Siyam 1 - Kış Güneşi Kitap Bilgileri
Yazar: Beyza Aksoy
Tahmini Okuma Süresi: 14 sa. 3 dk.
Sayfa Sayısı: 496
Basım Tarihi: Ekim 2022
İlk Yayın Tarihi: Ekim 2022
Yayınevi: Epsilon Yayınevi
ISBN: 9786254142253
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Siyam 1 - Kış Güneşi Kitap Tanıtımı
“Sence Sezen Aksu kime diyor aykırı çiçek diye?”
“Kalana besbelli.”
“O zaman gitmek icap eder.”
“Herkes gitmiş diye gidilir mi?”
“Herkese inat kalınır mı?”
Dünyanın en boğucu sabahları, uyanmak istemediğin bir güne gözlerini açmanla başlar. Eninde sonunda çıkarsın o yataktan, kalkarsın ayağa...
Ve yeniden uyuyabilmek için akşamın gelmesini beklersin.
Tıp fakültesi dördüncü sınıf öğrencisi Karaca, öğrenim gördüğü hastaneye gelen çağrı ile yıllar önce evi terk etmiş abisinin boks müsabakasına gittiğinde pek de rayında olmayan hayatının tamamen rayından çıkacağından bihaberdi. Seçimler yapıldı. Kararlar verildi. Gece sona erdi. Boğucu sabahlar başladı... Ardından ona bir seçim şansı verildi: Ya ölenin gittiğini kabullenecek ve yasını sessizce, hayatına kaldığı yerden devam ederek tutacaktı ya da düşmanla işbirliği yapacak ve gerçekleri tırnaklarıyla kazıyacaktı geçmişin tozlu duvarlarından.
Bir şüphenin peşinden...
Kurşun kurda atıldı ama karacayı deldi.
Siyam 1 - Kış Güneşi Kitaptan Alıntılar
1. "Göğüs kafesi boşluğu,
Modern dünya mezarlığı."
2. "“Herkes gitmiş diye gidilir mi?”
“Herkese inat kalınır mı?”"
3. "Tavana bakma Karaca, çok şey anlatır. Kaldıramazsın."
4. ""İnsan bazen yalnız kalmak ister, yalnız hissetmek değil.""
5. "Bu onun ilk yara alışı değil... Alışkın."
6. "''Her şey eksik,'' dedim gözlerimi kısarak.
''Her şey tamam''dedi."
7. "Kendime bile açamıyordum kendimi, kendime anlatamıyordum derdimi..."
8. "“𝐾𝚤𝑠̧ 𝑔𝑢̈𝑛𝑒𝑠̧𝑖 misin sen?”"
9. "- “Sence Sezen Aksu kime diyor aykırı çiçek diye?”
+ “Kalana besbelli.”
- “O zaman gitmek icap eder.”
+ “Herkes gitmiş diye gidilir mi?”
- “Herkese inat kalınır mı?”"
10. "“Kelimeler de kurşun olabilirdi bazen. Sen yaran görünür değil diye vurulmadın mı zannediyorsun?”"
11. "“Kelimeler de kurşun olabilirdi bazen. Sen yaran görünür değil diye vurulmadın mı zannediyorsun?”"
12. "zamanla susarsın; hayır, zaman susturur seni."
13. ""Bu onun ilk yara alışı değil. Alışkın.""
14. ""Dil söylemez yüreğin harbini.""
15. "“Sence Sezen Aksu kime diyor aykırı çiçek diye?”
“Kalana besbelli,” diye fısıldadı Kunt
“O zaman gitmek icap eder.”
“Herkes gitmiş diye gidilir mi?”
“Herkese inat kalınır mı?”"
Siyam 1 - Kış Güneşi Kitap İncelemeleri
Kitabın serisini bile daha bitirmeden incelenmesiyle geldim dayanamadım hemen bol bol övgü yağdırmak istedim kitaba öncelikle şunu belirtmem gerekiyor her kitabın eleştirel bir tarafı olduğu gibi bu kitabında olmaması mümkün değil çünkü hiçbir şey mükemmel değildir.Ama ben eleştiri yapmaya gelmedim elestirilmeyi hak eden onlarca kitabın olduğunu var sayarsak bence bu kitabi eleştirmek hem yazarına hem de bu kitabı okuyup beğenen hekese haksızlık olur.
Öncelikle baş karakterimiz karacanın duruşuna,cesaretine ve azmine hayran kaldım tabi baş karakterimiz Kunt vidar karyeli yi de unutmamak gerek Kunt gibi mükemmel bir insan yakışan mükemmel bir karaca ve mükemmel bir çift en çok da uyumlu olmaları hoşuma gitti çünkü ben erkek karakterin güçlü kız karakterin zayıf olduğu kitaplarda aralarındaki çekime anlam veremiyorum baş erkek karakter güçlü,cesur ve mükemmelse neden zayıf bir kıza aşık olsun ki okuduğum bir çok kitapta bunun mantıklı bir nedenini göremedim ve bu yüzden saçma buluyorum o tür kitapları.Kitaba dönecek olursak kitap genel olarak çok güzeldi konusundan tut yazarın anlatım diline kadar çok güzeldi tek solukta okunacak bir kitap (zaten tek solukta okudum:D)ayrıca kitabın yan karakterlerini de çok beğendim özellikle Efes ve Melisa harika iki kardeş beni çok güldürdüler. Seriyi okumaya devam bakalım bizi diğer kitaplarda ne bekliyor umarım saçma bir sonla karsılaşmam eğer öyle olursa gelir incelememi güncellemem gerekecek şayet bir dahakine övgü dolu kelimeler yazarmıyım emin değilim.;)
Kitap başlarda oldukça sakin ve biraz sıkıcı gibi gelse de sonrasında olayların işlenişi karakterlerin duyguları, düşünceleri, aslında kim oldukları ve neye ulaşmak istedikleri ortaya çıkınca çok çok güzel bir hal aldı. 4. Sınıf tıp öğrencisi olan Karaca ve boksör olan abisinin rakibinin beklenmedik bir olay karşısında bir araya gelmeleri ve bazı sırları ortaya çıkarmak için kurdukları oyun başlarına ne gibi işler açacak. Kimlerin geçmişlerinde ne gibi sırları var. Bunlar açığa çıktığında acaba her şey eskisi gibi olacak mı? Karaca eski hayatına dönebilecek mi yoksa oyun olarak başlanan birliktelik gerçeğe mi dönüşecek...
Yine insanları yaptıkları işlerle veya görünüşleriyle yargılanmaması gereken bir kitap. Ayrıca günümüzde de maalesef büyük sıkıntı olan bazı durumların ortaya konulması, kadınların gerçekte ne kadar değerli varlıklar olduğunun bilinip yine de bazıları tarafından farklı şekilde görülmesi ve buna karşın adaletin olmayışı, sadece bir kurgudan ibaret olmadığı gerçekte de bu durumun yaşandığı ne kadar can yaksa da bu konunun işlenmesi ve doğru olmadığının göstergesi olması oldukça hoşuma gitti. Bakalım ikinci kitapta geçmişteki hangi sırlar açığa çıkacak ve bunlar karakterlerimizin geleceğini nasıl etkileyecek. En çok da Karaca ve Kunt Virdar arasında olaylar nasıl gelişecek. Her sey bittikten sonra kendi yollarına mı gidecekler... Yoksa her zorluğa göğüs gerdikleri, her daim yan yana oldukları gibi öyle kalmaya devam mı edecekler???
Herkese merhaba sevgili okurlar.Bugün sizlere Beyza Aksoy’dan Siyam(kış güneşi)adlı kitabı yorumlayacağım.Öncelikle konusundan bahsedeyim sizlere.Karaca’nın abisi bir boksördür.Abisi ile arası çok iyidir aslında Karaca’nın ama altı yıl önce evi terk etmesiyle bir daha görüşememişler.Kendisi de tıp öğrencisi.Bir gün hastanedeyken bir anons duyar.Abisinin dövüşeceği yerde biri yaralanmıştır.Karaca gitmeye karar verir.Orada abisinin rakibi Kunt Vidar Karyeli ile karşılaşır.Yaralanan o dur.Yarasını diker ve maça çıkmaması ile ilgili uyarısını yapar.Ancak Kunt onu dinlemez.Tüm olanlardan sonra maalesef Karaca abisini kaybeder.Bunun nedeni olarak önce Kunt’u bilir ancak işler hiç de sandığı gibi değildir.Kunt masumdur.Ve kendisine yardım edeceğini,abisini aslında öldürenin ne olduğunu bulacaklarını söyler.Ancak Karaca’nın habersiz olduğu şey,hem abisinin hem de Kunt’un aslında hiç göründükleri gibi olmadıklarıydı.Bu işe girmesinin doğru olup olmadığını bilemeyen Karaca,sağ çıkabilecek midir sizce?Benim yorumuma gelecek olursak,kitabı çok beğendim.Önceleri kitabın sıkacağını düşünmüştüm.Ama Beyza Aksoy’un yazım dili,anlatım şekli gerçekten çok güzeldi.Normalde içinde aşk yok gibi duruyor ama Karaca ile Kunt’un arasındaki çekimi okumak o kadar güzeldi ki.Sanki klasik bir kitap okumuyormuşum gibi hissettirdi.Dün üçüncü kitabını da alarak seriyi tamamladım ancak devamı gelecekmiş sanırım.İsterse on kitap olsun ben yine okurum gibi sevgili okurlar.Eğer sizde kendinizi edebiyat dersinde gibi hissettiren bir kitap okumak isterseniz.bence Siyam tam size göre.Benim tabii ki puanım on hatta yüz. : )
Siyam-Kış Güneşi ~ Beyza Aksoy
“Her şey eksik.”
“Her şey tamam.”
Tıp fakültesi dördüncü sınıf öğrencisi Karaca staj yaptığı hastaneye gelen bir çağrı ile yıllar önce evi terk eden abisinin boks maçına gidiyor. Gittiğinde tedavi ettiği kişi o geceki abisinin rakibi. Abisi o gece boks maçında ölüyor. Karaca ise bunu yapanın o gece tedavi ettiği Kunt Vidar Karyeli olduğunu düşünüyor. Peki o gece abisi gerçekten Kunt’un yumruklarıyla mı öldü yoksa farklı bir sebebi mi var? Bunu öğrenmenin tek yolu ise abisini öldürdüğünü düşündüğü Kunt ile işbirliği yapmak…
Selamlar bugün okumak için neden bu kadar geç kaldığımı düşündüğüm bir kitabın yorumuyla karşınızdayım.
Ben Beyza’nın kalemini çok seviyorum. Kimine ağır gelse de yaptığı betimlemeleri seviyorum. Ki normalde betimleme sevmem. Kitapta olaylar biraz yavaş işliyor ama bu beni rahatsız etmedi.
Karaca’nın içinde yaşadığı tüm o acılara rağmen dışarıya bu kadar güçlü durmasına bayılıyorum. Geçmişte ne yaşadığını detaylı okumasakta bu kitapta sadece bahsedilenler bile beni mahvetti. Bunları nasıl detaylı okuyacağım bilmiyorum.
Kunt Vidar Karyeli… Mükemmel bir adam. Bu kitapta çok gizemliydi onun hakkında çok detay öğrenmedik ama buna rağmen çok sevdim. Karacayla aralarında bariz bir çekim var. Birbirleriyle aynı dilde konuşuyorlar ve anlaşıyolar. Gerçekten çok uyumlular.
Kitapta çok fazla sır var ortaya çıkması gereken çok şey var ve biz daha bunun ufak bir kısmını okuduk. O yüzden devamını çok merak ediyorum.
Herkese rahatlıkla önerebilirim.
10/10
Bak Karaca kimseye güvenme. Bir sabah uyanacaksın ve görebildiğin tek şey sana dönük sırtlar olacak.
Tıp fakültesi dördüncü sınıf Karaca, öğrenim gördüğü hastaneye gelen çağrı ile yıllar önce evlerini terk ettiği abisinin bosk müsabakasına gider. Gittiği müsabakada abisinin beklenmedik vefatı olayların başlangıçı olur. Gelelim kendi yorumuma kitapın başları sakin ve sıkıcı geçiyordu aslında. Ama sonralar okudukça kitap açılıyor ve daha iyi bir hal alıyordu. Kitapı bana sevdiren etkenlerden biride güzel ve gerçekçi betimlemeleri oldu. Gerçekten öyle betimlenmişti ki olayları okuyor gibi değil de yaşıyor gibi hissediyordum. Beyza Aksoy'un kaleminden ilk defa okudum ve beğendim açıkçası. Olay akışı güzeldi ve bunaltmıyordu. Karakterler çok iyiydi. Efes'e bayıldım. Kitapa neşe katıyordu. Kuntu da sevdim. Bence düşünceli ve iyi kalpli biri ama NE DEMEK "Abin bile karşı koyabildi mi?" Evet burada birazcık sinirlendiğimi göre bilirsiniz. Karaca çok güçlü ve çok zeki bir kızdı. Bayıldım. Kunt üzgünüm ama ben Karacayı daha çok sevdim. Ona bir şansı verildi: Ya ölenin gittiğini kabullenecek ve yasını sessizce,hayatına devam ederek tutacaktı ya da düşmanla iş birliği yapacak ve gerçekleri tırnaklarıyla kazıyacaktı geçmişin tozlu duvarlarından.
Peki size soruyorum bütün hayatınızı mahvetmek pahasına bir şüphenin peşinden gider misiniz körü körüne?