Son Ada'nın Çocukları Kitap Bilgileri
Yazar: Zülfü Livaneli
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 40 dk.
Sayfa Sayısı: 200
Basım Tarihi: Eylül 2015
İlk Yayın Tarihi: Kasım 2014
Yayınevi: Doğan Egmont Yayıncılık
ISBN: 9786050923063
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Son Ada'nın Çocukları Kitap Tanıtımı
Romanları 34 dilde yayımlanan Ömer Zülfü Livaneli, 1946 yılında doğdu. Ankara'da Maarif Koleji'nde okudu, Stockholm'de felsefe ve müzik eğitimi gördü. Harvard ve Princeton gibi saygın üniversitelerde konferanslar ve dersler veren, romanları, fikirleri ve müziği ile dünya basınında övgülerle karşılanan bir sanatçı olan Livaneli, edebiyat, müzik ve sinema alanlarında 30'dan fazla ulusal ve uluslararası ödül sahibi. Livaneli, dünya kültür ve barışına yaptığı katkılardan ötürü 1996 yılında Paris'te UNESCO tarafından Büyükelçilikle onurlandırıldı ve Genel Direktör danışmanlığına atandı. 2014 yılında Fransa'nın Legion d'honneur nişanı ile ödüllendirildi.
(Tanıtım Bülteninden)
Son Ada'nın Çocukları Kitaptan Alıntılar
1. "Ne saf, ne aptal, ne dünyadan habersizmişiz."
2. "Eski neşeden, dostluktan, arkadaşlıktan eser kalmamıştı."
3. "Zincir vurulamaz martıya
Bir de insan kalbine."
4. ""Keşke hayat masallardaki gibi olsa.""
5. "Bir yerde kötülük varsa, oradaki herkes biraz suçludur."
6. "Keşke hayat masallardaki gibi olsa."
7. "Eski neşeden,dostluktan,arkadaşlıktan eser kalmamıştı."
8. ""Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın!""
9. "Ne saf, ne aptal, ne dünyadan habersizmişiz."
10. "İçiniz sevgiyle dolu, onu uyandırın artık, çektiğimiz acılar yetmedi mi?"
11. "Şiir silahtan güçlüdür!"
12. ""Bir yerde kötülük varsa, oradaki herkes biraz suçludur.""
13. "keşke hayat masallardaki gibi olsa.."
14. "Bazen bu büyükler de çocuk gibi oluyorlardı, Hayal güçleri o kadar genişti ki, saçmaladıklarının farkına varmıyorlardı."
15. "büyükler hiç büyümeyecekler miydi?"
Son Ada'nın Çocukları Kitap İncelemeleri
Evet, birçoğunuzun bildiği üzere Zülfü Livanelinin Son Ada kitabı da mevcut. Bu kitabı ilk okumaya karar vermemin nedeni Son Ada kitabının devamı olduğunu düşündüğümden dolayı okumak istedim. Çünkü Son Ada kitabını okuduğum da hep kitabın bir devamı olması gerektiğinin fikrindeyim.
Son Ada Çocukları, Son Ada kitabıyla aynı içeriğe sahiptir. Kitabın içeriğini incelediğimizde birlik ve beraberlik, sevgi, fikirlerimizi özgürce savunma, savaşın hiçbir zaman yararının olmadığı, doğayı korumaya yönelik, ekolojik dengenin önemi belirten birtakım evrensel değerlere ve toplumun ayakta durması için gerekli olan uyum dengesini yer yer açıkça yer yer de örtük bir şekilde bize mesaj veriyor.
Son Adanın Çocukları kitabının Son Ada kitabından farkı daha sade bir dille alınması, kapağının ilgi çekici olması, olayların yanına görsellerinin de eklenmesi farklılığıdır.
Görsellerin eklenmesi özellikle çocukların hayal kurma becerisini kolaylaştırıyor ve de çocuğun kitabı okurken sıkılmasını engelliyor. Sayfa sayısının ve harf ve sözcüklerin cocukların boyutuna göre olması da güzel
Ben kitabı genel olarak beğendim. Zülfü Livanelinin bu eseriyle çocuk edebiyatına bir eser kazandırdığını düşünüyorum. Büyük küçük demeden herkesin severek okuyacağını düşünüyorum. Tavsiye ederim. Şimdiden okuyacaklara keyifli okumalar dilerim...
Zülfü Livaneli’nin Son Ada’nın Çocukları kitabı dün geldi, kitaba bugün başlayıp bitirdim. O kadar akıcı ve güzel bir kitap. Zaten çocuklara yönelik yazılmış bir eser olması, okumayı da kolay kılıyor.
.
Kitabın başındaki önsözde tanıdık bir üslup kullanıldığını fark ettim. Meğer Yaşar Kemal’in “Son Ada” kitabı için yazılmış bir önsözden alınmış. Yaşar Kemal benim için çok özel bir yazar ve başlangıcı onun yazdığı bir önsözle yapmak çok sevdiğim ama uzun zamandır gitmediğim bir şehrin sokaklarında dolaşma hissi verdi. Başlarken çok duygu yüklüydüm yani…
.
Kitapta olağanüstü güzel bir adada yaşayan 40 evlik bir ada halkının hayatı ele alınmış. Ada halkı mutlu mesut yaşarken dinlenmeye geldiğini söyleyen eski bir başkan yüzünden hayatları tepe taklak olmuş. Başkanın bitmek bilmez hırsları adadaki ekolojik dengeyi bozmakla kalmayıp ada halkının da arasındaki dostluğu baltalamış.
.
Kitap bütün bu olaylara tanık olan bir çocuğun gözünden yazılmıştır. Yazar çocuktur. Aslında bir savaş anlatılmaktadır ama bu savaş iyi ile kötünün savaşıdır. .
Kitabı çok beğendim ve çok etkileyici buldum. Birkaç nokta beni düşündürdü. Örneğin martı saldırısı anlatımı benim için biraz etkileyici geldi ve bu yüzden kitabı 7. sınıf ve üzerine gönül rahatlığıyla tavsiye edebileceğime karar verdim. Ancak seviyesini ve gelişimini iyi bulduğum 6. Sınıflara da gönül rahatlığıyla öneririm.
.
Son Ada’yı okuyup okumadığımı hatırlayamadım, teyit edince okumadıysam kesinlikle okuyacağım.
.
Keyifli Okumalar.
Zülfü Livaneli - Son Ada'nın Çocukları, barış ve özgürlüğün bir diktatöre karşı verilen mücadelenin hikayesi.. Herkesten uzak, cennet gibi ada O'nun gelişi ile felakete sürüklenecekti, herkes durumdan habersiz.. Adaya gelen eski devlet başkanı, huzur, sevgi, birliktelik içinde yaşayan adaya diktatörlük, savaş, hırsı ne yazık ki beraberinde getirdi.. Martılara açılan savaş, ağaçların kesilmesi, tilkilerin getirilmesi, silahlar, tutuklama gibi olaylar cennet adanın düzenini, insanların huzurunu bozdu.. Neyse ki bu güzel adanın çocukları adayı eski devlet başkanından kurtararak, eski huzuruna kavuşturdu Daha önce Son Ada kitabını okumuştum ve çok beğenmiştim, Son Ada'nın Çocukları da enfesti Benim zaten Zülfü Livaneli'nin kalemine, kitaplarına olan sevdam bambaşka, her eserinde ayrı bir tat alıyorum, henüz yazarın kalemi ile tanışmadıysanız daha fazla geç kalmayın derim .
.
İçinde yaşadığı koşullar ve iklim insanları değiştiriyor. Hayatta öğrendiğim bir şey var oğlum. Kötülük her yerde çok kuvvetli ve zor yeniliyor. İyilik daha zayıf kalıyor. Dünyada kötülük daha planlı. İyiliğin içindeki saflık, planlı olmamasına neden oluyor, onu güçsüz yapıyor. Bu yüzden dünyanın her yerinde kötülük saflığı yeniyor. Bir yerde kötülük varsa, oradaki herkes biraz suçludur. .
.
Son Ada'nın Çocukları kitabı hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap eden akıcı ve güzel bir kitap. Huzur içinde yaşayan bir adaya gelen emekli bir devlet başkanının adayı nasıl kaosa sürüklediği anlatılırken, bir çocuğun gözünden ada halkının da nasıl manipüle edilerek yaratılan kaos ve kötülükte payının olduğu resmediliyor. Bir nevi diktatörlük hikayesi olan kitap Hayvan Çiftliği ile Küçük Prens arasında gidip geliyor. Kitapla ilgili diğer okuyucu arkadaşların yorumlarına da baktım, bir yorumda kitabın küçüklerin siyasileştirilmesi eleştirisi yapılıyordu. Ona göre çocuk dediğin doğayı sevsin, iyi birisi olsun ama büyüklerin işine karışmasın özellikle protest bir yaklaşıma sahip olmasın. Tabiki kendi görüşü ama ben katılmıyorum. Bence bu kitap hem çocuklara, hem gençlere hem de yetişkinlere susarsak, sorgulamazsak nasıl algılarla yönlendirileceğimizi basit bir olay kurgusu üzerinden anlatıyor.
Mesaj vermeye çalışması, siyasi olması ve hatta okuyan üzerinde bu hikayede anlatılanlar nasıl da ülkemizi resmediyor şeklinde gözümüze sokulması yüzünden kitabın edebi yönünü sorgulayabiliriz. Kitabın mesaj vermek istediği çok açık. Belki de direk siyaset yapmak için yazılmış bir kitap. Ama ben bu gözümüze sokulan mesajlardan rahatsız olmadım. Bence rahatsız olunması gerekiyorsa gerçek hayatta bu başımıza gelenler, ülkemizdeki büyük kutuplaşma, bencillik, düşmanlık sorgulanmalı. Zaten kitap da bize sorgulayın diyor. Doğayı bozmayın diyor. Ben bu yüzden kitabın tarzından rahatsız olmadım. Aksine, herkesin okuması ve üzerinde düşünmesi gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Ne mi okudum? Zülfü Livaneli'den Son Ada'nın Çocukları
Geçen ay Son Ada'yı ikinci kez okuyup bağrıma bastıktan sonra Son Adalı bir çocuktan Son Ada'yı tekrar okumak beni pek memnun etti.
Umudun, barışın, uyumun ahenkli bir sessizlikle yaşamaya devam ettiği o son ada, öyle unutulmaz bir ada ki benim için. Tarif edemem diyebilirim!
Son Ada'nın Çocukları'nda üslubun biraz daha yumuşatıldığı, bir çocuğun gözünden anlatıldığı esas konu, bize yetişkin hayatlarının ve yaşamın çocuklar üzerindeki etkisini yansıtıyor. Onlar ne düşünüyor, ne hissediyor. Bunları gösteriyor. Zaten esas kitabımızın fikirleriyle paralel gitmesi de rahat bir soluk aldırıyor, genç bakışımıza.
Kırk haneden oluşan adanın hanesinden biri eksilince yerini emekliye ayrılmış bir diktatör alıyor. Adaya ayak bastığı ilk günden itibaren değişimin kokusu ortalıkta yayılınca hayra alamet bir izlenim bırakmıyor. Bu izlenimi ve getirdiklerini daha önce yetişkinin dilinden Son Ada'da okuyup üzülmüş ve kızmıştım. Bir de bu kitapta aynı hissi hatırlamak pek iyi olmasa da iyi ki yazıldı. Çünkü ütopik veya distopik bir atmosferi edebiyatımızda görmek gurur verici.
Tabi bu kurguda çocuklar var olunca o umut, her şeye rağmen hiç dinmiyor.
Bir de adanın yerlilerinden olan martıları unutmamak lazım.
Dünyayı çocuklar, hayvanlar, umut ve barış kurtaracak.
7'den 70'e herkesin okuyacağı bir kitap.
[Kaynak:
]