Primo Levi En Beğenilen Sözleri
1. "Susmayı, başkasının susmasına saygı göstermeyi de çok az insan bilir."
- Bunlar da mı İnsan
2. "Artık hiçbir şeye şaşırdığımız yok. Deli saçması bir oyunun seyircileri gibiyiz."
- Bunlar da mı İnsan
3. "... konuşsak dinlemeyecekler bizi artık, dinleseler de anlayamayacaklar ne dediğimizi."
- Bunlar da mı İnsan
4. "Bilinçli bir kayıtsızlık değil bu; dövüle dövüle dayağa alışmış ve artık dayaktan acı duymayan hayvanlarınki gibi bir uyuşma hali."
- Bunlar da mı İnsan
5. "Neden hemen her gün, gece tekrar tekrar aynı acıyla doluyor düşlerimiz?"
- Bunlar da mı İnsan
6. "Bir ülkenin uygarlığı, yasalarının geniş görüşlülüğüne ve etki yeteneğine bağlı; bu yasalar yoksulları çok yoksul olmaktan, güçlüleri ise çok güçlü olmaktan uzak tuttuğu oranda, o ülke uygarlaşıyor."
- Bunlar da mı İnsan
7. "Hayvan gibi yaşayasın diye yaratılmadın,
Gözünüz çevrilmeli erdeme ve bilgiye."
- Bunlar da mı İnsan
8. "Kendimi öldürebilecek kadar canlı değilim."
- Bunlar da mı İnsan
9. "Tuhaftır ki, her şeye karşın mutluymuşuz gibi bir duygu var içimizde; bizi umutsuzluğun tam kenarında tutup yaşamaya zorlayan şey, işte bu duygu."
- Bunlar da mı İnsan
10. "“Yağmur yağarken ağlamak istiyor insan.”"
- Bunlar da mı İnsan?
11. "Kışkırtıcılar, zorbalar herhangi bir biçimde başkalarına haksızlık eden herkes, işledikleri kötülükten dolayı değil, haksızlığa uğrayanların ruhunda açtıkları yaradan dolayı suçludurlar."
- Boğulanlar Kurtulanlar
12. "“Öldüren, insandır; haksızlık eden, insan…”"
- Bunlar da mı İnsan?
13. "Bizim varoluşumuzun bir parçası, bize çok yakın olanların ruhlarında barınıyor."
- Bunlar da mı İnsan
14. "“Hiçbir şey düşünemiyor insan; hanidir ölmüşüz sanki.”"
- Bunlar da mı İnsan?
15. "... olağanüstü bir hak elde etmiş olanlar, o hakkı elde etmemiş olanları eziyor."
- Bunlar da mı İnsan
16. "Düşünün bir, hangi tohum saçtı sizi dünyaya:
Hayvan gibi yaşayasın diye yaratılmadın,
Gözünüz çevrilmeli erdeme ve bilgiye."
- Bunlar da mı İnsan
17. "Yaşamanın anlamı için duyulan inanç, insanın etindeki tüm sinirlere kök salmıştır, insan doğasının bir parçasıdır."
- Bunlar da mı İnsan?
18. ""Kitapları yakan, ergeç insanları da yakar!""
- Bunlar da mı İnsan
19. "Ne var ki, insan doğası bu işte; aynı anda yüklenmiş olduğumuz aalarla eziyet, bir bütün haline girmeyip birbirinin ardına saklanıyor, küçüğü büyüğünün ardına, yasa bu."
- Bunlar da mı İnsan
20. "Şu geçirdiğimiz günlerin deneyimiyle durmadan güçlenen bu anıları çok yakından ve tüm sertlikleriyle hissediyoruz, her gün yeniden açılan yaralar gibi."
- Bunlar da mı İnsan
21. "“… anlamsız insan yaşantısı yoktur ve her yaşantı incelenmeye değer…”"
- Bunlar da mı İnsan?
22. "İnsanın hazırlanmadığı bir darbeye karşı kendini savunması güçtür."
- Boğulanlar Kurtulanlar
23. "Ben şuna inandım ki, anlamsız insan yaşantısı yoktur ve her yaşantı incelenmeye değer."
- Bunlar da mı İnsan?
24. "Birbirinden çok belirli bir biçimde ayrılan iki kategori insan var: kurtulmuşlar ile yitikler."
- Bunlar da mı İnsan
25. "BUNLAR DA MI İNSAN
Siz ki güven içindesiniz
Sıcak evlerinizde,
Siz ki akşam eve döndüğünüzde
Sıcak yemek ve dost çehreler buluyorsunuz:
Düşünün bir, bir insan mıdır
Çamurda çalışan
Huzur bilmeyen
Yarım ekmek için mücadele veren
Bir evet ya da bir hayırla ölen kişi.
Düşünün bir, bir kadın mıdır,
Saçları, adı olmayan
Artık anımsama gücü olmayan
Gözleri boş ve bağrı soğuk
Kışın bir kurbağa gibi.
Bunların olduğunu düşünün:
Sizlere yöneltiyorum bu sözleri.
Onları yüreğinize kazıyın
Evinizdeyken, yolda yürürken,
Yatarken, kalkarken;
Çocuklarınıza yineleyin bu sözleri.
Yoksa, eviniz yıkılsın,
Hastalık dert olsun başınıza,
Çocuklarınız yüz çevirsin sizden."
- Bunlar da mı İnsan
26. "... efendiler de tutsaktan başka bir şey değil; kimilerini korku katmış önüne, kimilerini nefret, bunun dışında bütün başka güçler sus pus olmuş. Hepsi de düşman ya da rakip."
- Bunlar da mı İnsan
27. "Günün hangi saatinde olursa olsun, organlarımıza sorup da bedenimizin verdiği sese kulak kabartırsak şu yanıtı alıyoruz: Yetecek güç kalmadı artık. Çepeçevre çözülme ve bitme havası içindeyiz."
- Bunlar da mı İnsan
28. "Birbirinden çok belirli bir biçimde ayrılan iki kategori insan var: kurtulmuşlar ile yitikler."
- Bunlar da mı İnsan
29. "En umutsuz anlarda bile insanın kendine sığınacak bir köşe, çevresine ince de olsa bir savunma duvarı örmek yeteneği şaşılacak kadar büyük."
- Bunlar da mı İnsan
30. "Tarihte olsun, bugünkü yaşamda olsun, vahşi bir yasa var tanınması gereken: "Varlıklıya verilir, yoksuldan alınır.""
- Bunlar da mı İnsan
31. "“Bu ülkede güneş ancak bulutların arasından ve puslu bir cam ardındaymış gibi görünür.”"
- Bunlar da mı İnsan?
32. "En umutsuz anlarda bile insanın kendine sığınacak bir köşe, çevresine ince de olsa bir savunma duvarı örmek yeteneği şaşılacak kadar büyük."
- Bunlar da mı İnsan?
33. "Ruhları ölüp gitmiş onların..."
- Bunlar da mı İnsan
34. "... Bu yıl çabuk geçti. Geçen yıl bu zamanlar özgür bir insandım: Yasadışı sayılıyordum ama yine de özgürdüm; bir adım, bir ailem vardı, tutkulu, hareketli bir ruhum, sağlam, sağlıklı bir bedenim vardı. Sürüyle şey düşünüyordum çok uzakta da olsa: İşimi, savaşın sonunu, iyi ile kötüyü, eşyanın niteliğini, insanın davranışını düzenleyen yasaları; dağları da düşünüyordum, şarkı söylemeyi, aşkı, müziği, şiiri... Kaderin iyi niyetli olduğu konusunda müthiş kesin, delice bir güven vardı içimde; öldürmek, ölmek yabancı, edebi kavramlar gibiydi. Günlerim kederli, neşeli de geçse değerliydi benim için, yaşanan olumlu günlerdi; gelecek günler büyük bir zenginlik gibiydi önümde. O günlerden elimde kalan, bugün ancak açlık ve soğukla baş etmeye yetiyor; kendimi öldürebilecek kadar canlı değilim."
- Bunlar da mı İnsan
35. "Ruhları ölüp gitmiş onların..."
- Bunlar da mı İnsan
36. "... Bu yıl çabuk geçti. Geçen yıl bu zamanlar özgür bir insandım: Yasadışı sayılıyordum ama yine de özgürdüm; bir adım, bir ailem vardı, tutkulu, hareketli bir ruhum, sağlam, sağlıklı bir bedenim vardı. Sürüyle şey düşünüyordum çok uzakta da olsa: İşimi, savaşın sonunu, iyi ile kötüyü, eşyanın niteliğini, insanın davranışını düzenleyen yasaları; dağları da düşünüyordum, şarkı söylemeyi, aşkı, müziği, şiiri... Kaderin iyi niyetli olduğu konusunda müthiş kesin, delice bir güven vardı içimde; öldürmek, ölmek yabancı, edebi kavramlar gibiydi. Günlerim kederli, neşeli de geçse değerliydi benim için, yaşanan olumlu günlerdi; gelecek günler büyük bir zenginlik gibiydi önümde. O günlerden elimde kalan, bugün ancak açlık ve soğukla baş etmeye yetiyor; kendimi öldürebilecek kadar canlı değilim."
- Bunlar da mı İnsan
37. "... anlamaya uğraşmamak, gelecek için düş kurmamak, tüm bunlar nasıl, ne zaman sona erecek diye kendimize işkence etmemek, hiçbir şey sormamak, kendimize de bir şey sormamak..."
- Bunlar da mı İnsan
38. "Güçlü, korkulur bir insan haline giriyor, kendisinden korkulan insan da bu yoldan üstün bir yaşama düzeyine aday oluyor."
- Bunlar da mı İnsan
39. "Öldüren insandır; haksızlık eden insan... Tüm dayanakları yok olan, yatağını bir cesetle paylaşan insan, insan değildir. Dörtte bir tayınını almak için, komşusunun son nefesini bekleyen insan, suçsuz da olsa, bir pigmeden, en zalim sadistten bile daha uzağına düşmüştür, düşünen insan modelinin. Bizim varoluşumuzun bir parçası, bize çok yakın olanların ruhlarında barınıyor: Bundan ötürüdür ki, insanın insan gözünde bir eşyadan başka bir şey olmadığı günleri görmüş birinin yaşantısı, insanlıkdışı bir yaşantıdan öteye geçemez."
- Bunlar da mı İnsan
40. "Otoriter bir devlette, gerçeği değiştirmek, geriye bakarak tarihi yeniden yazmak, haberleri çarpıtmak, gerçek olanları bastırıp yalan haberler eklemek meşru görülür. Bilginin yerini propaganda alır. Gerçekten de, böyle bir ülkede hakları olan bir yurttaş değil, bir kulsundur ve bir kul olarak devlete (ve kişiliğinde devleti somutlaştıran diktatöre) fanatik bir bağımlılık ve körü körüne bir itaatle yükümlüsündür."
- Bunlar da mı İnsan
41. "Siz ki güven içindesiniz
Sıcak evlerinizde,
Siz ki akşam eve döndüğünüzde
Sıcak yemek ve dost çehreler buluyorsunuz:
Düşünün bir, bir insan mıdır
Çamurda çalışan
Huzur bilmeyen
Yarım ekmek için mücadele veren
Bir evet ya da bir hayırla ölen kişi.
Düşünün bir, bir kadın mıdır,
Saçları, adı olmayan
Artık anımsama gücü olmayan
Gözleri boş ve bağrı soğuk
Kışın bir kurbağa gibi."
- Bunlar da mı İnsan
42. "Yaşadığımız çağı bütün acılarıyla tek bir resimde canlandıracak olsam bu tanıdığım tabloyu ele alırdım: başı eğilmiş, omuzları çökmüş kederli bir adam, gözlerinde, yüzünde düşüncenin izi bile yok."
- Bunlar da mı İnsan
43. "... ileride olan biteni anlatabilmek, kanıt gösterebilmek için bile yaşamalı, yaşamayı istemeliyiz; yaşamak için önemi olan her şeyi yapmalıyız..."
- Bunlar da mı İnsan
44. "Yalnızca derin bir şaşkınlık içindeydik: Bir insan nasıl dövülebilir hiç öfkelenmeden?"
- Bunlar da mı İnsan
45. "Tarihte olsun, bugünkü yaşamda olsun, vahşi bir yasa var tanınması gereken: "Varlıklıya verilir, yoksuldan alınır.""
- Bunlar da mı İnsan?
46. "... ileride olan biteni anlatabilmek, kanıt gösterebilmek için bile yaşamalı, yaşamayı istemeliyiz; yaşamak için önemi olan her şeyi yapmalıyız..."
- Bunlar da mı İnsan
47. "Yalnızca derin bir şaşkınlık içindeydik: Bir insan nasıl dövülebilir hiç öfkelenmeden?"
- Bunlar da mı İnsan
48. "En umutsuz anlarda bile insanın kendine sığınacak bir köşe, çevresine ince de olsa bir savunma duvarı örmek yeteneği şaşılacak kadar büyük."
- Bunlar da mı İnsan?
49. "Birçokları da yeni tehlikeyi, yeni güçlükleri tam bir kayıtsızlıkla karşılıyor: Bilinçli bir kayıtsızlık değil bu; dövüle dövüle dayağa alışmış ve artık dayaktan acı duymayan hayvanlarınki gibi bir uyuşma hali."
- Bunlar da mı İnsan
50. "Belki de Almanlar, ölümün kucağına attıkları bu insanın utanarak değil, şeref kazanarak öleceğini kavrayamayacaklar."
- Bunlar da mı İnsan
51. "Otoriter bir devlette, gerçeği değiştirmek, geriye bakarak tarihi yeniden yazmak, haberleri çarpıtmak, gerçek olanları bastırıp yalan haberler eklemek meşru görülür. Bilginin yerini propaganda alır. Gerçekten de, böyle bir ülkede hakları olan bir yurttaş değil, bir kulsundur ve bir kul olarak devlete (ve kişiliğinde devleti somutlaştıran diktatöre) fanatik bir bağımlılık ve körü körüne bir itaatle yükümlüsündür."
- Bunlar da mı İnsan
52. "Aldığı her emri yerine getiriyor, ölüme gönderecek olsalar aynı kayıtsızlık içinde yola koyulacak belki."
- Bunlar da mı İnsan
53. "Burada kimsenin zamanı, sabrı yok, kimse kulak asmıyor sana."
- Bunlar da mı İnsan
54. "''Bugün güneş ilk kez, bataklıklı ufuktan daha bir canlı, daha bir parlak doğdu.
Soğuk, beyaz, uzak bir Polonya güneşi, cildimizi şöyle böyle ısıtabiliyor ancak;
ama güneş son sis perdelerinin arasından henüz kurtuluyor ki, biz renksiz insan
yığını arasında bir homurdanmadır başlıyor ve güneşin ilk tatlı sıcaklığı
üzerimizdeki eşyadan içeri sızıyor ki, insanların güneşe neden taptığını anlar gibi
oluyorum.''"
- Bunlar da mı İnsan
55. "İster tek tek bireylerin, isterse de halkların kolektif zihninde, farkında olarak ya da olmayarak, ‘her yabancının bir düşman’ olduğu kanısı yerleşmiş olabilir. Bu kanı, çoğu zaman gizli bir iltihap gibi ruhların derinliklerinde yatar; sadece ara sıra ve eşgüdümsüz gerçekleşen eylemlerde ortaya çıkar; bir düşünce sisteminin kökeninde yer almaz. Fakat gerçekleştiği zaman, ifadesini bulmamış dogma, bir tasarımın büyük dayanak noktasına dönüştüğünde işte o zaman, zincirin son halkasında imha kampı yer alır."
- Bunlar da mı İnsan?
56. ""Vakit gece, gün doğacak mı?""
- Bunlar da mı İnsan
57. "... ben şuna inandım ki, anlamsız insan yaşantısı yoktur ve her yaşantı incelenmeye değer..."
- Bunlar da mı İnsan
58. "... uzun süren bir despotluk düşünden uyanıp da şimdi yıkılacağını gören ve bunu kabul etmek istemeyen bir insanın ruhsal çıkmazı içinde."
- Bunlar da mı İnsan
59. "Gerçekten de, bir ülkenin uygarlığı, yasalarının geniş görüşlülüğüne ve etki yeteneğine bağlı; bu yasalar yoksulları çok yoksul olmaktan, güçlüleri ise çok güçlü olmaktan uzak tuttuğu oranda, o ülke uygarlaşıyor."
- Bunlar da mı İnsan
60. "Tam bir mutluluğu gerçekleştirmenin imkan dışı olduğunu er geç herkes öğrenir yaşadığı süre içinde; ne var ki madalyonun ters tarafını düşünen az insan vardır: Tam bir mutsuzluğun da aynı kapıya dayandığını."
- Bunlar da mı İnsan
61. "Böylesine sert koşullar altında dibe itilmiş günümüz insanı, yaşamak çabası içindeydi, hem her biri oldukça kısa bir zaman için..."
- Bunlar da mı İnsan
62. "Benim bulunduğum vagondaki kırk beş kişiden ancak dördü yuvalarına yeniden kavuşabildi; üstelik en şanslı vagon da bu bizimkiydi işte."
- Bunlar da mı İnsan
63. "Henüz umut besleyenler ancak safdiller ile hayal kuranlardan oluşan küçük bir azınlıktı..."
- Bunlar da mı İnsan
64. "Herkes umutsuz, herkes yalnız."
- Bunlar da mı İnsan
65. "Tarihte olsun, bugünkü yaşamda olsun, vahşi bir yasa var tanınması gereken: "Varlıklıya verilir, yoksuldan alınır.""
- Bunlar da mı İnsan
66. "“İnsanoğlunu mahvetmek, onu yaratmak kadar güç. Hiç de kolay olmadı bu iş, çabuk da yürümedi ama siz Almanlar başardınız bunu. İşte artık kolumuz, kanadımız kırık, gözünüzün önündeyiz. Bizden korkacağınız bir şey yok artık. Ne bir baş kaldırma gösterisi, ne bir istek, çevrilen bir bakış bile yok artık.”"
- Bunlar da mı İnsan?
67. "... nesi var nesi yok her şeyini yitiren bir insan, kendi kendisini de çok kolay yitik hisseder. Bu göz önünde tutulursa o zaman İmha Kampı sözcüğünün ne demek olduğu daha kolay anlaşılır..."
- Bunlar da mı İnsan
68. "“Tuhaftır ki, her şeye karşın mutluymuşuz gibi bir duygu var içimizde; bizi umutsuzluğun tam kenarında tutup yaşamaya zorlayan şey, işte bu duygu.”"
- Bunlar da mı İnsan?
69. "Konuşsak dinlemeyecekler bizi artık, dinleseler de anlamayacaklar ne dediğimizi."
- Bunlar da mı İnsan
70. "İyiliğin karşılıksız yapılması gerektiğine inanıyor."
- Bunlar da mı İnsan
71. "Bizler açlıktan, yaşayan açlıktan başka bir şey miyiz?"
- Bunlar da mı İnsan
72. "Burada her şey yasak, herhangi bir nedenle ilgisi yok bunun..."
- Bunlar da mı İnsan
73. "Bu utanç duyulacak durumu, bir insanın böylesine mahvedilmesini anlatacak sözcük yok dilimizde; bunun farkındayız artık."
- Bunlar da mı İnsan
74. "İnsanoğlunu mahvetmek, onu yaratmak kadar güç. Hiç de kolay olmadı bu iş, çabuk da yürümedi ama siz Almanlar başardınız bunu. İşte artık kolumuz, kanadımız kırık, gözünüzün önündeyiz. Bizden korkacağınız bir şey yok artık. Ne bir baş kaldırma gösterisi, ne bir istek, çevrilen bir bakış bile yok artık."
- Bunlar da mı İnsan
75. "“Vay haline hayal kuranın. Ayılıp da kendine geldiğin an, içine bir acıdır çöküyor. Ama bu başımıza sık gelen bir şey değil, hayallerimiz de uzun sürmüyor aslında. Yorgun birer hayvandan başka bir şey değiliz.”"
- Bunlar da mı İnsan?
76. "Kimilerimiz artık her şeyin yok olup gittiğine, burada artık yaşanamayacağına, sonumuzun kesin olarak karşımıza dikildiğine inanıyor; kimilerimiz de, bizi çok sert günler beklemekle birlikte, kurtuluş belki de çok uzakta değildir, diye düşünüp güven ve gücümüzü yitirmezsek yuvamızı, sevdiklerimizi yeniden görebileceğimize inanıyor. Ne var ki bu iki grup, kötümserler ile iyimserler, birbirinden kesin olarak ayrılmış değil; çünkü bunların çoğu düşünüp taşınarak, sonuçlar çıkararak değil de konuştuğu arkadaşının ya da o anın etkisi altında, iki aşırı durum arasında sarkaç gibi bir bu yana gidiyor, bir o yana."
- Bunlar da mı İnsan
77. "Bir kez daha üzülerek belirtmek gerekir ki, aşağılanmanın onarılması mümkün değildir."
- Boğulanlar Kurtulanlar
78. "Tehdit ediliyorum gibi, bana pusu kuruluyor gibi bir duygu var içimde; kendimi her saniye savunmaya hazır tutuyorum."
- Bunlar da mı İnsan
79. "Bizim düşüncelerimizi kapsayan şey, tümüyle yazgımızla başbaşa bırakıldığımız duygusu, insanı felce uğratan bir duyguydu."
- Bunlar da mı İnsan
80. "İnsanoğlunu mahvetmek, onu yaratmak kadar güç. Hiç de kolay olmadı bu iş, çabuk da yürümedi ama siz Almanlar başardınız bunu. İşte artık kolumuz, kanadımız kırık, gözünüzün önündeyiz. Bizden korkacağınız bir şey yok artık. Ne bir baş kaldırma gösterisi, ne bir istek, çevrilen bir bakış bile yok artık."
- Bunlar da mı İnsan
81. "“Vay haline hayal kuranın. Ayılıp da kendine geldiğin an, içine bir acıdır çöküyor.”"
- Bunlar da mı İnsan?
82. "Sevinçten, korkudan, evet, hatta acıdan nasıl yorgun düşülüyorsa beklemekten de yorgun düşüyor insan."
- Bunlar da mı İnsan?
83. "Ayrıcalıklılar bir tek ütopyalarda yoktur. Adil insanın görevi, hak edilmemiş her ayrıcalığa karşı savaşmaktır."
- Boğulanlar Kurtulanlar
84. "“Tam bir mutluluğu gerçekleştirmenin imkân dışı olduğunu er geç herkes öğrenir yaşadığı süre içinde; ne var ki madalyonun ters tarafını düşünen az insan vardır: Tam bir mutsuzluğun da aynı kapıya dayandığını.”"
- Bunlar da mı İnsan?
85. "Ah, ağlayabilsek..."
- Bunlar da mı İnsan
86. "Düşünmek zararlı da üstelik; çünkü gittikçe artan duyarlık, acıların kaynağı aslında, hem acılar da bir ölçüyü aştı mı, sonu kötüye gidiyor."
- Bunlar da mı İnsan?
87. "Ölüm halinde bir hastayı yaralayacak olsak ve o hastanın bedeni hemen öbür gün ölecek de olsa, yara yine iyileşme çabası içindedir."
- Bunlar da mı İnsan?
88. "Ayrıcalıklılar bir tek ütopyalarda yoktur. Adil insanın görevi, hak edilmemiş her ayrıcalığa karşı savaşmaktır."
- Boğulanlar Kurtulanlar
89. "“Düşmanına kafa tutabilmek, rakibine acımamak gerek, zekayı bilemek, sabırla silahlanmak, iradeyi sertleştirmek gerek. Ya içindeki onur duygusunu körletecek, içindeki her vicdan kıpırtısını bastıracaksın, hayvandan farksız adamlara karşı hayvan gibi bir adam olarak savaşa gireceksin ya da en güç anlarda kişiye yardım elini uzatan umulmaz bir gücün sana yardım etmesini bekleyeceksin.”"
- Bunlar da mı İnsan?
90. "... pislik ve çamura batmış şu bizim dünyanın ötesinde, sonunun ne olacağını kestiremediğimiz şu verimsiz, durgun zamanın ötesinde başka bir dünya, başka bir zaman olabileceğine inanamıyoruz."
- Bunlar da mı İnsan
91. "İster tek tek bireylerin, isterse de halkların kolektif zihninde, farkında olarak ya da olmayarak, "her yabancının bir düşman" olduğu kanısı yerleşmiş olabilir. Bu kanı, çoğu zaman gizli bir iltihap gibi ruhların derinliklerinde yatar..."
- Bunlar da mı İnsan
92. "Ölüm saçarak ağardı gün; yeni güneş bizi yok etme kararını almış insanlarla birleşmişti sanki."
- Bunlar da mı İnsan
93. "“… bir ülkenin uygarlığı, yasalarının geniş görüşlülüğüne ve etki yeteneğine bağlı; bu yasalar yoksulları çok yoksul olmaktan, güçlüleri ise çok güçlü olmaktan uzak tuttuğu oranda, o ülke uygarlaşıyor.”"
- Bunlar da mı İnsan?
94. "Ölüm saçarak ağardı gün; yeni güneş bizi yok etme kararını almış insanlarla birleşmişti sanki."
- Bunlar da mı İnsan
95. "Yaşamanın anlamı için duyulan inanç, insanın etindeki tüm sinirlere kök salmıştır, insan doğasının bir parçasıdır. Özgür insanlar buna türlü adlar verir, kimileri kılı kırk yararak tartışır bile bu konuyu. Bizim için bu sorun çok daha basit. Bugün, burada, bizim için yaşamanın anlamı ilkbaharı tadabilmek. Bizim için başka bir amaç yok."
- Bunlar da mı İnsan
96. "... kendi ahlak anlayışından fedakarlık etmeksizin ya da şansın güçlü yardımına sığınmaksızın yaşamayı sürdürebilmek, ancak bir üstünlüğü olanlara tanınan bir şeydi."
- Bunlar da mı İnsan
97. "Ölüm halinde bir hastayı yaralayacak olsak ve o hastanın bedeni hemen öbür gün ölecek de olsa, yara yine iyileşme çabası içindedir."
- Bunlar da mı İnsan
98. "“Otoriter bir devlette, gerçeği değiştirmek, geriye bakarak tarihi yeniden yazmak, haberleri çarpıtmak, gerçek olanları bastırıp yalan haberler eklemek meşru görülür. Bilginin yerini propaganda alır. Gerçekten de, böyle bir ülkede hakları olan bir yurttaş değil, bir kulsundur ve bir kul olarak devlete (ve kişiliğinde devleti somutlaştıran diktatöre) fanatik bir bağımlılık ve körü körüne bir itaatle yükümlüsündür.”"
- Bunlar da mı İnsan?
99. "Tam bir mutluluğu gerçekleştirmenin imkan dışı olduğunu er geç herkes öğrenir yaşadığı süre içinde; ne var ki madalyonun ters tarafını düşünen az insan vardır: Tam bir mutsuzluğun da aynı kapıya dayandığını. Her iki ucun gerçekleşmesine karşı koyan anlar, aynı hamurdandır; bizim insan olmamızla ilgilidir ikisi de. Böylece, bu gerçekleşme işlemine direnen şey, bizim gelecek için beslediğimiz ve kimine yarın için umut, kimine umutsuzluk veren o hep yersiz kalan sezgimizdir. Her sevince ama aynı zamanda da her acıya bir sınır koyan ölüm kesinliğidir bu direnen şey."
- Bunlar da mı İnsan
100. "Tırnaklar uzamışsa kısaltılması gerekiyor; bunu ancak dişlerimizle yerine getirebiliyoruz."
- Bunlar da mı İnsan
101. "Hayatta kalacağımıza inanmak için deli olmak gerek."
- Bunlar da mı İnsan
102. "Birbirinden çok belirli bir şekilde ayrılan iki kategori insan var, kurtulmuşlar ile yitikler."
- Bunlar da mı İnsan
103. "“Artık hiçbir şeye şaşırdığımız yok. Deli saçması bir oyunun seyircileri gibiyiz. Kutsal Ruh’un, Şeytan’ın hep birden sahneye çıktığı bir oyun.”"
- Bunlar da mı İnsan?
104. "Hayatta kalacağımıza inanmak için deli olmak gerek."
- Bunlar da mı İnsan
105. "Kuru bir bez parçası somut bir mutluluk olabilirdi."
- Bunlar da mı İnsan
106. "“‘Güçleri tükenmiş kimseler’ isyan edemez.”"
- Bunlar da mı İnsan?
107. "Bu deminki insan, bizleri kırıp geçiren durum karşısında eğilmediğine göre, herhalde sert, bizim yapıldığımız malzemeden çok başka bir malzemeden yapılmış olmalıydı."
- Bunlar da mı İnsan
108. "Böylelerinin hiçbir amaç gütmeksizin, kendini kontrol etmekten, bilinçli olmaktan yoksun yaşayıp gittiklerini görmüyor muyuz?"
- Bunlar da mı İnsan
109. "Yaşamanın anlamı için duyulan inanç, insanın etindeki tüm sinirlere kök salmıştır, insan doğasının bir parçasıdır."
- Bunlar da mı İnsan
110. "Kazanan taraf gerçeğinde efendisidir ..
.. gerçeği istediği gibi yönlendirebilir"
- Boğulanlar Kurtulanlar
111. "Henüz temiz, bozulmamış, kabalaşmamış, nefretten, korkudan uzak kalmış bir şey bir insan da bulunabiliyordu demek; yaşamayı devam ettirmeyi daima hakeden tanımlanması güç bir şey, çok güç de olsa, iyiliğin, imkanlarını devam ettirebilmek yeteneğinden yoksun olmadığı.."
- Bunlar da mı İnsan
112. ""Konuşsak dinlemeyecekler bizi artık, dinleseler de anlamayacaklar ne dediğimizi.""
- Bunlar da mı İnsan
113. "Bir ülkenin uygarlığı, yasalarının geniş görüşlülüğüne ve etki yeteneğine bağlı; bu yasalar yoksulları çok yoksul olmaktan, güçlüleri ise çok güçlü olmaktan uzak tuttuğu oranda, o ülke uygarlaşıyor."
- Bunlar da mı İnsan?
114. "Ah, ağlayabilsek.."
- Bunlar da mı İnsan
115. "“Derken gece indi ve anlaşıldı ki insan gözü, böyle bir geceyi ne görmeli ne de yaşamalıdır. Herkes farkına vardı bunun. Nöbetçilerden hiçbiri, ne İtalyan’ı ne de Alman’ı, ölüme gideceğini bilen insanların ne yaptığını görmeyi göze alamadı.”"
- Bunlar da mı İnsan?
116. ""Mühürlü vagonlar içinde geldik buralara; karılarımız, çoluk çocuğumuz hiçliğe doğru nasıl gittiler, gördük; tutsak edilmiş bizler, zorla çalıştırıldık sönmüş ruhlarımızla yüzlerce kez gidip gelerek. Geri dönemeyeceğiz. Buradan kimse kurtulamaz; çünkü kurtulursa Auschwitz’de insanların insanları ne duruma düşürdüğünü, etine vurulan damgayı göstererek anlatacaktır tüm dünyaya.""
- Bunlar da mı İnsan
117. "Sizinle birlikte çocuğunuzu yarın öldürecek olsalar, ona yiyecek bir şey vermeyi bugünden keser miydiniz?"
- Bunlar da mı İnsan
118. "Yalan söylediklerini bilerek yalan söylüyorlar: Kötü niyetliler."
- Boğulanlar Kurtulanlar
119. "Bizde yer etmiş anılar taşa kazınmış değildir; yılların geçmesiyle birlikte yok olmaya yüz tutmakla kalmaz, çoğu zaman değişir, hatta tuhaf çizgileri kendilerine katarak büyürler."
- Boğulanlar Kurtulanlar
120. "Herkesten sık sık duyacağımız nakarat bu: Evinizde değilsiniz burda, sanatoryumda da değilsiniz, buradan çıkan, ancak bacadan çıkar gider."
- Bunlar da mı İnsan
121. "“Yaşamanın anlamı için duyulan inanç, insanın etindeki tüm sinirlere kök salmıştır, insan doğasının bir parçasıdır. Özgür insanlar buna türlü adlar verir, kimileri kılı kırk yararak tartışır bile bu konuyu. Bizim için bu sorun çok daha basit.”"
- Bunlar da mı İnsan?
122. "''Üç tür kamp tutuklusu olduğunu hemen öğreniyoruz: Bir suç işlemiş olanlar,
politik suçlular, Yahudiler. Hepsinin pantolon ve ceketleri çizgili, hepsine de
Häftling deniyor. Yalnız, suç işlemiş olanların ceketlerindeki numaraların yanına
bir yeşil üçgen dikilmiş, politik suçlularınkine kırmızı üçgen; sayısı en kabarık
olan Yahudilerin de kırmızı sarı Yahudi yıldızları var. SS’in adamları da var
burada elbet; ama sayıları az ve kampın dışındalar, onları sık sık görmüyoruz.
Bizim asıl efendilerimiz, yeşil üçgenliler ile öbür iki kategoriden onlara yataklık
edenler; bunların sayısı da az değil.''"
- Bunlar da mı İnsan
123. "“… kaçışları bastırmak için, acımasız misillemeler uygulanıyordu: Yakalanan kişi, çoğunlukla acımasız işkencelerin ardından, kamptakilerin gözü önünde yoklama alanında idam ediliyordu; bir kaçış olduğu keşfedildiğinde, kaçanın arkadaşları onun suç ortağı addediliyor ve hapis hücrelerinde açlıktan öldürülüyorlardı; bütün baraka yirmi dört saat süreyle ayakta tutuluyor, kimi zaman ‘suçlu’nun anne ve babası tutuklanıp Kampa getiriliyordu.”"
- Bunlar da mı İnsan?
124. "Kışı bizden uzak tutmak için tüm gücümüzle savaştık. Havanın yumuşar gibi olduğu anlara dört elle sarıldık; her günbatımında, güneşi gökte bir süre daha tutmaya uğraştık, hepsi boşuna."
- Bunlar da mı İnsan?
125. "... efendilerimizin delice büyüklük tutkusundan, Tanrı'yı ve insanları hor görme eğiliminden nefret etmiş oluyoruz."
- Bunlar da mı İnsan
126. "Tek bir isteğim vardı artık: yatakta, battaniyelerin altında kalmak, kendimi kaslarla sinirlerin, iradenin halsizliğine kapıp koyvermek, artık işin sonu gelmiş olsa da olmasa da beklemek, bir ölü gibi beklemek."
- Bunlar da mı İnsan
127. "Ne bu hal be, gebermişten betersin."
- Bunlar da mı İnsan
128. "“Ayrıca, ezenlere karşı bir çıkış yapamayan tüm nefret ve gücü, saçma da olsa, ezilenlerin üzerine yükleniyor. Böylece yukarıdan aşılanan insafsızlık, kendinden aşağıdakileri ezdikçe tatmin oluyor.”"
- Bunlar da mı İnsan?
129. "“En umutsuz anlarda bile insanın kendine sığınacak bir köşe, çevresine ince de olsa bir savunma duvarı örmek yeteneği şaşılacak kadar büyük.”"
- Bunlar da mı İnsan?
130. "''Şimdi bir insan göz önüne getirin ki, sevdiği insanlarla birlikte yuvası,
alışkanlıkları, ceketi, pantolonu, uzun sözün kısası, her şeyi elinden alınmış
olsun. Kendini bomboş, boşalmış hissedecektir bu insan; çünkü nesi var nesi yok
her şeyini yitiren bir insan, kendi kendisini de çok kolay yitik hisseder. Bu göz
önünde tutulursa o zaman İmha Kampı sözcüğünün ne demek olduğu daha kolay
anlaşılır; benim 'derinde kalmak' deyimiyle neyi anlatmak istediğim de ortaya
çıkar.''"
- Bunlar da mı İnsan
131. "''Burada her şey yasak, herhangi bir nedenle ilgisi yok bunun, kamp salt bunun
için kurulmuş da ondan. Burada yaşamaya niyetimiz varsa bunu çabuk ve iyice
öğrenmemiz gerek.''"
- Bunlar da mı İnsan
132. "Ben şuna inandım ki, anlamsız insan yaşantısı yoktur ve her yaşantı incelenmeye değer, evet, hatta şunu da söylemeli ki, olumsuz bile olsa, bu anlattığım garip dünyadan bazı temel sonuçlara varılabilir. Kampın büyük ölçüde bir biyolojik ve sosyal deneme alanı olduğu hatırlansın yeter."
- Bunlar da mı İnsan
133. "Öldüren insandır; haksızlık eden, insandır... Bütün dayanakları yok olan, yatağını bir cesetle paylaşan insan, insan değildir"
- Bunlar da mı İnsan
134. "Hoşça kal, çorba...altı saattir ayakta, altı saattir çıplağız."
- Bunlar da mı İnsan
135. "Henüz temiz, bozulmamış, kabalaşmamış, nefretten, korkudan uzak kalmış bir şey, bir insan da bulunabiliyordu demek..."
- Bunlar da mı İnsan
136. "Ne bu hal be, gebermişten betersin."
- Bunlar da mı İnsan
137. "Tek bir isteğim vardı artık: yatakta, battaniyelerin altında kalmak, kendimi kaslarla sinirlerin, iradenin halsizliğine kapıp koyvermek, artık işin sonu gelmiş olsa da olmasa da beklemek, bir ölü gibi beklemek."
- Bunlar da mı İnsan
138. "Bu kamptan özgür insanlara bir haber ulaştırabilirseydik şöyle olurdu o haber: Bizim burada başımıza gelen şey, yuvalarınıza bulaşmasın diye elinizden ne gelirse yapın.."
- Bunlar da mı İnsan
139. "Geçen yıl bu zamanlar özgür bir insandım: Yasadışı sayılıyordum ama yine de özgürdüm; bir adım, bir ailem vardı, tutkulu, hareketli bir ruhum, sağlam, sağlıklı bir bedenim vardı. Sürüyle şey düşünüyordum çok uzakta da olsa: İşimi, savaşın sonunu, iyi ile kötüyü, eşyanın niteliğini, insanın davranışını düzenleyen yasaları; dağları da düşünüyordum, şarkı söylemeyi, aşkı, müziği, şiiri... Kaderin iyi niyetli olduğu konusunda müthiş kesin, delice bir güven vardı içimde; öldürmek, ölmek yabancı, edebi kavramlar gibiydi. Günlerim kederli, neşeli de geçse değerliydi benim için, yaşanan olumlu günlerdi; gelecek günler büyük bir zenginlik gibiydi önümde. O günlerden elimde kalan, bugün ancak açlık ve soğukla baş etmeye yetiyor; kendimi öldürebilecek kadar canlı değilim."
- Bunlar da mı İnsan
140. "Her Allah'ın günü ölüm tırpan sallıyor."
- Bunlar da mı İnsan
141. "Dişimizdeki altın bile onlara ait."
- Bunlar da mı İnsan
142. "... ileri gelen Yahudiler, Alman kampının yapısıyla ilgili tipik bir sonuç: Tutsak hayatı yaşayan birkaç kişiye, üstün bir iş veriliyor, belirli bazı faydalarla üstünlük tanınıyor, arkadaşlarıyla arasında doğmuş olan dayanışmaya ihanet etmesi körükleniyor; içlerinden biri kuşkusuz buna yatkınlık duyacaktır günün birinde. Bundan böyle genel yasalara uymayıp dokunulmaz bir duruma girecek, bundan ötürü güçlendikçe de daha çok nefret edilir, daha çok kıskanılır bir kişiliğe bürünecektir. Bir avuç zavallı üzerinde egemenlik kurup onların ölüm ya da yaşamasını avuçlarında tuttukça daha acımasız, daha despot oluyor; çünkü kendisinden daha uygun görülecek birinin hemen kendi yerini alacağını bilmektedir. Aynca, ezenlere karşı bir çıkış yapamayan tüm nefret ve gücü, saçma da olsa, ezilenlerin üzerine yükleniyor. Böylece yukarıdan aşılanan insafsızlık, kendinden aşağıdakileri ezdikçe tatmin oluyor."
- Bunlar da mı İnsan
143. "İnsanın insan gözünde bir eşyadan başka bir şey olmadığı günleri görmüş birinin yaşantısı, insanlık dışı bir yaşantıdan öteye geçemez."
- Bunlar da mı İnsan
144. ""Savaş sırasında en başta iki şeyi düşüneceksin: Önce ayakkabılarını, sonra yiyeceğini, ama cahil halkın sandığı gibi önce ikincisini sonra birincisini değil, çünkü ayağında ayakkabısı olan yiyecek aramaya çıkabilir, oysa tersi olanaksızdır.""
- Ateşkes
145. "Her Allah'ın günü ölüm tırpan sallıyor."
- Bunlar da mı İnsan
146. "Dişimizdeki altın bile onlara ait."
- Bunlar da mı İnsan
147. "İnsan, güttüğü niyeti en uygun çareye başvurarak izlemek zorundaydı."
- Bunlar da mı İnsan
148. "“Çünkü ben şuna inandım ki, anlamsız insan yaşantısı yoktur ve her yaşantı incelenmeye değer; evet hatta şunu da söylemeli ki, olumsuz bile olsa, bu anlattığım tuhaf dünyadan bazı temel sonuçlara varılabilir. Kampın büyük ölçüde bir biyolojik ve sosyal deneme alanı olduğu anımsansın yeter.”"
- Bunlar da mı İnsan?
149. "“Resnyk bana yaşamöyküsünü anlattı. Bugün artık anımsayamıyorum ama hüzünlü, insana dokunan, acımasızlıklarla dolu bir öyküydü bu; çünkü aslında hepimizin başından geçen şeyler aşağı yukarı aynı, yüz binlerce öykü, her biri başka başka, hepsi de trajik ve dokunaklı.”"
- Bunlar da mı İnsan?
150. "Biz ''açlık'', ''yorgunluk'', ''korku'', ''sancı', ''kış'' derken başka şeyler söylemek istiyoruz . Çünkü bu sözler, sevinç ve acıyı evlerinde tadan özgür insanlar için bulunmuştur"
- Bunlar da mı İnsan
151. "Koyvermiştim ben kendimi derin, açık denize."
- Bunlar da mı İnsan
152. "Bu Kraus çok iyi bir herif olmalı normal yaşamda. Burada uzun boylu yaşayamaz, daha ilk bakışta anlaşılıyor, bir kuram kadar kesin bu."
- Bunlar da mı İnsan
153. "Biz ''açlık'', ''yorgunluk'', ''korku'', ''sancı', ''kış'' derken başka şeyler söylemek istiyoruz . Çünkü bu sözler, sevinç ve acıyı evlerinde tadan özgür insanlar için bulunmuştur"
- Bunlar da mı İnsan
154. "Koyvermiştim ben kendimi derin, açık denize."
- Bunlar da mı İnsan
155. "Vay hâline hayal kuranın. Ayılıp da kendine geldiğin an, içine bir acıdır çöküyor."
- Bunlar da mı İnsan?
156. "Bir insan nasıl dövülebilir hiç öfkelenmeden?"
- Bunlar da mı İnsan
157. "Burada yaşayan hiçbir şey yok."
- Bunlar da mı İnsan
158. "Çevreme bakıp, böyle bir alınyazısı şu zavallı insan tortusu içinden kime ayrılmıştır acaba, diyordum içimden."
- Bunlar da mı İnsan
159. "''Bugün dünden biraz daha erken doğdu; bugün dünden biraz daha sıcak; iki ay, bir ay içinde soğuk yok olacak.''"
- Bunlar da mı İnsan
160. "..., hayvanlaşmayı kabul etmemeliyiz. Biz yaşamamızı bu kampta bile sürdürebiliriz; ileride olan biteni anlatabilmek, kanıt gösterebilmek için bile yaşamalı, yaşamayı istemeliyiz; yaşamak için önemi olan her şeyi yapmalıyız"
- Bunlar da mı İnsan?
161. "Bırakmıyacak mısınız şöyle rahat bir uyku çekelim?"
- Bunlar da mı İnsan
162. "Bir tutuklu olduğumu öğrenmiştim. Adım 174 517; hepimiz vaftiz edildik, bu dövme işaretini yaşadığımız süreyle sol kolumuzda taşıyacağız."
- Bunlar da mı İnsan
163. "Susmayı, başkasının susmasına saygı göstermeyi de çok az insan bilir."
- Bunlar da mı İnsan
164. "Burada yaşayan hiçbir şey yok."
- Bunlar da mı İnsan
165. "Geceler, bitip tükenmek bilmeyen bir kâbustan başka bir şey değildi."
- Bunlar da mı İnsan
166. "“Gidiş ve dönüşlerde SS’ler hiç eksik olmuyor. Onları bizzat istedikleri bu dansı seyretme hakkından kim alıkoyabilir? İçleri sönmüş insanların yavaş dansı, kafile kafile, sislerin içinden çıkıp sislerin içine girerek… SS’lerin zaferini bu dans kadar açığa vurabilecek bir kanıt daha var mı?”"
- Bunlar da mı İnsan?
167. "Allah'ın yerinde olsam, yerlere tükürürdüm Kuhn'un duasını"
- Bunlar da mı İnsan
168. "Yoklamada bulunmayan her kişiye karşı on kişi kurşuna dizilecekti."
- Bunlar da mı İnsan
169. "Susmayı, başkasının susmasına saygı göstermeyi de çok az insan bilir."
- Bunlar da mı İnsan?
170. "“Bu utanç duyulacak durumu, bir insanın böylesine mahvedilmesini anlatacak sözcük yok dilimizde; bunun farkındayız artık. Bir an içinde, hemen hemen peygamberce bir görüşle gerçek içimize doğuyor: Dibe ulaştık artık, derindeyiz. Bundan daha derini olamaz, insan varlığının daha acıklı bir hali olamaz, düşünülemez. Bize ait bir şey kalmadı artık üzerimizde: Giysilerimizi, ayakkabılarımızı, saçlarımızı bile aldılar; konuşsak dinlemeyecekler bizi artık, dinleseler de anlayamayacaklar ne dediğimizi. Adlarımızı da alacaklar, adlarımızı korumak istiyorsak bunu yapabilecek güç ve kudreti kendi içimizde bulmalıyız.”"
- Bunlar da mı İnsan?
171. "“Kitaplara gelince yalnızca devletin uygun gördüğü kitaplar yayımlanır ve çevrilir. Öteki kitapları yurtdışında arayıp bulman ve kendi ülkene tehlikeyi göze alarak sokman gerekir, çünkü kitaplar uyuşturucudan ve patlayıcı maddelerden daha tehlikeli kabul edilir; gümrükte üzerinde bu kitapları bulurlarsa el koyup seni hapse gönderirler.”"
- Bunlar da mı İnsan?
172. "Pikkolo denizlerde dolaşmış, ufkun kendi içine kapanması ne demektir bilir herhalde; tek bir çizgi halinde, özgür ve sade, ve sonra artık denizin kokusundan başka bir şey yok; tatlı, müthiş çarpıcı şeyler."
- Bunlar da mı İnsan
173. "Şu önümde duran yaratık, hiç şüphe yok ki kökü kurutulması gereken bir tür örneği."
- Bunlar da mı İnsan
174. "Hele bir dikkat etme, hemen soyarlar seni."
- Bunlar da mı İnsan
175. ""Geçmiş dertleri anlatabilmek güzeldir.""
- Periyodik Tablo
176. "Her şeye ve her işe hakkını veriyor ve boş yere yıkılmalarına içi elvermiyordu..."
- Boğulanlar Kurtulanlar
177. "Biz yıkılmışız, yenilmişiz."
- Bunlar da mı İnsan
178. ""Ölmek zorunda kalmamak için sürüyle çare düşünüp sürüyle yol izledik ..insan karakterini çesidince..."
- Bunlar da mı İnsan
179. "“Sıcak battaniyelerin yalancı savunusu, ne kadar eziyetli geçmiş olursa olsun, gecenin incecik zırhı, çevremizdeki her şey kırılıp dökülür ve çaresiz bir uyanıklık içinde kendimizi acımasız bir yokluk içinde buluruz yine. Bütün geçmiş günler gibi bir gün başlar yeniden: Öylesine uzundur ki, bugün, sonunu mantık yoluyla kestirmek olacak şey değildir; soğuk, açlık, işin ağırlığı bizleri ayrı koyar bu sondan.”"
- Bunlar da mı İnsan?
180. "Düşünün bir, hangi tohum saçtı sizi dünyaya:
Hayvan gibi yaşayasın diye yaratılmadın,
Gözünüz çevrilmeli erdeme ve bilgiye."
- Bunlar da mı İnsan
181. "Almanlar, Yahudi çocuklarını öldürmeyi tarihsel bir gereklilik bellemişlerdi."
- Bunlar da mı İnsan
182. ""Ama yaşamak, damarlarımızdan akan gençliğin tadını çıkarmak istiyorduk. Dolayısıyla da gönüllü bir körlük dışında başka seçeneğimiz yoktu.""
- Periyodik Tablo
183. "Deli saçması bir oyunun seyircileri gibiyiz. Kutsal Ruh'un, Şeytan'ın hep birden sahneye çıktığı bir oyun."
- Bunlar da mı İnsan
184. ""Doğal hukuk diye bir şey yoktur ..ve ahlaki kategoriler moda akımları gibi doğar ve ölürler""
- Boğulanlar Kurtulanlar
185. "İşkenceye uğrayan kişi artık dünyaya uyum sağlayamaz, bir hiç yerine konmanın getirdiği bulantı asla yok olmaz."
- Boğulanlar Kurtulanlar
186. ""Ve biz ,insan türünün "alelade" örneklerinden başka bir şey değildik ""
- Bunlar da mı İnsan
187. "Biz yıkılmışız, yenilmişiz."
- Bunlar da mı İnsan
188. "Düşünün bir, hangi tohum saçtı sizi dünyaya:
Hayvan gibi yaşayasın diye yaratılmadın,
Gözünüz çevrilmeli erdeme ve bilgiye."
- Bunlar da mı İnsan
189. "Korkunç emirleri yerine getirenler masum değildir."
- Bunlar da mı İnsan
190. "Yaşamanın anlamı için duyulan inanç, insanın etin deki tüm sinirlere kök salmıştır, insan doğasının bir parçasıdır."
- Bunlar da mı İnsan
191. "Sizinle birlikte çocuğunuzu yarın öldürecek olsalar, ona yiyecek bir şey vermeyi bugünden keser miydiniz?"
- Bunlar da mı İnsan
192. ""Varlıklıya verilir, yoksuldan alınır.""
- Bunlar da mı İnsan?
193. "İnsanın insana karşı insanlık dışı durumuna sürekli hayret ediyorum.."
- Bunlar da mı İnsan
194. "Tarihte olsun, bugünkü hayatta olsun, gaddar bir yasa var tanınması gereken; "varlıklıya verilir, yoksuldan alınır.""
- Bunlar da mı İnsan
195. "“Yaşı, dili, kültürü, geleneği, kaynağı birbirinden tümüyle ayrı binlerce kişiyi tel örgüler arkasına kapat, onları değişmez, denetlenebilir, hepsi için aynı olan ve tüm standartların altına düşmüş bir hayatı sürdürmeye mahkum et; Hiçbir deney uzmanı, insan yaradılışının yaşama kavgasındaki yerini ve gücünü belirtebilmek için bundan daha uygun bir çare bulamazdı.”"
- Bunlar da mı İnsan?
196. ""Dünyanın tüm ülkelerinde sonbaharın kokusu aynıdır.""
- Periyodik Tablo
197. "Doğayı öykünülecek bir örnek değil, yontulacak şekilsiz bir yığın ya da karşı konulacak bir düşman gibi görmek insanlık için ne tür bir başarı sayılabilir ki."
- Ateşkes
198. "Korkunç emirleri yerine getirenler masum değildir."
- Bunlar da mı İnsan
199. "Öldüren, insandır; haksızlık eden, insan... Tüm dayanakları yok olan, yatağını bir cesetle paylaşan insan, insan değildir. Dörtte bir tayınını almak için, komşusunun son nefesini bekleyen insan, suçsuz da olsa, bir pigmeden, en zalim sadistten bile daha uzağına düşmüştür, düşünen insan modelinin."
- Bunlar da mı İnsan?
200. "Yeni güneş bizi yok etmek kararını almış insanlarla birleşmişti sanki."
- Bunlar da mı İnsan
201. "Cehennem budur işte. Günümüzde cehennem denen şey böyle olsa gerek, büyük, bomboş bir oda, bizler ölesiye yorgun dikilip kalmışız bu odada, suyu damlayıp duran bir musluk var, ama içmeğe gelince içemiyoruz bu sudan, bizleri bekleyen korkunç şeyler olsa gerek"
- Bunlar da mı İnsan
202. "Artık kendimizi "öbür taraf"ta hissetmeye başlamıştık."
- Bunlar da mı İnsan
203. "Ben şuna inandım ki, anlamsız insan yaşantısı yoktur ve her yaşantı incelenmeye değer."
- Bunlar da mı İnsan
204. "Ne var ki, insan doğası bu işte; aynı anda yüklenmiş olduğumuz acılarla eziyet, bir bütün haline girmeyip bir birinin ardına saklanıyor, küçüğü büyüğünün ardına, yasa bu."
- Bunlar da mı İnsan
205. "Artık vücudum benim vücudum değil: karnım şişmiş, eklemlerimle tutukluk var, avurtlarım sabahları şiş, akşamları çökük; içimizden bazılarının derileri sapsarı, ötekilerinin gri; birbirimizi üç, dört gün görmedik mi bir daha zor tanıyoruz."
- Bunlar da mı İnsan
206. ""Başkalarına anlatabilmek için bir şeyler yapanlardan değildi. Büyük konuşmayı, hatta konuşmayı sevmezdi.""
- Periyodik Tablo
207. "Uzun boylu bir yatak arkadaşı felâket, uykundan saatler yitireceksin demektir bu; beni de hep uzun boylular bulur, çünkü ben kısayım, çünkü iki uzunun bir arada uyuması olacak şey değildir."
- Bunlar da mı İnsan
208. "Tam bir mutluluğu gerçekleştirmenin imkan dışı olduğunu ergeç herkes öğrenir yaşadığı süre içinde."
- Bunlar da mı İnsan
209. "Sonra kamyon durdu, üzerindeki çiğ ışıklı bir yazıyla büyük bir kapı göründü ( o yazı, bugün bile düşlerimde beni sıkıntıya boğar): ARBEIT MACHT FREI (Çalışmak özgürlük getirir)."
- Bunlar da mı İnsan
210. "Kişinin geçmişini iyi niyetle mi yoksa kötü niyetle mi yeni bir biçime soktuğunu sormak safdillik olur."
- Boğulanlar Kurtulanlar
211. "Cehennem budur işte. Günümüzde cehennem denen şey böyle olsa gerek, büyük, bomboş bir oda, bizler ölesiye yorgun dikilip kalmışız bu odada, suyu damlayıp duran bir musluk var, ama içmeğe gelince içemiyoruz bu sudan, bizleri bekleyen korkunç şeyler olsa gerek"
- Bunlar da mı İnsan
212. "Hepimiz öleceğiz, ölmeye başladık bile. Çalışma ile uykudan uyanma arasında on dakikalık bir zamanım varsa ben o zamanı başka bir yerde kullanırım; kendi içime kapanırım bir güzel, bilanço yaparım, belki son kez gördüğüm gökyüzüne çeviririm gözlerimi, göğü seyrederim; yaşadığımdan emin olmak ister, şu kısa ânın lüksünü tadarım kendimce."
- Bunlar da mı İnsan
213. "Vay haline hayal kuranın. Ayılıp da kendine geldiğin an, içine bir acıdır çöküyor. Ama bu başımıza sık gelen bir şey değil, hayallerimiz de uzun sürmüyor aslında. Yorgun birer hayvandan başka bir şey değiliz."
- Bunlar da mı İnsan
214. "Gözüpek ölüme atılmayı çok az insan göze alabilir ve bu insanlar çoğu zaman hiç beklemediklerimiz arasından çıkar."
- Bunlar da mı İnsan
215. "Birkaçımız gülümsüyor.Şu açlık da olmasa…"
- Bunlar da mı İnsan
216. "Kendimi öldürecek kadar canlı değilim."
- Bunlar da mı İnsan
217. "Tek gri makineden farkları yok; düşünmüyor, düşünmek de istemiyorlar, yürüyorlar."
- Bunlar da mı İnsan
218. "...konuşsak dinlemeyecekler bizi artık, dinleseler de anlayamayacaklar ne dediğimizi.."
- Bunlar da mı İnsan
219. "“Varlıklıya verilir, yoksuldan alınır.”"
- Bunlar da mı İnsan
220. "…işkenceyle yok edilen insanlığa güven duygusu bir daha kazanılamaz…"
- Boğulanlar Kurtulanlar
221. "Ben onlarla aynı hamurdan olmadığımın da farkındayım, onlar dayanıklı; oysa ben daha bir uygarlaşmışım, çok düşünüyor, kendimi aşırı yıpratıyorum çalışırken."
- Bunlar da mı İnsan
222. "Yaralanan kişi acısını yenilememek için anıyı yok etmek ister."
- Boğulanlar Kurtulanlar
223. "...konuşsak dinlemeyecekler bizi artık, dinleseler de anlayamayacaklar ne dediğimizi.."
- Bunlar da mı İnsan
224. "Dibe ulaştık artık, derindeyiz. Bundan daha derini olamaz, insan varlığının daha acıklı bir hali olamaz, düşünülemez."
- Bunlar da mı İnsan
225. "Canavarlar vardır ancak sayıları gerçek bir tehlike oluşturamayacak kadar azdır; sıradan insanlar, tartışmaksızın inanmaya ve boyun eğmeye hazır görevliler daha tehlikelidir."
- Bunlar da mı İnsan
226. "Her olayda bir simge ve işaret görmenin değişmez eğilimi içindeyiz."
- Bunlar da mı İnsan
227. "Neden hemen her gün, gece tekrar tekrar aynı acıyla doluyor düşlerimiz?"
- Bunlar da mı İnsan
228. "Birçokları da yeni tehlikeyi, yeni güçlükleri tam bir kayıtsızlıkla karşılıyor: Bilinçli bir kayıtsızlık değil bu; dövüle dövüle dayağa alışmış ve artık dayaktan acı duymayan hayvanlarınki gibi bir uyuşma hali."
- Bunlar da mı İnsan
229. "... Bir gün gelip kalmayınca
anlamı yarın, yarın demenin."
- Bunlar da mı İnsan?
230. "Günlük alışkanlıklarımız içinde en önemsiz görünen bir şeyin bile aslında ne kadar değerli olduğu bilinsin yeter; en zavallı bir dilencinin bile kendinden ayrılmaz bir bütün diye bellediği yüzlerce ufak tefek şey: Bir mendil, eski bir mektup, sevdiğiniz bir insanın fotoğrafı. Bunlar bizden parçalar gibi, bedenimizin organı gibidir."
- Bunlar da mı İnsan?
231. "''Bu utanç duyulacak durumu, bir insanın böylesine mahvedilmesini anlatacak sözcük yok dilimizde; bunun farkındayız artık. Bir an içinde, hemen hemen
peygamberce bir görüşle gerçek içimize doğuyor: Dibe ulaştık artık, derindeyiz.
Bundan daha derini olamaz, insan varlığının daha acıklı bir hali olamaz,
düşünülemez.''"
- Bunlar da mı İnsan
232. ""Başkalarının deneyimlerine burada yer yoktur, asıl olan insanın kendi değerini iyi ölçmesidir.""
- Periyodik Tablo
233. ""Ya ilk gün delirir insan ya da bu işe alışır ""
- Boğulanlar Kurtulanlar
234. ".....çünkü nesi var nesi yok her şeyini yitiren bir insan, kendi kendisini de çok kolay yitik hisseder."
- Bunlar da mı İnsan
235. "En umutsuz ânlarda bile insanın kendine sığınacak bir köşe, çevresine ince de olsa bir savunma duvarı örmek yeteneği şaşılacak kadar büyük."
- Bunlar da mı İnsan
236. "Giysilerimizi, ayakkabılarımızı, saçlarımızı bile aldılar."
- Bunlar da mı İnsan
237. "Insana siddet uygulandigi yerde dile de siddet uygulanir."
- Boğulanlar Kurtulanlar
238. "Çağdaş totaliter bir devletin, bireyin üzerinde yaratabileceği baskı korkunç boyutlardadır. Böyle bir devletin temel olarak üç silahı vardır: Doğrudan ya da eğitimin, öğretimin ve popüler kültürün kamufle ettiği dolaylı propaganda; bilgilerin çoğulcu bir yöntemle yayılmasının önlenmesi; terör."
- Boğulanlar Kurtulanlar
239. "Açlık kişiyi dermansız bırakır, susuzluk ise öfkeli kılar;..."
- Boğulanlar Kurtulanlar
240. "'Bütün geçen günler, birbirine benziyor ve bu geçen günleri saymak hiç de kolay değil.’’"
- Bunlar da mı İnsan?
241. "Dövmenin simgesel anlamı, herkes açısından ortadaydı: Bu silinmesi olanaksız bir işarettir, buradan artık cıkamayacaksınız; bu, kölelere ve boğazı kesilecek hayvanlara vurulan damgadır, siz de onların konumuna geldiniz. Adınız yok artık: Yeni adınız işte bu dövme."
- Boğulanlar Kurtulanlar
242. "Yahudileri fırınlara koyanların Yahudi olması gerekiyordu."
- Boğulanlar Kurtulanlar
243. "Dibe ulaştık artık, derindeyiz. Bundan daha derini olamaz, insan varlığının daha acıklı bir hali olamaz, düşünülemez."
- Bunlar da mı İnsan
244. "Canavarlar vardır ancak sayıları gerçek bir tehlike oluşturamayacak kadar azdır; sıradan insanlar, tartışmaksızın inanmaya ve boyun eğmeye hazır görevliler daha tehlikelidir."
- Bunlar da mı İnsan
245. "Birçokları da yeni tehlikeyi, yeni güçlükleri tam bir kayıtsızlıkla karşılıyor: Bilinçli bir kayıtsızlık değil bu; dövüle dövüle dayağa alışmış ve artık dayaktan acı duymayan hayvanlarınki gibi bir uyuşma hali."
- Bunlar da mı İnsan
246. ".....çünkü nesi var nesi yok her şeyini yitiren bir insan, kendi kendisini de çok kolay yitik hisseder."
- Bunlar da mı İnsan
247. "Bize ait bir şey kalmadı artık üzerimizde: Giysilerimizi, ayakkabılarımızı, saçlarımızı bile aldılar..."
- Bunlar da mı İnsan
248. "13 Aralık 1943’te faşist milis güçleri tarafından tutuklandım. Yirmi dört yaşındaydım o sıralarda, görüşüm kıt, deneyimim yok denecek kadar azdı. Dört yıldan fazladır ırkçılık yasaları tarafından itham edildiğim için, sanki kendi kendimden uzağa düşmüş, saklı kalmış, gölgeleşmiş uygarlık fikirleri, candan gençlik arkadaşlıkları, soluklaşmış kız yüzleriyle dolu, gerçek dünyadan oldukça uzaklaşmış, kendi iç dünyama kapanmak eğilimi içinde kalmıştım. Soyut, ölçülü bir devrimci ruha sahip bir kişiliğim olduğuna inanıyordum."
- Bunlar da mı İnsan
249. "Adaletin işlemi artık topluma göstermelik acılı bir sorumluluktan başka bir şey değildir."
- Bunlar da mı İnsan
250. "Yaşamın anlamı için duyulan inanç, insanın etindeki tüm sinirlere kök salmıştır, insan doğasının bir parçasıdır."
- Bunlar da mı İnsan