Safiye Erol En Beğenilen Sözleri
1. "En büyük sürprizler en umulmadık zamanda olur."
- Kadıköyü'nün Romanı
2. "Besbelli ki dünya terazisinde her kişi ağırlığı kadar okka çeker. Sen beni hafif tutarsın... Acep eksiklik benim çekimde değil de, bozukluk senin tartında olmaya.."
- Ciğerdelen
3. "Onu meğerse ne kadar seviyormuşum. Neden böyle geç anladım?"
- Kadıköyü'nün Romanı
4. ""Şunu iyi bil ki, sana bana ölüm var ; ayrılık yok,,, ""
- Ciğerdelen
5. "Yürüdükçe fikirlerimin düğümü gevşer, çözülür ve nihayet düşüncem de yürüyüşüm gibi ahenkli, intizamlı bir akış bulur."
- Kadıköyü'nün Romanı
6. "Ben bir defa yanarım, iki değil."
- Ciğerdelen
7. ""Geçmişin küllerini eşeleyerek bir şifâ kıvılcımı bulamazsam öleceğim. Çünkü bütün vârımı kaybettiğim hiçbir şey değil, sevdiğimi kaybettiğim ki ya yurt aşkı yâhut dedelerin, ninelerin rûhu bana imdat etmezse ben şifâ bulmam.""
- Ciğerdelen
8. "Bir o var, bir de ben varım. Bir de ikimizden ayrı müstakil bir şahsiyet, bir kuvvet var: Sevmek."
- Kadıköyü'nün Romanı
9. "Kendimde yarattığım ateş kendimi ısıtıyor, dışarı vurmadan sönüp gidiyor."
- Kadıköyü'nün Romanı
10. "Kalbinin kırıldığı yeri ebediyyen terk edip yola revan olmak, daimi hareketle hatıraları öldürmek..."
- Kadıköyü'nün Romanı
11. "Şu dünya meğerse ne acı şeymiş. Şu gönül denilen uçurum meğerse ne karanlık, ne derin, ne karışıkmış."
- Kadıköyü'nün Romanı
12. "Erkeğin çok okumuşu, kadı olur; kadının çok
okumuşu cadı olur..."
- Ciğerdelen
13. "Artık hakiki aşk yoktu. Olsa bile kimse bunu itirafa cesaret edemezdi. Aşk ... Mizah mevzuu olmuştu. Hassas insan, gülünç insan demekti."
- Kadıköyü'nün Romanı
14. "Aşk insanı nasıl içli, dertli, mahçup, dilsiz, mantıksız, hesapsız yapar."
- Kadıköyü'nün Romanı
15. "Dünyanın en korkak insanı seven insandır."
- Ciğerdelen
16. "... çok yaşayan hiç yaratamaz."
- Kadıköyü'nün Romanı
17. ""Beşeri meselelerin hiçbiri derin bir ciddiyete layık değildir; fakat... ""
- Kadıköyü'nün Romanı
18. "Seven erkek hiçbir şeyden kaçınmaz, canını malını esirgemez."
- Kadıköyü'nün Romanı
19. "Sonra nasil oldu bilmem, ben değiştim."
- Ciğerdelen
20. "Belki hiçbir zaman tam manasıyla bahtiyar olmayacağım; zannediyorum ki çektiğim ıztırap bende tam manasıyla bahtiyar olmak kabiliyetini öldürmüştür."
- Kadıköyü'nün Romanı
21. "Gönül aynası zaman zaman paslansa bile Allah! de."
- Ciğerdelen
22. "Sevgimden şüphe ederek beni incitmeyiniz."
- Ülker Fırtınası
23. "Sana o lazım, o lazım! Onsuz olamazsın. Olursan da işte böyle olursun."
- Kadıköyü'nün Romanı
24. "Artık şüpheler durdu. Artık bir kuru acı kaldı. Tevilsiz, ümitsiz; koskocaman bir acı..."
- Kadıköyü'nün Romanı
25. "Aksilikler olmasa ıslah hamleleri de olmazdı."
- Makaleler
26. "Gecelerin kapkara sükuneti bütün benliğimi saran bir pansumandı."
- Kadıköyü'nün Romanı
27. "Ger(eğer) belayı aşk ile hoşnut isen kavga nedir?"
- Kadıköyü'nün Romanı
28. "Birbirimizin varlığında kaynayıp erimiştik."
- Ciğerdelen
29. "Dünyada kadın milleti kadar oyunbaz, gaddar, kahpe bir cins olamazdı zaten. Kadın denilen mahlûk “iblisin şâheseri” denmeye layıktı."
- Kadıköyü'nün Romanı
30. "Ey sevilenler!..
İnsanı hasretle inleten hatıralar bırakmayın!"
- Ciğerdelen
31. "Çünkü bütün varlığın başlangıcı ayrılıktır."
- Ciğerdelen
32. "Aşk! Daima aşk."
- Kadıköyü'nün Romanı
33. "Ne olurdu, masallardaki gibi bir sihirli külah giyerek gözden kaybolsa da şu kadına üzüntüsüz, heyecansız, doya doya bakabilse? Onu böyle hırsızlama gözetlemek hiç gönlünü doyurur mu?"
- Kadıköyü'nün Romanı
34. "Dilerim Haktan, sen de ciğerinden yaralan!"
- Ciğerdelen
35. "Necdet, itiraf edilmeyen bir aşkın bütün hasretli ezikliği ile için için eriyerek "Ah!.. Ne yakın fakat ne kadar uzak" diye düşünüyordu."
- Kadıköyü'nün Romanı
36. "İnsan, nerede bir ümit görürse hemen ömrünün bütün ağırlığını bu cılız saman çöpüne bağlamaya hazırlanıyor."
- Kadıköyü'nün Romanı
37. "Dernekle karşılanan bir kahramanın maiyeti gibi Necdet, onun yoluna atılan çiçekleri alkışları toplayarak yürüdü."
- Kadıköyü'nün Romanı
38. "Biz insanlar birbirimizi yaralamak, yalnız bırakmak için elimizden geleni hatta gelmeyeni bulup başarmakta hiç gecikmiyoruz."
- Ciğerdelen
39. "Dünyada tek bir kahramanlık vardır. O da hayatı olduğu gibi görmek ve buna rağmen sevmektir."
- Kadıköyü'nün Romanı
40. "Talih sizi: yere vurdukça siz hacıyatmaz gibi boylanın, talihe meydan okuyun."
- Kadıköyü'nün Romanı
41. "''Ay da batar, gün de batar, ben fani olana tapamam.''"
- Çölde Biten Rahmet Ağacı
42. "Hakikat nerede başlar?
Kelimelerin tükendiği yerde..."
- Ülker Fırtınası
43. "Terk-i yar eyle yahut terk-i diyar eyle gönül."
- Kadıköyü'nün Romanı
44. "Zavallı insanlar! Büyük saadeti ararlar. Büyük saadet onlara geldiği vakit kuvvetleri yetmez, kaldıramazlar."
- Kadıköyü'nün Romanı
45. ""Beni ne çok sevdi sardı idi, halbuki göğsümde yanıp âh ederken siyâset fermânımı cebinde taşıyormuş.""
- Ciğerdelen
46. "Bir zamanlar ben de "Zavallı Necdet" gibiydim. Aşıktım, çok çektim, ölüyordum. Belki de öldüm. Belki de bu şimdiki halim, bir nevi taşlaşmak neticesidir."
- Kadıköyü'nün Romanı
47. "“Karım her ne emrederse her ne muvafık görürse kabulümdür.”"
- Kadıköyü'nün Romanı
48. "Hakiki kuvvetin sesi hiçbir zaman patırtılı çıkmaz."
- Kadıköyü'nün Romanı
49. "Hakikat nerede başlar? Kelimelerin tükendiği yerde... Bir insan ki dudakları mühürlenir, gözlerinde alev alev bir ifade belirir, onun içinde su katılmadık bir hakikat vardır; fakat söyleyemez."
- Ülker Fırtınası
50. "“…erkekleri pek ciddiye almamak lazımdır. Aşk ve alâka hususunda demek istiyorum. Onlar da sevmez değil, severler ve yerine göre derin ve hakiki bir bir muhabbetle severler. Fakat bizim anlayışımız ve görüşümüzle onlarınki hiçbir zaman uymayacağı için bir erkeğin en samimi aşkını bile kısmen şaka telakki etmeli. Eğer bunu yapmazsak, eğer onların sevgisini kendimizinki gibidir zannedersek yandık davullara…”"
- Kadıköyü'nün Romanı
51. ""Biz artık öldük, diyorum;
o bana karşı, ben ona karşı öldük.""
- Ciğerdelen
52. "“Din terbiyesinin niçin aleyhinde bulunuyorlar anlamam. Bazı kimseler fazîlet öğrenmek için dîne ihtiyaç yok, Allah ve peygamber mefhumlarını öğrenmesek de olur, diyorlar. Soruyorum: Hak, vicdan, ahlâk mefhumlarını da öğrenmeden olur mu? Yoo... Onlar lâzım, diyorlar. Âdeta meyvasını yiyip ağacını inkâr etmeğe benziyor.”"
- Makaleler
53. "Benliğimden bir parça koparıp geride bırakmak icap edecek. Ve sendeleyeceğim ve düşeceğim. Fakat düştüğüm yerde yatakalmayacağım. Tekrar ayağa kalkacağım ve yoluma devam edeceğim ve geri dönmeyeceğim."
- Kadıköyü'nün Romanı
54. "En büyük acı sevip de karşılık görmemek değil, sevip de karşılık görür gibi olduktan sonra aşkın paçavra edildiğine şahit olmaktır."
- Kadıköyü'nün Romanı
55. "“Hayatımın en kara, en korkunç, en kanlı günleri bana onun vergisidir.”"
- Kadıköyü'nün Romanı
56. "“Ne güzel vatanımız... Uğruna yaşarız, uğruna ölürüz.”"
- Ciğerdelen
57. "Sen ne kadar benden geçsen artık bir daha yabancı ellere geçemezsin. Yeryüzünde tek adalet varsa oda şudur ki: Bir manaya en yakın ulaşan, o manaya en yüksek bedeli ödeyen kişidir."
- Ciğerdelen
58. "Eski zaman kadınları gibi sırf evlenmiş olmak için evlenemem. Ancak kuvvetli bir sempati neticesi..."
- Kadıköyü'nün Romanı
59. "Benim gibi sersemler aşık olunca dili tutulur. Yahut söz söylesek bile en enayi laf ne varsa onu saçmalarız."
- Kadıköyü'nün Romanı
60. "Fakat... Kendimde dünyayı kırıp geçirecek bir kudret duyduğum o dakikada anladım ki dünyanın en korkak insanı seven insandır. Canzi’yi ürkütüp kaybetmek korkusu yanında ölüm gülünç bir şaka gibi kalırdı."
- Ciğerdelen
61. "Aşk, mensubiyettir. Mensubiyet, aşkın yegane inandırıcı tezahürüdür."
- Kadıköyü'nün Romanı
62. "Kadınların yüzü en büyük saadet anında çocuk gibi olur."
- Kadıköyü'nün Romanı
63. "Fakat... Kendimde dünyayı kırıp geçirecek bir kudret duyduğum o dakikada anladım ki dünyanın en korkak insanı seven insandır. Canzi’yi ürkütüp kaybetmek korkusu yanında ölüm gülünç bir şaka gibi kalırdı."
- Ciğerdelen
64. "“Zarar yok, efendim, kimse vatanında peygamber olamazmış.”"
- Ciğerdelen
65. "Sizi sevdim demek gönlümü örseliyor; bu söz ne kadar hafif, ne kadar hiç."
- Kadıköyü'nün Romanı
66. "Eğer onu seveydin, bir lahza düşünmeden tehlikenin altına girecektin. Fakat bir erkeğin bu işi yapması için pek derinden sevmesi lazım."
- Kadıköyü'nün Romanı
67. "Daha anlamadın mı hayatım? Bize ölüm var, ayrılık yok.
Ver elini beraber yürüyelim. Her gün pençe pençeye kavga da etsek, birbirimizin gözünü de oysak, sen bir köşede, ben öbüründe ölmektense boğuşarak yaşamak yeğdir."
- Ciğerdelen
68. "Kuvvet, derin kuyulara muntazam fasılalarla düşen damlalar gibi ahenkli ve ağır şıpırtılarla konuşur."
- Kadıköyü'nün Romanı
69. "Belki de hakiki hayat felsefesi buydu: Hiçbir şeye şaşmamak, temkini kat'iyen bozmamak, en acı felakete de "olağan şeyler" demek..."
- Kadıköyü'nün Romanı
70. "Her şeyi bir parça öğrendim, her çanağa parmak attım. Fakat bütün bildiğim hiçbir şey yok. Ben yarım bir insanım."
- Kadıköyü'nün Romanı
71. "Nasip almak sadece kuru başını kurtarmak değildir ki..."
- Ciğerdelen
72. "Namzet oldukları çileleri çekenler, layık oldukları mutluluk tacını nasıl olsa giyerler."
- Çölde Biten Rahmet Ağacı
73. "Fakat bir insan evvela kendi saadetini düşünmelidir. En büyük şefkati, en ince itinayı evvela kendi nefsine borçludur."
- Kadıköyü'nün Romanı
74. "Kendisi seviyordu. Sevmenin bütün safhalarından geçip her birini ayrı ayrı tatmıştı."
- Kadıköyü'nün Romanı
75. "Hatırlamak tekrar yaşamak demektir."
- Ülker Fırtınası
76. "Kıskançlık illeti, tefrih(ayrılma) devresinde bile insanı perişan eden bir hastalık gibi daha o zamanlar varlığımı bürümüştü"
- Ciğerdelen
77. "Bende varken bu kalbi selim, arşı alaya körkütük gelirim.
Neyzen Tevfik"
- Çölde Biten Rahmet Ağacı
78. "Gerçek, bir erkek, kadın düzenlerine akıl erdiremez."
- Kadıköyü'nün Romanı
79. "Varlık aleminde görünür ve görünmez her şey insana aşıktır. Her şey sessiz bir vurgunlukla şu özleyiş yalvarışını okur: “ Beni anla, beni yen, beni kullan. Yaradılışın mânâsına kavuşmaklığım senin eline verilmiştir, ademoğlu beni hasretime ulaştır, senin zafer anıtında ben malzeme olayım...”"
- Ciğerdelen
80. "İşte hep biliriz ki güvercin sevda, leylek de esrar kuşudur."
- Ciğerdelen
81. "Ah kötü dünya, ah insanların nankörlüğü!"
- Kadıköyü'nün Romanı
82. "Param kısmen haysiyetsizlikle kazanıldı. Fakat bu dünya ki haysiyetin temeli nereden gelirse gelsin paradır..."
- Ciğerdelen
83. "Nafile dövünme, zavallı! Senin geçmiş ve gelecek ömürlerinde de nasibini hep budur: Özlemek, kavuşmak, ayrılık."
- Ciğerdelen
84. "O insanlar bir altın çağı yaşadılar, eski Yunan zamanında... Eski Yunan, sinesinde şarkı ve garbı birleştirmek saadetine ermişti; bu yüzden mükemmel oldu. Sonra miras bölündü: Yunan’ın ilim iştiyakı, tasnif etmek, teşkilatlandırmak kudreti, hürriyet iptilası garba gitti. Bu tarafa ne kaldı? Yaratılış sırrına hürmet, fanilik şuuru, ferde huzur ve ahenk verebilecek dünya görüşü -yani kader ve kısmete inanma- güzellik."
- Ciğerdelen
85. "Sevdiğim ise vicdânımın ta kendisidir."
- Ciğerdelen
86. "Arş-ı Rahmandır gönül
Secdegah-ı Mustafadır
Yıkma gönlün kimsenin"
- Çölde Biten Rahmet Ağacı
87. "Halk türküsünün dediği gibi: “Senin hatırın için herkese paşam dedim.”"
- Ciğerdelen
88. "Ne acayip, ne aykırı şeyler yaşıyorum!"
- Kadıköyü'nün Romanı
89. "“Sersem! İslam dinine olan aşkımı görmezsin de Hristiyanlara merhametimi mi görürsün? Venedik bize o zaman yumuşak helva gelirdi, acelesi yoktu. Hele Müslümanları bir araya yuğuralım dedik...”"
- Ciğerdelen
90. "Demek ben bu kadını yüzünü bile görmeden sevdim."
- Ciğerdelen
91. "Halk türküsünün dediği gibi: “Senin hatırın için herkese paşam dedim.”"
- Ciğerdelen
92. "“Sersem! İslam dinine olan aşkımı görmezsin de Hristiyanlara merhametimi mi görürsün? Venedik bize o zaman yumuşak helva gelirdi, acelesi yoktu. Hele Müslümanları bir araya yuğuralım dedik...”"
- Ciğerdelen
93. "Onu sevgi ile sarhoş edip ayılmasına meydan vermemek, alt edilmiş olduğunu ona unutturmak lazımdır."
- Ciğerdelen
94. "Ben yok olmuşum ne zarar? Sevgim hiç bir iz bırakmadan benimle göçecek ona yanarım..."
- Kadıköyü'nün Romanı
95. "Senin ruhun da vücudun da ona muhtaçtır. Sana o lazım, o lazım!
Onsuz olamazsın. Olursan da işte böyle olursun."
- Kadıköyü'nün Romanı
96. "Ah!.. Ey sevilenler!.. İnsanı hasretle inleten hatıralar bırakmayın! Sizi sevene kendinizi, böyle ilahi nurunuzu da cisme katarak, son raddeye kadar vermeyin. Yahut verdinizse bir daha geri almayın."
- Ciğerdelen
97. "Erkeğin çok okumuşu kadı olur; kadının çok okumuşu cadı olur."
- Ciğerdelen
98. "Biz, ne mutlu günümüzde çok sevinir, ne yaslı günümüzde çok yeriniriz."
- Ciğerdelen
99. "Şunu iyi bil ki, sana bana ölüm var ; ayrılık yok."
- Ciğerdelen
100. "İnsan ömrü iğreti imiş. Şimdi var, şimdi yok."
- Ciğerdelen
101. "İnsan ömrü iğreti imiş. Şimdi var, şimdi yok."
- Ciğerdelen
102. "İkiliği ortadan kaldırmak isteyen aşık, hayatın düşmanı oluyor. Çünkü bütün varlığın başlangıcı ayrılıktır.
Ezeli cevher, bölünüp ayrılmak, türlü değişik şekiller almak suretiyle kainat vücuda gelmiştir. Ayrılık bertaraf edilince sen yok, ben yok, insan yok, hayvan yok; ancak yekpare bir hamur var.
Ey korkunç güzelliğiyle beni ölüm dehşetine uğratan mana! Evet sen busun: Aşık, hayatın ve insanlığın düşmanıdır."
- Ciğerdelen
103. "Hiç sevmiyor beni.
Hakkı da var ya, güzel değilim, bir şey değilim.
Beni ne yapsın?"
- Kadıköyü'nün Romanı
104. "Akrep etmez akrabânın akrabâya ettiğini. Bu böyle gelmiş böyle gider."
- Ciğerdelen
105. "Yaşayıştan mutluluk payı alamayanların gözü başkalarının sevda şenliğini kaldırır mı? Bu kıskançlık değildir, can dayanmaz bir yürek ezikliğidir."
- Ciğerdelen
106. "Işte insan öz muhitini bulunca böyle rahatlar."
- Ciğerdelen
107. "…artık iç dünyasının sesleriyle dış dünyasının velvelesini birbirinden ayırt edemez olmuştu."
- Ciğerdelen
108. "Yürüdükçe toprak altındaki köklerimin tabanıma doğru filiz saldığını duyuyorum."
- Ciğerdelen
109. "Ey güneş! Artık güneş değilsin. Zaten hiçbir zaman güneş değildin. Sana bütün şaşaayı bahşeden benim gönlümdü. Senin küçük parıltını ilahi bir pertavsız gibi namütenahi büyüterek seni güneş yapan gönlüm. Sen bu muakkisi kırdın, kendi saltanatını yıktın. Var şimdi kuytularda ışılda, kör kandil!"
- Kadıköyü'nün Romanı
110. "Bir zamanlar ben de "Zavallı Necdet" gibiydim. Aşıktım, çok çektim, ölüyordum. Belki de öldüm. Belki de bu şimdiki halim, bir nevi taşlaşmak neticesidir."
- Kadıköyü'nün Romanı
111. "Yürüdükçe toprak altındaki köklerimin tabanıma doğru filiz saldığını duyuyorum."
- Ciğerdelen
112. "Fakat dünyada hiçbir güzelliğin ikinci doğuşu yoktur.
Yaşayışı değerlendiren ne varsa hepsi birer defalıktır."
- Ciğerdelen
113. "Ben evvelá aşkı aradım, sonra Allah'ı aradım. Bunca çile pahasına aşkın da, imanın da mânâsı insanlığa hizmet olduğunu öğrendim."
- Ciğerdelen
114. "Kendi derisinin tulumundan çıkamayan bir vücudun ayrı bir vücutla sarmaş dolaş oluşu ne züğürt bir kavuşmadır. Şu kadarcık bir birleşme falan falan doyurabilir. Fakat ben ki Kerem’in insanüstü özleyişle özlerim, insanüstü yanışla yanarım... Ben artık Aslı’ma kavuşmak dilerim."
- Ciğerdelen
115. "Kendisine yarım muhabbet veren herife sûreta itaat eder ama gönlünden çeyrek muhabbet bile pay çıkarmaz."
- Ciğerdelen
116. "Hayır! Gönlü diyordu ki: Hayır! Hiçbir şey geri gelmez. Tekerrür yoktur. Hayatta her şey bir tanedir, bir defadır."
- Kadıköyü'nün Romanı
117. "Çok bilen insan sakatlanır, dünyaya elvermez olur."
- Ciğerdelen
118. "“Tövbeler olsun, âşık olmak da ne demek sanki? Züppelik!”"
- Kadıköyü'nün Romanı
119. "Ne zaman sevdiğim yanımdan uzaklaşsa havanın oksijeni çekilmiş gibi azap duyduğum için göz ucuyla hep kapıyı kolluyordum."
- Ciğerdelen
120. "Her birimizde bütün geçmişi ve geleceği bilen, cümle hakikatleri elinde tutan diğer bir benlik var. Fakat o kudretli sultan kat kat nikap altında gizleniyor, sır saklıyor."
- Ciğerdelen
121. "Hakikatler bir bıçak gibi etimize girmedikçe onların hakikat olduğuna inanmak istemeyiz."
- Kadıköyü'nün Romanı
122. "Gönül mantık dinler mi?"
- Kadıköyü'nün Romanı
123. "Hayatın çıplak acılığı insanları yıldırmış, mücadele hissinden gayrı ne varsa kırmış geçirmişti."
- Kadıköyü'nün Romanı
124. "Maddeden son raddeye kadar faydalanmak için ruhu öldürdüler."
- Ciğerdelen
125. "Dünyada en çok acı çeken insanların zaman zaman eriştiği derin bir duruluk ve hoşnutluk alemi vardır ki düpedüz yaşayanlar bunu anlayamaz."
- Ciğerdelen
126. "Kalbim, gevşek bir ilmikte sallanan ağır bir torba idi sanki, gelişigüzel öteye beriye vuruyor, ilmikten kurtulacak gibi oluyordu."
- Kadıköyü'nün Romanı
127. "Boş bulunma hususunda erkekler daima şaheser yaratırlar!"
- Kadıköyü'nün Romanı
128. ""Beşeri meselelerin hiçbiri derin bir ciddiyete layık değildir...""
- Kadıköyü'nün Romanı
129. "- Bazı şeyler vardır ki insan onları hayatta yalnız bir defa kaybedebilir."
- Ülker Fırtınası
130. "Şu dünya meğerse ne acı şeymiş. Şu gönül denilen uçurum meğerse ne karanlık, ne derin, ne karışıkmış. Meğerse insan neler duyabilir, neler çekebilirmiş. Bunlar hepsi varmış demek."
- Kadıköyü'nün Romanı
131. "Bir mânâya en yakın ulaşan, o mânâya en yüksek bedeli ödeyen kişidir."
- Ciğerdelen
132. "Zira dert benim, derman gene benim."
- Ciğerdelen
133. "Her yerde ileri sürülür ki İslam dini aşikar ve kolaydır. Aşikar ve kolay olan İslam'in suretiyle disiplinidir."
- Çölde Biten Rahmet Ağacı
134. "Biricik mevzudur: Kendi vicdanına karşı sağlam veya çürük çıkmak."
- Kadıköyü'nün Romanı
135. "Bu kurak muhitte, bu çoluk çocuk arasında siz, çölde bir ehram gibiydiniz. Görmezliğe, bilmezliğe gelmek, kendi kendime telkinle sizi inkar etmek istedim. Fakat müstesnalığınız gözüme giriyordu."
- Kadıköyü'nün Romanı
136. "Etme beyhude figan,
Vazgeç gönül..."
- Kadıköyü'nün Romanı
137. "Dert benim, derman gene benim."
- Ciğerdelen
138. "“Erkeğin kendine has şahane bir aptallığı vardır, kadının da olduğu gibi. Nasıl ki kadın, tavus tüyleriyle, boncuklarla, boyalarla etrafı haraca kesip hükmetmeye imrenirse erkeğin de ona mukabil bir efendiliğe, bey babalığa, pederşâhî hakimiyete yeltenmesi vardır.”"
- Kadıköyü'nün Romanı
139. "...geçmişle bu kadar uğraşmam bugünkü hayatımın iflas manzarasını unutmak için mi, yoksa sahiden ruhların musallat oluşu diye bir şey var mı?"
- Ciğerdelen
140. "Vicdanım, sevdiğimin ta kendisidir."
- Ciğerdelen
141. "Fakat ben... Benim ne kaybettiğimi acaba anlayan var mı? Bir sevgili değil, bir nişanlı değil, bir kardeş değil, hepsinden üstün..."
- Kadıköyü'nün Romanı
142. "İşe bak hele: Nesrin, Necdet'i seviyor, Necdet, Bedriye'yi, Bedriye sizi, siz belki hiç kimseyi..."
- Kadıköyü'nün Romanı
143. "Dünyanın en korkak insanı, seven insandır."
- Ciğerdelen
144. "Biz insanlar birbirimizi yaralamak, yalnız bırakmak için elimizden geleni hatta gelmeyeni bulup başarmakta hiç gecikmiyoruz."
- Ciğerdelen
145. "İnsanlığın faciası; yaşayabilmek için tabiattan uzaklaşmaya mecbur olması; fakat uzaklaşınca da hayatiyeti kaybetmek tehlikesine düşmesidir."
- Ciğerdelen
146. "Seninçün yandigim nedendir neden."
- Ciğerdelen
147. "Yaşamak aleminde büyük saadet büyük felaket demektir. Onu taşımak zayıf yüreklerimizin harcı değil. Bize hazmedebileceğimiz gıdalar, küçük çapta bahtiyarlıklar lazım."
- Kadıköyü'nün Romanı
148. "...geçmişle bu kadar uğraşmam bugünkü hayatımın iflas manzarasını unutmak için mi, yoksa sahiden ruhların musallat oluşu diye bir şey var mı?"
- Ciğerdelen
149. "Vicdanım, sevdiğimin ta kendisidir."
- Ciğerdelen
150. "Erkeğin çok okumuşu, kadı olur; kadının çok okumuşu cadı olur, dedi"
- Ciğerdelen
151. "Biz insanlar birbirimizi yaralamak, yalnız bırakmak için elimizden geleni hatta gelmeyeni bulup başarmakta hiç gecikmiyoruz."
- Ciğerdelen
152. "Iztırapla donan, katılaşan gönlümü hiçbir yeni baharın ılık nefesi çözüp çiçeklendiremedi."
- Kadıköyü'nün Romanı
153. "Yarabbi, neden? Anasıyım. Onu canımdan çok sevdim oda beni sevdi. Sonra unuttu.
Diyelim ki evlat muhabbeti kalmadı, hatır da mı kalmadı, insaniyet de mi kalmadı, merhamet de mi yok, ele güne karşı çekinmesi de mi yok?
Ecel döşeğimde benden helallik dilese nesi eksilir? Bu işler tekin değil, cevr ü cefanın buncası olamaz, senin bir hikmetindir elbet; fakat ben anlayamadım.
Neden Ya Rabbi?.. Neden Ya Rabbi?.. Neden?"
- Ciğerdelen
154. "Ne hikmettir ki insanlara en zorlu hicran, en çok sevip baş tacı ettikleri taraftan gelir.
Kişi suç işler, cana kıyar, hazine soyar, siyaset güder hatta tahta el atar, cezasını bulur. Fakat dünyada aşık kadar ceza gören hiçbir katil, hiçbir uğru veya devlet düşmanı yoktur.
Çok sevmek hayatta en büyük suçu işlemek demek midir?"
- Ciğerdelen
155. "Tecrübeme inanamadım, bir daha uzandım bir daha yandım. Bir daha, bir daha... Bu, benim ateş sınavımdı. Çektiğim acı hem gönlümü hem gözümü dağladı."
- Ciğerdelen
156. "Onların sesi tıpkı sevgiliminkine benzer. Yaralı kumru, hem yaralı hem sevdalı kumru sesi."
- Ciğerdelen
157. "Her bıyığı terleyen delikanlı oturuyor, çala kalem bir şiir, mevzu da nedir biliyor musun? Aşk! Daima aşk. Hahhay! Bu ne ateş, ne galeyan."
- Kadıköyü'nün Romanı
158. "Aşk insanı nasıl içli, dertli, mahçup, dilsiz, mantıksız, hesapsız yapar."
- Kadıköyü'nün Romanı
159. "Acaba neden bu ilk defa gördüğüm sîma bana hayatta en çok tanıdığım yüz gibi geldi."
- Ciğerdelen
160. "Sırtı küfeli çiçekçi kadınlardan yâhut diğer gezdiriciler elinden satın almasını sevmem, papatyayı ben kendim toplamalıyım."
- Makaleler
161. "... toprakta çürüyecek kemiklerimden bile senin aşkının, senin hasretinin sızıltısı yayılır."
- Ciğerdelen
162. "Ne hikmettir ki insanlara en zorlu hicran, en çok sevip baş tacı ettikleri taraftan gelir."
- Ciğerdelen
163. "Senin hususi hayatına karışmak değil, haşa; fakat müsaade et sorayım. Mesela bu Necdet Bey'le evlensen ..."
- Kadıköyü'nün Romanı
164. "Fakat her nedense "aşk" kelimesi ağzından çıkmıyordu. Mükerrem, bütün gençler gibi " aşk" kelimesinden utanıyordu. Bu tabiri kullanmamak için türlü ıstılahlar arasında çırpındı: Sevmek, hoşlanmak, hazzetmek, yakın olmak, cana yakın bulmak, sempati, alaka, rabıta... Hatta bir aralık durdu, "seksapel" dedi, beğenmedi "amour" dedi."
- Kadıköyü'nün Romanı
165. "Ne özlediğimi, ne istediğimi bilmiyordum.
Şimdi biliyorum:
Ben sizi aradım, sizi buldum."
- Ülker Fırtınası
166. "En büyük sürprizler en umulmadık zamanda olur."
- Kadıköyü'nün Romanı
167. "“Aşkta muvaffakiyetsizlik bütün diğer zaferlerin kıymetini hiçe mi indiriyor? İnsan sevdiği gibi sevilmezse dünya kendisine zindan mı oluyor?”"
- Kadıköyü'nün Romanı
168. "İnsan sıkılır, erir, çâresiz kalır. Fakat eninde sonunda o dert neyse kendi kendine savulur. Her derdin dermânı gelir, yalnız ölüme çâre yok."
- Kadıköyü'nün Romanı
169. "Senin için yandığım nedendir neden,
Senden midir, benden midir, dilden midir,
Bilmem neden?"
- Ciğerdelen
170. "Yanlış seçilmiş bir kelimem onu yaralayabilir, onun sert bir sözü beni öldürebilirdi."
- Ciğerdelen
171. "Onun, peşisıra soluyan dizi dizi köleleri var. Ben, kendi hesabıma, kepaze olmak istemem. Ben, ilmikten kurtuldum artık benden geçti. Sizler başınızın çaresine bakın."
- Kadıköyü'nün Romanı
172. "Hayat da en çok kimi sevdirse o, bizi fütursuzca silkeleyip gider.
Leylek! Senin yavrunun yuvadan atışın gibi.
Yeni iklimini arzulayarak bizden yüz çevirirken son yavrunu kurban verirsin.
Senin şefkatine en çok muhtaç olanı, kanadın altında ısınmaya doyamayanı yuvarlayıvermek sana ar gelmez mi, leylek?"
- Ciğerdelen
173. "Senin için yandığım nedendir neden,
Senden midir, benden midir, dilden midir,
Bilmem neden?"
- Ciğerdelen
174. "Kadın dediğin erkeğin bir bakışında, sesinin perdesinde, tek nefesinde aşkı görebilir."
- Ciğerdelen
175. "İç içe kavraşan, sönmez ateşlerle tutuşan iki çift dudak her zaman aynı mîsâkı mühürlemez. Bir taraf senede hayâtı, dünyayı, ahreti yazıp imzalarken diğer tarafın kağıda hava cıva çizmesi, cilvesi bol feleğin pek hoşlandığı bir oyundur."
- Ciğerdelen
176. "Eski zaman kadınları gibi sırf evlenmiş olmak için evlenemem. Ancak kuvvetli bir sempati neticesi..."
- Kadıköyü'nün Romanı
177. "Orhan:
- Azizim, dedi, hayatı pek korkunç tarif ettiniz. Bence hayatın manası ölüm filan değil, aşktır.
Burhan derin bir nefes aldıktan sonra sesine bir tahkir ifadesi vererek:
- O aşk dediğiniz nesne de gene ölmek ve öldürmektir. Hakiki aşkta daima bir ölen, bir de öldüren vardır."
- Kadıköyü'nün Romanı
178. "Er geç yıkılmaya mahkum olan bir binayı insan kendi eliyle yıkmak daha az acı gelir."
- Kadıköyü'nün Romanı
179. "Ah bu gâfil, bu zavallı dünya."
- Ciğerdelen
180. "Masaldaki ağlayan narla gülen ayva, ere gitmiş bir kadının ömrünü mü tasvir ediyordu?"
- Ciğerdelen
181. "Kişi, hangi kapıya kulluk ettiyse mükâfatını o kapıdan görür."
- Ciğerdelen
182. "*
&
Geçmişi deşecek kuvvet ikimizde de yoktu.
Derine inmekten çekinen yarı resmî iki ahbap gibi muhârebeden, gelecek barıştan konuştuk.
&
*"
- Ciğerdelen
183. "Ey sevilenler!.. İnsanı hasretle inleten hatıralar bırakmayın!"
- Ciğerdelen
184. "Hürmet ve hayada kusur eden, kocanın iç yüzünü didik didik deşmeden rahat bulamayan, kendi aklını beğenmiş, çok bilmiş bir cadı..."
- Ciğerdelen
185. "Gerçek, ıztırap çektirmek, ıztırap çekmekten daha güçtür."
- Kadıköyü'nün Romanı
186. "En büyük acı sevip de karşılık görmemek değil, sevip de karşılık görür gibi olduktan sonra aşkın paçavra edildiğine şahit olmaktır."
- Kadıköyü'nün Romanı
187. "Şunu da bilesin ki erkekleri pek ciddiye almamak lazımdır. Aşk ve alaka hususunda demek istiyorum. Onlar da sevmez değil, severler ve yerine göre derin ve hakiki bir muhabbetle severler. Fakat bizim anlayış ve görüşümüzle onlarınki hiç bir zaman uymayacağı için bir erkeğin en samimi aşkını bile kısmen şaka telakki etmeli."
- Kadıköyü'nün Romanı
188. "Hayatta en çok kimi sevdinse o, bizi fütursuzca silkeleyip gider."
- Ciğerdelen
189. "Masaldaki ağlayan narla gülen ayva, ere gitmiş bir kadının ömrünü mü tasvir ediyordu?"
- Ciğerdelen
190. "Tanrım?
Özleyişim savmıyor, sevdiğimi unutamıyorum..
Ölsem..
Ölemiyorum da.."
- Ciğerdelen
191. "Çünkü bütün varlığın başlangıcı ayrılıktır."
- Ciğerdelen
192. "Hakiki bir insan nefsine hürmet etmeden yaşayamaz."
- Kadıköyü'nün Romanı
193. "İnce hastalık diye vereme derler. Asıl aşka ince hastalık demek lazım. Hem de öylesine ince ki, bu derde düşenlerde akıl, mantık bile esas vazifelerini bırakıp ümit yolları bulmak için akla ve mantığa hiç de yanaşmayan sapalıklarda izciliğe çıkıyor."
- Kadıköyü'nün Romanı
194. "Mafalda'dan ne beklemişti? Bir yakınlık, aşinalık, bir aşk? Ne şaşkınlık! Bilmeliydi ki zamana aykırı düşen bu çeşit taşkınlıkları yaşayabilecek istidatta insan hemen hemen yoktur."
- Kadıköyü'nün Romanı
195. ""Hür olmak isterseniz; ölmeden evvel ölünüz.""
- Kadıköyü'nün Romanı
196. "Senin geçmiş ve gelecek ömürlerinde de nasibin hep budur: Özlemek, kavuşmak, ayrılık."
- Ciğerdelen
197. "“Iztırapla donan, katılaşan gönlümü hiçbir yeni baharın ılık nefesi çözüp çiçeklendiremedi.”"
- Kadıköyü'nün Romanı
198. "Yunanlıların bir hikmeti hatırıma geliyor: “Nerede tokluk orada hypris” yani küfür ve günah.
Biz Türkler’in bir atalar sözü de aynı şeyi söyler gibi: “Kula bela gelmez kul azmayınca; kul belasını bulmaz Hâk yazmayınca.”
Azmak burada büyümek, şişmek, azmanlaşmak manasındadır. Demek mükemmelleşen, dolan, tamam olan her şey ya dışarıdan içeriden yıkılıp boşalmaya mahkumdur. Benimkisi -elhak- noksansız oldu. Hem dışarıdan, hem de içeriden gümbür gümbür çöküverdim."
- Ciğerdelen
199. "İnce hastalık diye vereme derler. Asıl aşka ince hastalık demek lâzım. Hem de öylesine ince ki bu derde düşenlerde akıl, mantık bile esas vazifelerini bırakıp ümit yolları bulmak için akla ve mantığa hiç de yanaşmayan sapalıklarda izciliğe çıkıyor."
- Kadıköyü'nün Romanı
200. "Erkeğin çok okumuşu, kadı olur ; kadının çok okumuşu cadı olur, dedi."
- Ciğerdelen
201. "Senin geçmiş ve gelecek ömürlerinde de nasibin hep budur: Özlemek, kavuşmak, ayrılık."
- Ciğerdelen
202. "Yaşayıştan mutluluk payı alamayanların gözü başkalarının sevda şenliğini kaldırır mı?"
- Ciğerdelen
203. "Bazı insanlara etekler dolusu muhabbet dohumu serpiyoruz. Yeşermezler bir türlü, ne hikmettir..."
- Ciğerdelen
204. "Otomobil yarışlarında virajları sert alan koşucular birinci gelir.
Azizim Turhan Tuna!
Direksiyonu sen kıl kadar ihtiyat payı bırakmadan ölüm virajına çevirmişsin.
Sür gitsin!..
Dönemeci geçersen zafer tâcı seni bekliyor. Geçemezsen... İnnâ ileyhi râciun."
- Ciğerdelen
205. "Ey sevilenler!.. İnsanı hasretle inleten hatıralar bırakmayın! Sizi sevene kendinizi, böyle ilahi nurunuzu da cisme katarak, son raddeye kadar vermeyin. Yahut verdinizse bir daha geri almayın."
- Ciğerdelen
206. "Taşla, katı kerpiçle ördüğün şefkat kaynağına bir sevgi külüngü indir..."
- Ciğerdelen
207. "Bana sorulsa eğer, insan müslümanlığı hangi kabahatle kaybeder? İnsan müslümanlığı galiz olduğu zaman kaybeder.""
- Çölde Biten Rahmet Ağacı
208. "“Yeryüzünde tek adâlet varsa o da şudur ki: Bir mânâya en yakın ulaşan, o mânâya en yüksek bedeli ödeyen kişidir.”"
- Ciğerdelen
209. "Çok sevilmek ne afettir."
- Ciğerdelen
210. "İşte Türk, işte siz, dedim, elleşebilirseniz elleşin."
- Ciğerdelen
211. "Yaşayıştan mutluluk payı alamayanların gözü başkalarının sevda şenliğini kaldırır mı?"
- Ciğerdelen
212. "Bazı insanlara etekler dolusu muhabbet dohumu serpiyoruz. Yeşermezler bir türlü, ne hikmettir..."
- Ciğerdelen
213. "“Yeryüzünde tek adâlet varsa o da şudur ki: Bir mânâya en yakın ulaşan, o mânâya en yüksek bedeli ödeyen kişidir.”"
- Ciğerdelen
214. "Çok sevilmek ne afettir."
- Ciğerdelen
215. "İşte Türk, işte siz, dedim, elleşebilirseniz elleşin."
- Ciğerdelen
216. "Dedelerimiz, batıyı olduğu gibi kavrayamadılar.
Evvelâ aşırı bir aşk, sonra aşırı aşkların olağan tepkisi hayal kırılışı."
- Ciğerdelen
217. "... anladım ki dünyanın en korkak insanı seven insandır."
- Ciğerdelen
218. "Her ölümden sonra bize dirim ve kalkınma mukadderdir, mayamızda ölmezlik var."
- Ciğerdelen
219. "Şunu iyi bil ki, sana bana ölüm var;ayrılık yok."
- Ciğerdelen
220. "Sizin şanınıza şerefinize!.. İnsaniyet mi dedin, mürüvvet mi dedin... Semtinize uğramamış yahu!"
- Ciğerdelen
221. "Gözlerim, oyuk bir yara içinde dönen döndükçe yuvasını tahriş eden iki taş gibiydi."
- Kadıköyü'nün Romanı
222. "Ömrün mânâsı Yaradan’a olan bağlantıyı duymaktır."
- Ciğerdelen
223. "En sonunda mihnetlerimi üst üste koydum, dağ gibi yığıldı, çıktım "Mihnet tepesi"ne oturdum."
- Ciğerdelen
224. "Bir mânâya en yakın ulaşan, o mânâya en yüksek bedeli ödeyen kişidir."
- Ciğerdelen
225. "Senin hatırın için herkese paşam dedim."
- Ciğerdelen
226. "Maddi manevi, fazla yorgunluk. Dimağın ve âsâbın avuç dolusu israf edilmesi."
- Kadıköyü'nün Romanı
227. "Zavallı insanlar! Büyük saadeti ararlar. Büyük saadet onlara geldiği vakit kuvvetleri yetmez, kaldıramazlar. Bir insan kalbi büyük saadete ancak muvakkat bir müddet için tahammül edebilir."
- Kadıköyü'nün Romanı
228. "Demek sizde de imkânsız şeyleri özlemek hastalığı var."
- Ülker Fırtınası
229. "Derdi ki: "Bu gözlerde bir şey var ... Bildiğim, duyduğum, okuduğum bir şey değil. Gönlümün gaybdan sezişini bile aşan bir şey ... Nedir bu? Ne var bu gözlerde?""
- Ciğerdelen
230. "Bütün ömrüm sevdiğime rastlayacağım güne kadar hep bir hazırlıktan ibaretmiş."
- Ciğerdelen
231. "Bayram olsa kına yaksam destime
Selâm versem yârânıma dostuma
Hasta olsam Aslı gelmez üstüme.
Garip garip ölüşüme ne dersin..."
- Ciğerdelen
232. "Yazık bu kıza, yahu! Sevdası beynine vurdu. İçi içine sığmıyor. Günün birinde gık deyip denizlerde boğulacak. Yahut kafasını bir ağaçta parçalayacak."
- Kadıköyü'nün Romanı
233. "Sizi sevdim demek gönlümü örseliyor; bu söz ne kadar hafif, ne kadar hiç."
- Kadıköyü'nün Romanı
234. "Ayıp ediyorum; fakat ne yapayım, elimde değil."
- Kadıköyü'nün Romanı
235. "Vatan, evet, her karış toprağı muazzez, her semti mukaddes olan vatan. Fakat ... İlle de Kadıköy, ah Kadıköy!.."
- Kadıköyü'nün Romanı
236. "Kötülük, onların ayrıksı din ve dilden olmalarında değil, hâyasız bir tecessüs ve vahşi bir yaygarayla yaratılmışın kemiğini kırıp iliğini sömürmek istemelerindedir."
- Ciğerdelen
237. "Derdi ki: "Bu gözlerde bir şey var ... Bildiğim, duyduğum, okuduğum bir şey değil. Gönlümün gaybdan sezişini bile aşan bir şey ... Nedir bu? Ne var bu gözlerde?""
- Ciğerdelen
238. "Bütün ömrüm sevdiğime rastlayacağım güne kadar hep bir hazırlıktan ibaretmiş."
- Ciğerdelen
239. "Bir çift can yakıcı elâ göz kâinatla benim arama girdi..."
- Ciğerdelen
240. "—Git dedi, öldüğümü istemezsen git. Seni affettim. Unutmaya çalışacağım. Fakat gitmelisin. Gözüm seni görmesin."
- Ciğerdelen
241. "" Ne güzel vatanımız... Uğruna yaşarız, uğruna ölürüz.""
- Ciğerdelen
242. "Ümit, ümit! Dünyada en şaşılacak mucize, aşkın yüzde yüz menfi olan bir cephe karşısında bile ümidi büsbütün kaybetmemesidir. Bir aşıka hakikatin acılığından, felaketlerin olduğu gibi kabul edilmesi zaruretinden bahsetmeyiniz. O daima şuurunun kuytu bir köşesinde teselliler yaratır, der ki: "O da beni seviyordu; fakat filan falan sebepten söyleyemedi, gizledi. Bir defa benimle nasıl göz göze gelmişti. Hani bir gün de elimi sıkarken...""
- Kadıköyü'nün Romanı
243. "Ümit, ümit! Dünyada en şaşılacak mucize, aşkın yüzde yüz menfi olan bir cephe karşısında bile ümidi büsbütün kaybetmemesidir. Bir aşıka hakikatin acılığından, felaketlerin olduğu gibi kabul edilmesi zaruretinden bahsetmeyiniz. O daima şuurunun kuytu bir köşesinde teselliler yaratır, der ki: "O da beni seviyordu; fakat filan falan sebepten söyleyemedi, gizledi. Bir defa benimle nasıl göz göze gelmişti. Hani bir gün de elimi sıkarken...""
- Kadıköyü'nün Romanı
244. "Ümit! Seni ne yapaydım ben? Yenir misin yenmez misin, canlı mısın cansız mısın, tahviller borsasında değerin iner mi biner mi? Bilirim ki sen bana durmadan yarını adayarak benden bugünü uğrulayan baş düşmanımsın. Sana bel bağlayan insan kendini korkuya kaptırmış olur, korkunun ardı sıra da çekindiğine uğramak gelir. Seni bir sırça küp gibi omuzumda taşıyamam ümit! Ne kadar güzel olursan ol, işte seni taşa çarpıyor, tuz buz ediyorum."
- Ciğerdelen
245. "Onları unutabilseydim rahat ederdim."
- Ciğerdelen
246. "Aşk ölümden kuvvetlidir.
Fakat hayat, aşktan da kuvvetlidir."
- Ülker Fırtınası
247. "“Hayatta her türlü elemi öğütmek vazifesi ile mükellef olmak, ne fecidir, ne feci!”"
- Kadıköyü'nün Romanı
248. "“Aşk, mensubiyettir. Mensubiyet, aşkın yegâne inandırıcı tezahürüdür.”"
- Kadıköyü'nün Romanı
249. "Bir çift can yakıcı elâ göz kâinatla benim arama girdi..."
- Ciğerdelen
250. "Ömrün mânâsı Yaratan'a olan bağlantıyı duymaktır. Biz bunu yirmi yılda bileceğimiz kadar tek bir solukta da bilebiliriz. Yeter ki ; var yürekten Tanrı adını analım."
- Ciğerdelen