Son Kamelya Kitap Bilgileri
Yazar: Sarah Jio
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 58 dk.
Sayfa Sayısı: 352
Basım Tarihi: Nisan 2014
İlk Yayın Tarihi: Ocak 2013
Yayınevi: Arkadya Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9789759997441
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Son Kamelya Kitap Tanıtımı
Önce küçük bir tohum düşer kalbin odasına, sonra aşkla yeşerir. Kulak verin, umudun sesini duyabiliyor musunuz?
1940'lı yılların Amerikası'nda bir fırıncının kızı olan Flora Lewis, un kokulu hayatının bir gün çok farklı yöne sürükleneceğini bilmiyordur. Genç kız bir yandan yaşlı anne babasına yardım ederken, öte yandan botanik bahçesinde bitkilerin ve çiçeklerin gizemli dünyasıyla uğraşmaktadır. Ta ki kendini uluslararası çiçek hırsızlığı zincirinin tam ortasında bulana kadar… Yapacağı iş çok basittir; İngiltere kırsalındaki Livingston Köşkü'ne gidip Middlebury Pembesi olarak bilinen ender bir kamelya türünü bulup haber vermek. Köşke dört öksüz çocuğa dadı olarak sızan Flora, içinde imkânsız bir aşkın tohumlarını büyütürken, ne tür bir belaya bulaştığını acı bir şekilde öğrenecektir.
Tam elli sene sonra bahçe tasarımıyla uğraşan Addison Sinclair, eşiyle birlikte Livingston Köşkü'ne gelir. Geçmişindeki hayaletten kurtulmaya çalışan Addison, aslında burada çok daha sancılı bir gizemin içine düşer. Bunu çözmeye çalıştıkça dillere destan kamelya bahçesinin kanla sulandığı gerçeğine de adım adım yaklaşacaktır…
Mart Menekşeleri ve hâlâ çoksatanlar listesinde yer alan Böğürtlen Kışı yazarı Sarah Jio'dan muhteşem bir kitap daha. Son Kamelya, kalbimizdeki geçmişin zehrini umut kırıntısına tutunan küçük bir tohumla yok edebileceğimizi gösteren bir başyapıt.
"Günümüze kadar taşınan geçmişin gizemi ile olayları yatıştıran affetmenin gücü tek kelimeyle muazzam."
-Booklist-
Son Kamelya Kitaptan Alıntılar
1. "Gözlerim, hayatımın kareleri arasında çalışan bir fotoğraf makinesi gibi kırpıştı."
2. "“İnsanların da gökyüzündeki yıldızlara benzediğine kanaat getirdim. Bazıları milyonlarca yıl, belli belirsiz parlar. Onlar hep orada olmasına rağmen bunu farketmezsin bile... Ama diğerleri öyle bir parlar ki gökyüzünü aydınlatırlar. Onları farketmeden, hayranlık duymadan edemezsin. Bunların ömrü uzun sürmez, süremez. Enerjilerini çabuk tüketirler...”"
3. "çikolataya ihtiyacım var.."
4. "gülüşü
korkularımı silip atmaya yetmişti.."
5. "O gözler... O bakışı biliyordum. Yalnızdı, Sıkıntılıydı, Hapsolmuştu..."
6. ""Keşke yeniden küçük bir kız olsaydım. Çünkü incinen dizlerim kırık kalbimden daha çabuk iyileşirdi.""
7. "...bence annelik herkesin yapabileceği bir şey değildi."
8. "" Keşke yeniden küçük bir kız olsaydım
çünkü incinen dizlerim kırık kalbimden
daha kolay iyileşiyordu..""
9. "... işin gerçeği şu ki, ikimiz de doğru olanın ne olduğunu biliyoruz. Bunun en zor kısmı ise bunu faaliyete geçirmek."
10. "''... Çikolataya ihtiyacım var... ''"
11. "İnsan çoğu şeyle mücadele edebilir, ama seveceği kişiye asla kendi karar veremez. Kalbin seçtiği kişiyi, istese de değiştiremez."
12. "''....Laf salatası yapmayı bırak...''"
13. "İstilacı bitkiler şeytana benzer; tekrar çıkmayacaklarından emin olmak için yapılabilecek tek şey direkt onlarla yüzleşmek, savaşmak ve kazanmaktır. Diğer yollar, sadece geçici bir çözüm olur."
14. "“Flora, esas mesele şu ki, yapılacak doğru şeyin ne olduğunu aslında her zaman biliriz. Ama zor olan bunu yapmaktır.”"
15. "Sanırım ölebilirim..."
Son Kamelya Kitap İncelemeleri
Sarah Jio' nun kitaplarını her zaman sevmişimdir ama bu sefer ki kitabı Son Kamelya, bana diğer kitaplarından çok daha farklı geldi. En beğendiğim kitabı oldu ve diğer kitaplarından daha az duyulması beni şaşırttı. Sarah Jio' nun kurgusu çok başarılı, hikayesi okurlarını içine çekiyor. Kitabın iki farklı yıllarda anlatımı var; Addison ve Flora. Olayların bir geçmişten bir gelecekten anlatılması kitaba heyecan katmış.
1940'lı yılların Amerikası'nda yaşayan fırıncının kızı olan Flora Lewis, bir yandan yaşlı anne babasına yardım ederken, öte yandan bitki ve çiçeklerle uğraşmaktadır. Flora, geçim sıkıntısı ve babasının borçları yüzünden, Bay Price' nın uluslararası çiçek hırsızlığı teklifini kabul eder. Yapacağı iş; İngiltere'ye yolculuk yaparak, Livingston Köskü'ne gidip Middlebury Pembesi olarak bilinen ender bir kamelya türünü bulup haber vermektir. Köşke dört öksüz çocuğa dadı olarak sızan Flora, zamanla çocuklara alışır. Öte yandan evin gizemli yanlarını keşfederek, ne tür bir belaya bulaştığını öğrenecektir.
Tam elli sene sonra bahçe tasarımlarıyla uğraşan Addison Sinclair, geçmişinden kaçmak için eşi Rex Sinclair ile beraber Livingston Köşkü'ne gelir. Addison, geçmişinden kaçarken aslında burada çok daha sancılı bir gizemin içine düşer. Evdeki gizem ve sırlarını çözmeye çalıştıkça dillere destan kamelya bahçesinin kanlarla sulandığı gerçeğine de adım adım yaklaşacaktır...
Umarım sizde en kısa zamanda bu kitaba sahip olur ve okursunuz. İyi okumalar.
Yine çok sevdiğim bir Sarah Jio kitabıyla karşınızdayım.Ahh Sarah JIO..
Hayatında gerçek aşkı bulabildin mi acaba?
Keşke hayat hep kitaplardaki gibi olsa, her şey çok çabuk affedilse, gurur denen illet olmasa ve AŞK gerçek olsa..
Sonunda Jane Cam'ı affedecek dedim sinirliydim ama ne güzel affetti..
Sarah Jio'nun kalemini çok beğendiğimi ve kitaplarını okurken ne kadar keyif aldığımı anlatamam. Her kitabında kendini okutmayı ve kendine hayran bıraktırmayı başaran bir yazardır. Kitabın dili sade ve kitapta akıcı bir anlatım bulunmaktadır. Yapılan güzel tasvirler sayesinde kendinizi kamelyaların arasındaki gizemli köşkte hissediyorsunuz. Kitapta, eski zamanda yaşanmış bazı olayları gün yüzüne çıkaran bir hikâye yer almaktadır. Geçmiş ile şimdiki zaman arasındaki geçişler çok güzel aktarılmış. Kitapta iki önemli karakter bulunmaktadır. Biri 1940'lı yıllarda yaşamış olan Flora, diğeri ise 2000'li yıllarda yaşamış olan Addison. Geçmiş zamanda Flora adındaki bir genç kızın, ailesi uğruna çiçek hırsızlığı yapmak için gizem dolu bir köşkte dadılık yapması ve yaşanan bazı olaylar sebebiyle ortadan kaybolması anlatılıyor. 2000'li yıllarda yaşamış olan Addison ile ortak noktaları Livinsgton Köşkü'nde bulunan bir çiçek. Addison ise, geçmişini geride bırakıp eşiyle birlikte Livingston Köşküne yerleşiyor ve geçmişte köşkte yaşanmış tüm gizemlerin peşine düşüyor. Peki, Addison geçmişin sırlarını çözebiliyor muuu?? Cevabı mı, cevabı kitapta yer alıyor...
Keyifle okunacak müthiş bir Sarah Jio kitabıydı. Tavsiyemdir..
Kamelyalar, çok fazla ilgi çekmeyen çiçeklerdendir. Bu çiçekler, güller kadar sevilmiyor. Lale veya zambaklara yaptığımız gibi, kamelyalarla geçmişe dalıp gitmiyoruz. Gardenyaların kokusu, yıldız çiçeklerinin gösterişi bu çiçeklerde yok. Çiçek buketlerinde güzel durmuyorlar. Çiçek açtıklarında çok geçmeden yaprakları sararıp yere dökülüyor. Yine de kamelyalar her zaman kendi sessiz, ölçülü hallerinde muhteşem dururlar.
Orada yatarken kamelya tohumunun neye dönüşeceğini ve güzel çiçeklerini hayal ettim. Onun hikâyesi, tıpkı benim gibi üzücü, belirsizliklerle dolu bir hikâyeydi. Acıyla dolu… Hayatım son kamelya gibi.
İkinci Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde, son kalan kamelya türü Middlebury Pembesi bir İngiliz malikânesindedir. Amatör bir botanikçi olan Flora çiçek hırsızı uluslararası bir şebekeyle çalışmak zorunda kalır. Son kalan kamelyanın yerini öğrenmek için bu malikâneye dadı olarak gelir. Onun malikânedeki varlığı yeni bir aşka doğru sürüklenirken bir dizi korkunç cinayetin tehdidi altında kalır.
Bundan neredeyse yarım yüzyıl sonra, bahçe tasarımcısı Addison, kaderinden kaçmak için kocası Rex'in ailesinin yeni aldığı bu malikâneye kocasıyla birlikte gider. Bu büyüleyici kamelyanın hikâyesiyle burada bulduğu eski bir kitap sayesinde tanışır. Bu kitabın sayfalarında aynı zamanda karanlık sırlar vardır. Bu sırlar acaba Addison'u Flora'yla aynı kadere mi sürükleyecektir?
1940 yılında Flora, patronu Bay Price'nin kendisine bir miktar para vermesine karşılık Livingston Malikanesi' ndeki çocuklara bakıcılık yapması için gönderilir. Ama asıl amacı bakıcılık yapmak değildir. Asıl amacı çok nadir bulunan "Middlebury Pembesi Kamelya"yı bulup, patronuna teslim etmektir.Bir yandan, annesinin öldüğünü bir türlü kabullenemeyen çocukların yaramazlıklarıyla uğraşırken, diğer yandan da hiç kimseye fark ettirmeden "Kamelya"yı bulup işini yerine getirmeye çalışacaktır.
Peki Flora yalnızca bu malikanede yetiştiği düşünülen "Middlebury Pembesi Kamelya"yı bulabilecek ve asıl işini yerine getirebilecek midir? Bu çiçeğin nasıl yetiştiğini öğrenebilecek midir?
2000 yılında Addison 15 yıl önce tanıklık ettiği, ama aslında suçu işlemediği bir olayın kendisine Sean'ın hatırlatıp onu tehdit etmesi üzerine yaşadığı yeri bırakıp eşi Rex'in ailesinin sahibi olduğu Livingston Malikanesi'ne gidecektir. Bu malikanenin lanetli olduğunu öğrendikten sonra buranın geçmişini öğrenmeye çalışacaktır. Burada geçmişte de çalıştığı ve şimdi de çalışan Bayan Dilloway, bu malikanenin geçmişini bir gün Addison'a anlatacaktır.
Peki Livingson Malikanesi'nin geçmişi nedir ve neden "lanetli" olduğu düşünülmektedir? Addison bu soruları çözüme kavuşturabilecek midir?
Bu kitap, Sarah Jio'nun okuduğum kitapları içinde en beğendiğim ve beni en çok etkileyen kitaptır. Okumanızı tavsiye ederim.
Kamelyalar, çok fazla ilgi çekmeyen çiçeklerdendir. Bu çiçekler, güller kadar sevilmiyor. Lale veya zambaklara yaptığımız gibi, kamelyalarla geçmişe dalıp gitmiyoruz. Gardenyaların kokusu, yıldız çiçeklerinin gösterişi bu çiçeklerde yok. Çiçek buketlerinde güzel durmuyorlar. Çiçek açtıklarında çok geçmeden yaprakları sararıp yere dökülüyor. Yine de kamelyalar her zaman kendi sessiz, ölçülü hallerinde muhteşem dururlar.
Orada yatarken kamelya tohumunun neye dönüşeceğini ve güzel çiçeklerini hayal ettim. Onun hikâyesi, tıpkı benim gibi üzücü, belirsizliklerle dolu bir hikâyeydi. Acıyla dolu… Hayatım son kamelya gibi.
İkinci Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde, son kalan kamelya türü Middlebury Pembesi bir İngiliz malikânesindedir. Amatör bir botanikçi olan Flora çiçek hırsızı uluslararası bir şebekeyle çalışmak zorunda kalır. Son kalan kamelyanın yerini öğrenmek için bu malikâneye dadı olarak gelir. Onun malikânedeki varlığı yeni bir aşka doğru sürüklenirken bir dizi korkunç cinayetin tehdidi altında kalır.
Bundan neredeyse yarım yüzyıl sonra, bahçe tasarımcısı Addison, kaderinden kaçmak için kocası Rex'in ailesinin yeni aldığı bu malikâneye kocasıyla birlikte gider. Bu büyüleyici kamelyanın hikâyesiyle burada bulduğu eski bir kitap sayesinde tanışır. Bu kitabın sayfalarında aynı zamanda karanlık sırlar vardır. Bu sırlar acaba Addison'u Flora'yla aynı kadere mi sürükleyecektir?