Roland Barthes En Beğenilen Sözleri
1. "Ben yalnızlığı istemiyorum ama yalnızlığa gereksinim duyuyorum."
- Yas Günlüğü
2. "''Yüreğimden çok kafamı ve yeteneklerimi beğeniyor, oysa bu yürek benim tek gururum [...] Ah, bildiğimi herkes bilebilir, yüreğimse bir bende var. ''
Siz beni gitmek istemediğim yerde bekliyorsunuz: siz beni olmadığım yerde seviyorsunuz. Ya da: insanlar ve ben aynı şeylerle ilgilenmiyoruz; yazık ki, bu bölünmüş nesne, benim; ben kafamla ilgilenmiyorum (der Werther); sizse yüreğimle ilgilenmiyorsunuz."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
3. "''...unutmasaydım, ölürdüm.''"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
4. "Sıkıntı duyduğum her yerde bir iktidar vardır."
- Sesin Rengi: Söyleşiler
5. ""Böyledir yaşam
Düşersin yedi kez
Kalkarsın sekiz kez.""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
6. ""Aşık mıyım? — Evet, beklediğime göre.""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
7. ""Yüreğimden çok kafamı ve yeteneklerimi beğeniyor, oysa bu yürek benim tek gururum [...] Ah, bildiğimi herkes bilebilir, yüreğimse bir bende var.""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
8. "Her zaman gerçek bir sığınaktan yoksun biriydim."
- Ara Olaylar
9. "Aşk nasıl biter? — Ne, biter mi ki?"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
10. ""Sözler nedir ki? Bir damla gözyaşı çok daha fazlasını söyleyecektir.""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
11. "'''...bitmiş aşk artık ışıldamayan bir uzay gemisi gibi bir başka dünyaya doğru uzaklaşır...''"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
12. "''...aşk sıkıntısı erimez; ya katlanırsın, ya çıkıp gidersin: düzeltme olanaksızdır (aşk ne eytişim bilir, ne reform).''"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
13. "Eğer annemi bulacağıma emin olsaydım hemen ölürdüm."
- Yas Günlüğü
14. "..‘eve dönmek istiyorum!’ diyebilecek zamanı bulamayacağım yolculuklar yapmak istiyorum yalnızca."
- Yas Günlüğü
15. "ben yalnızlığı istemiyorum ama yalnızlığa gereksinim duyuyorum."
- Yas Günlüğü
16. "''...seni-seviyorum görüşü. Bir belirti değil, bir eylemdir. Sen yanıt veresin diye söylerim...''"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
17. "''....özne nesneyi değil, aşkı sever.''"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
18. "Başkalarına, başkalarının yaşama-isteğine, başkalarının dünyasına güçlükle katlanıyorum. Başkalarından uzaklaşma kararı çekici geliyor bana."
- Yas Günlüğü
19. ""Sevdiğim zaman, sevgi dışında her şeyi dışlarım,""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
20. ""Ah, bildiğimi herkes bilebilir, yüreğimse bir bende var.""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
21. ""Size arzunuzun imgesini tam olarak verebilecek olan şeye öyle her gün rastlamazsınız""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
22. "''...insan hep bekler...''"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
23. "(Mantıklı duygu: Her şey düzelir — ama hiçbir şey sürmez.
Aşk duygusu: Hiçbir şey düzelmez — gene de sürer.)"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
24. "''...gerçeğim kesinlikle sevmek: yoksa, çekilirim, dağılırım, "kuşatma"dan vazgeçen bir birlik gibi.''"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
25. ""Roman okuru, okurların en yalnızıdır.""
- Ara Olaylar
26. "Sevdiğimiz şeyler hakkında konuşmayı her zaman başaramayız."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
27. "Böyledir yaşam
Düşersin yedi kez
Kalkarsın sekiz kez."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
28. "Her şey aşırı duygulandırıyor beni. Küçük bir şey bile bende terk edilmişlik duygusu yaratıyor."
- Yas Günlüğü
29. "Her şey aşırı duygulandırıyor beni. Küçük bir şey bile bende terk edilmişlik duygusu yaratıyor."
- Yas Günlüğü
30. "Aşk kendini dile getirmekte, anlatmakta güçsüzdür, gene de bağırmak, haykırmak, her yana kendini yazmak ister..."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
31. "Geçmişle ilgili beni en çok büyüleyen şey çocukluğumdur; yalnızca ona baktığımda üzülmem yok olup giden zamana."
- Roland Barthes
32. "Mutsuz olduğum bir yerden ayrılıyordum, bu da beni oradan ayrıldığım için mutlu etmiyordu."
- Yas Günlüğü
33. "''...sevgilinin yokluğunda, acı bir biçimde, kuruyan, sararan, bükülen bir kopuk resim'im.''"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
34. ""Masumiyet": Asla zarar vermeyecek olan şey.
O sevdiği birine asla acı çektirmedi. Onun tanımı, "masumiyeti" buradaydı"
- Yas Günlüğü
35. "Ben yalnızlığı istemiyorum ama yalnızlığa gereksinim duyuyorum."
- Yas Günlüğü
36. "Anneciğim insanın sevdiği kişiye acı çektiremeyeceğini öğretti bana."
- Yas Günlüğü
37. "İnsan unutmuyor, Ama içinize
bir şey yerleşiyor."
- Yas Günlüğü
38. "Ben yalnızlığı istemiyorum ama yalnızlığa gereksinim duyuyorum."
- Yas Günlüğü
39. "Korkunç bir gün geçirdim. Giderek daha mutsuzum. Ağlıyorum."
- Yas Günlüğü
40. "''Her aşık delidir...''"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
41. "Yıkılmış değilim, ama burada bırakılmışım, bir kalıntı gibi."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
42. "***
Toplumlar her ne düşünür ya da her ne hüküm verirse versin, yapıt onları aşar, onların içinde bir yolculuk yapar; öyle ki, bu süreç zarfında yapıt birbiri ardına az ya da çok arızi veya tarihsel anlamlarla dolar.
***"
- Eleştiri ve Hakikat
43. "İnsan unutmuyor, ama içinize boş bir şey yerleşiyor."
- Yas Günlüğü
44. "Ben yalnızlığı istemiyorum ama yalnızlığa gereksinim duyuyorum."
- Yas Günlüğü
45. "Unutmasaydım, ölürdüm."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
46. "Gerçekte, aslında, hep şunu hissediyorum: sanki ölmüş gibiyim."
- Yas Günlüğü
47. ""Öyle hüzünlü sabahlar var ki...""
- Yas Günlüğü
48. "Yaşamımda milyonlarca bedenle karşılaşırım; bu milyonlarca bedenden ancak birkaç yüzünü arzularım; ama bu birkaç yüzden yalnızca birini severim.
(...)
Bu seçim —öylesine titizdir ki yalnızca Tek'i alıkoyar—,"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
49. "Eğer Annemi bulacağımdan emin olsaydım hemen ölürdüm.."
- Yas Günlüğü
50. "Mezarlar da ölür."
- Yas Günlüğü
51. "Ben yalnızlığı istemiyorum ama yalnızlığa gereksinim duyuyorum."
- Yas Günlüğü
52. "***
Unutulmamalıdır ki susmak, geriye çekilmenin yollarından biridir.
***"
- Eleştiri ve Hakikat
53. "İnsan unutmuyor,
ama içinize boş bir şey yerleşiyor."
- Yas Günlüğü
54. "Aşık özne sevilen varlıkla her karşılaşmayı bir bayram gibi yaşar."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
55. "Aşk kendini dile getirmekte, anlatmakta güçsüzdür, gene de bağırmak, haykırmak, her yana kendini yazmak ister."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
56. "İnsan unutmuyor,
Ama içinize boş bir şey yerleşiyor"
- Yas Günlüğü
57. "Yüreğimden çok kafamı ve yeteneklerimi beğeniyor, oysa bu yürek benim tek gururum [...] Ah, bildiğimi herkes bilebilir, yüreğimse bir bende var."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
58. "Ben yalnızlığı istemiyorum ama yalnızlığa gereksinim duyuyorum."
- Yas Günlüğü
59. "..ama içinize boş bir şey yerleşiyor."
- Yas Günlüğü
60. "Kendi kendimizin iblisleriyiz."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
61. "Nesne alışılmamış da olsa, anlam dışı değildir; insanı bir anlamın araştırılmasına zorlar."
- Göstergebilimsel Serüven
62. "Ben yalnızlığı istemiyorum ama yalnızlığa gereksinim duyuyorum."
- Yas Günlüğü
63. "Seni seviyorum'un belli bir kullanımı yoktur. Bu sözcük, tıpkı bir çocuğunki gibi, hiçbir toplumsal zorunluğa bağlanmaz; yüce, görkemli, hafif bir sözcük olabilir, kösnül, müstehcen olabilir. Toplumsal açıdan serseri bir sözcüktür."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
64. "Yüz, bir alıntı değilse nedir?"
- Göstergeler İmparatorluğu
65. "Kitaptan kurtarıldığında, yaşamı demode bir öznenin yaşamıydı sürekli."
- Roland Barthes
66. "Susma kavga isteğini ancak körükler."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
67. "İnsan hep bekler."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
68. "***
Kitap bir dünyadır.
***"
- Eleştiri ve Hakikat
69. "Bir yanım umutsuzluk içinde bekliyor, aynı anda da bir başka yanım en önemsiz işlerimi kafaca düzene koymak için çırpınıyor."
- Yas Günlüğü
70. "Edebiyat şudur: Acı çekmeden, gerçeklerden soluk tıkanmasına uğramadan okuyamayacağım şeydir..."
- Yas Günlüğü
71. "Aşk kendini dile getirmekte, anlatmakta güçsüzdür, gene de bağırmak, haykırmak, her yana kendini yazmak ister."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
72. "Başkalarına, başkalarının yaşama-isteğine, başkalarının dünyasına güçlükle katlanıyorum."
- Yas Günlüğü
73. "Yaşamımda milyonlarca bedenle karşılaşırım; bu milyonlarca bedenden ancak birkaç yüzünü arzularım; ama bu birkaç yüzden yalnızca birini severim. Aşık olduğum öteki bana arzumun özgüllüğünü gösterir."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
74. ""Güzellik bizim hayal ettiğimiz şeyin en üst derecesi gibi bir şey değildir, gözümüzün önündeki soyut bir tip değildir, tersine gerçeğin bize sunduğu, hayal edilmesi olanaksız yeni bir tiptir.""
- Yas Günlüğü
75. ""Delirmemek için yazıyorum" diyordu Bataille -yani deliliği yazıyordu."
- Yazı Üzerine Çeşitlemeler
76. ""Herkes açık görüşlü
bir ben karanlıktayım.""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
77. "Ama yalnız ötekinin uzaktalığı söz konusudur: giden ötekidir, kalan ben."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
78. ""Güzellik bizim hayal ettiğimiz şeyin en üst derecesi gibi bir şey değildir, gözümüzün önündeki soyut bir tip değildir, tersine gerçeğin bize sunduğu, hayal edilmesi olanaksız yeni bir tiptir.""
- Yas Günlüğü
79. "Eski toplumlar, yaşamın yedeği olan anının ölümsüz kalmasını, hiç değilse Ölüm'ü söyleyen şeyin ölümsüz olmasını sağlayacak biçimde düzenliyorlardı işleri. Araçları da Anıt'tı. Ama çağdaş toplum ölümlü olan Fotoğrafı "olmuş olan"ın genel ve sanki doğal tanığı yaparak Anıt'tan vazgeçti. Çelişki: aynı yüzyıl hem Tarih'i, hem Fotoğrafı yarattı. Ama Tarih olgucu reçetelere göre üretilmiş bir bellek, söylense! Zaman'ı yokeden bir salt düşünsel söylemdir; Fotoğrafsa güvenilir, ama geçici bir tanıktır; öyle ki, bugün her şey türümüzü şu güçsüzlüğe hazırlıyor: çok yakında, duyumsal ya da simgesel olarak, süre'yi tasarlayamayacağız: Fotoğraf çağı aynı zamanda devrimlerin, uzlaşmazlıkların, suikastların, patlamaların, kısacası sabırsızlıkların, olgunlaşmayı yadsıyan her şeyin çağıdır - hiç kuşkusuz, "Bu oldu" şaşkınlığı da geçecektir."
- Yazı ve Yorum
80. ".. onun ölümü değiştirdi beni, eskiden arzuladıklarımı arzulamıyorum artık. Yeni bir arzunun, onun ölümünden sonraki bir arzunun oluşmasını beklemek gerek-bunun oluşacağını farz edelim."
- Yas Günlüğü
81. "Kederimin içinde yaşamaktan başka bir şey istemiyorum."
- Yas Günlüğü
82. ""Böyledir yaşam
Düşersin yedi kez
kalkarsın sekiz kez""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
83. "Madam Panzéra, "Zaman yası dindirir" diye bir söz vardır demişti bana - Hayır, zaman hiçbir şeyi geçirmez; yasın o telaşlı, heyecanlı halini geçirir yalnızca."
- Yas Günlüğü
84. "Yalnızlık = Evinde kendisine "şu saatte dönerim" denebilecek ya da "işte döndüm" diye telefon edilebilecek (ya da denebilecek) birinin bulunmayışı."
- Yas Günlüğü
85. "Ben yalnızlığı istemiyorum ama yalnızlığa gereksinim duyuyorum."
- Yas Günlüğü
86. "GECE. Öznede içinde çırpındığı ya da yatıştığı (duygusal, düşünsel, varoluşsal) karanlık eğretilemesini uyandıran her durum."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
87. ""Kendi kendimizin iblisleriyiz.""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
88. "Ağlıyorum.
İntihar etme isteği bile yok."
- Yas Günlüğü
89. "Otobüs durağında onu beklemeye giderdim; art arda geçerdi otobüsler, hiçbirinde olmazdı."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
90. "Sözler nedir ki? Bir damla gözyaşı çok daha fazlasını söyleyecektir."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
91. "BÜYÜ. Hangi ekinden olursa olsun, aşık öznenin yaşamında her zaman büyüyle ilgili görüşmeler, ufak gizli töremler ve adak edimleri vardır."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
92. ""Her zaman en karanlık yer lambanın altıdır.""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
93. ""Âşık mıyım? -Evet, beklediğime göre." Öteki hiç mi hiç beklemez. Bazı bazı beklemeyen kişiyi oynamak isterim; başka bir yerde oyalanmayı, geç gelmeyi denerim; ama her zaman yenilirim bu oyunda: ne yaparsam yapayım, boşuna, tam zamanında, hatta saatinden önce orada olurum. Âşığın kaçınılmaz kimliği yalnızca budur: ben bekleyenim."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
94. ""Cesaret" temenni ediyorlar. Ama cesaret zamanı, onun hasta olduğu zamandı. Acılarını, hüzünlerini görüp onun bakımını yaptığım ve ağladığımı gizlemem gerektiği zamandı. Her an bir karar almak, bir yüz ifadesi takınmak gerekiyordu. İşte cesaret oydu."
- Yas Günlüğü
95. "... dudaklarımı artık onun kırışık ama canlılığını yitirmemiş yanaklarına bir daha hiç konduramamanın acısı ...
."
- Yas Günlüğü
96. "İster mutluluktan gelsin, ister sıkıntıdan, en ufak aşk heyecanı Werther'i gözyaşlarına boğar, sık sık, çok sık ve bol Werther bol ağlar. Werther'de ağlayan aşık insan mıdır, yoksa romantik insan mı?"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
97. "Rahatsızım ve neredeyse suçluluk duyuyorum çünkü kimi kez tuttuğum yasın bir telaşa, heyecana indirgendiğini sanıyorum.
Ama bütün yaşamım boyunca telaşlı, heyecanlı değil miydim ben?"
- Yas Günlüğü
98. "Öyle hüzünlü sabahlar var ki ...
Tam var olma
mutlak olarak
sıfır ağırlık
yoğunluk evet, ağırlık hayır
Son"
- Yas Günlüğü
99. ""Bir daha asla" ölümsüzün sözüdür."
- Yas Günlüğü
100. "İlk açılma geçtikten sonra "seni seviyorum"un hiçbir anlamı yoktur artık."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
101. "Hep aynı tersine dönüş: herkesin "nesnel" saydığını ben yapay sayıyorum; herkesin delilik, yanılsama, yanlış saydığını da ben gerçek sayıyorum."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
102. "Yazmaya devam etmenize neden olan ne?
Bu soruyu ancak büyük nedenlerle, neredeyse ağdalı nedenlerle yanıtlayabilirim . En basit kelimelerle oynamak gerekiyor. Yazı bir yaratımdır (creation); bu anlamda aynı zamanda bir üreme (procreation) pratiğidir. Basit bir şekilde söyleyecek olursam, ölüm ve toptan yokoluş hissiyle savaşmanın, bu hisse egemen olmanın bir yoludur. Yazar olarak ölümden sonra ebedi olacağımız inancı söz konusu değil kesinlikle, sorun bu değil. Fakat her şeye rağmen yazdığımızla tohumlar saçarız; bir tür sperm saçtığımız ve sonuç olarak spermlerin genel dolaşımına tekrar dahil olduğumuz düşünülebilir."
- Sesin Rengi: Söyleşiler
103. "... "anı ile boşluğun şu anlaşılmaz çelişkisi.""
- Yas Günlüğü
104. "Evet insanlardaki zerafete susadığım doğru..."
- Yas Günlüğü
105. "Anlamlılık nedir? Anlamın duyular aracılığıyla üretilmişliğidir."
- Yazı Üzerine Çeşitlemeler
106. "***
Bizler ölü yazarların dilini saygıyla mumyalar, düşünceler dünyasından doğan sözcükleri ve yeni anlamları reddederiz. Burada ölümün değil, doğumun yası tutulur.
***"
- Eleştiri ve Hakikat
107. "Mantıklı duygu: Her şey düzelir -ama hiçbir şey sürmez.
Aşk duygusu: Hiçbir şey düzelmez -gene de sürer."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
108. "Bir yanım umutsuzluk içinde bekliyor, aynı anda da bir başka yanım en önemsiz işlerimi kafaca düzene koymak için çırpınıyor."
- Yas Günlüğü
109. "Herkesin kendi keder ritmi vardır.
.
Kedere karşı, sanki bir hastalıkmış gibi, "sahiplenilmiş bir şeymiş" gibi, bir yabancılaşmaymış gibi (sizi yabancı kılan bir şeymiş gibi) -depresyon bahanesiyle- bir ilaçtan medet umma olanaksızlığı, bayağılığı;
,
..."
- Yas Günlüğü
110. "Zaman hiçbir şeyi geçirmez; yasın o telaşlı, heyecanlı halini geçirir yalnızca.
."
- Yas Günlüğü
111. "Bir yazı çıkmazı vardır, bu da toplumun ta kendisinin çıkmazıdır."
- Yazının Sıfır Derecesi
112. "Öperken konuşmak, konuşurken öpmek. Bu zevklenmenin var olduğuna inanmak gerekir, çünkü sevgililer sürekli olarak "sözü, sevilen dudaklardan içerler""
- Roland Barthes
113. "Aşk sıkıntısı erimez; ya katlanırsın, ya çıkıp gidersin: düzeltme olanaksızdır. (aşk ne eytişim bilir, ne reform)."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
114. ""Kendimi anlamak, kendimi anlatmak, tanıtmak, kucaklatmak istiyorum; biri beni yanına alsın istiyorum." İşte çığlığınızın anlamı."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
115. "Bir yanım umutsuzluk içinde bekliyor, aynı anda da bir başka yanım en önemsiz işlerimi kafaca düzene koymak için çırpınıyor."
- Yas Günlüğü
116. "insan gövdesi genel bir tipe uydurmak istiyor kendini. bugünkü giysinin belirgin özelliği de hiç şüphesiz tek cinsel giysi."
- Yazı Nedir?
117. "Aşk sıkıntısı erimez; ya katlanırsın, ya çıkıp gidersin: düzeltme olanaksızdır (aşk ne eytişim bilir, ne reform)."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
118. "Dilimle her şeyi yapabilirim, ama bedenimle yapamam. Dilimle gizlediğimi bedenim söyler. Bildirimi dilediğim gibi biçimlendirebilirim, sesimi biçimlendiremem."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
119. "Yavaş yavaş özlemin etkisi belirginleşiyor. Yeni hiçbir şey oluşturma isteğim yok (yazı alanı bunun dışında): Hiçbir dostluk, hiçbir sevgi, vb."
- Yas Günlüğü
120. "Siz beni gitmek istemediğim yerde bekliyorsunuz: siz beni olmadığım yerde seviyorsunuz."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
121. "Her özne (giderek belirginleşen bir şeydir bu) "tanınmak" için çalışır (çırpınıp durur)."
- Yas Günlüğü
122. ".. hüzünlü, uysal, derinlere dalmış (gerginlikten uzak) bir haldeyim.
."
- Yas Günlüğü
123. ""Eve dönmek istiyorum" diyebilecek zamanı bulamayacağım yolculuklar yapmak istiyorum yalnızca."
- Yas Günlüğü
124. ""Sözler nedir ki? Bir damla gözyaşı çok daha fazlasını söyleyecektir.""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
125. "Düşünce her zaman tasarladığım ve heyecanını duyduğum, acıklı bir sahnedir; kısacası, bir tiyatrodur."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
126. "Bedenim inatçı bir çocuktur, dilim çok uygar bir olgun kişi..."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
127. ""Mutluyum, ama kederliyim.""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
128. "baktığımda ürkütmüyor, şaşırtmıyor, hatta yaralamıyor bile. fotoğrafın düşünceyle yüklü olduğu için yıkıcı."
- Aydınlık Oda
129. "Bugün doğum günüm benim; hastayım ve bunu ona söyleyemiyorum - söyleyemem de artık."
- Yas Günlüğü
130. ""Sözler nedir ki? Bir damla gözyaşı çok daha fazlasını söyleyecektir.""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
131. "Böyle battığım zaman, artık bana hiçbir yerde, ölümde bile yer kalmamış demektir."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
132. ""Mutluyum, ama kederliyim.""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
133. ""Düş kurmaya başlıyorum.
- Buna izin var mı?
- Bilmem.""
- Ara Olaylar
134. "Çevremdeki insanlar beni çökertiyor."
- Yas Günlüğü
135. "Şimdi yaşamımın Nedenini -birisi için korkma Nedenini- kaybetmişken artık kaybedecek neyim kaldı ki."
- Yas Günlüğü
136. "Bana aşkın kendisini kibar çevre davranışlarından; ahbap çevrelerinden, hırslardan, yükselmelerden, ayak oyunlarından, birleşmelerden, ayrılmalardan, rollerden, iktidarlardan koruduğunu söylüyordu: aşk onu toplumsal bir artığa dönüştürmüştü, buna seviniyordu.)"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
137. "Ya acı çekiyorum ya da keyifsizim,
kimi kez de yaşam dalgaları yükseliyor içimden"
- Yas Günlüğü
138. ""... çünkü seni bir an görmeyeyim, tek sözcük söylemem olanaksızdır artık: dilim durur, ve, derimin altına, birdenbire yaman bir ateş sızar: gözlerim bakmaz olur, kulaklarım uğuldar, bedenimden terler akar, tüm varlığımı bir titremedir alır; ottan daha yeşil olurum, ölecek gibi olurum, ölmeme ramak kalır.""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
139. "Oturup kaldık upuzun bir an sonsuz sessizlikte.
.. hoştu, mutluluk vericiydi, sanki yasım yatışıyordu, yüceleşiyordu, uzlaşıyordu, derinleşiyordu, ortadan kalkmaksızın - sanki "kendimi yeniden buluyordum"."
- Yas Günlüğü
140. "mucizemsi bir biçimde gelip arzumun özgüllüğünü karşılamış olan tekil imge'dir."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
141. "Dünyayı —öteki dünyayı— genelleşmiş bir isteri gibi yaşıyorum."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
142. "Keder, bir taş gibi...
(boynumda,
içimin derinliklerinde)"
- Yas Günlüğü
143. "Dünya ötekini kendileriyle paylaşmamız gereken patavatsız komşularla doludur. Dünya kesinlikle budur: bir paylaşma zorunluluğu."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
144. "... bir mutsuzluk ya da bir sevinçtir bastırır, hiçbir gümbürtü gelmez ardından; pathos diye bir şey kalmamıştır; parçalanmış değil, erimişim; dökülür, akar, tükenirim."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
145. ""Sözler nedir ki? Bir damla gözyaşı çok daha fazlasını söyleyecektir.""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
146. "Dinlemek zorunda olduğum (katılmak zorunda olmasam da) her konuşma etimi tırmalıyor, bitiriyor beni."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
147. "Sessiz bir anlamsızlık kararıyla, insansal nesnelerden uzakta, ortada bırakılmışımdır: hiçbir bağlamda, hiçbir sığınakta yerim yoktur."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
148. "Şimdi, beklenmedik bir anda, patlayan bir kabarcık gibi içimde bir şey iyice belirginleşiyor:
,
, sonsuza dek ve tamamen.
Donuk bir şey bu, sıfatı yok -anlamsız olduğu (yorumlama olanağı bulunmadığı) için baş döndürücü."
- Yas Günlüğü
149. "Dil bir eksiklik, olabilirin başlangıç sınırı olarak işler, biçemse yazarın mizacını dilyetisine bağlayan Zorunluluk'tur."
- Yazının Sıfır Derecesi
150. "bir bacak, bir göğüs, bir omuz, bir boyun, eller.• Parçalara bölünmüş kadın; Sarrasine'in aşklarına sunulmuş olan nesne işte budur. Bölünmüş, ayrılmış kadın ancak bir tür fetiş nesneler sözlüğüdür. Bu bölünmüş, parçalanmış bedeni ( ortaokuldaki çocuk oyunlarını anımsıyoruz) sanatçı (yeteneğinin anlamı da buradadır) bütün bir bedende, nihayet sanatın göğünden inmiş bu aşk bedeninde toplar; fetişizm bu bedende yok olur ve bu beden sayesinde Sarrasine iyileşir. Yine de, özne henüz farkında değilken ve nihayet bir araya getirilmiş kadın, orada, gerçekten karşısında, dokunabilecek kadar yakın olmasına karşın, bu kurtarıcı beden Sarrasine'in ona yönelttiği övgülerde bile kurgusal bir beden olarak kalır: Onun heykeli, bir yaratımın ("kaidesinin üzerinden indirilmiş" Pygmalion'un yapıtıdır bu (no 229), altı ve içi Sarrasine'in kaygısını, merakını ve saldırganlığını kışkırtmayı sürdürecek bir nesnenin heykelidir. (Resim yoluyla) La Zambinella'yı soyan, onu ve kendini sorgulayan, sonunda içi boş heykeli kıran heykeltıraş (çocukken kilisedeki sırasını parçaladığı gibi) kadını parçalamayı sürdürecek, böylelikle büyülenmiş bir biçimde, tek bir parça olarak bulmuş olduğunu sandığı bedeni ( dağılmış) bir tapınma nesnesi durumuna geri gönderecektir."
- S/Z
151. "Kaygılıyım, çünkü hayatıma gönül yüceliğini -ya da sevgiyi- nasıl katarım bilemiyorum. Nasıl sevmeli?"
- Yas Günlüğü
152. "Dille ilgileniyorum çünkü beni yaralıyor ya da hoşuma gidiyor. Bu noktada acaba sınıfsal bir erotizmden söz edilebilir mi?"
- Yazı Üzerine Çeşitlemeler
153. "Haz veren metin: memnun eden, dolduran, esenlik veren, kültürün içinden gelen, bağını koparmayan, rahat bir okuma sunan bir metin.
Doyuma ulaştıran metin: kaybetme duygusu veren, okurun rahatını kaçıran (belki biraz da iç sıkıntısı yaratan), tarihsel, kültürel ve psikolojik dayanaklarını sarsan, zevklerindeki, değerlerindeki ve anılarındaki kararlılığı bozan, dille arasındaki ilişkiyi krize sürükleyen bir metin."
- Yazı Üzerine Çeşitlemeler
154. "Toplumlar her ne düşünür ya da her ne hüküm verirse versin, yapıt onları aşar, onların içinde bir yolculuk yapar; öyle ki, bu süreç zarfında yapıt birbiri ardına az ya da çok arızî veya tarihsel anlamlarla dolar."
- Eleştiri ve Hakikat
155. "Bir okurun kitapla nasıl konuştuğunu bilemeyiz…."
- Eleştiri ve Hakikat
156. "***
Bir toplum için, dillerinin sınıflandırılmasından
daha önemli bir şey yoktur. Bu sınıflandırmayı
değiştirmek, sözü tahrif etmek, devrim yapmak anlamına gelir.
***"
- Eleştiri ve Hakikat
157. "Her şey aşırı duygulandırıyor beni. Küçük bir şey bile bende terk edilmişlik duygusu yaratıyor."
- Yas Günlüğü
158. "Kaygılıyım, çünkü hayatıma gönül yüceliğini -ya da sevgiyi- nasıl katarım bilemiyorum. Nasıl sevmeli?"
- Yas Günlüğü
159. "Unutmasaydım, ölürdüm. Arada bir unutmayan kişi ölçüsüzlük, yorgunluk ve bellek geriliminden ölür (Werther gibi)."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
160. "kendi yerimi arıyorum."
- Yas Günlüğü
161. "Bağıra çağıra, uygunsuzca, "beni anlayacak" -"bana kucak açacak"- bir felsefe istiyordum."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
162. "İnsan unutmuyor, ama içinize boş bir şey yerleşiyor."
- Yas Günlüğü
163. "(…) şunu ya da bunu değil, aşkı yitirdiğim için ağlarım…"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
164. "Aşk yaşamında, olayların örgüsü inanılmaz ölçüde saçmadır ,bu saçmalık, en büyük ciddilikle birleşince, iyice yakışıksızdır."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
165. "TAPILASI. Aşık özne, sevilen yaratığa duydugu isteğin özgüllüğünü adlandıramayınca, şu biraz budalaca söze basvurur: Tapılası!"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
166. ""Bir daha asla”
ölümsüzün sözüdür."
- Yas Günlüğü
167. "Modern yapıtların değeri, taşıdıkları ikilikte yatar. Yani hep iki farklı uç barındırırlar içlerinde. Bozguncu uç, ayrıcalıklıymış gibi görünebilir çünkü şiddetin bulunduğu uçtur bu; ama hazzı uyandıran şiddet değildir; haz yıkımla ilgilenmez; kaybetmenin yaşandığı bir alan arar, çatlağı, kopmayı, büyümeyi, özneyi doyuma ulaştığı anda yakalayan fading'i ister. Yani kültür, bir uç olarak geri gelir: herhangi bir biçime bürünür."
- Yazı Üzerine Çeşitlemeler
168. "Bende ölüm ile yaşam çatışmakta."
- Yas Günlüğü
169. "İnsan unutmuyor, ama içinize boş bir şey yerleşiyor."
- Yas Günlüğü
170. "Ah, burada olsaydı da burada olmamasını başına kakabilseydim!"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
171. "Herkes bir yasın yoğunluk derecesini kestirmeye çalışıyor - hissediyorum bunu."
- Yas Günlüğü
172. "Her zaman en karanlık yer lambanın altıdır"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
173. "Kahraman nedir? Son sözü söyleyen. Ölmeden önce konuşmayan kahraman görülmüş mü?"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
174. "Sevilmediğim için acı çektiğimi sanıyordum, oysa sevildiğimi sandığım için acı çekiyormuşum."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
175. "Şimdi yaşamımın Nedenini -birisi için korkma Nedenini kaybetmişken artık kaybedecek neyim kaldı ki.
."
- Yas Günlüğü
176. "...sevgilinin yokluğunda, acı bir biçimde, kuruyan, sararan, bükülen bir kopuk resim'im."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
177. "Bir yandan arzulanmak istiyorum öte yandan da arzulanmamak: Aynı zamanda hem isterik hem de takınaklıyım."
- Roland Barthes
178. "Bu bir romancının çalışması değil; bir göstergebilimcinin kitabı. Ayrıca bir aşığın kitabı. Tuhaf bir varlık değil mi "aşık bir göstergebilimci"?
Kesinlikle hayır! Aşık, saf haldeki yaban göstergebilimcidir! Zamanını göstergeleri okumakla geçirir. Bunun dışında bir şey yapmaz: Mutluluk göstergeleri, mutsuzluk göstergeleri. Ötekinin çehresinde, tavırlarında. Göstergelerin sahiden kurbanıdır."
- Sesin Rengi: Söyleşiler
179. "İnsan unutmuyor,
Ama içinize boş bir şey yerleşiyor."
- Yas Günlüğü
180. "Bazı bazı aşık özneye öyle gelir ki,bir dil İblisin etkisi altındadır; bu İblis onu kendi kendin yaralamaya ve Goethe’nin deyimiyle —- başka anlarda kendisi için aşk ilintisinin oluşturduğu cennetten atmaya yöneltir
“ Kendi kendimizin İblisleriyiz”"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
181. "Kodlar birbirine ulaşır, biri ötekine dayanır, dönüşlülük söz konusudur: Güzellik sevmeye zorlar, ama benim sevdiğim de kaçınılmaz olarak güzeldir."
- S/Z
182. "Şimdi yaşamımın Nedenini -birisi için korkma Nedenini kaybetmişken artık kaybedecek neyim kaldı ki."
- Yas Günlüğü
183. "...dostlar arasında, acı çekiyorum."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
184. "Bir yanım umutsuzluk içinde bekliyor, aynı anda da bir başka yanım en önemsiz işlerimi kafaca düzene koymak için çırpınıyor. Bunu bir hastalık olarak hissediyorum ben."
- Yas Günlüğü
185. ""Bir şeyin tersi onun karşıtı değildir.
Mutsuz olduğum bir yerden ayrılıyordum, bu da beni oradan ayrıldığım için mutlu etmiyordu.""
- Yas Günlüğü
186. "Çünkü Fotoğraf, kendimin, bir başkası olarak ortaya çıkması, bilincin özdeşlikten kurnazca ayrılışıdır."
- Camera Lucida (Fotoğraf Üzerine Düşünceler)
187. "***
Eleştiri, geleneksel yargılama işleviyle sınırlı kalması halinde ancak konformist olabilirdi;
yani yargıçların çıkarlarına uygun davranabilirdi.
***"
- Eleştiri ve Hakikat
188. "hiçbir yerde kendimi iyi hissetmiyorum. çarçabuk şu çığlık kopuyor içimden: geri dönmek istiyorum ( iyi ama nereye? o artık hiçbir yerde olmadığına göre; eskiden dönebileceğim yerde o vardı.) kendi yerimi arıyorum."
- Yas Günlüğü
189. "Anlatı göstermez, öykünmez; bizi bir romanı okumaya coşkuyla itebilen tutku, bir "görme"nin tutkusu (gerçekte hiçbir şey "görmeyiz") değil, anlamın tutkusudur, yani, kendine özgü coşkuları, umutları, tehlikeleri, başarıları olan ve üst düzeyde yer alan bir anlatının tutkusudur: Anlatıda "olup biten", göndergesel (gerçek) bakış açısına göre, sözcüğün tam anlamıyla hiçtir; "olagelen" yalnızca dildir, gelişmesi her zaman için sevinçle karşılanan dilin serüvenidir."
- Göstergebilimsel Serüven
190. "Fotoğrafla, düz ölüm'e gireriz. Bir gün, bir dersten çıkarken, biri bana horgörüyle, "Ölümden dümdüz sözediyorsunuz", demişti – sanki Ölüm'ün dehşeti dümdüzlüğü değilmiş gibi! Şudur dehşet: en çok sevdiğimin ölümü konusunda söylenecek hiçbir şey yoktur, fotoğrafı konusunda söylenecek hiçbir şey yoktur, hiç derinleştiremeden, hiç dönüştüremeden bakmakla kalırım bu fotoğrafa. Varabileceğim tek "düşünce" bu ilk ölümün ucunda benim kendi ölümümün yazılı olduğudur; ikisi arasında hiçbir şey yoktur artık, beklemekten başka hiçbir şey; bu alay'dan başka kaynağım yok: "söylenecek hiçbir şey yok"tan sözetmek."
- Yazı ve Yorum
191. "Kendimi ancak ötekiyle "kendim" olarak duyarım."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
192. "YÜREK. Değeri bilinmeyen ya da tepilen bir sunma nesnesi."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
193. ""herkesin bir zenginliği var, bir ben yoksun görünüyorum.""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
194. "Ruhlar ölümsüzdür ve bir gün bir araya gelirler ..."
- Yas Günlüğü
195. "Kıyılardan uzaklaşmışım - keder denizinin açıklarındayım, hiçbir şey düşünmüyorum. Yazı yazmak artık olanaksız."
- Yas Günlüğü
196. "Yavaş yavaş özlemin etkisi belirginleşiyor: Yeni hiçbir şey oluşturma isteğim yok. Hiçbir dostluk, hiçbir sevgi..."
- Yas Günlüğü
197. "Aşık özne sevilen varlıkla her karşılaşmayı bir bayram gibi yaşar."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
198. ""...iyice umutsuz olduğum, belli etmemek için kendimle mücadele ettiğim, çevreme kasvet yaymamak için çabaladığım, ama zaman zaman dayanamayıp "yıkıldığım" söylenebilir.""
- Yas Günlüğü
199. "Katlanılan bu uzaktalık unutuştan başka bir şey değildir. Arada bir, sadık değilimdir. Canlı kalmanın koşuludur bu; öyle ya, unutmasaydım, ölürdüm."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
200. "Yıkılmış değilim, ama burada bırakılmışım, bir kalıntı gibi."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
201. "YÜREK. Değeri bilinmeyen ya da tepilen bir sunma nesnesi."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
202. ""herkesin bir zenginliği var, bir ben yoksun görünüyorum.""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
203. "Hiç kimsenin bana gerçekten gereksinimi yoktur."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
204. "… aşk sıkıntısı erimez; ya katlanırsın, ya çıkıp gidersin: düzeltme olanaksızdır (aşk ne eytişim bilir, ne reform)."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
205. ""Gök ne kadar mavi, umut ne kadar büyüktü! Umut yenildi, kaçtı kara göğe doğru.""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
206. "İnsanı şaşırtan ve heyecanlandıran şey, görüşlerin ayrılığı, çeşitliliği değil bunların kesin karşıtlığıdır; size "Bir bu eksikti!" dedirtecek bir şey. Tam anlamıyla yapısal -ya da trajik- bir zevk olurdu bu."
- Roland Barthes
207. "Anımsamak için mi yazmalı? Anımsamak için değil de mutlak olarak beliren unutmanın büyük acısına karşı koyabilmem için yazmalı. Kısa süre sonra artık hiçbir iz kalmayacak, hiçbir yerde, hiç kimsede."
- Yas Günlüğü
208. "Fotoğraf ile düz Ölüm' e gireriz. Bir gün bir dersimden çıkarken birisi bana hor görerek: "Ölümden çok düz söz ediyorsunuz." demişti - sanki Ölüm'ün dehşeti onun yavanlığı değilmiş gibi! Aslında dehşet şudur: en çok sevdiğim insanın ölümü ve O' nun derinlerine inip dönüştüremeden bakıp durduğum fotoğrafı hakkında söyleyecek bir sözümün olmaması. Sahip olduğum tek "düşünce", bu ilk ölümün sonunda kendi ölümümün de yazılı olduğudur; iki ölüm arasında beklemekten başka yapacak bir şey yoktur; şu ironiden başka bir kaynağım yoktur: "söylenecek şey yok"tan söz etmek."
- Camera Lucida (Fotoğraf Üzerine Düşünceler)
209. "İnsan unutmuyor,
Ama içinize boş bir şey yerleşiyor."
- Yas Günlüğü
210. "Öyle hüzünlü sabahlar var ki ..."
- Yas Günlüğü
211. "Ben yalnızlığı istemiyorum ama yalnızlığa gereksinim duyuyorum."
- Yas Günlüğü
212. "Sevdiğin kişiyle birlikte olmak ve başka şeyler düşünmek: en güzel düşünceler böyle zamanlarda gelir, çalışmalarım için gerekli olan şeyleri en çok böyle zamanlarda bulurum. Metin için de aynısı geçerlidir: bana, kendisini dolaylı olarak dinletmeyi başarıyorsa, okurken kafamı kaldırıp başka seslere kulak verebiliyorsam, metinden alabileceğim en büyük hazzı alırım."
- Yazı Üzerine Çeşitlemeler
213. "Bir tersine dönüş başlar: hiçlemeyi kaldırmaya çalışır, kendimi yeniden acı çekmek zorunda bırakırım."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
214. "Ölmüşsem eğer, artık acı çekmediğimi nasıl bilebilirim?"
- Yas Günlüğü
215. "… aşk sıkıntısı erimez; ya katlanırsın, ya çıkıp gidersin: düzeltme olanaksızdır (aşk ne eytişim bilir, ne reform)."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
216. ""Gök ne kadar mavi, umut ne kadar büyüktü! Umut yenildi, kaçtı kara göğe doğru.""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
217. "Yüz yıldan beri, delilik "Ben bir başkasıdır" diye bilinir: delilik bir kişiliksizleşme deneyimidir. Benim için, yani âşık özne için de tam tersi: beni deli eden bir özne olmaktır, özne olmaktan kurtulamamaktır. Ben bir başkası değilim: bunu dehşetle saptarım."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
218. ""Böyledir yaşam
Düşersin yedi kez
Kalkarsın sekiz kez.""
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
219. "Aşkın gözü kördür: bu atasözü yanlıştır. Aşk iyice açar gözlerini, açık görüşlü kılar: "senin hakkında, senin üzerine salt bilgi bendedir." Çırağın ustayla bağıntısı: sen bana her şeyi yapabilirsin, ama ben de senin hakkında her şeyi bilirim."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
220. "Aşk yarası böyledir: kökten bir açıklık bir türlü kapanmaz."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
221. ""Âşık mıyım? — Evet, beklediğime göre."
Öteki hiç mi hiç beklemez. Bazı bazı beklemeyen kişiyi oynamak isterim;
başka bir yerde oyalanmayı, geç gelmeyi denerim; ama her zaman yenilirim bu oyunda: ne yaparsam yapayım, boşuna,
tam zamanında, hatta saatinden önce orada olurum."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
222. "Şu yeryüzünde güncel olayları yakalayacağım diye çırpınan bütün genç fotoğrafçılar ölüm'ün görevlileri olduklarını bilmiyorlar. Çağımızın ölüm'ü üstlenme biçimi bu: çılgıncasına canlının yadsıyıcı kaçamağı. Fotoğrafçı bir bakıma bu işin ustasıdır. Çünkü, tarihsel olarak, Fotoğrafın XIX. yüzyılın ikinci yarısında başlayan "ölüm bunalımı "yla bir bağıntısı bulunması gerekir; ben, kendi payıma, Fotoğrafın çıkışını durmamacasına toplumsal ve ekonomik bağlamına yerleştirmek yerine, ölüm ile yeni imgenin insanbilimsel bağının araştırılmasını yeğlerdim. Çünkü bir toplumda ölüm'ün ne de olsa bir yerlerde bulunması gerekir; artık dinselde değilse (ya da daha az bulunuyorsa) başka yerde: belki de yaşamı alıkoymak isterken ölüm'ü üreten şu imgede olmalı."
- Yazı ve Yorum
223. "Şimdi her yerde, sokakta, kahvede her bireyi ölecek tür, kaçınılmaz olarak, yani tam olarak ölümlü tür diye görüyorum. -Ve yine hiç kuşku yok ki onları bu durumdan habersizmiş gibi görüyorum."
- Yas Günlüğü
224. "Kuşaktan kuşağa, çay geleneği: Burjuvalık belirtisi ve kesin çekicilik."
- Roland Barthes
225. "Tanrı vardır, Anne buradadır, ama artık sevmemektedirler. Yıkılmış değilim, ama burada bırakılmışım, bir kalıntı gibi."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
226. "Tiyatromsu bir bitişi olmayan aşk kurbanlığı yoktur”"
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
227. "Keder, bir taş gibi...
(boynumda,
içimin derinliklerinde)"
- Yas Günlüğü
228. "Düşüncemden şunu da atamıyordum: ben bu fotoğrafı zaman içinde geriye doğru giderek bulmuştum. Yunanlılar, Ölüm' e tersten girmişlerdir: önlerinde duran onların geçmişiydi aslında. Ben de aynı biçimde kendimin değil, ama aşık olduğum birinin yaşamını geriye doğru izlemiştim."
- Camera Lucida (Fotoğraf Üzerine Düşünceler)
229. ""Tanrı'yı gördüğüm göz, onun beni gördüğü gözle aynı gözdür." (Angelus Silesius)
Duvara yazan hiç kimse'dir ve bu yazılanları herkes okur."
- Yazı Üzerine Çeşitlemeler
230. "Sade: okumadan alınan haz, elbette bazı kopmalardan (ya da bazı çarpışmalardan) kaynaklanır: birbirine karşıt kodlar (örneğin soyluyla bayağı) ilişkiye geçer, görkemli ve alaycı yenilikler yaratılır; dil bilgisi kitaplarında örnek olarak kullanılabilecek kadar pürüzsüz tümcelerin içine pornografik iletiler karışır. Metin kuramında söylendiği gibi: dil yeniden düzenlenir. Ve bu yeniden düzenlenme hep bir kopma aracılığıyla gerçekleşir. İki uç belirir: birincisi ağırbaşlı, kuralcı, intihale dayalıdır (dili okulların, söz sanatlarının, edebiyatın ve kültürün belirlediği biçimde, kanona uygun olarak kopyalamak söz konusudur), öteki uç hareketli ve boştur (herhangi bir çerçeveye rahatlıkla girebilir), sadece kendi eylemini barındıran bir alandır: burada dilin ölümü kendini hissettirir. Bu iki uç ve aralarında kurulan uzlaşma gereklidir. Ne kültür ne de kültürün yıkılması erotiktir; ama bu ikisi arasındaki çatlak, erotizmi yaratır. Metnin vereceği haz, hovardanın oynadığı gözüpek bir oyunun sonunda doyuma ulaşmasıyla birlikte, ucunda sallandığı ipi kestirdiği, dizginlenemez, gerçek dışı, salt romansı âna benzer."
- Yazı Üzerine Çeşitlemeler
231. "Bir geliş, bir dönüş, vadedilmiş bir gösterge bekliyorum. Anlamsız da olabilir, alabildiğine dokunaklı da olabilir..."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
232. "Şimdi her yerde, sokakta, kahvede her bireyi ölecek tür, kaçınılmaz olarak, yani tam olarak ölümlü tür diye görüyorum. -Ve yine hiç kuşku yok ki onları bu durumdan habersizmiş gibi görüyorum."
- Yas Günlüğü
233. "Bununla birlikte, Moda kadınının kitle kültürünün örnekçelerinden kesinlikle ayrıldığı bir nokta vardır: hangi derecede olursa olsun, kötülüğü bilmez. Onun yanlışlarını ve acılarını ele almak durumunda kalmamak için, Moda hiçbir zaman aşktan sözetmez, ne eşi aldatmayı, ne ilişkiyi bilir, hatta flörtü bile bilmez: Moda'da kadın yalnız kocasıyla yolculuk eder. Parayı tanır mı? Şöyle böyle; hiç kuşkusuz büyük bütçelerle orta bütçeleri birbirinden ayırmasını bilir; Moda bir giysiyi "uydurmayı" öğretir, sürdürmeyi değil. 22 Ne olursa olsun, parasal zorluklar Moda kadınına ağırlığını duyurmaz, çünkü Moda bunların oyununu bozmakta sonsuz güçlüdür: bir giysinin yüksek fiyatından ancak onu "çılgınlık" olarak doğrulamak için sözedilir: para zorlukları ancak Moda bunları çözümlediği ölçüde anılır."
- Yazı ve Yorum
234. ""Ama ya aylarca, yıllarca süren bir yolculuğa çıkmış olsaydım, ya ... " "İkimiz de susardık. ..
Ve: "Sonsuza dek dedim.
Ama akşam ( ... ) ruhlar ölümsüz dür ve bir gün biraraya gelirler ... ""
- Yas Günlüğü
235. "Ben çevremdeki insanlara direniyorum, benden istediği şeyden, istediğinden acı çekiyorum. Çevremdeki insanlarla ilgili şeyler üzüntümü, duygusuzluğumu, şaşkınlığımı, öfkemi, vb. artırıyor. Çevremdeki insanlar beni çökertiyor."
- Yas Günlüğü
236. "Yalnızlığın dilidir aslında aşkın dili..."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
237. "Bekleyiş bir büyüdür."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
238. "Aşkı sevmek
HÍÇLEME. Öznenin sevilen nesneyi aşkın kendisinin oylumu altınde hiçleme durumuna geldiği dil esintisi: tümüyle aşka özgü bir sapmayla, özne nesneyi değil, aşkı sever."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
239. "72. Estetik Kanıt
Sarrasine kendini yanıltmak için (bunun için ciddi bir çaba harcar) üç adet örtük tasımdan destek alır: narsist kanıt ( onu seviyorum, öyleyse o bir kadındır), psikolojik kanıt"
- S/Z
240. "Herkesin kendi kader ritmi vardır."
- Yas Günlüğü
241. "haz veren metin, Babil'in mutluluğudur."
- Yazı Üzerine Çeşitlemeler
242. "Ben bir başkası değilim: bunu dehşetle saptarım."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
243. "Herkes "çok nazik" -ama yine de ben kendimi yalnız hissediyorum. ("Yalnız bırakılmışlık hastalığı")."
- Yas Günlüğü
244. "üslup tam bir filizlenme olayıdır. bir huyun değişimidir."
- Yazı Nedir?
245. "Eve dönmek istiyorum! diyebilecek zamanı bulamayacağım yolculuklar yapmak istiyorum yalnızca."
- Yas Günlüğü
246. "Bir yanım umutsuzluk içinde bekliyor, aynı anda da bir başka yarım en önemsiz işlerimi kafaca düzene koymak için çırpınıyor. Bunu bir hastalık hissediyorum ben."
- Yas Günlüğü
247. "Anlam, kendinizi konumlandırdığınız yere bağlıdır. Resme yakından bakarsanız, meyve ve sebzeden başka bir şey görmezsiniz; resimden uzaklaşırsanız, korkunç gözlü, fitilli kumaş ceketli, fırfırlı yakası diken diken olmuş bir adamdan başka bir şey görmezsiniz artık: Uzaklaşma, yakınlaşma anlamın kurucularıdır. Her anlam bileşeninin büyük sırrı burada değil midir? Her şey eklemlenmelerin bir tertibinden ileri gelir. Anlam, anlamsız öğelerin bir kombinasyonundan doğar."
- Görüntünün Retoriği, Sanat ve Müzik
248. "Onun benim için "her şey" olmadığı düşüncesi - şaşırtıcı ama üzücü değil."
- Yas Günlüğü
249. "Öyle ya, unutmasaydım, ölürdüm.Arada bir unutmayan kişi ölçüsüzlük,yorgunluk ve bellek geriliminden ölür."
- Bir Aşk Söyleminden Parçalar
250. "Ne kadar da doğru: gerçekleşmiş olanın yarattığı korku. Ama daha da garip olan şey: geri gelemeyecek olanın yarattığı korku.
Kesin-olanın tanımı da budur işte."
- Yas Günlüğü