Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Ş. Teoman Duralı Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Ş. Teoman Duralı En Beğenilen Sözleri



1. "... Takas teklif edildi: " Bedeninizi geri vereceğiz, buna karşılık ruhunuzu bize teslim edeceksiniz!""


- Omurgasızlaştırılmış Türklük



2. "Gerek bireyin gerekse toplumun duygu ile düşünce ufkunu dili çizer. Dil yoksa, duygu ile düşünme de olamaz"


- Omurgasızlaştırılmış Türklük



3. "Bir kere, kadın ile erkeği, haremlik ile selamlık biçiminde birbirinden koparılmış, tecrit olunmuş iki ayrı dünyaya hapsetmek, bahsettiğimiz güvenilirlik ile sadıklık esaslarını zedelemiştir."


- Omurgasızlaştırılmış Türklük



4. "Karakter olmayınca dik duruş da olmaz."


- Prof. Dr. Teoman Duralı ile Konuşmalar



5. "İyi dostlar, iyi kitaplar ve bir de huzurlu
bir vicdan; işte ideal hayat!"
... ~..."


- Öyle Geçer ki Zaman



6. "“Atlas denizine çıktıktan sonra yakalandığınız fırtınalarda, istediğiniz kadar ateist, deist, bilmem ne olun; takla atarak Allah’a sığınıyorsunuz.”"


- Öyle Geçer ki Zaman



7. "Türklüğün bir türlü kendini kurtaramadığı bir zaaf var ki, Osmanlı dahi onunla malûldur: Türkçeyi kendine dert edinerek ona ihtimam göstermek. Cihangir devletler kurup dil bilinci ile kaygısı gelişmemiş, dilini bunca ihmal etmiş ikinci bir millete tarihte rastgelmek zordur"


- Omurgasızlaştırılmış Türklük



8. "Kitaplarla çevrili olan çocuk kültüre, okumaya, yazmaya eğilim gösterir."


- Prof. Dr. Teoman Duralı ile Konuşmalar



9. "‘Ümit’, ‘hayat’tır. ‘Ümit’, devâm ettiği sürece ‘yaşanır’. ‘Ümid’in kesildiği yerde ‘tragedya’, giderek ‘saçmalık’, sonundaysa, ‘intihâr’ başgösterir."


- Çağdaş Küresel Medeniyet



10. "~

Mütedeyyinliğin başında haddini bilmek gelir. Haddi aşmak kişiyi ya ifrata ya da tefrite götürür.

~"


- Aklın Anatomisi



11. "Kant benzeri kalburüstü kimselerin kaçıp kurtulamadıkları kader, anlaşılmama durumudur.
Nitekim Beethoven'e "müziğinizi kim anlayacak ki?!" diye sorulduğunda, onun kılınç keskini cevabı, "elbette kütükler değil!" olmuştur."


- Aklın Anatomisi



12. "Aklın haddını bilmesi, felsefe-bilim gereği olduğu kadar, edebinde icâbıdır."


- Aklın Anatomisi



13. "√

Dimağın doruğunu teşkil eden, dehanın kapısı hayalgücüdür."


- Aklın Anatomisi



14. "Tanrı, akılötesi olmakla kalmayıp aklıaşkındır da. Şu durumda akıl yoluyla kavranıp anlaşılamaz. Zirâ aklın transsendental yasalarını belirleyen mantık ilkeleri ve kuralları ona uygulanamazlar. O, aynı ânda her durumda ve şeyde hazır ve nâzırdır. (bkz Kaf Suresi16) Buradan, Onun, hem her hem de bir yerde aynı ânda bulunduğu anlamını çıkarımlıyoruzki; bunun da mantıkla bağdaştırılabilr yanı yoktur.

Bu yüzden O, akledilemez ve hatta düşünülemez ; duygulanılır, vicdan sesine kulak verilir."


- Aklın Anatomisi



15. "Ömrünce ağaç dikmemiş, hayvanın doğuşuna tanık olmamış bir çocuğa Allah'tan bahsediyorsun. Allah'ın olağanüstü kudretini görmen lazım. Göğe bakacağım, tabiatı anlamaya çalışacağım."


- Prof. Dr. Teoman Duralı ile Konuşmalar



16. "- ikisine göre, kalkış noktamızı var olanlar ve onları algılamamız oluşturmaktadır. Bununla birlikte varlığın varolduğuna da inanmamız lâzım. Yoksa, varolmadığımız durumlarda varolanların varolduklarını nasıl ve neye dayanarak iddia edebiliriz ki? O hâlde algıladığım var olanlar, varolsam da olmasam da vardır."


- Aklın Anatomisi



17. "Eğitim aileden alınır, okuldan alınmaz. Aileden aldığın eğitimle okula gelir ve orada öğrenim görürsün. Öğrenimini eğitimin üzerine inşa edersin."


- Prof. Dr. Teoman Duralı ile Konuşmalar



18. "Unutmamak lazımdır ki gerçek ölüm manevi ölümdür; bir insanın yahut toplumun manen ortadan kaldırılmasıdır."


- Prof. Dr. Teoman Duralı ile Konuşmalar



19. "“İyi dostlar, iyi kitaplar ve bir de huzurlu bir vicdan; işte ideal hayat!”"


- Öyle Geçer ki Zaman



20. "Uyuşturucu denince aklımıza hep eroin, kokain, esrar gelir. Halbuki televizyon da eroin kadar, bilgisayar da kokain kadar uyuşturucu, beyni dondurucu, düşünmeyi durdurucu malzemelerdir."


- Prof. Dr. Teoman Duralı ile Konuşmalar



21. "“Öksüz kalmış çocuk ne ise, ‘Tanrısızlık’ çukuruna düşmüş kişinin durumu da odur.”"


- Çağdaş Küresel Medeniyet



22. "Bir millete, hayat iksiri ruhu ile dilinin onun elinden alınmasından, daha büyük zarar verilemez."


- Omurgasızlaştırılmış Türklük



23. "Milletçe en büyük derdimiz anı yaşayıp ileriyi görememek."


- Prof. Dr. Teoman Duralı ile Konuşmalar



24. "*****

"Ca­nın canıma karışmıştır; seni inciten her şey, beni de incitir."

Mevlana Celaleddin Rumi

*****"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



25. "*****

"Her dinin ahlak düzeni bulunur;
İslam'ın ki ise hâya üzerine kurulmuştur"

Hz. Muhammed (s.a.v)

*****"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



26. "- İngiliz-Yahudi Medeniyeti, bir bakıma kalleşliği doğuran yozluğu mu üretiyor?
-Tabii. Ne sıfat kullanırsanız kullanın, bugünkü terör, İngiliz-Yahudi Medeniyeti'nin dolaylı değil, doğrudan bir ürünüdür."


- Prof. Dr. Teoman Duralı ile Konuşmalar



27. "Bana sürekli İngilizce ders vermeyi kabul ettirmeye çalıştılar. Onlara dedim ki: "Ömrüm boyunca Türkiye'de Türkçe dersi verdim. Dil bir milletin şerefidir." Çünkü dil, aklın dışavurumu, dışa yansımasıdır. Aklını yitiren insan, en önemli vasfını da yitirir. Bu bakımdan, dilin zenginleştiği ölçüde akıllısındır. Akılca yükseldiğin ölçüde dilin de zenginleşir. Bu kadar basit."


- Prof. Dr. Teoman Duralı ile Konuşmalar



28. "Türkiye'deki herhangi bir milli hareketin temel dayanakları arasında İslami bir nitelik yoksa bu hareketin Türkiye'yi İslam'dan kurtarmak(!) isteyenlere hizmet etmesi kaçınılmazdır."


- Prof. Dr. Teoman Duralı ile Konuşmalar



29. "Dil toplumun manevi kültür hazinesidir. Dili ortadan kaldırmak toplumu öldürmek demektir."


- Öyle Geçer ki Zaman



30. "*****

Gelecek, ümittir. O da, görülüyor ki, kaçınılmazcasına, annenin kucağı ile elinde biçimlenecektir.

*****"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



31. "Ama hayatta her şeye geç kaldım."


- Öyle Geçer ki Zaman



32. "Bilgimin yüzde yetmişi tecrübe, yüzde otuzu okumağa dayanır."


- Öyle Geçer ki Zaman



33. "*****

"Mümin, her davranışa yatkın özel­likte yaratılmıştır; hıyanet ile yalan hariç"

Hz. Muhammed (s.a.v)

*****"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



34. "**

Soykırım: 1519'da 28 milyon Kızılderili yaşıyor­ ken, 1605'de günümüz A.B.D. topraklarında bunlardan 1 milyonu hayatta kalmağı becerebilmiştir.

***"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



35. "Ruh hastaları böyledir. Gayet doğru düzgün adamlardır; bunalım anında insan olmaktan çıkar"


- Öyle Geçer ki Zaman



36. "Zaten neyimiz var, neyimiz yoksa kadınlardan aldık. Onlar olmasa fena hâlde hapı yutmuştuk."


- Öyle Geçer ki Zaman



37. "Görünene kanmak, 'sağduyu' gereğidir; 'aklıselim' değil."


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



38. "İlim bir lücce-i bîsahildir
Anda âlim geçinen cahildir."


- Omurgasızlaştırılmış Türklük



39. "Bütün hayatım boşa akmış sudur."


- Öyle Geçer ki Zaman



40. "“Savaş, her şeyin, herkesin atasıdır, hakanıdır; Kimisini tanrı (kahraman), kimini (gelişigüzel) insan, kimini köle, kimini de hür kılar.”
Herakleitos"


- Çağdaş Küresel Medeniyet



41. "Medeniyet tek biçimden ibaret değildir. Bir insan, kavuğuyla, fesiyle ya da börküyle medeniyet dışı olup, kasket ve şapkayla mı medeniyet içi olacak?"


- Prof. Dr. Teoman Duralı ile Konuşmalar



42. "Feci bir kimlik bunalımı içindeyiz. Bütün bu yaşadığımız fırtınalar kimlik bunalımının sonucu."


- Prof. Dr. Teoman Duralı ile Konuşmalar



43. "Dünyada en kötü şey, aklın
kontrolünü yitirip dizginleri duygulara kaptırmasıdır."


- Öyle Geçer ki Zaman



44. "Hep söylerim, teknik, kitlelerin afyonudur; aklımızı başımızdan alır. Tabletler, bilgisayarlar, telefonlar…"


- Öyle Geçer ki Zaman



45. "**

ALLAH, insana üç yoldan hitab eder: Yaratma; Vahiy -seç­tiği kişiler aracılığıyla insanlığa ulaştırdığı Tebliğ-; Vicdan -Hak yolunu göstermek için her kişiyle (kuluyla) doğrudan doğruya sürdürdüğü muhavere.

***"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



46. "“İyi dostlar, iyi kitaplar ve bir de huzurlu bir vicdan; işte ideal hayat!""


- Öyle Geçer ki Zaman



47. "İki şey dile getirilemez: Bir, aşkın en üst noktası olan sevişme ânı; iki, kul ile Allah arasındaki en üst aşkın zirvesi, tasavvuftaki fenâfillah."


- Öyle Geçer ki Zaman



48. "Süreklice yol ayrımlarında kalıp karar vermek,sonra da verdiği kararın muhasebesini çıkarmak,canlılar evreninde bir tek insanın alnına yazılmış kader olsa gerek."


- Felsefe-Bilim Nedir?



49. "Nereden geliyoruz? Nazım Hikmet'in o unutulmaz, eşsiz enfes benzetmesiyle dörtnala uzak Asya'dan gelip Akdeniz'e kısrak başı misali uzanmışız."


- Öyle Geçer ki Zaman



50. "Tarihte İslâm medeniyetinde benliğini kazanmış olan Türklüğün bugün temel sorunu ‘kendinibilmezlik’tir."


- Omurgasızlaştırılmış Türklük



51. "Atlas denizine çıktıktan sonra yakalandığınız fırtınalar da istediğiniz kadar ateist, deist, bilmem ne olun, takla atarak Allah'a sığınıyorsunuz."


- Öyle Geçer ki Zaman



52. "**

İnsanın, Yaradanına seslenişi de yine üç yoldan olur: Kendi­sine esas olan, kendisini çevreleyen doğa ile toplumu sevip, me­rak edip inceleyerek, araştırarak; cemaatla birarada ibadet ederek (salât) ve nihayet tamamıyla kişisel düzlemde dua anlamında ALLAH'a yalvararak (münâcât).

***"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



53. "Abdülhamid, medeniyetimizin son mücahidi."


- Prof. Dr. Teoman Duralı ile Konuşmalar



54. "Her zaman kralcılara kral faiktir; kraldan çok kralcılardan korkacaksınız."


- Öyle Geçer ki Zaman



55. "Ben imân etmiş bir kişi olarak ümidin insanıyım."


- Çağdaş Küresel Medeniyet



56. "İnsanı en çok biçimleyen, kültürün en baştaşıyıcısı kadındır. Erkek hemen çöker, bel verir, kadın öyle değil."


- Öyle Geçer ki Zaman



57. "Kimse kimseye güvenmiyor, kimse kimseyle geçinemiyor, herkes herkesle sidik yarışında.
Böyle bir dünya."


- Öyle Geçer ki Zaman



58. "Bu maksat doğrultusunda kırımın en akıllı ve kökten olanına başvurulmuştur: Binyüz küsür yıllık yazısının iptâliyle Türklüğün tarih-kültür hâfızası silinip boşaltılmış, millî kültür bilinci yokedilmiştir. Bu, tarihte eşine menendine rastlamadığımız bir ‘tragedya’dır. Böyle bir çılgınlığa devrimciliğin yıldızları ‘Maximilien Robespierre’ —Fransızcanın o korkunç mantıksız, çetrefil, ama evvelAllah pek zarîf imlâsını değiştirmeği dahî düşünmedi mi acaba?—, ‘Lenin’ ile ‘Mao’ bile kalkışmamışlardır."


- Omurgasızlaştırılmış Türklük



59. "“Çalışmak istiyorum, ne yapmam lâzım" diye sordum. Kadın "çalışman lâzım" dedi."


- Öyle Geçer ki Zaman



60. "*****

Din eğitimiyle irade sağlamlılığı kazanılırken, bilim öğrenimi aracılığıyla da tutarlı düşünme alışkanlığı edinilebilir. İkisi, ken­dikendisini zapturapt altında tutabilen insan bireyini verir.

*****"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



61. "İşte Mevlana Celaleddin Rumi (1207- 1273), Tanrısal asıllı ahlakın, insan yaşaması demek olan hayata yol yordam gösteren ilkesi manasındaki (meaning) edebi, özlü biçimde şöyle belirle­miştir. "Kişioğ­lunun edebten nasibi yoksa, âdem değildir. Kişioğlu ile hayvan arasındaki fark, edeptir. Gözünü aç da bak cümle Kelâmullaha! Kur'ânın bütün ayetlerinin manası, edepten ibarettir.""


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



62. "Kültürün özü asıl, kadındadır…"


- Öyle Geçer ki Zaman



63. "Türk milletini de en fazla etkilemiş, belirlemiş unsur islâm medeniyetidir. islâm bizim astarımızdır."


- Öyle Geçer ki Zaman



64. "Tarikat, bir çeşit afyonlanma olayıdır."


- Öyle Geçer ki Zaman



65. "Vicdan kabloya benzetilirse, bir ucu akla, öbürü de gönle bağlanmıştır."


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



66. "*****

Maddeden vucut verdiği insana ALLAH, soluğunu 'üflemek' suretiyle Özünden 'pay' ihsan etmiş ve onu bu yüce haliyle Kainatında Halife tayin etmiştir.

*****"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



67. "Filozof, havada uçan tozları toplar ve ondan somut bir şekil çıkarır."


- Öyle Geçer ki Zaman



68. "Kişinin seciyesini oluşturan çevresidir, aldığı terbiyedir."


- Öyle Geçer ki Zaman



69. "Milletin en önemli sermayesi yetişmiş insan gücüdür."


- Öyle Geçer ki Zaman



70. "Felsefileşmiş -yani, felsefe sistemi çerçevesinde teşkilatla­nabilmiş- medeniyete mensup toplumun en bariz vasfı, anlamları sınırlanmış, belirginleştirilmiş, seçik bir kavramlar örgüsüy­le donanmış dile malik olmaktır. Bu meselenin baş ilgilisi ve so­rumlusu öncelikli ödevi 'kavram kuyumculuğu' olan, mesleği gereği geçmiş felsefe sistemlerini öğretmekle yükümlü-felsefeci ile -varolan sistemleri analiz eden yahut, gücü yetiyorsa, sistem kuran- filosoftur."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



71. "*****

İslamla birlikte hürlük, ödev-hak ve sorum­luluk ilkeleri de belirmiştir.

Ahlak ise, bu ilkelerin örgüsüdür.

*****"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



72. "En korkunç cinayet doğru olanın katlidir."


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



73. "Her insan bireyinin esas ödevi, hayırlı işler gör­mek, ibadet etmek; hakkı ise, ümittir.

Ümit, hayattır.

Ümit, de­vam ettiği sürece yaşanır.

Ümidin kesildiği yerde tragedya, gide­rek saçmalık, sonundaysa, intihar başgösterir.

*****"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



74. "Ankarada dehşetli bir hüzne kapıldım. Ovam, dağım, denizim, ormanım yoktu. Özellikle de denizin olmaması beni yıktı."


- Öyle Geçer ki Zaman



75. "Duygululuk ile duygusallık farklı şeylerdir. Duygululuk güzeldir; musıkîşinâs ile şair duyguludur. Aklı kıt, kendini sadece duygularına kaptıranlarsa duygusaldırlar.
Biz böyleyiz işte, hep ifrad ile tefrit arasında bocalar dururuz."


- Öyle Geçer ki Zaman



76. "Duygular ile akıl ayrı şeylerdir; duygularım beni istediği yere götürür, aklım götürmeyebilir."


- Öyle Geçer ki Zaman



77. "Edebiyat üzre yaşayan iki millet gördüm: Bir Fransızlar, bir de, Acemler. Rusları da katabiliriz, Rus da içsin, şiir söylesin, ağlasın."


- Öyle Geçer ki Zaman



78. "Dostoyevski mi Tolstoy mu?
-Tolstoy

Böyle bir eğitim görmemekle birlikte dine, mistikliğe giden bir eğilimim vardı. Tolstoy bu eğilimimi desteklerdi."


- Öyle Geçer ki Zaman



79. "Akıl, Allah ile insan arasında bir ara duraktır. Allah'ın bildirdikleri doğrudan doğruya insana gelemez; yakar yoksa. Bu, tıpkı bir elektrik üretim merkezinin veya bir santralın cerayânını hânelere doğrudan doğruya vermesi gibi bir olaya benzer. Arada güç indirme merkezleri vardır. Akıl da bunu yapıyor; peygamberleri yoluyla kullarına, insanlığa Allah'tan gelen bildirileri bir bütün olarak sunuyor. Aklın bize ilettiği bu ilâhî bildirilere "vicdân" diyoruz."


- Öyle Geçer ki Zaman



80. "Aklın süsü dil, dilin süsü söz;Kişinin süsü yüz, yüzün süsü de göz

-Balasagunlu Yusuf Has Hacip"


- Kutadgubilig Türkcenin Felsefe-Bilim Sözlüğü



81. "...öyle birini yarat ki, ona denk düşsün. Onun yansısı, öbür yarısı olsun; coşkun gönle karşı coşkun bir gönül çıksın."


- Gılgamış Destanı



82. "'aklımla duygularıma da ayar vererek yürütülen işlem bana ait, benimdir'"


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



83. "Bir varlığı insan kılan bir soru vardır: Neyim, kimim? Nereden geliyor, nereye gidiyorum?"


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



84. "Zira insan, durmadan tercihlerde bulunup karar vererek varoluşunu kurmak, inşa etmek zorundadır. Yaradan tam da karar mevkiindeki insanın imdâdına koşar."


- Felsefe-Bilim Nedir?



85. "Karar vermekten kurtulamamak, hür olmağa hüküm giymektir - Adem'in cennetten kovulması."


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



86. "Biz her şeyi geç seziyoruz ve trene son vagondan atlıyoruz."


- Öyle Geçer ki Zaman



87. "Anadolu insanı böyledir; sevdimi sizi bağrına basar, evine götürür, ailesiyle tanıştırır."


- Öyle Geçer ki Zaman



88. "Heyhât öyle geçer ki zaman
Seni unutmağa varmı imkân"


- Öyle Geçer ki Zaman



89. "Anne kucağından çıkıp gelişen toplum 'ümmet' tir. Yaradanının nefesini taşıyan insanın hayatı Mukaddestir."


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



90. "“Dili diri kılan, onu yaşayan ve yaşatan halk ile onunla iş gören onun emekçileridir.*

* ‘Dil emekçileri’, dilci, edebiyatçı ile filosof-bilimadamıdır.”"


- Kutadgubilig Türkcenin Felsefe-Bilim Sözlüğü



91. "Köylülük ile şehirlilik apayrı olaylardır. Köylülüğün tersine şehirlilikte akıl hakimiyeti vardır. Köylüdeyse akla lüzum yok, atadan öğrendiği usulle toprağını işler; olağanüstü felaketler baş göstermedikçe iklimler hep sabittir. Mevsiminde eker, hasadını toplar, mevsiminde yersiniz. Bütün gelenekler, görenekler sabittir, değişiklik olmaz. Değişikliklerin son derece önemli hale geldiği yer azgın denizdir. Karadenizlilerin zeki olması da bundandır. Topraktan geçinemeyip denize açılıyorlar. Deniz kaprisli bir yaratıktır. Bundan dolayı süreklice akıl yürütmek zorundasınızdır."


- Öyle Geçer ki Zaman



92. "Tarih, toplumun benliğine ilişkin bilinci, dolayısıyla kimliğidir. Geçmişini topyekûn unutmuş insan, hafızasını yitirmiştir."


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



93. "“Reason will become your idol”

“Mantık senin idolün olacak”"


- Öyle Geçer ki Zaman



94. "“Üretme etkinliği kadar başka ne, insanca yaşamayı belirleyebilir ki?”"


- Kutadgubilig Türkcenin Felsefe-Bilim Sözlüğü



95. "Konuştuğunu, yazı dili olarak kullanmak, tıpkı birinin sokakta geceliği veya pijamasıyla dolaşması gibidir."


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



96. "Oldum olası futbola tutkunum; hala öyle"


- Öyle Geçer ki Zaman



97. "Sürekli gidip bakıyordum. Ya Rabbim, o nasıl bir zevkti; o kitapları görmek, okşamak, bakmak... İçim gidiyordu."


- Öyle Geçer ki Zaman



98. "Artık hareket etmeğe gerek yok,her şey hareket ediyor zaten; sadece düşünmek kalıyor insana."


- Öyle Geçer ki Zaman



99. "Vahiyi çarpıtan, kirleten yahut toptan unutan toplumların eğitim düzeni de iflas etmiştir. Eğitimi iflas etmiş toplumlardan ahlâklı kişilerin çıkması neredeyse mucize kabîlindedir."


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



100. "Maneviyâtın yüksek olduğu toplumlar başattırlar, muzafferdirler. Bunun en önemli göstergesi sağlam, savaşcı yönleridir. Savaşma yetisi bir toplumun sağlamlık ile sağlık belgesidir. Onun altında yaratıcılık yer alır. Bu da büyük bir kültür yaratma işidir. Dolayısıyla bu üstün soyu elden geldiğince korumak gerekir."


- Öyle Geçer ki Zaman



101. "Bir de herkese pislik atarız, ırkçı deriz. Bu memlekette ırkçılığın envâıkesiresini gördüm."


- Öyle Geçer ki Zaman



102. "Klasik dilimizde şikemperver, Fransızcadaki "gurmenin" Osmanlı Türkçesi."


- Öyle Geçer ki Zaman



103. "Savaş kadar sonrası da felakettir."


- Öyle Geçer ki Zaman



104. ""Canın canıma karışmıştır; seni inciten her şey, beni de incitir.""


- Çağdaş Küresel Medeniyet



105. "Geçmişine ilişkin görüş edinmiş millet, maddi ile manevi gücünü ve takatını, böylelikle de, kimliğini aniayıp kendisini açıklamak imkanını elde eder.

Felsefe ile -ondan türemiş olan­ bilimin ortaya çıkmamış olduğu bir kültürün tarih, dolayısıyla da kimlik bilinci belirmiş olmaz.

*****"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



106. "Batı Anadolu’daki kabadayılık, önemli ölçüde efelerden gelir. Efe sözüyse Rumcadır- efebos: Delikanlı,yiğit."


- Öyle Geçer ki Zaman



107. ""İyi dostlar, iyi kitaplar ve bir de huzurlu bir vicdan; işte ideal hayat!
-Mark Twain"


- Öyle Geçer ki Zaman



108. "Bir yandan Sanayi devrimiyle, öbür taraftanda lnsancı Aydınlanmacı akımın etkisiyle hız kazanıp pekişen Hürriyetçi Sermayeciliğin elde etmiş olduğu karşı koyulmaz güç­le, dini dünyevi çıkarlara alet etme gereği de iyice ortadan kal­kınca, "istediğimi yapıp edebilirim", "yeryüzü nimetlerini tepe tepe kullanabilirim" kafa yapısına uygun İngiliz-Yahudi 'ben-be­şer tipi', kendisine benzemeyen, uymayan ne kadar insan tipi varsa, onun üstünden ilkin maddeten, arkasından da -daha da öldürücü, kahredici olan- manen silindir gibi geçip ezmiştir."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



109. "Zaten neyimiz var, neyimiz yoksa kadınlardan aldık. Onlar olmasa fena hâlde hapı yutmuştuk."


- Öyle Geçer ki Zaman



110. "Haksızlık etmekten kaçınmak, taraf tutmamak anlamına gelmez. Tarafsızlık, ahlaksızlıktır. Haksızlık etmek ise, adâletsizliktir, yânî, zulmdür."


- Çağdaş Küresel Medeniyet



111. "İnsan sorgular ve çevresiyle kurduğu ilişkilerden, aldığı eğitimden, okuduğu kitaplardan, seyrettiği filmlerden, dinlediği müziklerden, gördüğü yerlerden etkilenir."


- Öyle Geçer ki Zaman



112. "Akıllı insan, uzun vadeli düşünen insandır."


- Öyle Geçer ki Zaman



113. "Bugün ülkemizde koparılan başörtüsü kıyametini de bu bağlamda değerlendirmek lazım. Küreselleşme zihniyeti böyle çalışır: Aman bir yerden farklı bir renk çıkmasın, aksi takdirde insanlar uyanabilir!"


- Prof. Dr. Teoman Duralı ile Konuşmalar



114. "Din fenerinin nuru soluklaştımı kaptan ahlak, hayat gemisinin yolunu tayîn edemez, kayalara bindirir."


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



115. "*****

"Savaş, her şeyin, herkesin atasıdır, hakanıdır; Kimisini tanrı (kahraman), kimini (gelişigüzel) insan, Kimini köle, kimini de hür kılar"

-Herakleitos (53-54/448)

*****"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



116. "Düşünme ile karışmamış duygu, gerek sefil gerekse biçimden ârîdir."


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



117. "Annem… "Ben her zaman seni görmeyebilirim; ama seni her vakit bir gören var, o da Allah’tır" dedi, "yaptığını o görüyor, yazıyor, kaydediyor.""


- Öyle Geçer ki Zaman



118. "Hayatımızı dayadığımız, sırtımızı verdiğimiz temel inançlar felsefe-bilimde aranmaz, aranmamalıdır. Zirâ felsefe-bilim yaşatmaz; hayati ihtiyaçları karşılamak üzre oluşturulmaz. Sâdece merakı tatmin, bilgi edinmeğe yöneliktir."


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



119. "Çin ile Hint, iktisaden kalkındıkça, manevi varlıklarını, İngiliz-Yahudi me­deniyetine ister istemez iyice feda edeceğe benzerler.

Geriye üçüncü güç odağı kalmaktadır: Bilim, fen ile iktisat bakımların­ dan gelişmelere ayak uyduramamış, bu yüzden de dışarıya ba­ğımlı duruma düşmüş olan, buna karşılık 'sırt'ını biricik tahrif olmamış Tebliğe dayamış İslam medeniyetidir."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



120. "Eflatun'un en göz alıcı mistik tarafı, gerçekliği değerlendirirken gerçekliküstü kutsal âleme işaret etmesidir."


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



121. "Filosoflar radara benzer; serseri mayın gibi dolaşan değerleri toplayıp bir düzene sokarlar ve sistem dediğimiz akla dayalı bir düzen kurarlar."


- Öyle Geçer ki Zaman



122. "Şirk koşmak kadar ümitsizlik de onulmaz bir günahtır."


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



123. "Seksen yıllık süreçte düşünce dünyamız dehşet verici bir biçimde sınırlandı. Yaptığımız sâdece Avrupada belirmiş felsefe geleneklerine yönelmek olmuştur."


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



124. "Hayatta en önemli sermâye tecrübe. Genç insanın en büyük zaafı da tecrübesizlik."


- Öyle Geçer ki Zaman



125. "Edebileşmişlik, bir dilin gelişmişliğini gösterir."


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



126. "Bugün bu, böyle olabilir. Ya peki yarının ne getireceği belli mi?"


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



127. "Mutlak kesin bilgi 'Hakkelyakin" yalnızca ALLAH­' dadır.

Ona yakıntaşıldığı ölçüde bilgilerdeki görelilikler giderile­bilir.

Şu halde bilgilenme bir akılyürütme ile gözlem sürecine ta­bi iken, irfanla nurlanma anlık sezgi verisidir.

*****"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



128. "Bu adamların teorisi meorisi yoktu; oturup bunların* felsefelerini okumamışlardır. Okusalardı, anlamazlardı. Felsefe öğrenimi görmeyen felsefeyi anlamaz. Hatta çoğu gören dahi anlamıyor."


- Öyle Geçer ki Zaman



129. "İslam, geçmişte, şimdiki ve gelecekteki insanlığı topye­kün kucaklayan ilahi tebliğdir.

O, DİN'le anlamdaştır.

Nitekim bu husus bize Ali İmran Suresinde açıkça bildirilmekte­dir: "ALLAH katında din, şüphesiz, İslamdır . . . "

Şu halde din­lerden biri olmayıp DİN'in ta kendisidir.

*****"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



130. "Allahla temâstaki akıl-vicdân zâtım, kimseyle paylaşmadığım 'derin-benim' dir."


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



131. "dörtnala gelip uzak Asyadan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim.
bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benzeyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.
kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
bu dâvet bizim,
yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim'"


- Omurgasızlaştırılmış Türklük



132. "Dinin aslî görevi, ‘kişi’yi ‘ölüm’le birlikte ‘vucud’unu terkedecek olan ‘ruh’una, böylelikle de ‘salt ruh hayatı’na alıştırmaktır."


- Sorun Nedir?



133. ""Başkasında görüp nefret ettiğin, sana edeb olarak yeter""


- Sorun Nedir?



134. "Aklın sıkı dizginlerinden boşanıp da nefsin pençelerine düşmüş, duyguların hakimiyetine geçmiş şüphe, kuşkuya dönüşür."


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



135. "Yeniçağ dindışı Avrupa medeniyeti, Onyedinci yüzyıldan beri saçmalıktan hareket etmiştir. Saçmalığın kaynağı; en temel ilkeden yoksun olmak, daha açık bir ifadeyle, Tanrısızlık­tır. Öksüz kalmış çocuk ne ise, Tanrısızlık çukuruna düşmüş kişinin durumu da odur: Terbiye edici (Rabb) ilk ve Sığınılacak (Rahman) son merciden kesin yoksunluk! Böylelikle kişi, mut­lak yalnızlık (absolute solitude) dediğimiz tutamaksız durumda kendi eksik varoluşuyla baş başa kalır. Evrende yapayalnızdır, öksüzdür."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



136. "İslam'a, dolayısıyla da insanlığa yapılabilecek en büyük kötülük, onun siyasi ile iktisadi amaçlar uğruna suiistimal edil­mesidir.

Böylelikle o, din olmaktan çıkar; manevi yetkisini ve duruluğunu yitirip Yeniçağ dindışı Avrupa medeniyeti çerçeve­sinde bitip serpilmiş ideolojiler zincirine eklenmiş yeni bir hal­ka olmaktan öteye geçemez.

-İslamcılık. Bu bakımdan İslamın siyasileştirilmesi, hele din devletine konu kılınması teşebbüsle­rine Müslümanların var güçleriyle karşı çıkmaları, bir zorunlu­luktur."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



137. "Yazmayı bırakın da okumağa zihince mecâli kalmamış toplumun nitelikli düşünme özgürlüğüne cep telefonu ile İNTERNET uyuşturucuları tüy dikmişlerdir."


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



138. "Sömürgecilik: En şaşalı devrinde -yani, 1850'lerde- İngiltere, Hindistan'dan yılda 300 milyon dolar haraç kesmiştir.

Yeni sömürgecilik: 1988'de Güneyden 35 milyar do­lar gayrısafi (net) mali yekün Kuzeye aktarılmıştır.

*****"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



139. "*****

Benini nefsani benliğinin sığ­lında bulup vicdanının 'rahatsız edici sesi'ne kulağını tıkayan, hayatını vicdan muhasebesi yerine çıkar hesaplarına dayayan kişi, bencildir.

*****"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



140. "Babannem anneme “ömrümüzde bir defa olsun münâkaşa, kavga gürültü olmadı. Evlendiğim gün 'bu adamla nasıl bir ömür geçiririm' diye düşünürken onu öylesine sevdim ki, anlatılır gibi değil; bu adam hayatımda bana bir kere kötülük etti, o da ölmekle”"


- Öyle Geçer ki Zaman



141. "Ruhu uçup gitmiş vucuda, ceset diyoruz. O hâlde, kurtarabildiğimiz, cesedimizmiş."


- Omurgasızlaştırılmış Türklük



142. ""İyi dostlar, iyi kitaplar ve bir de huzurlu bir vicdan; işte ideal hayat!""


- Öyle Geçer ki Zaman



143. "**

Kölelik: 1526 ile 1870 arasında 10 milyon zenci, Afri­kadan Amerikaya, hayvana reva görülmeyecek feci şartlarda gemiyle naklolunmuşlardır.

***"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



144. "Sarhoş olunca aklınızı kullanamıyorsunuz, duygular üste çıkıyor. Oysa akıl hep canlı tutulmalıydı. O yüzden İslâmda içki yasaklanmıştır. Yunanda, edebinle ölçülü içmek şartıyla, şarap sohbetin çimentosu telâkkî olunurdu. Sohbetse toplum hayatının baştâcıydı."


- Öyle Geçer ki Zaman



145. "‘Hakîkî din’, ‘âdil’dir."


- Sorun Nedir?



146. "“Her dil, bir yaşam tarzını, insan kavrayışını, dünya görüşünü taşıyıp aktardığına göre, onun ölümü, özgün, kendine has bir anlayışın, bir zihniyetin de ortadan kalkması, dolayısıyla insanlığın fakirleşmesi demektir.”"


- Kutadgubilig Türkcenin Felsefe-Bilim Sözlüğü



147. "Eskilerin zevce ve zevç tabirine karşılık şimdi eş, iğrenç bir laftır, büyük bir sapmadır. Eş, matematikte olan bir şeydir sadece."


- Din ve Felsefe Bilim Açısından Doğu ve Batı Medeniyetleri



148. "Mükemmelliğin de Mükemmeli (Ekmel), başka bir deyimle, Mükemmelin ana örneği ALLAH'tır. Mükemmellik, aklı aşkın (transcendent) alemi tümüyle temsil eden terimdir. Bu vasfıyla dirim (biotic) zeminimizin tamamıyla ötesindedir. Dirim, beşer yanımızın oturduğu tabandır. İnsanlığımızı mükemmellik sezişine göre ayarını bulan Tanrısal kaynaklı ahlaka (morality) borçluyuz."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



149. "‘Hakîkî din’, ‘âdil’dir."


- Sorun Nedir?



150. "Bilimin tersine, ahlâkın esâs unsurlarını vakıalardan devşirmiyoruz. Bu sebeple ahlâkın, dindışı, dünyevî, vakıaya dayalı izahı yapılamamıştır. Nitekim şu şaşırtıcı durumu Immanuel Kant, şu unutulmaz ifadesiyle vecizeleştirmiştir:
"Nice sıklık ve süreklilikle düşünülürse, dimâğı hep yeniden ve dahî artan hayranlık ve huşûyla kaplayan iki husus vardır: Üstümdeki yıldızlı gökkubbe ile içimdeki ahlâk yasası. ""


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Küresel Medeniyeti



151. ""Bir olayı kötülemek istediğinizde zulme ağırlık verirsiniz. İkincisi, kadın korkunç ezilmiştir.
Bir toplumu mahva, çürümeğe sürükleyecek iki tavır vardır: Kadını hiçe saymak, kaba kuvvet uygulamak ve erkek kesimini kadınlaştıracak kadar kadını havalara çıkarmak.
Özellikle bizim gibi göçer, savaşcı toplumlarda kadın bir insandır, erkeğin yanındadır, onunla aynı seviyeyi paylaşır. İkisinin tabiattan ya da Allahtan gelen farklı özellikleri vardır. Bu özelliklerini topluma sundukları hizmetle gösterirler. Böyle doğal bir düzlem, tavır vardır.
Bahse konu düzlemden saptığınız ölçüde toplumun dengesini bozarsınız..""


- Öyle Geçer ki Zaman



152. "Pek önemli bir husus, çalışmanın başlığında geçen ve ana sorunsallığını oluşturan İngiliz ile Yahudi terimleriyle ilgilidir. Bunlar, doğrudan doğruya belli kavimlere veya din topluluklarına işaret etmemektedirler. Burada yapılan, o kavimlerden çıkıp gelişmiş kültür yapılan ve bunların çağdaş hayat ile dünyaya et­kilerinin incelenmesidir. Bundan dolayı çalışmamızda,
ırkçılık, Kavmiyetçilik ve bunlarla aynı düzlemde mütalea edilebilecek Yahudi-düşmanlığı (Antisemitism) türünden 'sapık' görüşler ile arayışların izi aranmamalıdır."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



153. ""O günleri, Nazilerin 1938'de Almanyada, Yahudilerin dükkânlarını yağmaladıkları, Havraları ateşe verip adamları öldürdükleri Kristal gece ile 6-7 eylülü karşılaştırdı.
Babam "bu milletin alnına sürülmüş, temizlenmeyecek bir lekedir. Bunun müsebbibi sizsiniz, istifa ediniz" diye bakanlar kurulunda da kıyametleri kopardı. Menderes sonunda istifa ediyor ve Türkiye iki hafta hükümetsiz kalıyor. Sonra Bayar'ın ısrarıyla tekrar başbakan oluyor. Olmasaydı, büyük ihtimalle idam edilmeyecekti..""


- Öyle Geçer ki Zaman



154. "Bu kurtarıcı zihni mücadele sürecini bo­şandırıp, bunun başını çekmeğe en yatkın kadro, felsefe-bilim sistemini kurmasına yetmiş küsur yıl önce ramak kalan ve Müslümanlar arasında Yeniçağ dindışı Avrupa medeniyetinin iş­leyişi ile zihniyetini en yakından tanımış olan ve yeniden İslam'a dönmek gayretini gösteren bir kısım Türk düşünür araştırmacıları tarafından oluşturulabilir."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



155. "Evrim, bilim felsefesince değerden bağımsız kabul edilmekle birlikte, 1800'lerin sonlarında, asıl alanı olan bi­yolojinin sınırlarını aşıp ideolojik görünüm kazanınca, bu sefer de­ğer yüklü duruma girmiştir.

Evrimin öngördüğü "varolma mücadelesi"nden en az za­rarla çıkan bireyler ve bunlardan meydana gelmiş topluluklar, Toplumsal Darvincilikte "en güçlülerin yaşayakalması" ilkesine vurularak değerlendirilmişlerdir."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



156. "Nasıl durup dinlene­bilirim, gönlüm nasıl rahat edebilir? Yüreğimi umutsuzluk kapladı."


- Gılgamış Destanı



157. "". Suudi, Libya ve Afgan büyükelçiliği Ankarada oturduğumuz yere çok yakındı. Bunların vatandaşları gelip gidiyorlardı, görüyorduk. Başka bir gezegenden geliyorlarmış gibi çok tuhaf karşılıyorduk.
Bir gün, sanırım ablam "Suudiler ne kadar acayıp adamlar, etek giyiyorlar, başlarına da garip birşey örtüyorlar" deyince babam, "bundan kırk beş, elli yıl önce bunlar bizim parçamızdı. Bu kadar kısa zamanda bunca yabancılaşma nasıl oluyor?" diye eseflenmişti...""


- Öyle Geçer ki Zaman



158. "**

Soğuk savaş : Kuzey, dirlik ile bolluk içerisinde yaşasın diye 'Üçüncü dünya'da aşağı yukarı 1950-1990 arasında 20 milyon kişi öldürülmüş veya ölmüştür.

***"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



159. ""Geçmişte olduğu gibi, şimdilerde de İngiliz Yahudi medeniyetinin tek bilkuvve rakibi ile hasmı İslam medeniyetidir.""


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Küresel Medeniyeti



160. "Hayat, nasıl dirimsel yaşamayı aşmaktaysa, din de hayatın ötesine işâret etmektedir."


- Sorun Nedir?



161. "Söz konusu dünyatasavvurunu esas ihdas edip iktisada ve sanayi etkinliğine dayalı bir dünyagörüşü çerçevesinde ideolojiyi -Sermayecilik­ devreye sokan İngiliz kültürü, böylelikle, Onsekizinci yüzyılın son çeyreğinden itibaren Çağdaşlığı başlatmıştır. Yeniçağ dindı­şı Avrupa medeniyetinin bağrından kopan İngiliz kültürü: On­ dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısıyla birlikte başlıbaşına dünya ça­pında bir medeniyet haline gelmiştir."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



162. "Ancak şiirle düşünce üretemezsiniz. Şiirde düşünce yok, duygu var."


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



163. "Onsekizinci yüzyılın ilk yarısında buharlı makinenin, Kuzey batı Avrupada, özellikle de İngiltere'de kullanıma sokulmasıyla başlayan Sanayiye dayalı üretim­le birlikte İngiliz-Yahudi medeniyeti ve onun resmi ideolojisi du­rumundaki Hür Sermayecilik de ortaya çıkmıştır. Bahsolunan medeniyetin, İngiltere adasından kıta Avrupasına ayak basıp orada köprübaşı tutmasıysa, 1789 Fransız devrimiyle olmuştur."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



164. ""Tabii, kültürün özü asıl, kadındadır.
Ne kadar dışarıda kalırsanız kalın, öğrenim görürseniz görün, isterse karınız oradan olsun,
o kültürü içleştiremiyorsunuz.
Bilinçli veya bilinçsiz bu milletin kültürü nice yükselirse, kadını da o derece kültürünü temsil eder. Kültür yerlerde sürüklendiğinde kadınımızın da o kültürü yaşama ve yaşatma yanı kalmaz. Bunun en bariz örneğini dilde buluyoruz. Kültürün en önemli sütunu anadildir..""


- Öyle Geçer ki Zaman



165. "Hayat, nasıl dirimsel yaşamayı aşmaktaysa, din de hayatın ötesine işâret etmektedir."


- Sorun Nedir?



166. ""En iyi yetişmiş, değerli kişilerimizi pisi pisine yitiriyoruz, Ya Haluk Dursun, Adnan Kahveci ile Recep Yazıcıoğlunda gördüğümüz gibi trafik kazalarında ya da Ahmet Cem Ersever örneğinde olduğu üzre cinayete kurban veriyoruz...""


- Öyle Geçer ki Zaman



167. ""Kişi özünü anadiliyle dışavurur!..""


- Öyle Geçer ki Zaman



168. "Onbeşinci yüzyılın sonları ile Onaltıncı yüzyıl baş­larında zanaat ile ticarette Avrupanın en önde gelen ülkeleri haline gelen Felemenk ile ingiltereye göçüp yerleşen bir kısım İspanyol ile Portekiz Yahudisi, yanlarında getirdikleri mal, para ile hünerlerini, bahsedilen ülkelerde yatırıma ve uygulamaya ra­hatça aktarabilecekleri ortamlar bulmuşlardır. Öncelikle de ln­gilterede karşılaştıkları iki toplulukla tarihi bir ortaklığa girmiş­lerdir: Bunlardan biri, kıta Avrupasından İngiliz adasına sığın­mış Templarisler; öbürüsüyse, daha On üçüncü yüzyılda cereyan etmiş sürtüşmelerden hanedana karşı siyasi ve iktisadi cihetlerden güçlenerek çıkmış olan toprak zadeganıdır."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



169. "Aşırı derecede ''dokunmatik'' insanlarız."


- Öyle Geçer ki Zaman



170. "Çağımız küresel ilgiliz- Yahudi medeniyetinin en fazla korkup ürktüğü olay' başkaldıran insan'dır. İşte sekülerleşme ile barışcıllaştırma, kısacası, uyuşturma çabalarının nedeni. İslam edebinin esası, zulüm ile haksızlığa başkaldırı iradesidir: Cihat."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Küresel Medeniyeti



171. "**

Hz. Muhammed'in önderliğini ettiği İslami esaslara uygun Medine - kamuoyuna değil de, seçilmiş Bilginlerin (Ulema) oyuna dayalı- Şura Cumhuriyetçiliğinde ve Osmanlı ile Roma devletlerinde gördüğümüz, sosyolojik -beşeri- devlet teş­kilatlanmasıdır.

***"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



172. "Al­manların -Avrupadaki medeniyet kervanına geç denilebilecek devirlerde katılmış olmanın yarattığı- aşağılık duygusunun tersine, İngiliz kavmiyetçiliği kibirle yoğrulmuştur.

Gidip fethettikleri ülkeler ile yörelere gelenekle­rini, göreneklerini, alışkanlıklarını, adetlerini, tavırları ile tarz­larını tavizsizce ekmiş, dünya çapında, kavmi olanın yanında, özellikle de kültür soykırımını fütursuzca uygulamaya sokmuşlar­dır.

Hatta, medeniyet ortakları İsrail kavmiyle birlikte, aslında tekmil insanlığa seslenen Tektanrılı-Vahiy dininin Tebliğini ken­dilerine maletmişlerdir."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



173. "**

İngiliz-Yahudi İttifakının temel kurucu ve yön­lendirici teşkilatı, inşaat ustalığını vurgulayan ünvanla tanınmış olan 'Serbest Yapı Ustalığı' yani, 'Farmasonluk'tur.

***"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



174. "Tutkuyu, fedâkârlık ile sabrı kapsayan aşk, en yüksek dereceli sevgidir. İkisinin fışkırdığı pınar, 'gönül'dür."


- Sorun Nedir?



175. "Çağımızda en fazla ihtiyaç duyduğumuz olay, felsefe-bilimdir. Zira felsefe-biliminiz yoksa, teori üretemezsiniz. Teori üretemeyen bir kültür, güz yeline kapılmış yaprak misâli oradan oraya savrulur durur; habire kendine yabancı olan kültür değerleri arasında bocalar. Sonuçta kimlik bunalımına düşer ve kargaşada boğulur gider."


- Felsefe Bilimin Odağında Metafizik



176. "Felsefeden yoksun kültüre yahut medeniyete bağlı toplumların dilleri için söz konusudur. O çeşit diller, daha ziyade tasavvur yüklüdür. Sonuçta kavram dağadarı yönünden yoksul olup barındırdıkları dahi, belirlenirnce pek zayıf kalır. Aynı şekilde, felsefileşmiş kültür yahut medeniyette yer almakla birlikte, olağanüstü değişim sancılarıyla bunalan toplu­mun kavram dili de -en belirgin örneğini Türkçede gördüğümüz üzere- karışıktır, kargaşaya boğulmuştur. Böyle bir durumda kavramlar arasındaki sınırlar silikleşir, anlamlar karışır. Bu da, insanların yeme, içme, savunma, üreme çeşidinden dirimsel (İng: Biotic) olanın yanında, temel kültür ihtiyacını temsil eden bildirişmeyi zaafa ve arızaya uğratır. Bildirişmenin zaafa ve arızaya uğradığı zaman ile mekanlarda toplum felc olur."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



177. ""Anadolu baştan ayağa karanlıktaydı, karayolu diye bir şey yoktu. Demokrat Partinin en önemli tarafı yollar, santrallar açması, fabrikalar kurmasıydı. Yerden yere vurulur, "Amerika menfaatına karayolu açtı, demiryolu inşa etmedi" diye.
Bize karayolu inşa etmesi gereklimiydi? Demokrat Partinin en önemli günahlarından biri de bu.
Demiryolu seferberliğini yürütmüyor. Çünkü sermayecilik/kapitalism para kazanacak. Demiryolu son derece iktisatlı bir olaydır.
Bir batında yüz kamyonun taşıyacağı malı götürüp getirirsiniz bu yolla.

Amerikanın bunda etkisi varmıydı? Vardı. Ama her noktaya, her köye, her mezrâya demiryolu götürülemezdi. İkisinin birden yapılması olağanüstü zor. O bütce yok.
Tercihte bulunacaksız. Karayolu da lazım. Demiryolunun giremediği yerlere karayolunu açacaksın. Demiryolu tamamıyla terkedildi; var güçle karayoluna yüklenildi. Oraya dökülen paralar bizi mahvetti...""


- Öyle Geçer ki Zaman



178. ""Askerin tuttuğu iki adam vardı: Kazım Karabekir Paşa ile Mustafa Kemal Paşa.
İsmet Paşaya rağbet Mustafa Kemal Paşadan sonradır. Bir kere karisması yok. En düşman adamlar bile Mustafa Kemal Paşanın karismasından kurtarılamıyor, böyle bir taraf var. İsmet Paşayı başbakan yapma sebebi, zekasından ve tam biad etmese de ölçülü hareket etmesinden dolayıdır..""


- Öyle Geçer ki Zaman



179. "Hayatta en çok şikâyet ettiğim, nefret ettiğim şey duygulardır. Genetikci olsam, yeni bir gen icâd ederdim: Duygusuz insan. İnsanımızın en önemli özelliği hangi meslekten olursa olsun, duygularının, aklının katbekat yukarısında olması. İnsanımız, özellikle de aydın, çağdaşcı, ilerici filan geçinenlerimiz, nice akılcı takılırsa takılsın, duygularının esâretinden, o yerebatasıca duygusallık girdabından çıkıp kurtulamıyor. Onda debelenip duruyor."


- Öyle Geçer ki Zaman



180. "Bitkin düştüm; eklemlerim ağrıyor; tatlı uykunun ne olduğunu unuttum."


- Gılgamış Destanı



181. "Beni çok çarptı bu kitabevleri. Sürekli gidip bakıyordum. Ya Rabbim, o nasıl bir zevkti; o kitapları görmek, okşamak, bakmak... İçim gidiyordu."


- Öyle Geçer ki Zaman



182. "Bense kalakalmışım arafta"


- Öyle Geçer ki Zaman



183. "Çağımızın İngiliz-Yahudi medeniyeti, buraya değin açık­lamağa çalıştığımız üzere, yeryüzünün dört bir köşesine yayılıp irili ufaklı bütün toplumları ve kültürleri kaçınılmaz etki alanına çekmiştir.

Özellikle de son yüzyılda insanlığın gündemini tayin eden tek merci durumuna girmiştir.

Buna da 1990'ların başların­dan beri küreselleşme (Fr & İng: Globalisation) denilmektedir."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



184. ""Paradan Mustafa Kemal Paşanın resimlerini kaldırtıp kendi resimlerini koydurdu.
Öte yandan Mustafa Kemal'e alışmış, o alışkanlıkları sürdürdü. Hiçbir şeyi değiştirmedi. O hamleleri ileriye götürmeği aklına getirmedi ve Türkiye durdu. Gerek savaş sırasında, özellikle de savaş sonrasında büyük hamleler yapabilecek durumdaydık.
1945ten 1955e az bir zaman değil. Dünya yıkılıp yerlebir olmuştu, bir biz kalmıştık. Bu sel felaketini andırır korkunç durumun üstüne pekâlâ yürüyebilirdi..""


- Öyle Geçer ki Zaman



185. ""Annem hiç sevmezdi Fransızları, neredeyse nefret derdi. Zaten Almanlar ile Fransızlar kedi köpek gibiydiler..""


- Öyle Geçer ki Zaman



186. "Ama hayatta her şeye geç kaldım."


- Öyle Geçer ki Zaman



187. "Akılyürütme işlemine dayanarak tarîf ile tasvîr çeşidinden felsefe-bilim, ‘açıklayıcı’ (Fr explicatif) ve ‘bilgilendirme’cidir. Dine gelince; o, ‘kural–koyucu’dur (Fr normatif). Din, akılyürüterek, demekki gerekce göstererek, kanıtlayarak ‘açıklayıcılığ’a kaydığı ölçüde felsefîleşir. Ötekisi de ‘kural–koyuculuğ’a yöneldiği oranda dinîleşir."


- Sorun Nedir?



188. ""Taksi geldi kapıya, karımı alelacele apar topar bindirmeliyim. Ama bir türlü hangi kitabı yanıma alacağıma karar veremiyorum.
Bunu hep söyler: "Sokakta doğuracaktım, bu, hãlà kendine kitap arıyordu" diye""


- Öyle Geçer ki Zaman



189. "Hakktan yana olan Rahmânî insan, Ümidin insanıdır. Hakktan ümit kesilmez."


- Çağdaş Küresel Medeniyet



190. ""...genç nöbetci bir polis yanıma geldi, oturdu. Sohbete koyulduk. "Hep sağcılıkta karar kılıyorsunuz. Niye solculara bunca düşmansınız?" diye sordum.
"Kardeşim, bu heriflerin dilini anlamıyorum bir kere. Komprador, imperyalist, sömürgeci, kapitalist, faşist... Nedir bunlar?
Öbürü, anamın kulağıma fısıldadığı kelimeyişahadetle iş görüyor.
Ben o dili biliyorum" dedi. Halkın anladığı, bildiği, takib ettiği gelenek, görenek dili sağcılık demek oldu bizde. Türkeş'in lafıyla halka aykırı olan "kökü dışarıda olanlar" yani solculardı.
Böyle anlaşılması lazım. Tabii, tarihi anlamda sağcılık solculuk böyle değil..""


- Öyle Geçer ki Zaman



191. "Hürriyetçi Sermayeciliği asıl belideyip başlangıcından bu yana yürüten merkezi mahfil, milletlerüstü bir teşkilat olan Farmasonluktur

Sıkı bir silsileimeratip doğrultusunda çalışan Farmasonluk, belli bir kişinin, aile yahut boyun güdümünde olmayıp ku­rumlaşmış bir teşkilattır.

Mensupları, teşkilatın merkezi ve bağlı bulundukları locaların tüzükleriyle şartlanmış olmalarına karşılık, teşkilat ile loca dışındaki özel hayatlarında tümüyle serbest davranma imkanına sahiptirler.

Din ile millet ayırımı­nı yapmayan Farmasonluk, mensupları arasında görüş ile çıkar dayanışmasını her hal ile karda şart koşar.

Bununla birlikte, eşitler arasında üstün olanlar, yine de İngilizlerdir. Onların arasındaysa, soyluluk mertebeleri uyarınca derecelenme söz konusudur."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



192. "Her şey ahmakça taklitten ibaret."


- Öyle Geçer ki Zaman



193. "Hayatın zorluğu da buradadır: Dur durak bilmez bir gözaltı durumunda yaşamanın yarattığı müdhiş sıkıntı."


- Felsefe-Bilim Nedir?



194. "Davranışlarım ile eylemlerim, gösterişe mi, yani sahte yahut kötü niyete mı dayanır yoksa sahih niyetin ifadesimidirler, sorusunun cevabını bilen iki merci vardır: Biri Allah, öbürüsü de ben, şu durumda 'niyet', Allah ile ben arasındaki bağın mahremliğinde saklıdır."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Küresel Medeniyeti



195. "Mükemmelliğin de Mükemmeli-'Ekmel', başka bir deyimle, 'Mükemmel'in ana-örneği Allahtır. Mükemmellik, aklaşkın âlemi tümüyle temsil eden terimdir. Bu vasfıyla dirim zeminimizin tamamıyla ötesindedir. Dirim, beşer yanımızın oturduğu tabandır. İnsanlığımızı, mükemmellik sezişine göre ayarını bulan tanrısal kaynaklı ahlâka borçluyuz. İşte Mevlâna Celaleddîn Rûmi, tanrısal ahlâkın, 'insan yaşaması' demek olan 'hayat'a yol yordam gösteren ilkesi manâsındaki 'edeb'i, özlü biçimde şöyle belirlemiştir:

"Adem-i zâde eger biedebest, âdem nist.
Fark der cism-i ben-i âdem u hayvan edebest. Çeşm bíkuşă vu bibin cumle Kelamullah râ!
Ayet âyet hemegi mana-i Kur'ân edebest

Kişioğlu, nasipsizse edepten, âdem (insan) değildir.
İnsan ile hayvan arasındaki fark, edeptir.
Gözünü aç da bak cümle Kelâmullaha!
Ayet âyet Kur'ânın tüm manası edeptir.""


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Küresel Medeniyeti



196. ""Ruslarla Almanlar daha savaşırken...

Biz de girelim; Azerbaycanı, Orta Asyayı falan alalım diyorlar. Bunların başında Alparslan Türkeş beğin sayıp sevdiği Nihal Atsız beğ de var. Elinde gönyeyle, cetvelle dolaşıp bu kafatası Türklere uygunmudur, değilmidir diye milletin kafatasını ölçtüğü söylenirdi.
Görgü tanığa değilim. Atsızı 1960ların sonlarında bir toplantıda görmüştüm. Hitler'i takliden, 1930ların modasıyla kruvaze ceketler giyiyordu. Babamdan da bilirim. Öldükten sonra elbiselerini giymeğe başladım. Boyu benden kısaydı, paçaları da kısa geliyordu. Çok gülünç kaçıyordu, kruvaze ceketleri içinde çağdışı bir adam görümündeydim. Atsız da o modaya bilintizám uygundu..""


- Öyle Geçer ki Zaman



197. ""Devlet adamının genç olması iyi değildir.
Bu, diktalarda, mutlåkiyet rejimlerinde o kadar önemli değildir. Mesela İskender yirmi bır yaşında hükümdar olur, Fatih de aynı şekilde. Deha mesabesindeki bir adam işini yürütür. Fakat demokrasilerde tecrübenin yerini tutacak başka hiçbir şey yok. Siyasette tecrübenin yeri çok önemlidir Tecrübenin sonu varmı?
Kendi hayatımdan biliyorum ki, yok. Bundan on yıl önceki hatalarıma bakıyorum, "bu hataları nasıl işledim?" diyorum. On yıl önce altmış bır yaşında olsam da, bugüne oranla gençtim ve tecrübem eksikti. Çok tuhaf bir şeydir bu...""


- Öyle Geçer ki Zaman



198. ""..yeni evliyken, babamın Etilerdeki evinin kapısınin önünde hanımla tartışıyorum.
O gençlik yıllarında bir inadı vardı, katır yanında halt etmiş, Nuh diyor, peygamber demiyor. Her taraftan alev saçan bir yaratığım ben de. Elim bir kalktı, kalktığı ånda bir el, bir kelepçe... Bir döndüm, babam.
Çok kuvvetli bir adamdı, gençliğinde güreşmiş zaten. "Biliyormusun, kadına el kaldıran erkeğin cinsiyeti inhiraf etmiştir, böylesi bizim soyumuzda görülmemiştir" dedi. Erkek adam kadına el kaldırmaz, katiyetle. Savaşcı bir adamdı babam, asker kafası vardı. Kiminle savaşır savaşcı? Kendi dengiyle. Binlerce yıllık bir savaş kültürüdür bu: "Denginle savaşacaksın." İhtiyara, kadına, çocuğa bulaşmadan. Bunu mahalledeki kabadayılarda da gördüm. Kabadayı kadınlarla becelleşmezdi. Hiç. Kızlarla oynayan erkek çocuklarına hoş gözle bakmazlardı. Ağır bir läf gelirdi hemen, "Leylalaşıyorlar" denirdi."


- Öyle Geçer ki Zaman



199. "Ben sürekli olarak gençlerle iç içeyim, birlikteyim. Öyle felaketle, bir faciayla karşı karşıya değiliz. Başka türlü bir dünya geldi. O dünyayı beğeniyor muyum? Beğenmiyorum o ayrı bir konu ama bir çöküntüden bahsedemeyiz. Sokrates "Bizden sonra gelenlerle dünya batacak" diyor. Düşünün, 3000 yıldır batıyoruz. O bakımdan üzülmeye, korkmaya, heyecanlanmaya mahal yok, it ürü kervan yürür diyorum, budur efendim."


- Din ve Felsefe Bilim Açısından Doğu ve Batı Medeniyetleri



200. ""Balkanlarda Sırplar Boşnakları katlederken "Türk" diye katlediyor. Aliya İzzetbegović
"Türk kimliğimizle ilgili bir şey yok, ama bizi Türk diye öldürüyorlar" diyordu.

Ortaçağ Avrupası, İslâm ortaya çıktıktan sonra Müslüman demiyor, Türk diyor. Luther'i okuyun, görürsünüz. Hep Türklerden bahseder...""


- Öyle Geçer ki Zaman



201. "Ondokuzuncu yüzyılın birinci yarısından itibaren Fransa, Felemenk, İsviçre, İsveç, Danimarka; Birinci Dünya Savaşının ardından da bağımsızlıklarına yeni kavuşmuş Orta ile Doğu Av­rupanın ufak ülkeleri git gide sözünü ettiğimiz medeniyetin etki alanına girmişlerdir. Nihayet bu tarihlerde Yeniçağ dindışı Av­rupa medeniyeti, aslında kendisinden türemiş olan İngiliz-Yahu­di medeniyetine karışmıştır."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



202. "İmdi, dinin, yânî, İslâmın açıklama anahtarları Hz. Muhammed'de ve dahî, ilim medinesinin kapısı olan Hz. Ali'dedir. Onlar, veli-dâhidir, kısacası insanıkamil"; Nietzsche'nin deyişiyle 'üstüninsan'dırlar. Ne var ki, anahtarların kendileri de, zaman ile zemine göre ehlivukûfun yeniden yorumlarına ihtiyaç duyarlar. Başka bir ifadeyle, ictihat kapıları hiçbir vakıt kapanmaz."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Küresel Medeniyeti



203. "Gönlün niçin umutsuz­lukla kıvranıyor; yüzün ise niye uzun yoldan dönen birinin­kini andırıyor?"


- Gılgamış Destanı



204. "Canlılık, kimin malıdır: Fiziğin mi yoksa Metafiziğin mi?"


- Sorun Nedir?



205. "Yazıklar olsun, kulu kula kul kılan toplum düzenine!"


- Sorun Nedir?



206. "Geçmişte olduğu gibi, şimdilerde de İngiliz-Yahudî medeniyetinin tek bilkuvve rakîbi ile hasmı İslâm medeniyetidir."


- Çağdaş Küresel Medeniyet



207. ""Dinadamlığı diye bir şey yoktu Osmanlıda, her okumuş kişi dini hemen hemen bütün vecheleriyle bilirdi...""


- Öyle Geçer ki Zaman



208. ""Büyük medeniyetlerde iki olay vardır.
Bir, erkeğin kadınla ilişkisi; iki, içki.
İkisi de çok terbiye edici etkendirler. Yunanda, içmenin kuralları saymakla bitmez.
Şarap büyük sürəhilere konur ve saf içilmezdi. Su ile şarabın bir oranı vardı. Kafayı bulma, içme adabına uymaz, sarhoşluk dehşet derecede ayıp karşılanırdı. Sarhoş olunca aklınızı kullanamıyorsunuz, duygular üste çıkıyor.
Oysa akıl hep canlı tutulmalıydı. O yüzden İslamda içki yasaklanmıştır.
Yunanda, edebinle ölçülü içmek şartıyla, şarap sohbetin çimentosu telakki olunurdu. Sohbetse toplum hayatının baştacıydı...""


- Öyle Geçer ki Zaman



209. ""Türkiye genelinde bakarsak darbe sabahı her şey çok belirsizdi. Cemseler geldi ve içinden ellerinde tüfekleriyle Harb okulu talebeleri çıkıp yolağızlarını tuttular. Ahalinin yüzde sekseni Halk Partiliydi ve bunlar, ellerinde ekmek, ayran, ne varsa askerlere veriyorlardı. Bir de "orada Demokrat Partili oturuyor, şurada Demokrat Partili var" diye işaret ediyorlar. "İşte," dedi babam "milletimizin karakteri!"

Müdhiş bir hınç vardı..!""


- Öyle Geçer ki Zaman



210. "İnsancı-aydınlanmacı düşünürler ile filosofların, akıl ürünü sığ ahlak ilke ile ku­rallarının ve bunlardan inşa olunmuş hukuk düzeninin pekala evrensel olabileceği iddiası temelsizdir. Zira, ahlakın esası nere­sidir? Dışımızdaki çevremidir? Ahlak düzenini kurup işletirken aklın, doğal çevreden 'ateşlenme'sinin, başka bir söyleyişle, etki almasının söz konusu olamayacağı öteden beri, özellikle de Im­manuel Kant'tan (1724-1804) bu yana iyice bilinen bir husus­tur."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



211. "Maddecilik-Mekanisism, böylece, duyu verisi algılardan oluşmuş tasavvurların ortaya koyduğu (positive) akılcı-deneyci dünyayla sınırlı bir anlayıştır. Burada inanca, itikata, hele imana; başka türlü söylersek, zaman ile mekan çerçevesini aşan, ölçüye, hesaba kitaba sığmaz ve kısaca maneviyat diye deyimlendirdiğimiz içe ilişkin değerler ağına asla ve kat'a yer yoktur."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



212. "Mark Twain:

İyi dostlar, iyi kitaplar ve bir de huzurlu bir vicdan; işte ideal hayat!""


- Öyle Geçer ki Zaman



213. "Canlılık, kimin malıdır: Fiziğin mi yoksa Metafiziğin mi?"


- Sorun Nedir?



214. "Yazıklar olsun, kulu kula kul kılan toplum düzenine!"


- Sorun Nedir?



215. "Mark Twain:

İyi dostlar, iyi kitaplar ve bir de huzurlu bir vicdan; işte ideal hayat!""


- Öyle Geçer ki Zaman



216. "Mümin kişi, yarınlara doğru kararlı adımlarla yürüyen kimsedir, kısacası, ilericidir"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Küresel Medeniyeti



217. "‘soru’nun annesi, ‘merak’; yavrusuysa, ‘bilgi’dir."


- Sorun Nedir?



218. ""Arkasından Demokrat Partinin hırsızlıklarından bahsedilir. On yıl boyunca bu konuşmaları dinledim. Aman Yarabbi! O ne hırsızlık hikâyeleri, ne yolsuzluklar...
Menderes'in yoktu Allah için, fakat çevresi bataktı. 27 mayısta babamın dışında dayım, ablam, kim varsa şıkır şıkır oynadı. Ağabeğimi bilmiyorum, o zaman Antepte yaptığı askerlikten Ankaraya henüz dönmüştü. Herkes sevince boğulmuş vaziyetteydi. Üç ay geçmeden askeri idareye veryansın etmeğe başladılar. Bütcemiz bitti, hazine tam takır kuru bakır denilince "Demokrat Parti soydu, soğana çevirdi" oldu, sonra nikâh yüzükleri toplandı yahut toplatıldı v.s.

Demirel de hırsızlık hikâyelerine boğulmuştu. "Kardeşlerini, yeğenlerini zengin etti" dediler. Yalnız, iktidardan gidince o defterler açılmaz artık, biter. Hiçbir zaman hırsızlıkların takibi olmamıştır. Özal Cumhurbaşkanı, Demirel Başbakanken ikisi koltuğu paylaşamadıklarından müdhiş çatışmışlardı. .
Özal ise bir, iki yol açtı, bunun dışında hırsızlara námutenāhī imkân sağlamış olduğu iddialarının ardı arkası kesilmedi."


- Öyle Geçer ki Zaman



219. ""Adnan beğ, uyaranlara kulak asmaz. Evet, 1959da antlaşma imzalamak üzre İngiltereye gider. Londra yakınlarında uçağı düşer. Her ne kerametse, Allahın inayetimi diyelim, lanetimi, kurtulur.
Orada öleydi şehit olacaktı. 1961deki idamın önü alınacaktı. Bir milli kahraman ilân edildi o kazadan sonra. Ankaraya bir gelişi vardı, anlatılır gibi değil. Öyle müdhiş bir sevgi seli. Kendini bilmezin teki Adnan Menderes'in Kadillağının (Cadillac) önüne atlayıp oğlunu kurban etmeğe yeltenmiştir. Bıçağı zar zor alıyorlar herifin elinden. Adnan Menderes'i haşa Tanrı katına yüceltmeğe kalkar. Duygusallık demiştim ya. Aynı adamlar, bir buçuk, iki yıl sonra Menderes'e tükürenlerdir. İşte böyle bir seciye yoksunluğu..""


- Öyle Geçer ki Zaman



220. "" İyi dostlar, iyi kitaplar ve bir de huzurlu bir vicdan işte ideal bir hayat!" Mark Twain"


- Öyle Geçer ki Zaman



221. "Çinliler birine beddua edeceklerinde " olağanüstü dönemlerde yaşayasın" derlermiş"


- Öyle Geçer ki Zaman



222. ""Dünyada en kötü şey, aklın kontrolünü yitirip dizginleri duygulara kaptırmasıdır.""


- Öyle Geçer ki Zaman



223. "". Bütün okullara din dersini ayırımsız koyardım. Aleviliği de görsün çocuk, Şiiliği de.
Bunlar medeniyetimizin birer parçası. Alevi olmasa da neymiş, öğrensin.
"Dinsiz yetişeceğim, dini inkâr ediyorum, Allaha da inanmıyorum" diyorsa neye inanmadığını görsün, öyle inanmasın...""


- Öyle Geçer ki Zaman



224. "İnsan, madem tesâdüf eseri bir değişme sonucunda ortaya çıkıverdi, öyleyse yine rastgele bir değişime uğrayarak başka bir varlığa dönüşebilir. Sadece böyle bir düşünce bile, üstünde durduğumuz tabanı ayaklarımızın altından çekip alabilir. Nitekim, bundan aşağı yukarı üç bin yıl önceki Parmenides’i bize yeniden hatırlatırcasına John Dewey, değişme olarak değişmenin, salt akış, salt sıçrayış anlamına geldiğini; böylelikle de zekâya bir hakaret olduğunu söylemiştir."


- Biyoloji Felsefesi



225. "Kültür toplumsaldır."


- Sorun Nedir?



226. "Bir medeniyetin infaz edilmesi öncelikle eğitimle mümkündür. Eğitim sisteminin dayandığı zemin yine dildir."


- Öyle Geçer ki Zaman



227. "Aradığın hayatı hiçbir zaman bulamayacaksın."


- Gılgamış Destanı



228. "Yitip gittin, artık beni işitmez oldun karanlıklarda."


- Gılgamış Destanı



229. "Oysa biz insanlara gelince, günleri­miz sayılıdır; uğraşılarımız, yel esintisi kadar gelip geçici­dir."


- Gılgamış Destanı



230. "İslâmdan Türklüğü ayırdığınız da Türklük sönüyor."


- Öyle Geçer ki Zaman



231. "Mükemmelliğin de mükemmeli, Allah'tır."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Küresel Medeniyeti



232. "Tarihte baş rollere çıkabilmiş toplumların yahut devletlerin yüksek ülkeleri yıkılırsa, kimlikleri de dağılır. Bunun en sağlam ve kestirme yolu, eğitim ile öğretim yapısının baştan aşağı değiştirilmesidir."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Küresel Medeniyeti



233. "insanı eşsiz, biricik kılan, merak edip soruyor olmasıdır."


- Sorun Nedir?



234. "Meşrûu müdâfaa, haddini bilmektir. Haddini bilmekse, edeptir. Haddini aşmak da kibirdir. İşte, ahlâklı yaşamak, edep ile kibir uçları -ifrât ile tefrît- arasında cereyân eder. Bu uçlardan edep, hayata örnek; kibirse, ibrettir."


- Omurgasızlaştırılmış Türklük



235. "Çünkü görünen çeşitliliğin temelinde varlığın birliği gizlidir. İşte 'ben'in, dolayısıyla da 'varlığ'ın gizliyle, sırrıyla tanışan, bilinçlenir; bilinçleşense, nura garkolur."


- Omurgasızlaştırılmış Türklük



236. "". Annem bana dört, beş yaşında yatağımı yapmağı gösterdiydi. Her gece pantolonumu şıltenin altına koyardım ütülensin diye. Pantolonlar, ayakkabılar lekesiz olmalı.
O gün bu gündür yapılmamış yatağa giremem. Sabah kalktığında ilk işim, nice gecikirsem gecikeyim, acelem de olsa, yatağı bırakamam, yapmak zorundayım. Hotelde kaldığında da böyle; bu bende içgüdü hälme gelmiş..'"


- Öyle Geçer ki Zaman



237. ""Babam ömür boyu eski yazıyla yazmıştır. Aynı zamanda Latin alfabesine geçilmesini de onaylamış ve desteklemiştir. Osmanlı Türk kültürünün ölçüleriyle yetişmiş bir insan, ama Avrupa medeniyetinin değerlerine çok düşkündü..""


- Öyle Geçer ki Zaman



238. "On­ yedinci yüzyıldan itibaren Kuzey batı Avrupa'da dinin -imanın­ 'kere' içerisine alınması, yani, kamu hayatının dışına çıkarılması ve yalnızca felsefe-bilimden hareketle, geçmişte benzerine rastlayamayacağımız bir dünyatasavvurunun oluşturulması, Yeni­ çağ dindışı Avrupa medeniyetine vucut vermiştir.

*****"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti



239. ""İsmet Paşa Hitler'in hoşuna gideceği biçimde devleti teşkilatlandırıyor. Bakanlarını, Almanyanın hoşuna gidecek adamlar arasından seçiyor ve 1943 başına değin bu şekilde yönlendiriyor her şeyi. İsmet Paşa öyle kurnaz bir adam ki, ne vakıt Almanların Stalingrad bozgunu yaşanıyor, altmış, yetmiş derece çark edip bakanlarını ve lafzını değiştiriyor. Churchill'le görüştüğünde, savaşa girmemizi ve Türkiye üstünden Rusyaya asker sevketmek istediğini bildiriyor. İsmet Paşa "hayır" demiyor. belli bir miktar tank ve top talebinde bulunuyor. Bu, İngilizlerin altından kalkamayacağı savaş malzemesi demek. Churchill, bu kadarına ihtiyacımızın olmadığını söylese de "var, nüfusumuz az, askerimiz yok. Ancak silah gücüyle savaşabiliriz" diye diretiyor. Oynamasını bilmeyen gelin "yerim dar!" demiş; yer açmışlar, "yenim dar!" demiş. Aynı o misal...""


- Öyle Geçer ki Zaman



240. "Türklüğün bir ucunda Göktürk, öbüründeyse Osmanlı durur. Bu iki tarihî durağı birbirine bağlayan hat Oğuzdur."


- Omurgasızlaştırılmış Türklük



241. "Dini dünya işlerine alet ettiğinizde, son sığınağimiz olan dinî böyle mahvediyorsunuz ve berhava ediyorsunuz.
...
Dinim neremden belli olur? Edebimden, ihlasımdan, o kadar. Öbürü Allah ile benim aramda."


- Öyle Geçer ki Zaman



242. "Ümit, hayattır. Ümit devam ettiği sürece yaşanır."


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Küresel Medeniyeti



243. "Bilgimin yüzde yetmişi tecrübe, yüzde otuzu okumağa dayanır."


- Öyle Geçer ki Zaman



244. "Ya­nımda kal; güçsüzlüğünün üstesinden geleceksin, ellerin de titremeyecek artık."


- Gılgamış Destanı



245. "insanı eşsiz, biricik kılan, merak edip soruyor olmasıdır."


- Sorun Nedir?



246. "Bireyler, tüzel topluluklar, şirketler ile milletler arasında kıyasıya, sonu belirsiz yarış başgöstermiştir. Yarış için yarış! İlk ve biricik hedef, kuvvete, kudrete, şana, şöhrete, servete kavuşmak. Hep daha çok; daha, daha fazla; çok daha fazla! Önüme ne çıkarsa, devirir, basar, geçerim; ihtiraslarımın haddı hududu yok! ' dünya benimdir ve sonunda her yanıyla, her şeyiyle bana kalacak!'"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Küresel Medeniyeti



247. "‘düşünme’, ‘inanma’; ‘inanma’ ise, ‘düşünme’ olur."


- Sorun Nedir?



248. "‘üretme’, ‘değerlendirme’dir. ‘Değerlendirme’yse, ‘anlamlandırma’dır."


- Sorun Nedir?



249. "Kişinin birinci yanî dünya ile âhiret dayanağı, Rabbıdır; ikincisi de mürebbiyesi (annesi)dir.
Bunlardan başta birincisi olmak üzere, ikisini de yitirirsek, varoluşumuz çürüyüp çözülür."


- Omurgasızlaştırılmış Türklük



250. "**

'İngilizlik' dendiğinde, bundan 'Amerikalılığ'ı dahi anla­mak gerekir. Aralarındaki farklılıklar görünüştedir ve 'yöresel ayrılıklar'dan ileri geçmezler.

***"


- Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: