Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Slavoj Zizek Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Slavoj Zizek En Beğenilen Sözleri



1. "_______

"Herkesin maskenin ardındaki gerçek yüzü aradığı bir ortamda, onları şaşırtmanın en iyi yolu, doğruluk maskesinin kendisini takmaktır.""


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



2. "_________

Eğer çok fazla bilecek olursak, bu durum varlığımızın kendisini kaybedebileceğimize dair bir korku deneyimini de beraberinde getirir."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



3. ""Kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin.""


- Tarkovski



4. "__________

Bir insan ancak başka insanlar onunla tebaa ilişkisi içinde oldukları için kraldır. Ötekiler ise tersine, o kral olduğu için kendilerinin tebaa olduğunu zannederler."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



5. "Yakın arkadaşı Otto Bauer’a Freud’un söylediği gibi “İnsanları mutlu etmeye çalışma, onlar mutluluğu arzu etmiyorlar.”"


- Tehlikeli Rüyalar Görme Yılı



6. "Bilgiye ulaşmanın bedeli, keyfin kaybedilmesiyle ödenir."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



7. "__________

"Bilmiyorlar ama yapıyorlar.""


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



8. "_________

Zaten inandığımız için, inancımızı doğrulayan nedenler buluruz; inanmak için iyi nedenler bulduğumuz için değil, inandığımız için inanırız."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



9. "Dere kenarında yürüyen kız, karşısına çıkan kurbağayı eline alıp öper ve kurbağa mucizevi bir şekilde yakışıklı bir genç adama dönüşür."


- Tehlikeli Rüyalar Görme Yılı



10. "Ne yaptıklarını gayet iyi biliyorlar, ama yine de yapıyorlar."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



11. "Kısacası, özgürce düşünmem bana herhangi bir şeyi yapma hakkı vermez, “Aklın kamusal kullanımı” mevcut yapıdaki zayıflıkları ve adaletsizlikleri görmeye sevk ettiğinde en fazla yapabileceğim şey, muktedirlerden reform talebinde bulunmaktır.
Modern bir yoldan halledildiğinde, bir kölenin aklının özgürleştirilmesi, kölenin özgürlüğünü engellemenin en iyi yoludur. Ona özgür olmayı isteyip istemediği konusunda kaygılanmayı öğret, özgürlüğüne kavuşmayacaktır."


- Tehlikeli Rüyalar Görme Yılı



12. ""Sen kendini biliyorsun.
Yorgunsun, ve hayal kırıklığına uğradın.""


- Tarkovski



13. ""Bireyler arasındaki toplumsal ilişkiler, her halükârda kendilerine ait karşılıklı kişisel ilişkiler olarak görünmek yerine, şeyler arasındaki ilişkiler kılığına bürünürler." Histerik semptomun, kapitalizme özgü “değiştirme histerisi”nin kesin bir tanımıdır bu."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



14. "Galiba işin sırrı sen olmakta değil, ben olmakta."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



15. "İlk günah insanın küstahlığı ve kibridir."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



16. "Toplumsal ilişkiler sermayenin tahakkümü altında olduğu sürece, cinsiyetler arasındaki ilişkilerde her zaman cinsiyetçilik olacaktır, her zaman bir dünya savaşı tehdidi olacaktır, siyasi ve toplumsal özgürlüklerin askıya alınması tehlikesi her zaman olacaktır, dogmanın kendisi her zaman acımasız bir sömürünün nesnesi kalacaktır... Demek ki küresel devrim temel toplumsal antagonizmayı yıkarak saydam, rasyonel olarak yönetilen bir toplumun oluşmasını sağlayacaktır."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



17. "__________

Kral olduğuna inanan bir deli; kral olduğuna inanan, yani krallık göreviyle dolaysızca özdeşleşen bir kraldan daha deli değildir."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



18. ""Yeni bir bankanın kurulmasının yanında bir banka soygunu nedir ki ?""


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



19. "“ Çin’de, eğer birinden gerçekten nefret ediyorsanız, ona “inşallah ilginç zamanlarda yaşarsın.”diye beddua edilirmiş.

2003’te eski ABD savunma bakanı Donald Rumsfeld biraz amatörce, bilinen ve bilinmeyen arasındaki ilişki hakkında felsefe yapmaya girişti:

“Bilinen bilinenler vardır.
Bunlar bildiğimizi bildiğimiz şeylerdir. Bilinen bilinmeyenler vardır.
Yani, bazı şeyler vardır ki bilmediğimizi biliriz.
Fakat bilinmeyen bilinmeyenler de vardır.
Bunlar bazı şeyler ki bilmediğimizi bilmeyiz.”

Onun eklemeyi unuttuğu önemli bir dördüncü tanım var:

‘bilinmeyen bilinenler’,
bildiğimizi bilmediğimiz şeyler."


- Antroposen'e Hoşgeldiniz



20. ""Bu kültürel zenginlikler, hiç istisnasız, dehşet duygusuna kapılmaksızın düşünülemeyecek bir kökene sahiptir. Yaratılanlar yalnızca onları ortaya koyan dehaların çabalarına değil, aynı zamanda o çağda yaşamış adı sanı bilinmeyen insanların katlandığı külfetlere de borçludur. Hiçbir kültür ürünü yoktur ki, aynı zamanda bir barbarlık belgesi olmasın.""


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



21. "Bir sığınak yaratma ve onu çılgın dış dünyadan koruma çabası, tam da bizi korumaya yeltendiği dünyayı üretir."


- Umutsuz Olma Cesareti



22. "Ben kendim olarak yokum, sadece ötekinin somutlaşmış fantezisiyim."


- Tarkovski



23. "Negatif dış ticaret bilançosu ABD’nin üretici olmayan bir yırtıcı olduğunu gösteriyor. Kendi tüketimini karşılayabilmesi için diğer uluslardan günlük bir milyar dolar para akışına ihtiyaç duyuyor ve böyle olduğu için dünya ekonomisini evrensel Keynesci bir tüketim toplumu çerçevesine hapsediyor. Aslında antik çağda Roma’ya ödenen aşara benzeyen bu para akışı karmaşık bir iktisadi mekanizmaya dayanmakta. ABD’ye sabit bir merkez olarak güven duyuluyor; o kadar ki petrol üreten Arap ülkelerinden Batı Avrupa ve Japonya’ya ve hatta şimdi Çin’e dek tüm diğer ülkeler kâr fazlalarını ABD’ye yatırıyorlar. Bu güven, esasen ekonomik değil ideolojik ve askeri olduğundan ABD için sorun kendi imparatorluk rolünü haklı göstermek – bunun için daimi bir savaşa, yani “teröre karşı savaş”a ihtiyacı var ki kendini diğer tüm “normal” (“haydut” olmayan) devletlerin koruyucusu olarak takdim edebilsin."


- Tehlikeli Rüyalar Görme Yılı



24. "Yeni bir şey icat ederek tamamen yeni bir sektör yaratan ilk büyük şirketlerin (örneğin, Windows yazılımıyla Microsoft) ya da belli bir markayı var etmeye odaklanan diğer şirketlerin (örneğin Coca-Cola) aksine WalMart daha önce kimsenin akıl edemediği bir şey yaptı. Ekonomik baskı altında olan Amerikan işçi sınıfını ve alt-orta sınıfı cezbetme amacıyla yeni bir Ucuzluk İdeolojisini bir marka haline gelecek şekilde paketledi. Sendikaları kesinkes yasaklamasıyla bağlantılı olarak fiyatları düşük tutmaya ve uzun süredir zor hayatlar yaşayan işçi sınıfından müşterilerinin alışveriş sepetlerindeki ürünlerin sömürüsüne ortak olmuş olmaktan aldıkları tatmin duygusunun artmasına öncülük etti."


- Tehlikeli Rüyalar Görme Yılı



25. "Ben sende eksik olan şeyim; sana kendimi adayarak, senin için kendimi feda ederek, seni dolduracağım, seni tamamlayacağım."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



26. "Bir şeye dosdoğru bakarsak, onu " gerçekte olduğu gibi" görürüz, halbuki arzu ve endişelerimizin karıştırdığı bakış ("yamuk bakış") bize çarpık, bulanık bir görüntü verir."


- Yamuk Bakmak



27. "Nihai Tarkovskici tinsel deneyim, özne yarı yarıya durgun suya batmış şekilde dünyanın yüzeyine uzanmışken gerçekleşir; Tarkovski’nin kahramanları dizlerinin üstünde, başları yukarıya, göğe dönük dua etmezler; aksine nemli toprağın sessiz kalp atışlarına yoğunlaşıp kulak verirler…"


- Tarkovski



28. "Paris'te şöyle bir duvar yazısı vardı:
"Tanrı öldü- Nietzsche"
Ertesi gün, tam altına başka bir duvar yazısı eklenir:
"Nietzsche öldü-Tanrı""


- Acı Çeken Tanrı



29. "Tarkovski’nin son iki filminin sorunsalı: Her ikisi de sahte ve yanıltıcı bir fedakârlık üzerine odaklanmıştır. Tarkovski’nin kendisi böylesi bir sıfatı kabul etmese de kahramanların hissettikleri içtepi anlamsız bir fedakârlık jestini yerine getirir. Ki bu da en saf haliyle süperegonun alanıdır."


- Tarkovski



30. "Aklın tek kanıtı, insanın zaman zaman " irrasyonelliğe " kaymasıdır."


- Ahir Zamanlarda Yaşarken



31. "İnanç toplumsal gerçekliği düzenleyen fantaziyi destekler."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



32. "Her özne, evrensel kurallardan hiçbir destek almaksızın, kendine-hakim-olmanın kendi tarzını inşa etmelidir; kendi içindeki güçlerin antagonizmasını uyumlulaştırmalı- deyim yerindeyse kendini icat etmeli, özne olarak üretmeli, kendi tikel yaşama sanatını bulmalıdır."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



33. "Toplum, herkesin haddini bilmek ve kendi rolünü oynamak zorunda olduğu bir beden gibidir."


- Ahir Zamanlarda Yaşarken



34. "Birine haddinden fazla mı aşıksın? O zaman onunla evlen. Aşırı tutkulu bağdan sağalmak için sıkıcı günlük alışkanlıkları bu bağın yerine koyarak ilişkini ritüel hale getir."


- Acı Çeken Tanrı



35. "Her biri, ötekinin kusurunu algılarken, - farkında olmadan kendi öznel konumunun sahteliğini de algılar; ötekinin kusuru kendi bakış açımızın çarpıtmasının nesnelleştirilmesinden ibarettir."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



36. "Tarkovski kahramanlarının saplantılarından biri de “tereddütsüz inanç meselesidir.”
Saf İnancın masumiyetine inanmak için hangi fedakarlık ve sıkıntılardan geçmek gerektiği sorusu…"


- Tarkovski



37. "İnsanın kendisi, doğa'nın yarasıdır."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



38. "En içten inançlar, hatta şefkat, ağlama, üzülme, gülme gibi en içten duygular bile, içtenliklerini kaybetmeden başkalarına aktarılabilir, havale edilebilir."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



39. "Taliban'ın, kadınları metal topuk giymekten men eden gülünç yasağını hatırlayın; sanki tamamen giyinik olsalar da topuk sesleri erkekleri tahrik edecek gibidir."


- Acı Çeken Tanrı



40. "Peki Titanik’deki facia yaşanmasaydı Rose, gerçekten de Jack’le (doğru düzgün bir evi ve serveti olmayan bu derbeder adamla) ilelebet mutlu yaşayabilecek miydi? Aksine bu facia onların aşk fantazilerini sonsuz kılmıştır…"


- Tarkovski



41. "Kişi kaderini önceden bilir, ondan kaçmaya çalışır ve öngörülen kader kendini tam da bu çaba sayesinde gerçekleştirir."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



42. "Dindar yazarlar ateizmi suçlarken genellikle dinin kendisinin bastırılmış alt yüzünün bir yansıması olan “tanrısız bir evren” tasavvurunu inşa ederler."


- Acı Çeken Tanrı



43. "Kuşkusuz, Şey’e dair en iyi örnek, ‘The Thing’den tutun da nispeten güncel bir film olan ‘Similla’s Sense of Snow’a dek çeşitli filmlerde tezahür eden, bir başka evrenden gelen gizemli hortlak, alien, insanlık dışı fakat bir o kadar hayat dolu ve çoğu zaman kötü emelleri olan nesnedir."


- Tarkovski



44. "İnsan hakkındaki en basit hakikat, insanın hakikaten de tuhaf varlık olmasıdır; insan neredeyse dünyada bir yabancı gibidir."


- Acı Çeken Tanrı



45. "Tarkovski ile ilgili problem kendisinin basbayağı Jungcu yorumu desteklemesidir, buna göre dışsal yolculuk kişinin psişesinin derinliklerine doğru çıkılan içsel yolculuğun bir yansıması ve dışsallaşmasıdır."


- Tarkovski



46. "Rumself biraz amatörce, bilinen ve bilinmeyen arasındaki ilişki hakkında felsefe yapmaya girişti: ‘1-Bilinen bilinenler vardır. Bunlar bildiğimizi bildiğimiz şeylerdir. 2-Bilinen bilinmeyenler vardır. Yani onları bilmediğimizi biliriz. Ve Fakat 3- Bilinmeyen bilinmeyenler de vardır. Onları bilmediğimizi asla bilmeyiz.’ Eklemeyi unuttuğu şey ise “4-bilinmeyen bilinenlerdir.” Yani bildiğimizi bilmediğimiz şeyler ki bu tam anlamıyla Freudcu bilinçdışıdır."


- Tarkovski



47. ""İyilerde ne inanç ne umut kaldı artık
Oysa kötüler coşkun, kabına sığmıyor ""


- İslam Arşivleri



48. "Eğer İyi'ye çok fazla takar ve bunun sonucunda da dünyevi olan her şeyden nefret edersek, iyi takıntımız bizatihi bir kötülük gücüne, kendi iyi fikrimize uymayan her şeye yönelik yıkıcı bir nefrete dönüşebilir."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



49. "Her kitap dışarıdan ele geçirilemeyecek bir kale gibidir. Öbür türlü okulda bize verilen okumaları yapmamız bize yeterdi. Baskı altında okuduğumuz şeyin bir faydası olmaz. Eğer kitap bir kaleyse, içeriden ele geçirilmelidir."


- Acı Çeken Tanrı



50. "Bu evrenin düzeni her zaman aldatıcıdır; her an tarifi imkânsız bir dehşet yaşanabilir, travmatik bir gerçek ortaya çıkıp simgesel döngüyü bozabilir."


- Yamuk Bakmak



51. "Türkiye halkına şöyle seslenmelidir:
“Hoşgeldiniz! Artık hepimiz küresel mücadelenin parçalarıyız... ""


- Dünyadaki İsyanların Anlamı



52. "Tarkovski’nin kahramanları dizlerinin üstünde, başları yukarıya, göğe dönük dua etmezler; aksine nemli toprağın sessiz kalp atışlarına yoğunlaşıp kulak verirler..."


- Tarkovski



53. ""Kötü olmak" aptal olmak, huysuz olmak ya da ruhsal doğamızla ilgili benzer özelliklere sahip olmakla aynı şey değildir. Kötülük her zaman özgür bir seçimle, öznenin bütün sorumluluğunu üstlenmesi gereken bir kararla bağlantılı bir şey olarak yaşanır."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



54. "“Dünyevi nesnelere fazla bağlanma!”"


- Lubitsch



55. "Bir şeyi kadere dönüştürmek için olumsallık gereklidir..."


- Acı Çeken Tanrı



56. "Biz hiçbir şeyi yıkmıyoruz. Biz yalnızca sistemin kendisini nasıl yıktığına tanıklık ediyoruz."


- Dünyadaki İsyanların Anlamı



57. "“Özgürlüğün düşmanlarına özgürlük
yok. ”"


- Komünist Ufuk



58. "Gökkubenin altında tam bir keşmekeş var, vaziyet harika.."


- Ahir Zamanlarda Yaşarken



59. "İnsanlar her zaman karınlarını kim tok tutarsa onun peşinden gider."


- Acı Çeken Tanrı



60. "Parayı insan varlığının üzerine
yerleştirmenin yerine, bunu kendi hizmetimize
tekrar sokmalıyız. Bizler insanlarız, mallar değil."


- Komünist Ufuk



61. "“birinin canını cidden acıtma” fikri artık fiziksel işkence, hatta ekonomik yıkım düzeyinde değil, insanın genellikle “psikolojik işkence” dediği düzeyde yer almaktadır."


- Kieslowski



62. "Aristo’nun cevabını
tersine çevirmemiz; radikal özgürleştirici siyasette şöyle söylememiz gerekir: “Hakikatin bir dostuyum, ama liderin adının daha büyük bir dostuyum.”"


- Komünist Ufuk



63. ""İlk olarak kadınları örtüye büründürmek, kadınla karşılaşmanın bile hiçbir erkeğin dayanamayacağı bir tahrik olduğu, son derece cinselleşmiş bir evreni beraberinde getirir. Seksin kendisi çok kuvvetli olduğundan bastırma da çok kuvvetli olmalıdır; hakikaten metal topuk seslerinin erkekleri şehvetle doldurduğu bu toplum ne biçim bir toplumdur?""


- Acı Çeken Tanrı



64. "Tarkovski’nin kahramanları dizlerinin üstünde, başları yukarıya, göğe dönük dua etmezler; aksine nemli toprağın sessiz kalp atışlarına yoğunlaşıp kulak verirler..."


- Tarkovski



65. "Kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacak şekilde yetiştirin."


- Tarkovski



66. ""...Kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacak şekilde yetiştirin.""


- Yamuk Bakmak



67. "Özbilincin kendisi bilinçdışıdır."


- Ahir Zamanlarda Yaşarken



68. "Eugenia, Madonna del Parto onuruna basit köylü kadınların bir kilisede düzenlediği törene şahit­lik eder - azizeye anne olma dileklerini iletmekte, evliliklerinin doğurganlıkla taçlanması için dua etmektedirler. Şaşkına düşen Eugenia anneliğin çeki­ciliğini anlamaktan uzak olduğunu kabul ederek töre­ni izleyen papaza inançlı biri olmak için ne gerek­tiğini sorar, papaz şöyle yanıtlar: “Diz çökerek baş­lamalısın” - Pascal’ın meşhur “Diz çök ki geri zekâlı olasın”ına yönelik (sahte entelektüel gururdan mah­rum kalırsın) açık bir atıftır bu. (Ne ilginç ki Eugenia bunu dener ama yarı yolda bırakır: Dışsal bir jest ola­rak bile diz çökemez.) Burada Tarkovskici kahra­manın çıkmazıyla karşılaşırız: Nostalji eksikliğinden, boğucu bir varoluş çaresizliğinden dolayı naif tinsel kesinlikten kopmuş günümüz entelektüelinin (en iyi örneği Nostalgia’nın kahramanı Gortçakov) dolaysız dinsel teslimiyete geri dönmesi ve bu kesinliğe yeni­den ulaşması mümkün müdür?"


- Tarkovski



69. "Tanrı’nın ızdırabı onun göklerden ipleri elinde tutan aşkın bir Efendi olmadığını, tarihte yer
aldığını ve ondan etkilendiğini gosterir: Tanrı'nın ızdırabı, insanlık tarihinin yalnızca bir gölge tiyatrosu değil , Mutlak'ın bizzat içinde olduğu ve kaderinin belirlendiği gerçek bir mücadele yeri olduğu anlamına gelir. Dietrich Bonhöffer’in Shoah'dan (Holokost) sonra "artık bize yalnızca ızdırap çeken bir Tanrı yardım edebilir şeklindeki derin öngörüsünün felsefi arkaplanı işte budur."


- Acı Çeken Tanrı



70. "Kız kardeşlerim, söyleyebileceğiniz kadar yüksek sesle şarkı söyleyin, sınırları alaşağı edin ki sakinleşebilelim. Ya herkese özgürlük ya da hiç kimseye!"


- Cinsel Olan Politik midir?



71. ""Gökkubbenin altında tam bir keşmekeş var,vaziyet harika...""


- Ahir Zamanlarda Yaşarken



72. "İnsan 16 yaşındayken dünyayı değiştireceğini düşünür.18 olduğunda düşünceleri sert bir kayaya çarpar. 20 yaşına geldiğinde hiçbir şey değiştiremeyeceğini anlar 25 yaşına geldiğinde ise dünyanın onu değiştirdiğini fark eder. Ve insan 25 yaşında ölür, 75 yaşında gömülür."


- Tarkovski



73. "Aziz Augustinus'un dediği gibi, büyük saltanatlar küçük hırsızlıkların büyütülmüş izdüşümleridir."


- Acı Çeken Tanrı



74. "''Her kitap dışarıdan ele geçirilemeyecek bir kale gibidir.

Öbür türlü okulda bize verilen okumaları yapmamız bize yeterdi. Baskı altında okuduğumuz şeyin bir faydası olmaz. Eğer kitap bir kaleyse, içeriden ele geçirilmelidir: Öznel niyetle metinde ustalaşmayı arzulamalıyız.''"


- Acı Çeken Tanrı



75. ""...halkı tatlı bir cehalet içinde halinden memnun tutacak masallarla beslemelidir seçkinler.""


- Evrensel İstisna



76. "Sen kendini biliyorsun.
Yorgunsun ve hayal kırıklığına uğradın.."


- Tarkovski



77. "Her türlü "kültür" bir bakıma bir tepki oluşumudur; insanın doğayla, hayvani iç denge sağlama yöntemleriyle arasındaki göbek bağını koparmasını sağlayan bu dengesizliği, bu travmatik çekirdeği, bu radikal antagonizmayı sınırlama, yönlendirme, işleme girişimidir"


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



78. "Mutluluk hiçbir zaman mesele değildi. Sorun şu ki, gerçekten ne istediğimizi bilmiyoruz. Bizi mutlu eden şey, istediğimizi almak değildir. Bunu hayal etmektir. Mutluluk fırsatçılar içindir. Bu yüzden, derin tatminin tek yaşamının sonsuz bir mücadele, özellikle de kendinle mücadele yaşamı olduğunu düşünüyorum. Mutlu kalmak istiyorsan aptal kal. Otantik ustalar asla mutlu ol-mazlar; mutluluk bir köle kategorisidir."


- Düşünmek Zor Sorular Sormakla Başlar



79. "Düzgün bir değişimin mümkün olabileceği doğru anı beklemenin bir anlamı yok; bu an asla gelmeyecek, tarih bize asla böyle bir firsat sunmayacak. Hedefe ulaşmak imkansız gibi görünse (ve bir anlamda da olsa) risk almak ve müdahale etmek gerekir - ancak bunu yaparak durumu değiştirebilir, böylece imkansız olanı asla tahmin edilemez bir şekilde mümkün hale getirebilir."


- Düşünmek Zor Sorular Sormakla Başlar



80. "''Lacancılar arasında yıllardır öteki'nin bilgisinin önemini örnekleyen bilindik bir şaka yapılır;

Kendisini tahıl tohumu sanan bir adam akıl hastanesine götürülür ve doktorlar adamı bir tohum değil de bir insan olduğuna ikna etmek için ellerinden geleni yaparlar. Ne var ki, tamamen iyileşip hastaneden çıkmasına izin verildikten hemen sonra korkudan titreyerek geri gelir: Evinin önünde bir tavuk vardır ve tavuğun kendisini yemesinden korkuyordur. "Sevgili dostum," der doktor, "çok iyi biliyorsun ki sen bir tahıl tohumu değilsin, bir insansın." "Tabii ki biliyorum," diye cevap verir hasta, "ama bunu tavuk biliyor mu?'' işte psikanalitik tedavinin vermesi gereken gerçek sınav tam burada yatar:

Hastayı semptomlarının bilinçdışı doğruluğuna dair ikna etmek yetmez, Bilinçdışının kendisine de bu doğruluk kabul ettirilmelidir.''"


- Acı Çeken Tanrı



81. "Sevgide sahip olmadığınız şeyi veremezsiniz."


- Kieslowski



82. ""Tanrı yoksa her şey mübahtır." sözü genellikle Karamazov Kardeşler'e dayandırılsa da gerçekte Dostoyevski hiçbir zaman böyle bir şey yazmadı. Gelgelelim olgusal olarak hatalı olsa da bu yanlış atfın yıllarca sürüp gitmesi, sözün ideolojik yapımızda bir yere dokunduğunu gösterir. Muhafazakarların bu sözü hatırlatması pek de şaşırtıcı değildir: Denir ki, şayet insan uğraşlarına aşılmaz sınır koyan tüm otoriteyi büsbütün yadsırsak gulag'larda öldürülen milyonlardan tutun da, hayvanlarla sekse ve eşcinsel evliliklere kadar her şey işte böyle neticelenir. Kişinin bir araç gibi kullandığı komşusundan kâr ve zevk için insafsızca faydalanması, onu kölelestirmesi, aşağılaması ve öldürmesinin önünde hiçbir engel yoktur."


- Acı Çeken Tanrı



83. "Kadınlara tecavüz etmenin doğru olmadığını ifade edeceğiniz bir devlette yaşamak istemem. Bu değerlerin tartışmaya açıldığı bir toplum nasıl bir toplumdur? Tecavüz fikrinin kesinlikle mide bulandırıcı ve çılgınca bulunduğu bir toplumda yaşamak isterim. Ve aynısı ırkçılık, faşizm ve diğerleri için de geçerli.
Toplumdaki ahlaki durumun ölçüsünün tartışılan belirli şeylere değil, fakat yazılı olmayan kurallar olarak basitçe kabul edilen belirli şeylere bağlıdır. Örneğin, Avrupa' da size, “Yere tükürme. Etrafa yiyecek atma ” diyen tabelalar yoktur. Fakat Çin' de bu türden tabelalar olduğu bana söylendi. Fakat Avrupa' da bunu otomatik olarak anlarsınız. Duvara yazmanıza gerek bile yok. Bence bu, toplumun "ahlaki standartı" . Neye yasaklanıp neye izin verildiğine kabul edilen hiçbir ölçüde değinmenize gerek bile yok."


- İmkansızı İstemek



84. "Günümüzde, insan ırkının hayatta kalmasının ekolojik felaket (ozon tabakasının ortadan kalkması, sera etkisi, vs.) ihtimalinin tehdidi altında olduğuna dair bir sürü şey yazılıp çiziliyor. Gelgelelim, asıl tehlike başka yerde: Son kertede insanın özü tehlikede. Yaklaşan ekolojik felaketi hep daha yeni teknolojik çözümlerle ( "çevre dostu" aerosoller, kurşunsuz benzin, vs.) önlemeye çalışırken, aslında sadece yangına körükle gidiyor ve böylece teknolojik bir hayvana indirgenemeyecek olan insanın manevi özüne yönelik tehdidi artırıyoruz.""


- Kırılgan Temas



85. ""Sanal gerçekliğin verdiği nihai ders, "asıl" gerçekliğimizin sanallaşmasıdır ""


- Kırılgan Temas



86. "Dibe in, göğü bulacaksın!"


- Umutsuz Olma Cesareti



87. "Özgürlüğe karşı en tehlikeli tehdit açıkça otoriter olan bir iktidardan gelmez; özgürlüksüzlüğümüz, özgürlük olarak deneyimlendiğinde meydana gelir. İsteğe bağlılık ve özgür seçim üstün bir değer katına yükseltildiğinden dolayı, top­lumsal kontrol ve egemenlik, artık öznenin özgürlüğünü ihlal ederek ortaya çıkamaz. Bireylerin kendi özgür öz de­neyimleri olarak ortaya çıkması (ve sürdürülmesi) gerekir. Bu karşıtı kılığındaki belirgin özgürlüksüzlüğün çok çeşitli formları bulunmaktadır. Evrensel sağlık hizmetinden yoksun bırakıldığımızda, bize yeni bir seçme (sağlık hizmeti sağlayı­cımızı seçme) özgürlüğü verildiği söylenir; artık uzun vadeli istihdama bel bağlayamadığımız ve birkaç yılda bir yeni, güvencesiz bir iş aradığımızda, bize kendimizi yenileme ve kişiliğimizde saklı duran beklenmedik
yaratıcı potansiyelleri keşfetme olanağı verildiği söylenir; çocuklarımızın eğitimi için para ödememiz gerektiğinde, bize sahip olduğu (ya da ödünç aldığı) kaynakları -eğitime, sağlığa, geziye- nereye yatıracağını özgürce seçen bir kapitalist gibi "kendimizin girişimcisi" haline geldiğimiz söylenir. Bizler özgürlüğümü­zü, durmaksızın dayatılan "özgür seçimler" tarafından topa tutularak, çoğunlukla uygun niteliklere sahip olmadığımız (ya da hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığımız) kararlar almaya zorlanarak, giderek katlanılamaz bir anksiyeteye yol açan bir yük olarak deneyimleriz."


- Adını Söylemeye Cesaret Eden Bir Sol



88. "Söyleyebileceğiniz kadar yüksek sesle şarkı söyleyin, sınırları alaşağı edin ki sakinleşebilelim. Ya herkese özgürlük ya da hiç kimseye!"


- Cinsel Olan Politik midir?



89. ""Yasağı çiğnersen suçlusundur ama yasağa uyarsan daha da suçlusundur.""


- Günümüz İdeolojisinden Kesitler



90. "Fırsatı kaçırdıktan sonra kadere lanet eden kişi aptaldır.
[Yahya İbn Ziyad]"


- İslam Arşivleri



91. "" Hata korkusu, hatanın ta kendisidir. ""


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



92. "Bazen, bütünüyle açık sözlü olmak ötekini
kandırmanın en etkin ve kurnaz yoludur."


- David Lynch



93. "Burka ya da nikap Fransa'nın özgürlük geleneklerine ve kadın hakları yasalarına karşıdır. Copé' nin sözleriyle: "Bir ülkenin ne kadar modern olduğunu, kadınlarına nasıl muamele edip ne kadar saygı gösterdiğine bakarak anlayabiliriz." Yani yeni yasanın amacı kadınların onurunu ve güvenliğini muhafaza etmektir kadınları erkeklerin amansız tahakkümüne maruz bırakan bir ideolojiye karşı verilecek mücadelenin nesi sorunlu olabilir?"


- Ahir Zamanlarda Yaşarken



94. "Lacancılar arasında yıllardır öteki'nin bilgisinin önemini örnekleyen bilindik bir şaka yapılır; Kendisini tahıl tohumu sanan bir adam akıl hastanesine götürülür ve doktorlar adamı bir tohum değil de bir insan olduğuna ikna etmek için ellerinden geleni yaparlar. Ne var ki, tamamen iyileşip hastaneden çıkmasına izin verildikten hemen sonra korkudan titreyerek geri gelir: Evinin önünde bir tavuk vardır ve tavuğun kendisini yemesinden korkuyordur. "Sevgili dostum," der doktor, "çok iyi biliyorsun ki sen bir tahıl tohumu değilsin, bir insansın." "Tabii ki biliyorum," diye cevap verir hasta, "ama bunu tavuk biliyor mu?'' işte psikanalitik tedavinin vermesi gereken gerçek sınav tam burada yatar: Hastayı semptomlarının bilinçdışı doğruluğuna dair ikna etmek yetmez, Bilinçdışının kendisine de bu doğruluk kabul ettirilmelidir."


- Acı Çeken Tanrı



95. "Solaris’le ilgili bir ropörtajda durum şöyle açıklanır: “Kelvin’in Solaris’teki misyonunun tek bir amacı olabilir: Ötekini sevmenin hayat için bir zorunluluk olduğunu göstermek. Aşksız bir erkek, erkek değildir......”"


- Tarkovski



96. "“Güzellik, çirkinliği örten son perdedir”"


- Tarkovski



97. "“Dünyada birçok korkunç şey var, ama hiçbiri insan kadar korkunç değil.”"


- Yamuk Bakmak



98. "Bizler, içten içe iffeti tercih etsek de gayrimeşru hazlardan keyif alıyormuş gibi yapan iki yüzlüleriz."


- Cennette Bela



99. "Eşitlik bir olgu degil, etiko-politik bir normdur: Insanlar doğal ve toplumsal farklılıklarına rağmen eşittir. Hatta bir adim daha atip sunu sormaliyiz: Eşitliğin kesin statüsü nedir? İnsanların eşit olduğunu, aynı özgürlügü, aklı ve haysiyeti paylaştığını iddia ettiğimizde ne demek isteriz? Bir norm olarak eşitlik tarihsel bir olguysa, ancak moderniteyle beraber ortaya çıkmış bir şeyse, o hâlde insanlar ancak eşitlik bir norm hâline gelince eşit olmuş demektir."


- Güpegündüz Hırsız Gibi



100. "Bilinçdışı "öteki''nin söylemidir."


- Yamuk Bakmak



101. "Üsküp kentinde kaldığımız bir otelde eşim odamizda sigara içip içemeyeceğini sorduğunda, resepsiyon görevlisinden aldığı yanıt paha biçilmezdi: "Tabii ki hayır, yasalar gereği sigara içmek yasak. Ama odada kül tablası var, yani sorun degil." Yasaklama ve müsaade etme arasındaki tezat açık seçik taahhüt ediliyor, bu suretle feshediliyor, yok muamelesi görüyordu. Mesaj şuydu: "Sigara içmek yasaktır ve işte bu şekilde sigara içebilirsiniz." Bu olay, belki de günümüzdeki ideolojik açmazımız için en iyi metaforu sunar."


- Güpegündüz Hırsız Gibi



102. "Kız kardeşlerim, söyleyebileceğiniz kadar yüksek sesle şarkı söyleyin, sınırları alaşağı edin ki sakinleşebilelim.

YA HERKESE ÖZGÜRLÜK YA DA HİÇ KİMSEYE!"


- Cinsel Olan Politik midir?



103. ""Nedenini bilmeden, yasadışı herhangi bir şey yapmadan, hepimiz kendimizi ansızın potansiyel teröristler listesinde bulabiliriz.""


- Günümüz İdeolojisinden Kesitler



104. "Tüm olası sistemler bir bütün olarak alınır ve değerlerine göre sıralanırsa, demokrasi en kötüsüdür ve listenin dibinde yer alır; bununla birlikte demokrasiyi diğer tüm sistemlerle bire bir karşılaştırırsak, herhangi birisinden daha iyi olduğunu görürüz. Benzer bir şey kapitalizm için de geçerli değil mi (ya da öyle görünmüyor mu)? Tüm olası sistemlerin hiyerarşisindeki yerinin tespit edilmesi için kuramsal olarak ele alındığında kapitalizm, -kaotik, adaletsiz ve yıkıcı olmasıyla bu hiyerarşideki sistemlerin en kötüsü gibi duruyor. Öte yandan kapitalizmi alternatif arayan daha somut ve pragmatik bir yolla karşılaştırırsak, yine de hepsinden daha iyidir."


- Cennette Bela



105. "Aristoteles'in iyi arkadaşı olan Platon'u eleştirerek ona ihanet ettiği yolundaki suçlamaya verdiği cevap meşhurdur: " Platon çok iyi bir arkadaşım , ama hakikat daha da iyi bir arkadaşım.""


- Ahir Zamanlarda Yaşarken



106. "Aristo’nun, Platon’un felsefesini eleştirdiğinde, iyi bir dostuna ihanet ettiği için yapılan suç­lamalara verdiği cevabı hepimiz biliriz: “Platon’un bir dostuyum, ama hakikatin daha büyük bir dostuyum.""


- Komünist Ufuk



107. "Benim hayalim kadın­larla erkeklerin bütün tecrit duvarlarına karşı el ele, beraber yürümesidir. Ayrı ayrı yürüyüp bir yandan da birleşmeyi istemek hiç akıllıca değil!"


- Cinsel Olan Politik midir?



108. "Mutlu son asla katıksız değildir, her zaman bir
tür feragat içerir"


- Yamuk Bakmak



109. "Hepimiz gündelik yaşamlarımızdan, kendi imgemizin gözümüze iliştiği ve imgenin bize dönüp bakmadığı o tekinsiz anları biliyoruz."


- Sanat



110. "Yahudiliğin kabul edilmeyen ve şiddet dolu kuruluş jestlerine olan inatçı bağlılığı, Yahudilerin binlerce yıldır toprak ya da ortak bir kurumsal gelenek olmaksızın hayatlarını idame ettirebilmelerini sağlamıştır."


- Acı Çeken Tanrı



111. "Özgürlüğümüz, bizi hakiki değişim seçeneğinden mahrum bırakan bir yüktür"


- Güpegündüz Hırsız Gibi



112. "Denir ki; başkalarını sevmek için kendini sevmek zorundasın - hakikaten de öyle mi? Ya iki düzeyde tam tersi geçerliyse: Kendimden kaçmak için başkalarını severim ve kendimi ancak başkalarını sevebildiğim ölçüde sevebilirim."


- Cinsel Olan Politik midir?



113. ""Onların kendi Tanrısı vardı, bu yüzden her şey onlara mübahtı.""


- Acı Çeken Tanrı



114. "Bir şeye dosdoğru bakarsak , onu gerçekte olduğu gibi görürüz, halbuki arzu ve endişelerimizin karıştırdığı bakış ("yamuk bakış") bize çarpık, bulanık bir görüntü verir"


- Yamuk Bakmak



115. "Size ölümsüz olmayı vaat eden fakat sağlık hizmetlerine biraz daha fazla para ayıramayan bu dünyada yanlış giden bir şeyler olmalı."


- Dünyadaki İsyanların Anlamı



116. "Ayn Rand'la alay etmek de kolaydır belki ama Atlas Vazgeçti'deki ünlü "paranın ilahileştirilmesi" bahsinde bir miktar gerçek payı da vardır: "Paranın tüm iyi şeylerin kaynağı olduğunu keşfedeceğiniz güne kadar, kendi mahvoluşunuzu davet ediyorsunuz demektir. Para insanların birbiriyle iş yapma aracı olmaktan çıktığı gün, insanlar paranın aracı hâline gelir. Ya kan, kırbaç, silah... ya da dolar. Siz seçin. Bunların dışında bir seçenek yok, zamanınız da tükeniyor.""


- Cennette Bela



117. "İnsan yalnızca sosyal bir hayvan değildir, aynı zamanda bölgesel bir hayvandır; kabileciliğin ve bölgeselciliğin temel içgüdülerini karşılamayı da gündemimize almalıyız."


- Dünyadaki İsyanların Anlamı



118. "Velhasıl, iktidarıyla beraber devlet, bir sözleşmenin küçük ortağıdır; büyük ortak (halk) bu sözleşmeyi her an feshedebilir veya alışverişimizi yaptığımız süpermarketi değiştirivermemiz gibi değiştirebilir onu."


- Güpegündüz Hırsız Gibi



119. "demokrasiyi de adaleti de kimse ciddiye almıyor, hepimiz onların yozlaşmış doğasının farkındayız ama onlara katılıyoruz, onlara inancımızı ortaya koyuyoruz çünkü inanmasak bile işe yaradıklarını varsayıyoruz."


- Düşünmek Zor Sorular Sormakla Başlar



120. "“Dünyada birçok korkunç şey var, ama hiçbiri insan kadar korkunç değil.”"


- Yamuk Bakmak



121. "İnsanların çoğu kendiliğinden ahlaklıdır: Onlar için başka bir insana işkence etmek veya onu öldürmek son derece travmatiktir. Bu yüzden bunları yaptırmaya sevk edebilmek için ehemmiyetsiz bireyin öldürmeye ilişkin endişelerini solda sıfır bırakacak daha büyük bir 'kutsal Sebep' gerekir. Din ve etnik aidiyet bunun için çok uygundur. Şüphesiz yalnız zevk için, sadece öldürmenin hatrına toplu katliam yapabilmiş patolojik ateist vakalar vardır; ancak bunlar adı üstünde, istisnadır. İnsanların büyük çoğunluğunun ötekinin acısı için duydukları temel duyarlılığı uyuşturmak gerekir. Bunun için kutsal bir Sebebe ihtiyaç duyulur: O olmasaydı yaptıklarımızın nihai sorumluluğunu boşaltacağımız bir Mutlak olmaksızın bütün yükü sırtlamamız gerekirdi. Din ideologları doğru ya da yanlış bir şekilde dinin esasında kötü olabilecek insanlara iyi şeyler yaptırdığını sık sık savunurlar. Bugünkü tecrübelerimizden yola çıkacak olursak, din olmadığında iyiler iyi şeyler, kötüler kötü şeyler yapmayı sürdürürken, yalnız dinin iyilere kötü şeyler yaptırabildiğini savunan Steve Weinberg'in izinden ayrılmamalıyız."


- Acı Çeken Tanrı



122. "On yıl kadar önce Arjantin, (Venezuela'nın finansal yardımıyla) IMF'ye olan borcunu vaktinden önce ödemeye karar verdi. IMF'nin bu karara tepkisi, görünüşte şaşırtıcıydı: IMF (daha doğrusu üst düzey temsilcileri) parayı geri alacakları için sevinmek yerine Arjantin'in bu yeni özgürlüğünü ve uluslararası kurumlardan finansal bağımsızlığını, sıkı finansal politikalardan vazgeçmek ve parasını har vurup harman savurmak için kullanacağı konusundaki kaygılarını dile getirmiştir. Bu tedirginlik, borçlu/alacaklı ilişkisinin gerçek payını somutlaştırmıştı: Borç, borçluyu denetleyip düzenlemek için bir araçtır ve bu itibarla kendi genişletilmiş yeniden üretiminin derdindedir."


- Cennette Bela



123. "''Erkeklerin dürtülerden oluşan bir mıntıkaya girmesine ve orada yüzmesine izin verilirken kadınlar arzunun isterik ve simgesel patlamasıyla sınırlandırılır.''"


- Tarkovski



124. "düşünmek, gerçekten zor sorular sorduğunuzda başlar."


- Düşünmek Zor Sorular Sormakla Başlar



125. "Sonra beklenmedik bir şey oldu ve Taksim Meydanı'nda protesto gösterileri patlayıverdi. İstanbul'un orta yerinde, Taksim Meydanı'nda bir parkın alışveriş merkezine dönüştürülmesi planına karşı düzenlenen gösterilerin, aslında "gerçekten bununla ilgili olmadığını, derinlerde çok daha büyük bir huzursuzluğun dışa vurumu olduğunu herkes biliyor."


- Cennette Bela



126. ""Her biri, ötekinin kusurunu algılarken, farkında olmadan kendi öznel konumunun sahteliğini de algılar; ötekinin kusuru kendi bakış açımızın çarpıtmasının nesnelleştirilmesinden ibarettir.""


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



127. ""Dünyada bir çok korkunç şey var, ama hiçbiri insan kadar korkunç değil.”"


- Yamuk Bakmak



128. ""Geçmişinizi değiştirebiliyor olsaydınız, neyi değiştirirdiniz?"

Žižek: Doğumumu. Sofokles'le aynı fikirdeyim: En büyük şans doğmamış olmaktır."


- Zaten Yoktular



129. "Diyelim ki tutkulu bir şekilde aşık olduğumda, bir biyokimyacı tüm bu yoğun hislerin sadece bedenimde­ki biyokimyasal süreçler sonucunda oluştuğu konusunda beni bilgilendirirse, bozuntuya vermeden onu şöyle yanıt­layabilirim: "Bu söylediklerinin hepsi doğru olabilir, ama tüm bunlara rağmen hiçbir şey şu anda yaşadığım tutku­nun yoğunluğunu benden alamaz ... ""


- Lacan'ı Nasıl Okumalıyız?



130. "Her şeye gücü yeten ve iyi huylu bir Tanrı 'nın varlığını gaz odalarında öldürülen çocuklar gibi milyonlarca masumun korkunç ızdırabıyla nasıl bagdaştırabiliriz?"


- Acı Çeken Tanrı



131. "Artık gizli hiçbir şeyimizin kalmadığından, derin devletin her şeyi bildiğinden korkmalıyız belki ama asıl korkmamız gereken şey, bunun böyle olmama ihtimalidir"


- Cennette Bela



132. "Sahici siyaset, kişinin arzularının ve fantezilerinin mahremiyeti içinde onun ne olduğunu alenen ortaya koymasıyla asla ilgilenmez."


- Cinsel Olan Politik midir?



133. "Biz daha yüksek bir hayat standardı istemiyoruz. Sadece daha iyi bir hayat standardı istiyoruz"


- Dünyadaki İsyanların Anlamı



134. ""Hayırseverlik, kayıtsızların (gerçekten umursamayanların) eğlencesidir."


- Cennette Bela



135. "Bir şeyleri değiştirmenin yolu, mevcut düzende hiçbir seyin aslında değiştirilemeyeceğini kabul etmekten geçer. Jean-Luc Godard şu düsturu dillendirmistir: "Ne change rien pour que tout soit différent" (Hiçbir şeyi değiştirme ki her şey farklı olsun");"


- Güpegündüz Hırsız Gibi



136. "❝Meseleler böylesi çıkmazdaysa ... kendimizi nasıl bir pisliğe bulaştırdığımızı hayâl edebiliriz.❞"


- Önce Trajedi Sonra Komedi



137. "“Bilgiye ulaşmanın bedeli, keyfin kaybedilmesiyle ödenir.”

—Slavoj Žižek"


- Zizek'in Nükteleri



138. ""Paniğe kapıldığınızda tek çıkış yolu yalanımızı 'ciddiye alıp' ona sıkı sıkı sarılmakmış gibi görünür.""


- Yamuk Bakmak



139. "“Giorgio Agamben bir röportajında, ‘düşünce, umutsuz olma cesaretidir,’ demişti...

En kötümser teşhisin dahi, şu meşhur tünelin sonundaki ışığı ima edip moral vererek sözünü noktaladığı tarihsel anımız için bilhassa geçerlidir bu içgörü.''"


- Umutsuz Olma Cesareti



140. "çoğunlukla, bir sistemin esiri olmanın en berbat yolu, her şeyin daha iyi olabileceğine dair hayal kurmak, her zaman değişim olasılığı olduğunu düşünmektir. çünkü, sizi sistemin esiri yapan, tamda bu gizli hayaldir."


- Düşünmek Zor Sorular Sormakla Başlar



141. "sonuçta, her şeyi göremediğimiz için bir şeyler duyarız."


- Düşünmek Zor Sorular Sormakla Başlar



142. "Bugün içinde bulunduğumuz durum da tam olarak böyledir: Faillerinin kendi demokrasi, insan hakları, vb. fikirlerine inandıkları­nı sadece hayal ettikleri mevcut küresel düzenin utanıp sıkılmak bilmeyen sinizmiyle karşı karşıya bulunuyoruz. WikiLeaks ifşaatla­rı gibi hamlelerle, utanç (bize böyle bir iktidar uygulanmasına göz yummamızdan kaynaklanan utanç) alenileştirilerek daha da utanç verici hale getiriliyor. ABD'nin seküler demokrasiyi getirmek üzere Irak'a müdahale edip de köktendinciliğin yükselmesine ve İran'ın güçlenmesine yol açması, samimi bir failin trajik hatası değil, dü­zenbazın birinin kendi kurduğu tuzağa düşmesidir."


- Ahir Zamanlarda Yaşarken



143. ""De­nir ki; başkalarını sevmek için kendini sevmek zorun­dasın.
Hakikaten de öyle mi?""


- Cinsel Olan Politik midir?



144. "Doğrudan seks daveti neden bir işe yaramıyor? Çünkü gerçek sorun, kahvenin asla tam olarak kahve olmaması değil, seksin tam olarak seks olmamasıdır, cinsel ilişki yoktur, işte bu sebeple cinsel eylemin fantazmatik bir tamamlayıcıya ihtiyacı vardır. Dolayısıyla “Hadi eve çıkıp seks yapalım!” gibi doğrudan davetin engellenmesi kibar bir sansür değildir; kahve ya da benzeri şeylerin sekse fantazmatik çerçeve kazandır­mak için mutlaka zikredilmesi gerekir."


- Cinsel Olan Politik midir?



145. ""De­nir ki; başkalarını sevmek için kendini sevmek zorun­dasın.
Hakikaten de öyle mi?""


- Cinsel Olan Politik midir?



146. ""Ateizmin dogru formülü Tanrı öldü değildir. Freud, babanın işlevinin kökenini onun öldürülmesine dayandırırken bile onu korur. Ateizmin doğru formülü Tanrı bilinçsizdir'dir.""


- Acı Çeken Tanrı



147. ""En mutlu olduğunuz an?"

Žižek: Mutlu anlarımı andığım ya da hatırladığım zamanlar - ama asla o anlar sırasında değil."


- Zaten Yoktular



148. "insanlann çoğu kendiliğinden ahlaklıdır: Onlar için başka bir insana işkence etmek veya onu öldürmek son derece travmatiktir. Bu yüzden bunları yaptırmaya sevk edebilmek için ehemmiyetsiz bireyin öldürmeye ilişkin endişelerini solda sıfır bırakacak daha büyük bir 'kutsal Sebep' gerekir. Din ve etnik aidiyet bunun için çok uygundur."


- Acı Çeken Tanrı



149. "Burka ya da nikap Fransa'nın özgürlük geleneklerine ve kadın hakları yasalarına karşıdır. Copé' nin sözleriyle: "Bir ülkenin ne kadar modern olduğunu, kadınlarına nasıl muamele edip ne kadar saygı gösterdiğine bakarak anlayabiliriz." Yani yeni yasanın amacı kadınların onurunu ve güvenliğini muhafaza etmektir kadınları erkeklerin amansız tahakkümüne maruz bırakan bir ideolojiye karşı verilecek mücadelenin nesi sorunlu olabilir?"


- Ahir Zamanlarda Yaşarken



150. "Birkaç kişi için muazzam zenginlik yaratan bu sistem ne kadar çok hayatı ve topluluğu yok ederse, "hayırseverlik" kulağa daha kahramanca geliyor. İşte "vicdan aklama" dediğim şey bu: birinin yaşamak için ihtiyaç duyabileceğinden daha fazlasını bir himmet eylemi olarak etrafa saçarak biriktirmenin yarattığı rahatlama duygusu. Gelgelelim bu, eşitsizliğin mevcut yapısını korumaktan başka bir işe yaramıyor. Zenginler geceleri mışıl mışıl uyurken insanlar yalnızca ertesi gün çalışabilecek kadar uykuyla yetiniyor."


- Cennette Bela



151. "Eğer 'iyi'ye çok fazla takar ve bunun sonucunda da dünyevi olan her şeyden nefret edersek, iyi takıntımız bizatihi bir kötülük gücüne, kendi iyi fikrimize uymayan her şeye yönelik yıkıcı bir nefrete dönüşebilir."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



152. "Aristoteles, iyi arkadaşı olan Platon'u eleştirerek ona ihanet ettiği yolundaki suçlamaya verdiği cevap meşhurdur:

"Platon çok iyi bir arkadaşım ama hakikat daha da iyi bir arkadaşım.""


- Ahir Zamanlarda Yaşarken



153. "İnsan 16 yaşındayken dünyayı değiştireceğini düşünür.18 olduğunda düşünceleri sert bir kayaya çarpar. 20 yaşına geldiğinde hiçbir şey değiştiremeyeceğini anlar 25 yaşına geldiğinde ise dünyanın onu değiştirdiğini fark eder. Ve insan 25 yaşında ölür 75 yaşında gömülür."


- Tarkovski



154. "''İnsanlar her zaman karınlarını kim tok tutarsa onun peşinden gider.''"


- Acı Çeken Tanrı



155. "Taliban'ın, kadınları metal topuk giymekten meneden gülünç yasağını hatırlayın; sanki
tamamıyla giyinik olsalar da topuk sesleri erkekleri tahrik edecek gibidir ...

ilk olarak kadınları örtüye büründürmek, kadınla karşılaşmanın bile hiçbir erkeğin dayanamayacağı; bir tahrik oldugu son derece cinselleşmiş bir evreni beraberinde getirir. Seksin kendisi çok kuvvetli olduğundan bastırma da çok kuvvetli olmalıdır; hakikaten, metal topuk seslerinin erkekleri şehvetle doldurduğu bu toplum ne biçim bir toplumdur?"


- Acı Çeken Tanrı



156. "Yahudilik ve Hıristiyanlığın tersine İslam, Tanrı'yı paternal mantığın dışında tutar: Allah bir baba değildir, simgesel bir baba bile değildir; Tanrı tektir, ne doğmuştur, ne de mâhlukatı doğurmuştur. İslam'da Kutsal Aile'ye yer yoktur."


- Acı Çeken Tanrı



157. "Çizgi filmlerdeki klasik sahneyi hepimiz biliriz. Kedi uçurumun eşiğine gelmiştir, ancak ayağının altında hiçbir şey olmadığını umursamayarak yürümeye devam eder. Ne zaman ki aşağıya bakıp altının boş olduğunu fark eder, o zaman da zaten düşüyordur. Burada olan da bu. Biz sadece Wall Street'deki beyefendilere "Hey aşağı bakın!" diyoruz."


- Dünyadaki İsyanların Anlamı



158. "(..)
Endişe, nesnenin eksikliği değil, nesneye fazla yaklaşmamız ve böylece eksiğin kendisini kaybetmemiz tehlikesidir. Endişe arzunun ortadan kalkmasıyla oluşur.''"


- Yamuk Bakmak



159. ""..Kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacak şekilde yetiştirin.""


- Yamuk Bakmak



160. "Derin bir etik kavrayışa, yeni bir farkındalığa ve kırılganlığımıza ilişkin bir bilgeliğe ihtiyacımız var. Bunları başaramazsak ilkel ortaçağ toplumuna döneriz."


- Zaten Yoktular



161. "Muhafazakârlar, kapitalizmin sürekli kendi kendini dönüştüren devrimci karakterini tümüyle onaylasa da toplumsal yaşama yönelik yıkıcı sonuçlarının önüne geçmek ve toplumsal uyumu kalıcılaştırmak için (din gibi) bazı geleneksel kurumlarla kapitalizmi destekleyerek onu daha verimli håle getirmeyi ister. Bugün gerçek bir muhafazakâr, küresel kapitalizmlerin antagonizmalarını ve çıkmazlarını tamamen kabul eden, basit ilerlemeciliği reddeden ve ilerlemenin karanlık yüzüne dikkat çeken kişidir. Bu anlamda yalnızca radikal solcu, bugün gerçek bir muhafazakâr olabilir."


- Cennette Bela



162. "On yıl kadar önce Marlboro sigaraları için bir Alman reklam afişi yapılmıştı: Marlboro reklamlarında kullanılan standart kovboy figürü, bu sefer parmağıyla doğrudan, zorunlu tutulan "Sigara içmek sağlığınıza zararlıdır!" uyarısına işaret ediyordu; üstelik bu uyarının yanında, üç aşağı beş yukarı "Artık işler ciddileşiyor!" şeklinde tercüme edilebilecek "Jetzt erst rechts!" ibaresi de ekliydi. Buradaki imayı siz de gördünüz değil mi: Artık sigara içmenin ne kadar tehlikeli olduğunu bildiğinize göre, içmeye devam edecek cesarete sahip olduğunuzu kanıtlama şansınız da var! Başka bir deyişle sizin şöyle demeniz bekleniyor: "Sigaranın sağlığa zararlı olduğunu elbette biliyorum ama korkak değil, gerçek bir erkeğim ben ve bu nedenle risk almaya ve sigara içme taahhüdüme sadık kalmaya hazırım!""


- Cennette Bela



163. "''İmkânsız dahil her şey mümkündür”"


- Yamuk Bakmak



164. ""Olmadığım, olmadığımı söylediğim şey, beni yalnızca olumsuz olarak değil, aynı zamanda doğrudan, kendi gücüyle de belirler. Bir bakıma, olmadığımı söylediğim şeyin kendisiyim.""


- Hegel ve Freud



165. "Fedakarlığın değeri tam da anlamsızlığındandır."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



166. "Tanrı inancına sahip 18.yy iktisatçısı ve filozof David Hume bu hususu çok keskin bir şekilde dile getirmişti: Tanrı'ya gerçek anlamda saygı göstermenin tek yolu Tanrının varlığını göz ardı ederek ahlaklı davranmaktır."


- Şiddet



167. "Şunu anlamalısın: Bu insanların çoğu serbest bırakılmaya hazır değil. Ve büyük bir kısmı o kadar içine girmişler, sisteme o kadar bağımlı hale gelmişler ki, onu korumak için savaşabilirler..."


- Matrix



168. "Kapısının üstünde bir at nalı görerek şaşıran misafiri, onun iyi şans getiren batıl inançlara inanmadığını söyleyince Bohr cevabı yapıştırır: "Tabiiki inanmıyorum ama inanmasan bile işe yaradığını söylediler!""


- Acı Çeken Tanrı



169. "Tüm var oluşumuzda sadece bir tek kesinlik vardır, o da herşeyin bir sonu olduğudur."


- Lacan'ı Nasıl Okumalıyız?



170. "Bu harap olmuş posttarihsel Kore'nin nihai sembolü, muhtemelen 2012 yazına damgasını vuran pop müzik olayıdır; yani Park Jae-Sang'ın "Gangnam Style" performansı. Merak edenler için söylüyorum "Gangnam Style" videosu, Justin Bieber'ın Youtube'daki "Beauty and a Beat" klibini geride bırakarak tüm zamanların en çok izlenen Youtube videosu oldu. "Gangnam Style", 21 Aralık 2012 tarihinde büyülü sayıya ulaşımış, bir milyar kez görüntülenmişti; 21 Aralık, Maya Takvimi'nin tahminlerini ciddiye alanların dünyanın sonunu beklediği gün olduğundan Antik Mayalar'ın haklı olduğunu söyleyenleriniz çıkabilir: "Gangnam Style" tarzı bir videonun bir milyar kez bilfiil izlenmesi, bir uygarlığın çöküşünün işaretidir."


- Cennette Bela



171. "Brecht kurnazca sorar; halkı fesh etmek ve hükümetin başka bir halk seçmesine olanak tanımak daha kolay olmaz mı?"


- Güpegündüz Hırsız Gibi



172. "Bugün yaşamlarımızın nasıl düzenlendiğini ve bu düzenlemeyi nasıl özgürlüğümüz olarak deneyimlediğimiz anlamak için müştereklerimizi kontrol eden özel şirketler ile derin devlet kurumları arasında müphem ilişkiye odaklanmalıyız"


- Güpegündüz Hırsız Gibi



173. "Öteki tarafından görülmek, ötekini görme gerçeğidir."


- Lacan Hakkında Bilmeyi Hep İstediğiniz Ama Hitchcock'a Sormaya Korktuğunuz Her Şey



174. "Lacan’ın dediği gibi:
la verite sürgit de la meprise..
“Hakikat hatadan doğar..”"


- Hiçten Az



175. ""Aşkı bilinçli olarak yaratabilir ve paylaşacağımız ki­şiyi seçebiliriz"
-Epstein"


- Komünizm Fikri (Berlin Konferansı, 2010)



176. "“İnsan artık seks yapamıyorsa geriye kalan tek şey ölmektir.”"


- Acı Çeken Tanrı



177. "Komünizm, bugün bir çözümün değil bir sorunun adıdır ve bu sorun, tüm boyutlarıyla müşterekler, ortaklıklar yaşamımızın özü olarak doğanın müştereklerinin, biyogenetik müştereklerimizin, (fikri mülkiyet gibi) kültü- rel müştereklerimizin ama en önemlisi hiç kimsenin dışlanmaması gereken insanlığın evrensel uzamı olarak müştereğin- sorunudur. Çözüm ne olursa olsun bu sorunların üstesinden gelmek zorundadır. Álvaro García Linera'nın belirttiği gibi tam da bu nedenle ufkumuz komünist olarak kalmalıdır: erişil- mez bir ideal olarak değil, içinde hareket ettiğimiz bir fikirler uzamı olarak kalan bir ufuk."


- Cennette Bela



178. "... Ve Reyhanlı'daki katliamın (11 Mayıs 2013'te yüz yetmişten fazla kişinin öldüğü patlama; resmî makamlara göre bu sayı elli üç) radikal İslamcı El-Nusra Cephesi tarafından organize edildiği yolundaki jandarma istihbarat raporunu sızdıran Türk jandarma er Utku Kalı. Patlamanın hemen ardından Türk hükümeti Suriye'deki Esad rejimini suçladı ancak sızan belge, Türk hükümetinin patlamayı önceden bilmesine rağmen engellemediğini -belki de bu sahte bayrak operasyonunu "yönlendirdiği"ni- gösteriyordu. Utku Kalı derhal tutuklandı ve şu anda askerî sırları sızdırmakla suçlanıyor. Bu tür sızıntılar, bugün Türkiye'de yaşananların ardında neler olup bittiğine dair bir fikir de veriyor."


- Cennette Bela



179. "Umut. İnsanın vazgeçemediği illüzyon.
Aynı anda en büyük güç ve en büyük zayıflık kaynağımız."


- Matrix



180. "''Fantazi çogunlukla öznenin arzusunu gerçekleştiren bir senaryo olarak tasarlanır. Bu temel tanım, onu düz anlamıyla kabul etmemiz koşuluyla, gayet yeterlidir.''"


- Yamuk Bakmak



181. "Aşkta, kişi sahip olmadığı şeyi veriyorsa eğer, dolayısıyla aşk hırsızlığında da kişi Öteki’den onun sahip olmadığı bir şeyi çalar."


- Tarkovski



182. ""İnsan nedir? O hiçbir şekilde bitmiş veya ahenk içinde bir varlık değildir. Hayır, o hâla oldukça beceriksiz bir yaratıktır.""


- Hegel ve Bağlı Beyin



183. "sevgi gerçekten öldürmenin panzehiri midir, yoksa sahiplenmeci/iktidarsız sevgide (ya da en azından onun belli bir türünde) saklı olan bir cinayet boyutu var mıdır?"


- Kieslowski



184. "❝En büyük endişem önemsiz biri olmak değil kabul görmektir.❞"


- Önce Trajedi Sonra Komedi



185. "“okumak önemli değildir” demiş Borges “önemli olan yeniden okumaktır”"


- Zaten Yoktular



186. ""...belirli bir temeli olmayan bu inanç on yıllardır niçin ayakta?""


- Tarkovski



187. "Bir şey yok edilerek "kutsal hale gelir";
11 Eylül enkazının ("Sıfır Noktası”) kutsal olmasının sebebi işte budur..."


- Acı Çeken Tanrı



188. "Dilin ortaya çıkışı gerçeklikte bir delik açar, bu delik de bakışımızın eksenini kaydırır. Dil, “gerçekliği” ve Şey’in ancak yamuk bakılarak doldurulabilecek boşluğunu kendi içinde çiftler."


- Yamuk Bakmak



189. "Adamlar neden sürekli yürür."


- Umutsuz Olma Cesareti



190. "Bazen hiçbir şey yapmamak, yapılabilecek en şiddetli şeydir."


- Şiddet



191. "Bilinçdışı "öteki''nin söylemidir."


- Yamuk Bakmak



192. "Fransız belediye yetkilileri plajlarda “tesettür mayoları”nı yasakladığında yeni bir doruğa (ya da daha ziyade alçak bir noktaya) ulaştı; bu yasak için, semptomatik olarak, üç sebepten bahsedildi:
(1) tesettür mayoları plajdaki su için hijyenik bir tehdittir;
(2) güvenlik riski taşıyorlar çünkü silah saklama imkanı veriyorlar;
(3) Fransız seküler kültürüyle bağdaşmıyorlar."


- Cinsel Olan Politik midir?



193. "Özgürlük, farklı düşünenin özgürlüğüdür."


- Evrensel İstisna



194. "Freud'un bilinçdışının ta­nımı tam olarak budur: Lacan'ın deyişiyle "bilinmeyen bilgi”"


- Komünizm Fikri (Berlin Konferansı, 2010)



195. ""Hayatın size öğrettiği en büyük ders?"

Žižek: Hayat, size öğretecek hiçbir şeyi olmayan aptal ve anlamsız bir şeydir."


- Zaten Yoktular



196. "Sadece ızdırap çeken bir tanrı bizi kurtarabilir."


- Acı Çeken Tanrı



197. "Her teoloji doğası gereği siyasidir, yeni bir kolektif alanın ideolojisidir.( Tıpkı Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde ortaya çıkan mümin cemaatleri veya İslam'ın ilk dönemlerindeki ümmet gibi.)"


- Acı Çeken Tanrı



198. "Tarkovski'nin evreni kadın/anne karşıtlığına odaklanır ve derinleşmesine erkek merkezliğidir: Cinsel olarak aktif, provokatif kadın (cazibesi Nostalgia'daki Eugenia'nın dağınık uzun saçları gibi bir dizi kodlanmış işaretle ortaya konur), otantik olmayan, isterik bir yaratık olarak reddedilir, o dikkatle örülmüş saçları olan maternal figürle kıyaslanır. Tarkovski'ye göre bir kadın cinsel olarak arzulanmayı kabul ettiği anda, onun için en değerli şeyi, varlığının tinsel özünü feda eder ve böylece kendi değerini steril bir varoluş tarzına dönüştürerek değersizleştirir. Provokatif kadından duyulan tiksinti, Tarkovski'nin evrenine, neredeyse hiç gizlenmeden nüfuz etmiştir; o isterik kuşkulara eğilimli bu kişilik karşısında annenin rahatlatıcı, dengeli varlığı tercih edilir."


- Tarkovski



199. "''Sadece insan, bizzat doğruyu kullanarak aldatma yeteneğine sahiptir. Sadece insan, yalan sayılacağını beklediği bir doğruyu söyleyerek yalan söyleyebilir. Sadece insan aldatıyormuş gibi yaparak aldatabilir.''"


- Yamuk Bakmak



200. "Ne kadar masum olursak, yani süperegonun emrini ne kadar takip edip keyiften ne kadar feragat edersek,
kendimizi o kadar suçlu hissederiz, çünkü süperegoya ne kadar itaat edersek, onda biriken keyif ve dolayısıyla üzerimizde uyguladığı baskı o kadar artar."


- Yamuk Bakmak



201. "Birini sevmek için sebepleriniz varsa, onu sevmiyorsunuz demektir."


- Düşünmek Zor Sorular Sormakla Başlar



202. "Utanmamız gereken şey, aklın kamusal kullanımının dünyanın dört bir yanında gitgide daralmasıdır."


- Günümüz İdeolojisinden Kesitler



203. "Lacan’ın Psikanaliz’in Dört Temel Kavramı’nın son bölümünde belirttiği gibi: “Seni seviyorum ama sende açıklanamaz bir şekilde senden fazla bir şeyi –objet petit a’yı– sevdiğimden, seni sakatlıyorum.”"


- Kieslowski



204. "Utanmamız gereken şey, aklın kamusal kullanımının dünyanın dört bir yanında gitgide daralmasıdır."


- Günümüz İdeolojisinden Kesitler



205. "Kimsenin istemediği bir sistemin bu
paradoksuyla baş etmeyi öğrenmemiz gerekir, kimse istemiyor onu çünkü sevgi doğurmuyor, büyüleyici değil, ayartıcı değil."


- Önce Trajedi Sonra Komedi



206. "Tanrı, hiçbir kötülüğün var olmasına izin vermemektense, kötüden iyiyi çıkarmanın daha iyi olduğuna karar verdi."


- Olay



207. "Dört halifeden üçü, çok yakın oldukları ilk
yandaşları tarafından haince öldürülmüştü. İslami cemaatin kökenlerinde bünyevi olarak şiddete ilişkin ciddi bir gösterge değil midir bu?"


- Acı Çeken Tanrı



208. "Hayali savunma mekanizmalarımız un
ufak olduğu ve kendi inkar düzeneklerimiz bize ihanet ettiği vakit bir tek okumak koruyacaktır kaybedenin haysiyetini."


- Acı Çeken Tanrı



209. "Muhammed ancak Hatice onun Cebrail'le buluşmalarının hakikaten gerçekleştiğini ispatladıktan sonra şüphelerinden arınmış ve Tanrı’nın sözcüsü olarak kariyerine atılabilmiştir"


- Acı Çeken Tanrı



210. "Çinliler birinden gerçek nefret ettiklerinde ona şöyle bir beddua okurlarmış: "İlginç zamanlarda yaşayasın!" Tarihe bakıldığında,bu "ilginç" zamanlar, milyonlarca masum insanın ortaya çıkan sonuç­lar yüzünden mağdur olduğu kargaşa, savaş ve iktidar mücadelesi dönemleri olmuştur. Bugünse yeni bir ilginç zamanlar çağina yak­laşmakta olduğumuz açık. Mali kesintilerin kısa dönemlerle sınırlı olduğu ve çok yakında her şeyin normal haline döneceği vaadiyle sürdürüldüğü Refah Devleti yıllarından sonra, ekonomik krizin ka­lıcı hale geldiği, tam anlamıyla bir hayal tarzına dönüştüğü yeni bir döneme giriyoruz. Dahası, bugün, krizler üretim sürecinin merke­zinde değil, ekonomik hayalın iki kutbunda -ekoloji (doğal dışsal­lık) ve saf fınansal spekülasyon-gerçekleşiyor. Dolayısıyla, sağdu­yuya dayalı şu basit çözümden kaçınmak hayati bir önem taşıyor: "Spekülatörlerden kurtulup bu alana çekidüzen verirsek, gerçek üretim devam eder." Ama kapitalizmden öğrendiğimiz şey, bu "gerçek­dışı" spekülasyonların buradaki gerçeğin ta kendisi olduğudur; spekülasyonları ortadan kaldırırsak, üretimin gerçekliği zarar görür.."


- Ahir Zamanlarda Yaşarken



211. ""Her özne, evrensel kurallardan hiçbir destek almaksızın, kendine hakim olmanın kendi tarzını inşa etmelidir; kendi içindeki güçlerin antagonizmasını uyumlulaştırmalı deyim yerindeyse kendini icat etmeli, özne olarak üretmeli, kendi tikel yaşama sanatını bulmalıdır.""


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



212. "''Yerden başka hiçbir şeyin olmadığı yerle yüz yüze gelmişizdir''"


- Yamuk Bakmak



213. "Bazen hiçbir şey yapmamak, yapılabilecek en şiddetli şeydir."


- Şiddet



214. "Borsanın nasıl tepki vereceği sadece yapılacak müdahalelere insanların kendilerinin ne kadar güveneceğine değil, daha çok, başkalarının bu müdahalelere ne kadar güveneceğine
ilişkin düşüncelerine bağlıdır - kişi kendi müdahalelerinin etkilerini hesaba katamamakta..."


- Önce Trajedi Sonra Komedi



215. "Ya kişiliğimin şu dillere destan “iç zen­ginliği” , doğası gereği dışkı benzeri bir şeyse - vulgari eloqentia, ya gerçekten bok gibi bir şeysem? Kısacası, ya kelimesi kelimesine İncil’de dile getirildiği anlamda (yani, resmi Kendime tamamen yabancı olan nüfuz edilemez bir X uçurumu anlamında) kendi komşum olduğumu keşfedersem, ya tam da kendimden kaç­mak için başkalarıyla bağ kurmaya çabalıyorsam? De­nir ki; başkalarını sevmek için kendini sevmek zorun­dasın - hakikaten de öyle mi? Ya iki düzeyde tam tersi geçerliyse: Kendimden kaçmak için başkalarını seve­rim ve kendimi ancak başkalarını sevebildiğim ölçü­de sevebilirim."


- Cinsel Olan Politik midir?



216. "Flourens anestezinin sadece belleğimizin nöral şebekesi üzerinde etkili olduğunun
kanıtlanabileceğini öne sürer. Kısacası, biz
ameliyat masasında canlı canlı kesilip biçilirken, korkunç acıyı tümüyle hissederiz, ama sonra, uyandıktan sonra, onu hatırlamayız. Adorno ve
Horkheimer için, bu elbette, doğanın kendisinin baskılanmasına dayanan Aklın yazgısıyla ilgilli kusursuz bir metafordur: insanın bedeni, doğanın öznedeki parçası acıyı tam olarak hisseder, ama sadece baskı sayesinde, özne bunu hatırlamaz.
Bizim onun üzerindeki egemenliğimize karşı doğanın mükemmel intikamı burada yatar: bilmeden, bizler kendimizin en büyük kurbanı oluruz, kendimizi canlı canlı kesip
biçeriz..."


- David Lynch



217. "“Bir “devrim”in gerçek başarısı ancak ertesi gün , işler normale döndüğünde ölçülebilir. Sıradan insanların gündelik yaşamında bu değişim nasıl algılanmaktadır ?”"


- Adını Söylemeye Cesaret Eden Bir Sol



218. ""Burada konuşan benim, hakikat" - kendim ve ben olmayan"


- Sanat



219. "Hiçbir şey beklemediğimiz anda davetsizce çıkagelen devasa Gerçek’in dehşetiyle baş başa kalırsak?
“Hiçbir şey yerine niçin bir şey var?” metafizik sorusunun temelinde belki de işte bu “hiçbir şey yerine "Bir Şey"in (Gerçek’in lekesinin) deneyimlenmesi vardır."


- Tarkovski



220. "Kimsenin istemediği bir sistemin bu
paradoksuyla baş etmeyi öğrenmemiz gerekir, kimse istemiyor onu çünkü sevgi doğurmuyor, büyüleyici değil, ayartıcı değil."


- Önce Trajedi Sonra Komedi



221. "Görüyorsunuz ya,doğruları bizden gizliyorlar!"


- Umutsuz Olma Cesareti



222. "Tanrı ne de olsa aşktır, müminleri arasında aşk olduğu sürece var olur."


- Acı Çeken Tanrı



223. "Kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacak şekilde yetiştirin.."


- Yamuk Bakmak



224. "Evliliğin kendisi, başlangıçların en heyecan verici olanı ve isyanların en romantiğidir. Aşık çiftler, rastgele cinsel hazları çağıran çeşitli ayartmaların ortasında yalnız ve bir şekilde anlamsız bir cesaretle evlilik yeminlerini ettiklerinde bu, özgün ve şiirsel olan şeyin, evlilik olduğunu hatırlatır bize; eşlerini aldatanlar ve seks partilerine katılanlar, kendi hâlinde yaşlı debdebeli muhafazakârlar olsa da rastgele cinsel ilişkide bulunan maymun ve kurtların kadim saygınlığından mutlu olurlar. Bu bağlamda evlilik yemini, evliliğin cinsel aşırılığın en karanlık ve en cüretkârı olduğu gerçeğine dayanmaktadır."


- Cennette Bela



225. "Derinden sarsılan, mesâfesiz ve apaçık görür."


- Kırılgan Temas



226. "Bilgiye ulaşmanın bedeli, keyfin kaybedilmesiyle ödenir."


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



227. "Kim gör­düğü rüyalardaki şu kabusa benzer durumu hatırlamaz ki:
Daha çok koştukça olduğu yere daha çok saplanmak. Bu pa­radoks nesne ile arzunun nedeni arasındaki fark tarafından rahatlıkla çözülebilir: Arzu nesnesine ne kadar yaklaşırsam yaklaşayım, onun nedeni belirli bir mesafede kalır, yakala­mak zordur."


- Lacan'ı Nasıl Okumalıyız?



228. "Uyuyanı uyandıran nedir?
Düş içindeki bir başka gerçeklik değil mi?"


- Lacan'ı Nasıl Okumalıyız?



229. "Solaris kendimizdir, kalbimizdeki “düşünen Şey”dir."


- Tarkovski



230. "Çin’de, eğer birinden gerçekten nefret ediyorsanız, ona “İnşallah ilginç zamanlarda yaşarsın.” diye beddua edilirmiş."


- Antroposen'e Hoşgeldiniz



231. "❝Korkularımızın gerçek olması bize çok acı verir!❞"


- Önce Trajedi Sonra Komedi



232. ""Tanrı öldü. Ve aslında , ben de pek iyi hissetmiyorum ... ""


- Zizek'ten Nükteler



233. "Bir "Kapitalist Manifesto" yazmaya en çok yaklaşmış kişi Ayn Rand'dır."


- Şiddet



234. "(efsaneye gore bütün Arapların ataları olan) ibrahim ve ismail'den Kuran'da onlarce kez bahsedilirken Hacer'in bahsi geçmez, onlar resmi tarihten silinmişlerdir. Ne var ki o islam’ın yakasını bırakmaz; izleri Mekke'deki hacıların Hacer'in oglu için çölde çaresizce su aramasını nörotik şekilde tekrarlarcasına tekrar sahneye koyarcasına Safa ve Merve tepeleri arasında altı defa koşma yükümlülükleri gibi ritiiellerle ayakta kalır."


- Acı Çeken Tanrı



235. "Özgürlük,en radikal haliyle,insanın Kaderi'ni değiştirme özgürlüğüdür."


- Kaybedilmiş Davaların Savunusu Adına



236. "“Dünyada birçok korkunç şey var, ama hiçbiri insan kadar korkunç değil.”

Antigone | Sofokles"


- Yamuk Bakmak



237. ""İnanç toplumsal gerçekliği düzenleyen fantaziyi destekler.""


- İdeolojinin Yüce Nesnesi



238. "Evlilik, diye yazıyordu Kant, “karşı cinsten iki yetişkin şahıs arasında cinsel organlarını karşılıklı olarak kullanma konusunda yapılan bir sözleşmedir.”"


- Yamuk Bakmak



239. "''Sadece insan, bizzat doğruyu kullanarak aldatma yeteneğine sahiptir''"


- Yamuk Bakmak



240. "''Ölüler bazı ödenmemiş simgesel borçları ödetmek üzere geri döner''"


- Yamuk Bakmak



241. "“Sadece rüyaymış, aslında katil değil herkes gibi normal bir adamım”"


- Yamuk Bakmak



242. "kendimizi özgür hissediyoruz, çünkü özgür olmadığımızı ifade edecek dilden yoksunuz."


- Düşünmek Zor Sorular Sormakla Başlar



243. "Eğer hâlâ varsa, o zaman hiç var olmamıştır."


- Yamuk Bakmak



244. "“Okumak önemli değildir”, demiş Borges, “önemli olan yeniden okumaktır.”"


- Zaten Yoktular



245. "Bugün doğaya borcunu ödemek için ne yaptın?"


- Günümüz İdeolojisinden Kesitler



246. "Yoksul mahalleler gösterildiğinde, film setinin, kötü koku ve sahici pislik göze batmayacak şekilde hazırlanması istenir. Gerçeğin duyulara seslenen maddiliğinin en basit düzeyinde sansür, Hollywood'ta Sovyetler Birliği'ndekinden çok daha güçlüdür."


- Tarkovski



247. ""Psikiyatriste gitmesi gereken şu psikiyatrist""


- Zizek'ten Nükteler



248. "''Özgür hissediyoruz'', çünkü özgürlüksüzlüğümüzü ifade edecek dilin kendisinden yoksunuz."


- Zizek'ten Nükteler



249. "[...] haberin tam bir etkiye ulaşmasını önleyen bir çeşit sansür mekanizması vardı sanki."


- Önce Trajedi Sonra Komedi



250. "Nietzsche'nin dediği gibi, "Platon" bir hastalığın adıdır."


- Hiçten Az

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: