Satranç Oynayan Derviş Kitap Bilgileri
Yazar: A. Ali Ural
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 46 dk.
Sayfa Sayısı: 168
Basım Tarihi: Nisan 2023
İlk Yayın Tarihi: Aralık 2019
Yayınevi: Şule Yayınları
ISBN: 9786054056026
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Satranç Oynayan Derviş Kitap Tanıtımı
Satranç oynayan şah mı, derviş mi belli değil.
Dokunduğu anda piyonları vezire çevirdiğine bakılırsa şah.
Şahla göz göze geldiğinde tepeden tırnağa ürperdiğine bakılırsa derviş.
Kiminle mi oynuyor?
O da pek belli değil.
Satranç Oynayan Derviş Kitaptan Alıntılar
1. "“İki şey ruhumda hayranlık ve saygı uyandırır. Biri üzerimdeki yıldızlı gökyüzü,diğeri içimdeki ahlak yasası, hak duygusu.”"
2. ""Birbirinizin gönlünü kırmayın. Çünkü müminin kalbi Kâbe'ye benzer, lakin gönül ondan da yeğdir. Zira Beytü'l-ma'mur göktedir. Orayı melekler tavaf eder. Hâlbuki gönül Tanrı'nın nazargâhıdır. Tanrı'yla gönül arasında perde yoktur. Kâbe nasıl dokunulmaz, harim ve mübarekse gönül de Tanrı'nın tecelli ettiği yer olduğu için mübarektir, ona dokunmayın. ""
3. ""Bakılması gereken yere bakmıyor insan.""
4. ""Sûretler değil sîretler önemliydi.""
5. ""Ya Rabbi! Beni kendinle öyle meşgul et ki, senden alıkoyacak işlerden uzak kalayım!""
6. ""Kötülerden kötülük gelmesine şaşmamak gerek. Gece karanlıktan ayrı tutulur mu hiç!""
7. "İnsanı insanda aramak ne derin yolculuk"
8. ""insanları hoşnut etmek elde edilemez bir gayedir.""
9. ""Gülümsedikçe diriliyor kalp.""
10. "İnsanı insanda aramak ne derin yolculuk!.."
11. "“İnsanları hoşnut etmek elde edilemez bir gayedir.Sen Allahı hoşnut et.”"
12. "Rahmet kapısı her zaman açık. Kalp kapın açık mı, sen ona bak!"
13. ""Yazmak bir uyku, ölümden daha derin!""
14. ""En derin acılardan doğar en derin sevinçler.""
15. "Zevki günah işlemekte değil,günahı reddetmekte arasın.."
Satranç Oynayan Derviş Kitap İncelemeleri
Nasıl yazsam nasıl başlasam da anlatsam? Ne güzel ne şahane bir kitaptın öyle.. Hayır bir kitap değildi okuduğum, çok nadir hissederim bunu, bazı kitapları okurken sizi öyle doyurur öyle doyurur ki sanki bir kaç kitap okumuş gibi hissedersiniz..
Ali Ural'ın ilk kitabı bende..belki çoğu insanın çokça okuduğu 'Posta kutusundaki mızıka' adlı kitabın yazarı..
Kitaba gelince, 41 insan.. Yazarın şahane yorumlarıyla 41 sanatçı..
bakın Michelangelo' yu nasıl anlatıyor ;
"Ey renkleri Tanrı'nın tezgahından tuvaline taşıyan çırak! Dört ruhunu masaya yatır! Ressam, heykeltıraş,mimar ve şair. Hangisi sensin bak? Ey ölümü,günahı,umutsuzluğu ve yakarışı dört ana renk yapıp, bütün eserlerini bu renklerin tonlarından elde eden simyacı! Ey Michelangelo! Ekleyerek değil Eksilterek bütünü arayan üstad!"
Ne güzel kalemi var ah ne güzel..
Belki bi yerlerde okuduğumuz bildiğimiz nice insan var.. Abdülkâdir-i Geylânî,Yusuf Has Hacip,Lokman Hekim,Uluğ Bey,Fuzûli,Mimar Sinan..ve nicesinden biri Descartes :
" 'Ben'imin büsbütün mükemmel olmadığını ve 'Ben'den daha mükemmel bir varlığın olduğunu seziyorum.Bu seziş bana nereden geliyor? Yokluktan gelemez.Kendimden de gelemez.Öyleyse o seziş bana öyle bir varlık tarafından verilmiş olmalı ki, O benden mükemmel ve bütün kemâlâtı nefsinde toplayan bir varlık olsun.En mükemmel varlık Tanrı'dır ve bize kemâlât O'ndan gelir".diye haykırıyor..
Ve niceleri..nicesini anlatan, 167 sayfacığa sığdıran Ali Ural..kalemine sağlık..
Keyifli okumalar.. :)
Hadi, ayarlayın saatlerinizi. Kant' la beraber yola çıkıyoruz. Tam vaktinde hazır olmalısınız. İşte kapıda göründü Kant. Ayarlayın saatleri. Bir dakika erken gelinemez ya da bir dakika geç kalınamaz. Yolumuz uzun. 24 gün sürecek bir yolculuğa çıkıyoruz. Gandhi bütün gençlere inat daha büyük bir güçle yürüyor. Ama hepimiz onun nehrine karışmak için akan cılız birer suyuz. Sesimizi duyurmalıyız. Siyah ve beyazlar arasında bu ayrımcılığa bir dur demeliyiz. King yerini aldı. Hepimiz onu bekliyoruz. Hayır amaçtan sapmayın. Gerektiğinde diz çöküp, dua etmeli ve geri dönebilmelisiniz. Yahya Kemal ve Tanpınar da Itri' den alıp sesi bize katılacaklar. Şefaat isterken seyehate niyetlenen Evliya da bize katılıyor. Şehir şehir ülke ülke gezecek o. O gidecek biz de ardından onu karada takip edeceğiz. Diğerleri denizde aramak isterse hakikati Piri bir harita hazırlıyor şimdi. Amcası Kemal Reis' den aldığı kuvvetle yıldızları, güneşi, ayı çizdikçe çiziyor, yazdıkça yazıyor. Denizden gitmek isteyenler onu takip etsin. Karayı ve denizi birbirlerine bağlayacak köprüler gerek. İşte sermimar geliyor. Bize bize bağlayacak o şimdi. Hem de on üç günde yükselecek bir köprü. Fuzuli şiirleriyle eşlik ediyor bize. O ki yaralı, yaralı olduğundandır herhal, şiirindeki tat da apayrı. Aynalar var karşımızda. Sizi size gösterdiğini düşünseniz de aslında birinin yazılarını anlamlandırmanız için var bu ayna. Bir müjde veriyor Velî:" Fatih Mehmet! Feth-i mübîn müyesser ola!" Yıllar öncesinden aldık müjdeyi ve yürüyoruz hâla. Yol hep vardır aslında. Varmak değil yolda olmaktır aslolan. Yolda olanlara selam olsun....
Yine bir başka keyif ve pencere ile karşıladı beni ALİ URAL. Bambaşka hayatlar ile karşılaştım, tanıştım onların fikirleri ile hemhal oldum. Her yeni kitabında bambaşka tad kalıyor zihnimde, bambaşka hülyalara dalıyorum her bir cümlende, bambaşka insanlar ile tanışıp dost oluyorum. Diyor ya kendisi " Ah ! bakılması gereken yere bakmıyor insan ". Gelin bizler bakılması gereken yerlere bakalım, baktığımız yerler Şemsi Tebrizi'nin , Konfüçyüs'ün, Michelangelo'nun , Nietzsche'nin , Franz Kafka'nın, Lokman Hekim'in , Nasreddin Hoca'nın , Hallacı Mansur'un, Malcolm X'in. Martin Luther'in Volritaire'in , Immanuel Kamt'in , jean - jacques Rousseau'nun hayatlarından birer kare olsun ama insan asıl kendine baksın bu karelerden kendi iç dünyasında eritsin ve kendini görsün insan . Onların pencerelerini biz okuyuculara aralayarak kendi iç sesimize doğru bir geçiş yapmamızın yolumu açıyor Ali Ural, bizlerde bir gayretle içeride ki ışığa doğru süzülelim yavaşça. Bakalım bunca insanın derdi ne imiş. Okudukça şaşırdım, şaşırdıkça zihin dünyam açıldı, zihnim açıldıkça kalbim ile zihnimin huzur ile buluşmasını seyrettim. Belki sadece bana özel bilemiyorum ama bendeki tesiri kitaplarının çok falza... Bu yüzden sadece okuyun diyorum , emin olun pişmam olmazsınız. Posta kutusundaki mızıka ile tanıştım şimdi her ay benim için bir Ali Ural kalemi ile kalbimi mest etme ritüeline dönüştü . Keyifle okuyun efendim.