütün kâinata mâlik ise, bana mâlik o olabilir; yoksa yok." Evet faraza zîşuur bir elmaya biri dese: "Sen benim san'atımsın." O elma lisan-ı hal ile ona "Sus!" diyecek. "Eğer bütün yeryüzünde bütün elmaların teşkiline muktedir olabilirsen, belki yeryüzünde münteşir bütün hemcinsimiz olan bütün meyvedarlara, belki sefinesiyle hazine-i rahmetten gelen bütün hedaya-yı Rahmaniyeye mutasarrıf olabilirsen, bana rububiyet dava et." O elma böyle diyecek ve o ahmağın ağzına bir tokat vuracak.
Sözler - 304
' nin 130 parçadan oluşan Risale-i Nur Külliyatının en önemli ve ayrılmaz bir parçası "...tahkikî imanı ders vererek, imanı kuvvetlendirip insanı ebedî saadet ve selâmete götürecek Kur’an ve iman hakikatlarını câmi bir eser..", "...Müfessirin, Kur’an ve iman hakikatlerini, cerh edilmez delil ve hüccetlerle isbat ederek tedris etttiği...", "...Ders verdiği Kur’anî hakikatlerin; hem aklı, hem kalbi, hem ruhu ve vicdanı tenvir ve tatmin ve nefsi musahhar etmesi ve şeytanı dahi ilzam edecek derecede kuvvetli ve gayet beliğ, nafiz ve müessir olması...", "...bu asırda dünyaya yayılmış olan dinsizlik ve maddiyyunluğu kökünden yıkabilmek, hak ve hakikat yolunu gösterip, beşeri sırat-ı müstakime kavuşturmak, imanı kurtarabilmek için, ancak ve ancak Kur’an-ı Hakîm’in bu asra bakan vechesini keşf edip, umumun müstefid olabileceği bir şekilde tefsir edilmesi, elbette bu asırda kabil olacaktır. İşte, Bediüzzaman Said Nursî; Kur’an-ı Kerim’deki bu asrın muhtaç olduğu hakikatleri keşfedip, Nur Risalelerinde, herkesin kabiliyeti nisbetinde istifade edebileceği bir tarzda tefsir ve izah etmek muvaffakıyetine mazhar olmuştur. Bunun içindir ki, Risale-i Nur, emsali görülmemiş bir şaheserdir"
. Okumak ve istifade etmek temennisiyle...
Risale-i Nur Külliyatı (Yeni Tanzim Büyük Boy)
ESER HAKKINDA
Çağımız hususiyetlerini tahlil
ve manevî hastalıklarını teşhis eden Bediüzzaman, "Zaman imân kurtarmak zamanıdır formülü çerçevesinde kaleme aldığı Risale-i Nurla, bu zamanın manevî ihtiyaçlarına tatminkâr cevaplar veren iman hazinesini ortaya koymuştur. Bu eserlerde her insanın zihnini meşgul eden ve modern çağ insanlarının da bigâne kalamayacağı, Ben kimim? Nereden geldim? Nereye gidiyorum? Bu dünyadaki vazifem nedir? suallerine doyurucu izahlar getirilmekte; başta Allaha iman olmak üzere bütün iman esasları izah ve ispat edilmekte; bu konularda fen ve felsefe adına ortaya konulan şüphe ve sualler ikna edici bir üslûpla cevaplandırılmakta; ilimle dinin uzlaşmazlığı yolundaki iddialar püskürtülerek, ilme din namına sahip çıkılmakta; İslâmı dejenere etmek maksadıyla girişilen tahrifatçı tahrip teşebbüsleri boşa çıkarılmakta; maddeci anlayışa bina edilen medeniyetin insanlığı sürüklediği manevi buhranlar, Kurânın tevhid ve haşir gibi geniş hakikatlerine dair aklı doyuran, ruhu okşayan, kalbi tatmin eden tatlı izahlarla tedavi edilmekte; ruhun ve kalbin vazifesizliğinden doğan sıkıntıların sürüklediği sefahet ve başıboşluk hali, Kurân mesajıyla izale edilmektedir.
Modern çağ insanının aradığı Kurân yorumunu, en mükemmel şekliyle Risale-i Nurda bulmak mümkündür. Risale-i Nur, Kurânın bu asra bakan mesajını anlayıp yorumlama hususunda "tecdit vazifesini ifa etmiş bir tefsirdir.
Modern çağ insanının aradığı Kurân yorumunu, en mükemmel şekliyle anlatan Risale-i Nur Külliyatını yepyeni bir tanzim.