Şiirler Kitap Bilgileri
Yazar: Ahmet Muhip Dıranas
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 34 dk.
Sayfa Sayısı: 161
Basım Tarihi: Kasım 2006
İlk Yayın Tarihi: 1974
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
ISBN: 9789750800184
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Şiirler Kitap Tanıtımı
"Kardır yağan üstümüze geceden,
Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dörtnala, dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze, inceden.
Sesin nerde kaldı, her günkü sesin,
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan,
Rüzgar gibi ta eski Anadolu'dan
Sesin nerde kaldı? Kar içindesin!"
Kar, Selam, Ağrı, Serenad, Olvido gibi pek çok büyük şiirin ve Fahriye Abla'nın şairi: Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin ustalarından Ahmet Muhip Dranas'ın Şiirler'i.
Şiirler Kitaptan Alıntılar
1. "❝
Niçin kalbim hep seni ister,
Niçin?
❞"
2. "Niçin kalbim hep seni ister, niçin?"
3. "❝
Gece seni ellerimden aldı...
❞"
4. "Ruhum gemiler uğramaz bir liman."
5. "❝
Hiç kuşkum yok ki,
Sen şimdi kalbimde
Bir kış uykusuna yatan böceksin...
❞"
6. "Bir kedi sever gibi okşasın istiyorum
Parmakların saçlarımı."
7. "Sevgilim gel
Gece bahçeye,
Ah, gel geceye;
Daha güzel
Gecede yüzün, saçların... tel tel."
8. "Niçin kalbim hep seni ister, niçin?"
9. "Herkes ömründe bir kez olsun o yoldan geçer."
10. "Geldim işte mevsim gibi kapına."
11. "Geldim işte mevsim gibi kapına
Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.
---"
12. "Ne kadar yalnızız şu akşam vakti,
Bir selam bile yok artık verilen."
13. "Şimdi o gözlerde,
Vakitsiz yağan yağmurlar var,
....
Ona şefkatle eğilirken
Pır diye uçtu birden
Kırık sandığım kanatlarındaki sahtelik,
ve inancımla birlikte.”"
14. "Ben büyük rüzgârları severim; büyük olsun
Aşkım da, özlemim de hepsi, her şey ve mahzun."
15. "Varmak istediğim uzak limana
Gemiler beni almadan kalkıyor."
Şiirler Kitap İncelemeleri
.
Ne kadar duru bir anlatımı var şiirlerinde Ahmet Muhip’in. Dolayısıyla seçtiği kelimeler de o derece sade ve tanıdık. (Hal böyle olunca seçtiği konular da...) Şiirlerinin şiirselliği oldukça yüksek ama hemen her şiirinde sanki neyden bahsettiğini ancak kendisi biliyor gibi... Okur için şiirlerinin hikayesini ve amacını keşfetmek, şiirlerin okurun zihninde bir resim ya da anlam oluşturması oldukça oldukça oldukça zor görünüyor. Buna rağmen şiirlerin okurdaki (kalbindeki) dolaylı etkisi büyük; bunun da sebebi anlatımdaki sadelik, kelimelerdeki yakınlık, anlaşılmazlığına rağmen hiç anlaşılmaz ve yabancılık hissi vermemesi, şey gibi; elmayı yemen için içeriğinde neler olduğunu bilmene gerek yok; güzel ve tatlıdır. Ye sen, güven... Faydasını göreceksin! B/Öyle bir şey! Ama acaba okudukça okudukça bir şey keşfedebilir mi insan bu şiirlerden! Bilemiyorum şimdiden.
Şiir gibi şiirler doğrusu! Okuduğuma, okumaya devam edecek olmama seviniyorum... Zamandan ve mekandan sıyrılmış havasıyla, sembolizme yakın tarzıyla zor gerçi bu şiirlerle kucaklaşmak ama kesinlikle bir sefer tanıştıktan sonra insanı bırakmıyor. Ahmet Haşim gibi ama onun berisinde...
Sade kalarak derin, daha doğrusu nüfuzlu olmak nasıl olur’un şiirleri bunlar..... Sade, derin, nüfuzlu ve de sırlı, sihirli, zamansız, keşfe de daima açık şiirler...
.
Prof.Dr. Mehmet Kaplan'ın TRT Arşivinde bulup izlediğim, muhtemelen 70li yıllarda kameralara karşı içtenlikle okuduğu bir şiir vardı: Elif. Ahmet Muhip Dıranas'ın şiiriydi... Öncesinde Dıranas pek dikkatimi çekmemişti, bazı popüler şiirlerini okumuştum sadece o kadar. Bugün bütün şiirlerini okumak nasip oldu. Açıkçası böyle bir tat alacağımı ummuyordum Dıranas'ta şimdilerde herkesin unuttuğu Vasfi Mahir Kocatürk'ün edebi sesini duyar gibi oldum sonra bazı şiirlerin Charles Baudelaire'in örgü yapısıyla yazılmış olduğunu gördüm. Bunları okurken fark etmek zevk verdi bana.
Bazı şiirlerde kâfiyelerin -s, -z gibi benzer seslerle meydana getirildiğini fark ettiğimde şiirin aksayıp aksamadığına dikkat kesildim bazılarında uyum sağlanabilmişken bazısında maalesef istenen tesiri yakalayamamış.. Olumsuz bir özellik olarak şiirlerde ölçü önemsenirken mısra geçişlerinde cümlelerin devam edip yeni bir cümleye aynı mısrada geçilmiş olması mısradan sonra es vermeyi adet haline getirmiş biz geleneksel şiir kârileri için alışılmadık ve bazı yerlerde rahatsız edici bir hâl almış, bir de şâir Türkçeyi bazı yerlerde ustalıkla kullanırken, bir şiirinde gördüğüm "ve de" gibi Türkçede iki bağlacın yan yana bulunamayacağı ilkesini ihlal etmiş olmasını ölçünün tutması için imlâyı feda hareketi mi yoksa halk dilinde yer etmiş bulunduğundan fark etmeksizin mi bu yanlışa düştüğünü anlayamadım. Kadı kızında da bulunur elbet bir kusur, bunları görmezden gelirseniz keyifli saatler geçirebilirsiniz bu eserle.