Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Sakız Sardunya - Elif Şafak | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Sakız Sardunya Kitap Bilgileri


Yazar: Elif Şafak
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 25 dk.
Sayfa Sayısı: 156
Basım Tarihi: 18 Kasım 2015
İlk Yayın Tarihi: 18 Kasım 2015
Yayınevi: Doğan Egmont Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786050922912
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Sakız Sardunya Kitap Tanıtımı


İstanbul'da sakin bir mahallede bir kız çocuğu yaşardı. İsmini hiç mi hiç sevmeyen... Hem akıllı, hem meraklıydı. Çok da konuşkandı. Anne babasına ve öğretmenlerine durmadan sorular sorardı. Zavallı büyükler, onun zekâsına yetişmekte zorlanırdı! Bir atlası vardı sürekli karıştırdığı ve pek çok kitabı.... Hayaller kurmaya bayılırdı. Bir gün okulun kütüphanesinde hiç beklemediği bir sürprizle karşılaştı. Rafların arasında tuhaf bir küre parlıyordu. Bulan herkesi unutulmayacak bir yolculuğa çıkaran sihirli bir küre!



EFHİMA, yani Efsaneler, Hikâyeler ve Masallar Ülkesi'ne uzanan rengârenk bir maceraya atılmaya hazır mısınız?



Usta yazar Elif Şafak çocuklar için sıcacık ve sıradışı bir öykü yazdı! Dostluk, paylaşım, hayal gücü, kitap ve doğa sevgisinin özenle işlendiği Sakız Sardunya, soluksuz ve keyifli bir okuma süreci vadediyor.

(Tanıtım Bülteninden)




Sakız Sardunya Kitaptan Alıntılar


1. "…kabukları sağlam olmazsa kendilerini
koruyamazlardı. Kimbilir belki insanlar da böyleydi."




2. "Olağanüstü yolculuğunu bir gün herkese anlatacaktı. Kararlıydı. Ama o an gelene kadar sır olarak saklıyordu. Sekizinci kıtayı henüz kimseye söylememişti. Biri dışında. Sevgili günlüğü..."




3. "O sene Sakız Sardunya iyi bir karne getirdi. Matematik dersinden korkmayınca notları hızla düzeldi. Yeni dostlar edindi. Ve en önemlisi, kendini sevmeyi öğrendi. Zaman zaman gözleri sihirli kürelerine takılıyordu. Öbür kıtadaki arkadaşları acaba şimdi ne yapıyordu?"




4. "Hâlâ ismiyle alay edenler oluyordu ama eskisine göre daha azdı. Onun tepki vermediğini, bozulmadığını görünce, en alaycı öğrenciler bile bu fena huylarından vazgeçmeye başladılar."




5. "Evlerde sürekli temizlik yapılıyordu. Camlar siliniyor, halılar süpürülüyordu. Oysa sokaklar ve meydanlar aynı şekilde temiz değildi. Sakız Sardunya bunu anlayamıyor-du. insanlar evlerine özen gösteriyor ama yaşadıkları şehirlere kötü davranıyordu. Araba camlarından boş kutu fırlatıyor, yerlere çekirdek kabukları atıyor, piknik sonrası çöplerini toplamıyorlardı. Nasıl evde böyle temiz, sokakta böyle özensiz olabiliyorlardı? Bu da büyüklerin dünyasında çözemediği bilmecelerden biriydi."




6. "Ne zordu çocuk olmak. Büyük olsaydı kendi işi, kendi evi olurdu. Her sabah okula gitmek yerine ofise giderdi, ne güzel. Sevmediği insanlarla okul servisine binmesi gerekmezdi. Akşamları dilediği kadar televizyon seyredebilir, istediği saatte uyuyabilirdi. Hiç ev ödevi yapmazdı. Büyüklerin hayatları daha kolaydı. Bunun farkında değillerdi. Çünkü çocukluklarında neler çektiklerini unutmuşlardı. Hatırlasalar, ne kadar şanslı olduklarını anlarlardı. Ama onlar sürekli şikâyet ediyorlardı.

Bir keresinde babasıyla bu konuyu konuşmuştu.

Haşan Bey gülmüştü. “Ama evladım, işe gitmek okula gitmekten daha zor. Okulda her gün yeni şeyler öğreniyorsunuz. Aralarda çıkıp oyun oynuyorsunuz. Büyüklerin her günü aynı. Oyun da yok! Büyük olmak daha sıkıcı.”

“Sıkıcı mı?” diye sormuştu Sakız Sardunya. Ona göre yetişkin olmak, özgür olmak demekti. Özgürlük nasıl sıkıcı olabilirdi ki?

“Büyüyünce anlarsın,” demişti Haşan Bey.

Bu lafı da beğenmiyordu Sakız Sardunya. Bir şeyi anlamak için on sene beklemesi mi gerekiyordu yani? Niye şimdi anlatmıyorlardı?"




7. "...
Zaten en güzel düşleri çocuklar kurar."




8. "Sınıftaki öğrencileri dikkatlice inceledi. Kimisi şişman, kimisi inceydi. Kimisi yalnız, kimisi mutsuzdu. Kiminin evde sorunları vardı, kiminin dersleri iyi değildi. Kimi kendini çirkin buluyor, kimi başkalarım kıskanıyor, kimi tırnaklarını kemiriyordu. Kimi doktor, kimi mimar olmak istiyordu. îçinden hepsine seslenmek geldi: “Kitaplarda hepimize yer var.”"




9. "…muhakkak senden fazla bilen biri vardır."




10. "Başını önüne eğdi. Gözleri dolu dolu yerde duran atlasa baktı. Keşke şu anda başka bir diyarda olsaydı. Afrika’da filler, zürafalar, zebralarla koş-sa; Güney Amerika’da lamaları beslese; Asya’da çöl geyiklerini kovalasa; Antarktika’da foklarla top oynasaydı... Matematik dersinde, herkesin ortasında öğretmenden azar işitmek yerine, keşke atlasın içine girip, dünyayı dolaşsaydı."




11. "“Unutma, kitapseverler her yerde. Zengin fakir, köylü şehirli, kadın erkek, genç yaşlı fark etmez. Onları hemen tanırsın. Biraz içe kapanıktırlar. Hayal güçleri geniştir. Etraflarındaki insanlar onları her zaman anlayamaz. O yüzden biraz yalnızdırlar. En güzel hikâyeleri onlar anlatır. Bu insanların bir ortak noktası var: Çoğu sihirli küreyi ya bulmuştur ya da bulacaktır. Tıpkı senin gibi...”"




12. "Anlatsa inanırlar mıydı? Sihirli bir ormanda, uçan atlar ve yepyeni arkadaşlarla gezdiğini; toprak, su, ateş ve hava, dört yoldan ilerleyerek maceradan maceraya atıldığını söylese ne düşünürlerdi? Gündelik hayat sıkıcı olabiliyordu ama hikâyeler ve hayaller âlemi eğlenceliydi. Burada on renk varsa, orada binbir renk vardı. Gündelik hayatta belki sıradan bir kızdı. Ama sekizinci kıtada o bir kahramandı."




13. "Bunları düşünerek kapıyı açtı. İçerisi rengâ-renkti. Raflarda kâğıtlar, kartonlar, kalemler, defterler, çıkartmalar, oyun hamurları, boncuklar ve oyuncaklar diziliydi. Boydan boya bir duvarda kitaplar dururdu. Bunlar genellikle ders kitaplarıydı. Aralarında edebiyat eserleri de vardı: çok satan romanlar, az bilinen romanlar, dünya klasikleri, hikâye ve şiir kitapları... Müşterilerin çoğu öğrencilerdi. Ev hanımları, memurlar, bankacılar, öğretmenler de gelip roman alırdı. Dükkân sahibi Nazım Bey artık yaşlanmıştı. Ama hâlâ çok iyi bir okurdu. Her ay büyük şehirden bir kutu dolusu kitap getirtirdi."




14. "Sen! Uzun saçlı kız! Neydi ismin?” dedi. “Çiçekli bir şeydi.”

Bütün öğrenciler gülerek bağırdı: “Saksıda Sardunya hocam!”"




15. "“Nasıl üzülmeyelim. Bütün yaratıcı fikirler yok oldu. Korkunç bir şey!”

“Evet, ama yaratıcılığın kaynağı sizde,” dedi Sakız Sardunya."





Sakız Sardunya Kitap İncelemeleri


Herkese uzun bir aradan sonra merhaba, Bugün inceleyeceğim çocuk edebiyatı alanına giren bir eserdir. Kitapta çocukların bakış açısından biz yetişkinler ve bizim umursamazlığımız var. Nasıl ya dediğinizi duyar gibiyim, hemen açıklayayım. Çocuklar için önemli olan bir konudan bahsederken biz yetişkinlerin dinlemediğini ve çocuklarda bundan dolayı girdikleri ruh halini bizlerin başarılı bir şekilde gözleri önüne sermektedir.
Kısaca kitabın konusundan bahsetmek istiyorum. Başkarakterimiz olan Sakız Sardunya 11 yaşında olan bir kız çocuğudur. İsminden dolayı akranları tarafından alay edilen ve zorbalığa uğrayan ve bundan dolayı derin bir üzüntü duyar. Bundan dolayı hiç arkadaşı olmazdı ve en yakın dostları sadece kitaplardı. Bir gün kütüphanede gezerken çok güzel bir küre görür ve onu eve getirir bu küreyle beraber 8. kıtadan iki kardeşle tanışıp onlarla beraber yeni maceralara katılır. 8. kıta biz insanların kurduğu hayaller ve okuduğu kitaplarla yeşermekte. Ama biz insanoğlu artık kitap okumadığımız ve yaptığımız tek şey teknoloji aletleriyle vakit geçirmek olduğu için 8. kıta büyük bir kuraklıkla baş başa kalmış bulunmakta. Sakız Sardunya ve arkadaşları bu sorunu çözdükten sonra evlerine dağılıyorlar.
İncelediğim eser herkesin kalbine dokunması dileğiyle. Çocukları anlamak için çocukların dünyasına girmek gerekir bunun için çocuk edebiyatına bir şans vermeniz ümidiyle. Sağlıcakla kalın...




Bu kitap , ismini sevmeyen bir kızın hikayesini anlatıyor. Herkes onunla dalga geçiyor, okulda yoklama alınırken hoca Sakız Sardunya dediğinde sınıftakiler "Saksıda!" der ve alay eder . Sakız Sardunya çok üzülürdü bunlara . Mutluluğu da bizler gibi kitap okumakta buluyordu Sakız Sardunya . Bir gün annesiyle babası yurtdışına gitmek zorunda kalır ve Sakız Sardunya'yı dedesinin evine bırakırlar. Ama onlarda hiç kitap yoktur . Bir gün Sakız Sardunya otururken camdan bir şey fark eder ve o an hayatının değişmesine vesile olan andır. O günden sonra onu büyük bir serüven bekler .

Kitabın konusu ve olayları çok sevimli . İsmini sevmeyen bir kız olması da örnek almama neden oldu . Çünkü ben de bazen Sakız Sardunya gibi ismimle alakalı kötü sözler alıyorum. Eğer sizde de böyle bir durum varsa okumanızı öneririm. Kitap okumanın insanı aydınlattığını anlatıyor ayrıca. Ama bunu okuyunca fark ediyor ve macerada öğreniyorsunuz. O yüzden burayı geçip ipucu vermekten kaçınmayı uygun buluyorum. Kitap okunabilir ben şahsen gayet sevdim ve bana kattığı şeyler oldu . Küçük çocuklara hediye edilebilecek ve her yaşın öğüt alabileceği tarzda . Sakız Sardunya'nın da dediği gibi " Sevdiğim kitapları yeniden okurum . Ve biliyor musun hep şaşırırım. Çünkü tekrar okuduğumda aynı eser değildir. Farklı gelir . Aynı değildir, çünkü ben değişmişimdir. " kişiye göre öğüt alınabilir farklı zamanlarda . İyi okumalar, ben çok beğendim öneririm.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: