Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Rüzgâr Bizi Götürecek - Furuğ Ferruhzad | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Rüzgâr Bizi Götürecek Kitap Bilgileri


Yazar: Furuğ Ferruhzad
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 50 dk.
Sayfa Sayısı: 312
Basım Tarihi: Nisan 2023
İlk Yayın Tarihi: Nisan 2019
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
ISBN: 9789750844683
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Rüzgâr Bizi Götürecek Kitap Tanıtımı


“ölü bir kuş

uçmayı

hatırlamamı

öğütledi bana”



“Rüzgâr Bizi Götürecek” Makbule Aras Eivazi’nin Farsça aslından çevirisiyle, Furuğ’un “Tutsak” (1952), Duvar (1956), İsyan (1957), Yeniden Doğuş (1963), “İnanalım Soğuk Mevsimin Başlangıcına” (1974) adlı beş şiir kitabını bir araya getiriyor.



Rüzgârın bizi götürdüğü yerde sadece sesin kalıcı olacağına inandığı için şiir yazan, şiir yazmasa yaşayamayacağına inanan modern İran şiirinin öncülerinden Furuğ Ferruhzad “ağaçların soyundanım ben” diyordu: “ben çıplağım, çıplağım, çıplak / sevgi sözleri arasındaki sessizlikler gibi çıplak / ve bütün yaralarım aşktandır / aşktan, aşktan, aşktan...”



“Rüzgâr Bizi Götürecek” şiiri aynı zamanda, İranlı ünlü yönetmen Abbas Kiarostami’nin bir filmine adını vermiş ve esin kaynağı olmuştu:

“kulak ver / duyuyor musun esişini karanlığın / ben yapayalnız, bu mutluluğu seyrediyorum”



Trajik bir trafik kazasıyla dünyadan ayrıldığında henüz otuz iki yaşındaydı. Mücadelesiyle İran toplumuna örnek olmuş, yazdığı şiirle yaşadığı zamanın ötesinde, öncü bir kadın olan Furuğ’un kendi tabiatıyla bütünleşen, sahteliklerden arınmış, devrimci şiirini bugün insani duyarlılıktan ve lirizmden ödün vermeyen bir yaşama uğraşı niteliğiyle okumak mümkün:

“tüm güçlerin sonu bağlanmaktır, bağlanmak

güneşin aydınlık özüne

ve dökülmektir ışığın bilincine.”




Rüzgâr Bizi Götürecek Kitaptan Alıntılar


1. "sarılmaya geldim sana
ama gördüm ki kuru bir dalsın"




2. "ne vakte dek arayacaksın
o seni hiç düşünmeyeni"




3. "Her gece gönlümün masalını okuyorsun
Ertesi gün beni bir masal gibi unutuyorsun."




4. "Ölü bir kuş, uçmayı hatırlamamı öğütledi bana."




5. "yüreğini yitirmiş bu zamandan korkuyorum ben"




6. "“Gidiyorum… ama sormuyorum kendime
Yol nerede?.. menzil neresi?.. amaç nedir?”"




7. "ne vakte dek arayacaksın
o seni hiç düşünmeyeni"




8. "neden düşünüp duruyorum gece gündüz böyle sessiz"




9. "düşünüyorum ama biliyorum ki hiç
gücüm yok bu kafesten çıkmaya
gardiyan razı olsa da
takatim yok kanatlanıp uçmaya"




10. "*

yüreğini yitirmiş bu zamandan korkuyorum ben

*"




11. "Ben ağaçların soyundanım
Ve bu “bayat” havayı solumak kederlendiriyor beni"




12. "kederim de sensin sevincim de
sana sığınmak istiyorum senden"




13. "sarılmaya geldim sana
ama gördüm ki kuru bir dalsın.."




14. "aynı dili konuşmuyoruz ki anlatayım ona
korkunç kederimin sırrını
şüphe yok ki kimse benim yaptığım gibi
acısına maya etmemiştir kendini."




15. "sonsuz bir huzur istiyorum
bir yenisini eklemeyeceğim kalbimdeki özleme
bitimsiz bir huzur istiyorum"





Rüzgâr Bizi Götürecek Kitap İncelemeleri


Furuğ ışık anlamına geliyor Farsçada ve Doğu’nun meşhur Şem ü Pervane mesnevisindeki mumun, gece kelebeklerini etrafına çekmesi gibi Furuğ da milyonlarca okuru şiirine ve kendisine çekmiştir, çekmeye de devam etmektedir. İran tarihinin en önemli kadınıdır Furuğ.

“ Ben bir kadın yani bir insan olmak istiyordum. Benim de nefes almaya, haykırmaya hakkım olduğunu söylemek istiyordum.”

Furuğ ‘un İran’da kadın kimliği, kadın hareketleri, kadın hakları dendiğinde ilk akla gelen sanatçı olması bu mücadelenin ne kadar etkili olmuş olduğunun göstergesidir. Furuğ ‘un tek başına erkek egemen yapıyı sarsacak kadar güçlü bir uyanış yarattığını söylemek ileri gitmek olmayacaktır.

Furuğ ‘un çok genç yaşta, 32 yaşında, akıl almaz bir trafik kazasıyla bu dünyadan göçüp gitmesi şiirindeki hüzne başka bir hüzün eklemiştir kuşkusuz. Din görevlileri cenaze namazını kıldırmak istemedikleri için cansız bedeni iki gün bekletilmiş, sonunda da bir yazar arkadaşı bu görevi üstlenmiştir. Kardeşine yazdığı mektuplardan birinde “ilk ben öleceğim” der, ilk Furuğ ölür.
Makbule Aras Eivazi

İnceleme kısmına kitapta yazarla ilgili yazılanlardan parçalar eklemek istedim, ki sizler tamamını okuduğunuzda neden böyle yaptığımı tahmin edebileceksiniz. Bu kadar güçlü bir kadını anlatacak farklı sözcükler kuramadım sanırım. Özellikle son bölümde yazılanlar çok etkiledi sanıyorum. Şiirler başka hiçbir şiire benzemiyor, öyle içten, öyle samimi, öyle kendi gibi... Öyle işte...




Cesaret.. Çağımızın en eksik parçası. Zaman geçiyor, devir değişiyor ama çoğu kadın erkeklerin gölgesinde yaşamaya devam ediyor maalesef.

Sokağın tam ortasından yürümek mesela, hiç çekinmeden gülmek kahkahalarla, düşüncelerimizi hiç sakınmadan söylemek, bize etiket yapıştırmaya cüret edenleri haklamak ki hala anlayamıyoruz.. O daha üstün şu daha üstün diye bir şey yok, neden olsun ki?

Neden birbirimizi rahat bırakmıyoruz, bu kasıntı durumları neden yada bu sahip olma çabaları? Herkes kendi hayatına baksın, kendi hayatını yaşasın. Diyorken.. AŞK giriyor devreye.. İşte Furuğ’un güzelliği. Aşkı da en tutkulu şekilde anlatıyor, toplumsal haksızlıkları da, kadınlara yöneltilen olur olmaz söylemlere olan isyanını da.

İsteklerimiz ve tutkularımız yüzünden sürekli acı çekip duruyoruz. Bu; bir sevgili yüzünden bazen yada kendi yaşamına bakmadan başkalarını eleştirme hakkına sahip olduğunu düşünen kimseler tarafından olabiliyor, kimi zaman da kendi kendimize kendi içimizde çektirdiğimiz eziyetler yüzünden.

Herkes çok mu iyi biliyor neyin doğru yada neyin yanlış olduğunu? Şu günah şu değil, şu ayıp şu değil. Kimin sözcülerisiniz siz? Yada kimsiniz siz?

Peki ya Furuğ’un çektiği acılar?
Ah kadın olmak.. Ne zor. Hem başkalarıyla savaşacaksın hem kendinle. Hem başkalarına laf yetiştireceksin hem kafandaki o durmadan konuşan sese.

Ne olursunuz savaşıp durmayalım.. Sevmek varken, sevişmek varken. Sıcacık duygular varken, güzel şeyler varken, güzelliklerle sarıp sarmalanmak varken. Lütfen..




Özgün bir ses, içsel bir yolculuktur Füruğ Ferruhzad. Bu şiirler alışılmadık bir tarzda kesinlikle. Füruğ, İran şiirine modernist bir yaklaşım getiriyor âdeta. Her şiir kendine has. Eski şiire bir başkaldırı gibi. Serbest bir tarzda. "Şekil yok, duygu var!" sloganı atıyor kitap.
Bu şiirlerdeki temaları birkaç başlıkta sıralamak isterim;

1. Kadın bedeni ve duyguları cesurca ifade ediliyor.
2. Kitaptaki Aşk, sadece duygusal bir bağlılık değil, insanın kendini ve hayattaki anlam arayışının bir parçası olarak işleniyor.
3. Doğa imgeleri, insan ruh hâlini ve evrensel duyguları yansıtıyor.
4. Ölüm ve varoluş, şiirlerinde derin ve kaçınılmaz bir tema olarak kendini gösteriyor.
5. Geleneksel toplum yapısı ve kadın özgürlüğü eleştiriliyor. Erkek egemenliği var olan bu toplumda kadınların sesi olmaya çalışıyor.
6. Yalnızlık, melankoli ve içsel çatışmalar şiirlerinde belirgin bir yer tutuyor.
7. Bireysel bir isyan var. Toplumun dayattığı kurallara karşı gelerek, bir başkaldırı niteliğinde şiirler yazıyor.

Bu temalar, onun şiirlerine hem derinlik hem de evrensellik katıyor kesinlikle. Kadın şairler arasında bir sembol olarak görülebilir. O kadınların kendinden emin ve cesur sesi gibidir bir nevi. Ayrıca ne kadar cesur bir ses olsa da yakaladığı anlamlar samimi diliyle birleşince nahifliğinden bir gram kaybetmiyor. Severek okudum.




Rüzgar bizi götürecek şiir kitabı Furuğ Ferruhzad’ın bir kaç şiir kitabının bulunduğu bir yapıt. Şairin duygu ve düşüncelere yaklaşma şekli o kadar güzel ki şiirleri yüreğinizde hissedip, kendinizden parçalar buluyorsunuz.
Belki okumuş olduğum kadın şairler, bir elin parmaklarını geçmez fakat Ferruhzad benim için hep bir numara olacak. Bunun nedeni başta yaşadığı coğrafya olmak üzere; aile yaşantısı, duygu ve düşünceleri olsun kadını kendime daha yakın hissediyor olmam. Aynı zamanda 1950 lerde hele ki Orta Doğu’da bir kadının, saf duygu ve düşüncelerini her türlü zorluğa rağmen şiire aktarmaktan vazgeçmemesi ve onun için büyük bir tutku olması beni etkileyen bir başka unsurdur.
Erkek şairlerin aşklarını, erkeklerin gözünden okuyor ve hissediyorken; Furuğ sayesinde de bir kadının aşkını, üzüntüsünü, hayallerini yine herkeslerin anlayarak hissetme şansı çok yüksek.
Bu kitabı okurken, Arthur Rimbaud’un kadınların şiir yazma konusundaki görüşü aklıma geldi.Şundan bahsediyordu yaklaşık olarak:

‘Eğer kadınlara da eşit imkan ve özgür düşünce ortamı sunulabilirse biz erkekler kadar başarılı olacaktırlar. Ne de olsa onlar da bizlerde insanlarız, neticede aynı duygu ve düşünceleri paylaşıyoruz.’

Bu kitabı da okuduktan sonra bu görüşe hak vermemek mümkün değil. Ve eminim ki daha bir sürü Furuğ ile tanışamadık bu sebeplerden dolayı. İlerisi için güzel örnekler teşkil ettiğini düşünüyorum. Ve kesinlikle şiir seven herkesin en az bir kere Furuğ okumasını tavsiye ederim..




Otuz yaşıma doğru koşuyorum Furûğ,
hayata veda ettiğin yaşa yaklaşıyorum.
Ve seni anlıyorum. Eskisinden daha çok.

“ve o kadar ölüyüm ki,
ölümümden başka bir şey
kanıtlayamaz varlığımı”

Yıllar önce Eskişehir'de bir kitap alış verişinde Furûğ'nun "Bir Başka Doğuş" (Yeniden Doğuş) adlı şiir kitabını almıştım.
O günden bu yana "Bir Başka Doğuş"u farklı zamanlarda toplamda iki veya üç defa okudum.
İlk okumamla son okumamı kıyasladığımda yaşım ve yaşadıklarım itibariyle şiirin daha derinlerine inebildiğimi ve gençken kavrayamadıklarımı anlayabildiğimi fark ettim. Altını çizdiğim cümleleri karşılaştırdığımda kendimi bu konuda ele verdim.

"Furûğ'yu anladığın yaşlara gelmişsin be Seda!" dedim kendi kendime... Hem sevindim hem hüzünlendim...

Madem artık Furûğ'yu anlıyorum, diğer şiirlerinden de mahrum kalmayayım dedim ve "Rüzgâr Bizi Götürecek" adlı toplu şiirlerini edindim. Böylelikle "Bir Başka Doğuş"u bir kez daha bu kitapta okumak nasip oldu.

Furûğ derin yaraları, derdi, davası, kavgası olan güçlü ve omurgalı bir kadın. Şu çivisi çıkmış dünyada derdi olan insanlara oldum olası hayran kalmış, kendime örnek almışımdır.

Bazı yaşadıklarını, düşüncelerini ve yazdıklarını tasvip etmesem de (ki bunların hiçbiri beni ilgilendirmez!) şair ve sanatçı kimliğini yürekten takdir ediyorum.

Acılardan yapma bir çiçek buketi arıyorsanız eğer,
"Rüzgâr Bizi Götürecek" hüzünle tavsiyemdir!



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: