Türkiye’nin yasal ve tamamen ücretsiz kitap platformunda, dilediğiniz kitabı hemen online okuyabilir ya da indirip saklayabilirsiniz. Okumanın özgürlüğü burada sizi bekliyor!

Reis Bey - Necip Fazıl Kısakürek | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Reis Bey Kitap Bilgileri


Yazar: Necip Fazıl Kısakürek
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 18 dk.
Sayfa Sayısı: 152
Basım Tarihi: Nisan 2023
İlk Yayın Tarihi: 1964
Yayınevi: Büyük Doğu Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789758180110
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Reis Bey Kitap Tanıtımı


Mesudiye Otelinin holü... Cephede, holün sokağa bakan vitrini... Vitrinde, otelin ismi tersine okunuyor... Sol dip köşede, girinti şeklinde iki duvarlık bir dirsek... Dirseğin sağ duvara bakan uç tarafında da, yukarı kattan inen ve dirseğin ön ucundan bükülüp cephe istikameti bulunan merdiven.. Sağda, sağ ön köşeye geçit bırakan müracaat gişesi... Gişenin arkasında ve duvarda, anahtar hücrelerinin çerçevesi... Merdiven kıvrığının sağ duvara bakan tarafında, vitrinin ortasında, giriş kapısıyla gişe arasında, ön planın sol ve orta yerinde, beyaz örtülü masalar ve iskemleler... Sağ ve sol köşelerde iki büyük koltuk... Göze çarpan herşey kenar semtte, orta halli bir otel manzarası gösteriyor...



(Kitabın İçinden)




Reis Bey Kitaptan Alıntılar


1. "Ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz."




2. "Kalplerinizi değiştirin
Size hakikat gibi görünen şeylerin hemen değiştiğini görürsünüz.
- Kalp değişir miymiş istenince?
- Dünyanın en sert ve en yumuşak madeni, kalp.
''Ateşini bulsun; hemen değişir.''"




3. ""Mühürlü kalbinizin bir gün açılmasını dilerim.""




4. ""Ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz...""




5. "... Siz ağlayamazsınız! Ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz!"




6. "Kalplerinizi değiştirin
Size hakikat gibi görünen şeylerin hemen değiştiğini görürsünüz.
- Kalp değişir miymiş istenince?
- Dünyanın en sert ve en yumuşak madeni, kalp.
''Ateşini bulsun; hemen değişir.''"




7. "•••

"Ümit kalmayınca telaş da biter.."

•••"




8. "Herkesi bu hâle birbiri getirdi. Herkes herkesi affetsin!..."




9. "Ben nefsinden çok şey çektim, Reis bey! Ben nefsimden razı değilim."




10. "~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Merhamet, hiç bir şeyin kendisi değil, su gibi, toprak gibi, hava gibi, ateş gibi, her şeyin temeli.."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~"




11. ""Ağlayabildiyseniz, anlayabilirsiniz..""




12. "••••

Kalplerinizi değiştirin! Size hakikat gibi görünen şeylerin hemen değiştiğini görürsünüz."

••••"




13. ""Biz insanları dört beş kere görmekle değil, dört beş yıl beraber yaşamakla da tanıyamayız.""




14. "☆

"Gözyaşı suçun rengini soldurmaz."

☆"




15. "Ümit kalmayınca telaş da biter..."





Reis Bey Kitap İncelemeleri


Kitap ne zaman bitti?

Ömrümde ilk defa bir kitapla böyle karşılaştım. İlk defa böyle bir şey yaşadım. Kitabın bittiğini farketmeden, sayfayı çeviriyorum.

Necip Fazıl, ben o katil, sen ise benim babam ol. Ben o masum çocuk, sen ise benim idam hükmünü veren Reis'im ol. Necip Fazıl.. Ruhum her adım seni takip etsin.. Ve senin içinde sıla hasreti olsun. Necip Fazıl, Üstadım.. Her geçen gün, her ayrı kitapta sana olan hayranlığım artıyor.

Sevgili ucretsizkitap.com.tr, bu kitabı size önermek istemiyorum. Artık ben Necip Fazıl'ı kimseye önermek istemiyorum. O benim sırrım olmalı. Sadece ben okumalı, ben hissetmeli ben bilmeliyim. Belki de merhametin başlangıcı budur?

Ve ben hangi düşüncede, hangi ruh halinde olursam, Allah karşıma onun, düşüncelerime yansıyan kitabını çıkarıyor. Her yerden uzaklaşmak istediğim, bir yere bağlı kalmayıp her gün farklı şehrin farklı caddelerin sokaklarında olmak istediğim bir zamanın içinde, bu cümle yine beni mest etti;

"Artık bir yerde oturmak istemiyorum! Varılamaz bir sıla var gözümde... Onu arayacağım!.." - Reis bey.

Daha fazla bir şey yazmak istemiyorum, zira kitabın değerini benim cümlelerim ile azaltmak gibi olur bu.

Hepimizin gönlünde, gözünde varılamaz bir sıla vardır. Onu bulmak ümidiyle... İyi okumalar dilerim.




Muhteşem ötesi bir kitap, beklentilerimin çok çok ötesinde bir kitap oldu. Zaten üstad Necip Fazıl olunca aksini beklemek saçmalık olurdu.
Duygular o kadar güzel okuyucuya aktarıldı ki ; kendi iç dünyanızda kızıyor, yargılıyor, sorguluyorsunuz... Bayıldım tek kelime ile ba-yıl-dım.

İtiraf etmeliyim ki, ilk başlarda Reis Bey'e kızmıştım. Merhametten, sevgiden yoksun katılaşmış bir yüreğin bu dünyadaki en büyük cezası vicdan azabıdır. Ve Reis bey de bu durumu yaşadı kitapta. Merhametin olmadığı bir ortamda adaletten bahsetmek mümkün müdür? Bence hayır...

O kadar etkilendim ki okuduklarımdan, içimden : "Rabbim sana karşı suçlu olsam da senin sonsuz merhametine sığınırım, af dilerim, fakat beni kul hakkı yiyenlerden eyleme..." dedim. Mermahetin yanı sıra benim aklıma ilk gelenlerden bir tanesi de bu oldu.
İnsan hayatı boyunca vicdanının sesiyle başbaşa kalmaktan korkup, kaçmakla sürdüremez.

Kitabın yarıdan sonrasında, Reis Bey suçluluk duygusuyla, vicdan azabıyla ve pişmanlığıyla parçalanan bir aydın kişi kimliğine büründüğünü görüyoruz.
İş işten geçtikten sonra varılan hakikatin ışığında gönüle dolan merhamet duygusunu görüyoruz.
Bu vesile ile affetmenin ve merhametin insan hayatındaki olmaz ise olmaz hakikatinin idrâkine varıyoruz.
Bu konuyu özetleyen bir alıntıyı da şuraya bırakıyorum :



İçimden gelen bir dua ile de incelememe son vermek istiyorum :" Rabbim bizlere merhameti ile muamele eylesin ve yüreğimizden merhameti eksik etmesin. Mermahetin ışığıyla adaletli kararlar almamızı nasip eylesin inşaAllah." Keyifli okumalar arkadaşlar. :)




Öncelikle kitaptan önce kitabın filme uyarlanmasını izlemiştim.bir o kadar etkili. Hem başrolde oyayan haluk kurtoğlu öyle mi gerçekçi olur öyle mi rolun hakkını verir.
Kitap uyarlamalarının başarılı olan eserlerindendir

Akıl mantık kaidelerin alt üst olduğu bir şaheser çok abartılması gereken bir kitap evet abartılmalı....
Hani cennet vari bir dünya da yaşadığımız ülkeleri konu edinen eserler ona distopya deniyor galiba işte eserde böyle... Çünkü artık makine olmuşuz ümitsizlik etmiyoruz desem yüreğe ağır.

"Ne kelimeler, ne duygular . var; öğretemiyoruz da, sıra merhamete geldi mi, herkes ezbere biliyor. Ağızların iğrenç sakızı!"
Merhamet vicdan merhamet kalp merhamet soyut merhamet Allaha götüren duygu yoğunluğu...
Eser de merhamet e sanki eş anlam lı olarak acımak olarak görülüyor ama değil tabii olarak eksik bir kavram
Acımada bir bencillik kibir hissediyorum.
Lakin merhamet öyle mi ne ulvi ne uhrevi yumuşak ve ilahi bir ruhtur o.

"Ceketim benimdir, cep ceketime aittir, eroin de o cebin malıdır." ben suçluyum"
Akıl bilim ve modern dünyaya başkaları bir kavram merhamet.

Nefs hep ben hep egoya karşı bir cümle bunlar; af, acımak, vicdan, merhamet...
Nasıl dile getirmiş bilmiyorum nasıl bir mantık ve akıl kanaması bir eser bu.
Merhamet kavramına bir felsefe kisvesi giydirmiş ki başlı başına bir ders olsa okullarda yeridir. Ama gerçekten öyle okuduğunuzda hıçkırıklar boğazınızda yumruk oluyor :(
Okuduğunuz gibi işte, cahilim kelime dağarcığım dar size bu eseri tam hakkı ile anlatamıyorum :(
Ben eserin sembolik ve aligorik olduğunu da düşünüyorum idam edilen genç, necip fazılın kendisidir




Kitaba adını veren Reis Bey bir ağır ceza hakimi. Köksüz bir adam. Bırakın aileyi başını soktuğu bir evi dahi yok. Hayatı işi. Kalın duvarları var ve bu duvarların arasında işine prensipleri ölçüsünde sarılmış bir hakim.

Mesela yasalar gereğince suçlu görünen ve hakkında acımasızca karar verdiği bir genç için kişisel notlarına şöyle yazıyor;

“Mahkum ettiğim, o değil, mücerred fiilidir. Ferde verdiğim ceza isabetsiz olabilir; Cemiyete aradığım deva, isabetlidir. Varsın bir kötünün bürünmesi ihtimali olan masumluk maskesini kullanılmaz hale getirmek için bin masum feda edilsin.”

Ben kişiyi değil suçu yargılıyorum diyor. Suçların, toplumu saran tüm çirkinliklerin kökünün kazınması için merhametin derinlere gömülmesi gerektiğini, gerekirse masumların da bu uğurda feda edilebileceğini söylüyor.

Fakat hayatını, hayatını oluşturan mesleğini tam olarak üzerine inşa ettiği bu gerçek birden bire berraklığını kaybediyor. Sıkı sıkıya bağlı olduğu o gerçeğin aslında düşündüğü kadar net bir doğru olmadığını fark ettiğinde ödediği bedel de ağır oluyor.

“Piyesin ana karakteri Reis Bey, bir ağır ceza reisidir. Ömrü otel odalarında geçmiş, yapyalnız ve tuhaf bir adam. Taş kalpli bir kanun tatbikçisi… Onun nazarında merhamet, idamlık bir suçtur ve «cemiyette bir ferdi korumak için bin kişiye idam gömleği giydirmekten kaçınmamalıdır.»

Günün birinde, annesini öldürdüğü iddiasıyla huzuruna çıkarılan bir gencin idamına karar verir. Artık olaylar çok farklı gelişecek ve Reis Bey’in buz gibi iç dünyası müthiş bir sarsıntiyle yerle bir olacaktır.”




"Meydanlarda trafik polislerinin yanına geçip, boynunda bir yafta, dikilmek istiyorum:
İnsanlar, durun! Acımayı bilmeyen geçemez."

Toplumu "iyileştirmek", masumu suçludan korumak, yargı, hüküm, suç, ceza, idam.. Hatta kalbi "kötü" doğmak.. İyilik, kötülük... ilgilenenler buraya!..

Sizce bir topluma nizam nasıl getirilir? Masumu suçludan korumak devletin görevi midir? "Suçlu" kimse ya da kimseler de o devletin korumak zorunda olduğu halktan biri değil midir? Terazinin kefeleri nasıl dengelenir?

Reis Bey, ağır ceza hakimidir ve suçun yalnızca cezalarla durdurulabileceğine, suçluya merhametin insanlığa karşı en büyük suç olduğuna inanır. Fakat verdiği bir mahkeme kararı sonucunda kendi doğrularına ters düşer, merhamete bakışı değişir ve sonra olaylar olaylar.. :)
İncelemenin herhangi bir "tat kaçıran" içermemesi için konuyu bu kadarla sınırlı bırakmak durumundayım ama kitabı okumanın ardından zihne gelen soruların pek de sınırı yok gibi.. Okur için pek çok sorgu ve düşünce kapısını açacak bir tiyatro eseri..

"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!"

NOT: Olur ya kitabı okuduktan sonra ya da önce tiyatroyu izlemek isteyenler olur. Çok beğendiğimi de söyleyerek linki bırakayım şuraya:




Herkese iyi okumalar ve iyi seyirler dilerim..



Türkiye’nin yasal ve tamamen ücretsiz kitap platformunda, dilediğiniz kitabı hemen online okuyabilir ya da indirip saklayabilirsiniz. Okumanın özgürlüğü burada sizi bekliyor!