Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Şeytan Ayrıntıda Gizlidir - Ahmet Ümit | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Şeytan Ayrıntıda Gizlidir Kitap Bilgileri


Yazar: Ahmet Ümit
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 40 dk.
Sayfa Sayısı: 200
Basım Tarihi: Şubat 2013
İlk Yayın Tarihi: Eylül 2002
Yayınevi: Everest Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789752897441
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Şeytan Ayrıntıda Gizlidir Kitap Tanıtımı


İstanbul'dan suç manzaraları... Suçun perdelediği yaşamlar... Katillerin ardındaki insanlar. Sıradan olanın gerisindeki gizem. Ülkenin gerçek bir panaroması. Karakterler labirenti... Başkomser Nevzat'la, varoşlardan villalara, batakhanelerden sanat çevrelerine yaptığımız heyecan yüklü bir yolculuk. Trajik olduğu kadar komik, komik olduğu kadar kederli vakalar. Bize, bizi anlatan ironik öyküler.



"Cinayetin işlendiği resim atölyesi bir korku filmi setini andırıyordu. Yüksek bir tavan, ölü yüzü gibi bembeyaz duvarlar, bordo renkli kadife perdelerle kaplanmış üç dar pencere. Pencerelerin hemen önünde duran cevizden yapılma tabutun içinde, uzun saçlı, ilk bakışta kız mı erkek mi olduğu anlaşılmayan bir ceset yatıyordu. Bütün bedenini kaplayan siyah pelerinin kalp hizasında kol saatinin kadranı büyüklüğünde bir delik vardı. Tuhaftır, deliğin etrafında fazla kan lekesi yoktu. Cesedin kalbinden çıkartıldığını sandığımız, heykeltıraşların kullandığı türden, ucu kanlı, yirmi santim uzunluğundaki bir keski, tabut ile üzerinde tamamlanmamış bir resmin bulunduğu şövalenin arasında, yerde duruyordu. Tabutun başında saçı sakalı birbirine karışmış bir adam, ağzını her açtığında alkol kokuları yayarak, 'Karanlıklar Prensi öldü... Karanlıklar Prensi öldü,' diye dövünüp duruyordu."



(Tanıtım Bülteninden)




Şeytan Ayrıntıda Gizlidir Kitaptan Alıntılar


1. "Alnımıza ölüm yazılmışsa elden ne gelir."




2. "Buna da şükür, ne diyeceksiniz, hayat..."




3. "Canlı biriyle başa çıkabilirdim ama ölü bir sevgiyle asla..."




4. "Vicdan azabı korkunç bir duygu. Beklemek ondan daha korkunç."




5. "Acele etmemek lazımmış..."




6. "Başkalarının işine burnumu sokmayı pek sevmem."




7. ""Sen hiç âşık oldun mu Ali?"

"Tabiî Amirim, şimdi bile kız arkadaşım var" diye yanıtladı beni. "Kız arkadaşından söz etmiyorum Ali, aşktan söz ediyorum. Gerçek aşktan...""




8. "Vicdan azabı korkunç bir duygu. Beklemek ondan daha da korkunç."




9. "… insan arkadaşlarına daha özenli davranmalı."




10. "Canlı biriyle başa çıkabilirdim ama ölü bir sevgiliyle asla ."




11. "Başkalarının işine burnumu sokmayı pek sevmem."




12. "Hiçbir suçumuz olmadığı halde bizi cezalandırmaya kaltılar..."




13. "Vicdan azabı korkunç bir duygu. Beklemek ondan daha da korkunç."




14. "~
..

...
~"




15. "Sonra yaşadıklarımız kalplerimizi katılaştırır, heyecanlarımızı eskitir."





Şeytan Ayrıntıda Gizlidir Kitap İncelemeleri


Ahmet Ümit en sevdiğim kalemlerden biridir.
Lise zamanımda tanışmıştım kendisiyle ve bir sürü kitabını okumuştum. En son 2018 yılında bir kitabını okumuşum ve sonra bugüne kadar büyük bir ara vermişim kendisine..
Şeytan Ayrıntıda Gizlidir kitabı, Ahmet Ümit’in bu zamana kadar okuduğum kitapları arasında diğerlerinden en farklı olanıydı.. hatta bu zamana kadar okuduğum cinayet romanları arasında da en farklı olanıydı diyebilirim.
Birçok cinayet hikayesinden oluşuyordu kitap, her biri birbirinden farklı fakat ana kahramanları aynı: Nevzat Başkomiser ve Ali. Bu iki karakter en sevdiğim ikili, net.
Her hikayede farklı bir olay, çözülmesi gereken sırlar, farklı şekillerde işlenmiş cinayetler..
Her birini okurken çok heyecanlandım, Nevzat ve Ali ile ben de çözmeye çalıştım olayları fakat tabii ki çözemedim çoğunu.. yine her hikâyenin sonunda katil hiç tahmin etmediğim biri çıktı.. ben yine ve yine şok oldum.
Ahmet Ümit’in laf arasında oraya buraya laf sokmaları beni bitiriyor. Bazen öyle bir cümle kuruyor ki “Hehhh ne güzel de oturttu!” falan diyorum içimden.
Çok güzel bir anlatımı vardı yine her zamanki gibi..
Çok çok sevdim her bir hikayeyi de, en çok ‘Dilin Kemiği’ hikâyesini..
Ayrıca böyle kısa kısa cinayet hikâyeleri okumak da aşırı zevkliymiş çünkü olaylar birkaç sayfa içerisinde çözülüveriyor, hemen sonuca bağlanıyor.
Ben çok sevdim, en çok da hayatın içinden olmasını sevdim.
Yaşanmışlık hissi verdi her biri bana.. bayıldım, bayıldım, çok beğendim. Kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum.




Ahmet Ümit'i sevdiğim yazarlar arasına koyarım. Daha önce okuduğum kitapları beni içine çekmeyi başarmıştı, özellikle

beni fazlasıyla etkilemişti. Polisiye türünde sağlam bir kurgu, karakterlerin derinliği ve olayların akışı tam da beklediğim gibiydi. Ama ne yazık ki Şeytan Ayrıntıda Gizlidir için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.

Kitaba hevesle başladım, çünkü Ahmet Ümit’ten yine sürükleyici bir hikâye anlatımı bekliyordum. Ancak ilk üç hikâyeyi okuduktan sonra aradığımı bulamadığımı hissettim. Kısa hikâyeler, polisiye edebiyatın ruhunu yansıtmada biraz yüzeysel kalmış gibiydi. Karakterler yeterince derinleşmemiş, olay örgüsü beni içine çekmekte zorlanıyordu. Kitabın adı ve konusuna duyduğum merak, maalesef hikâyeler ilerledikçe kayboldu.

Belki de beklentim fazlaydı. Ahmet Ümit’in uzun soluklu ve detaylı kurgularına alıştığım için kısa hikâye formatı bana biraz eksik hissettirdi. Daha fazla heyecan, daha güçlü bağlantılar beklerdim ama maalesef hikâyeler bende aynı etkiyi yaratmadı. Belki de sorun bende, belki de bu kitabın tarzı bana hitap etmedi. Ama sonuç olarak yarım bırakmak zorunda kaldım.

Bu, Ahmet Ümit’in kötü bir yazar olduğu anlamına gelmiyor elbette. Onun anlatımını, karakter yaratım gücünü ve polisiye dünyasına kattıklarını hâlâ çok takdir ediyorum. Sadece bu kitap bana göre değilmiş. Okuyup tamamlayanlar belki farklı düşünebilir, belki ilerleyen hikâyelerde daha etkileyici olaylar vardır ama ne yazık ki ben oraya kadar sabredemedim.

Sonuç olarak, Ahmet Ümit’in diğer kitaplarına yönelmeye devam edeceğim ama

benim için yarım kalanlar rafında yerini aldı.




İstanbul'dan suç manzaraları... Suçun perdelediği yaşamlar... Katillerin ardındaki insanlar. Sıradan olanın gerisindeki gizem. Ülkenin gerçek bir panaroması. Karakterler labirenti... Başkomiser Nevzat'la, varoşlardan villalara, batakhanelerden sanat çevrelerine yaptığımız heyecan yüklü bir yolculuk. Trajik olduğu kadar komik, komik olduğu kadar kederli vakalar. Bize, bizi anlatan ironik öyküler." Cinayetin işlendiği resim atölyesi bir korku filmi setini andırıyordu. Yüksek bir tavan, ölü yüzü gibi bembeyaz duvarlar, bordo renkli kadife perdelerle kaplanmış üç dar pencere. Pencerelerin hemen önünde duran cevizden yapılma tabutun içinde, uzun saçlı, ilk bakışta kız mı erkek mi olduğu anlaşılmayan bir ceset yatıyordu. Bütün bedenini kaplayan siyah pelerinin kalp hizasında kol saatinin kadranı büyüklüğünde bir delik vardı. Tuhaftır, deliğin etrafında fazla kan lekesi yoktu. Cesedin kalbinden çıkartıldığını sandığımız, heykeltıraşların kullandığı türden, ucu kanlı, yirmi santim uzunluğundaki bir keski, tabut ile üzerinde tamamlanmamış bir resmin bulunduğu şövalenin arasında, yerde duruyordu. Tabutun başında saçı sakalı birbirine karışmış bir adam, ağzını her açtığında alkol kokuları yayarak, 'Karanlıklar Prensi öldü... Karanlıklar Prensi öldü,' diye dövünüp duruyordu."

İçinde onsekiz ayrı hikayenin bulunduğu güzel bir polisiye eser. Ahmet Ümit sevenlere kesinliklere okumalarının tavsiye ederim!




Şeytan Ayrıntıda Gizlidir, Ahmet Ümit'ten okuduğum ikinci kitap fakat ilk polisiye roman. Açıkçası Ahmet Ümit polisiye romanlarla anıldığı için beklentim fazlasıyla yüksekti lakin dürüst olmak gerekirse hayal kırıklığına uğradım.
Şeytan Ayrıntıda Gizlidir, her hiri 5-6 sayfadan oluşan öykülerden oluşuyor. Haliyle öyküler polisiye roman hazzı vermedi çünkü hepsi fazla kısaydı. Olayın içine girip heyecanlanmaya fırsat bulamadan bitiyordu. Aslında bir iki tane öyküyü çok beğendim ama çoğunda katillerin öldürme sebepleri çok saçma ve absürttü. Öykünün ilk sayfalarından katiller tahmin edilebiliyordu ve ben polisiye romanlarında ters köşeleri sevdiğimden bu durumdan hiç hoşlanmadım. Bazı olay ve diyalogları gerçekçi bulmadım. Ayrıca neredeyse her öyküde yazarın cinsiyetçi yaklaşımları beni çok irite etti. Cinsiyetçi olan Ahmet Ümit mi yoksa Ahmet Ümit'in yaratmaya çalıştığı karakterler mi bilemiyorum fakat sanırım ikisi de aynı kapıya çıkıyor. Öykülerin bazılarında sanki "açık saçık" giyinen kadınların hepsi ahlaksız, namussuz ve cahilmiş gibi lanse ediliyordu. Böyle saygın bir yazara asla yakıştıramadim bu tutumu. Ahmet Ümit okumaya devam edeceğim, yazarı tek bir kitapla yargılamak istemem. Fakat maalesef kitap genel olarak beklentimin altında kaldı. Okumayı düşünenler varsa vazgeçmelerini öneririm.




Ahmet Ümit ile tanıştığım kitap Şeytan Ayrıntıda Gizlidir oldu. Daha önce elime alıp okumaya çalıştığım ama kendime yakın göremediğim için okumaya devam edemediğim kitapları olmuştu. Kendime ve bu kitaba tekrar şans verdim ve okumaya başladım. Kitap genel anlamıyla memnun olarak bitirdiğim ama kendime edebi anlamda bir tat çıkaramadığım bir kitap oldu. Kitapta 18 tane öykü bulunuyor. Bu öyküler Baş Komiser Nevzat ve yardımcısı Ali’nin kimi zaman kolay kimi zaman biraz zor çözülen cinayetleri aydınlatmasını barındırıyor. Genel olarak katil hemen insanın aklına geliyor fakat ‘vay canına, nasıl yani, bu katil olamaz’ dediğim birkaç öykü de bulunmakta. Birkaç saatte okunabilecek bir eser fakat ben günde 3-4 hikaye okuyarak bitirmeyi tercih ettim. Daha önceden yazdığım gibi edebi anlamda bir doyuma ulaşmadım. Çünkü cümleler çok basit ve genel olarak duygular ön planda değil. Cinayet işleniyor, birkaç şüpheli içinden Nevzat’ın şüphesinin daha fazla olduğu insanın üzerine gitmesiyle çözülüyor cinayetler. Bu kısa öykülerden en çok edebi anlamda bir fayda sağladığım Aşk Ölüme Benzer adlı öyküydü. Cinayeti işleyen kişi neden yaptığını, nasıl hissettiğini çok iyi ifade etti ve benim de onun hislerini anlayıp empati kurmamı sağladı. Bu kitabı okurken sanki kitap okuyor gibi değildim. Bir dizi izliyor ve Nevzat- Ali ile cinayetleri çözümlemeye çalışıyor gibi hissettim. Kitap Ahmet Ümit’i çok sevmeme neden oldu diyemem ancak diğer kitaplarına en çok da romanlarına bir şans vermem gerektiğini anladım.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: