Richard Sennett En Beğenilen Sözleri
1. "Herkes kendinin şeytanıdır."
- Ten ve Taş
2. "Aşkın gelişimi bir bitkinin gelişimine benzer."
- Ten ve Taş
3. "Her bunalım kişinin daha önce inandığı şeye inanmamasıyla başlar."
- Otorite
4. "En sonunda özlediğim yalnızlığı gerçekten yaşayabiliyorum, çünkü insan hiçbir yerde, kendine ite kaka yol açtığı büyük bir kalabalık arasında olduğu kadar yalnız olamaz."
- Ten ve Taş
5. "İnsanın kendi ruhunu ihmal etmesi basiretsizlik hatta düpedüz budalalıktı."
- Ten ve Taş
6. "Birkaç gün ya da bir yıl daha kazanman ne fark eder? Ölümden kimsenin kurtulamayacağı bir dünyadayız."
- Ten ve Taş
7. ""Her bunalım kişinin daha önce inandığı şeye inanmamasıyla başlar..""
- Otorite
8. ""Her bunalım kişinin daha önce inandığı şeye inanmamasıyla başlar.""
- Otorite
9. "İnsanlar ıstırapla karşılaşabilirler, ondan bir şey öğrenebilirlerdi ama onu aramaya kalkmazlardı."
- Ten ve Taş
10. "Kadın üreme organları antik dönem insanları tarafından tersine çevrilmiş testisler olarak görülüyordu."
- Ten ve Taş
11. ""Eğer, başarının da sadece bir tesadüf olduğunu düşünürseniz, başarısızlığın acısını ve önemini değerlendirmek mümkün olmaz.""
- Karakter Aşınması
12. "Gündüzleri angarya ve kederden, geceleri de telef olmaktan insanlara soluk alacak zaman kalmıyor."
- Ten ve Taş
13. ""Hepimiz zamanın ve mekânın kurbanlarıyız...""
- Karakter Aşınması
14. "''Ucuz adamlar pahalı makinelere ihtiyaç duyar.''"
- Karakter Aşınması
15. "Kişi kendi kendini yaratmak zorundadır."
- Yabancı
16. ""Bu insanlar özgür: Ama yaşadıkları ahlâkdışı [amoral] bir özgürlüktür.""
- Karakter Aşınması
17. ""İnsanların işyeri dışındaki duygusal yaşamlarını en fazla etkileyen olgu, yüksek teknoloji veri aktarımı, küresel hisse senedi piyasası veya serbest ticaretten ziyade yeni kapitalizmin zamansal boyutudur. "Uzun vade yok" sloganı, aile ilişkilerine aktarıldığında, " bırak git", "kendini adama" ve "fedakarlıkta bulunma" anlamına gelir.""
- Karakter Aşınması
18. "Diğerlerinin gerçekliğini kabul etmek benliği güçlendirir."
- Saygı
19. ""Her bunalım kişinin daha önce inandığı şeye inanmamasıyla başlar.""
- Otorite
20. ""Bu insanlar özgür: Ama, yaşadıkları ahlakdışı bir özgürlüktür.""
- Karakter Aşınması
21. "Erik Erikson:”kimlik, insanın olmak istediği şey ile dünyanın olmasına izin verdiği şeyin buluşma noktasıdır.”"
- Kamusal İnsanın Çöküşü
22. "Ancak birbirini anlayabilenler birlikte karar alabilirler."
- Yabancı
23. "Zira diğer insanları gereğinden çok fazla ciddiye alıyorduk, halbuki kendimizi
yeterince ciddiye almamıştık."
- Saygı
24. "Dünya güzel ve adaletli bir yer olsaydı, saygı gören kişiler, gördükleri itibarın karşılığını aynı ölçüde geri verirdi."
- Karakter Aşınması
25. "Karşısındakilere karşı aşırı duyarlılık onun saplantısıydı ve bu onu tüketti."
- Saygı
26. "İhtiyacı arzuya dönüştürmenin ödülü kendine saygıdır."
- Saygı
27. "“Kendimizden hiçbir şey üretememek ....
ne büyük bir zavallılıktır.”"
- Karakter Aşınması
28. ""Sadakat, insanı her gün doğru karar verme zahmetinden kurtarır.""
- Karakter Aşınması
29. ""Eğer, başarının da sadece bir tesadüf olduğunu düşünürseniz, başarısızlığın acısını ve önemini değerlendirmek mümkün olmaz.""
- Karakter Aşınması
30. "Bazen öyle çok insan, öyle çok köy, öyle çok şehir, öyle çok halk ona verdikleri güçten başka hiçbir güce sahip olmayan tek bir tiranın altında ezilir ki. Bunlar, ona karşı gelmektense tahammül etmeyi tercih etmeselerdi, onlara kesin olarak hiçbir zarar veremeyecek olan
tiranlardır...
Bu yüzden de, bu duruma izin veren ya da daha doğru bir ifadeyle kendi kulluklarına neden olan bizzat kendileridir."
- Saygı
31. ""Odanın asıl gerçeği duvarlar değil, onların içerdiği boşluktur"."
- Gözün Vicdanı
32. "yoksulların çektiği ıstıraplar onları zorunluluklarının düşünsel kurbanları haline getirir; yoksulların aklı fikri nasıl hayatta kalacaklarının hesabından ibarettir. Bilinç incelikleri, yorum karmaşıklıkları, hali vakti yerinde olanların lüksü gibi görülür."
- Yabancı
33. "Modern mekanlar bir yatak odası gibi sessiz yahut bir psikiyatristin divanı gibi sakin olmak yerine, başkalarıyla, başkalarının kalabalığıyla doludur."
- Gözün Vicdanı
34. ""Sistem insanlara kayıtsızlık aşılıyor.""
- Karakter Aşınması
35. "Bilinçdışı teorisinin orijinali Freud’a ait değildi; bu düşünce daha gerilere, Herakleitos’a kadar gider. Orijinal olan, onun, bilinçdışı psişik süreçler teorisini bir yanda bastırmaya öte yanda da cinselliğe bağlamasıydı. Freud bilinç yokluğunun iki boyutlu psişik bir fenomen olduğunu, günlük yaşamda elde edilemeyen şeyleri bir tür bastırma yöntemi olduğunu ve yaşamın, var olmak için bilinçli bir eklemlenmeye ihtiyacı olmayan bir biçimi (libidinal enerji) olduğunu görebilen ilk kişiydi."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
36. "“Hayır, başarısız olmadın; sen bir kurbansın.”"
- Karakter Aşınması
37. "Bir tek tutkum var: Bunca acılar çeken ve mutluluğu hak eden insanlık adına duyduğum aydınlık tutkusu. Coşkulu protestom yüreğimden kopan bir çığlıktır. Cesaretleri varsa beni ağır ceza mahkemesine çıkarsınlar ve herkesin önünde soruşturma açılsın!
Bekliyorum.(EMİLE ZOLA)"
- Kamusal İnsanın Çöküşü
38. "İnsanlar öylesine ürkek, alıştıkları rahatı korumaya öylesine istekli ve öylesine cahildir ki efendileri olmadan edemezler; kendilerini güvencede hissetmek için köle olmayı isterler."
- Otorite
39. "Yeteneğini boşa harcayan çok zeki bir kişi saygıyı hak etmez; kendisine daha az yetenek bahşedilmiş olmasına rağmen yeteneğini sınırlarına kadar kullanan kişi ise saygıya layıktır."
- Saygı
40. "Fakat bizler masum kurbanlar değiliz; hiç kimse bizi haset duymamız için zorlamıyor."
- Saygı
41. "Çoğu açlıklar gibi saygı kıtlığı da insan yapımıdır.Yiyeceğin aksine saygının hiçbir maliyeti de yoktur. O zaman saygı niçin bu kadar kıt olsun ki?"
- Saygı
42. "Yer ve yerinden-olma; bir yerde kendin olmanın erdemi ve kendine başka bir yerde bakma illeti.Bir yabancı olmanın sorunları işte burada başlıyordu"
- Yabancı
43. "Yeni Dünya'da bir ormana benziyor. Milyonların avcısısınız, milyonları ele geçirmek için tuzaklardan, hilelerden yararlanıyorsunuz. Kimileri zengin kadın avlar, kimileriyse miras peşindedir, kimileri vicdan avındadır. kimileri de müşterilerini çaresiz bırakarak satış yaparlar. Heybesini tıka basa doldurup dönenler coşkuyla selamlanır, ağırlanır ve itibar görürler."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
44. ".... onurun kendisi denebilecek, tertemiz bir yaşam sürmüş bir insan yıkıma uğratılırken, suç batağına batmış insanların masum olduğu ilan ediliyor.
Bu noktaya gelen bir toplum çürümeye yüz tutmuştur."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
45. "“İnsanlar değişime aç, çünkü piyasa tarihte görülmedik ölçüde tüketici odaklı artık.”"
- Karakter Aşınması
46. "Hiç kimseye ait olmayan bir kentte insanlar sürekli olarak kendilerinden, hayat hikayelerinden bir iz bırakmaya çalışır."
- Gözün Vicdanı
47. ""Sıra dışı insanlar sürekli uçurumun kenarında yaşayarak bilenirler.""
- Karakter Aşınması
48. "milliyetçilik ülkelerini terk edenleri adeta ameliyatla bir uzuvları kesilmiş hastalar gibi göstermiştir.
Yunanlardan beri bir millete ait olmanın tam bir insan olmak için gerekli olduğunun düşünüldüğü doğrudur şüphesiz"
- Yabancı
49. "Farklılığın algılanması insanları, hepsinin birden başvurabileceği ortak bir insanlık olmadığı için daha kavim-merkezci kılabilirdi"
- Yabancı
50. "Onların kendilerine özgü bir varoluşları yoktu, kralın buyrukları vardı; kendi istekleri yoktu, kralın arzularıvardı."
- Saygı
51. "Değişim, kitlesel ayaklanmalarda değil, ihtiyaçlarını birbirleriyle paylaşan insanların arasında, toprakta yeşerir."
- Karakter Aşınması
52. ""en önemli olan [halkın] farklılıklarıdır çünkü onları onlar kılan, kendileri kılan şey bu farklılıklardır.""
- Yabancı
53. "Bir yabancı haline gelmiş biri için millet iki tehlike getiriyordu: Biri unutma tehlikesi, diğeri hatırlama tehlikesi; birinde yabancının asimile olma arzusu onu küçültürken, diğerinde özlem yüzünden mahvoluyordu."
- Yabancı
54. "Medeniyet, insanları birbirinden korumakla beraber, birini diğerinin eşliğinden hoşnut bırakan etkinliktir. Maske takmak medeniyetin esasıdır. Maskeler, takanın gücü, hastalığı ve kişisel duygularına bağlı olmaksızın katıksız toplumsallaşabilmeye izin verirler."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
55. "İnsanlar iktidar hakkında düşünmezler; iktidardakilerin onlara telkin ettiği şeyi düşünürler."
- Otorite
56. "Evin gerçek niteliği bir huzur yeri olmasıdır: Yalnızca her türlü incinmeye değil; her türlü korkuya, kuşkuya ve anlaşmazlığa karşı da
bir sığınak. Böyle değilse eğer, orası bir ev değildir; dışarıdaki yaşamın gerginlikleri evin içine sızarsa ve karı ya da koca dış dünyanın,o uyumsuz, sevgisiz ya da düşman toplumun eşikten içeri girmesine izin verirse orası ev olmaktan çıkar; dış dünyanın, üzerine çatı çekip içinde ateş yaktığımız bir parçası olur yalnızca..."
- Gözün Vicdanı
57. "***
Belirsizliklerle başa çıkmanın tek pratik yolu, üzerinde fazla durmamaktır.
***"
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
58. "Kişi kendi kendini yaratmak zorundadır."
- Yabancı
59. "Goethe kendisi için şöyle der, “Nereye gidiyor, kim bilir? Nereden geldiğini bile zar zor hatırlıyor!”"
- Karakter Aşınması
60. "***
Otomasyon yayıldıkça, sabit insan becerileri alanı daralır. Bundan elli yıl önce insanın banka hesabını gösteren bir makineden bahsetmek bir bilim kurgu fantezisi gibi görünüyordu; şimdiyse hayatın ayrılmaz bir parçası.
***"
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
61. "Hepimiz zaman ve mekânın kurbanlarıyız."
- Karakter Aşınması
62. "Bir Roma amfiteatrı biçim açısından yarım daire şeklindeki iki Yunan tiyatrosunun birleştirilmesinden oluşuyordu, yani tiyatro mekanının etrafı bütünüyle kapalıydı. Bu dev daire ya da elips şeklindeki mekanlarda Romalılar yüzyıllarca birbirleriyle ölümüne dövüşen gladyatörleri seyretmişler, birbirlerini ve insanları paramparça eden aslanları, ayıları ve filleri keyifle izlemişler, suçluların, zındıkların ve asker kaçaklarının işkenceden geçirilmelerini ya da diri diri yakılmalarını seyretmişlerdir.
Bu vahşet tiyatrosu sadistçe bir eğlenceden öte bir şeydi. Bu gösteriler insanları imparatorluğun fetihleri için yapılması gereken katliamlara alıştırıyordu."
- Ten ve Taş
63. "birçok Avrupa şehrindeki Yahudiler sıkı sıkıya paketlenmiş topluluklar halinde değil, daha çok dağınık küçük hücreler halinde yaşıyorlardı, çünkü kendilerini zulümden ancak kendi kendilerini silip kimliklerini gizleyerek koruyabiliyorlardı."
- Yabancı
64. "Bizler tecrit etmeyi bir iktidarın dayatılması olarak görme eğilimindeyizdir ki bu da tecrit edilen halkı pasif kurbanlar haline getirir. Ama Rönesans Venediki'nde Yahudi gettosunun oluşumu daha karmaşık bir hikaye anlatır bize. Gerçekten de istekleri hilafına tecrit edilmiş olan, ama daha sonra bu şekilde ayrı tutulmalarından yeni topluluk biçimleri yaratan ve toplumsal aktörler sıfatıyla tecrit edilmiş olmaktan bir menfaat elde eden sürgünlerin hikayesidir bu."
- Yabancı
65. "Hangi kötülüğe tahammül edeceğimiz hangi iyiliğin peşinde olduğumuza bağlıdır."
- Karakter Aşınması
66. "İyi bir öğretmen tatmin edici bir açıklama sunar; büyük bir öğretmen ise huzursuzluk yaratır, rahatsızlık verir ve tartışmaya davet eder."
- Zanaatkar
67. ""En baştan başlayamayacak kadar da yaşlandım artık.”"
- Karakter Aşınması
68. ""En nihayetinde sürprizlere yer olmayan bir hayatları vardı.""
- Karakter Aşınması
69. "Hepimiz zaman ve mekânın kurbanlarıyız."
- Karakter Aşınması
70. "Sistem insanlara kayıtsızlık aşılıyor."
- Karakter Aşınması
71. "Erik Erikson'un tanımına göre kimlik insanın olmak istediği şey ile dünyanın olmasına izin verdiği şeyin buluşma noktasıdır."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
72. "***
Eğer bir işveren size kendi başınızın çaresine bakmanızı, ihtiyacınız olduğunda kurumun size yardım etmeyeceğini söylüyorsa neden ona fazla bir sadakat duyasınız ki?
***"
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
73. "Bir doktorun kendisine hiçbir şey açıklamadığı hasta, alışılmış talimatlarla eğitim verilen öğrenci, önem verilmeyen çalışanlar; hepsi de kendi ihtiyaçlarına seyirci olan, üstün bir güç tarafından üzerinde çalışılan nesnelerdir."
- Saygı
74. "Her bunalım, kişinin daha önce inandığı şeye inanmamasıyla başlar."
- Otorite
75. "İnsan farklılıklarını karmakarışık bir şekilde bir araya toplayan kent yaşantısının kalın boyası, sırf çokluğun baskısıyla, kişiliğin sınır çizgilerini yok ederdi."
- Gözün Vicdanı
76. "Onlar, zamanın demir kafesinin yarattığı sıkıntı ve acıları azaltsalar bile asla yok edemeyeceklerini iyi biliyorlardı."
- Karakter Aşınması
77. "Dünya güzel ve adaletli bir yer olsaydı, saygı gören kişiler, gördükleri itibarın karşılığını aynı ölçüde geri verirdi."
- Karakter Aşınması
78. "Her bunalım, kişinin daha önce inandığı şeye inanmamasıyla başlar."
- Otorite
79. "Bireysel kabiliyet iki ucu keskin bir bıçaktır; bunu kullanmak kişinin doğasındaki bir şeyi tatmin edebilir, ama bu içinde bir yere sahip olduğu dünyasıyla bağlarını koparma pahasına gerçekleşir."
- Saygı
80. "Bir kişinin görüş ve inançları kendi iradesine dayanmaz, zihnine sunulan kanıtları istemsizce takip eder."
- Karakter Aşınması
81. "Hepimiz zamanın ve mekanın kurbanlarıyız."
- Karakter Aşınması
82. "“İç”e çekilmede huzur yoktu; bağlanacak liman yitirilmişti."
- Gözün Vicdanı
83. "Burası çağımıza damga vuran büyük değişiklikleri temsil ediyor: Yeni teknolojiler, katı bürokrasiye karşı mücadele ve ekonominin uluslararasılaşması."
- Karakter Aşınması
84. "... Kederi üretmek kolaydır.
Bizim mücadelemiz çok olan içindir; yapabileceğimizden daha azının gerçekleşmesi için değil."
- Gözün Vicdanı
85. "çünkü düşman, uçarı zevkler, yeni
eğlenceler, kafelerin boş dedikoduları biçiminde, her yerdedir. Bir başka deyişle, insan sürekli bir yozlaşma tehlikesi içindedir."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
86. "Acı çeken insanların ancak pek azı konuşur."
- Karakter Aşınması
87. "Dünya güzel ve adaletli bir yer olsaydı, saygı gören kişiler, gördükleri itibarın karşılığını aynı ölçüde geri verirdi."
- Karakter Aşınması
88. "... Kederi üretmek kolaydır.
Bizim mücadelemiz çok olan içindir; yapabileceğimizden daha azının gerçekleşmesi için değil."
- Gözün Vicdanı
89. ".
.
"Her bunalım kişinin daha önce inandığı şeye inanmamasıyla başlar."
.
."
- Otorite
90. "***
Bir snop, ucuz ürünlere tepeden bakabilir; o halde ucuz siyasete tepeden bakmalı mıyız?
***"
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
91. "Eğer devlet bir yetişkinin bağımsız ve rasyonel olarak muhake me yapma kapasitesini engellerse ne olur? İşte o zaman psikolojik jargona göre, yetişkinler özel alanda yaşandığı gibi çocukluğa geri döner."
- Saygı
92. "Tarih ne olursa olsun, değişimin yönü daima aynıdır."
- Saygı
93. ""Her bunalım kişinin daha önce inandığı şeye inanmamasıyla başlar.""
- Otorite
94. ""Merhamet" anlatılan her ölümde farklı değildir; yaşanan her deneyime göre değişmeyen,
bağımsız bir duygudur."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
95. "Tepedekiler arasında yeteneksizler vardır; bunlar aralarında birleşirler, yetenekli insanları dışlarlar ve böylece varlıklarını sürdürürler."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
96. "“… gerçek duygular istisnadır; çıkar oyunlarıyla örselenmiş bu mekanik dünyanın çarkları arasında ezilmişlerdir. Burada erdem yerilir, masumiyet satılır.”
Balzac"
- Kamusal İnsanın Çöküşü
97. ""...rutin, insan karakterinin bütün derinliğini yok etme tehlikesini barındırır.""
- Karakter Aşınması
98. "“Bir yanda bir avuç zenginden, diğer yanda geride kalmış büyük bir gruptan oluşan iki katmanlı bir toplum olma yolundayız.”"
- Karakter Aşınması
99. "''Hegel sosyal hayatta olduğu gibi, insanın içinde iki kişilik bulunduğundan bahseder. Bunlardan biri efendi diğeri köledir...''"
- Otorite
100. "İnsan olarak gelişmenin özü, gittikçe daha karmaşık deneyimler yaşayabilme kapasitesini geliştirmektir."
- Gözün Vicdanı
101. "***
Toplumsal kapitalizmin erozyonu yeni bir eşitsizlik formülasyonu yarattı.
***"
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
102. "***
Büyük ödüller sadece kazanan takıma verilir, teselli ödülü ya birkaç tanedir ya hiç yoktur.
***"
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
103. "Yani Picasso, Einstein’ın hesaplayarak bulduğu şeyin resmini yapmıştır. Kübist bir portre bir yüzün aynı anda hem profilini hem de cephesini gösterebilir."
- Gözün Vicdanı
104. "“Ancak birbirini anlayabilenler birlikte karar alabilirler.”"
- Yabancı
105. "“Hepimiz zaman ve mekânın kurbanlarıyız.”"
- Karakter Aşınması
106. "Evliliklerini devam ettirmek çabasıyla, benim dünyaya gelmeme karar vermişler; ancak bu tip durumlarda çoğunlukla olduğu gibi doğumum evliliklerinin sonu olmuş."
- Saygı
107. "İnsanlar birbirlerine yakınlaştıkça sosyalliklerini yitiriyorlar, ilişkilerinde de daha sancılı ve kardeş katline daha eğilimli oluyorlar."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
108. "İnsanların mutlu olma hakkına sahip oldukları nosyonu modern, batılı bir fikirdir."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
109. "“Çoğu açlıklar gibi, saygı kıtlığı da insan yapımıdır."
- Saygı
110. ""Pisliği görmezden gelsen de ortadan kaybolmaz.""
- Karakter Aşınması
111. "“Birisi bana burada geleceğinin olmadığını söylediğinde, ona, istediğinin ne olduğunu soruyorum. Cevap veremiyorlar, ama insanın bir yere takılıp kalmaması gerektiğini söylüyorlar.”"
- Karakter Aşınması
112. ""Pisliği görmezden gelsen de ortadan kaybolmaz.""
- Karakter Aşınması
113. "... ayrım, özgür olan biri ile köle olan biri arasında yapılmamalı. Aslında özgür kişi dıştan egemenlik altına alınırken, efendisini kendi içinde barındıran köle bu nedenle kendi kendisinin kölesidir..."
- Otorite
114. "... dünyanın artan iyiliği kısmen tarihdışı edimlere bağlıdır, bir şeylerin size ve bana karşı aslında olabileceği kadar kötü ve haksız olmaması ise, sadakatle sessiz sedasız bir yaşam sürmüş ve şu anda ziyaret edilmeyen mezarlarda yatan birçok kişi sayesindedir."
- Saygı
115. "Kendi grubumuzun onurunu tasdik etmek için sizinkilerin onurunu lekelemek zorundayız."
- Saygı
116. "Kısa vadeye dayalı kapitalizm, karakterin insanları birbirine bağlayan ve herbirini sürdürebilir bir benlik duygusuyla donatan özelliklerin aşınması tehlikesini barındırıyor."
- Karakter Aşınması
117. "Bana güvenen insanlar olduğu için, davranışlarımdan başkalarına karşı sorumluyum. Kişi ne kadar düzensiz bir yaşam sürerse sürsün, her zaman sözünü tutmalıdır."
- Karakter Aşınması
118. "Kısa vadeye dayalı kapitalizm, karakterin insanları birbirine bağlayan ve herbirini sürdürebilir bir benlik duygusuyla donatan özelliklerin aşınması tehlikesini barındırıyor."
- Karakter Aşınması
119. "Bana güvenen insanlar olduğu için, davranışlarımdan başkalarına karşı sorumluyum. Kişi ne kadar düzensiz bir yaşam sürerse sürsün, her zaman sözünü tutmalıdır."
- Karakter Aşınması
120. "Dış görünüşler maskedir; maskeyi yüzüne geçiren kişi ayrı ve istikrarlı bir karakter yanılsaması içindedir, fakat aslında anlık görünüşlere hapsedilmiştir."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
121. "yiyeceğin aksine saygının hiçbir maliyeti de yoktur. O zaman niçin saygı bu kadar
kıt olsun ki?"
- Saygı
122. "Sanatlarının rolünü sorgulamak,
müzisyenleri insan olarak zenginleştirir"
- Saygı
123. "Başarısızlık, en büyük modern tabusu."
- Karakter Aşınması
124. "Risk almasını bilen kişi belirsiz ve muğlak bir ortamda ayakta kalabilen kişidir."
- Karakter Aşınması
125. ""Günümüzde yeni ekonomi politik, özgürlüğe duyulan kişisel arzuya ihanet ediyor. ""
- Karakter Aşınması
126. "“Ucuz adamlar pahalı makinelere ihtiyaç duyar.”"
- Karakter Aşınması
127. ""Tıpkı, uçsuz bucaksız dağ gibi dalgaların inip çıktığı, uluyan, fırtınalı bir denizdeki teknesinde oturan ve zayıf teknesine güvenen denizci gibi, insanoğullarının her biri de eziyetler dünyasının ortasında, sakince oturur.”"
- Gözün Vicdanı
128. "***
Eşitsizlik mesafeye dönüşür; mesafe ne kadar fazlaysa iki tarafta da hissedilen bir bağlantı ne kadar azsa aralarındaki toplumsal eşitsizlik de o kadar büyüktür.
***"
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
129. "Dilde olduğu gibi, fiziksel bir nesneye de dikkat çekmenin de iki yolu vardır: vurgulamak ya da kesinti vermek."
- Gözün Vicdanı
130. "1848 'in devrimci milliyetçileri için halkın (volk) kendi kendisinin farkında olmayışı, bir aynadan yoksun oluşu bir erdem kaynağıdır - sonu gelmez tereddüt ve ikirciklilikleri yansıtan bir aynalar diyoramasından farksız bir
zihin yapısına sahip olan kozmopolit burjuvazinin başına bela olan kendi kendinin farkında oluş ve kendinden yabancılaşma
musibetlerinin tam karşı kutbunda yer alır"
- Yabancı
131. ""Her bunalım kişinin daha önce inandığı şeye inanmamasıyla başlar.""
- Otorite
132. "İnsanlar iktidar hakkında düşünmezler; iktidardakilerin onlara telkin ettiği şeyi düşünürler."
- Otorite
133. "İfade ve tartışma özgürlüğü ancak insanlar sözlerinin sorumluluğunu üstlendikleri takdirde anlamlıdır; aksi takdirde tartışma içeriksizdir, sözlerin önemi yoktur."
- Ten ve Taş
134. "Bir şehir farklı tür insanlardan oluşur; benzer insanlar bir şehir meydana getiremezler."
- Ten ve Taş
135. ".
.
"
, insanın olmak istediği şey ile dünyanın olmasına izin verdiği şeyin buluşma noktasıdır."
.
."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
136. "Dilde olduğu gibi, fiziksel bir nesneye de dikkat çekmenin de iki yolu vardır: vurgulamak ya da kesinti vermek."
- Gözün Vicdanı
137. ""Her bunalım kişinin daha önce inandığı şeye inanmamasıyla başlar.""
- Otorite
138. ""Bu ebedi Kentin sanki bir gölgesi düşmüştü dünyaya; bu, zamandaki gerçek bir görüntü değil de gelecekteki bir şeyin kehanetvari suretiydi adeta.”"
- Gözün Vicdanı
139. "Karşısındakinin öfkesine karşı sükuneti korumak her zaman için bir çatışmada denetimi elde tutmanın bir yoludur."
- Otorite
140. "Olağan şeyler dikkat çekmez. Dikkati çekmeyen şeyler de diğer şeylerden ayırt edilemez. Hiçbir ayrım, belirgin hiçbir şey, hiçbir özellik yok."
- Otorite
141. "Bir yaşam boyu çok çalışmanın parasal bir karşılığı yoktur; bu yüzden bir refah devleti sistemi, insanların daha önceden ona ödediği para üzerine temellendirilmemelidir.
İşçiler kendi emeklilik aylıklarına katkıda bulunmalıdırlar, fakat bu katkıları tükendiğinde hizmetlerden mahrum edilmemelidirler:
Yaşlı insanların piyasadaki hesabı ödeşme mantığıyla yapılmamalıdır."
- Saygı
142. "Kendi içine kapanmış her insan, bütün öteki insanların kaderlerine ilgisiz bir yabancı gibi davranır. O insan için tüm insan türü, çocukları ve yakın arkadaşlarından oluşur.
Hemşerileriyle ilişkilerine gelince, aralarına katılır ama onları görmez; dokunur ama onları hissetmez; yalnız kendi başına ve kendisi için vardır. Ve bu şartlarda kafasında bir aile mefhumu kalmışsa bile artık bir toplum mefhumu yoktur."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
143. ""Bu ebedi Kentin sanki bir gölgesi düşmüştü dünyaya; bu, zamandaki gerçek bir görüntü değil de gelecekteki bir şeyin kehanetvari suretiydi adeta.”"
- Gözün Vicdanı
144. "Birkaç gün ya da bir yıl daha kazanman ne fark eder? Ölümden kimsenin kurtulamayacağı bir dünyadayız."
- Ten ve Taş
145. "***
Siyasi liderler sabun gibi alınır satılır mı oldu, siyasi tüketici raftan ilk bakışta tanınan markaları mı seçiyor?
***"
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
146. "Kapitalizm nedir, biliyor musunuz? Kapitalizm bir kanserdir. Kansere ne yapılır, biliyor musunuz? Kesilip atılır. Kanserle oynamayın, ona iyi davranırsanız iyileşeceğini ummayın. Kesip atın. Kapitalizm insanları mutsuz eder. Bilmeniz gereken yalnızca budur. Kesip atın ve mutlu olun, daha ne bekliyorsunuz?..."
- Otorite
147. "İnsanları birbirleri için kaygılanmaz hale getiren bir rejimin, meşruiyetini uzun süre koruyamayacağından eminim."
- Karakter Aşınması
148. "Dertten kurtulmanın yolu vazgeçmektir. Vazgeçmişlik ise nesnel gerçekliği bütün ağırlığıyla kabullenmek anlamına gelir."
- Karakter Aşınması
149. "Bir kozmopolit yalnızca hayalini kurabildiği yaşam tarzlarına ve henüz karşılaşmamış olduğu insanlara inanmaya can atarken, bir taşralı yalnızca her gün görerek tanıdığı kişilerde gözlemlediği şeylere inanır."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
150. "Rutin, belirli bir noktada zararlı hale gelmeye başlar. Çünkü insanoğlu kendi çabası üzerindeki kontrolünü yitirir, çalışma zamanı üzerindeki kontrolün yitmesi ise insanın zihnen öldüğü anlamına gelir."
- Karakter Aşınması
151. "Son tahlilde insanlar özgür olmak istemezler. İnsanlar yalnızca, özgür olmak istediklerini tasavvur etmek isterler."
- Otorite
152. "19. Yüzyıl sanayi toplumunun bize bıraktığı miras, bağımlı olmaktan utanma duygusudur."
- Otorite
153. "***
İktidar en tepede yoğunlaşmış olabilir; fakat bu durum otoriteyi güçlendirmiyor.
***"
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
154. "***
Kazananın her şeyi aldığı rekabet türü, çok büyük maddi eşitsizlikler üretiyor. Bu servet eşitsizlikleri, belli türden firmalarda, büyüyen bir toplumsal eşitsizlikle at başı gidiyor.
***"
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
155. "Kişi ne yaparsa yapsın hissettiklerini gösterir."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
156. "Rorty, eğitim konusunda; “Bir yandan gençleri sosyalleştirirken, diğer yandan da bu gençlerin sürekli olarak bu sosyalleşme sürecinden şüphe duymasına neden olan bir kültürü aklım almıyor.” der."
- Karakter Aşınması
157. "Feragat etme, yerleşik bir gerçekliği terketme kapasitesi."
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
158. "Modern kapitalizmde çalışanlar "işverenin zamanıyla 'kendi' zamanları arasında bir ayrım olduğunu hisseder.""
- Karakter Aşınması
159. "Her bunalım kişinin daha önce inandığı şeye inanmamasıyla başlar."
- Otorite
160. "İşlerimizi yalnızca başkalanyla rekabet etmek ya da başkalarının saygısını kazanmak için iyi yaptığımız doğru muydu?"
- Saygı
161. "Rorty, eğitim konusunda; “Bir yandan gençleri sosyalleştirirken, diğer yandan da bu gençlerin sürekli olarak bu sosyalleşme sürecinden şüphe duymasına neden olan bir kültürü aklım almıyor.” der."
- Karakter Aşınması
162. "Feragat etme, yerleşik bir gerçekliği terketme kapasitesi."
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
163. "İnsanlar bir tür benlik duygusu yüzünden başkalarına bağımlı olurlar. Dış görünümlerini başkalarının gözünde onaylanacak şekilde sunarlar, böylece kendilerini iyi hissederler."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
164. "Sadece ekonomik bir sömürüye tabi olduğunu ve düşük bir ücretle yaşamak zorunda bırakıldığını biliyorsak bir işçi hakkında çok az şey söylüyoruz demektir.Ama kıyafatlerinden ve konuşmasından dolayı küçük görülmekten korktuğunu,nasırlaşmış ve büyük ellerinden utandığı için başka insanların yanında ellerini saklamaya çalıştığını,çocuklarının kendisi gibi işçi olmasını istememesine rağmen işçi olduklarını görüp üzüldüğünü,üst-orta sınıftan insanların çoğu zaman kendisine selam vermeden geçip gittiğini,kendisine saygı gösterilmezken başkalarına sürekli saygılı davranmak zorunda kaldığını,ona ismiyle hitap edilirken başkalarına "bey"demek zorunda olduğunu biliyorsak,işçi olmanın kültürel anlamı konusunda çok daha fazla şey söylüyoruz demektir."
- Sınıfın Gizli Yaraları
165. "Oldukça uzun bir süredir kafamdaki bir soruyu sormak istiyorum .
"Bir insan toplumsal olanla ilgilenmiyorsa onun halk sahnesinde, halk alanında yapabileceğini sandığı şey nedir ? Yani, geriye ne kalır?"
- Gözün Vicdanı
166. "Maskelerin aktörlerin doğasını ifade etmediği bir dünyanın sonu gelmişti; maskeler artık yüzlere dönüşüyordu."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
167. "Bir şehir farklı tür insanlardan oluşur; benzer insanlar bir şehir meydana getiremezler."
- Ten ve Taş
168. "Gönlü yüce kişiler, yoksulları içeriye, sonunda yaşamlarının güya daha düzenli olacağı ev sığınağına çekmek için onların yaşamlarına müdahale etmeyi kesinlikle doğru buluyorlardı. Düzenli olmak ahlaklı olmak demekti. Bu tahakkümün İsa’nın yoksullar aradında başlatmaya çalıştığı iman devrimiyle hiçbir ilgisi yoktu."
- Gözün Vicdanı
169. "Oldukça uzun bir süredir kafamdaki bir soruyu sormak istiyorum .
"Bir insan toplumsal olanla ilgilenmiyorsa onun halk sahnesinde, halk alanında yapabileceğini sandığı şey nedir ? Yani, geriye ne kalır?"
- Gözün Vicdanı
170. "En iyi durumda, sempati ve doğal duyguların egemen olduğu dünyada, bir duygu tam olarak ifade edilmişse bu ancak bir kereye mahsus olabilir."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
171. ""En önemli olgu eziyet değil, onurun kırıldığı ... toplumca biçimlendirilmiş kişisel değerin tahrip olduğu hissidir.""
- Gözün Vicdanı
172. "Yiyeceğin aksine saygının hiçbir maliyeti de yoktur. O zaman saygı niçin bu kadar kıt olsun ki?"
- Saygı
173. "Günümüzde düzen temassızlık demek."
- Ten ve Taş
174. "Ellerini kendinden çek! Dokunduğunda harabeye çeviriyorsun!"
- Zanaatkar
175. "Burada garajları ve kendilerine ait küçük çimenlikleri olan evler vardır; bunlar, bir ailenin alt orta sınıfa doğru yükseldiğine dair simgelerdir"
- Saygı
176. ""En önemli olgu eziyet değil, onurun kırıldığı ... toplumca biçimlendirilmiş kişisel değerin tahrip olduğu hissidir.""
- Gözün Vicdanı
177. "Yiyeceğin aksine saygının hiçbir maliyeti de yoktur. O zaman saygı niçin bu kadar kıt olsun ki?"
- Saygı
178. "Özgürlük, ne tür iddialarda bulunursa bulunsun "içimizdeki efendi"nin kovulmasıyla gelir."
- Otorite
179. "Paternalizm, sözleşmesiz erkek egemenliğidir."
- Otorite
180. "Proust, "kayıtsızlık sevileni üst duruma getirir." diye yazar; sevilenin karşısındakiyle arasına mesafe koyması onu erişilmez bir ideal yapmaktadır."
- Otorite
181. "Bir becerinin ömrünü düşündüğümüzde yaş, yetenek sorununa daha doğrudan temas ediyor. Eğer bir mühendisse söz Üniversitede öğrendiğiniz becerilerden kaç yıl faydalanırsınız? Bu süre giderek azalıyor. "Becerilerin tükenişi" sadece teknik işlerde değil, tıpta, hukukta ve çeşitli zanaatlarda da hızlanıyor. Bilgisayar tamircileriyle ilgili bir tahmin, bilgisayar tamiri becerilerini çalışma yaşamları boyunca üç kez yenilemeleri gerektiği yönünde; bu rakam doktorlar için de hemen hemen aynı. Yani, bir beceri edindiğinizde, elinizde ömür boyu sahip olacağınız bir şey olmuyor."
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
182. "Zanaatçılık çoğunlukla el işçiliği için kullanılan ve bir keman, saat ya da çömlek yapılırken kalitenin amaçlandığını gösteren bir terimdir. Ama bu fazlasıyla dar bir bakış açısı. Zihinsel zanaatçılık diye bir şey de var, anlaşılır bir şekilde yazma çabası buna örnek gösterilebilir; sürdürülebilir bir evlilik yapmak toplumsal zanaatçılık olarak görülebilir. O halde zanaatçılığın kapsamlı bir tanımı şöyle yapılabilir: Bir şeyi o şeyin kendisi için iyi yapmak. Öz-disiplin ve öz-eleştiri tüm zanaatçılık alanlarına sıkı sıkıya bağlıdır; standartlar önemlidir ve kalitenin amaçlanması, ideal olarak, kendi içinde bir amaç haline gelir."
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
183. "Bu toplu taşımacılık ne zevk için yapılıyordu ne de izlenen yol sosyal sınıfları kaynaştırıyordu; işçileri işyerlerine ve mağazalara götürmek içindi."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
184. "***
Açık ve akışkan bir piyasada hisse senetlerini alıp satmak, uzun süre elde tutmaktan daha hızlı ve daha büyük kazançlar getiriyordu.
***"
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
185. "***
Bürokrasinin basamaklarını tırmanmak bir yaşam biçimine dönüşebilir. Şayet demir kafes bir hapishaneyse, psikolojik bir yuva haline de gelebilir.
***"
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
186. "Herkes birbirinin gözetimi altında olunca, sosyalleşme azalır ve sessizlik tek savunma tarzı haline gelir."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
187. ""Her bunalım, kişinin daha önce inandığı şeye inanmamasıyla başlar..""
- Otorite
188. "İnsan sürekli baştan başlamak, her gün kendini tekrar kanıtlamak zorunda kalır. Bu şekilde sürekli riske maruz kalmak, karakter duygumuzu iyice aşındırır.
İnsan her defasında “baştan başlar.”"
- Karakter Aşınması
189. "Risk alma isteği, sadece girişimci kapitalistlere ya da olağanüstü maceracı bireylere özgü bir özellik olarak görülmüyor. Risk kitleler tarafından her gün omuzlanması gereken bir zorunluluk"
- Karakter Aşınması
190. "Günümüzde kariyer kelimesini doktorluk ya da mühendislik gibi profesyonel mesleklerle eşanlamlı düşünsek de, kariyerin temel öğelerinden biri olan, belirli becerilere sahip olma durumu, sadece profesyonel ya da burjuva kesimle sınırlı değildir."
- Karakter Aşınması
191. ""İyi bir işin nitelikleriyle iyi bir karakterin nitelikleri artık örtüşmüyordu.""
- Karakter Aşınması
192. "Günümüzün "ideal" insanı, KISA VADEYE yönelmiş, POTANSİYEL YETENEĞE odaklanmış, GEÇMİŞ DENEYİMLERİ UNUTMAYA razı, hiçbir şeyden PİŞMANLIK DUYMADAN, ZENGİN OLMAYA HAZIR, -kibarca söylersek- alışılmadık türden bir insandır."
- Ten ve Taş
193. "Her bunalım kişinin daha önce inandığı şeye inanmamasıyla başlar."
- Otorite
194. "Kişi, çevresiyle, toplumdaki konumuna ilişkin olgularla, başkalarının gözündeki görünümüyle oynamayı tahayyül edemez, çünkü bu koşullar artık kendisini meydana getiren esas şeylerdir."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
195. "“pisliği görmezden gelsen de ortadan kaybolmaz.”"
- Karakter Aşınması
196. "İnsan sürekli baştan başlamak, her gün kendini tekrar kanıtlamak zorunda kalır. Bu şekilde sürekli riske maruz kalmak, karakter duygumuzu iyice aşındırır.
İnsan her defasında “baştan başlar.”"
- Karakter Aşınması
197. "Günümüzde kariyer kelimesini doktorluk ya da mühendislik gibi profesyonel mesleklerle eşanlamlı düşünsek de, kariyerin temel öğelerinden biri olan, belirli becerilere sahip olma durumu, sadece profesyonel ya da burjuva kesimle sınırlı değildir."
- Karakter Aşınması
198. ""İyi bir işin nitelikleriyle iyi bir karakterin nitelikleri artık örtüşmüyordu.""
- Karakter Aşınması
199. "Yöneticilere olan inancı ortadan kaldırırsanız, onların rejimlerini de ortadan kaldırabilirsiniz."
- Otorite
200. "İyi bir politika, tüm yurttaşların ortak bir projede birleştiklerine inandığı bir politikadır."
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
201. ""birkaç gün ya da bir yıl daha kazanman ne fark eder?
ölümden kimsenin kurtulamayacağı bir dünyadayız.""
- Ten ve Taş
202. "***
Kabiliyet bir tür manevi prestij getirir. Bu hava kişisel olduğu kadar toplumsaldır da.
***"
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
203. "Birey, toplumsal yaşamın farklı yönlerinden kaynaklanan farklı ilgileri nedeniyle birbirinden çok farklı ve her biri ancak onun kişiliğinin ayrı bir bölümüne dayalı bir işlev gören grupların üyesi olur."
- Gözün Vicdanı
204. "Toplumda yoksul bir adamın kendine güveni, bir kapitalistin zenginliği ya da bir nükleer bilim adamının üstün eğitimine hayranlığını ifade ederek güçlendirilmez."
- Saygı
205. "..., her şey bizim için basit hale getirildiğinde zayıf düşeriz; yaptığımız şeyi kavrayamadığımız için, işle olan bağımız yüzeyselleşir."
- Karakter Aşınması
206. "Bazen kendime o kadar aykırı bir biçimde davrandığım oluyor ki; adeta tamamen zıt karakterde, bambaşka biri oluveriyorum."
- Karakter Aşınması
207. ""Bağlılık konusunu çocuklarımla konuştuğumda kendimi ne kadar aptal hissediyorum bilemezsin. Bu onlar için sadece soyut bir erdem; onu hiçbir yerde göremiyorlar ki.""
- Karakter Aşınması
208. "Başkalarına yakınlık duyma çoğunlukla onları sınamamızdan sonra gelişir; ilişki böylece hem yakın hem kapalı olur. Eğer değişirse, değişmesi gerekli olursa, bir tür ihanete uğramışlık duygusu ortaya çıkar. İstikrar beklentisiyle yüklü bir yakınlık zaten çok zor olan duygusal iletişimi daha da zorlaştırır. Bu şartlarda mahremiyet gerçekten bir erdem olabilir mi?"
- Kamusal İnsanın Çöküşü
209. "Günümüz toplumun da, risk almamak kendini baştan beceriksiz kabul etmek anlamına gelmekte."
- Karakter Aşınması
210. "Almanca Bildung sözcüğü, bir genci ömür boyu süren bir yaşam biçimine hazırlayan kişisel oluşum sürecine verilen isimdir."
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
211. "İnsanlar birbirlerinin dış görünüşünü derin bir ciddiyetle ele alıyordu; kişilerin karakterini görünüşlerinden anlayabileceklerine inanıyorlardı; ama gördükleri, giderek daha homojen ve tek renk kostümlere bürünmüş kişilerdi."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
212. "Her bunalım, kişinin daha önce inandığı şeye inanmamasıyla başlar..."
- Otorite
213. "Dünya güzel ve adaletli bir yer olsaydı, saygı gören kişiler, gördükleri itibarın karşılığını aynı ölçüde geri verirdi."
- Karakter Aşınması
214. "XIX. yüzyıl sanayi toplumunun bize bıraktığı miras, bağımlı olmaktan utanma duygusudur."
- Otorite
215. "...acı çeken insanların ancak pek azı konuşur."
- Karakter Aşınması
216. "Yani Picasso, Einstein'ın hesaplayarak bulduğu şeyin resmini yapmıştır."
- Gözün Vicdanı
217. "Hep kısa vadede yaşayan bir toplumda uzun vadeli hedefler nasıl güdülebilir?"
- Karakter Aşınması
218. "Maskeler artık, yüzlere dönüşüyordu."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
219. "Toplumsal olan her şey böyle böyle küçülürken kapitalizm yerinde duruyor. Eşitsizlik giderek artan bir şekilde yalıtıma bağlanıyor. Siyasetçiler ise bu tuhaf dönüşümü kamu alanındaki "reformlar" için bir model olarak kullanıyorlar."
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
220. "İnsanların aslında giydikleri şeye ait olup olmadıkları, sokakta belli bir yeri olan birisi olmak için tanınacak bir şeyler giymek istemeleri kadar önemli değildi."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
221. "***
Yalıtılmışlık içinde amaçsızca sürüklenme ihtimaline karşı, yeni ile eski arasındaki kültürel farkı ortaya koymalıyız; kültürel bölünme bizi kurumların geçmişinin daha derinlerine götürüyor.
***"
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
222. "Henüz tek bir özelliğini bile hatırlayamasam da tanıdım onu!
Rüzgâr ve yağmur aradaki yılları alıp götürse de, arada kalan her şeyi dağıtsada...
Cebinden bir eğe çıkarıp bana göstermesi gerekmezdi; boynundaki mendili çıkarıp başına dolaması gerekmezdi; kollarıyla kayığa sımsıkı sarılması ve kabul etmem için bana bakarak odanın içinde titreye titreye dönmesi gerekmezdi. Bir dakika önce bilinçsizce, onun kimliğinden soğuk bir şekilde kuşkulanmış olsam da bana o yardımlarının hiçbirini yapmadan önce tanıyordum onu."
- Gözün Vicdanı
223. "Eşlerden birinin diğerinden sürekli şikâyet ettiği, ancak hiçbir zaman da ayrılmayı beceremediği evliliklere çoğumuz tanık olmuşuzdur. Ortadaki mesele insanların çok zayıf olmaları yüzünden ortaya dökemedikleri bir nefret ya da tiksinti hissi değildir. Aksine, diğer kişiye yönelik itiraf edilemeyen, maskelenmesi gereken ve ret beyanlarıyla güvence altına alınan bir gereksinim söz konusudur. Diğer kişiyi reddetme ve gene bu kişiye bağlanma birbirinden ayrılamaz şeylerdir."
- Otorite
224. "XVIII. yüzyıl ortalarına kadar ekonominin fiziksel merkezi hane olmuştu. Taşrada aileler tükettiklerinin çoğunu kendileri üretirdi. Paris ya da Londra gibi şehirlerde ise zanaatlar da ailenin hanesinde icra edilirdi. Tarihçi Herbert Applebaum’un belirttiği gibi, örneğin bir fırıncının evinde, kalfalar, çıraklar ve fırıncının biyolojik ailesi “birlikte masaya oturur ve aynı yemeği yerdi, hep birlikte, zira hepsi aynı evde yaşar ve uyurdu” ve “ekmeğin maliyetine ustanın yanında çalışan herkesin barınma, beslenme ve giyinme masrafları da dahildi. Nakdi ücretler maliyetin ancak küçük bir kısmına denk gelirdi.” Antropolog Daniel Defert buna domus* ekonomisi adını veriyor: Ücretli kölelik yerine, ustaya itaat ve barınma iç içe geçmişti."
- Karakter Aşınması
225. "Karakter, kendi arzularımıza ve diğer insanlarla aramızdaki ilişkilere yüklediğimiz etik değerdir. Horatius bir insanın karakterinin, onun dünyayla olan bağlantılarıyla ilintili olduğunu yazar. Bu anlamda “karakter”, insanın içinde beslediği ancak kimse tarafından gözlemlenemeyen arzu ve duyarlılıkları ifade eden “kişilik” adlı modern türevinden daha kapsayıcı bir terimdir.
Karakter, asıl olarak duygusal deneyimlerimizin uzun vadeli boyutu üzerine odaklanır. Karakter kendini, sadakat ve karşılıklı bağlılık, uzun vadeli bir hedef için çaba sarf etme ya da gelecekteki bir amaç uğruna bugünkü kimi mükâfatları erteleme şeklinde gösterir.
Her birimiz, belirli bir anda yaşadığımız duygu karmaşasının içinden bazı duyguları seçer ve içimizde yaşatınz; yaşattığımız bu duygular karakterimizi oluşturur. Karakter kendimizde değerli bulduğumuz ve başkalarının değer vermesini beklediğimiz kişisel özelliklerimizdir.
Sabırsız, mevcut ana odaklanan bir toplumda, hangi özelliğimizin kalıcı değer taşıdığına nasıl karar verebiliriz? Kısa vadeye kilitlenmiş bir ekonomide nasıl uzun vadeli hedeflere sahip olabiliriz?
Her an parçalanan veya sürekli olarak yeniden şekillendirilen kuramlarda, karşılıklı sadakat ve bağlılık nasıl sürdürülebilir? Bunlar yeni, esnek kapitalizmin karakter konusunda karşımıza çıkardığı sorunlardır."
- Karakter Aşınması
226. "Kamusal alanı yöneten itkiler istenç ve yapıntı, özel alanı yönetenler ise kısıtlamalar ve yapıntının silinip gitmesiydi. Kamusal alan insan yaratımıydı özel alan ise insanlık durumuydu."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
227. "Aile, kapitalizmin kamusal dünyasıyla paralellik taşımaz; olsa olsa toptan satışa benzer. Her ikisinde de, kalıcı insan ilişkisinin bedeli gizliliktir."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
228. "Kitlesel medya, toplumda olup bitenler üzerine insanların sahip olduğu bilgiyi sonsuza dek arttırır ve onların bu bilgiyi politik eyleme dönüştürmelerini de sonsuza dek engeller."
- Kamusal İnsanın Çöküşü
229. "Eşitsizliği eleştirmek ve eşitliği arzulamak bazen düşünüldüğü gibi, kişilik ve zekâ olarak insanların eşit olduğuna dair romantik hayallere dalmak değildir. Doğuştan gelen özel kabiliyetler önemli ölçüde farklı olmasına rağmen, onların kaynağı olarak bireysel farklılıkları değil [toplumsal] örgütlenmedeki farklılıkları görüp bu tip eşitsizlikleri sona erdirmeyi amaçlamanın uygar bir toplumun işareti olduğunu kabuletmektir..."
- Saygı
230. ""en önemli olan [halkın] farklılıklarıdır çünkü onları onlar kılan, kendileri kılan şey bu farklılıklardır.""
- Yabancı
231. "Sorumluluktan kaçacak güce sahip olanlar uyumsuzları susturacak imkânlara da sahiptir."
- Karakter Aşınması
232. "“Hepimiz zamanın ve mekânın kurbanlarıyız.”"
- Karakter Aşınması
233. "Başarıya ulaşma reçeteleriyle dolu olan popüler kitaplar, başarısızlıkla baş etme konusunda büyük ölçüde sessiz kalır."
- Karakter Aşınması
234. ""Rutin, belirli bir noktada zararlı hale gelmeye başlar. Çünkü insan kendi çabası üzerindeki kontrolünü yitirir; çalışma kontrolünün yitmesi ise insanın zihnen öldüğü anlamına gelir.""
- Karakter Aşınması
235. "Pek çok insan, pek çok köy, pek çok şehir, pek çok ÜLKE bazen tek bir tiranın yönetiminden ıstırap çeker; oysa bu tiranın, onların kendisine verdiği güçten başka gücü yoktur ve bu tiran, onlar kendisiyle çatışmak yerine katlanmayı tercih ettiği sürece onlara hüçbir zarar vermez… işte bu yüzden, kendi köleliklerine izin veren daha doğrusu bunu davet eden de bu ünsanların bizzat kendisidir."
- Zanaatkar
236. "Bir kadın ya da erkek, yaşamın akışı içinde kimliğin bildik çerçevesine yani ırk, sınıf, yaş, cins ve etnik durumun görünüşte sosyal sabitlerine uymayan eylemlere ya da duygulara girerek kendisine bir yabancı haline gelir."
- Gözün Vicdanı
237. "İnsan eliyle yapılan şeyler üzerinde yükselen kültür, sürekli olarak kendine zarar vermeyi göze alır."
- Zanaatkar
238. "Ona başarıyı getiren esnek davranışlar, kendi karakterini kolayca onarılamaz biçimlerde zayıflatyor."
- Karakter Aşınması
239. "Endüstriyel rutin, insan karakterinin bütün derinliğini yok etme tehlikesi barındırır."
- Karakter Aşınması
240. "Karakter kendimizde değerli bulduğumuz ve başkalarının değer vermesini beklediğimiz kişisel özelliklerimizdir.
Sabırsız, mevcut ana odaklanan bir toplumda, hangi özelliğimizin kalıcı değer taşıdığına nasıl karar verebiliriz? Kısa vadeye kilitlenmiş bir ekonomide nasıl uzun vadeli hedeflere sahip olabiliriz? Her an parçalanan veya sürekli olarak yeniden şekillendirilen kurumlarda, karşışıklı sadakat ve bağlılık nasıl sürdürülebilir?"
- Karakter Aşınması
241. "... modern dünyadaki inançsızlık ruhundan duyduğu korkuyu, sırf inanç için inanca inanışını somutlaştırmak..."
- Otorite
242. "Totaliter rejimler, raslantısal ya da arızi hiçbir şeyin varlığını kabul etmez; devletin yaptığı her şeyin bir nedeni vardır."
- Otorite
243. "Modern toplumlarda gözlenen tepki, insanların kendilerini zayıf hissetmekten utanmaları biçiminde ortaya çıkmaktadır."
- Otorite
244. "Modern mimari bütünlük ideali, bir binanın, sırf biçiminin taşıdığı anlam için inşa edilebilmesi demektir."
- Gözün Vicdanı
245. "Görülen şeye önem vermenin sonucu, bir şey yapma arzusudur."
- Gözün Vicdanı
246. "Bağımlılık korkusu daha çok, öz denetimi kaybetme endişesine ve psikolojiyle ilintili olan başkalarına boyun eğmekten duyular utanca verilen isimdir."
- Yeni Kapitalizmin Kültürü
247. "Kapitalizm nedir, biliyor musunuz? Kapitalizm bir kanserdir. Kansere ne yapılır, biliyor musunuz? Kesilip atılır. Kanserle oynamayın, ona iyi davranırsanız iyileşeceğini ummayın. Kesip atın. Kapitalizm insanları mutsuz eder."
- Otorite
248. "Perikles diyordu ki: “ bir kadının en büyük zaferi, sizi ister övsünler ister yersinler, erkeklerin en az sizden bahsetmeleridir.”"
- Ten ve Taş
249. "Güçlü bir ilişki, insanlar arasındaki farkların zamanla benimsendiği bir ilişkidir."
- Karakter Aşınması
250. ""Bana güvenen insanlar olduğu için, davranışlarımdan başkalarına karşı sorumluyum.""
- Karakter Aşınması