Sevgi Soysal En Beğenilen Sözleri
1. "Hayatta en kesin şey ve galiba tek kesin şey ölüm."
- Tante Rosa
2. "''Hala okuyor musun?''
''Bir süredir okumuyorum.''
''Niçin?''
''Duvar'ı okudum. Kötü etkiledi o kitap beni. İşte, ne bileyim, sanki okumanın bana zararı oluyormuş gibi geldi.
''Başka kitaplar oku. Çivi çiviyi söker.''"
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
3. "Üzüntü insanı yorar."
- Yürümek
4. "Her şey özlenebilir. Her şey tutku konusu olabilir. Her şey aynı ölçüde kutsal ve aynı ölçüde aşağılık olabilir. Tutkular çevreye göre değişen şeylerdir."
- Tante Rosa
5. "“Üzüntü insanı yorar.”"
- Yürümek
6. "Yalnızız. Susmayı biliyoruz. Mutluyuz - mutluyuz değil mi?"
- Tutkulu Perçem
7. "Savaş eksilmiyordu, önce babalar eksildi, sonra ağabeyler eksildi, savaş eksilmedi."
- Tante Rosa
8. "Affetmek sağlıksızdır. Mikroplara karşı ilaç kullanmamak, kanayan yaraya tentürdiyot dökmemek gibi bir şeydir affetmek. Uygar insan affetmez ve unutmaz Hatice Hanım'a göre, uygar insan cezalandırır; affetmek ve unutmak barbarlıktır, ilkelliktir, bu memleket yumuşak kalplilikten kalkınamamaktadır."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
9. ""Ölümden gaddar olabilir misin?""
- Yürümek
10. "Bir elmanın bir meyve olduğu, bir babanın baba, bir savaşın savaş olduğu, bir gerçeğin gerçek olduğu, bir yalanın yalan olduğu, bir aşkın aşk olduğu, bir bıkmanın bıkma olduğu, bir başkaldırmanın başkaldırma olduğu, bir sessizliğin bir sessizlik olduğu, bir haksızlığın bir haksızlık olduğu, bir düzenin bir düzen ve bir evliliğin bir evlilik olduğu, olacağı günler gelecekti, inanıyordu. Tante Rosa."
- Tante Rosa
11. "Başlangıçlar ne güzeldir!"
- Şafak
12. "Ölüm, bazen öyle zamansız ve acıdır ki, koyu bir gölge olup siner kısa da olsa dolu dolu yaşanmış bir yaşamın ve o yaşamdan geride kalanların üstüne."
- Tante Rosa
13. "İnsan hiçbir şeylere aldırmamaya bir başladı mı. Ne kendi durumunu, ne de bütün durumları, üstünde durulmaya değer bulmadı mı? Bu bir kış uykusudur ki hiçbir yaz sökemez."
- Tante Rosa
14. "Bir kendime I Love You! Sevebileceğim tek aşağılık, tek salak kendimim - kendimim - kendimim."
- Tante Rosa
15. "İnsanların gün be gün daha kaba, daha anlayışsız, daha görgüsüz olmalarından, dünyanın gittikçe daha kötü, daha yaşanmaz, daha geri bir dünya olmasından kendi sorumlu degildi."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
16. "İnsanları sevmemeye başladı mı insan, insan gibi yaşamayı da sevmemeye başlıyor, insan gibi çalışmayı, kazanmayı, yemeyi, içmeyi, sevişmeyi, ölmeyi."
- Tante Rosa
17. "Nicedir Alis Harikalar Diyarı’na gitmiyor. Nicedir paylaşılacak bir düş yok."
- Yürümek
18. "Şimdi beklenen bir intihardır, bir uçurumdur, bir düşüştür."
- Tante Rosa
19. "Çok konuşmak hiçbir şeyi düzeltmedi."
- Tante Rosa
20. "Onun bunun ekmeğiyle oynamayı ekmek kapısı yapmışlar."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
21. "“Bu sabah ne yedin?”
“Çay içtik.”
“Öğlen ne yedin?”
“Çay içtik.”
“Akşam ne yedin?”
“Çay içtik.”"
- Şafak
22. "Telefon edebileceğim, "gel" diyebileceğim kim var? Gel sözü çoktandır anlamını yitirmiş. "Gel", "hiç bir şey vermeyeceğim", "hiçbir şey almayacağım gel!""
- Yürümek
23. "“Boş ver. Yak bir sigara.”"
- Şafak
24. "Aşk,barış,özgürlük ...bizim de inançlarımız var."
- Barış Adlı Çocuk
25. "Bu memlekette halk yıllardır karakollarda dayak yer."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
26. "Bir kavanoz ekşi yoğurt buldu, batı batı denen uygarlık bu işte, buzdolaplı açlıklar var burda."
- Tante Rosa
27. "İnsanları sevmemeye başladı mı insan, insan gibi yaşamayı da sevmemeye başlıyor, insan gibi çalışmayı, kazanmayı, yemeyi, içmeyi, sevişmeyi, ölmeyi."
- Tante Rosa
28. ""Susuyoruz bak hep. Söyleyemediklerimizi susuyor, bilmediklerimizi konuşuyoruz.""
- Tutkulu Perçem
29. "Çok konuşmak hiçbir şeyi düzeltmedi."
- Tante Rosa
30. "Çok konuşmak hiçbir şeyi düzeltmedi.
İstediğin kadar yeniden başla anlatmaya, bütün sözcükleri evir çevir; çirkin tekrarları sıvayamazsın."
- Tante Rosa
31. "Aile mutfakta, yatak odasında ve bodrumda savaşın eksilmesini bekliyordu. Savaş eksilmiyordu, önce babalar eksildi, sonra ağabeyler eksildi, savaş eksilmedi."
- Tante Rosa
32. "'Tam karanlığı bilmeyenler, dünyayı aydınlatacak bir ışığın da ne olduğunu bilmezler, bunu aramazlar,'"
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
33. "Bir kendini taşıyacaksın bu hayatta. Karnı tok, sırtı sağlam. Bir de hünerinle neşeni. Hünerin karnını doyurur, neşen de gönlünü hoş tutar."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
34. "Şimdi beklenen bir intihardır, bir uçurumdur, bir düşüştür. Şimdi beklenen bir kocakarının günah dolu bir hayatın sonunda sefilce can vermesidir. Yoksa şimdi beklenen günah çıkaramadan geberen bir günahkarın şen hayatı mıdır? Şimdi beklenen bir başarı, bit mutluluk mudur?"
- Tante Rosa
35. "...insanların gün be gün daha kaba, daha anlayışsız, daha görgüsüz olmalarından, dünyanın gittikçe daha kötü, daha yaşanmaz, daha geri bir dünya olmasından kendi sorumlu değildi."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
36. "Gerçek bir seçim yapan bir an bile suçlu sayamaz kendini."
- Şafak
37. "Bir kedi her zaman güzeldir. Açlık, tokluk, aşk, nefret tanımayan sürekli bir güzellik."
- Tante Rosa
38. "Hayat bir denizdir, yüzme bilmeyen boğulur."
- Tante Rosa
39. "Susuyoruz bak hep. Söyleyemediklerimizi susuyor, bilmediklerimizi konuşuyoruz."
- Tutkulu Perçem
40. "Bu halk cahil. Bu kafa, bu gidişle hiç adam olmayacak. Sonunda ameleden beter olacak. Olsun..."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
41. "Şimdi beklenen bir intihardır, bir uçurumdur, bir düşüştür."
- Tante Rosa
42. "Sevgi sözcüğü bir kadına her zaman bir şeyler anlatır."
- Tante Rosa
43. "Beni seviyor, güveniyor muydu bana? İnanıyor muydu? Mutlu muydu?"
- Şafak
44. "Bunlar cehennemi de kahrederler."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
45. "Yeryüzündeki bütün dilleri konuşan bir adam konuşamıyormuş kendiyle."
- Tutkulu Perçem
46. "Sokağa çıkılmaz oldu artık. Her yerde haksızlık. Her yerde edepsizlik."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
47. "Çok mutsuzdu Rosa, dayanılmayacak kadar mutsuzdu."
- Tante Rosa
48. "Çıplaktık, yürüyorduk, utanmayı öğrenmemizle unutmamız bir olmuştu, çıplaktık, yürüyorduk. kimin sınava girdiği unutulmuştu, çıplaklık unutturucudur. biz unutmak için,kaçmak için soyunanlardandık, kaçmak için. oysa hatırlamak için soyunulur, hatırlamak için. neyin olmadığını, neyin olamayacağını hatırlamak için. yeniden başlamaya gücü olmak için, seçim yapmak için, seçim yapabilecek açıklığa kavuşabilmek için. başkaldırmak için, yakıp yıkmak için, barış için soyunulur.""
- Tante Rosa
49. "Her şey özlenebilir. Her şey tutku konusu olabilir. Her şey aynı ölçüde kutsal ve aynı ölçüde aşağılık olabilir."
- Tante Rosa
50. "''...birilerine inanmaya ihtiyacı vardı.''"
- Şafak
51. "Acıyı, zoru, açlığı falan bebelikten biliriz."
- Şafak
52. "Elindeki kitabı da okumuş sayılmazdı. Kolay değildi o kitabı okumak, hele anlamak. Bu kitabı ancak evde, büyük bir sabır ve ısrarla, dikkatle okursa anlayabileceğini biliyor, ama yapmıyordu bunu. Koltuğunun altında gezdiriyordu öyle, öyle anlamadan ve okumaya fırsat bulamadan. Anlamsız ve yararsız."
- Yürümek
53. "Sokağa çıkılmaz oldu artık. Her yerde haksızlık. Her yerde edepsizlik."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
54. "Çok konuşmak hiçbir şeyi düzeltmedi. İstediğin kadar yeniden başla anlatmaya, bütün sözcükleri evir çevir; çirkin tekrarları sıvayamazsın."
- Tante Rosa
55. "Hayat dediğin ne ki? Bugün sabah, bugün akşam."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
56. "Korkma, aydınlığı bir ucundan da olsa görenlerin işi değil korkmak."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
57. "Unutmayı seviyoruz bu sevmeyi unutmamamız oluyor."
- Tutkulu Perçem
58. "Düşüncelerine bir kabuk yaratmak, bunun içine sığınmak istiyor."
- Şafak
59. "Savaş eksilmiyordu, önce babalar eksildi, sonra ağabeyler eksildi, savaş eksilmedi."
- Tante Rosa
60. "Sokağa çıkılmaz oldu artık. Her yerde haksızlık. Her yerde edepsizlik."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
61. "Hayatta en kesin şey ve galiba tek kesin şey ölüm."
- Tante Rosa
62. "“Tante Rosa rahibe okulunda vücudunun kötü bir şey olduğunu öğrendi. Yıkanırken soyunmak yasaktı. Gömlekle yıkanılıyordu. Bir gün yine koşarken düştü. Rahibeler yarasını sarmak için olsa da, kara çorabını çıkarmasına izin vermediler. Yara iltihaplandı. Schwester Maria, Rosa’ya Tanrının onu cezalandırdığını, vücudunu unutmayı, içini Tanrı’ya adamayı, arzularını sindirmeyi bilmediği için yarasını iyileştirmediğini söyledi.”"
- Tante Rosa
63. "Okumak. Doldurmak boşlukları. Ama boşluklar rastgele açılmış asfalt delikleri değil ki. Rastgele zift dökerek kapayasın.
Şimdi kendi yalanlarımı, dar sokaklarımı, korkaklığımı, tembelliğimi, bereketli bir patlamadan çok düzelmeyecek bir kambura doğru gelişen sıkıntımı, yalnızlığımı, beceriksizliğimi tanımadan, tanıyıp da üstüne gitmeden, bu kitabı okumanın ne yararı var?"
- Yürümek
64. "Çayı beklemek, çay suyunun kaynaması, büyük mutluluklardı Oya için. Çayın hazır oluşu bitişi; büyük değişiklikler."
- Şafak
65. "''Korkma, aydınlığı bir ucundan da olsa görenlerin işi değil korkmak...''"
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
66. "“Hayır” ın “evet” in önemini çoktan unutturmuş kendisine. Şimdi ansızın öğrenilir mi bu ?"
- Yürümek
67. "Bir soluk almaya gelmiştim buraya. İçimde, bir köşemde gizli bir soluğu almaya."
- Tutkulu Perçem
68. "Sevgi sözcüğü bir kadına her zaman bir şeyler anlatır."
- Tante Rosa
69. "Neyin olmadığını, neyin olamayacağını hatırlamak için, seçim yapmak için, seçim yapabilecek açıklığa kavuşabilmek için. Hayır demek için, evet demek için, başkaldırmak için, yakıp yıkmak için, barış için soyunulur, soyunulur."
- Tante Rosa
70. "Tek aptallıklardır akılda kalan. Her insanın kendi aptallıkları, durmadan gülebilmesi için yeterli bir kaynaktır. Şu hâlde niçin acı çekmeli?"
- Tante Rosa
71. "Ölüm, bazen öyle zamansız ve acıdır ki, koyu bir gölge olup siner kısa da olsa dolu dolu yaşanmış bir yaşamın ve o yaşamdan geride kalanların üstüne."
- Tante Rosa
72. "Nasıl sadık olmak istiyorum sana. Sende olmayan hiçbir göğü, hiçbir güneşi, hiçbir çiçeği görmek istemiyorum. Sende görmek istiyorum hepsini. Senin göğe bakmanla her şey güzellenip büyüleniyor… Senin kıyına tozlu ve donuk gelen güneş ışığı ruhunun yıkanık denizinde temizlenir, binleşip ışır. Yıkanık suyum benim."
- Yürümek
73. "Her şey aynı ölçüde kutsal ve aynı ölçüde aşağılık olabilir."
- Tante Rosa
74. "Şeylerdeki şeyler işte sokaklardaki insanlar görmüyorlar beni. Oysa günlerdir tutkularım perçemlerimde dolaşıyorum."
- Tutkulu Perçem
75. "Ben kendi çirkinliğimle yetinmeye alıştım."
- Tante Rosa
76. "...
Yokluk ne rezilliklere gebedir! Yoksulluk her zaman küçültücüdür!"
- Tante Rosa
77. "Hakkının nerde olduğunu bilmek de, aslan ağzından almak da senin işin."
- Şafak
78. "Yüreğimi attım ortalığa kimseler üstüne basmadan geçti."
- Tante Rosa
79. "Sevgi sözcüğü bir kadına her zaman bir şeyler anlatır."
- Tante Rosa
80. "Varlığını sürdürmek için her türlü zorbalığa başvuran bir toplumda, birey kendini ancak zorbalıkla savunabilir."
- Yürümek
81. "- Bir roman versene bana. Aşklı olsun!"
- Yürümek
82. "Solan bir çiçeğe ağlamak yerine, o çiçeğin tohumunu bir daha, bir daha dikmek daha doğru değil mi?"
- Venüslü Kadınların Serüvenleri - TRT Günleri
83. "Yokluk ne rezilliklere gebedir! Yoksulluk her zaman küçültücüdür!"
- Tante Rosa
84. "Aslında her şeyin iyisini sevmeli ya. İnsan dediğin, yapabileceğinin en iyisine layık görmeli kendini."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
85. "Aslında her şeyin iyisini sevmeli ya. İnsan dediğin, yapabileceğinin en iyisine layık görmeli kendini."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
86. "Sevgi sözcüğü bir kadına her zaman bir şeyler anlatır."
- Tante Rosa
87. "Ölüm, bazen öyle zamansız ve acıdır ki, koyu bir gölge olup siner kısa da olsa dolu dolu yaşanmış bir yaşamın ve o yaşamdan geride kalanların üstüne."
- Tante Rosa
88. "Bir kendime I Love You! Sevebileceğim tek aşağılık, tek salak kendimim - kendimim - kendimim."
- Tante Rosa
89. "... affetmek ve unutmak barbarlıktır, ilkelliktir, bu memleket yumuşak kalplilikten kalkınamamaktadır."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
90. ""Aile mutfakta, yatak odasında ve bodrumda savaşın eksilmesini bekliyordu. Savaş eksilmiyordu, önce babalar eksildi, sonra ağabeyler eksildi, savaş eksilmedi..""
- Tante Rosa
91. "“Bak bak, Atatürk’e bak! Bak da utan! Sizin gibi soysuzlar için mi kurtardı o vatanı ha? Söylesene. Siz vatanı satasınız diye mi kurtardı ha?...”"
- Şafak
92. "''...aslan payını hep başkalarında gördüğümüz için solcu olduk.''"
- Şafak
93. "Gülünç bir ihtilalim ben, kötü bir askerî cuntayım."
- Tante Rosa
94. "“Şimdi almaya kalksam, kim bilir artmıştır fiyatı. Bir haftada bile artmıştır.”"
- Yürümek
95. "•••
"Bilemezsin evet bilemezsin. Her şeyi bilmediğin gibi öldüğünü de. Onu başkaları, seni gömenler, senin için yas tutanlar bilir ve unutur...""
- Tante Rosa
96. ""Bir elmanın bir meyve olduğu, bir babanın baba, bir savaşın savaş olduğu, bir gerçeğin gerçek olduğu, bir yalanın yalan olduğu, bir aşkın aşk olduğu, bir bıkmanın bıkma olduğu, bir başkaldırmanın başkaldırma olduğu, bir sessizliğin bir sessizlik olduğu, bir haksızlığın bir haksızlık olduğu, bir düzenin bir düzen ve bir evliliğin bir evlilik olduğu, olacağı günler gelecekti...""
- Tante Rosa
97. "Savaş eksilmiyordu, önce babalar eksildi, sonra ağabeyler eksildi, savaş eksilmedi."
- Tante Rosa
98. "“Ah hiçbir zaman , hiçbir şeyi yitirmeyeceğini sanarak tüketmek kendini . Tükenişine seyirci kalmak, bu yasaklanmalı .”"
- Yürümek
99. "İçini büyük bir harcanmışlık, anlaşılmamışlık, değeri bilinmemişlik duygusu kapladı."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
100. "Sevgi sözcüğü bir kadına her zaman bir şeyler anlatır."
- Tante Rosa
101. "İnsanları sevmemeye başladı mı insan, insan gibi yaşamayı da sevmemeye başlıyor, insan gibi çalışmayı, kazanmayı, yemeyi, içmeyi, sevişmeyi, ölmeyi."
- Tante Rosa
102. "Canım hükümet benim neyim oluyor ki? Ben onu tanımam, o da beni tanımasın. Birbirimize ne hayrımız dokanmış ki."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
103. "Elinde değildi, kocaman bir soru gibiydi Güler."
- Şafak
104. "Canım hükümet benim neyim oluyor ki? Ben onu tanımam, o da beni tanımasın. Birbirimize ne hayrımız dokanmış ki."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
105. "Her şeyin değişebileceğini sananlardanız, bekleyenlerden, umanlardan."
- Yürümek
106. "İnsanları sevmemeye başladı mı insan, insan gibi yaşamayı da sevmemeye başlıyor, insan gibi çalışmayı, kazanmayı, yemeyi, içmeyi, sevişmeyi, ölmeyi."
- Tante Rosa
107. "Küçük acılarla mutlulaşan, zenginleşen, bilinçlenen bir hayat bizimki aslında."
- Şafak
108. "Yalnız olmak, işsiz olmak, aşksız olmak, en kötüsü ölü bir noktada olmak durumu üzerinde pek düşünenlerden değildi o, durumunu değiştirmeyi bilemeyenlerdendi."
- Tante Rosa
109. "inanıyordu, o daha aptaldı."
- Tante Rosa
110. "Yürümek, dönüp bakmamak arkaya."
- Yürümek
111. ""Ucuz boncuk kolyeler gibi dağıldı mı yaşantım, kavgam, kavgamız?""
- Şafak
112. ""Ucuz boncuk kolyeler gibi dağıldı mı yaşantım, kavgam, kavgamız?""
- Şafak
113. "Her şey sensizlikti aslında. Sen dediklerim, en sensizliklerimdi."
- Tutkulu Perçem
114. "...
Ben kendi çirkinliğimle yetinmeye alıştım. Sabrın sonu selamet değildir."
- Tante Rosa
115. "Aşkın da örgütlenmesi, haklarının savunulması gereken bir şey olabileceğini düşündü."
- Tante Rosa
116. "Bilemezsin evet bilemezsin. Her şeyi bilmediğin gibi öldüğünü de. Onu başkaları, seni gömenler, senin için yas tutanlar bilir ve unutur."
- Tante Rosa
117. "Bir kedi her zaman güzeldir. Açlık, tokluk, aşk, nefret tanımayan sürekli bir güzellik."
- Tante Rosa
118. "Şimdi yeniden iş aramak, yeniden çalışmak, yeniden sevmek, sevişmek. Evde pinekliyor ve bunları yapmanın değip değmeyeceğini düşünüyordu. Bütün bunların yeniden değmesi zor. Batmak hakkına da, çıkmak hakkına da sahip olmak zor."
- Tante Rosa
119. "Evlilik birlikte edinilmiş esyalardı ve kesin mal ayrılığı olmadıkça tam anlamıyla bitmiyordu."
- Tante Rosa
120. "Zaten herkes vatandaşlığını bilse, herkes kapısının önünü süpürse, herkes halılarını pencereden silkelememeyi öğrense, herkes vergisini ödese..."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
121. "Bilemezsin evet bilemezsin. Her şeyi bilmediğin gibi öldüğünü de. Onu başkaları, seni gömenler, senin için yas tutanlar bilir ve unutur."
- Tante Rosa
122. "...
Ben kendi çirkinliğimle yetinmeye alıştım. Sabrın sonu selamet değildir."
- Tante Rosa
123. "Aşkın da örgütlenmesi, haklarının savunulması gereken bir şey olabileceğini düşündü."
- Tante Rosa
124. "Bilemezsin evet bilemezsin. Her şeyi bilmediğin gibi öldüğünü de. Onu başkaları, seni gömenler, senin için yas tutanlar bilir ve unutur."
- Tante Rosa
125. "Zaten herkes vatandaşlığını bilse, herkes kapısının önünü süpürse, herkes halılarını pencereden silkelememeyi öğrense, herkes vergisini ödese..."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
126. "... öyle ya tuzun kuru senin, benim gibi iç savaşlar vermek zorunda değilsin."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
127. "Hiçbir şeycikler yapmadan dehlizler, kendiliğinden açılıvermez aydınlığa."
- Tante Rosa
128. "İnsanları sevmemeye başladı mı insan, insan gibi yaşamayı da sevmemeye
başlıyor, insan gibi çalışmayı, kazanmayı, yemeyi, içmeyi, sevişmeyi, ölmeyi."
- Tante Rosa
129. ""Yaşlandı Tante Rosa... Bir Noel ağacı gibi süslü, pırıltılı olmalıyım. Göze batıcılığım, çirkinliğimi, yaşlılığımı aşmalı. Gülebilirler, alay edebilirler, ama görmeden geçemezler. Bunca yaşamışlığın yanından insanların bakmadan, aldırışsız geçip gidivermeleri, hayır bunu istemiyordu! ""
- Tante Rosa
130. "Anladığımızı anlatıyoruz, birbirimizi nasıl anlıyalım?"
- Tutkulu Perçem
131. "Gülünç bir ihtilalim ben, kötü bir askerî cuntayım."
- Tante Rosa
132. "Her şeyi bilmediğin gibi öldüğünü de. Onu başkaları, seni gömenler, senin için yas tutanlar bilir ve unutur."
- Tante Rosa
133. "Ütüm bozuk, çamaşırları yıkadım yıkamasına ama ütüleyemedim. Aman zaten ben çarşaflarımı hiç ütülemem. Bu çağda ne gereksiz çaba değil mi efendim."
- Tante Rosa
134. "''Ne Love'ı be moruk, sen de!''"
- Tante Rosa
135. "Her şey özlenebilir. Her şey tutku konusu olabilir. Her şey aynı ölçüde kutsal ve aynı ölçüde aşağılık olabilir. Tutkular çevreye göre değişen şeylerdir."
- Tante Rosa
136. ""Kendi tam bir Atatürk çocuğuydu.""
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
137. "İnsanları sevmemeye başladı mı insan, insan gibi yaşamayı da sevmemeye başlıyor, insan gibi çalışmayı, kazanmayı, yemeyi, içmeyi, sevişmeyi, ölmeyi."
- Tante Rosa
138. "Susuyoruz bak hep. Söyliyemediklerimizi susuyor, bilmediklerimizi konuşuyoruz."
- Tutkulu Perçem
139. "Çok mutsuzdu Rosa, dayanılmayacak kadar mutsuzdu."
- Tante Rosa
140. "Bir kedi her zaman güzeldir. Açlık, tokluk, aşk, nefret tanımayan sürekli bir güzellik."
- Tante Rosa
141. "Çok mutsuzdu Rosa, dayanılmayacak kadar mutsuzdu."
- Tante Rosa
142. "Ben bu düzenin bir vidası olmak istemiyorum."
- Barış Adlı Çocuk
143. "Bir şey başlamadan biterse.
Tekrar tekrar çirkinlikleri yaşamaktır ihtiyarlık."
- Tante Rosa
144. "Herkesle alay edilebilir. Ama kendi alaylarını yöneltmek yüceltmek elindedir kişinin."
- Tante Rosa
145. "''...tam karanlığı bilmeyenler, dünyayı aydınlatacak bir ışığın da ne olduğunu bilmezler, bunu aramazlar.''"
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
146. "Sevgi sözcüğü bir kadına her zaman bir şeyler anlatır."
- Tante Rosa
147. "Eve alınması mutlaka "gerekli" eşya için karılarına surat asmaktan usanmış kocaları, ev ihtiyaçlarını hayatın merkezi sanan dar görüşlü ev kadınlarını, ev eşyalarında hiç bıkmadan yenilik ve değişiklik yaparak hayatlarını renklendirdiklerini sanan ve belki de hayatlarında sadece bu alanda ilerleyen aileleri, yeni kuracakları yuvayı döşemekten anlaşılmaz bir tat çıkaran nişanlıları, kafeslerine delice meraklı, kafesleri için durmadan para ve emek tüketen tutsak kuşları, hem alışveriş edip hem de bundan şikayetçi olanları ayırt etmiyordu mağaza müdürü."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
148. "“Susuyoruz bak hep . Söylemediklerimizi susuyor , bilmediklerimizi konuşuyoruz.”"
- Tutkulu Perçem
149. "Senin ne doğrun, ne yanlışın belli, köstebek gibi sığınmışsın bu şehre. Bu gidişle Meclis’e bile girersin. Bu neyi kanıtlar? Senin korkaklığını!"
- Şafak
150. "İnsanları sevmemeye başladı mı insan, insan gibi yaşamayı da sevmemeye başlıyor, insan gibi çalışmayı, kazanmayı, yemeyi, içmeyi, sevişmeyi, ölmeyi."
- Tante Rosa
151. "Yokluk ne rezilliklere gebedir! Yoksulluk her zaman küçültücüdür!"
- Tante Rosa
152. "Sabah olmadan git ve kimse gelmesin. Ben kendi çirkinliğimle yetinmeye alıştım. Sabrın sonu selamet değildir."
- Tante Rosa
153. "Atatürk bir uyansa... uyansa da emanetlerini bir görse."
- Şafak
154. "sema sessizdir hep, fazlasıyla sessiz...mutlak doğruların altına hep bir eksi işareti koyuyormuşçasına sessiz."
- Hoş Geldin Ölüm - Tutkulu Perçem
155. "Her şey özlenebilir. Her şey tutku konusu olabilir. Her şey aynı ölçüde kutsal ve aynı ölçüde aşağılık olabilir"
- Tante Rosa
156. "“Rakı buzla içilir mi? Buzdolabı çıkalı şunun şurasında ne kadar oldu Büyükbabamız da mı buz atıyordu içkisine? Ne sözü, ne de içkiyi sulandırmayı sevmezlerdi onlar.”"
- Şafak
157. "Kendisini tamamlayacak parçanın bir başkası olmadığını anladığında, yürüyecektir Elâ..."
- Yürümek
158. "Unutkanlık düzeltici, yapıcı değildir. Affetmek sağlıksızdır. Mikroplara karşı ilaç kullanmamak , kanayan yaraya tentürdiyot dökmemek gibi bir şeydir affetmek. Uygar insan affetmez ve unutmaz Hatice Hanım'a göre , uygar insan cezalandırır; affetmek ve unutmak barbarlık, ilkelliktir, bu memleket yumuşak kalplilikten kalkınamamaktadır."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
159. "Bir şeydi hiçliği hiç olup yitti"
- Tutkulu Perçem
160. "Her insanın kendi aptallıkları, durmadan gülebilmesi için yeterli bir kaynaktır."
- Tante Rosa
161. "Yüreğimi attım ortalığa kimseler üstüne basmadan geçti."
- Tante Rosa
162. "Hayat dediğin ne ki? Bugün sabah, bugün akşam."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
163. "Savaş eksilmiyordu, önce babalar eksildi, sonra ağabeyler eksildi, savaş eksilmedi."
- Tante Rosa
164. "Üzüntü insanı yorar."
- Yürümek
165. "En güzel bekleyişimi paramparça ettiler."
- Tutkulu Perçem
166. "Ayağını yere sıkı bakacaksın. Güçlü olmayana ekmek yok bu hayatta. Savaşmayana ekmek yok."
- Yürümek
167. "... vallahi hayat güzel, diyen biri çıkabilir."
- Tante Rosa
168. "O Rosa ki düşünde kendi cenazesine gelenleri görüp kendi ölümüne ağlar. Onlar ki hep kendi ölümlerine ağlarlar, kendi yalnızlıklarına, kendi kadersizliklerine ağlarlar. İşte bütün onları, o Rosa ile birlikte öldürdüm."
- Tante Rosa
169. "Bir kendimizi tutuyoruz bu da hareketsiz kılıyor bizi."
- Tutkulu Perçem
170. "Yeryüzündeki bütün dilleri konuşan bir adam konuşamıyormuş kendiyle."
- Tutkulu Perçem
171. "“Eve aldığı birkaç parça eşyanın bekçiliğini yapmadım diye bana çatacak adama değil, felsefeye ihtiyacım var benim.""
- Tante Rosa
172. "Yeryüzündeki bütün dilleri konuşan bir adam konuşamıyormuş kendiyle."
- Tutkulu Perçem
173. "Bir kedi her zaman güzeldir.
Açlık, tokluk, aşk, nefret tanımayan sürekli bir güzellik."
- Tante Rosa
174. "Oldum olası, kurallar içinde yaşamağa zorlandığım zaman, uymak zorunda bırakıldığım kurallardan daha katısını kendim koyarım. Bu bana, dıştan gelen baskıya kendi coğrafyam içinde tesirsiz bıraktığım duygusu verir."
- Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu
175. "Temiz havaya cıkmak için önce soluksuz kalmanın ne gereği var?"
- Yürümek
176. "''Aylar yıllar gibi, günler haftalar gibiydi...''"
- Tante Rosa
177. "Evet çok az güveni vardı kendisine, kendisine ve her şeye."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
178. "Benim berrak suyum. Nasıl sadık olmak istiyorum sana. Sende olmayan hiçbir göğü, hiçbir güneşi, hiçbir çiçeği görmek istemiyorum. Sende görmek istiyorum hepsini. Senin göğe bakmanla her şey güzellenip büyüleniyor"
- Yürümek
179. "Öncesiz ve sonrasız, bağlantısız ve belgesiz tükenivermek bir ağacın, bir evin, bir pabucun hakkıdır."
- Tante Rosa
180. "Vallahi hayat güzel, diyen biri çıkabilir."
- Tante Rosa
181. "Önemli bir şey yok herhalde. Bizim millet seyre meraklıdır."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
182. "''Aylar yıllar gibi, günler haftalar gibiydi...''"
- Tante Rosa
183. "Geçmişte hiçbir acıklı ya da sevinçli olay yaşamamış olduğunu sanabilir."
- Tante Rosa
184. "İnsanları sevmemeye başladı mı insan, insan gibi yaşamayı da sevmemeye başlıyor, insan gibi çalışmayı, kazanmayı, yemeyi, içmeyi, sevişmeyi, ölmeyi."
- Tante Rosa
185. "Tante Rosa aşkı beceremediğini biliyordu. Bu alınyazısı değil, yeteneksizlik, salaklık, bu salaklığa da ancak gülünür."
- Tante Rosa
186. "Ancak, sınıf değiştirmeye özenmemiş bir işçi gerçek bir devrimci olabilir. Bir de, işçi sınıfı ideolojisi adına, kendi sınıflarını gerçekten değiştirebilenler.”"
- Şafak
187. "İnsanları sevmemeye başladı mı insan, insan gibi yaşamayı da sevmemeye başlıyor, insan gibi çalışmayı, kazanmayı, yemeyi, içmeyi, sevişmeyi, ölmeyi."
- Tante Rosa
188. "işte işe yaramaz boş insanlar böyledir. Sokaktan bir cankurtaran ya da itfaiye arabası geçmeye görsün, hemen durup bakarlar. Bir yerde bir kanalizasyon çukuru mu açıldı, başına üşüşüp seyrederler. Bir kazma makinesi yol mu açıyor, saatlerce bekleşirler çevresinde. Çünkü yoktur önemli bir işleri, bir hedefleri yoktur. Her şey, bütün olaylar dışlarındadır. Seyircisidirler her şeyin, yapılan yolların, yanan evlerin ve para kazanan insanların."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
189. "Yüreğimi attım ortalığa kimseler üstüne basmadan geçti."
- Tante Rosa
190. "Savaş eksilmiyordu, önce babalar eksildi, sonra ağabeyler eksildi, savaş eksilmedi.."
- Tante Rosa
191. "...
Bir elmanın bir meyve olduğu, bir babanın baba, bir savaşın savaş olduğu, bir gerçeğin gerçek olduğu, bir yalanın yalan olduğu, bir aşkın aşk olduğu, bir bıkmanın bıkma olduğu, bir başkaldırmanın başkaldırma olduğu, bir sessizliğin bir sessizlik olduğu, bir haksızlığın bir haksızlık olduğu, bir düzenin bir düzen ve bir evliliğin bir evlilik olduğu, olacağı günler gelecekti, inanıyordu Tante Rosa"
- Tante Rosa
192. "Bir kendime I Love You! Sevebileceğim tek aşağılık, tek salak kendimim - kendimim - kendimim."
- Tante Rosa
193. "...geleceğe tam güven duyamazdı. Bu güvensizlik duygusu çocukluğundan kalmıştı ona."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
194. "Rezalet efendim. Nedir bu fiyatların hali? Kim "dur" diyecek bu fiyatlara."
- Türkiye'nin Kalbi, Kabul Günleri
195. "Gitti fabrika bacalarının, gemi düdüklerinin oraya, tramvaylarda herkesin birbirlerinin ayaklarına bastığı ve pardon demediği ve ne merhaba ne de günaydın demediği insanların oraya gitti,"
- Tante Rosa
196. "Hiç bir zincirin halkası olamamıştı. Ne öğrenci, ne sanatçı, ne aydın, ne de gerçek bir burjuva."
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
197. "«Aslında her şeyin iyisini: sevmeli ya. insan dediğin, yapabileceğinin en iyisine lâyık görmeli kendini.»"
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
198. "Her şey sensizlikti aslında. Sen dediklerim en sensizliklerimdi."
- Tutkulu Perçem
199. "Aslında her şeyin iyisini: sevmeli ya. insan dediğin, yapabileceğinin en iyisine lâyık görmeli kendini.»"
- Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
200. ""... yitirecek hiçbir şeyi kalmamış biri sandı kendini.""
- Yürümek
201. "Sen süsüne, güzelliğine düşkün bir günahkârsın"
- Tante Rosa
202. "Tek aptallıklardır akılda kalan. Her insanın kendi aptallıkları, durmadan gülebilmesi için yeterli bir kaynaktır."
- Tante Rosa
203. "< - Tante Rosa 204. "Bir kendime I Love You!" - Tante Rosa 205. ""... yitirecek hiçbir şeyi kalmamış biri sandı kendini."" - Yürümek 206. "Aslında doğru dürüst insan, kendisini nasıl tanıştırdıysa öyle kalmalıdır, aksi dolandırıcılık, düzenbazlık gibi bir şeydir." - Yenişehir'de Bir Öğle Vakti 207. "- Nereye kayboldun? - Yürümek 208. "Bir kendime I Love You! Sevebileceğim tek aşağılık, tek salak kendimim - kendimim - kendimim." - Tante Rosa 209. "Ekşi yoğurttan bir kaşık aldı, burnunu tutarak yuttu. Yoğurdun, peynirin küflenmişi iyidir de etin, balığınki kötüdür, diye düşündü. İyi ki balığım, etim yok..." - Tante Rosa 210. "Her şey özlenebilir. Her şey tutku konusu olabilir. Her şey aynı ölçüde kutsal ve aynı ölçüde aşağılık olabilir. Tutkular çevreye göre değişen şeylerdir." - Tante Rosa 211. ""Bir roman versene bana. Aşklı olsun!"" - Yürümek 212. "Sen süsüne, güzelliğine düşkün bir günahkârsın." - Tante Rosa 213. "''...kendisini seyretti su birikintisinde. Giysisi büyük geliyor, babası küçüklüğünden beri hep büyük diktirmiştir elbiselerini; Memet hep küçük kalmıştır elbiselerinin içinde, hep bir şeyden küçük, bir lacivert elbiseden bile.''" - Yürümek 214. "Tante Rosa aşkı beceremediğini biliyordu. Bu alınyazısı değil, yeteneksizlik, salaklık, bu salaklığa da ancak gülünür." - Tante Rosa 215. "Bir duyguyu tek başına yaşamak, acı çekmek tek başına, bundan sadece genç aşıklar hoşlanır." - Tante Rosa 216. "öylesine içten mutsuzdu ki gözyaşlarını tutamadı, dünyanın en başarılı yoksul çocuk rolünü oynadı." - Tante Rosa 217. "Sonunun yüzdeyüz açığa çıkacağını bilmeden, - Tante Rosa 218. "''...kendisini seyretti su birikintisinde. Giysisi büyük geliyor, babası küçüklüğünden beri hep büyük diktirmiştir elbiselerini; Memet hep küçük kalmıştır elbiselerinin içinde, hep bir şeyden küçük, bir lacivert elbiseden bile.''" - Yürümek 219. "Tante Rosa aşkı beceremediğini biliyordu. Bu alınyazısı değil, yeteneksizlik, salaklık, bu salaklığa da ancak gülünür." - Tante Rosa 220. "Henüz tanışmadığı kişilerin dedikodusundan ne kadar haz alabilir ki insan?" - Yenişehir'de Bir Öğle Vakti 221. "“Eve aldığı birkaç parça eşyanın bekçiliğini yapmadım diye bana çatacak adam değil, felsefeye ihtiyacım var benim, ya, felsefeye."" - Tante Rosa 222. "... evini sırtında taşıyan hayvanı sevmedi. Evin kişiden ayrı, yıkılabilir bir nen olduğunu, olması gerektiğini o gün anladı." - Tante Rosa 223. "İnsan sıcaklığına, dostluğuna karşı durmamacasına artan özlem ne hatalar yaptırabilir kişiye." - Şafak 224. "Gemi düdükleri, fabrika düdükleri birbirinin ayağına basıp ne pardon ne günaydın, ne merhaba demeyen insan kalabalığına karışmak hiçbir şey midir? Nedir?" - Tante Rosa 225. "Doğal davranışlarımın önemsenmesi rahatsız ediyor beni, çünkü bunlar benim marifetim değil, içinde büyüdüğüm koşulların sonucu." - Yenişehir'de Bir Öğle Vakti 226. "Gemi düdükleri, fabrika düdükleri birbirinin ayağına basıp ne pardon ne günaydın, ne merhaba demeyen insan kalabalığına karışmak hiçbir şey midir? Nedir?" - Tante Rosa 227. "Sevgi sözcüğü bir kadına her zaman bir şeyler anlatır." - Tante Rosa 228. ""İnsan sıcaklığına, dostluğa karşı durmamacasına artan özlem ne hatalar yaptırabilir kişiye."" - Şafak 229. ""Sabrın sonu selamet değildir."" - Tante Rosa 230. "İnsanları sevmeye başladı mı insan, insan gibi yaşamayı da sevmeye başlıyor, insan gibi çalışmayı, kazanmayı, yemeyi , içmeyi, sevişmeyi, ölmeyi." - Tante Rosa 231. "Bu küçük kızın öyküsü tam sıkıyönetimlik. Ayda 13 yaşında, sessiz, tam anlamıyla içine kapanık bir kız. Ortaokul öğrencisi Kızıldere olaylarından derinden etkileniyor. Mahir'lerin, Cihan'ların, Ömer" - Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu 232. "“Bu sabah ne yedin?” - Şafak 233. ""I Love You" ya ne sandın? Bir kendime I Love You! Sevebileceğim tek aşağılık, tek salak kendimim- kendimim- kendimim." - Tante Rosa 234. "“Savaş eksilmiyordu, önce babalar eksildi, sonra ağabeyler eksildi, savaş eksilmedi.”" - Tante Rosa 235. "Sayısız arabaların çiğnediği bir hayvan leşi gibi duyuyordu yüreğini." - Yenişehir'de Bir Öğle Vakti 236. ""Sabrın sonu selamet değildir."" - Tante Rosa 237. "Sokağa çıkılmaz oldu artık. Her yerde haksızlık. Her yerde edepsizlik." - Yenişehir'de Bir Öğle Vakti 238. "''...öylesine kireçlenmişti ki sevme yönü şimdi sevmeye başlaması demek.. hayat boyu hiç jimnastik yapmamış bir insanın takla atmaya kalkışması gibi bir şey olurdu. Belkemiği kırılabilirdi insanın.''" - Yenişehir'de Bir Öğle Vakti 239. "Bir süre, insan onu tanımış olanların belleğinde yaşamaya devam eder, bütün “görgü tanıkları” da bu dünyayı terk edene kadar." - Tante Rosa 240. "Bir insan erken gelen yaşlılıklarından sorumludur." - Tante Rosa 241. "İnsanları sevmemeye başladı mı insan, insan gibi yaşamayı da sevmemeye başlıyor," - Tante Rosa 242. "Bir kedi her zaman güzeldir." - Tante Rosa 243. "“I Love You” ya ne sandın? Bir kendime - Tante Rosa 244. "Cehennemin ucundaki adları ezberlemekten, memlekette kim ne yapıyor, ne oluyor haberiniz yok." - Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu 245. "Yüreğimi attım ortaya bütün ordular çiğnesin, bütün tanklar ezsin istiyorum." - Tante Rosa 246. "“…felsefeye ihtiyacım var benim, ya, felsefeye.”" - Tante Rosa 247. "“Beni, yoz bir düzenin yoz bir uzantısı olarak görüyor, onun için güvenmiyor bana,” diyordu.”" - Yenişehir'de Bir Öğle Vakti 248. "Mademki değişmez bir dünyaydı bu. Mademki bu çocuklar hep yağmurlu kaldırımın üstünde dileneceklerdi bu dünyada, o zaman Olcay bu çocukları renkli balonlara bağlayıp Kafdağı’nın ötesine uçuracaktı." - Yenişehir'de Bir Öğle Vakti 249. "Sokağa çıkılmaz oldu artık. Her yerde haksızlık. Her yerde edepsizlik." - Yenişehir'de Bir Öğle Vakti 250. "''...öylesine kireçlenmişti ki sevme yönü şimdi sevmeye başlaması demek.. hayat boyu hiç jimnastik yapmamış bir insanın takla atmaya kalkışması gibi bir şey olurdu. Belkemiği kırılabilirdi insanın.''" - Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
- Başımın çaresine baktım, kalabalıkta."
bunu bilmeden, dehlize girip çıkıvermek yok.Sınav buydu."
“Çay içtik.”
“Öğlen ne yedin?”
“Çay içtik.”
“Akşam ne yedin?”
“Çay içtik.”"
I Love You! Sevebileceğim tek aşağılık, tek salak kendimim - kendimim - kendimim."