Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Sarıyaz - Mahir Ünsal Eriş | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Sarıyaz Kitap Bilgileri


Yazar: Mahir Ünsal Eriş
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 51 dk.
Sayfa Sayısı: 136
Basım Tarihi: 2 Nisan 2019
İlk Yayın Tarihi: 2 Nisan 2019
Yayınevi: Can Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789750740244
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Sarıyaz Kitap Tanıtımı


Şimdilerde o günleri ananlar hep “Sarıyaz” diyorlar adına. Haziranın gevreyen toprak üstünde buram buram tüttüğü son demlerinde, topu topu on iki günlük bir zamandı oysa. Ama bütün bir mevsim, yıllar boyu hatırlanacak kadar yüklü geçmişti.



Tarihe “Sarıyaz” diye düşüldü o günler.



Her şey havanın lodosa dönmesiyle başladı. Rüzgar, Afrika’dan aldığı sapsarı çöl kumunu yanına katıp körfeze doldu, ortalık sarıya kesti. Her şey ama her şey öyle bir sarardı ki, sanki dünya sarı bir camın arkasına saklandı gibi oldu.



Yöre halkını tedirgin eden bu tuhaf doğa olayının ardından bir de deprem gelir. Lakin bu “aşağıdan aşağıdan vuran” deprem halka halka büyüyecek, Sarıyaz’ın büyüklü küçüklü karakterlerinin hayatlarında meydana gelen şiddetli sarsıntılarda yankı bulacaktır.



Mahir Ünsal Eriş altı yıl aradan sonra yeniden okurların karşısına çıkıyor. Aynı olayın etrafında dönen ve birbirine bağlanan sekiz öyküden oluşan Sarıyaz’da, yine küçük bir kıyı şehrindeki sözümona sıradan insanların dünyalarına ışık tutuyor. Onların aşklarına, hüsranlarına, isyanlarına, hezeyanlarına, kalp yaralarına ve her şeye rağmen hayata tutunma çabalarına tercüman oluyor… Her zamanki sakınmasız, dürüst ama merhamet dolu, hayat dolu tavrıyla. Her zamanki gibi sokağı dillendirerek…




Sarıyaz Kitaptan Alıntılar


1. "Bir insan, onu seven insanlara kıyamıyor olsa niye gelmesin? Gelmediğine göre sevmiyordu artık…"




2. "Dünya hali böyledir, insan koyun koyuna yattigiyla bile ayni rüyayi görmez. Herkes kendi hesabina uyanir, herkes kendi kâbusuna uyur."




3. "İnsan Doğulmaz insan olunur."




4. "Dünya hali böyledir, insan koyun koyuna yattığıyla bile aynı rüyayı görmez. Herkes kendi hesabına uyanır, herkes kendi kâbusuna uyur."




5. "Ölüme o kadar içerlemiyordum o yaşımdayken. Ölenlerin bir gün dönecekleri bir yere gittiklerini, ama geride bıraktıklarına kırgınlıkları geçmediği için bir türlü dönmeye yanaşmadıklarını sanırdım."




6. "Daha az hatırlayıp daha çok unuttum zamanla."




7. "Kimseyi istemiyorsun yanında, ama durup durup da yalnızlıktan şikayet edesin geliyor."




8. "Dünya hali böyledir, insan koyun koyuna yattığıyla bile aynı rüyayı görmez. Herkes kendi hesabına uyanır, herkes kendi kâbusuna uyur."




9. ""Duraksadım. İçimden çok gürültülü, ağır, demir trenler geçti.""




10. "Sonuçta beraber gülmüştük. Beraber gülünce insanlar arkadaş sayılırlar artık."




11. "Her şeyin biteceği hakikatini aklına getiremeyecek kadar çocuk olmak ne büyük mutlulukmuş meğer."




12. "Kendinize küçük mutluluklar armağan edin, kendinizi hediyelerle şımarmaya alıştırın."




13. "Insan kabahatin kendinde olduğunu bilince, hakikatin zehri kendine sıçramasın diye suçu, başının üstünden geçen kuşa bile atabilir."




14. "Öküzün biri otobüsü devirdi diye otobüse küsecek, otobüse binmek kötüdür diyecek halimiz yok ya!"




15. "Hiç kimseyi sevmedim ondan sonra, bir kendimi sevdim, dönmeye kalkarsa beni bıraktığından iyi bulsun diye."





Sarıyaz Kitap İncelemeleri


“Çünkü insan,neşeli bir pikniğin dönüşünde mahallede yangın görmeyi sever; bir yandan evsiz kalan komşuları paylaşmaya uğraşırken içten içe başına gelmediğine sevinir öbür yandan. Kendi başına gelmeyen felaket ne güzeldir. Can çekişen birini izlerken insan yaşadığı korkunç üzüntüyü büyütür büyüttükçe, ölenin kendisi olmadığından duyduğu sevinç görünmesin diye. Başkasının helakı, hayatta olmaya kıymet katar, anlatılacak ömürlük bir tecrübe katar”
.
Sapsarı toz her yer. Görülmüyor gerçekler sarılığından.
Seçilmiyor doğru,yanlıştan.
Ve ardına deprem geliyor, sarsıyor ki gör diye.
Sarsıyor ki ezdiğin toprak gün gelir seni alır,hatırla diye.
.
Şengül öyle bir sarılıyor ki kokusunu ömrü billah duymamışsındır.
Özlem öyle güzel gülüyor ki ‘Ah’ dersin ‘sürgün mü verdi ağaçlar’
Hele bir Melih Cevdet var, öyle yazıyor ki,dost elinden içtiğin çaya eş.
.
Mahir Ünsal Eriş, ilk öyküden yakalıyor beni. ‘deniz poyraz’a’ hani Emine’nin yanında lal olduğumuz.
Sonra tüm öykülerle dertleniyor, neşeleniyorum.
Velhasıl pek seviyorum Sarıyaz’ı. Ne kadar kısa sürse de. Her an birilerine bir ömür aslında.
.
“Dünya hali böyledir, insan koyun koyuna yattığıyla bile aynı rüyayı görmez. Herkes kendi hesabına uyanır, herkes kendi kabusuna uyur.”
.
Utku Lomlu da bir dilim karpuz katıp; serinletiyor bu güzelim kitabın kapağını..




"Dünya hali böyledir, insan koyun koyuna yattığıyla bile aynı rüyayı görmez. Herkes kendi hesabına uyanır, herkes kendi kabusuna uyur."

Mahir Ünsal Eriş okumayı çok sevdiğim, fakat aynı zamanda okumaya kıyamadığım bir yazar. Henüz iki öykü kitabını okudum; 'Olduğu Kadar Güzeldik' ve 'Sarıyaz'. Diğer kitapları ise okunmak üzere itinayla bekliyorlar. Yazarın yazım dili o kadar yumuşak ve akıcı ki ne yazsa okunur cinsten. Ama beni en çok mutlu eden kısmı ise öykülerinin benim memleketimde yani Bandırma'da geçiyor oluşu...

Özellikle ortaokul ve lise yıllarında okuduğum kitaplarda kendimi bir şekilde karakter yerine koyabilmişsem eğer, kitapta geçen mekanlar da birden Bandırma, Edincik, Erdek olmaya başlardı. Mahir Ünsal Eriş'in kitaplarında karakterler benim bildiğim mekanlarda geziniyor, eski okulumda okuyor, Tekel binası önünde buluşuyor, dalgakıranda yürüyor. Sokaklarda satılan midye dolmacılar, sokak lahmacunları.. Her şeyin böylesine tanıdık olması gerçekten de büyük keyif.

Sarıyaz'a gelince... Kitap 8 öyküden oluşuyor ve her bir öykünün bir şekilde birbiriyle bağlantısı bulunuyor. Her bir öyküde küçük bir ilçede yaşayan sıradan insanların yaşamından izler var, her biri birbirine benzer ve bir o kadar da farklı aslında. Anlatımı akıcı, bir solukta okunacak fakat insanın içinde tatlı acı bir tat bırakacak bir kitaptı. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.




Bu tarzda yazılmış tek ve ilk okuduğum kitap olması dolayısıyla kitaba bayıldım. Belli bir olay örgüsü yok ama 8 tane öykünün hepsi birbiri ile bağlantılı.
Bir yapboz misali.
Yarım kaldı zannedip, acaba sorusuyla baş başa bırakan bazı olayların, kişilerin, acıların ve sevinçlerin en sonunda eksik parçayı tamamlar vaziyette boşluğu dolduran bizi bize anlatan, sıcacık, samimi hayat hikayeleri.
Kitabın ismi içinin koskoca özeti niteliğinde,
sarıyaz, vaktinde ortalık sarıya kesmişken, sarı bir filtre misali dünyanın rengine meydan okumuşken; bu sarılığın ardından gelen bir deprem yaşanıyor.
8 öykünün de karakterlerlerinin deprem zamanı ya da deprem öncesi/sonrası başına gelenlere, oradaki her bir karakterin kendi iç dünyalarının yansımalarına şahit oluyoruz. Meğer hepsi birbirine görünmez bağlarla bağlılarmış. Hayali bir ip misali, aynı ipin üstünde yürüyen ama birbirlerine asla ulaşamayanlar gibi.
Öykülerin tadına ancak okunarak varılabilir, benim öykü içeriklerinden çok yazarın kendisine birkaç yorumum olacak.
Ben dilinde ufaktan bir Yaşar Kemal tadı aldım ki bence bu fevkalede bir yetenek. Anlattığı yöreleri betimlemekteki ustalığı ve insanların psikolojik tahlilleri takdire şayan. Okuyucuyu alıp götüren bir dili var, götürdüğü yerlerde yaşatan bir hissi var.
Çok beğendim. Tavsiyedir.




Uzun sürelik bir suskunluk ardından Mahir Ünsal Eriş, iki kitabını da aynı anda çıkararak şaşırttı bizi. Sarıyaz'da, bir deprem olayının çevresinde dönen küçük bir yerleşim bölgesinde pek de önemli olmayan ama kendi içerisinde fırtınalar koparan 8 öyküye odaklanıyor. Çocukluk kokuları, kaçış planları, yalnızlık özlemi, küçük pişmanlık, büyük pişmanlıklar. Hepsi de bir potada eritilmiş fakat birbirine karışmamış hikayeler. Gayet oturaklı ve dokunaklı hikayeler vardı. Kelime çeşitliliği ve kullanımı bakımından da fazlasıyla zengin bir kitap.

1- şengül : Ekşi terinin kokusuyla, fiziki özelliği ile değil, samimiyetiyle küçücük bir çocuğun aklında yer eden Şengül.

2- sarı : Depremden kaçarken, hayatın soğuk yüzüyle tanışan çocuğun yine ne kadar sıcak olduğu tartışılan ailesine dönüş hikayesi.

3- beyefendi : Melih Cevdet Anday'a selam.

4- gül özlem gül : Kocasının boyunduruğundan çıkıp kendine ev düzmek isteyen Özlem'in hikayesi.

5- ecevit, öpücük : En iyi hikaye diyebilirim. 2 Ergenin ilk cinsel deneyimlerini yaşama isteği ile muhabbet kuşunun kesişimi.

6- gece nöbeti : Kitaba ismini veren durumu anlatan hikaye.

7- dedemin turnası : Kapitalist düzene bir turna metaforu ile bakış atan hikaye. Güzeldi.

8- sevgi çağının sonu : Karısına aşkı biten adamın kendisiyle yüzleşme süreci.




Güncel yazar okumak benim için risktir her zaman. Çünkü çoğunlukla klasik okuyan biri olarak güncel yazarlara pek yanaşmıyordum. Buna isterseniz ön yargı deyin isterseniz yanlış düşünce önemi yok çünkü ben bu tabuyu paramparça ettim. Hem de Kara Yarısı isimli diyardan çıkıp Sarıyaz olan bir memlekete göç edip kırdım bu tabuyu.

Kara Yarısını okudum ilk önce ama öyle bir sevdim ki yazarı öykü olarak hiçbir yazar bana Sait Faik tadını veremiyordu ama Mahir Ünsal Eriş'in kalemini Sait'in seviyesine çok yakın buldum.

Sarıyaz da memleketin gökyüzünü sarı bir duman sarmıştır. Herkes şaşkındır gök böyle tuhaf bir çehreye bürünmüşken birden deprem olur ve insanların psikolojileri birden değişir. Gök birden bozunca toprak birden gürlemiştir ve "Ben buradayım ne kadar göğe baksan da en sonunda bana geleceksin" demiştir.

Gökyüzü ortak üstüne bastığımız toprak ortak lakin bu kadar ortak alanlarda olan insanlar birbirlerinden bihaber. İnsanları farklı öykülerde anlatan yazarımız bu insanları kilit noktalarda birbirine bağlar. Aslında ne kadar ayrı olsak da farklı öykülerimiz olsak da bastığımız toprak baktığımız gök aynı altında nefes aldığımız Sarıyaz hepimizi için aynı Sarıyaz.

Edebiyatımızda öykü alanında bu kadar kaliteli kaleme sahip bir yazar görmek çok mutluluk verici benim için. Mutlaka okunması gereken bir yazar diye düşünüyorum. Çünkü bizi bize yapan unsurları bu kadar güzel anlatmak her yazarın harcı değildir...



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: