Türkiye’nin yasal ve tamamen ücretsiz kitap platformunda, dilediğiniz kitabı hemen online okuyabilir ya da indirip saklayabilirsiniz. Okumanın özgürlüğü burada sizi bekliyor!

Son Ada - Zülfü Livaneli | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Son Ada Kitap Bilgileri


Yazar: Zülfü Livaneli
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 33 dk.
Sayfa Sayısı: 196
Basım Tarihi: Eylül 2013
İlk Yayın Tarihi: 1 Eylül 2009
Yayınevi: Doğan Kitap
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786050916362
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Son Ada Kitap Tanıtımı


Zülfü büyük kapıdan bu romanıyla girmiştir."
-Yaşar Kemal-

Son Ada'nın adsız anlatıcısı, adını kendisinin koyduğu bu yeri "son sığınak, son insani köşe" olarak niteliyor. Anlattığı, nerdeyse bir ütopya: "Herkes elinden geldiği kadarını, içinden geldiği kadarını yapıyordu." Ancak bu durum uzun sürmez: Ülkenin darbeci başkanının emekliliğini huzur içinde geçirmek için adaya yerleşmesi, bu cennet adada yaşayanların huzurunu kaçıracaktır.

Başkan, Son Ada'yı her tür "anarşi"den kurtarmaya kararlıdır. Adanın halinden hoşnut toplumunu "çoğunluğun oyları neyi işaret ediyorsa onu yaparak" oluşturduğu "kurul"lar eliyle yönetmeye, adanın ağaçlıklı yolunu "park ve bahçe geleneklerine göre düzenlenmiş" bir hale getirerek başlar. Görünüşte her şey demokratik geleneklere uygundur.

Ütopya tam bir distopyaya dönüşürken, başta martılar, bu gidişe başkaldıranlar da vardır...

"Livaneli'nin bu benzersiz yaratıcı romanında, insan yapısı otoriteyle karşı karşıya... Yazar bizi dünyamız üzerinde yeniden düşünmeye çağırıyor. Mutlaka okunmalı."
-Prof. Lenore Martin, Harvard Üniversitesi-

"Romanı bitirdiğinizde, bir yurdu yok eden kişilerin, küçük bir adayı da kolaylıkla yok etmesinin doğal olduğunu anlıyorsunuz."
-Hasan Akarsu, Cumhuriyet-
(Tanıtım Bülteninden )




Son Ada Kitaptan Alıntılar


1. "Bir yerde kötülük varsa, oradaki herkes biraz suçludur."




2. "...yüreğim sızlayarak seni özlediğimi bilmeni isterim."




3. "İnsan bir gün korkar, ertesi gün unutur, hayatın ayrıntılarına dalar ve kahkahalarla gülebilirdi."




4. "Şiir silahtan güçlüdür!"




5. "zaten bir yerde kötülük varsa orada herkes biraz suçludur"




6. "Bir yerde kötülük varsa, oradaki herkes biraz suçludur…"




7. "“Zaten bir yerde kötülük varsa oradaki herkes biraz suçludur”"




8. "Ama acı gerçek buydu; çaresizdik."




9. "Sence bir insan, kendisine yapılan kötülükleri karşısındakilere aynen uygularsa doğru davranış olur mu?"




10. "Bir yerde kötülük varsa, oradaki herkes biraz suçludur."




11. ""Bu devirde hiç kimseye güven olmuyordu, ahlak son derece bozulmuştu.""




12. "“ Biz insanlar sınırlarımızı bilmeden kendi aklımızı beğeniyoruz, öğrenmiyoruz, akıllanmıyoruz.
her şeyi anladığımız zaman da genellikle iş işten geçmiş oluyor...”"




13. "... ağır ağır akan bir su gibi acele etmeden yaşayıp gidiyorduk."




14. "yürekleri nasır bağlamış bu insanların.."




15. ""İnsan yüreği çok karanlık, çok karmaşık.”"





Son Ada Kitap İncelemeleri


Küçük bir adada yaşayan küçük bir topluluk metaforu üzerinden yönetim, toplum psikolojisi, toplum mühendisliği simgesel olarak çok hoş bir şekilde hikayeleştirilmiş. Gözü yormayan ve aynı zamanda akıcı bir üslupla verdiği mesaj derinliğinin çok yüksek olması yazarın kaleminin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Her seviyeden okuyucuya hitap eden nadir eserlerden biri. Herkesin okumasını istediğim bir kitap. Olumsuz eleştiriler ve incelemeler böyle güzel eserlere ve yazarlara ulaşmada ciddi oranda engelliyor. Tavsiyem herkes kendisi okuyup karar versin.

yazarı tanımak için güzel bir kitap. Okuyup kendiniz karar verin.
Livaneli'ni eleştiren okurların incelemelerini de okudum. Acaba benim göremediğim, gözden kaçırdığım bir şey var mı diye. Malesef tutarlı bir eleştiri göremedim. Ağzına kalem sokan çok takipçili okurun uzun yazısı ve videosunun özetini şöyle bir örnek üzerinden izah edeyim.
"Sayfa 48 de şöyle bir cümle geçiyor; 'Lara kocasının yüzünün karardığını fark etti.' Oysa biz biliyoruz ki yeryüzünde siyah, beyaz, kahverengi ve kızıl renginde insanlar var. Bu bir ağaca ağaç demek gibi. Dolayısıyla Livaneli burada mantık hatasına düşmüş." Tüm olumsuz eleştirilerinin mantığı bu. Yani elinde tutarlı pek bi donesi yok.
Sonuç olarak eser kusursuz değil ama "şaha kalkmış bir atın ayağındaki çamura bakılmaz" sözü konuyu özetliyor.




Son ada diye bahsi geçen yer küçük bir ada.. Adayı çok varlıklı bir adam satın alır ve sevdiği bir kaç dostunu da burada ev yapmaya ikna eder. Böylece kırk evden oluşan bir topluluk oluşur. Birbirleriyle çok iyi geçinen bu hane sahipleri haberleşme araçlarından uzak , birbiriyle yardimlasarak ve geçimlerini de adada yetişen çam fıstıklarını toplayıp satarak sağlamaktadır. Adanın en güzel tarafı da kuşkusuz martılardır.

Adaya eski devlet başkanının yerleşmesiyle adadaki huzur bozulur. Başkan adadaki koylara göz koymuş ve Martıların temizlenmesi gerektiğini söyler. Buralara 5 yıldızlı oteller yaptırıp, adayı zenginleştirmek ister. Tabi işler istediği gibi gitmez. Adada bu işe karşı çıkan 3-5 kişi dışında kimse başkana karşı çıkamaz ve martı katliamı başlar. Önce adanın o yeşilliklerini katlederler. Martıların üremesi ve tekrar tekrar geri gelmesiyle başkan yeni planlar yapmaya başlar ve her defasında daha büyük bir sorunla karşılaşır. Fakat adada artık ne dostluk kalmıştır ne de adanın eski huzurlu günlerinden eser..

Ah o martılarr, canımm martılar.. Kendi adaletini sağlayan ve kimin daha güçlü olduğunu belki de martılardan öğrenmeliyiz. Bu kitabı okurken de bitirdiğimde de hep günümüze uyarlayarak okumuştum. Seneler önce okunan ve ara ara okunabilecek, öğretici ve ders niteliğinde olan ender kitaplardan





'nin en iyi romanlarından biri ve kesinlikle okunmaya değer.. Keyifli okumalar diliyorum




ucretsizkitap.com.tr kanalındaki yorumum için



🏝İnsanlar Eşit Değildir,Güçlüler ve Zayıflar Vardır.
🏝Bu kitabı okudum da kendimi ada halkından biri olarak buldum. Tükenmişliğin çaresizliğini buram buram hissettim.
🏝Çünkü yapılan zulümlere ve haksızlıklara karşı gerektiği yerde ve zamanda ses çıkarmayan, demokratik yollarla elinizden alınanlara seyirci kalan ve yıllarca komşuluk dostluk yaptınız insanların bir gecede etkilenip dışlanmasına tepki göstermeyen karakterler vardır o romanda. İnsan ister istemez romanıokuyunca kendini adada buluyordu.
🏝Aslında kitabı ilk okuduğunda ütopik bir roman olduğunu sandım ama öyle değildi. Yazar vermek istediği mesajı örtülü bir şekilde vermiş sadece. Politik sorunların ele alındığı bu ders verici nitelikte olan kitap aynı zamanda insanlara nasıl bukalemun gibi renk değiştirdiğini ve gözler önüne seriyor. Ve yaşananlar fazlasıyla bana tanıdık geliyor.
Daha önce George Orwell, Gabriel Garcia Marquez gibi yazarlar da üstü kapalı yazdı aynı konuyu kimileri dalga geçerek acıyı komedi gibi göstererek, kimleri hayvanlar üzerinde ,kimileride hayali masallarla yazdı ama hepsinin amacı aynıydı insanları ve ilkeleri diktatörlerden ve diktatörlükten korumak bunun için yapılması gerektiğini halka anlatmak. Ama başarılı olabilirler mi ?Hayır.
🏝Livaneli kitabı okumak ve yorumunu yazmaktan her zaman keyif almışımdır.En sevdiğim yazarın beni etkisi altına alan romanlarından biri daha herkese tavsiye ediyorum.
SON ADA




Zülfü Livaneli'nin okuduğum her bir kitabında farklı bir tat aldım lâkin Son Ada, kendini ve sistemi sorgulayarak, düşünerek okunmalı.
İyilik ve kötülüğe dair birçok gelgitler var.
Sistematik eleştiri babında bana Hayvan Çiftliği'ni çağrıştırdı ancak kessinlikle özgün bir eser Son Ada,bu çağrışımın tek sebebi her ikisinin de ortak paydasının ,demokrasi ve eşitlik adına adaletsizliği
sade ve çarpıcı bir şekilde okuyucusuna sorgulatması. Ancak Livaleli farkıyla bu ortak paydayı da ,kitap içinde olanı biteni olduğu gibi aktarması ve görünürde eleştirmeden aslında derinlemesine eleştirilmesine zemin hazırlaması özgünluğüne özgünlük katmış.

İnsanların doğaya saygısız oluşunu, ayak bastığı yeri paramparça edişini, elinin değdiği yeri kurutmasını, bencilliği, faşizmi, demokrasi adı altında çevrilen kumpasları, insanların sorgulayan ve sorgulamayan yanlarını açık ve anlaşılır bir dille kaleme alınmış, mükemmel bir eser. Her ne kadar basit bir anlatımı olsa da Zülfü Livaneli'nin bu romanda insan psikolojisi üzerine büyük bir gözlem ve deneyim eseri çıkarttığı bir gerçek.

Yaşar Kemal'in bir sözü var kitapla ilgili. Büyük kapıdan girmek diye bir deyim olduğunu, bu sözün büyük eser veren edebiyatçılar için kullanıldığını söylemiş ve eklemiş; ''Zülfü büyük kapıdan bu romanıyla girmiştir.''
Doğru, bu roman büyük bir roman.
Yazar son noktayı koymuş...

Keyifli okumalar.




Livaneli'nin bu muazzam eserini tam bir yıl önce bugün okudum ve açıkça söylemeliyim ki inceleme yazmak için tam bir yıl bekledim. Ne zaman bu kitap hakkında bir şeyler yazmaya kalksam sanki o an onu yazmam için zamanı değildii. Şu an buradayım çünkü o zamanı artık yakaladım.

Son Ada.. Sen benim için muazzam bir esersin. Son sığınak, Son umut ve Son insani köşesin... Seni okurken bambaşka bir dünyanın içinde yaşadım. Kelimelerinin içinde yüzerken hepsinin itinayla dizildiğini gördüm, o adanın manzarasını, martıların sonsuz çığlığını, yemyeşil palmiye ağaçlarının huzurunu ve denizin tuzlu kokusunun ta oralardan gelip bu rutubetli evimin duvarlarını paramparça edip içime işlediğini her kelimenin başında hissettim. Ta ki büyük beyaz vapur gelene kadar. O geldikten sonra bu insani köşe git gide kararmaya, ağaçlar rengini kaybetmeye ve martılar eskisi gibi huzurlu çığlıklarını atmamaya başlayana dek...

Beni affet Son Ada. Sayfaları çevirirken tüm olan bu kötülüklere engel olamadığım, seni koruyamadığım ve sadece her sayfada gittikçe yok olduğun için, beni affet. İsterdim ki seni daha fazla güzelleştirebilmek, seni olduğun gibi daha fazla sevebilmek. Fakat ben seni hep olduğun gibi ve ilk sayfalarda okuduğum gibi, ilk tanıdığım gibi seveceğim.

Hep kalbimin bir köşesinde seni ilk güzelliğinle hatırlayacağım.

Hoşça kal, ilk ve bir daha hiçbir yerde tanıyamayacağım SON ADA. Seni iyi ki okumuşum.






Türkiye’nin yasal ve tamamen ücretsiz kitap platformunda, dilediğiniz kitabı hemen online okuyabilir ya da indirip saklayabilirsiniz. Okumanın özgürlüğü burada sizi bekliyor!