Sarsıntı Kitap Bilgileri
Yazar: Arda Erel
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 2 dk.
Sayfa Sayısı: 248
Basım Tarihi: Ocak 2019
İlk Yayın Tarihi: Ocak 2019
Yayınevi: Epsilon Yayınları
ISBN: 9786051735276
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Sarsıntı Kitap Tanıtımı
“HAKLI OLMAK DEĞİL, MUTLU OLMAK İSTİYORUM.”
Arda Erel, ilk romanı Sarsıntı ile okurlarını derin bir aşkın doruklarına çıkarıyor; geçmişin, şimdinin ve geleceğin kusursuz birlikteliğini anlatırken, içsel yolculuklara bir ayna tutuyor…
“Ben Derin.
Takvime göre 28 yıl önce dünyaya geldim ama sadece anne karnından çıkmakla doğmuyor insan. Hayatta bir acının içinden geçince de doğabiliyorsun, kendi içinde başka bir “sen”le tanıştığında da. Ve belki de en önemlisi, aşk denen mucize kapını çalıp karşına oturduğunda da yeniden doğmuş gibi hissedebiliyorsun. İşte bu yüzden sana anlatmam gereken bir hikâyem var.
Çünkü ben ilk kez âşık oldum ve aşkla yeniden doğmanın bu kadar büyük bir sarsıntı olacağını bilmiyordum.”
“İNSAN EN ÇOK SÖYLEYEMEDİKLERİNDE SAKLANIYOR.”
Arda Erel, 7 Ağustos 1995 tarihinde İstanbul’da doğdu. Küçük yaşlardan itibaren günlükler tutup yazılar yazdı. Sonrasında dijital platformlar üzerinden milyonlara ulaşan Erel, İstanbul Bilgi Üniversitesi Reklamcılık Bölümü’nden mezun oldu. Şimdiye kadar yayımlanan kitapları: Senin İçin, Arayış, Kendine İyi Bak
Sarsıntı Kitaptan Alıntılar
1. "Herkes her kelimeye aynı anlamı yüklemiyor, herkes her kelimeyi aynı anlamda kullanmıyordu…"
2. ""Bazen bir kere kırılınca, bin kere iyileşmem gerekiyormuş gibi hissediyorum.""
3. "Çünkü beklemek anlayıştı…"
4. "Bu dünyada, geçmiş, şimdi ve gelecek; hiçbir zaman birbirinden ayrılamıyordu, bundan artık emindim..."
5. "Geceleri ortalığı aydınlatma görevi ışıklardan acılara mı geçiyordu? Nedense herkes acılarını gece düşünürdü...
Belki de sabahın kalabalıklığı, gecenin tek başınalığına galip gelemediğinden, herkes düşünmek için geceyi seçiyordu."
6. "İnsan en çok söyleyemediklerine saklanıyor."
7. "“Çünkü eğer ben kendi hayatımın arkasında durabiliyorsam, herkesin karşımda durması önemsizdi.”"
8. "Özlemesek zaten birbirimizle işimiz ne? Özlemdir biraz da aşkları ayakta tutan…"
9. """ Parası olursa her erkek yakışıklı görünür , ""
°.°"
10. "İnsan en çok söyleyemediklerine saklanıyor."
11. "İnsanı hep büyük beklentiler yıkar."
12. "Evin balkonunda sabaha kadar beni bilmediğim bir çok konuda bilgilendirirdi. Mitolojiden, sosyolojiden, siyasetten, felsefeden, sanattan, sinemadan bahseder; beni bilgisi ile doyururdu. Eve ondan önce geldiğimde, onun bilgisine susar, o eve geldiğinde o suyu doya doya içerdim."
13. "Üzüntünle üzülenleri üzmemenin, gerçek sevginin bir ifadesi olduğunu düşünüyordum..."
14. "Bazen bir kere kırılınca, bin kere iyileşmem gerekiyormuş gibi hissediyorum."
15. "Doğmak çok da sorgulanması gereken bir şey mi ?"
Sarsıntı Kitap İncelemeleri
Selâm ,
Sarsıntı kitabını büyük bir keyifle alıp okumaya başladım . Belki isteklerimi fazla tuttum kitap hakkında . Okurken büyük olaylar canlandı gözümde . Okuyunca farklı bir boyuta geçti tabi bu düşünceler .
Derin , annesi babası olmayan yetiştirme yurdunda yaşayıp hayatın zorlu sürecini çalışarak geçiren ve ayakları üstünde güçlü durmak isteyen bir karakter . Psikolog olup insanların dertlerine çözüm bulmaya çalışan ve sevgilisi ile aynı evde kalan Derin, hem sevgilisi hem mesleği tarafından zorluklar yaşıyor.
Sevgilisinin onu aldattığını trajik bir olayla öğrendikten sonra hayatı tamamen değişiyor .
Tam her şey yolunda derken , hayatımın aşkını buldum huzurluyum derken hayatının şokunu yaşar.
Bazen olmaz ne yaparsanız yapın geçmiş yakanızı bırakmaz . Supriz yapar gibi bir köşeden acı yüzünü gösterir . Hem de en olmadık zamanlarda .
İsminden dolayı çok farklı bir sarsıntı bekliyordum kitapla ilgili ama sonunu okuyunca duygusal bir sarsıntı ile yüz yüze geldim .
Sonu öyle bitmeli miydi bilmiyorum . Biraz daha uzatabilir ve konuya açıklık getirebilirdi yazar .
Oku geç tarzında bir kitap . Tavsiye eder miyim bilmem . Flaş TV dizileri gibi geldi bana . Çok da beğendim diyemem .
Yine de beğenen ve okumak isteyenlere bir şans verin derim.
İyi okumalar ...
Merhaba kitapseverler.. sizinlə ilk postumu paylaşmak istiyorum. Kitap çok güzel ilk önce onu söyleyeyim. Çok uzun konuşmadan tahlili yapak.
Kitapda genc bir kızın çoçuğluğundan beri yaşadığı heyatı, erkek arkadaşı tarafından, aldatılması ve danışmanına aşiq olub aşk yaşamasını anlatılır. Kitapdakı karakterin adı Derin. Annesi ve Babasıı onu küçük yaşta yetimhanaya burakıp gitmişler ve Eylül ayında doğduğu için ismini Eylül komuşlar. Eylül çoçukken tacize uğramiş 1 adam tarafından, taciz eden kişi isə aşiq olduğu insanın babası olur. Bu hissesi okuyarken baya çöktüm, çok duyğulandığım hisse idi.. Derin genç yaşta başına gelen taciz sorasinda ismi deyişerek hayatıı deyiştirmek için ismini Derin koyar ve harkesin bu isimle çağırması ister. En yakın arkadaşı Lidya ilə birlikde üniversite okuyar psiХОloji bölmündə. Bu dönemlerde erkek arkadaşı da vardı. Adı Tolunay. Tolunayın 1 haraketiyle ile hayatına yeni 1 yol açmıştır. Derine danışan olarak gelen Ece adındaki kız tacize uğradığını danişar ve sonda Tolunayın olduğu öyrener və ayrilar. Lidya ilə yaşamağa davam edər. hayatına ise danışmanı Dorukla aşk yaşamağa başlıyar, birgün kimse tarafindan izlenildiyi düşüner. Tolunaydan şübhe etse de amma eslinde Dorukun babası imiş. hadise bir kaç müddet bele davam edir. 3 hefte aradan sora Dorukun dağ evində görüşmeye karar vererler. Ve o an Derin ona çoçuk içen taciz eden adamın fotorafı görer ve o evden çıkıp gider... Ve bu kadar çok sevdiyim kitaplardan biriydi "Sarsıntı". Okumayıda tövsiyye ederem sizlere. Хoş mütaliələlər
kitabı yarıladım ve inceleme yapmak için erken olsa da tutamadım kendimi. Bundan daha yavan bir kitap okumuş muyumdur, mutlaka okumuşumdur ama bu kitaptan ve yazardan beklentim yüksek olduğu için muhtemelen büyük hayal kırıklığı yaşadım. Öncelikle ruh sağlığı alanında eğitim görmüş birisi olarak, psikolog olan Derin karakterinin, aldığı eğitimle ilgili kurduğu cümleler ve danışanlarla iletişim şekli beni çok rahatsız etti, sanıyorum önünüzdeki sayfalarda bir de danışanla sevgili olacak... yani yazarın bu konuya hakim olmadan yalnızca tahmin ve sosyal medya bilgisine dayanarak psikolog karakterini oluşturduğunu düşünüyorum. Ayrıca sosyal medya kullanımından yazarın toplumsal bilinci yüksek bir insan olduğunu biliyorum ancak 2019da yazdığı ilk romanında, toplumsal gündem konularına ara sıra adeta selam verdiğini, yersiz de olsa 'bu konuya değinmiş bulunayım ' şeklinde serpiştirilmiş, yer verilmiş olduğunu ve açıkçası sırıttığını düşündüm. Yani içimden " tamam toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin farkındasın, tamam güzellik dayatmasina da değindin, taciz konusuna da değinildi, sağlıksız ataerki de dedin tamam" dedim sürekli. Belki bu konularda çok daha iyi okumalar yaptığımdan, romana bu şekilde yedirilmeye çalışılması rahatsız etmiştir. Sanırım yine de kitabı bitireceğim ama okurken devamlı bilgi eksikligini fark ediyorum ya da yüzeysel şekilde ifade edilen fikirleri. Roman okuma işinin başlarindaysaniz güzel bir kitap olabilir ancak hakiki şekilde sürekli okuyan ve çağdaş türk edebiyatı okumaları yapan insanlar için vasat bir kitap olduğunu düşünüyorum.