Sosyalizm ve İnsan Ruhu Kitap Bilgileri
Yazar: Oscar Wilde
Tahmini Okuma Süresi: 1 sa. 54 dk.
Sayfa Sayısı: 67
Basım Tarihi: Mayıs 2014
İlk Yayın Tarihi: 1891
Yayınevi: Aylak Adam
ISBN: 9786054849024
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Sosyalizm ve İnsan Ruhu Kitap Tanıtımı
Zalimce kullanıldığında, kendisini ortadan kaldıracak olan isyan ruhunu ve Bireyselliği ortaya çıkararak aslında faydalı olur. Belli bir miktarda yumuşak başlılıkla kullanıldığında ve ödüllerle desteklendiğinde ise toplumu, akla hayale gelmeyecek derecede yozlaştıran bir hal alır. Bu durumda insanların kendilerine uygulanan baskının farkına varma şansı azalır ve başları okşanan hayvanlar gibi, bayağı bir konforun içinde, diğer insanların düşünceleriyle, diğer insanların belirlediği standartlara göre yaşadıklarının, diğer insanların ikinci el saydığı kıyafetleri giydiklerinin ve hiçbir zaman kendileri olamadıklarının farkına varmaksızın yaşamaya devam ederler.”
Oscar Wilde’ı bir sosyalist olarak düşünmek, pek çok insan için şaşırtıcıdır oysa Wilde, bu düşünceleri ile yer yer Marx’ın sosyalist düşüncesine ve komünist idealine yaklaşır. İnsanların başkaları için kendilerinden vazgeçercesine çalışmasını istemez; sermayenin tek bir elde toplanmasının getireceği zararlardan, mülkiyeti koruyan bir devlet anlayışının halkını nasıl ezdiğinden ve hiçleştirdiğinden bahseder… Haksız mıdır?
Sosyalizm ve İnsan Ruhu Kitaptan Alıntılar
1. "Yaşamak dünyada en ender bulunan şeydir. Çoğu insan ‘vardır’, o kadar."
2. "Yaşamak dünyada en ender bulunan şeydir. Çoğu insan "vardır", hepsi bu."
3. "Başka şeylerin ne önemi vardır ki? İnsanoğlu kendi içinde tamdır."
4. "Çünkü insanın peşinde olduğu ne acıdır ne de haz, sadece Hayat’tır: İnsan yoğun, dopdolu, kusursuz yaşamak ister."
5. "İnsan kötü beslenen bir hayvan gibi yaşamaya dünden razı olmamalıdır. Öyle yaşamayı reddetmelidir..."
6. "...yaşamak mülkiyetten daha alt sıraya geçti ,sahip olma var olmanın üstüne çıktı. Erich From"
7. "Modern suçun anası günah değil, açlıktır."
8. "İnsan insan olarak olarak yoksullaşır. -Karl Marx"
9. "Erdemin ilk şartı burjuvalardan nefret etmektir."
10. "Gerçek sanatçı kitleyi hiçbir şekilde umursamaz. Kitle onun için varolmamaktadır Sanatçı, canavarı uyutacak ya da doyuracak haşhaşlı ballı çörekler yapan biri değildir. O, bu işi popüler romancıya bırakır."
11. "görgüsüzlük ve aptallık modern hayatın iki can alıcı gerçeğidir."
12. "İnsanoğlunun gerçek kusursuzluğu, sahip olduklarında değil, insan olarak ne olduğunda yatar."
13. "Yetişkin bir insan bir daha çocuk olamaz- olsa olsa çocuksu olur.
Karl Marx"
14. "Değer sıralamasında, yaşamak mülkiyetten daha alt sıraya geçti, sahip olma varolmanın üstüne çıktı."
15. "Senin gibi olmadığı için, ona "dahi" ya da "kaçık diyorsun."
Sosyalizm ve İnsan Ruhu Kitap İncelemeleri
Sosyalizmin birincil ilkesi bireyselliktir.
Otorite ise bireyselliği öldürür. Her türlü otorite kötüdür…
Oscar Wilde bu kitabında sosyalizm anlayışını alışıldık ekonomik ya da devrimci terimlerle değil, bireysel özgürlük ve ruhsal gelişim temelinde savunur. Eser bireyin, toplumun ve sanatın özgürleşmesini merkezine alır. Wilde, bireyin yaratıcı potansiyelini geliştirmesinin önündeki en büyük engelin mülkiyet sistemi olduğunu savunur. Mevcut kapitalist sistemin insanları başkalarının acılarını hafifletmeye çalışan ama bu acıların gerçek nedenine dokunmayan hayırseverliğe mahkum ettiğini söyler. Gerçek bireysellik ancak mülkiyetin ortadan kalktığı, kimsenin başkasına boyun eğmek zorunda kalmadığı bir sistemde gelişebilir.
Wilde, sanatçıların özgür olması gerektiğini, mevcut sistemin onları maddi kaygılarla baskı altına aldığını söyler. Özgür bir toplumda sanat, hayal gücü ve bireysel yaratıcılık daha çok gelişebilir demektedir. Bununla beraber, otoriter ve baskıcı bir sosyalizm anlayışını reddeder. Baskıcı sosyalizmin yalnızca daha fazla bürokrasi, daha az özgürlük yaratacağını söyler.
Wilde, dönemin hayırseverlik anlayışını da eleştirir. Çünkü hayırseverlik, sistemi değiştirmek yerine onun devamını sağlar. Yardım etmek sorunu çözmez. Asıl sorun bu yardıma neden gerek duyulduğudur. Hayırseverlik, toplumsal adaletsizliğin devamına hizmet eder.
Özetle Wilde’ın sosyalizm anlayışı şudur; insanları eşitlemek değil, herkesin kendi eşsizliğini özgürce geliştirebileceği bir toplum kurmak.
Sosyalizme bir de Wilde gözünden bakmak isteyenler için güzel bir eser.
Keyifli okumalar dilerim…
"Bencillik, kendi bildiğiniz gibi yaşamak değildir. Bencillik, başkalarının da sizin arzu ettiğiniz gibi yaşamasını istemektir.."
İlk olarak kitap size, roman ve oyun yazarı Oscar Wilde'ın sosyalizmle nasıl alakası olabilir dedirtebilir. Romantizm akımında yazan bu yazardan böylesi devrimci düşünceler duymak şaşırtıcı gelebilir. Wilde insanlığın bireysel sosyalizmle kurtulacağını anlattığı bu kısa ve akıcı kitabında birden çok şeye değiniyor.
Wilde'ın sosyalizmi politik olmanın dışında. İnsan sanat ve yaratıcılıkla ilgili işlerle ilgilenmeli, angarya işleri makineler yapmalıdır.
Toplumdaki kaosun asıl sebebi "birey" kavramının unutulmasıdır. Toplumsal çıkarıların bireysel çıkarlar üzerinde tutulması doğru değildir.
Karl Marx'ın sosyalizm anlayışına yakın bir anlayışı var. Ahlakçılığı bireyselliğe karşı tehdit olarak görüyor.
İsa'nın görüşleriyle yaşamak onun için sosyalizme en yakın durumlardan birisidir.
Wilde bazı görüşlerini ütopik olarak değerlendirir.
"Sosyalizmin tesisinden elde edilecek en büyük kazanç, bizleri o pek sıkıcı şeyden, başkaları için yaşama zorunluluğundan kurtarması olacaktır.”
" Eğer sosyalizm otoriter yapıda olursa, halihazırdaki politik güçle donanmış iktidarlar gibi ekonomik güçle donanmış iktidarlar olacak olursa, sözün kısası; eğer "Endüstriyel Despotluklar" ortaya çıkarsa, o zaman insanlığın sonu başından daha kötü olacaktır."
Herkese merhaba,Oscar Wilde’in Sosyalizm Ve İnsan Ruhu isimli kitabından bahsedeceğim.Sosyalist yönü az bilinen Oscar Wilde,birey ve toplum geriliminde sosyalizmi islemis kitabinda.20. yy da yasanan orneklerden biraz uzak,daha ziyade Karl Marx’a yakın bir sosyalizm anlayışı var,ahlakçılığı birey olma bilincine karşı bir tehdit olarak algılıyor ve onun karşısında bireyselliği yüceltiyor.Bu yönüyle düşünceleri Marx’ım sosyalist devrimin gerceklesecegini dusundugu sanayilesmis toplumları ya da soyle diyelim en azından sanayilesmekte olan toplumlari ilgilendiriyor daha cok.
Wilde’ın sosyalizmi her türlü angarya işi makinelere, yaratıcılığı ve sanatı ise insana bırakır.Belki de kaosun asıl nedeni, toplum deyince aslında kendinin insandan oluştuğunu özünde birey olduğunu unutan yapı ve bu yapının üstündeki otoritedir.Bencilliğin tanımını en güzel bu kitap yapar.Kendine dönen insanı, sanatçıyı dışlayan, yaftalayan toplumu anlatır.Bir insan 50 sayfaya bu kadar güzel şeyi nasıl sığdırır aklım almıyor.Ve bu kitabın küçük insanları sömürerek büyüyenlerin dünyasında hep hayal olarak kalacağını bilip, her gün gidip geldiğim rutin iş güzergahında okumak.
Ayrıca Oscar Wilde tarafından yazıldığı bir iddia değildir.Kitabın düzeni de korkunç akıllıca ve doyurucudur.Sol sayfalarda Oscar Wilde ve yazdıkları hakkında notlar, tamamlayıcı hikayeler vardır.Sağ sayfalarda da orjinal metin.Bu düzeni karışık bulanlar sırf sağ sayfaları rahatça okuyabilir.
Kitabın içeriğine geçmeden önce yazarın beni ne kadar şaşırttığını bahsetmeden edemeyeceğim . benim için Oscar Wilde ; kendisine şöhreti getiren ve aynı zamanda yazarın tek romanı olan Dorian Gray’in Portresi ile kalbime taht kuran ; adaletsizlik ve toplumsal çarpıklıkların kol gezdiği bir toplumda , en değerli şeyin iyilik dolu bir kalp olduğunu öğreten eseri Mutlu Prens ile de tahtını kalıcı hale getiren , minnoş :) , tatlı dilli ve sanat sanat içindir düşüncesini savunan en iyi yazarlardan biriydi . Ama bu eseri bana ; yazarımızın minnoş olmadığını , yeri geldiğinde dilinin sivriliği ve kaleminin keskinliğini ile beni şaşırtabileceğini gösterdi .. Esere gelecek olursak ilk 70 sayfayı aşırı beğenerek okudum . Neredeyse her cümlenin altını çizdim ve notlar aldım . Üzülerek belirtiyorum ki ; eleştirdiği toplum , birey ve yönetim açısından söylediği her şey hala geçerliğini koruyor . Kaynakça kısmı hariç , kitabımız 127 sayfadan oluşuyor . Kitapta en beğendiğim şey ise anlatılan düşüncenin diğer sayfada alıntılar ile destekleniyor olmasıydı . Hani kült olmuş bazı sözler vardır ya kitaplar iyi ki var gibi , hah işte bu kitap da benim için iyi ki var diyeceğim türden . Herkese değil , arayış içerisinde olana , ideolojik akış içerisinde kaybolmak istemeyen kişilere önerimdir .
Wilde'ın 1891 yılında yayımladığı ve sosyalizm, bireycilik ve toplum üzerine düşüncelerini dile getirdiği önemli bir yazı. Wilde bu yazısında, bir gün sosyalizmin insan ruhunu özgürleştireceğini ve bireyin yaratıcı potansiyelini ortaya çıkaracağını savunuyor.
Wilde'a göre, mevcut kapitalist sistem insanları yoksulluğa ve sefalete mahkûm ederken, sosyalizm bu adaletsizliği ortadan kaldırarak bireylerin sanatsal ve yaratıcı yönlerini geliştirmelerine olanak tanıyacağına inanıyor. Ancak Wilde'ın savunduğu sosyalizm, otoriter bir devlet sistemi değil, bireyin özgürlüğünü en üst düzeye çıkaran bir yapıda. Wilde, bireyin önemini vurguluyor ve sosyalizmin nihayetinde insanı, başkalarının tahakkümünden kurtararak, daha özgür, yaratıcı ve düşünsel olarak zengin bir hayata kavuşturacağını belirtiyor, öyle olmasına inanıyor.
Ancak Sovyetler Birliği gibi komünist rejimler, insanları özgürleştirmekten çok, otoriter yönetimler ve devlet kontrolü altında bireysel özgürlüğü ciddi şekilde sınırladı. Bunu da çok iyi biliyoruz. Özellikle Stalin dönemi, baskıcı, despotik ve totaliter bir yönetim olarak tarihe geçti. Wilde’ın savunduğu birey özgürlüğü ve yaratıcılık ise Sovyet rejiminde devletin ideolojik kontrolü ve sansürüyle tamamen zıttı. Bu iki sosyalizm anlayışı birbirinden farklı. Wilde ise bireysel özgürlüğe ve bireyselliğe her seferinde vurgu yapmakta.