Rafet Elçi En Beğenilen Sözleri
1. "Her gün bir kötü huyundan vazgeçsen, her gün bir zaafını, bir erdemle değiştirsen, her yeni gün başka bir yetimin başını okşasan, bir zalime meydan okusan, kendin sürekli fakirleşirken, her geçen gün daha da cömertleşsen, her gün insanların yolları üzerinden bir taşı kaldırsan veyahut bir yeteneğe kendini gerçekleştirmesi içinqs yardım etsen, her gün büyüklerin sözlerinden küçüklere bir şeyler öğretsen, her yeni gün büyük bir adamın bir sözüne hayat versen…
Ah her sabah kendine bir iyilikler listesi hazırlasan ve her akşam kendini acımasızca sorguya çeksen, o kadar çok sorgulasan ve eleştirsen ki kendini başka hiç kimseye ve hiçbir şeye zaman kalmasa… Öyle meşgul olsan ki nefsini ezmekle, her çekiç darbesiyle ruhuna kıvılcımlar sıçrasa ve tenin nurunu gizleyemeyecek kadar incelse bile farkında olmasan…
Gözlerin kızarmış okumaktan, alnın kırışmış düşünmekten, bacakların yorulmuş hakikatin yollarında yürümekten, ellerinde çekiçlerden nasırlar, sırtında kamburlar insanlığın acılarından, taliplerin birer birer ümidi kesip uzaklaşırken, yolunu gözleyen çaresizler her geçen gün artmış, ölümün soluğu ensende gezerken, yüz yıl sonra için planların hazırlanmış ve Azrail kabzetmeye geldiğinde canını hala yapılacak işlerin kalmış ve aksakallı başın önüne düşse ama ağır çekicin düşmese elinden…
İsterse cenazende kimse olmasın, cesedin kimsesizler mezarlığında, isimsiz bir çukura indirilsin, sen ki ölümü yenmiş ve dirisin.
Rafet Elçi"
- Enba
2. "Bir de dualarınıza icabet edilmeyişini, duaların bir menzili olmayışına hamledip 'Var olsaydı bizi işitirdi.' mi diyorsunuz? Dua etseydiniz sizi işitirdi. Çünkü siz dua etmiyorsunuz. Dua etmek çalışmaktır, çalışmak dua etmektir. Arzusu için harekete geçmeyenin, menzili için yola düşmeyenin duası kabul olunmaz. Özgürlük için dua ediyorsanız özgür olmak için gayret edin."
- Enba
3. "" Sokrates’den bahsederken içinde bir dağınıklık olduğunu gördüğünden de bahsetmiştim. Biz de kozmosa baktığımızda çokluğu görürüz. Sokrates’in ruhunu görmesine engel olan bu dağınıklık gibi kozmostan görünen bu çokluk da Bir olanı görmemize engel olur. Çokluğu Bir’e yani kaynağına doğru götürmek için, şekiller söz konusu olduğunda geometri, sayılar söz konusu olduğunda matematik, düşünceler söz konusu olduğunda diyalektik, ruh söz konusu olduğunda ise Aşk gerekir.""
- Platon'un Aşkı
4. "Öte dünyada Harmonia... Beni isteyip istemediğine sen karar vermelisin. Çünkü bu kararı bana değil sana bırakacaklar. Çünkü âşık olan, Tanrıya sevilenden daha yakındır."
- Platon'un Aşkı
5. "Öyleyse kendinizi aldatmayın, çünkü dostsuz kalırsınız. İçiniz size düşman olur. Atalarımız buraya Dostluk Pazarı adını vermişler. Ne güzel yapmışlar! Dostlukta alınıp satılan bir şey var mıdır?"
Yaşlı bir adam "Hayır!" dedi. "Dostluk karşılıksızdır."
"Ben öyle düşünmüyorum. En karşılıksız sandığımız duygularımız en büyük menfaatleri barındırır. Bir adamı ya da kadını karşılık dediğimiz şeylerden herhangi biri için sevmiyorsak, ondan alınabilecek en büyük menfaate yönelmişizdir demek. Bu nedir bilir misiniz?"
"Siz söyleyin efendimiz."
"Sevgi. Az şey midir bir kimsenin kendisinden başkasını sevebilmesi? Bu, kabuğunu kırmak demektir. Özgürlüktür sevgi. Bir başkasını severek kendilik zindanından dışarı bir adım atarsınız, döndüğünüzde orası bir zindan değildir artık.""
- Enba
6. "Fetih kalelerin kilitlerini düşürmek değil ruhların kilitlerini açmaktır.."
- Ahrar
7. "Aşk, bir insan ruhuna misafir olduğunda, onu kendi rengine boyar. Ruhunun yüceldiği doğru değildir; ruhu yüce olduğu için misafiri aşktır."
- Ahrar
8. "Efendim ben, bir zaman kalbin... Yani onun içimizde olduğunu sanıyordum. Gaflete bakın ki her şey onun içindeymiş."
- Ahrar
9. "Ve sen Çiçek! Sara'yı geri aldığım zaman ona diyeceğim ki 'Aşk Sara, ne benim yaptığım gibi çekip gitmek, ne senin yaptığın gibi sabırla beklemek. Aşk istemek, yalvarmak, ısrar etmek ve dokunmadan, ölmeden, arzulamadan sevmektir."
- Şair
10. ""Lanet olsun sana da, sana özgürlüğüne aşka da dedi." 'Aşk gibi sonsuz bir cevher varken beden gibi kokuşmuş bir şeyin gerçekleşebilmesi mümkün olan sana yazıklar olsun.Oysa ruhumu sevseydin; zarafetimi, kalbimi sevseydin; aşkta ayrılıklar mı olurdu ???Ama vücuttami yerinde haddimi aşmış olursun Bedenim sana ait değil, başkasına da ait değil, birine ait değil hatta bana bile ait değil.Ne olur beni bana bırakmış olsaydınız.Ben ruhundaki cesur erkeği sevmiştim, hiçbir şeyden korkmayan o kahramanı sevmiştim .Yoksa o zavallı çirkin deriyle erkek, kadın gibi güzelliğin kreminden yapılmış ipekten bir heykeli nasıl hak edebilir? Kadın Erkeğe Değil Kahramana Layıktır...""
- Ruhlar Pipo İçmez
11. ""Öyleyse kendinizi aldatmayın, çünkü dostsuz kalırsınız. İçiniz size düşman olur. Atalarımız buraya Dostluk Pazarı adını vermişler. Ne güzel yapmışlar! Dostlukta alınıp satılan bir şey var mıdır?"
Yaşlı bir adam "Hayır!" dedi. "Dostluk karşılıksızdır."
"Ben öyle düşünmüyorum. En karşılıksız sandığımız duygularımız en büyük menfaatleri barındırır. Bir adamı ya da kadını karşılık dediğimiz şeylerden herhangi biri için sevmiyorsak, ondan alınabilecek en büyük menfaate yönelmişizdir demek. Bu nedir bilir misiniz?"
"Siz söyleyin efendimiz."
"Sevgi. Az şey midir bir kimsenin kendisinden başkasını sevebilmesi? Bu, kabuğunu kırmak demektir. Özgürlüktür sevgi. Bir başkasını severek kendilik zindanından dışarı bir adım atarsınız, döndüğünüzde orası bir zindan değildir artık.""
- Enba
12. "" Biz utanmayı, unutmayan kalbe güzel diyoruz. ""
- Ahrar
13. "Kuranı duyduklarında bazıların kalpleri bazılarının yalnız ciltleri titrer." Ne kalbimiz ne cildimiz titremiyorsa hiçbir şey duymadığımızı kabul etmemiz gerekir. Zaten kullarının sözünü anlayamayacak kadar bedbaht olmuş bir cemiyetten Allahın sözünü anlaması beklenemez. Şerhler şerhlerin şerhleri şerhlerin şerhleri ve idrak artık takatsiz kalıyor. Kuran okumak isteyen bir kimsenin önüne ciltlerce kitap konuyor. "Bunu oku yoksa anlamazsın" diyorlar. O ciltlerin arasında boğulmuşken kimin cildi titreyebilir? Peki çare nedir? Temizlenmek. Abdest almak. Sen abdesti ruhuna aldırırsan Kuran sana da iner kardeşim."
- Ahrar
14. "“Sen hiç âşık oldun mu?” diye sorulan birine ne sorulmaktadır aslında? Vuslata erdin mi diye mi? Yoksa kavuşamadığın, terk edildiğin oldu mu diye… Birde orta yolcular vardır: hem vuslat hem firak olsun diyenler ki onlar seyirciler…
Peki, aşk bir kaybetme midir?
Veya âşık olacağımız kişiyi biz seçebilir miyiz?
Bir insan kendisine zarar veren birine âşık olabilir mi?
Aşkta niyet olmaz çünkü aşkta neden olmaz. Aşk fiil değildir mefuldür çünkü faili hak’tır. Tutmazsın tutulursun. Sizin aktif olduğunuz bir şey değil karşılaştığınız bir şeydir. Maşuk aşığını kendisine çeker demirin mıknatısı çektiği gibi…
Boksörlere hiç dikkat etiniz mi? Yumruklarını sallayıp yumrukları yedikten sonra dövüşün bir yerinde birbirlerine sarılırlar. Kollarını birbirlerinin beline geçirip kan içinde kalan yüzlerini de omuzlarına koyarlar. Sanki az önce dövüşen onlar değilmiş gibi... Sahi ya insan kendisine zarar veren birine âşık olamazdı değil mi! Kim demiş? Seyirciler söylemiş! Boş ver onları onlar zaten seyretmek için yaratılmış sen tutulmak için yaratıldın. Aşk fayda ve zarardan halidir. Mecnun şikâyet etmez sen şikâyet edersin.
Hakka yönelen değil hakka âşık olan bir yürek şikâyetçi olanları da içine alacak kadar geniştir. Hani ne olursan ol yine gel_ diyen Mevlâna’ya biri itiraz ediyor, muhalefet ediyor. Mevlâna ona dönüp diyor ki: ”sende gel”"
- Ahrar
15. "Kendini tanı!" Ben bu sözü düşünüyorum Arkhytas. Kendimizi nasıl tanıyacağımızı... Ne olduğumuzu anlamadan daha iyi olmamız mümkün değil. Çünkü daha iyi olmanın ne olduğunu bilmiyoruz. Sen kimsin Arkhytas, nesin, senin var olmanın anlamı ne? Yıldızların ve kâinatın sırrını çözmek diyeceksin. Ama kendi sırrını çözmedikçe kâinatın sırrını da çözemeyeceksin"
- Platon'un Aşkı
16. "" Yenilmediğim bir yere gideceğim. Yenildiğimi bilmeyen insanların arasına karışacağım. ""
- Şair
17. ""
- Ahrar
18. "Meseleye yüreğinden girdin orada kal..."
- Ahrar
19. ""Kitaplar ikiye ayrılır" demiş Pârisa. "
ile
""
- Ahrar
20. ""Neden sözünde durmadı? İnsan hiç verdiği sözden cayar mi?""
- Ahrar
21. ""İnsanlar neden sürekli değişirler?"
"Şeytan onları kandırır efendimiz."
"Herkes böyle midir? Herkes para için, tahta yakın olmak için, birbirine kötü şeyler yapar mı?"
- Ahrar
22. "Nasıl nahif siması, hüzün verir imâsı
Didesi elması, edâsı muiz"
- Yolcu
23. "Platon diyor ki;
"Güzel bir ruha aşık olan ona hayatı boyunca sadık kalır, çünkü sevdiği şey ebedidir.""
- Platon'un Aşkı
24. "Kim benim kalbimi altınla satın alabilir? Kim benim ruhumu mücevherlerle ele geçirebilir? Hakikat şehrinin yolcusuyum ben. Altınlarınızı görmüyorum, yağma nedir bilmiyorum. Tertemizim ben."
- Ahrar
25. "" Beni yalancılardan mı soruyorsun? ""
- Ahrar
26. "Ah... Mecnun, Leyla'yı bekliyormuş. O sırada bir bülbül de, güle şarkılar söylemekteymiş. Mecnun hüzünlü gözlerle onları seyredip bülbülün acı şarkılarını dinlemiş. Leyla geldiği vakit, bülbül ondan korkarak uçup bir ağacın dalına konmuş. Bu durum Mecnun'un çok zoruna gitmiş ve bülbüle 'Be hey şaşkın sen kimi seviyor ve kimden kaçıyorsun?' demiş. 'Leyla'nın zülüflerinde olmasa gülün ne kıymeti kalır?' Bülbül cevap vermiş. 'Be hey şaşkın asıl sen kimi seviyor ve kimden kaçıyorsun? O gülün zülüflerinde olmasa Leyla'nın ne kıymeti kalır?'"
- Ahrar
27. "Senin dalın titrese benim kalbim incinir..."
- Ahrar
28. "İnsan hep gaflettedir,
İnsan hep isyandadır,
,
İnsan hep küfürdedir,
."
- Ahrar
29. "Dünya hep gurbettir, öyle mi?..."
- Ahrar
30. ""Acılar, kelimelerin kanatlarına tutunarak kalbini terk etmediği için, göğsünün ortasında süpürülmemiş yapraklar gibi birikiyorlardı. ""
- Şair
31. ""
- Ahrar
32. ""Sen ne hoş bir sığınaksın Zeyd! "
"Sen ne hoş bir mültecisin Sara! "
"Şairlerin en büyüğü! "
"Şiirlerin en güzeli ... ""
- Şair
33. "Öyle temiz bir kalbi var ki,
. Sen böyle şeylere inanmazsın ama ben onun soylu ruhunda bazı titreşimler olabileceğine inanıyorum.""
- Ahrar
34. "Hakikatler, hayat bulmak için suretlere bürünürler. Daha doğrusu hayat bulacakları suretleri seçerler."
- Ahrar
35. ""
- Ahrar
36. "Susturmak için değil efendim bastırmak için.
Çünkü vicdan susturulamaz..."
- Ahrar
37. "" Kalbimde bir ok ucu var sanki...
Nefes aldıkça batıyor. ""
- Şair
38. ""Dünya çok güzel Zeyd, fakat hayat çok acımasız.""
- Şair
39. "
(...)
"
- Yolcu
40. ""𝑩𝒆𝒏 𝒓𝒖𝒉𝒖𝒎𝒂 𝒅𝒐𝒌𝒖𝒏𝒂𝒏 𝒃𝒊𝒓 𝒓𝒖𝒉 𝒊𝒔𝒕𝒊𝒚𝒐𝒓𝒖𝒎."
~ーーー~ーーー~ーーー~ーーー~ーーー~"
- Ahrar
41. "Aşk, bir insan ruhuna misafir olduğunda, onu kendi rengine boyar. Ruhunun yüceldiği doğru değildir; ruhu yüce olduğu için misafiri aşktır."
- Ahrar
42. "Allah'ın rahmeti coştuğu zaman sel olur. Sel bir beladır ama suyun muradı sel olup insanlara zarar vermek değil, rahmeti şiddetli indirmektir.
selin şiddetini görüp
derler. Halbuki
, rahmetin şiddetini görüp
der."
- Ahrar
43. ""Senin dalın titrese benim kalbim incinir. ""
- Ahrar
44. ""Efendim ben, bir zaman kalbin... Yani onun içimizde olduğunu sanıyordum.
""
- Ahrar
45. "" Bir gülümseyişiniz için size tam üç dünya verebilirdim. Fakat yalnızca bir tane var, şu halde çok mahcubum...""
- Ahrar
46. "Bu ruha, bu yaşam katlanılmaz geliyor."
- Ahrar
47. "Ve sen çiçek! Sara’yı geri aldığım zaman ona diyeceğim ki Aşk sara, ne benim yaptığım gibi çekip gitmek, ne senin yaptığın gibi sabırla beklemek. Aşk istemek yalvarmak, ısrar etmek ve dokunmadan, ölmeden arzulamadan sevmektir."
- Şair
48. ""İşte dahi böyle olur. Ruhumun cebrini, aritmetiğini, açılarını çözmüş bu adam!""
- Ahrar
49. ""
- Ahrar
50. ""
- Ahrar
51. ""kavuşmak ne müşkül, ayrılmak ne zor senden.
Dönüyorum lakin kalbim dönmüyor senden. ""
- Ahrar
52. "İkiyüzlülük ve ihanet beşerin cehennemidir."
- Ahrar
53. "Bu ruha, bu yaşam katlanılmaz geliyor."
- Ahrar
54. "Bütün saadet akşamlarının sabahı hüzün, bütün mutlulukların sonu göğsümüzün orta yerinde hissettiğimiz bir boşluktur."
- Ahrar
55. "Hâlbuki dünya o kadar düzenden, ölçüden ve adaletten uzak ki..."
- Ahrar
56. "" Etrafına bak Michael, Allah'ın konuştuğunu duymaman için sağır olman gerekir. Eşyanın bir dili olduğunu görmemen için kör olman gerekir . ""
- Şair
57. "
."
- Yolcu
58. "Bâd-ı sâbâyı dinle, ruhu derunuma gir Sevdanın ateşin duy, fehmet aşkı nedir
Gör sevda ne bi vefa, bulunmaz çare ona"
- Yolcu
59. ""
- Ahrar
60. "...
. Bu çok tehlikeli, insan başını göklere çevirdiğinden beri yeryüzünde yolunu bulabiliyor."
- Ahrar
61. "
.
"
- Ahrar
62. ""
- Ahrar
63. "" Mutsuz olmam sizi mutsuz ettiği için, mutlu olmamı istiyorsunuz. Bu bencillik...""
- Ahrar
64. "Bir yol ki kuldan Allah'a gider dalalet üzerine dalalettir, bir yol ki Allah'tan kula varır hidayet üstüne hidayettir."
- Ahrar
65. "" Ağlayabilirsin Şair, Kendini sıkma. ""
- Şair
66. "" Şimdi o bir peygamber mi? "
" Evet Zeyd , O bir peygamber ne Yaptığını kendi gözlerinle gördün. Sence bir yalancıya benziyor muydu? kazandı Zeyd .O kazandı .Bir yalancının muzaffer olduğu nerede görülmüş? Böyle bir şey olabilseydi ,bende olurdum .""
- Şair
67. "" Sen çiçek ! Seni aramızdaki sözler aşkına, yediğimiz ekmek ve tuz aşkına , birlikte ok attığımız Ceylanlar aşkına , birlikte gezdiğimiz yollar aşkına ve tertemiz bir aşkın aşkına , unutmayacağım.""
- Şair
68. "Sığınır gibiydi sessiz bir limana tavrın
Kırılgan bir tekne gibi güven dolu ama"
- Yolcu
69. "❛❛Biz şiire taparız, çünkü şiir apaçık bir mucizedir. Kulağımızla duyduğumuz, kalbimizde hissettiğimiz bir mucize...❞"
- Şair
70. "Zira
,
Zarafettir, inceliktir ve kâinat hakkında hoş bir anlayışa sahip olmaktır.."
- Ahrar
71. ""...beni üzmek istediğin zaman, hiç üzmüş olmadın ki.
..""
- Ahrar
72. "Yükselmek için ağırlıkları bırakmak gerekir. Demirden ayakkabılarla, arş-ı âlâya sıçranmaz.""
- Ahrar
73. "Atı, toprağın kalınlaştığını hissetmekle, daha bir güvenle basar yere. Başaklar boy verir ve ekinler, susayan yolcuyu, dört bir yanından çevirirler. Biraz önce, hayatından şüphe duyan yolcu, şimdi hayat şehvetiyle kabaran armut ve elma ağaçlarının, incir, şeftali ve kavunların kucağına düşmüştür."
- Ahrar
74. "Halbuki
semasını aşarak
adım atmış olan için
"
- Ahrar
75. "Düşünün ki, ucu sivriltilmiş dev bir kalemi semaya kaldırdım ve indireceğim yerde kalbiniz olacak."
- Ahrar
76. "Bana dua edin. Ben tutunamıyorum."
- Ahrar
77. "“Beni niçin bu kadar çok seviyorsunuz? Tanımadığınız bir kadın için neden hayatınızı tehlikeye atıyorsunuz? Siz önemli insanlarsınız; ikinizde şairsiniz.”
“ Ve sen Sara bir şiirsin. Bir şairin uğrunda ölmeyi göze alacağı tek şey . “"
- Şair
78. ""Beni niçin bu kadar çok seviyorsunuz? Tanımadığınız bir kadın için neden hayatınızı tehlikeye atıyorsunuz? Siz önemli insanlarsınız; ikiniz de şairsiniz."
"Ve sen Sara bir şiirsin. Bir şairin uğrunda ölmeyi göze alacağı tek şey.""
- Şair
79. "𝖲ü𝗋𝗀ü𝗇 𝗂𝗄𝗂𝗆𝗂𝗓, 𝗌𝖾𝗇 𝗆𝖾𝗇𝖿𝖺𝗆ı𝗓 𝖻𝗂𝗓𝗂𝗆.."
- Yolcu
80. ""
- Ahrar
81. "Dünyaya değer vermeyen ama yine de yaşamayı bilen, ölümü arzu etmeyen ama geldiğinde de oturup ağlamayan en büyük ve tek gerçek bilgedir. Kolunda kartalı, atının üzerinde duruşu ne muhteşemdir!
Düşünecek neyi vardır ki onun?
Hükmünü çoktan vermiş ve düşünmeyi acemilere bırakmıştır.
''Köylü korkar şehirli düşünür, göçebeyse yaşar.''"
- Ahrar
82. ""Senin için üzülen, seninle birlikte üzülen ve aynı acıyı çeken bir insan var dünyada.
""
- Ahrar
83. "
"
- Yolcu
84. "...
ancak ve ancak, her şeyi rububiyetine alet eden, o en büyük için olduğunda gerçek bir sadakat olabilirdi. Bir insana
gerekiyordu."
- Ahrar
85. "Efendim ben, bir zaman kalbin... Yani onun içimizde olduğunu sanıyordum. Gaflete bakın ki her şey onun içindeymiş."
- Ahrar
86. "Düşün, münzeviyim menfada kışın
Meçhul ülkenin güneşi bakışın
Bakamam bakamam artık"
- Yolcu
87. ""
- Ahrar
88. "..benim menzilim, durağım, yolum, varım, sonum sensin. Söyle bana Sara, beni sevmen için ne yapmam lazım?"
- Şair
89. "Sükût bir bekleyiştir sesin olmadığı
Nazarları şiirdir oysa susarlar yüzünde"
- Yolcu
90. "İnsanoğlu günahı istiyor,
ise o günahlar için istiyor. Evet,
"
"Ve ne tuhaf ki, insanlık adına
. ÖYLEYSE
lazım."
- Ahrar
91. "
"
- Ahrar
92. ""
- Ahrar
93. ""
- Şair
94. ""
- Ahrar
95. "" İlim arifin gündelik rızkıdır. Rızkın manası,
. Evet, ilmi geliştiren âlimler olmalı ve onlar bilgi üretmeli ama bunlar ateşle, yakıt ilişkisi gibi olmalı.
.
Allah'ı bilmek,
ise bundan doğan huzur.""
- Ahrar
96. "Bir Çinli veyahut garp ülkelerinin kâfirleri sizden herhangi birine rastladığında '
öyleyse mutlaka Müslüman olmalıdır çünkü
' diyebilmeli.""
- Ahrar
97. "Aşk, bir insan ruhuna misafir olduğunda, onu kendi rengine boyar. Ruhunun yüceldiği doğru değildir;
."
- Ahrar
98. "Bir insanın başına hayatta bir tane gerçek felaket gelir. Yani tutunduğu her şeyi elinden alan ve hayatın büyük bir yalandan ibaret olduğunu hatırlatan bir felaket."
- Ahrar
99. "Ne güzel buyurdun benim paşam bu dünya çöplük deye. O yüzden bizim böyüklerimiz hep başın yerde olsun diir. Başıin çok kaldurursan ayağın sürçer de düşersin."
- Ahrar
100. "Bak, o her biri kırk bin hazineden daha değerli olan sözleri nasıl da yere düşürdük."
- Ahrar
101. "
"
- Yolcu
102. "O manaya suret giydirmenin yolu yoktu..."
- Ahrar
103. ""
- Ahrar
104. "Bir insanın başına hayatta bir tane gerçek felaket gelir. Yani tutunduğu her şeyi elinden alan ve hayatın büyük bir yalandan ibaret olduğunu hatırlatan bir felaket."
- Ahrar
105. "Ne güzel buyurdun benim paşam bu dünya çöplük deye. O yüzden bizim böyüklerimiz hep başın yerde olsun diir. Başıin çok kaldurursan ayağın sürçer de düşersin."
- Ahrar
106. "Bak, o her biri kırk bin hazineden daha değerli olan sözleri nasıl da yere düşürdük."
- Ahrar
107. "...o hissiz beden ise senin yokluğundur. Saki bu yolu tamamladığında ona yeni bir kalp verilir ve duymak için kulağa, tutmak için ele, görmek için göze muhtaç olmadığı öğretilir. Gören, konuşan, tutan dışarıdan bakan için bir beden sahibidir fakat hakikatte öyle biri yoktur. O yüzden 'Kulum bana yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır ta ki ben onun gören gözü, işiten kulağı ve tutan eli olurum' buyurdu."
- Ahrar
108. "Bana dua edin. Ben tutunamıyorum."
- Ahrar
109. "Eğer sen cahil olduğunu bilirsen cehalet bile bir makamdır...."
- Şair
110. "" Artık, kalbi olmayanları sevmeyeceğim. ""
- Şair
111. "﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏
Uzaklara yeni bir doğuş için gidiyordu belki de..
﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏"
- Şair
112. "〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜
〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜"
- Şair
113. "Kalbinden yükselen ışıkla, kafasına dolan bu ışık(kitap) birleştiğinde insanları birbirinden tefrik etmeden seven bir adam arz-ı endam ederdi."
- Şair
114. ""
- Ahrar
115. "...o hissiz beden ise senin yokluğundur. Saki bu yolu tamamladığında ona yeni bir kalp verilir ve duymak için kulağa, tutmak için ele, görmek için göze muhtaç olmadığı öğretilir. Gören, konuşan, tutan dışarıdan bakan için bir beden sahibidir fakat hakikatte öyle biri yoktur. O yüzden 'Kulum bana yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır ta ki ben onun gören gözü, işiten kulağı ve tutan eli olurum' buyurdu."
- Ahrar
116. "Bana dua edin. Ben tutunamıyorum."
- Ahrar
117. "Her sabah yeniden uyandıkları için bu kadar huzurluydular. ''Ya uyanamazsam?'' diye düşünmeyecek kadar gençtiler. Hâlbuki yaşlı bir adam için sabah güneşinin ilk temasını hissedebilmenin manası ''Bir gün daha'' demektir."
- Ahrar
118. ""Ancak aptallar, güzelliği için bir kadınla evlenirler.""
- Ahrar
119. "filozofların hepsinin birden haklı olması mümkün değildi fakat hepsi hakikati bulduklarını sanıyorlardı. Belki hiçbirisi bulamamıştı."
- Platon'un Aşkı
120. "Şair sonsuzu müjdeleyen bir mucizedir. Biz şiire taparız, çünkü şiir apaçık bir mucizedir. Kulağımızla duyduğumuz, kalbimizde hissettiğimiz bir mucize. Biz kahramana taparız çünkü bir erkeğin cesaretindeki kudret sonsuzun kudretinden bir misaldir bizim için. Biz cömertliğe taparız çünkü cömertlik sonsuz Allah'ın cömertliğinden bir misaldir bizim için, o yüzden cömertliği sonsuz olana sınırsız saygımız vardır."
- Şair
121. "Her sabah yeniden uyandıkları için bu kadar huzurluydular. ''Ya uyanamazsam?'' diye düşünmeyecek kadar gençtiler. Hâlbuki yaşlı bir adam için sabah güneşinin ilk temasını hissedebilmenin manası ''Bir gün daha'' demektir."
- Ahrar
122. ""Ancak aptallar, güzelliği için bir kadınla evlenirler.""
- Ahrar
123. ""Şairlere inanacak olsam, Muhammed'e de inanırdım."
Şair küçümseyen bir edayla kâfire bakarak "
dedi."
- Ahrar
124. ""
""
- Ahrar
125. "﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏
Hakikatin putunu birlikte yontalım.
﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏"
- Şair
126. "...savaşçı Tanrı'nın hakkından korkan adamdır.
.
"
- Ahrar
127. "Nusreddin ne yapıyorsun?"
"Bekliyorum efendimiz.""
- Ahrar
128. "Aldanmışların şarabı sarhoş, inanmışlarınkiyse hoş eder. Aldanmışlar içtikçe dolar, inanmışlar içtikçe boşalır. Aldanmışlar için kadeh ellerinde, şişe önlerinde, inanmışlar için kadeh kendileri, şarap ise sâki."
- Ahrar
129. "Kavuşmak ne müşkül, ayrılmak ne zor senden
Dönüyorum lakin kalbim dönmüyor senden.
Ya ley, leyli ya ley, ah ley, ley ah ley.
Gelme beyhude deme, söyleme, biraz dur
Vuslat sensin ki bu yol, mecburlar yoludur.
Ya ley, leyli ya ley, ah ley, ley ah ley."
- Ahrar
130. ""Bana dua edin. Ben tutunamıyorum.""
- Ahrar
131. "Ne sen varsın ne yıldızlar bu ne hüzünlü bir gece böyle.."
- Ahrar
132. "İman aşkla öğrenilen bir ilimdir. Alimleri aşıklardır."
- Şair
133. "“Alışmam gerek ya da düşünmemem çünkü yolumuz uzun çok uzun....”"
- Şair
134. "
"
- Yolcu
135. ""Zulüm âşık olmak Sara! Zulmet sevilmemek, aşksa bir nur, ona ulaşmak için nar olmak gerek. Alevim sensin, dostum sensin, düşmanım sensin..""
- Şair
136. "
. Fakat kitaplarda yazan ve tecrübeyle öğrenilen bir ilim değil.
."
- Şair
137. ""
- Ahrar
138. "Uzun bir yolculuksa bilindiği gibi insanların
sebebiyet veren zorlu bir imtihandır.
"
- Şair
139. ""Ne oluyor aziz Bahira, o kitapta
" diye sormuş, o ise:
" diye cevap vermişti."
- Şair
140. "Her şeye sahipken, her şeyi kaybetmiş bir adamın ıstırabını kim anlayabilir ki?.."
- Ahrar
141. "“Alışmam gerek ya da düşünmemem çünkü yolumuz uzun çok uzun....”"
- Şair
142. ""Tengri benim dilimi kanayan bir yüreğin etinden yaratmış. Ben kanayan bir dünya yaratırım dilimle.""
- Şair
143. "Zayıf insanlar bunlar, o yüzden tutundakları şeyler de zayıf. Hayatını kurduğu temeller bu kadar zayıf olan insanın hayat umdeleri de zayıf olur. Bu durum yozlaşmayı getirir."
- Ahrar
144. "''Şehirlerde yaşayanlar daha da imansız. Çünkü şehirlerde felakatin de nimetin de pek çok çehresi vardır. Şehre iyilik geliyor; yüz çeşit tezahür doğuyor. Şehre bela geliyor; yüz çeşit tezahür daha görünüyor. Bu suretler sağanağında yolunu şaşırıyor aptallar, sokaklar birbirine karışıyor, her sokak başında bir ayna ve her aynada yeni bir put."
- Ahrar
145. "Fakat bir insanı, yani seven, sevilen, tefekkür eden, acıları ve umutları olan bir insanı,
yiten şey nedir?"
- Ahrar
146. "...sen varsın ve kendini sevmek zorundasın. Sen de kendini sevmezsen, seni kim sevecek? Sen kendine sahip çıkmazsan, sana kim sahip çıkacak? (...)Ne yap biliyor musun? Sevilmekten vazgeç. Evet, evet. Bence sevilmekten vazgeç."
- Ahrar
147. ""Kur'an'ı duyduklarında bazıların
bazılarının
titrer."
"
- Ahrar
148. ""Ben onu üzmüştüm. Onun ruhu böyle büyükse, nasıl olup da cennete gidebilirim?""
- Ahrar
149. "“İnsan olup anlayışı açılan, nefsiyle vardır ve tefekkür eder. O yüzden Mevlana
diyor. Geriye kalan
"
- Ahrar
150. ""
- Ahrar
151. "Hepimizin zihninde söylenmiş güzel ve korkunç sözler yaşar, fakat bazılarını diğerlerinden daha çok hatırlarız. Bazıları ise içimizden bir saniye bile olsun çıkıp gitmez.."
- Şair
152. ""Putlar Allah'a ulaşan kapılar değildir." dedi.
"Kapılar nurdandır ve oralardan sadece ruhlar geçer.
.""
- Şair
153. "Dağların doruğunda kurulu benim yurdum
Benim yurdum oy.
Özgürüm, yalnızım, kimsesiz kurdum
Kimsesiz kurdum oy."
- Şair
154. "“Bir şey varlığa gelmişse varlığa geleceği için gelmiştir ..”"
- Var Olan
155. "Homeros kahramanına
dedirtir. Terentius
der. Cicero
der..."
- Ahrar
156. ""Mahvolmuş bir adama, 'Hayat devam ediyor' demeyiniz. Çünkü o hayatın devam etmemesi gerektiğini düşünür.""
- Ahrar
157. "Bazı sırlar vardır ki başkalarının kulağına gitsin diye verilir. Sırrı veren gizli kalmayacağını bilir. Lakin bazı sırlar vardır ki
diyedir...."
- Şair
158. ""Kimse Zeyd vazgeçilmez demesin.
~ーーー~ーーー~ーーー~ーーー~ーーー~ーーー"
- Şair
159. "Ümit edip, unutmak için bazen
Her sabah gülistanlar
Uyanır kızıl buhurlar
Nida eden bülbüller ve ben
Bir nağmeler ki derinden
Melal, melal kederinden
Her sabah gülistanlarda
Duymamak için sesinizi
Şarkılar söylerim."
- Şair
160. "Bir kez olsun şu üzerimizdeki gök kubbe hakkında
. Peygamberin ayı ikiye böldüğüne inanıyorlar. Neden deseniz O bir peygamber derler. Nereden biliyorsun diye sorsanız
derler.
"
- Ahrar
161. "
"
- Yolcu
162. ""O güzel, öyle bir gülümsedi ki, öyle bir naz ile nazar etti ki, her gülüşüne bir can vermeye hazır olan biz
. Çünkü gülüş de onundur, can da onun. Biz ona canımızı verdikçe borcumuz arttı da, o da bu halimize nazar edip yine gülümsedi.""
- Ahrar
163. "Birden, bir ağır hüzünle ürperdi hayat
Bir siyah alem oldu, bir mahzun tabiat"
- Şair
164. "En büyük yanılgısı ise,
Bu yüzden Allah'ı görmek gibi, şeytanı görmek de nasip olmaz kendisine. Halbuki aynaya baksa, onu hemen tanıyıverecektir. Ayna ona, belinde
, elinde
, başında
altında
, omzunda
, gözlerinde
, ruhunda
ve
gösterecektir."
- Ahrar
165. "Allah'ın bir bildiği var demek;
."
- Ahrar
166. ""Çünkü özgürlük kendini dizginleyebilmektir. Kendine söz geçiremeyen kendinin esiridir.""
- Enba
167. "Zira insan aslanı bile avlayan, fillerin dişlerini söken, gergedan derisinden kalkan yapan büyük efendidir. Kadınları zehire, erkekleri pençeye, şairleri kanatlara sahiptir."
- Şair
168. ""İnsan vazgeçmeyi öğrendikçe büyüyor. ""
- Şair
169. "" Ruhum Zeyd kendisine ŞİİR'i yasak etmiş diyor. Ey betafanlar size nefes almayı kendinize yasak edin desem ne yapardınız? ""
- Şair
170. "Ruh ne bedenden büyük ne de çok küçük olmamalı. Ruh küçük olduğu zaman etrafındakilere zarar verir. Büyük olduğu zaman da kendisine..."
- Şair
171. "Ruhu bir sevinç akşamıyla sermest olan
Her bir güzel şeyi sevmesi serbest olan
Hakiki bir hayalperest olan sen şair de Başka bir aşk diler misin ki bu şehir de
Zaman eşiğimiz üzere aram olmuştur Mesuduz ki bize sevmek haram olmuştur"
- Yolcu
172. "Beşer, cinniyetinden sıyrılıp
, birisi, ya da birileri buna mani olursa, işte o zaman gerekir insana cihad."(...)
o yüzden
gerekir.""
- Ahrar
173. ""
- Ahrar
174. ""
- Ahrar
175. "Artık şiir söylemeyecekti. Bu ise onu daha da perişan ediyordu.
"
- Şair
176. "﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏
"Dünya çok güzel Zeyd, fakat hayat çok acımasız!"
﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏"
- Şair
177. "Belki de Sara'dan olduğu kadar
. Kendi şiirinden, Tuleyle'ye yenilmiş olan,
"
- Şair
178. "
, yürüyen şehirler vardır burada....
﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏"
- Şair
179. "Artık kalbi olmayanları sevmeyeceğim."
- Şair
180. "O her bir gönlü avlar kendine esir eder
Kâh saki olup şarap sunar kâh şarkı söyler
O ne hoş ustadır ki her bir nağmesi ile
Zahidin cennetini mahzun eder sesiyle
Bir katre sunsa şarabından bir kadeh ile
Geçmez sarhoşlukları asırlar geçse bile
Girse biyhudi haliyle gece bir tekkeye
Aşikâr eder sufiye küfrünü aşkıyle
Seher vakti ol hal ile bir mescide girse
Agâh olur gafletten orda kim agâh ise
Etse zuhur perdesiz o sâki medreseye
Harap olur âlimler mestin görünmesiyle
İşte böyledir. Cübbesinin altında yokluğu taşıyan adamın etekleri varlığı süpürür de kokusundan iki cihan da sarhoş olur."
- Ahrar
181. "Demek aşk geldiğinde hastalık şeklinde belirirmiş."
- Platon'un Aşkı
182. "Size ölümsüz bir soru: Bir gün gelip bitecek bu hayatın içinde bu sonsuz arzuların sebebi ne?"
- Platon'un Aşkı
183. ""Yani Mekke'yi karıştıran adam Yesrib'i birleştirmiş oldu, öyle mi?""
- Şair
184. "Yiğit olmak, cesaret sahibi olmak, soylu bir ruhun işaretleri değil miydi?
bir adam,
bir asker nasıl
edebilirdi? Ruhunun bir yanı
kelimesi tarafından çürütülmüş bir adam nasıl tam bir
gösterebilirdi?
"
- Ahrar
185. "Şair Sara'nın yaşlı gözlerine bakarak "Gözlerinde ışıklar var bu gece." dedi. "Kenarlarında biriken zeytinyağı mıdır ki,
""
- Şair
186. "〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜
〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜"
- Şair
187. "Kardeş aynı annenin karnından çıkmış bir insandır, dost ise aynı ruhun hamurundan yoğrulmuştur."
- Şair
188. "Ben konuştuğum zaman yıldızların dünyamıza yaklaştığını hissedersiniz.
"
- Şair
189. ""
- Şair
190. ""Sen ne hoş bir
Zeyd!"
"Sen ne hoş bir
Sara!"
"
- Şair
191. ""O sevgili
ve
" Nusreddin kendi istidadı ile buluşmuştu; Allah!
.
"
- Ahrar
192. "〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜
...şairin dili yalan söyleyen tatlı bir pınardır.
〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜〜"
- Şair
193. "...yalanın ve hilenin kökünü kazımak için yola çıkanın, yanına kılıcını alması kadar tabi olan ne vardır?
"
- Şair
194. ""Mesleğin nedir?" diye sordu. Zeyd başını öne eğdi. "Hiçbir şeyim" dedi. Bu söz üzerine rahip gülümsedi. Elini omzuna vurdu. "Bunu anladıysan çok şey olmuşsun demektir.""
- Şair
195. "
Allah'ın belalarla kulunu terbiye etmesidir.
, cesedimizden hayat çıkaran şiddetin adıdır. Ruhumuz bir tabuta konup hayat nehrine bırakılmıştır. İşte o nehirden, kilitlerimize çarpan dalgaların adıdır
..."
- Ahrar
196. "''Tabiatla anlaşmaya varmış gibi davranıyorlar. Yağmurlar zamanında yağar, güneş zamanında açarsa, toprak istediklerini veriyor. Baharla birlikte kuşlar, çiçek bahçelerine iniyor ve Allah'a şükür hisleriyle doluyorlar. Sonra kıtlık geliyor ve tabiat ana saçlarını yolan çılgın bir anne gibi davranıyor. Toprağın üzerindeki ekinleri, başakları, çiçek tarhlarını yolup atıyor. Bu da inançlarını sarsıyor."
- Ahrar
197. "Güneşin bulutlar arasına kolaylıkla girmesi gibi
. Onun o
.."
- Şair
198. "Eflatun'un bir eserini, yüzünde geniş bir gülümsemeyle tuttuğunu gören başka bir rahip "Ne oluyor aziz Bahira, o kitapta sizi böyle gülümseten ne var?" diye sormuş, o ise: "Işık dolu bir kafa!" diye cevap vermişti.
Kalbinden yükselen ışıkla, kafasına dolan bu ışık birleştiğinde insanları birbirinden tefrik etmeden seven bir adam arz-ı endam ederdi."
- Şair
199. ""-Bütün sözlerimiz bir ulumadan ibaret.
-Bir şair değilsen elbet.
-Şair hastadır.
-Şiir, dilin melankoliye tutulmasıdır."
..."
- Enba
200. "... Keşke şiirleri anımsadığımız gibi şarkılara hayat veren sesleri de hatırlayabilseydik diyorum."
- Şair
201. "“Soylu bir ruhun seçme şansı yoktur .
Ondan gözüken anlaşılmaz tavır bir tercihin değil bir mecburiyetin eseridir …”"
- Ruhlar Pipo İçmez
202. "''Tabiatla anlaşmaya varmış gibi davranıyorlar. Yağmurlar zamanında yağar, güneş zamanında açarsa, toprak istediklerini veriyor. Baharla birlikte kuşlar, çiçek bahçelerine iniyor ve Allah'a şükür hisleriyle doluyorlar. Sonra kıtlık geliyor ve tabiat ana saçlarını yolan çılgın bir anne gibi davranıyor. Toprağın üzerindeki ekinleri, başakları, çiçek tarhlarını yolup atıyor. Bu da inançlarını sarsıyor."
- Ahrar
203. "İnsan her zaman insanın kurdu değildir, bazen ışığı başkaların anlında görürüz."
- Şair
204. ""Şiir alev yelkenli kayıklara dönmüş
Nağmeler içinde rüzgârla soluyorsun.
Gözyaşından denizler yaratıp ve bir düş
Hüznü şarap nehirlerine üflüyorsun.""
- Şair
205. "Fakat yalanın ve hilenin kökünü kazımak için yola çıkanın, yanına kılıcını alması kadar tabi olan ne vardır?"
- Şair
206. "Senin
ve
bana
hatırlatıyor.""
- Şair
207. "'Aşk Sara, ne benim yaptığım gibi
, ne seninki gibi
'"
- Şair
208. "Zeyd'i neden mi bu kadar çok merak ediyordu? Çünkü o
. Yani
"
- Şair
209. "Evet, itiraf ediyorum;
var benim.
..."
- Şair
210. ""Şiirlerin en güzeli bir kadın kadar güzeldir ve fakat sen kadınlardan daha güzel bir şiirsin Sara.""
- Şair
211. "İnsan her zaman insanın kurdu değildir, bazen ışığı başkaların anlında görürüz."
- Şair
212. ""Şiirlerin en güzeli bir kadın kadar güzeldir ve fakat sen kadınlardan daha güzel bir şiirsin Sara.""
- Şair
213. ""Şiirlerini sadece kabilesinin râvileri bilir. Sözleri basit dillerde kirlenmesin diye başkalarının yanında konuşmazlar. Zeyd Betafanların gizli hazinesidir. Ona 'Dilsiz Şair' derler.""
- Şair
214. ""Allah'ın Muhammed'e indirdiği sözleri duyunca -ki henüz bir benzerini hiçbir insanoğlu söylememiştir-
. Tabi sözdeki
hayran olmuştum ben. Fakat
"
- Şair
215. ""Keşke bir şair olsam!" diyordu. "O zaman
." Fatma, amcakızı böyle konuştuğu zaman
diyordu."
- Şair
216. "
"
ve fakat
.""
- Şair
217. "Dünyaya ıstırap demek gerekir, semasında aşkın dolaştığı büyük ıstırap..."
- Ahrar
218. ""...bir insan vicdanını susturmak için türlü bahaneler bulur."
"Susturmak için değil efendim bastırmak için. Çünkü
"
- Ahrar
219. "herkesi bir son bekliyor,beni sonsuzluk.herkesin sonu sonsuzluk,benim sonsuzluğum bir son.herkes bir cezaya,bir mükafata gidiyor,ben bir yok oluşa."
- Ahrar
220. "Bir kez savaşa başladın mı, herkes sana düşman olur."
- Ahrar
221. ""Yalnızlığın, varlığından kurtulmak istenen biri olmayınca bir kıymeti yoktu.""
- Şair
222. "Ölümün gülümsediği bir adam hayata tebessüm edenler hakkında karar veremez."
- Şair
223. ""Sana okutacağız, artık Allah'ın dilediği hariç sen unutmayacaksın." dedi kendi kendine. Az sonra başını indirip "Ey Abduluzza! Sen benim öğrencim değil misin?" diye"
- Şair
224. ""Bilmiyorum ya Rüstem! Son zamanlarda Araplara bir şeyler oluyor. İbrahim'in dini diye bir şey çıkarmışlar. Kendilerini uzlete çekiyorlar, mağaralarda yaşıyorlar, günlerce aç susuz kalınca da 'ben peygamber oldum.' diyerek ortalığı birbirine katıyorlar.
"Başka da mı var?"
"Bir de Mesleme diye biri çıktı."
"O da mı Mekke'den?"
Halid güldü, "Hayır, o Mekke'den değil."
"Pekâlâ, madem bu tür adamlardan daha çok var neden bir tanesi bu kadar tatsızlığa sebebiyet veriyor?"
"Çünkü bu diğerlerinden daha inandırıcı!""
- Şair
225. ""Bir şairin vazgeçebileceği bir kadın değilsin sen. Gururu ona ne söylerse söylesin bir gün
yakasından tutup çadırının önüne getirecektir.""
- Şair
226. "'Peki, ölmek nedir?'
'O uykudan bile ağır bir uykudur.'"
- Ruhlar Pipo İçmez
227. ""Ve sen Sara bir şiirsin. Bir şairin uğrunda ölmeyi göze alacağı tek şey.""
- Şair
228. "“Keşke bu ölüm denilen şeyi ölmeden anlayabilselerdi.”"
- Ruhlar Pipo İçmez
229. "herkesi bir son bekliyor,beni sonsuzluk.herkesin sonu sonsuzluk,benim sonsuzluğum bir son.herkes bir cezaya,bir mükafata gidiyor,ben bir yok oluşa."
- Ahrar
230. "Dünyaya değer vermeyen ama yine de yaşamayı bilen, ölümü arzu etmeyen ama geldiğinde de oturup ağlamayan en büyük ve tek gerçek bilgedir."
- Ahrar
231. "Kör bir serçenin uyuduğu gibi
Düşlere yaralı yürekle akmak
Uyanmak çıtırtı duyduğu gibi
Bir mumun içinde geceyi yakmak"
- Şair
232. "Şimdi bir gül ağacının gölgesisin
Goncalar açmış, kıvrımlarsa belirsiz
Bir hüzün sabahını kaplayan sisin
İçinde kaybolmuş diyebilirsiniz
Şimdi rüzgârın vadideki kavsisin
Nahif bir düşünce gibi gülümseyen
Güneşin yıldızlara düşen aksisin
Gözlerin ki, güneşlerle müzeyyen"
- Ahrar
233. "Ermişliğin ise dereceleri vardır. Bazı derecelere
, bazılarınaysa
ulaşılır.
. İnsan her zaman insanın kurdu değildir,
"
- Şair
234. "Senin kızgın bir yüzün var ama onların yüzleri bile yok..."
- Ahrar
235. ""Sen Rabbi tanımamışsın ama o seni tanıyor. Acı çeken kalpler onun evine pek çok günahsızınkinden daha yakındır. Acılarından kaçma, seni acıların kurtaracak. Ama Rabbi de unutma çünkü o seni unutmayacak" dedi."
- Şair
236. "“Kaybetmek bulmaktan, aramaksa ikisinden güzel değil mi? “"
- Ruhlar Pipo İçmez
237. "Mutsuz olmam sizi mutsuz ettiği için mutlu olmamı istiyorsunuz. Bu bencillik, bu iyi bir şey değil. İnsan kendi mutsuzluğu pahasına başkasının mutluluğunu isteyebilir mi? İsterse işte o zaman gerçekten insan olur. Fakat var mıdır böylesi?"
- Ahrar
238. "İçimde konuşanlar var. Büyük bir şehir gibi kafamın içi, her sokaktan sesler yükseliyor, yıldızların arasından kelimeler düşüyor."
- Şair
239. "Halbuki hayvanlar, birbirlerinin ıstırabıyla alay etmezler."
- Ahrar
240. "İyi bir baba bir kahraman gibidir."
- Platon'un Aşkı
241. "ALLAH`A yemin olsun ki Zeyd`in kollarında olup beni sevmeni tercih ederdim."
- Şair
242. "Hamuruna ariyet karışan ekmek erken bozulur."
- Ahrar
243. ""
; saçların ki benim gecelerim olmuştur bazı sabahlar.
, gözlerin ki orada kızıl güneşlerin titrediği kandan bir nehir var..""
- Şair
244. ""Neden
" diye sordu Ildız.
"Çünkü bu çok daha ağır bir şey...
... Kalp aşkın üzerine çıktığında bunu hissediyor. Bunu, bunu nasıl anlatayım? Çünkü bunu kimse anlamaz.""
- Şair
245. "Ben Tihame'nin şiir prensi değil miyim? Konuşsan seni en iyi anlayacak olan ben değil miyim?
, niçin ne şair, ne hatip olanlara şiirler söylüyorsun?""
- Şair
246. "Fetih kalelerin kilitlerini düşürmek değil, ruhların kilitlerini açmakmış."
- Ahrar
247. ""Evet Allah bize bir peygamber gönderdi. Muhammed şüphesiz onun elçisidir." dedi gururlu bir sesle."
- Şair
248. ""Hani elindeki kemanı az önce yazdığı nakaratın hazzıyla tutan ve ondan bir şarkı yaratmak isteyen bestekârlar vardır...
Yazdıkları şarkılar denizin art arda gelen üç dalgası gibi yükselir ve nakarata, yani şarkıyı şarkı yapan yere gelindiğinde müzik az sonra sonsuz bir akıcılıkla ilerlemeden ağırlaşır ya,
sonra da susar hani, sen işte o anın ürpertisisin sevgilim.""
- Ruhlar Pipo İçmez
249. ""Güzel bir ruha aşık olan ona hayatı boyunca sadık kalır. Çünkü sevdiği şey ebedidir" diyor Platon. Ruhlar hiçbir zaman eskimez, yaşlanmaz. Eskiyen düşünceler ve bedendir."
- Platon'un Aşkı
250. ".. özgürlük kendini dizginleyebilmektir. Kendine söz geçiremeyen kendinin esiridir."
- Enba