Sonsuzluğun Sonu Kitap Bilgileri
Yazar: Isaac Asimov
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 48 dk.
Sayfa Sayısı: 240
Basım Tarihi: 2015
İlk Yayın Tarihi: 1984
Yayınevi: Monokl
ISBN: 9786055159344
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Sonsuzluğun Sonu Kitap Tanıtımı
"Sonsuzluğun Sonu" bir bilimkurgu dehasının kaleminden, her sayfasında heyecanlandıran, şaşırtıcı dönüşlerle okuyucunun nefesini kesen unutulmaz bir klasik. Zamana, Sonsuzluğa ve Gerçekliğine ilişkin sarsıcı bir arayış: Sonsuzluğun sınırlarında, zamanın kıyılarında bir aşk ve kurtuluş öyküsü.
Bilimkurgunun kurucusu sayılan Asimov aşılamamış kavrayışı ve kurgularıyla dünya edebiyatını ve bilimini büyülemeye devam ediyor. Sonsuzluğun Sonu, aşkın zamanlar aşan gücünün öyküsü.
"Asimov'un en etkili eseri. Bir bilimkurgu başyapıtı."
-Locus-
"Bu zaman yolculuğu öyküsü edebiyat çevrelerince Asimov'un en dahiyane eseri olarak kabul ediliyor."
-Entertainment Weekly-
"Modern bilimkurgunun en sarsıcı başarılarından birisi. "
-The Times-
"Aşılamayacak kadar iyi fikirlerle dolu … inanılmaz."
-Damon Knight-
'Hala yaşayan büyük bir hayal gücünün ürünü."
-Daily Telegraph-
"Sonsuzluğu dolaylı bir yoldan keşfettik. Önce Gerçekliklerin hesabını geliştirdik ve kendi Gerçekliğimizi test ettik. Çok küçük bir olasılığın sonucu olan bir Gerçeklikte yaşadığımızı bulunca hayrete düştük."
"Ne yazık ki, Galakside yalnız değiliz. Başka gezegenleri olan yıldızlar var, biliyorsun. Hatta başka zekâlar. En azından bizim Galaksimizde insandan daha eski olan yok, ama insanoğlunun Dünya'da kaldığı 125.000 Yüzyıl boyunca daha genç zekâlar bizim düzeyimize geldiler, hatta bizi geçtiler. Yıldızlararası seyahati geliştirip, Galaksiyi sömürgeleştirdiler."
(Tanıtım Bülteninden)
Sonsuzluğun Sonu Kitaptan Alıntılar
1. "“Aşırılıklar hiçbir zaman sağlıklı değildir.”"
2. "“Çok doğru. Hiç geçici ilişki için müracaat ettin mi, Teknisyen?”
“Hayır, Bilgisayar.”
“Düşünür müsün?”
“Hayır, Bilgisayar.”
“Belki de düşünsen iyi edersin. Sana daha geniş bir bakış açısı sağlar. Bir kadının elbiseleriyle uğraşmaktan vazgeçer, onun başka Sonsuzlarla olabilecek muhtemel ilişkilerinden rahatsızlık duymamayı öğrenirsin.”"
3. "“Bu insanların böbürlenmeleri son derece tiksindirici değil mi?” demişti. “Kim kendi malının daha iyi olduğunu söyleyen birine inanacak kadar enayi olabilir? Adam malını kötüleyecek değil ya. Abartmanın da bir sınırı var mı ki?”"
4. "Zedelenen duygularının toparlanması haftalar sürdü...."
5. "Zamanda paradoks yoktur, çünkü Zaman paradokslardan kasıtlı olarak kaçınır…"
6. ""Bir kitaplık. O hâlde raflarda duran şeyler de kitap olmalı. Doğru mu?""
7. "“Bir kadının elbiseleriyle uğraşmaktan vazgeçer…”"
8. "Bir zamanlar her şey çok basitti. Uğrunda yaşanacak idealler ya da en azından sloganlar vardı."
9. "“Ne zaman birisi belirli bir alanda tam bilgi sahibi olmadığını belirterek konuya girse, hemen ardından o alandaki kesin kanaatini belirtecek demektir.”"
10. "Taşıdığı rütbenin arkasına sığınıp insanları rahatsız etmemeye çalışıyordu. Çünkü, rütbe arkasına saklananlara karşı, insanlar olduklarından farklı, sahte bahanelerle soğuk davranıyorlardı."
11. "''Sonsuzlukta bile, şimdiki zaman, geçip gidiyor.""
12. "“Çağının ötesinde bir adamdı demek ki, değil mi?”"
13. "Sorunları çözmek toplumun kendi işi değil midir?
Eğer bir toplum hata yaparsa sadece kendini etkilemez, sonraki toplumların da bundan etkileneceğini unutma."
14. "“Sorunları çözmek toplumun kendi işi değil midir?”
“Öyle, ama biz bu örnekteki toplumu Zaman içinde inceledik ve sorunu tatmin edici bir biçimde çözemiyorlar. Eğer bir toplum hata yaparsa sadece kendini etkilemez, sonraki toplumların da bundan etkileneceğini unutma. Aslında çoğaltıcı sorununa tatmin edici bir çözüm bulmak mümkün değil. Atom savaşları ya da hayalperestlikler gibi izin verilemeyecek şeylerden biri. Gelişmeler asla tatmin edici değil.”"
15. "Ve uykuya dalmadan önce, Noýs'u düşündü."
Sonsuzluğun Sonu Kitap İncelemeleri
Kitabın ilk sayfalarında 'sonsuzluk, zaman, son, yüzyıl' kelimelerinin fazlalığı sizi korkutmasın. İlerleyen sayfalarda iyi ki bu kadar çok bahsetmiş diyorsunuz.
Kalemin mükemmelliği hakkında konuşmaya gerek var mı bilemiyorum ama eğer ağır biri dili olduğunu düşünen varsa kesinlikle hemen okumaya başlasın. Bu kadar akıcı bir kaleme sahip yazarlar zor bulunur.
Ben Robot eseriyle başlangıç yapmam gayet yerinde olmuş. Ben Robot eserinde sadece birçok hikaye ile kendinizi kafanızı yoruyorsunuz. Ama bu eser sizin bir başkası tarafından beyninizi yoracak, karıştıracak ve ince mesajlarla 'acaba burada bunu mu kast ediyor' diye diye okutacak bir eser.
Sonsuzluğun sonu, Sınırsızlığın başlangıcı niteliğinde bir eser. Asimov'un dünyasına giriş kitabı olarak düşünülüyor. Ben şans eseri ( bir okuyucunun yorum yapmasıyla) fark ettim. Vakıf serisine o kadar odaklanmışım ki bu eseri hiç görmedim bile.. İyi ki okumuşum diyorum. Çünkü gerçekten Asimov 'un dünyasına giriş kitabı.
Bağlantısını kendimce şöyle anlatabilirim; sadece kalemine alışmak için okudum diğer kitaplarından bağımsız bir eser. Okursanız çok şey kazanırsınız, bunu söyleyebilirim.
Zaman paradoksları, paralel evrenler, kazanlar, Teknisyenler, Sonsuzlar derken kafanızın karışması başlangıçta normal, korkmayın ve devam edin. İlerleyen sayfalarda sizi oldukça güzel paradokslar bekliyor..
Kitapla kalın...
Bir yazar düşünün. Bundan 50 yıl önce yazdıkları günümüzün uzay ve teknolojik gelişmelerine ışık tutsun. Bir kitap düşünün. Bir bilim kurgu romanından çok daha öte, günümüzde insanların uzaya çıkabilmesi için yapılabilecek şeyleri yazsın.
Evet Sonsuzluğun Sonu işte tam da böyle bir kitap. İnsanların dünyada kalabilmesi, dünyayı olası büyük felaketlerden kurtarmak, insanlığın sonunu getirmesini önleyecek tüm faaliyetleri durdurmak için zamanı değiştiren bir sonsuzluk oluşumu var. Bu oluşum zamanda ileri ve geri giderek bir takım oynamalarla, dünyanın kaderini ellerinde tutuyorlar. Kitap kendini çok aşmış ve günümüz dünyasından uzak bir gelecekte yaşanıyor. Sonsuzların yaptığı insanlığın hayatta kalması için uğraşması olsa bile, aslında insanoğlunun gelişmesini ve evrenin dört bir yanına dağılmasını önlüyor. Dünyada sıkışıp kalmış, sürekli sonsuzlar tarafından değiştirilen zaman döngüsü bir süre sonra dünyalıların kendini yok etme durumuna kadar geliyor.
Konu itibariyle böyle bir olay örgüsü olan hikayede, deha Asimov bir bilim adamı titizliğiyle öyle bir roman kurgusu oluşturmuş ki insan kendini gerçekliğin içinde hissediyor.
Kitap uzak bir gelecekten bahsediyor olsa bile çok temel olan iki şey var.
Ya uzaya çıkacağız, yeni teknolojiler üreteceğiz. Ya da dünyada yok olacağız. Ya da uzaydan önce, var olan bize yaşam konusunda cömert davranan dünya gezegenine sahip çıkacağız.
Öneri Parçam _ Zager and Evans - In The Year 2525
Verdiğim öneri parçayı bilim kurgu kitaplarıyla gidebilecek şarkıları araştıradururken keşfettim. Ve kitapla olan uyumu anlatılmaz, dinlenir, okunur. Tabii çevirisini de bilmek lazım şarkının. Kitaba geçecek olursam;
Başta sıkıldığımı, akıcılaştıramadığımı söylemek durumundayım (kitabı bitirme sürem de kanıtı zaten).
Ama Noys ile tanıştıktan sonraki kısımlardan itibaren ilgimi çekti ve şimdi 5 dakika önce bitirirken tepkim "Waoow" oldu.
Kısaca tanıtırsam kitabı, baş başkarakterlerimiz; Teknisyen Harlan, Bilgisayar Twissell, Noys. Sonsuzluk adı verilen bir sistemle geleceği ve geçmişi kontrol altında tutuyor( ya da tutamıyor), gerçeklik değiştirmeleriyle yön veriyorlar çağlara. Kitap için İlkel çağdaymışız mesela. Şaşırttıcı değil, hele okuduklarınızı anlamaya çalışırken. Ve kitap yazılma tarihiyle, bu öngörüşlülüğüyle hayran bırakıyor Asimov'a.
Kopmadan kitap akışına devam ettiğimizde Harlan'ın büyük rol aldığı Sonsuzluğun nasıl tehlikeye girdiğini izliyoruz. Cooper'ın seyahati nelere yol açıyor, keşfediyoruz. Gizli yüzyıl denen(100. ve sonları) açıklığa kavuşturuyoruz. Sonsuzluk yıkılacak mı? Harlan nasıl kararların peşinden gidecek?Son birkaç sayfada açık ağızla devam edersiniz. Sonsuzluğun sonunda(!)ise tüm gerçekler allak bullak olacaktır.
Okuduğunuz için teşekkürler, kitaplı günlere..(Yaptığım en uzun incelemelerden oldu:)
Isaac Asimov’un okuduğum ilk kitabı (vakıf serisine başlamadan önce okumamın daha iyi olacağına dair tavsiyeyle okudum.)
Bilimkurgu alanında şimdiye kadar okuduklarım romansa, izlediklerim filmse; bu neydi be dediğim muhteşem ötesi roman.
Zamanda yolculuğu mantık hatasız bir şekilde mükemmel bir bilimselliğe dayandırarak anlatan ve gerçeklik kavramını alışılagelmişin dışında bir felsefik bakış açısıyla sorgulayan isaac asimov'un yazarlığının altındaki bilim adamı ve felsefeci kimliğinin 180 sf kadar kısa bir romanda gözler önüne seren sonunu asla tahmin edemediğim ve son 10 sf okumaya kıyamadığım yaa ne desem eksik kalacak anlatmaya mükemmelin sonsuzluğunda ve sınırsızlığında bir kitap.
Zaman, zamanın ötesi, zamansızlık, gerçeklik konusunda o kadar farklı noktalara değinmiş ki yeni nesil bilimkurgu yazarlarına salt özgünlük diye bir seçenek bırakmamış.
Kitabın neredeyse her bölümünden hatta her paragrafından araklanıp (sizler kibarca ilham almakta diyebilirsiniz) film, dizi hatta kitap vs yapmışlar ki. Ben kitabı okurken oha bu da mı gol şeklinde okudum. Okurken Aa bu şu değil mi dediğim kitabın içine not aldığım bazıları;
-empati kitabı sf103 paragraf
-Black Mirror (hang the DJ) sf76 paragraf
-fringe dizisinin 3. Sezonu baştan sona
-lost in space dizisi
-another life dizisi (hiyerarşik düzenine kadar her şey)
-twelve monkeys filmi (bunun dizisidir vardı ama şuan aklıma gelmiyor)
Sonsuzluğun Sonu zamansal-mekansal kuramları ve bunlarla ilgili düşünebileceğiniz paradoks, problem ve gerçeklikleri içine alan bir kurguya sahip. Zaman-mekan odaklı film ve kitaplara her zaman bayılmışımdır çünkü bu konu beni çok içine çeken ve bırakmayan bir konu.
Sonsuzluğun Sonu da size bu hissiyatı istemediğiniz kadar çok veriyor ve okurken sizi tam anlamıyla bir beyin fırtınası yapmaya zorluyor. Karakterler ya da olaylar karışık değil fakat zaten kitabın ele aldığı esas konu olan “zaman”ın kendisi oldukça karışık ve geniş bir konu. İzlediğimde Kelebek Etkisi ve Geleceğe Dönüş gibi serilere bayılan ben için bu kitap da bana aynı tadı izleterek değil de okutarak verdi, ki bunun çok daha zor olduğunu düşünüyorum çünkü böyle komplike bir kurguyu görsel ve işitsel araçlar kullanmadan yalnızca okuyucuya anlatarak ve hayal ettirerek vermek gerçekten emek ister.
Kısacası Asimov’un yazışında gerçekten bir bilim kurgudan bekleyeceğim her şeyi buldum, özellikle de zekice bir kurguyu. Bu ondan okuduğum ilk kitaptı ve tanışmamızın bu kitapla olmasına çok seviniyorum, diğer eselerini okumayı dört gözle bekliyorum. Eğer bilim kurgulardan hoşlanan ya da hoşlanacağını düşünen bir yapınız var ise kesinlikle bir şans verip okumanız gereken bir kitap kendisi, okursanız düşüncelerinizi -ve şoklarınızı- benimle paylaşmayı unutmayın