Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Ruhun Tutkuları - René Descartes | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Ruhun Tutkuları Kitap Bilgileri


Yazar: René Descartes
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 32 dk.
Sayfa Sayısı: 160
Basım Tarihi: Haziran 2020
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
ISBN: 9786257070966
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Ruhun Tutkuları Kitap Tanıtımı


Rene Descartes, (1596-1650): Fransız matematikçi, bilim adamı ve filozof.



Skolastik Aristotelesçiliği ilk terk edenlerdendir. Zihin-beden probleminin ilk modern versiyonunu formüle edip gözlem ve deneyi temel alan yeni bir bilimin gelişimine önayak olduğu için modern felsefenin babası denir. Ruhun Tutkuları Descartes'ın sağlığında yayımlanmasına izin verdiği dört eserin sonuncusudur. Ölümünden bir yıl önce Fransızca olarak yayımladığı bu inceleme filozofun bir nevi "vasiyet"i ve bütün felsefesinin meyvesidir. Descartes'ın kendi deyişiyle bu "küçük inceleme" kartezyen felsefenin farklı bölümlerine ait unsurları birbirine eklemlemesi ve bunları terkip etmesiyle özel bir yere sahiptir. İstencin özgürlüğü ve genel olarak ruh ve beden işlevlerinin ayrımını söz konusu etmesiyle metafizik ile psiko-fizyolojik bir bilime dayalı ahlakın kesişiminde yer alır.




Ruhun Tutkuları Kitaptan Alıntılar


1. ""Bizde kendimize değer vermek için bize haklı bir sebep verebilecek tek bir şey görüyorum, o da özgür irademizi kullanmamız ve isteklerimiz üzerinde sahip olduğumuz hâkimiyettir.""




2. "Sevgi ruhun bir heyecanıdır."




3. "Kötülük genellikle cehaletten kaynaklanır."




4. "Zira sevgi, ruhu sevileni düşünmekle o kadar meşgul eder ki beyinde bulunan tüm can ruhlarını kendisine onun suretini göstersin diye kullanır."




5. "Gözlerin belli bir hareketinin açığa vurmadığı hiçbir tutku yoktur."




6. "Sevgi ruhun bir heyecanıdır."




7. "Bu yaşamdaki tüm iyilikler ve kötülükler yalnızca tutkulara bağlıdır."




8. "İyi yönetildiğinde tutkuları üzerinde mutlak bir iktidar kazanamayacak kadar zayıf bir ruh yoktur."




9. "İyi yönetildiğinde tutkuları üzerinde mutlak bir iktidar kazanamayacak kadar zayıf bir ruh yoktur."




10. "Zira kalpteki ateş tamamen söndüğünde insan ölür."




11. "En büyük neşelerin asla gülmeye neden olmadığı gibi gözyaşları da üzüntüden doğmaz, yalnızca orta halli aşk ya da neşenin eşlik veya takip ettiği hüzün gözyaşlarına sebep olur."




12. "Nitekim nankörlük minnettarlığa, zalimlik de merhamete karşıttır."




13. "Hayranlık ruhun ani bir şaşkınlığıdır."




14. "Gözyaşlarının çoğuna üzüntüyle birleşmiş sevgi neden olur."




15. "Kötülük genellikle cehaletten kaynaklanır ve kendilerini en az bilenler gerektiğinden fazla gururlanmaya ve kendilerini hor görmeye en fazla eğilimli olanlardır."





Ruhun Tutkuları Kitap İncelemeleri


#descartes ; othello sendromu boyutuna ulaşan kıskançlık duygusunu, yumuşak kalpli, şefkatli, iyilik ve hayırsever, minnet, merhamet, kaba, katı, sert ve kırıcı davranışları, narsistliği ruhta oluşumu ve anatomide doğuşunu detaylandırmış. İlk sayfalarda konunun ne olduğunu kavrayabilme biraz zor olsada yirminci sayfadan sonra okurun, duyguların kendi anatomisindeki çıkış nedenlerini ve etkilerinin oluşturduğu değişiklikleri sorgulatması müthiş. Hazların ruhtan bedene sirayetiyle duyguların tutkuya evrilmesinin insandaki heyecan duygusunu oluşturduğundaki duygu değişiminden, düşüncelerin beden dilindeki yansımalarına kadar ruh ve bedenin uyumlu bir biçimde bütünlüğü,
insan karakterini ve erdemini çeşitli biçimlerde aşama aşama işlemiş. 1943 yılında Descartes, Herford Abbey Prensesi Abbess ile ahlaki sorunları, mutluluğun doğası, tutkuları ve tutkuları bastırmak için yaratılan ahlak üzerine mektuplaşmış. Hukukçu René Descartes; Tanrı'nın var olduğu ve özgür irade savunucusu, akıl ve beden arasındaki uyumu formüle etmiş, doğada insanı araştırmış. Bilgi edinmede duygulara güvenilmeyeceğini savunmuş,
cebir ve geometri teorilerine getirdiği yenilikler sebebi ile büyük matematikçiler arasında yerini almış. Fransız filozofun, alt metni
ruh-beden birliği olan, üç bölümden oluşan ve ikiyüzoniki adet madde şeklindeki eseri #ruhuntutkuları tavsiyemdir.




Sevgili Descartes'ın kaleme aldığı bu kitap beni çok heyecanlandırmıştı.. tam olarak hayal ettiğim gibi çıkmadı ama yine de Sezarın hakkı Sezara..  Descartes kitapta o kadar incelikle ve gözlem gücünün doruklarına vararak öyle bir inceleme yazmış ki şaşırmamak ve saygı duymamak elde değil.. tutkuların ya da öfke, sevgi, keder, sevinç vs. gibi duyguların insan bedenindeki yansımalarını, etkilerini tarif ediş şekli tam manasıyla kitabı kendi zamanının başyapıtı yapmaya yeter de artar bile..  Kitap benim için fazla teknikti, bilimseldi, maddiydi.. ben metafizik okumak istiyordum oysa ki.. gerçek manada bilimin tanımlayamadığı, görüşün ötesinde kalan ruhun tutkularını, hezeyanlarını, çırpınışlarını, savaşlarını okuyarak taşıdığım ruhu tanımlamak istiyordum ya da tanımak.. aslında öyle derin bir varoluşa sahibiz ki bu dünyadaki halimiz o derin varoluşun izdüşümü sadece.. Sevgili Platon'un da dediği gibi  idealar dünyasında saklı asıl gerçeklik ve ben küçük dünyam başımı her döndürdüğünde biraz daha iyi anlıyorum Platon'un ne demek istediğini.. Aklım, kalbim, idrakim sınırlandırılmış olsa da yine de sezinleyebiliyorum ruhumun bir yolculuk halinde olduğunu; geldiği ve gideceği bir yer olduğunu.. John locke'un sandığı gibi boş bir levha değil zihnimiz.. Aslında her şey orada ama üstü örtülmüş.. Evet; kalbimiz, aklımız, gözlerimiz, kulaklarımız, bedenlerimiz sınırlandırılmış olabilir ama ruhumuz değil.. O her şeyi biliyor yalnızca ona kulak vermeyi öğrenmemiz gerekiyor.. 





Yazarımı Rene Descartes Fransız matematikçi, bilim adamı ve filozof. Zihin-beden probleminin ilk modern versiyonunu formüle edip gözlem ve deneyi temel alan yeni bir bilimin gelişimine önayak olduğu için
modern felsefenin babası olarak bilinir diyebiliriz . Ruhun Tutkuları kitabının özel olmasının sebeblerinden biri de
Descartes'in sağlığında yayımlanmasına izin verdiği dört eserin sonuncusudur. Ölümünden bir yıl önce Fransızca olarak yayımladığı bu inceleme filozofun bir
nevi vasiyeti ve bütün felsefesinin meyvesidir, bir nevi ustalık eseri, ruhunun birikimlerinin en nadide eseri. Bu yaşamdaki tüm iyilikler ve kötülükler yalnızca tutkulara bağlıdır. Dahası ruhun ayrıca kendi hazları da olabilir. Ama bedenle ortak olan hazlarına gelince,
bunlar tamamıyla tutkulara bağlıdır; öyle ki bunların en fazla heyecanlandırdığı insanlar bu hayatın zevklerini en çok tadabilenlerdir. Tutkularını iyi kullanmayı bilmedikleri ve talihleri de ters gittiği zaman, en büyük acılarla karşılaştıkları da doğrudur. Ama bilgelik de asıl itibarıyla bu hususta faydalıdır,
tutkulara hâkim olmayı ve onları maharetle kullanmayı öyle bir öğretir ki, neden oldukları kötülükler gayet katlanılabilir hale gelir ve hatta hepsinden sevinç payı
bile çıkarılabilir. Tüm tutkuların hizmeti yalnız şundan ibarettir; tutkular ruhu, doğanın bize yararlı olduklarını kabul ettirdiği şeyleri istemeye ve bu iradeyi sürdürmeye
elverişli kılarlar.
Ölmeden yaşamın güzeliklerinden tad almayı bilen her insanın okuması gereken kitaplardan.




Bu eser Descartes'ın sağlığında yayınlanmasını izin verdiği dört eserin sonuncusudur. Descartes ı yazmaya iten son derece zeki ve bilgili mektup arkadası prenses Elizabeth 'in duygusal çalkantılarının peşine düştüğü bir sırada filozoftan yardım istemesi ve sorularına yanıt aramasıdır. Elizabeth ondan tutkuları tanımlamasını ister. Descartes prensese yazdığı ilk mektuptan itibaren ruh ve bedenin birliğini bir ilk kavram olarak ortaya koymuştur. Tutkular, ruh ile bedenin birliğinin bir düzensizliğinin ürünü değildir, aksine bedensel bir mekanizmanın yani can ruhlarının hareketlerinin zorunlu etkileridir. Konuya bir ahlakçı gibi değil, fizikçi olarak yaklaşmasının anlamı da budur zaten. Hatta Descartes bütün tutkuları iyi olarak görür, zira doğanın bunları belli bir kullanıma yönelik olmadan insana yerleştirmesi akla yatkın görünmemektedir. Öyleyse iyilik de kötülük de onların iyi ya da kötü kullanımından ileri gelir. Kısacası etkileşim iradeye sahip olmak dolayısıyla ruh ile can ruhlarında ve epifiz bezinde meydana gelen hareketlerden dolayı beden arasında değil, tutkuda ve tutku yoluyla uyum kazanan beden ve düsüncenin bütünü olarak insan ile duyuları hareket ettiren dış nesneler arasındadır.

Tutkuları bir ahlak felsefesi olarak değil bir fizikçi olarak ele alan Descartes ın bu eseri oldukça sade ve anlaşılır. İyi okumalar dilerim.




Descartes burada tutkularımıza, duygularımıza, fiziksel ve ruhsal halimize ve tüm bunların bizler üzerindeki etkilerine değiniyor. Neyin neden kaynaklandığı, azlığı veya çokluğunda nelere yol açtığı, bunlardan nasıl kaçınmamız gerektiğini kendine özgü bir dille anlatıyor.
Tabii bunları açıklarken tıp bilimini kullanıyor. Mesela dalağın, kalbe başka yerden yeterince kan gelmediğinde ona kan sağlama hizmeti veren son depo olduğunu öğrendim. Dalağın iki türlü kan gönderdiğini ve bunun sebeplerini öğrendim. Neşenin kalbe bolca kan sevk ettirdiğini öğrendim. Psikolojik rahatsızlıkların bazı duygularımızı fazlasıyla tetiklediğini ve onların kaynaklarını, kötülüğün cehaletten kaynaklandığını, beynimizin ve kalbimizin duygularımızdan, tutkularımızdan nasıl fazlasıyla etkilendiğini hatta çalışma şekillerinde farklılıklar yarattığını, tutkularımızın doğası gereği iyi olduğunu lakin onları kullanma şeklimizle alakalı olarak değişiklik gösterdiğini, yaşamımızdaki tüm iyilikler ve kötülüklerin tutkularımıza bağlı olduğunu, tutkularımızın bizi heyecanlandırdığı düzeyde hayatın zevklerini tadabileceğimizi öğrendim.
Bazılarını biliyor olsam da çoğu yeni bilgilerdi benim için. Ruhumuzu nasıl doyuracağımızı öğrendim.Kısacası çok şey öğrendim, yararlandım, çok sevdim ve şevkle okudum iyi ki de okumuşum! Tavsiye edilir...



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: