Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Silahlara Veda - Ernest Hemingway | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Silahlara Veda Kitap Bilgileri


Yazar: Ernest Hemingway
Tahmini Okuma Süresi: 12 sa. 18 dk.
Sayfa Sayısı: 434
Basım Tarihi: 2023
İlk Yayın Tarihi: 1929
Yayınevi: Bilgi Yayınevi
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9789752202795
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Silahlara Veda Kitap Tanıtımı


Silahlara Veda, Hemingway'in en önemli romanlarından biridir. Bu eserde sıcak savaşın ortasında iki genç insan hem kendi sevgi dolu dünyalarında, hem de savaşın her şeyi yerle bir eden acımasız dünyasında yaşarlar; bütün zorlukları aşarlar sevgileriyle. Bir yanda insanı yok eden savaş, bir yanda insanı insan yapan sevgi... Yaşama sevinci... Bu çelişkili yaşam içinde bu iki insanı çeke sürükleye götüren olaylar... Romanı en güzel savaş romanlarından biri yapan bir sonuç.



Tüm zamanların ilk yüz romanı arasında gösterilen Silahlara Veda savaşlara, aşklara, dünyaya bakışınızı değiştirecek bir roman.

***

Silahlara Veda'nın bu baskısında ilk defa alternatif sonlara, önemli bazı bölümlerin ilk taslaklarına ve el yazısı müsveddelerine yer verilmiş, Hemingway'in sanatına, yaratma sürecine ve yirminci yüzyılın en şahane romanlarından birinin evrimine ışık tutmaya çalışılmıştır. Ayrıca romanın 1948'de yayınlanan resimli baskısı için Hemingway'in yazdığı önsöz, yazarın oğlu Patrick Hemingway'in kişisel “giriş”i ve yazarın torunu Seán Hemingway'in yeni önsözü de ilk defa bu baskıda yer alıyor.




Silahlara Veda Kitaptan Alıntılar


1. "İnsanın kaybedecek bir şeyi olmayınca, yaşam o kadar güç değildir."




2. "“Ya kavga, ya ölüm. Başka bir şey bildiği yok ki insanların.”"




3. "“Saçlarınız çok güzel” dedim.
“Beğendiniz mi?”
“Çok.”
“Öldüğünde kökünden kesecektim.”"




4. ""Hiçbir zaman durum ümitsiz değildir.""




5. ""Savaştan beter bir şey yok ki!""




6. ""Düşünebilen herkes ateisttir""




7. "...
“Ya kavga,ya ölüm;başka bir şey bildiği yok ki insanların.”"




8. "Hiçbir zaman durum ümitsiz değildir. Ama ben bazen ümit edemiyorum..."




9. "Büyük kentte de yalnız kalabiliriz."




10. "Bir zamanlar öylesine büyük görünen engellerin, şimdi ne kadar küçük olduklarını düşünüyordum."




11. "Biliyorum gece, gündüz gibi değildi. Her şey başkadır, gecede olanlar gündüz anlatılmaz. Gündüz o şeyler yoktur da ondan, yalnızlıkları da başladı mı bir, geceler müthiş gelir yalnız kişilere."




12. "Yitirecek bir şeyin olmayınca yaşamı çekip çevirmek güç değil."




13. "Hiçbir şey düşündüğüm yok. Düşünce diye bir şey kalmadı artık bende."




14. ""İkimiz de kibirliyiz herhalde" dedim. " Ama sen cesursun! ""




15. "Yaşlılar bilge olur diye tutturmuşlar. Oysa yalnızca daha dikkatli oluyorlar."





Silahlara Veda Kitap İncelemeleri



, 1954 Nobel Edebiyat Ödülünü alan, Amerikalı Gazeteci ve Yazar

''in1929 yılında yayımladığı romanıdır.

Yazar, Birinci Dünya Savaşı'nda İtalya Cephesi'nde ambulans şoförü olarak görev yaptı ve 1918'de ağır yaralandı. Savaş deneyimleri 1929'da yazdığı Silahlara Veda adlı romanının temelini oluşturdu.

Romanın konusu: Birinci dünya savaşın ortasında İtalyan Ordusunda görev yapan Henry Tenente isimli teğmenin savaş boyunca başından geçen olayları ve iki kişinin arasında geçen hem kendi sevgi dolu dünyalarında, hem de savaşın her şeyi yerle bir eden acımasız dünyasında yaşamlarını ele alır.

Silahlara Veda, Amerikalı yazar Ernest Hemingway'in en önemli romanlarından biridir.

Silahlara Veda'da savaşın ortasında iki genç insan hem kendi sevgi dolu dünyalarında, hem de savaşın her şeyi yerle bir eden acımasız dünyasında yaşarlar. Hemingway, romanda olağanüstü gözlemleri ve yazım tekniğiyle başarının doruğuna ulaşır, ününe ün katar. Başka savaş romanları da yazan Hemingway, yazarken yalnız savaşı anlatmakla kalmaz, kendi dünya görüşü doğrultusunda savaşın insan yaşamına olan tüm olumsuz etkilerini de vurgular.

Hemingway’in yazmayı en sevdiği konulardan biri olan savaş hakkında insanı düşünmeye zorlayacak gerçekleri müthiş bir roman kurgusuyla okuyacaksınız.




Ernest Hemingway ismini ve "Düşünen bütün insanlar ateisttir" sözünü çok duydum. Ancak onunla ilk tanışmamız Tutunamayanlar dizisi sayesinde gerçekleşti. Dizinin 7.bölümünde Hemingway karakterinin "Dünya herkesi kırar ve sonra bazıları işte o kırık yerlerinden güçlenir." cümlesi çok hoşuma gitti. Bu cümlenin geçtiği kitabı okumak istedim o anda. Bir insana bunu söyleten acıları görmek istedim. Açıkçası sadece bu cümleye bakarak kitaba yönelince her şeye ve herkese rağmen düştükten sonra yerden kalkmanın bir hikayesini okumayı umdum biraz da. Ama kitap pek de o konuda değilmiş. 1.Dünya Savaşını komutanların, hükümdarların gözünden çok gördük ama yazar bu kitabında askerin gözünden aktarmış bize. Kitabın başından sonuna kadar savaşın manasızlığına değinen, savaşın ne kadar kötü olduğunu bilen ama savaşmaya mecbur kalan askerler görüyorsunuz. Tabi bulunduğumuz coğrafyadan kan ve gözyaşı eksik olmadığı ve artık savaşlar çok olağan bir hale geldiği için karakterlerin hayata bu denli bağlılıklarını görünce "ne çok seviyorsunuz şu yaşamı be birader" diye seslenmeye başladım. Silahların arasında geçen bir aşk hikayesi de var tabi. Ama bana çok sulu ve cıvık bir aşk gibi geldi. Kahramanımızı da çok sevemedim zaten. Yazarın kalemi de betimlemeleri de çok güçlü değil. Daha da Hemingway okumam diye düşünüyorum.

Tutunamayanlar'da bahsettiğim sahne




Herkese merhabalar

Bugün #ernesthemingway dan #silahlaraveda ile buradayım

Yazarımıza değinelim istiyorum

Hemingway, Amerikalı gazeteci , roman yazarı ve kısa öykü yazarı olarak bilinir. Kalemi ve ûslubu ile korkusuz olduğu söylenir. Bu hâli ile edebiyat dünyasında birçok yazarı etkilemiştir. Nobel Edebiyat Ödülü alan yazarımız eserleri ile Amerikan Klasikler arasında yer bulmaktadır.

Eserimize geldiğimizde; Roman tarzında bir eser sizi karşılar. 1. Dünya Savaşı sırasında oluşan durumlar. Savaş meydanında vurulan askerler , aşklar , olaylar , duygular , durumlar, hayatlar hepsinin harmanlandıgı bir roman.

Kendi isteği üzerine Teymen olarak gönderilen bay Henry , cephede vurulan askerleri hastaneye taşımakla görevli biri. Ama olaylar öyle hâl alır ki bir patlama sonucunda vurulan Henry olur. Henry hastanede muhabbet içinde olduğu hemşireye karşı duygu besler. Olaylar onları bir hastane odasına kadar sürükler. Ve bir bebek , sonra bir kaçış ile sınır dışında bulurlar kendilerini. Doğumda kaybettiği bebeği ve sevdiği kadın. Henry böylesi bir süreç geçirir.

Roman o kadar sade kelimelerle yazılmış buluyorsunuz ki şaşırıp kalıyorsunuz. Altını üstünü çizecek kelime bulamadım desem yeridir. Kafamda bambaşka bir şey tasarlarken bambaşka bir roman ile iç içe kaldım. Yani ne desem bilemedim. Vurgusu başka olabilir ama ben pek beğenmedim. Cezbetmedi beni.

Hemingway'ın bu eseri başyapıt olarak söylenir.

Saygılar
Hoşça kalın






Savaş...Nerede,ne zaman,nasıl olursa olsun insanoğlunun başına gelebilecek en vahim durumlardan biri.Acılar kıyaslanır mı bilmem ama kitabı okurken her daim onlardaki koşulları bizim Kurtuluş Savaşı'mızdaki koşullarımızla kıyasladım.O yüzden açıkca söyleyebilirim ki beni pek etkilemedi.Zira yol üstünde bile girdikleri herhangi bir villa veya çiftlik evinde dahi peynir,şarap vs gibi karınlarını doyuracak birşeyler bulabiliyorlardı.Bizim askerlerimizin ve vatanımızın durumu ise malum.Aşk...iseee insanoğlunun başına gelebilecek en güzel şeylerden biri.Fakat kitaptaki aşk da beni etkilemedi.Neden bilmiyorum, (belki çeviri kaynaklıdır)Henry ve Catherine arasındaki diyaloglar bana basit ve biraz itici geldi.Catherine'in sürekli 'çok tatlısın sevgilim,görüyorsun ya çok uslu bir eşim' gibi kurduğu cümleleri savaşta çalışan o hemşire karakterine bir türlü yakıştıramadım.Kitabın sonuyla ilgili de zaten daha önsözde Hemingway'in oğlu sağolsun spoileri yedim.Hoş spoiler yemesem de özellikle Catherine için mutlu bir son olacağını hiç düşünmedim.Çünkü bilirim ki bu dünyada savaşlardan en çok kadınlar ve çocuklar zararlı çıkar.Ama son sayfalarda dığer muhtemel sonları okumak gerçekten ilgi çekiciydi.Velhasıl kelam gönül isterdi ki yazarın başka kitaplarını da okuyayım ama okuduğum ilk Hemingway kitabı "Silahlara Veda" bende sadece tekrardan Şu Çılgın Türkler okuma arzusu uyandırdı.




Silahlara Veda!

Devlet olarak, 1.Dünya harbinde kazanan tarafta olmasına rağmen kayebenden ülke; İtalya.Kişisel olarak sanırım en büyük kaybedeni Teğmen Henry... Savaşları yüksekteki insanların ihtirasları çıkartır fakat olan orta halli ve ya garibana olduğunu bir kez daha göz önüne seriyor eser.

Tesadüfler... Henry Amerikan vatandaşı olup, İtalyan ambulans birliği başında Teğmen olarak görev yapar. Catherine hemşire olup hayatını değiştirecek olan adam Henrry ile cephede tanışacak ve ona gönül yurdunu açacak. Fakat, fakat Henrry aynı düşüncede mi? O zaman bakalım;

Ahh Catherine! Oysa ki Henry akıllanıp, gerçekten sevecekti artık seni. Şöyle yani, gönül eğlendirmek olmayacaktı artık.Hayatta böyledir yaa, aklımız başına gelir ama bazen geç olur.Avusturya cephesinde Almanlarında saldırısına maruz kalan İtalyanlar geri çekilmek zorunda kalır. Geri çekiliş sırasında askerler ve Henry rütbeye ve askerliğe isyan ederler. Bu kitabımızın ismi olan Silahlara Veda sözünün geldiği yerdir. Fakat akabinde karşılarına çıkan mahkeme tüm heveslerini kursaklarında bırakır. Başkahramanımız da mahkemede yargılanacak ama fırsat bulup kaçmıştır. Catherine peşine düşen Teğmen Henry, onu zor olsa da bulur. Bulduktan sonra yine bir hüsran... Catherine ölü bebeği doğurur ve kan kaybından kendisi de ölür. Ahhh Henry,yalnızlık senin bedbaht kaderinde varmış.

Keyifli okumalar...



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: