Şafak Vakti Kitap Bilgileri
Yazar: Stephenie Meyer
Tahmini Okuma Süresi: 16 sa. 46 dk.
Sayfa Sayısı: 592
Basım Tarihi: 12 Eylül 2017
Yayınevi: Epsilon Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9789944821551
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Şafak Vakti Kitap Tanıtımı
37 farklı dilde 40 milyondan fazla satan Alacakaranlık Serisinin yazarı Stephenie Meyer'den serinin son kitabı Şafak Vakti…Bir vampiri sevdiğinizde, seçim hakkınız kalmaz. Bunun sevdiğiniz kişiyi inciteceğini bile bile nasıl kaçar, nasıl savaşırdınız? Sevdiğinize verebileceğiniz tek şey hayatınızsa, nasıl vermemezlik ederdiniz? Ya onu gerçekten seviyorsanız?
Vazgeçilmez bir şekilde bir vampire âşık olmak, Bella Swan için, bir fantezi ve kâbusun gerçeğe karışmasıdır. Edward Cullen'a duyduğu yoğun tutkuyla bir tarafa, kurt adam Jacob Black ile arasındaki derin bağ ile öbür tarafa çekilmiş bir halde, nihai dönüm noktasına ulaşmak için kayıplar ve mücadele dolu çalkantılı bir yıl geçirmiştir. Artık kaçınılmaz bir seçimle karşı karşıyadır; ya ölümsüzlerin karanlık ama çekici dünyasına katılacak, ya da iki kabilenin arasında insan olarak hayatına devam edecektir.
Bella artık kararını vermiştir ve kendisini muhtemelen yıkıcı ve anlaşılmaz sonuçları olacak benzeri görülmemiş bir olaylar zincirinin içinde bulur. Önce Alacakaranlık'ta yıpranmış olduğunu, ardından Yeniay ve Tutulma'da da dağılıp koptuğunu gördüğümüz ipler, artık tamamen düzeltilip bir araya gelecek gibi görünüyor. Peki ya bu sonsuza kadar gerçekleşmezse?
Alacakaranlık efsanesinin heyecanla beklenen son kitabı, Şafak Vakti, milyonları büyüleyen bu romantik hikâyenin sırlarını ve gizemlerini aydınlatıyor.
Şafak Vakti Kitaptan Alıntılar
1. "Hayat berbat ve bir de ölüyorsun…"
2. "Uzun bir yolculuk sonrasıyız. Ben çok yorgunum, sen çok güzelsin…."
3. "Çocukluk hiç kimsenin ölmediği bir krallıktır."
4. ""Çocukluk, sadece doğumdan belli bir yaşa kadar süren bir dönem değildir ve belli bir yaşı da yoktur.
Çocuk büyür ve çocukça şeyleri bırakır. Çocukluk hiç kimsenin ölmediği bir krallıktır."
~Edna St. Vincent Millay"
5. "Bütün hayatım boyunca ilk kez nazik kelimesi bana uymuştu.......hayatım değil de varlığım boyunca diyelim.
"Teşekkürler,""
6. "Çocukluk hiç kimsenin ölmediği bir krallıktır."
7. "Gerçi doğrusunu söylemek gerekirse, bugünlerde akılla aşkın bir araya geldiği yok.
William Shakespeare"
8. "Şeçeneklerim sınırlı.
Elimdekilerle idare ediyorum. Güven bana, olanlar benim de hoşuma gitmiyor."
9. "Bir yaz gecesi Rüyası gibi sihirli olduğunu söylemişti."
10. "Bu kadar bitkin ve aynı zamanda da güçlü hissetmek sinir bozucuydu."
11. "Hayat berbat ve bir de ölüyüyorsun.
Ya çok şanslı olmalıyım."
12. "Hayat berbat ve bir de ölüyorsun."
13. "Sanki ruhumu görebiliyormuş gibi, o da bana baktı. Sanki gördüğü ruhu sevmiş gibi."
14. "Hiçbirimiz bilinçaltımızdaki tutkuları dizginleyemeyiz."
15. "Sanırım hayatımda hiçbir şeyi bu kadar çok istememiştim. Tek istediğim sevdiklerimi koruyabilmekti."
Şafak Vakti Kitap İncelemeleri
Özet kısmında bahsettiklerimi SPOİLER diye algılayacaklar çıkabilir ben SPOİLER olduğunu düşünmüyorum çünkü detay vermedim ama yine de siz ona göre okuyun derim :D
Vee Şafak Vakti kitabı ile seriyi tamamlamış bulunmaktayım. Alacakaranlık serisi benim 2009 yılından beri her sene okuduğum ve ne kadar okusam da sanki ilk kez okuyormuşçasına bir heyecanla okuduğum bir seri. Serinin kitaplarından en sevdiğim Şafak vakti sonsuza dek kalbimizde yaşayacak bir finalle bitiyor.
Kitabı Bella ve Jacob'ın ağzından okuyoruz ve Jacob'ın ağzından okumak harikaydı çok keyif alarak okudum o kısımları :D Kitaba Bella'nın anlatımı ile başlıyoruz Edward ve Bella rüya gibi bir düğünle evleniyorlar eh başlarında Alice gibi biri olunca o düğünün berbat olması imkansız :D
Düğünden sonra da Esme Adası'nda inanılmaz bir balayı
yaşıyorlar o kadar büyüleyici anlar okuyoruz ki ta ki Bella
hamile kalana kadar inanılmaz ve büyüleyici olan balayı
Edward için cehenneme dönüşüyor. Ve sonrasında Jacob'ın
ağzından okumaya başlıyoruz.
Özetle: Kurt sürüsünde anlaşmazlıklar, Bella'nın ölümsüz hayatının başlaması, küçük yarı insan, yarı vampir olan Edward ve Bella'nın kızları, Denali kuzenlerden birinin yaptığı ihanet sonucu işin içine Volturi'lerin girmesi, savaş için yardım alınan dostlar ve yakınlar (ki Cullen'lar haricinde bir çok özellikleri olan vampirleri tanımak müthişti hepsi birbirinden harika yeteneklere sahipler) Cullen'lar ve Volturi'lerin arasında olan ufak savaş ve o kısımda olan vampirlerle ilgili şok edici bilgi...
Okumaktan hiçbir zaman sıkılmayacağım ve kalbimde sonsuza dek yaşayacak bir seri <3
Bizde bazı yörelerde adet vardır. Kız Kaçırma diye. Sanırım Meyer de aynı olaya maruz kaldı ki öyle bir nikah falan anlatmış ki resmen kadın hayallerini yazmıştı. Aslında eğlenceli okumuştum ama gene de olay görmeyince bu kadar o uzayan mutluluk bende öfkeye dönüşüyor çünkü sıkılıyorum.
Aslında kitapta sıkça adı geçen Edward ve Jacob varken ben en çok Mike için üzülmüştüm. Daha ilk kitaba başladığımda Bella ile ilgilenen o olmuştu. Çocuk konuşma bile yapamadı. Mermer Sütun gibi yakışıklı Edward ve Kas Yığını Jacob arasında çocuk İnsan (!) olarak kalınca ne yapsındı ? Valla çocuk aynı ben.
Kitap hakkında biraz daha bahsedecek olursak düğün zamanı Edward ve Jacob ortalığı gene kızıştırıyor. Böyle bir durum da gene ayrılıkların olacağını sizde tahmin edersiniz ki kitapta da bu ayrılık pekiştirilerek farklı bölümler ve farklı kısımlar yapılmış. Mesela bizimkilerin anlatıldığı bir bölüm ve hemen ardından ‘Jacob’ için ayrı bir bölüm yapılmış. Aslında böyle olması da hoşuma gitti. Bazen okurken dalıp gidiyorum ve nerede olduğumu şaşırıyorum. Satırların arasında kaybolmamak için çok iyi bir taktik bu ayrı bölümler.
Kitapta beğendiğim bir diğer nokta da vampir olma kısmıydı. Çünkü ısırma yok saldırma yok. Tamamen alıştığımız ve düşündüklerimizden farklı bir vampir olma hikayesiydi.
Son kitabı da aynı hevesle okuyacağım konusunda eminim. Şuan Kadıköy’de bulunduğumdan onu da temin edip başlayacağım hemen. Keyifli okumalar dilerim hepimize..
-SPOILER İÇEREBİLİR-
Bu seri hakkında çok konuşuldu ve eminim ki konuşulmaya da devam edilecek. Seveni kadar sevmeyeni de çok olan bu seriyi sonunda ben de okudum -Biraz geç kalmış olsam da-. Ve hakkında birkaç kelam etmek istiyorum.
Günümüzün edebiyat dünyasına göre yorumlayacak olursak, evet, bu seri kesinlikle vasat olarak değerlendirilebilir. Fakat yazıldığı dönem göz önünde bulundurulduğunda bu tarz konuları işleyen çok fazla kitap yoktu. Ben bir kitabın yazılmış olduğu dönemin özelliklerinden, içinde bulunduğu kültürün özelliklerinden ve yazarın kişilik özelliklerinden bağımsız olarak değerlendirilmeyeceğini düşünüyorum. Bu sebeple, şu an yazılmış olan distopik ve fantastik eserlerle kıyaslamayı bir kenara bırakarak yorum yapmanın doğru olduğunu düşünüyorum.
Alacakaranlık Efsanesi serisinin son kitabı olan Şafak Vakti, diğer üç kitabından kesinlikle çok daha güzel bir şekilde işlenmiş bir kurguya sahip. Özellikle Bella'nın vampir hayatına başladıktan sonra yaşamış olduğu karakter gelişimi, kızıyla olan ilişkisi, en yakın arkadaşı Jacob'la olan ilişkisi kesinlikle okunmaya değer seviyedeydi. Bu sebeple kitabı okurken hiç sıkılmadım, aksine çok keyif alarak okudum.
Gerek kitapta gerek filmde en sevdiğim sahne son kısımdaki savaş sahnesidir. Bella'nın yeteneğinin gelişimi, sevdiklerini koruma içgüdüsü, özellikle de kızıyla olan ilişkisi o sahnede bence çok güzel bir şekilde anlatılıyor. Dediğim gibi, ben büyük keyif alarak okudum ve serinin en sevdiğim kitabı oldu.
4 kitaplık vampir dünyasını halen daha merak eden varsa tavsiye edebilirim. Keyifli okumalar dilerim.
Kitap ve Filmdeki benzerlikler;
Cullen Ailesi ve Bella hariç çoğu karaktere pek yer verilmemiş
Tiplemeler doğru yansıtılmış
Farklılıklar:
Neredeyse tüm karakterlerin gücünü biliyoruz
Jacobın soyunu
Renessme'nin olduğu kısımlar çok fazla hem de aktif konumda
Karakterler 3 kişiden ibaret değil ve huylarıda şöyle ki;
Film de ;
Bella:(dönüşüm geçirmeden önce )zayıf , korunmaya muhtaç ,depresif , asi (özellikle ailesine ) edward da edward da ( tamam ayrılık sahnesi aynı ),ayran gönüllü ,Alice'e Edward için yakınlık gösterdi
Alice: saf, fazla mutlu, gamsız,sadece parti ve eğlence delisi
Jasper:güçsüz,kuyruk ve sürekli acı çeken
Edward:bencil,melankolik ,tek tabanca,nedensiz evham yaratan
Jacob:Duygusal,yenilen taraf , bellanın sürekli yanında
KITAPDA:
Bella: güçlü iradeli,dostcanlısı,canayakın,aile bağları güçlü (babası idolü,annesi ile sürekli sohbeti olan biri )(ailesi ayrı ),edwardı sevdi ama ayrılınca onu hiç unutmadı Jacob onun en yakın çocukluk arkadaşıydı ona hep anlattı ,Alice ile çok yakın dostlar Edward yokken bile onunla arkadaşlık kurdu
Alice:Mantıklı,Tatlı kız kardeş figürü , tek başına lider olabilecek kabiliyeti olan biri,Bellanın destekçisi
Jasper:Savaş konusunda deneyimli,güçlü (baş karakter kadar) , romantik,sürekli yarış meraklısı (emment ile )
Edward:Aile bağları güçlü (üvey ailesi bile olsa ) ,iyi bir abi (alice ile)( edwarrrdd diyecegim en iyi kısım abiliği) , Jasper ile aynı düşüncede (bellaya saldırırken bile onu koruyup bellanın korkmamasını sağladı ),hafif sinirli
Jacob:Bencil taraf ,bellaya aşık olduğu için yaninda (mühür muhur hikaye ),asi,kafasına estiği gibi hareket eden
Bitirdim! Bella'lı birinci kısımda, Jocab geldiğinde biraz ağladım. Çünkü, sandığımdan biraz fazla sevdim Jacob'ı. Onu o kadar üzgün çaresiz görünce dayanamadım.
Kitapta açık ara en sevdiğim yer Jacom kısmı oldu. Onu okumak, kurt hayatını görmek beni mutlu etti. Sonra Cullen'ların kurtlara ne kadar iyi yaklaştığını görünce (rose hariç) içim burkuldu.
Yıllardan sonra bu seriyi bu kadar seveceğim aklıma gelmezdi. Hep dalga geçip gülerdim çünkü. Ama bu tekrar okuyuşumda gerçekten sevdim. Yani tamam hoşuma gitmeyen ya da gözlerimi devirdiğim yerler oldu ama yinede içim ısındı.
Çok fazla edebi değeri olmasa da bir kaç senede bir tekrar döneceğimi biliyorum bu seriye.
4 kitap içinde favori kitap hangisi olur bilmiyorum. Tutulma'yı gerçekten çok sevmiştim. Ama Şafak Vakti'ni de bir o kadar sevdim.
Ama hoşuma gitmeyen bir iki nokta oldu. Bella'nın vampir olduğu kısımda yaptığı neredeyse her şey için, saniyenin onda birinde, saniyenin bilmem kaçında gibi belirtmeleri beni bezdirdi. Hatta ilk başta öyle ki neredeyse her paragrafta bulunuyordu. Tamam anladık vampirsin. Ne kadar hızlı olduğunu biliyoruz. YETHEER!
Beni delirten bir kaç şey daha vardı ama bu kadar değil. Ahh, birde Charlie'li kısımlara cidden çok sevindim. Ve Charlie'ye sarılıp onu koruma istiyorum.
Benim, sıkıntılı günlerde kaçacağım bir evrenim daha oldu. Kendime bunu hatırlattım.
Beni hem deli edip hem de mutlu ettiğin için teşekkür ederim Bella!