Polikuşka Kitap Bilgileri
Yazar: Lev Tolstoy
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 30 dk.
Sayfa Sayısı: 88
Basım Tarihi: 2019
Yayınevi: Can Yayınları
ISBN: 9789750740091
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Polikuşka Kitap Tanıtımı
Gerçek bir olaydan esinlenen bu uzun öykü toprak kölesi Polikuşka’nın hikâyesini anlatır. Köyde sahtekârlıklarıyla tanınan Polikuşka’ya bir şans daha vermek isteyen toprak ağası hanımı, kasabaya ulaştırılmak üzere ona yüklü bir miktarda para emanet eder. Bütün bir köyün hayatını derinden sarsacak olayların fitili böylece ateşlenmiş olur.
Polikuşka Kitaptan Alıntılar
1. ""İnsan herşeyden önce vicdanının sesini dinlemeli.""
2. ""Dünya bu, kimi güler, kimi ağlar.""
3. "" Ah ! Şu para yok mu ? Bütün günahlar ondan çıkıyor. Kitapta bile yazılı, paradan daha fazla günah getiren nesne yoktur.""
4. ""İnsan paraya fazla değer vermemeli.""
5. "“İnsan paraya fazla değer vermemeli.”"
6. "günlük güneşlik, bol ayazlı bir hava vardı"
7. "“Dünya bu, kimi güler, kimi ağlar.”"
8. "Ah! Şu para yok mu? Bütün günahlar ondan çıkıyor. Kitapta bile yazılı, paradan daha fazla günah getiren nesne yoktur."
9. "Ah! Şu para yok mu?
Bütün günahlar ondan çıkıyor.. Paradan daha fazla günah getiren nesne yoktur.."
10. ""Hanımefendi uyuyor mu, yoksa uyanık mı?""
11. "Paranın gözü kör olsun."
12. "Yüzünden mutsuzluk akıyordu"
13. "“Günaha girme, hepimiz öleceğiz.”"
14. "Sevgili dostum, insan her şeyden önce vicdanının sesini dinlemeli."
15. ""Dünya bu, kimi güler, kimi ağlar..""
Polikuşka Kitap İncelemeleri
POLİKUŞKA-LEV TOLSTOY,88 sayfa
Tolstoy’un gerçek bir olaydan esinlenerek yazdığı bu uzun öykü toprak kölesi Polikuşka’nın etkileyici hayat hikayesini anlatmaktadır.
*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*
Polikuşka sahtekarlık ve hırsızlık yapmış,köyde hiç kimsenin saymadığı ve sevmediği bir kişi.Karısı ve beş çocuğu ile yokluk içinde yaşamaktadır.Karısının hizmetçilik yaptığı çiftliğin hanımı ona bir görev verir ve bu görevle kendisini ispatlaması,bir daha hırsızlık yapmaması gerektiği konusunda çok sıkı öğütlerde bulunur...Görevi kasabaya bir zarf dolusu para götürmesi ...Herkes dalga geçmekte,Polikuşka’ya güvenmemektedir.Bu Polikuşka için ikinci bir şanstır ve bunu ne olursa olsun kullanmak istemektedir.Peki hayat ona ikinci bir şansı tanıyacak mıdır? Herkesin ikinci bir şansa ihtiyacı var mıdır?
*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*
En dindar insanları bile değiştiren para Polikuşka’yı da değiştirecek midir?Görevinin sorumluluğu altında ezilirken,aynı zamanda iyi bir insan olma ,ailesini koruma arzusu,ahlaki ikilimler ve suçluluk duygusu ile mücadele de etmektedir.
*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*
Polikuşka üstüne aldığı görevi layıkıyla yerine getirmek için uğraşırken final tüm köy halkı ve okuyucular için tam bir sürpriz…
*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*
*Dünya bu,kimi güler,kimi ağlar…
*Şu var ki ,yaşamanın tadı da kalmadı artık…
*İnsan her şeyden önce vicdanının sesini dinlemeli.
*Ah! Şu para yok mu? Bütün günahlar ondan çıkıyor.Kitapta bile yazılı, paradan daha fazla günah getiren nesne yoktur.
*İnsan paraya fazla değer vermemeli.
KİTABI TANIYALIM
Polikuşka, Rus yazar Lev Tolstoy’un ilk kez 1863 yılında yayımlanan uzun öyküsü.
Bendeki basımı Can Yayınları, toplam 88 sayfa ve Kısa Klasikler serisinden.
KİTABIN KONUSU
Toprak kölesi olan at baytarı Polikuşka, geçmişte birkaç hırsızlık olayına karışmıştır. Bu yüzden yaşadığı çiftlikte ve köyde adı hırsıza çıkmıştır. Herkes onu hor görmekte, arkasından konuşmaktadır. Bir gün çiftlik sahibi hanımefendi, Polikuşka’ya bir görev verir. Şehirdeki bir tüccardan yüklü miktarda alacağını tahsil edip kendisine getirmesini ister. Bu Polikuşka adına kendini aklaması için büyük bir fırsattır. Böylece çiftlik sahibi efendisinin gözüne girecek, lekelenen onurunu da temize çıkaracaktır. Görevi büyük bir istekle kabul eder; ancak işler beklediği gibi gitmez..
KİTAP YORUMUM
Ben kitabı iki bölüme ayırmak istiyorum. Kitabın ilk bölümü biraz durağan ilerliyor. Sanki kitap hep bu havada devam edecekmiş hissi veriyor. Yine de sıkmayan bir anlatımı var. (Yarım bırakmayı hiç düşünmedim.)
Kitabın ikinci bölümüyse bambaşka!
Biraz okuyup bırakırım, diye kitabı elime almıştım; baktım kitabı bitirmişim..
Bunun dışında, tasvirler ve karakter betimlemeleri başarılıydı. Kitabın dili sade ve akıcı, anlatım biçimiyse oldukça gerçekçiydi.
Kitabın ikinci bölümünü ve finalini çok beğendim. Durağan ilk bölümden dolayı biraz puan kırıyorum ve kitaba 10 üzerinden 7 puan veriyorum.
Polikuşka’yı herkese tavsiye ederim. Özellikle klasik eserleri sevenler kaçırmasın.
"Ah! Şu para yok mu?
Bütün günahlar ondan çıkıyor.
Kitapta bile yazılı,
paradan daha fazla günah getiren nesne yoktur."
Hayatta hepimiz hata yapmışızdır. Bazen farkında olarak bazen de bilmeden... Hem ne diyor Orhan Baba:
"HATASIZ KUL OLMAZ.
HATAMLA SEV BENİ."
Orhan Baba haklı gençler.
Peki neydi Polikuşka'nın hatası... Gençlik hevesiyle yaptığı sahtekarlıklar ve hırsızlıklar... Amma da şey yapmış, asın kellesini... Tabiki de böyle demiyoruz. Çünkü Polikuşka yaptığının farkında. Bu kötülüklerden sıyrılmış, kendisini evine adamış. Bu kötülüklerden sıyrılmış sıyrılmasına ama adına vurulan damgadan kurtulamamış. Herkesin memleketinde vardır böyle:
Ayyaş Necmi
Dul Fadime
Hırsız Bekri
bla blaa...
(İsimlerin gerçekle ilgisi yok, aklıma geleni yazdım. Üzerinize alınmayın hemen :D )
Karakterimiz bu damgadan kurtulabilmek için toprak mülkü hanımının verdiği görevi kabul ediyor. Eğer bu görevi başarıyla yerine getirir nefsine uymazsa belki de artık herkes düzeldiğine inanacaktır. Bunun için elinden geleni yapar ama işler çok farklı noktalara ilerler.
Farklı olay örgüleriyle harmanlanmış bu kısacık öyküde aslında birçok şeyi sorguluyorsunuz.
Bir insanı tehlikeli yapan şey para mı?
Çevremizin bizi nasıl tanıdığının bir önemi var mı?
Herkes ikinci şansı hak eder mi?
....
"Sevgili dostum, insan her şeyden önce vicdanının sesini dinlemeli."
İncelememi bu güzel alıntıyla tamamlarken sizlere de keyifli okumalar diliyorum.
Kitaplıkta Mayıs ayının ilk kitabı ne olsun siye düşünürken elimin gittiği ve okuduktan sonra pişman olmayacağımı bildiğim kitaptı. Ve kesinlikle de pişman olmadığım bir okuma oldu.
Tolstoy benim Rus Edebiyatında en sevdiğim yazar. Bu kitabında da Polikuşka, adı daha önce yaptığı hırsızlıklarla kötüye çıkmış, toprak sahibi hanımefendi tarafından “doğru yola” getirilmeye çalışılan ancak Kahya tarafından da çiftlikten uzaklaştırılmak için bir an önce asker toplamaya gelen görevlilere verilmeye çalışılan özgün bir karakter.
Evin hanımı insanların değişebileceğini düşünüyor ve bu düşüncesini de kanıtlamak için Polikuşka’yı yüklü bir miktar parayı alıp kendisine getirmesi için bir yere göndermek istiyor. Evin kahyası başta olmak üzere herkes onun bu parayı çalıp içkiye vereceğini düşünüyor. Eşi bile kocasının bir anlık gafletle parayı harcamasından tedirgin oluyor.
Ancak Polikuşka dönüş yolunda bir takım olaylar yaşıyor. Merakla ne olacak derken Tolstoy ters köşe yapıyor. Evet tahmin etmek zor değil ama öyle iç acıtıcı sahneler var ki… Küçücük bir kitaba ufacık bir hikayeye bu kadar duygu yoğunluğu katmak elbette Tolstoy gibi bir üstada yakışır demekten kendimi alamadım doğrusu.
Nihayet incelmeyi bitirirken hem kitabın sonu hem psikolojik tahliller, dönemin Rusyası, yaşanan sefalet o kadar iyi anlatılıyor ki… Kısacık ama ayırdığım zamana fazlasıyla değen bir kitap oldu.
Kitaba adını veren Polikuşka herkesin hakir gördüğü bir köylüdür. Hayatında sürekli hatalar yapmış, güvenilmez biri olan bu adam ilk kez ona duyulan güveni boşa çıkartmamak için elinden geleni yapsada sonunda onu büyük bir talihsizlik beklemektedir. Tolstoy bu kısa öyküsünde Polikuşkanın kadersizliğini anlatırken Çarlık Rusya'sındaki sosyal katmanlar (toprak ağası-köylü) arasındaki ilişkiyi oldukça gerçekci anlatmıştır. Toprak ağarları köylüler üzerinde hak talep etmekte, onların yaşamlarını ellerinin içinde görmekteler ve köylüler de bunu öğrenilmiş çaresizlik içinde doğal bir durum gibi kabul etmektedirler. O dönemde toprak sahibi olmak sınırlar içinde yaşayan insanların efendisi olarak hayatları hakkında hüküm ve tasarruf sahibi olmak anlamına geliyor. Hikayede hanimefendinin köyden askere gidecekleri seçmesi üzerinden bu düzen eleştirimektedir. Tolstoy bu ufacık öyküsünde birden çok konuya parmak basmıştır aslında bunlardan biride toplumdaki ahlaki düzen. Polikuşkaya güvenen hanımının yüzünü kara çıkartmamak için elinden geleni yapsada başarısız olur. Insanların önyargıları, sahte insan ilişkileri ve onun fakir bir köylü oluşu kendisini inandırması için yeterli olmayacaktır. Polikuşka hikayenin baş kahramanı gibi görünsede Tolstoy aslında bir kişinin öyküsünün daha büyük bir öykünün parçası olduğunu göstermeye çabalıyor. Sadece toplumsal sınıf farkını değil toplum içersindeki bireylerin aldıkları kararların, başlarına gelenlerin diğerlerini nasıl etkilediğini. Hayatın doğal akışı içinde birilerinin talihsizliklerinin başkalarının nasıl şansı haline geldiğinin vurgusunu yapıyor.