Scott Sigler En Beğenilen Sözleri
1. "Sen benim için her zaman güzel olacaksın,.."
- Kaçış
2. "Fırsatları varken eğlenmeliydiler. Hepimiz öyle yapmalıydık."
- Kurtuluş
3. "Yokuş aşağı inmenin sınırı yoktur, indikçe daha derinlere inilebilir ama yokuş yukarı sonsuza kadar sürmez."
- Uyanış
4. "Hazırlanmak için elimizden gelenin en iyisini yapmıştık ama hazır değildik."
- Kurtuluş
5. "Nefes alamıyordum, nefes almaya cesaret edemiyordum."
- Kaçış
6. "“Ya özgürlüğümüzü kazanacağız ya da öleceğiz.”"
- Uyanış
7. "Gözümden ıraktı evet, ama aklımdan değildi."
- Kurtuluş
8. "“Birinin bizi kurtarmasına ihtiyacımız yok. Biz kendimizi kurtarabiliriz.”"
- Uyanış
9. "Acaba gerçekten bize kötü şeyler yaptıran bir şey mi vardı? Yoksa hepimiz zaten kötü müydük?"
- Kurtuluş
10. "Kendini benimle konuşmaya hazır hissedince konuşurdu."
- Kurtuluş
11. "Kim olmak istersek o olabilirdik. Artık yeni bir gelecek kurabilirdik."
- Uyanış
12. "Çok çekiciydi ama yine de bir şeyler doğru değildi."
- Kaçış
13. "Her şey üst üste gelince sarsıcı bir umutsuzluk dalgası gücümün son damlasını alıp götürdü."
- Kaçış
14. "Spingate ölüler senin söylediklerinle ilgilenmez, demişti ama mezar başında söylenilen sözler ölüler için değildi belki. Belki o sözler yaşayanlar içindi."
- Uyanış
15. "Acaba gerçekten bize kötü şeyler yaptıran bir şey mi vardı? Yoksa hepimiz zaten kötü müydük?"
- Kurtuluş
16. "Bizim de yapacak seçimlerimiz, yaşanacak hayatlarımız vardı; eğer buradan kurtulabilirsek."
- Uyanış
17. ""Duygularının seni yönetmesine izin verince böyle mi oluyordu? Öyleyse buna bir daha asla izin vermeyecektim.""
- Kaçış
18. "Herkese anlatacaktım. Anlatacaktım. Yalnızca, şimdi anlatamazdım."
- Kaçış
19. "Geçmişimizden herkese söz edeceğiz ama önce geleceğimizi garantilemeliyiz."
- Kaçış
20. "Kendime itiraf etmeliydim ki lider olmak istiyordum."
- Uyanış
21. "Kendime itiraf etmeliydim ki lider olmak istiyordum."
- Uyanış
22. "“Ya özgürlüğümüzü kazanacağız ya da öleceğiz.”"
- Uyanış
23. "Ama bir yolu olmalıydı. Her zaman bir yol bulunurdu."
- Kurtuluş
24. "Uygarlıklar böyle işler. Savunamadığın şeyi gün gelir elinden alırlar."
- Kurtuluş
25. "Spingate'in gözleri küçük bir gülümseme ile kırıştı.
Etkilenmişti, onun kaçırdığı olası bir bağlantı bulmuştum."
- Kaçış
26. "Kendimi hiç bu kadar yorgun hissetmemiştim. Ruhum ölmüş gibiydi."
- Kurtuluş
27. "Biz onları göremiyorsak onlar da bizi göremezdi."
- Kaçış
28. "Kalbim her atışında göğsüme bir yumruk iniyordu sanki."
- Kaçış
29. "İçimi kaplayan umutsuzluk dalgalarıyla savaşmanın manası yoktu."
- Uyanış
30. "Bazı şeyler değişmez."
- Kaçış
31. "Başladığımız yere geri dönmüştük."
- Uyanış
32. "İçim yeni bir kaygı gerilimiyle, bir çaresizlikle, kötü bir şeyler olacakmış hissiyle çalkalandı. Çamur incelip geri çekilirken, katı bir bilinç şekilleniyordu."
- Uyanış
33. "İnsan arkasına yaslanıp, hiçbir şey yapmadan oturunca başkasının kararlarını eleştirmek kolay geliyordu kuşkusuz."
- Uyanış
34. "Benimle birlikte savaşanlar, hem insanlar hem de sıçrayanlar... Şimdi daha birkaç saat önce yaşamlarını tehlike atmışlardı. Şimdi ise oynuyor, gülüşüyor, yarın yokmuşçasına bu anın tadını çıkarıyorlardı."
- Kurtuluş
35. "Söylediklerinin hepsini anlamıyordum ama sanırım ana fikrini anlamıştım."
- Kurtuluş
36. "Bazı şeyler değişmez."
- Kaçış
37. "Baktığımız gezegen yanlızca beni çağırmıyordu, bizi çağırıyordu.
Uyuyanları çağırıyordu.
Doğum günü çocuklarını çağırıyordu."
- Uyanış
38. "Diğerlerine bir şey söylemem gerekiyordu ama söylenecek bir şey yoktu."
- Kaçış
39. "Yine aynı şeyi yapıyor, bana yanıtını bildiği sorular soruyordu. Beni göstermeye çalışıyordu."
- Kaçış
40. "Susuzluk bizi açlıktan çok daha önce öldürür."
- Kaçış
41. "Kendini azarlanmaya, cezalandırılmaya hazırlamıştı; bağışlanmaya değil."
- Kurtuluş
42. "Keşke acı ve korku dolu iniltilerini duymasaydım ama o sesleri kesmenin yolu yoktu."
- Kurtuluş
43. "İşlerin daha kötüye gidebileceğini düşünmemiştim."
- Kurtuluş
44. "Diğerlerine bir şey söylemem gerekiyordu ama söylenecek bir şey yoktu."
- Kaçış
45. "Yine aynı şeyi yapıyor, bana yanıtını bildiği sorular soruyordu. Beni göstermeye çalışıyordu."
- Kaçış
46. "Susuzluk bizi açlıktan çok daha önce öldürür."
- Kaçış
47. "Belki bir daire-yıldız değildim, bir çark veya yarım-daire değildim ama boş da değildim.
Artık değildim.
Ben rüzgarım... Ben ölümüm..."
- Kaçış
48. ""Kendim tehlikeye atılmazsam bunu başkalarından da isteyemem.""
- Kaçış
49. ""Eğer bizi kimse kurtaramayacaksa, o halde biz de... Kaçacağız.""
- Uyanış
50. "Seni yeniden gördüğüme çok sevindim."
- Kurtuluş
51. "Mecbur kalırsak her yola başvurmak gerektiğine inanıyordu."
- Kurtuluş
52. "Şimdi acı duymamak, normal hissetmek delicesine tuhaf geliyordu."
- Kurtuluş
53. "Gerçekleri anlattığım için bana mı kızmışlardı?"
- Kurtuluş
54. "Eğer kendini güvenli bir şekilde korumazsan, kabinenin içinde oradan oraya savrulursun demektir."
- Uyanış
55. "Belki benim öğrenip öğrenebileceklerimden çok daha fazlasını biliyordu ama beni bilmiyordu."
- Uyanış
56. "Zihnimde oluşmaya başlayan farkındalık, çamurlu düşünceleri itiyordu."
- Uyanış
57. "Bu insanlar korkuyordu. Bir nebze umut için yanıp tutuşuyorlardı."
- Uyanış
58. ""Keşke savaşmak zorunda kalmasaydık, keşke kimse bize saldırmasaydı, keşke orman daha hoş bir yer olsaydı, keşke havanın tadı şekere benzeseydi, bizler de güzel çiçeklerden bir yatakta uyuyabilseydik.""
- Kurtuluş
59. "Gerçeği söylememen, yalan söylemenle aynı şey."
- Kaçış
60. "Bu işi çözecek benden daha zeki birine ihtiyacım vardı."
- Uyanış
61. "Parçalar genelde, ben onları pek düşünmediğim zamanlarda, kafamın o ücra köşelerinde bir araya gelirdi."
- Kurtuluş
62. "Kendim yapmadığım bir şeyi başkalarından isteyemem."
- Kurtuluş
63. "Ağzın öyle kötü şeyler söylese de gözlerinden beni ne kadar sevdiğin anlaşılıyor."
- Kurtuluş
64. "Aynı duyguları hissedemeyecek kadar fazlaydık."
- Kaçış
65. "Eğer kendini güvenli bir şekilde korumazsan, kabinenin içinde oradan oraya savrulursun demektir."
- Uyanış
66. "Belki benim öğrenip öğrenebileceklerimden çok daha fazlasını biliyordu ama beni bilmiyordu."
- Uyanış
67. "Zihnimde oluşmaya başlayan farkındalık, çamurlu düşünceleri itiyordu."
- Uyanış
68. "Bu insanlar korkuyordu. Bir nebze umut için yanıp tutuşuyorlardı."
- Uyanış
69. "Bu işi çözecek benden daha zeki birine ihtiyacım vardı."
- Uyanış
70. "“Bin yıllık yalanlar, tek bir doğru ediyor: Gelecek gençlere aittir, yeter ki yaşlılar ölüp yoldan çekilme nezaketini göstersin.”"
- Uyanış
71. "Annesini isteyen, o korkmuş küçük çocuğa bakakaldım.
Yong ölmüştü.
Onu ben öldürmüştüm."
- Uyanış
72. "Kim olduğumu öğrenmem gerekiyordu.
Başımı salladım.
"Pekala," dedi Brewer. "Adın Mathilda."
Benim adım Mathilda Savage'dı."
- Uyanış
73. "Herkesten üstünmüş gibi davranıyordu ama aslında hiçbir şey yapmamıştı."
- Uyanış
74. "Kararsızsan saldır, hep saldır, düşmanının toparlanmasına fırsat verme."
- Uyanış
75. "Aşk. Benim için tam bir gizemdi.
Bishop'ı düşünmeye başladım ama aklıma gelen yüz O'Malley'inkiydi. Çok geçmeden mezarını ziyaret etmeli, ona savaşı anlatmalıydım."
- Kurtuluş
76. ""Çünkü insanlar yalan söyler," dedim. "İstediklerini almak için, bize duymak istediğimiz şeyleri söylerler.""
- Kurtuluş
77. ""Zekamdan başka bir şeyim kalmadı," dedi. "O da sönüyor. Tıpkı yaşamım gibi, elimden kayıp gidiyor. Bu nasıl bir şey, biliyor musun?""
- Kurtuluş
78. "Her şey için çok üzgünüm. Bir işe yaramaz, biliyorum ama üzgünüm."
- Kurtuluş
79. "Kendimi çok savunmasız hissediyordum."
- Kaçış
80. "Bana gerçeği söylememen yalan söylemen aynı şeydir."
- Kaçış
81. "Herkesten üstünmüş gibi davranıyordu ama aslında hiçbir şey yapmamıştı."
- Uyanış
82. "Her şey için çok üzgünüm. Bir işe yaramaz, biliyorum ama üzgünüm."
- Kurtuluş
83. "Kendimi çok savunmasız hissediyordum."
- Kaçış
84. "Bana gerçeği söylememen yalan söylemen aynı şeydir."
- Kaçış
85. "Her zaman, her şeyi düşünmek zorunda kalmadan yanında gevşemek ne güzel olurdu."
- Kaçış
86. "Gerçek anlamda bir korumaya ihtiyaç duyduğumu düşünmekten nefret ediyordum ama gerçekten de ihtiyacım vardı."
- Kaçış
87. "Gözleri fal taşı gibi açıldı ama bakışlarında korku değil, üzüntü vardı."
- Kaçış
88. "Bir türlü adını koyamadığım, o bir şeyleri gözden kaçırdığım hissi sonunda açıklığa kavuşmuştu."
- Kaçış
89. "Düşüncelerimin kontrolünü kaybediyorum."
- Uyanış
90. "Birinin bize ne yapacağımızı söylemesi gerekiyordu. İşler böyle yürürdü."
- Uyanış
91. "İkisi de birkaç gündür "hayattaydı", oysa şimdiden ikisinde de kalacak yaralar vardı. Bu konuda yanlız değillerdi."
- Kaçış
92. "İlk indiğimizde, dört bir yana yayılan kenti, zamana yeni düşmüş bir harabe sanmıştım.
Şimdi baktığım şey ise tümden başka bir şeydi.
Altı kenarlı binalar terk edilmemişti.
O binalar yıkılmıştı."
- Kaçış
93. "Düşünmesi bile içimi tuhaf bir neşeyle doldurdu."
- Uyanış
94. ""Victor iyi bir asker. Güvenilir bir. Ama alt tarafı bir oğlan çocuğu."
"Bunu Victor'a da söylersen iyi edersin."
"Sen ne diyorsun? Onu o gözle bakmıyorum dedim ya."
"Evet ama o sana o gözle bakıyor."
"Saçmalama."
"Çocuk senden hoşlanıyor, Em. Senin dışında herkes bunun farkında." Dedi Bishop."
- Kurtuluş
95. "Düşünemiyordum, düşünmeye cesaret bile edemiyordum."
- Kurtuluş
96. "Gözlerinde giderek artan bir çaresizlik gördüm."
- Kurtuluş
97. "Kendimi huzurlu hissettim, varlığım bir fark yaratmıştı."
- Kurtuluş
98. "Artı hemen hemen hiç fark etmediğim o yanık ekmek kokusunu duydum."
- Kurtuluş
99. "İş işten geçti artık. Eğer daha iyi bir lider olsaydın şimdiye kadar herkesi birleştirirdin."
- Kurtuluş
100. "Başka türlü davransaydım, farklı kararlar alsaydım, iradem daha sağlam olsaydı, şimdi her şey daha iyi olacaktı."
- Kurtuluş
101. "Karanlık yerlerden nefret ediyordum."
- Kaçış
102. "Her zaman, her şeyi düşünmek zorunda kalmadan yanında gevşemek ne güzel olurdu."
- Kaçış
103. "Gerçek anlamda bir korumaya ihtiyaç duyduğumu düşünmekten nefret ediyordum ama gerçekten de ihtiyacım vardı."
- Kaçış
104. "Gözleri fal taşı gibi açıldı ama bakışlarında korku değil, üzüntü vardı."
- Kaçış
105. "Bir türlü adını koyamadığım, o bir şeyleri gözden kaçırdığım hissi sonunda açıklığa kavuşmuştu."
- Kaçış
106. "Baktım ama yine hiçbir şey göremedim."
- Kaçış
107. "İnsanlar korkmuş görünüyordu, bunun için onları suçlayamazdım."
- Kaçış
108. "Bizi kamçılayan rüzgar, o kara bulutları da üstümüze üstümüze getiriyordu."
- Kaçış
109. "Bazı şeyleri bırakırsın, oluverir; bazı şeyleri engelleyemezsin çünkü kaderindir."
- Kaçış
110. "Korkaklar gibi saklanıp, yaşayıp yaşayamayacağımıza bir başkasının karar vermesini beklemeyeceğiz."
- Uyanış
111. "Gülümsediğinde, sevimli oluyordu ama böyle nefret dolu ve öfkeliyken, içi de dışı da çirkinleşiyordu."
- Uyanış
112. ""Kötülükle karşılaştığınızda, her zaman konuşarak anlaşamazsınız. Bazen o kötülüğü yok etmeniz gerekir.""
- Kurtuluş
113. "O'Malley yanıma yaklaştı. Yavaş yavaş elini uzattı. Parmak uçlarını saç hattımda gezdirdi, sanki bana dokunması gerekiyormuş da kamuflajımı bozmak istemiyormuş gibi bir hali vardı.
"Sırf Bishop gelemedi diye gelmedim," dedi. "Geldim çünkü... Çünkü seni seviyorum.""
- Kaçış
114. ""...Ama o bir örümcek değildi."
"Neden söz ediyorsun sen? Hepimiz gördük."
Spingate gözlerini kapatıp omuzlarını silkti.
"Beş bacağı var... Sekiz değil.""
- Kaçış
115. "Ölüm tarlasını üstünde bir şey bitsin istemiyorlardı, onların biçmek istediği tek mahsul nefretti."
- Kurtuluş
116. "Ben geçmişi olmayan bir kadındım. Mazimi geri istiyordum."
- Kurtuluş
117. ""Hiçbiriniz ölmeyeceksiniz," dedi. "Zaten yaşadığınız da söylenemez.""
- Uyanış
118. "Maria gemiye girdi.
Bir başkası merdivenden inmeye başladı. Siyah togalı bir erkek. Hareketlerinde bir zarafet, bir bakar vardı.
Merdivenlerin sonuna gelince, bana döndü.
Gelen Victor Muller'di.
"Merhaba Mattie," dedi. "Seni tekrar görmek bir zevk."
- Kurtuluş
119. "Bishop'un önünden geçip Victor'un önünde dikildim.
"Ya ben ya herkes," dedim. "Halkımı korumak istiyorsan gitmeme izin ver."
Gözlerimin içine bakmaya çalıştı ama bakamadı. Başı önüne düştü.
"Seninle geleyim," dedi. "Peşinden her yere gelirim demiştim. Buna ölüme gitmekte dahil. Lütfen, izin ver de geleyim.""
- Kurtuluş
120. ""Sana hizmet ettiğim için şanslıyım."
"Sen de iyi iş çıkardın," dedim. "Sen olmasaydın, Bawden ölebilirdi. Ben de öyle. Bunu Bishop'a bizzat söyleyeceğim."
Bishop'un adını duyunca, Victor'un gülümsemesi kayboldu.
"Hemen onu görmeye gideceksin, değil mi ya."
Soru sormuyordu durumu bildiriyordu."
- Kurtuluş
121. "Baktım ama yine hiçbir şey göremedim."
- Kaçış
122. "İnsanlar korkmuş görünüyordu, bunun için onları suçlayamazdım."
- Kaçış
123. "Bizi kamçılayan rüzgar, o kara bulutları da üstümüze üstümüze getiriyordu."
- Kaçış
124. "Bazı şeyleri bırakırsın, oluverir; bazı şeyleri engelleyemezsin çünkü kaderindir."
- Kaçış
125. "Hızlı ama dikkatli hareket ediyordum."
- Kaçış
126. "Biz yalnızca kendi seçimlerimizi kontrol edebiliriz."
- Kaçış
127. "Güçlü bir rüzgar, kara bulutları yolumuzdan çekti."
- Kaçış
128. "Geçmişi bilmezsek yeni bir gelecek kurabileceğimizi söylemişti."
- Kaçış
129. "Yokuş aşağı inmenin sınırı yoktur, indikçe daha derinlere inilebilir ama yokuş yukarı sonsuza kadar sürmez."
- Uyanış
130. "Genç kızlığıma dair her şey gitmişti, tüm gördüğüm çarpıcı, kendinden emin bir kadındı."
- Kaçış
131. "Hayatta bir şeyi çok istediğiniz zaman ulaşmak için fedakarlıkta bulunmanız gerekirdi."
- Kurtuluş
132. "Üstüme bir yenilmişlik duygusunun ağırlığı çöktü, ne yaparsak yapalım önünde sonunda kaybedeceğimizi hissettim."
- Kurtuluş
133. "Çözülmeyi bekleyen birçok gizem vardı."
- Kurtuluş
134. ""Bir şeyi isteyip de o şey için savaşmak zorunda kalmazsan, cancağazım, o şey zaten sahip olmaya değmezmiş demektir .""
- Kurtuluş
135. "Son kez derin bir nefes aldım ve kendimi önümüzdeki işe verdim."
- Kaçış
136. "Tüm görüp bildiğim, bilinmeyen idi."
- Kaçış
137. "Kendi kendini ikna etmeye çalışırmış gibi bir hali vardı ama bunda pek başarılı olamamıştı."
- Kaçış
138. "Ben yüz ömür yaşamıştım. Zubiri ise henüz bir tanesini yaşamaya yeni başlıyordu.
Bugün ikimiz de ölecektik."
- Kurtuluş
139. "Victor Muller savunmasız kalmıştı."
- Kurtuluş
140. ""Şu anda yanlızca bunu," dedim. "Yalnızca seninle olmak istiyorum.""
- Kurtuluş
141. "Durumun gerçekliğini tüm ağırlığıyla hissediyordum. Her açıdan başarısızlığa uğramıştım."
- Kaçış
142. "Farklılık korkutucudur, bize, birbirimizden hiç de farklı olmadığımızı gösterecek bir işaret gerek."
- Kaçış
143. "Hızlı ama dikkatli hareket ediyordum."
- Kaçış
144. "Biz yalnızca kendi seçimlerimizi kontrol edebiliriz."
- Kaçış
145. "Güçlü bir rüzgar, kara bulutları yolumuzdan çekti."
- Kaçış
146. "Geçmişi bilmezsek yeni bir gelecek kurabileceğimizi söylemişti."
- Kaçış
147. "Genç kızlığıma dair her şey gitmişti, tüm gördüğüm çarpıcı, kendinden emin bir kadındı."
- Kaçış
148. "Son kez derin bir nefes aldım ve kendimi önümüzdeki işe verdim."
- Kaçış
149. "Tüm görüp bildiğim, bilinmeyen idi."
- Kaçış
150. "Kendi kendini ikna etmeye çalışırmış gibi bir hali vardı ama bunda pek başarılı olamamıştı."
- Kaçış
151. "Konuşurken sesi titriyordu. Endişeli, biraz da korkmuş gibiydi."
- Kaçış
152. "Yaptığım iyi bir şey değildi ama önemsiz bir konuda tartışmalarını izlemek eğlenceliydi."
- Kaçış
153. "Gözlerini sıktı, sanki derinliklerden bir anıyı çekip çıkarmaya çalışıyordu."
- Kaçış
154. "Yetişkinler pek çok konu hakkında pek çok şey biliyordu."
- Kaçış
155. "Bana rehberlik etmesi için kimsenin sesine ihtiyacım yok."
- Kaçış
156. "Nefesimi verirken taşıdığımı fark etmediğim bir gerilimi de boşalttım."
- Kaçış
157. "Yürürken tepemdeki engin gökyüzünün beni o kadar da tedirgin etmediğini hissettim."
- Kaçış
158. "Seni çok iyi tanıyorum. Sen benim katilimsin."
- Uyanış
159. ""Tanrılar, haklarında konuştuğum için beni öldürürler mi sanıyorsun?"
Şimdi, bilmiş bilmiş sırıtma, onu taklit etme sırası bendeydi.
"Endişelenmen gereken, tanrılar değil, Aramovsky."
Yüzü ifadesizleşti. O sevgili korku, yine kendini gösterdi.
Onu Latu'nun mezarı başında bırakarak yanından ayrıldım."
- Uyanış
160. "Bir daha hiç duymayacağımı sandığım bir ses duydum: gülüşen insanlar.
Artık yiyeceğimiz, suyumuz vardı. Güvendeydik.
Kahkahlar. Kulağa güzel geliyordu.
Gözlerim kapandı."
- Uyanış
161. "Gitmemi istersen giderim. Ama benimle oturup konuşmak istersen, ben de isterim."
- Kurtuluş
162. "Dönüp koridorda ilerlemeye başladım. Ötekiler de peşimden geldi. Bu kez, O'Malley diğerlerinin yanında kaldı.
En önde tek başıma yürüdüm."
- Uyanış
163. "Bizim tabut odasının dışında, ışık daha parlaktı.
Titreme durdu. Kapılar ağır ağır açıldı."
- Uyanış
164. "Kaçarsan düşmanını seni avlar. Düşmanını öldürürsen sonsuza dek kurtulursun."
- Uyanış
165. "Anılarım kırık bir vazonun parçaları gibiydi; kimi eksikti, kimi dört bir yana saçılmıştı."
- Kurtuluş
166. "Yeniden bir şansım vardı, artık başkalarının benim için yaptığı planları değil, kendi yaşamımı yaşayabilirdim."
- Kurtuluş
167. "Yeniden görüşmek için sabırsızlanıyordum."
- Kurtuluş
168. "Bir ölüm yerini yaşamın beşiği haline getirebilirsek, savaşın anıları biraz daha hızlı bir şekilde unutulur diye ummuştum."
- Kurtuluş
169. "Öfke korkudan iyiydi."
- Kurtuluş
170. "Bana rehberlik etmesi için kimsenin sesine ihtiyacım yok..."
- Kaçış
171. "Hala kendime güvenim yoktu, çünkü bu ben değildim."
- Uyanış
172. "Yine aynı şeyi yapmıştım: Korkuya teslim olmuş, donakalmıştım."
- Uyanış
173. "Şimdiye dek karşılaştığım en büyük düşmanın yine ben olması gayet yerinde gözüküyor."
- Kurtuluş
174. "Uyanmak istiyordum, her şeyin korkunç bir rüya olmasını istiyordum."
- Kaçış
175. "Boş bir umut, aniden bedenime dalga dalga yayıldı."
- Kaçış
176. "Şu anda başka bir şey yapacak zamanımız yoktu, karar vermek zorundaydık."
- Kaçış
177. "Kahkahalar ve konuşmalar yavaş yavaş geri geldi. Bu odada çok umut vardı. Saf neşe vardı."
- Kaçış
178. "Kendinden emindi, söylediklerine güveniyordu."
- Kaçış
179. "İletişim kurmanın bir yolunu bulmaya çalışıyoruz ama nasıl kuracağımızı, kursak bile bizi anlayıp anlamayacaklarını bilmiyoruz."
- Kaçış
180. "Gözleri korku ve şaşkınlıktan fal taşı gibi açıldı; bir daha nefes alıp alamayacağını bilememenin korkusuydu bu."
- Kaçış
181. "Bir süreliğine yalnız kalsam daha iyiydi."
- Kurtuluş
182. "Katıksız sevgiyle yüzüme bakması durumu iyice kötüleştiriyordu."
- Kurtuluş
183. "Konuşurken sesi titriyordu. Endişeli, biraz da korkmuş gibiydi."
- Kaçış
184. "Yaptığım iyi bir şey değildi ama önemsiz bir konuda tartışmalarını izlemek eğlenceliydi."
- Kaçış
185. "Gözlerini sıktı, sanki derinliklerden bir anıyı çekip çıkarmaya çalışıyordu."
- Kaçış
186. "Yetişkinler pek çok konu hakkında pek çok şey biliyordu."
- Kaçış
187. "Bana rehberlik etmesi için kimsenin sesine ihtiyacım yok."
- Kaçış
188. "Nefesimi verirken taşıdığımı fark etmediğim bir gerilimi de boşalttım."
- Kaçış
189. "Yürürken tepemdeki engin gökyüzünün beni o kadar da tedirgin etmediğini hissettim."
- Kaçış
190. "Seni çok iyi tanıyorum. Sen benim katilimsin."
- Uyanış
191. "Yeniden görüşmek için sabırsızlanıyordum."
- Kurtuluş
192. "Bir ölüm yerini yaşamın beşiği haline getirebilirsek, savaşın anıları biraz daha hızlı bir şekilde unutulur diye ummuştum."
- Kurtuluş
193. "Öfke korkudan iyiydi."
- Kurtuluş
194. "Her nasılsa, benden büyük görünüyordu. Belki de olgun demek daha doğruydu. Bu iyi bir şeydi, sanırım."
- Kaçış
195. "Kafam, çoğunluğun iyiliği için yaptın, derken kalbim, korkağın tekisin, diyordu."
- Kaçış
196. "Ben hayır demiştim ama bir şey değişmemişti. Sözlerim bir anda anlamsızlaştı."
- Kurtuluş
197. "Yalanlara başvurup her şeyin çözümünü bulduğumu söylemeyeceğim çünkü bulmadım."
- Kurtuluş
198. "Gözlerindeki acı, kendinden nefret ediyordu. Daha iyi biri olmak istiyordu."
- Kurtuluş
199. "'İnsan arkasına yaslanıp, hiçbir şey yapmadan oturunca, başkasının kararlarını eleştirmek kolay geliyordu kuşkusuz.""
- Uyanış
200. "Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım."
- Uyanış
201. "Yeni koridorla bizim koridorun kesiştiği yerden, uygun adım yürüyen, ağır ayak sesleri geliyordu."
- Uyanış
202. "İçerisi o kadar loştu ki çoğu yer gizli kalıyordu."
- Kaçış
203. "Uzun bulutlar kızıl kızıl parlayarak lacivert gökyüzünü loş bir ışıkla aydınlatıyordu."
- Kaçış
204. "Sevinç çığlıkları atmamak için kendimi zor tuttum."
- Kaçış
205. "Bazen bazı şeyleri bilmemek daha iyiydi."
- Kaçış
206. "Şimdi sarmaşıkların nanemsi kokusunu tanıyordum."
- Kaçış
207. "Bazen bazı şeyleri bilmemek daha iyiydi..."
- Kaçış
208. ""Liderlik hakkımı başka sorgulamak isteyen var mı?"
Yüzlerce baş yavaş yavaş iki yana sallandı."
- Kurtuluş
209. "Tulumumun bir cebinden kurumuş kana bulanmış beyaz bir bez parçası çıkardım. Bezi başıma sardım. Beze bakakalan askerlerim, Halim'in boş küme sembolünü incelediler.
"Bugün bizler Sıçrayan değiliz." Dedim. "İnsan değiliz. Daire değiliz. Daire Yıldız değiliz. Hiçbir şey değiliz. Bizden, hepimiz, Omeyocan halkıyız.""
- Kurtuluş
210. "Zaman kimseyi beklemez."
- Kurtuluş
211. "Sen ve ben, birlikte çalışmalıyız. Böyle olması gerekiyor."
- Kaçış
212. "Seni korumak için her şeyi yaparım, her şeyi."
- Kurtuluş
213. "Hayatta kalmak için savaşıyor, kendimizi koruyor, mücadeleyi sürdürüyorduk ama sonunda hepimiz ölecektik."
- Kurtuluş
214. "Güneş, incecik bir yay halinde ufukta belirdi."
- Kaçış
215. "Kimin kimiden hoşlandığını düşünmek zorunda kalmadan da hayat yeterince zordu."
- Kaçış
216. "Belki de özel kalmak için bildiklerini başkasını bilmesini istemiyordu."
- Kaçış
217. "Sen bana ne yapacağımı söyleyemezsin."
- Kaçış
218. "Soluğunu kontrol altına almaya çalıştığından karnı inip kalkıyordu."
- Kaçış
219. "Havada asılı kalmış su damlacıkları, akşamüstü güneşini yakalıyordu."
- Kaçış
220. "Her nasılsa, benden büyük görünüyordu. Belki de olgun demek daha doğruydu. Bu iyi bir şeydi, sanırım."
- Kaçış
221. "Ben hayır demiştim ama bir şey değişmemişti. Sözlerim bir anda anlamsızlaştı."
- Kurtuluş
222. "Yalanlara başvurup her şeyin çözümünü bulduğumu söylemeyeceğim çünkü bulmadım."
- Kurtuluş
223. "Gözlerindeki acı, kendinden nefret ediyordu. Daha iyi biri olmak istiyordu."
- Kurtuluş
224. "İçerisi o kadar loştu ki çoğu yer gizli kalıyordu."
- Kaçış
225. "Uzun bulutlar kızıl kızıl parlayarak lacivert gökyüzünü loş bir ışıkla aydınlatıyordu."
- Kaçış
226. "Sevinç çığlıkları atmamak için kendimi zor tuttum."
- Kaçış
227. "Bazen bazı şeyleri bilmemek daha iyiydi."
- Kaçış
228. "Şimdi sarmaşıkların nanemsi kokusunu tanıyordum."
- Kaçış
229. "Sen ve ben, birlikte çalışmalıyız. Böyle olması gerekiyor."
- Kaçış
230. "Sanırım şimdi kendi başıma ayakta durabilirim."
- Kaçış
231. "İnsanlar korkuya kapıldıklarında şüphem yoktu. İyi hissetmeleri için elimden geleni yapacaktım."
- Kaçış
232. "Kendi gücünün farkında değildi ama ben kendi gücümün farkındaydım."
- Kaçış
233. ""Bazı şeyleri engelleyemezsin çünkü kaderindir.""
- Kaçış
234. "Savunmadığın şeyi gün gelir elinden alırlar."
- Kurtuluş
235. "Ölüm burada yaşıyordu. Ölüm, Xololt'da da yaşıyordu. Belki de ölüm her yerde yaşıyordu.
Daireler çizerek önden giden Farrar, göğe yükselen piramitlere aval aval bakmaktan neredeyse düşüyordu. "Herkes nerede?"
Burada insanlar olmalıydı. O'Malley ambar konusunda haklıysa demek ki bunca şeyi yetişkinler inşa etmişti.
Peki, nereye gitmişlerdi?"
- Kaçış
236. "O ateşi yakanlar, o rasathanenin gölgelerinde gizlenenler, o yanık ekmek kokanlar...
Bizim gibi değillerdi.
Yetişkin değillerdi.
İnsan bile değillerdi."
- Kaçış
237. "Daha akıllıca davranmalıydım, umuda kapılmamalıydım."
- Kurtuluş
238. "Her zaman başkaları için her şeyi yapıyordum."
- Kurtuluş
239. "Her şey çok sade, çok doğaldı. Şiddete, savaşa ve ölüme kim neden gerek duymuştu ki?"
- Kaçış
240. "İyi niyetimizi göstermek için bizim onlara gitmemiz gerekir."
- Kaçış
241. "Mızrağımı örümcekteki Victor'a verdikten sonra güverteye çıktım. Tam gitmek üzereyken Maria seslendi.
"Em bir şey sorabilir miyim?" Başımı salladım.
"Bishop'tan çok hoşlanıyorum," dedi. "Bugün ölürsen onunla çıkabilir miyim?"
Güldüm. "Çok beklersin tatlım. Birkaç saat içinde mekikte Bishop'la olacağım."
"Ya Bishop ölürse, " dedi Victor bana. " Ben seninle çıkabilir miyim?"
Kızsam mı, alınsan mı bilemedim."
- Kurtuluş
242. "Burada Borjigin yerine beni O'Malley'in beklemesi için her şeyimi verirdim.
Bugün, yaşamındaki her gün gibi, onu tüm kalbimle özlüyordum."
- Kurtuluş
243. "Başka bir kültüre saygı göstermek, tutsaklarına işkence edilip öldürülmesi karşısında sessiz kalmak mıydı?"
- Kurtuluş
244. "Öyle yorgundum ki, rahatım hiç yerinde olmasa da yeniden uyumak istiyordum."
- Kurtuluş
245. "Halkımdan biri ne zaman beklenen görevlerin ötesine geçse, geleceğimiz için bir umut doğduğunu biliyorum."
- Kurtuluş
246. "Neden lider olduğumu hala bilmiyordum ama bir liderin ne yapması gerektiğini öğrenmiştim."
- Kurtuluş
247. "İstediğimiz kadar tartışabiliriz ama kalbinizin içine bakın."
- Kurtuluş
248. "Üstelik bu kez yalnızca öfke yoktu, korku da vardı. Bedenim buradan çıkıp gitmem için, koşup kaçmam için yalvarıyordu."
- Kurtuluş
249. "Her zaman bir seçim şansı vardır."
- Kurtuluş
250. "Gözlerimi kapatıp, derin nefesler alarak kendimi kontrol etmeye çalıştım."
- Kaçış