Proje: Ölümcül Virüs Kitap Bilgileri
Yazar: Tess Gerritsen
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 38 dk.
Sayfa Sayısı: 340
Basım Tarihi: Kasım 2013
İlk Yayın Tarihi: Kasım 2013
Yayınevi: Martı Kitabevi
ISBN: 9786053482000
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Proje: Ölümcül Virüs Kitap Tanıtımı
Her şey aydınlanacak; hayatta kalmayı başarırsak...
Yağmurlu bir gecede yakın arkadaşıyla buluşmak üzere yola çıkan Cathy'nin yaşamı, aniden hayatına giren Victor'la tamamen değişir. Arabasıyla çarptığı bu adam, önemli bir biyokimyagerdir ve insanlığı tehdit eden tehlikeli bir bilgiye sahiptir.
Bir kaza sonucunda yolları kesişen bu ikiliyi çetin bir kaçış ve kovalamaca beklemektedir, çünkü onlar, derin devletin acımasız hedefine ulaşmasındaki en büyük engeldir... Cathy ve Victor'u zor zamanlar beklemektedir.
"Gerilim romanlarının usta ismi Tess Gerritsen, hikâyenin her satırını muhteşem bir dille işlemiş."
-Publishers Weekly-
"Tess Gerritsen hayranları, Proje: Ölümcül Virüs'te heyecan ve gerilimi birlikte yaşayacak, kendilerini soluksuz bir kovalamacanın tam ortasında bulacaklar."
-Booklist-
"Herkesin hemfikir olduğu nokta Tess Gerritsen'in gerilim türünde ustası olduğudur. Proje: Ölümcül Virüs de yazarın bu alandaki öncülüğünü kimseye kaptırmamakta kararlı olduğunu bir kez daha gösteriyor."
-The New York Times-
(Tanıtım Bülteninden)
Proje: Ölümcül Virüs Kitaptan Alıntılar
1. ""Ama bir kadın ne zaman aşık olsa, gerçekten aşık olsa, bu ondan mutlaka bir şeyler götürür.""
2. "Bu gün, geriye kalan hayatınızın ilk günü. .🕊"
3. "Ama Cathy böyleydi. Otuz yedi yaşında bile, aptallık noktasında açık sözlü, insanlara güvenen ve sadık birisiydi"
4. "Kendine güvenli bir yer aradı.
Bunu hiçbir zaman bulamayacağı açıktı."
5. ""Sistemler yıkılmak içindir.""
6. "Kanat çıkarıp uçamadığım sürece, ben ölü bir adamım."
7. ""Benim paranoyak olduğuma inanıyor olmalısın. " Tanrım bazen bende gerçekten öyle olduğumu düşünüyorum. ""
8. "Ama bir kadın ne zaman âşık olsa, bu ondan mutlaka bir şeyler götürür. Bir daha hiçbir zaman yerine konulamayacak bir şeyler."
9. "Sence dünyada iyi adam diye bir şey kaldı mı? Yani, demek istiyorum ki, buralarda bir yerlerde onların bir tanesinin boş boş geziniyor olması gerekmez mi?"
10. "Bugün, Geriye Kalan Hayatınızın İlk Günü."
11. "İkisi de aldıkları savaş yaralarına rağmen yollarına devam etmişlerdi."
12. "İnsanların hayatları arkadaşlarının sadakatlerine bağlıydı."
13. ""Üst düzeydeki insanlar kuralları yıkmakla tanınırlar.""
14. ""Sana inanıyorum, Victor. Belki deliyim ya da enayi. Ama inanıyorum ""
15. "İkisi de aldıkları savaş yaralarına rağmen yollarına devam etmişlerdi."
Proje: Ölümcül Virüs Kitap İncelemeleri
Bazı kitapları okuduğumda tek tesellim "Neyse, kötü bir kitabın nasıl olduğunu görmüş oldun, dert etme." oluyor.
Kitabı yarım bırakmamak için epey çaba harcadım. Birkaç kez direkten döndüm.
Ama hakkını da yemeyeyim. Misal, sadece aşk hikayeleri okuyan bir okura, farklı türlere geçiş için bir seçenek olabilir.
Veya 12-18 yaş grubuna okuma alışkanlığı kazanması için hitap edebilir.
Kitabın 50'li sayfalarında, ki sabrımı test etmeye başladığım yerlerdi, yahu bu ilk romanı falan mı yazarın, diye düşünerek araştırdım, dördüncüsüymüş.
İyi olarak niteleyebileceğim tek özelliği vardı; gerilimin yükseldiği son bölümlerdeki bazı sayfalarda(sayıca az) yazarın dilinin ortanın üstüne çıkabilmiş olması.
Her şeyden önce; yazar bir tıp doktoru imiş, kitabın iddialı isminden de umutlanarak teknik bilgilerin güzelce hikayeye yedirildiği bir kurgu olabileceğini düşünmüştüm.
Kitaptaki en teknik ifade 'RNA virüsü' idi. Pardon bir kere de kahraman laboratuvarda 'santrifüj' dedi.
Eğer yazar bu kadar ortalama bir kurguya, merak uyandıramayan hikayeye, duygu geçiremeyen aşk pasajlarına, çevre betimlemelerindeki başarısız dil kullanımına, vasat karakter yaratımlarına kendi teknik bilgisini karmaşık olmayan bir dille ekleyebilmiş olsa kitabın hakkı en kötü 7 veya 8/10 olurdu.
Bir şeyi kabul etmek gerekir. Bu ve benzeri kitaplar çok açık bir şekilde göstermektedir ki bu dünyanın tek bir gerçeği vardır: Pazarlama.
En kötü işleri veya ürünleri bile bir pazarlama gücü ve becerisiyle uluslararası satılan haline getirebilirsiniz. Bu her alanda böyledir.
Victor dünyaca ünlü bir labaratuvar da çalışan bir bilim adamıdır.
Laboratuvarda görevli başka bir arkadaşının dahil olduğu bir projede bulduğu virüs yüzünden kendisinden yardım istemesiyle Victor arkadaşına yardım etmeye karar verir arkadaşı kanıtların bulunduğu film rulosunu ona verdikten bir süre sonra öldürülür.
Bir süre sonrada kimliği belirsiz kişiler Victorun peşine düşerler. Onlardan kaçarken yaralanır hayatını kurtaran kişi ise Caty olur.
Onu hastaneye götüren Caty gerekli bilgileri ve durumunu hemşireye bildirir ve arkadaşına gitmek için hastaneden ayrılır.
Arkadaşının evine geldiğinde bitkin ve yorgun olan Caty arkadaşı Sarah ile hasret giderir ve bir süre muhabbet ettikten sonra uyumak için odalarına çekilirler.
Caty hemen uykuya dalarken Sarah duyduğu sesler üzerine bahçeye iner el feneriyle etrafı kolaçan eder tam geri içeri girecekken birisinin ona Caty demesiyle o kişiye döndüğünde Malesef çok geçtir çünkü kimliği belirsiz kişi Caty sandığı Sarah'ı öldürmüştür.
Sabah uyandığında Caty arkadaşının cansız bedenini bahçede bulduğunda çıldırmış şekilde polisi arar.
Acaba Caty nasıl bir belaya bulaşmıştır
Victor gerçekleri yetkililere anlatabilecek mi Ve Caty ve Victoru neler bekliyor acaba
Evet Tess'in muhteşem kitaplarından birini daha okudum ve her zamanki gibi bu kitabınıda beğendim kesinlikle okumanızı öneririm pişman olmazsınız
Tess candır gerisi heyecan
Tess Gerritsen okumayı hep sevmişimdir ama bu kez pek öyle hissedemedim. Bu benim ruh halimle ilgili olabilir, o yüzden komple kitabı suçlamak istemem. Hayal kırıklığı benim hayatımın kelimesi. Bugün de öyle bir gün işte. İnsan hani böyle anlamaz anlamaz da bir anda dank eder ya öyle bir gün, ya sabır diyorum susuyorum. Kimseye bir şey olmuyor ki kendim zarar görüyorum. Ne hikmetse kitapta da hayal kırıklığına uğradım. Belki de ben her şey çok fazla anlam yüklüyorumdur, Allah bilir. Bir erkeğin daha ne kadar alçalabileceğini düşünmek istemiyorum, okumak da istemiyorum açıkçası. Ben çok da böyle erkek gibi bir kadın değilim ama kadın gibi erkeklerden de pek haz etmiyorum. Kendim için endişelendiğim şeylerden bir erkek endişelenmiyorsa, benim gözümde hiçbir değeri olmuyor. Bir kadın bu kadar çabalamamalı. Kitap açısından da hem bu konuda hem içerik olarak hayal kırıklığına uğradım, okumasam da olurmuş. Bir kitapta uğradığım hayal kırıklığını telafi edebilirim ama hayatta yaşananlar pek öyle olmuyor. Düşünüyorum da gerçekten çok isterdim. Yaşadığım tüm bu hayal kırıklıklarını silip süpürecek bir şeyi çok isterdim . istemeyi isterdim en azından. çünkü görüyorum okuyorum anlıyorum ki insan bir şey gerçekten istediğinde oluyor istemediğinde ise kırk dereden kırk su geliyor. Bugün kendimi çok saf hissediyorum. belki çok gereksiz bir şey yüzünden o kadar yalnız hissettim ki. kimseden bir şey istemeyi beklemeyi sevmiyorum. hissettiğim şeyler yüzünde kimseye muhtaç olmak istemiyorum. inşallah geçer.