Piç Kitap Bilgileri
Yazar: Hakan Günday
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 21 dk.
Sayfa Sayısı: 224
Basım Tarihi: Mart 2019
İlk Yayın Tarihi: Ekim 2003
Yayınevi: Doğan Kitap
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789759914943
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Piç Kitap Tanıtımı
Piçlerin çocukları olmaz. Piçler, aşık oldukları kadınların kendilerini kurtaracaklarını düşünür. Oysa hiçbir kadın dünyaya bir piçi kurtarmak için gelmemiştir. Piçlere sır verilebilir. Ölümleriyle son bulan sırdaşlıkları vardır. Piçlerin cinsel hayatı düzensizdir. Piçlerin bedenleri ve akılları, diğer insanlarınkilerin aksine nasırlaşmaz. Onların nasırlaşan tek yerleri ruhlarıdır. Piçler sadece kendi aşklarına saygı duyarlar. En yakın dostlarının kadınlarına dil ve el uzatabilirler. Bu durumda piç tabii ki suçlu, ancak piçlik meşrudur. Piçler düzensiz hayatlarında düzenli olarak içki içerler. Belli sayıdaki kadehten sonra sarhoş olup sızarlar. Sızdıkları yerin adı huzurdur. Piçlerin babalarıyla olan ilişkileri mezar taşı kadar soğuk, yeni dökülmüş kan kadar sıcaktır. Piçler insan öldüremedikleri, ağır suçlar işleyemedikleri, korkak ve hain oldukları için yaşadıkları yerleri zorunlu kalmadıkça terk edemezler. Piçin davranış ve tercihlerini sadece bir başka piç kabul edilebilir olarak değerlendirir ve "Neden ?" diye sormaz. "Neden" sorusu piçliği yok eder.
Piç Kitaptan Alıntılar
1. "Doğallık, dürüstlükten geçer. Kendine, çevrene. Bedenin bir karbon kağıdı gibi olmalı. Özellikle de yüzün. Çünkü doğallığın tek bir anlamı vardır: düşüncelerini davranışlara dönüştürmek. Oysa bugün kimse doğal değil. Herkes sahte. Herkes yalancı. Ve ben hepsinin ölmesini istiyorum."
2. "“Okşayan elleri ısıranlar, tekmeleyen ayakları öperler.”"
3. "O kadar yalnızsın ki kendin gibi milyarlarca insan istiyorsun."
4. "Piçler aşık oldukları kadınların kendilerini kurtaracaklarını düşünür. Oysa hiçbir kadın dünyaya bir piçi kurtarmak için gelmemiştir."
5. "İnsanlık, kendini öldüren ilk insan tarafından ihanete uğramıştır."
6. "Kendimi harcıyorum, harcıyorum ama bitmiyorum !"
7. "Büyütmemek gerekiyordu. Hiçbir şeyi. Özellikle de kendilerini."
8. "Siktir edeceksin! Düşünmeyeceksin!"
9. "“Her gün bir öncekinden daha kötü.”"
10. "–"Hayır, o bana aşık."
–"Tabii ki aşık, ama sadece sana mı?"
11. "Piçlerle sevişmek, ancak asla onlara âşık olmamak gerekir. Ancak ne yazık ki kadınlar bu gerçeği çok geç kabullenir."
12. "Gelecekten bir şey beklemeyenler,
mutluluklarını geçmişte yaratırlar."
13. "Sabah yedi hariç, kaçta yatarsa yatsın sabah yedide uyanır."
14. "İnsanın kendine biçtiği cezadan daha acı dolu olanı yoktur."
15. "çok mutsuz sonların birinci şartı çok mutlu başlangıçlardır."
Piç Kitap İncelemeleri
Hakan Günday'ın piçleri çok gerçekçi bir şekilde ele aldığı bir kitap: Piç.
Kitaptaki piç terimi ile toplumun olağan yaşamının dışında bir hayat süren insanlar kast ediliyor. Mesela kitabın bir bölümünde piçler için şöyle diyor: "Piç olmanın, doğuştan gelen tek şartı herhangi bir üstün yetenek sahibi olmak ve o alana ilgi duymamaktır."
Kitap 4 ana karakter (piç) etrafında az bir olay ve çok karakter tahlilleri ile devam ediyor. Dilinin içine çeken bir tarafı var. Kitapta 1000 cümle varsa bunun en az 900'ü alışılagelmişin dışında. Kelimelerin zikzak çizmesi, değişik kullanımı okurken daha fazla dikkatli olmanızı sağlıyor. Bu anlamda yer altı edebiyatı gerçekten ilgimi çekmeye başladı. Çünkü bir yazar bu türde gerçekten iyi değilse oturup sırf 'değişik' olsun diye bu kadar değişik cümle kuramaz. Kurarsa da muhtemelen itici durur. Fakat Hakan Günday'da böyle bir şey görmedim.
Yazar kendi düşüncelerini sık sık araya koymuş. Aynı zamanda karakterlerin ağızlarından da sık sık düşünceler ortaya konmuş. Burada bir seçim yapması daha güzel olurdu kanımca. Çünkü karakterlerin düşünce yapısıyla, yazarın satır aralarında verdiği kendi düşünce yapısı birebir uyunca karakterler biraz zayıf duruma düşüyor.
Sonuçta okurken zevk aldığım, bazı noktalarda ufkumu genişleten bir kitap oldu. İkinci Hakan Günday kitabımdı. Yaşayan, yerli bir yazarı daha sevdiğim yazarlar listeme eklemiş olmaktan dolayı ayrıca sevindim.
İyi okumalar dilerim.
Hakan Günday'dan akıllara zarar bir eser daha bitirerek incelememi ucretsizkitap.com.tr okurlarına sunmak istiyorum. Eserin adı yanıltmasın "piç" tanımı annesi belli babası belli olmayan kişilere toplum tarafından konulmuş bir isim olsa da yazar hiçte öyle bir isim olmadığını anlatmış. 4 genç 4 verilmiş hayat ve boşuna harcanan zamanı işlemiş eserde yazar. O kadar benciller ki bu 4 insan bencillik dalında Nobel verilse sorgusuz sualsiz bu kişiler alır. Kişilerin adlarını yazmayacağım. Okuyup sizler tanıyın. Kitabı okurken çok üzüldüm. Çok anlamlı şeylerden bahsediyorlar o kadar anlamlıydı ki itiraz hakkım dahi olmadı. Ama acı bir hayatları var. Üzüldüm her satırda yazık. Bu kitabı ramazan ayı içerisinde okumak da ayrı bir etki oluşturdu. Dışarda çaresiz çok insan var. Ben incelemenin orta kısmında benciller dedim kahramanlara aslında kahraman dahi değiller onlar kendilerini hiç etme konusunda istikrarlı davranan 4 kişiler, belki biz bencilizdir. Bu kişiler dünyaya, ailelerine, arkadaşlarına ihanet ettiklerini sanıp üzerine alkol alıyorlar. Ama kendilerine ihanet ediyorlar. Aslında incelemem o kadar uzun ki. Kitap bana bir çok duyguyu yaşattı. Çok şeyi öğretti. Sözün özü tavsiyeli eserdir. Edebiyat hep mutlu sonla biten kitapları barındırmaz. Hakan Bey kaleminiz çok güçlü!
Günday'dan yine harika bir kitap. Az'dan daha az ama Daha'dan daha çok sevdim. Şu ana kadarki sıralamam: Az > Piç > Daha.
İlk başta ismini okuyunca yine Günday tarzı bir dram okuyacağım diye düşündüm. Piç olarak doğan ve bu yüzden de hayatı boyunca aşağılanan, hor görülen birisi olur sandım ama hiç de öyle olmadı. Kitapta, kapak resmindeki (süper bir kapak) gibi insanlar varmış meğerse.
Günday bence inanılmaz bir gözlemci. Ayrıca cümleleri ve benzetimleri de bir harika. Ben sevdiğim cümleleri alıntı olarak paylaşıyorum bazen, bir kitapta da en fazla 2-3 alıntı yapıyorum. Günday'da ise abartmadan söyleyebilirim ki 50-60 alıntı yapmak mümkün. Özellikle "imza günü her kitaba bir paragraf yazan yazarın" öyküsünün olduğu pasaj enfesti. Doğrulayamadım henüz ama o kısmın Günday'ın bir başka romanı ile bağlantılı olması olası.
Bazı eleştiriler okudum kitabın "boş" olduğuna dair ama bunlara katılmıyorum. "Bir Başkadır" dizisi vardı mesela, hiçbir şey anlatmayan gibi görünen ama aslında çok şey anlatan bir diziydi. Bu kitabı da öyle değerlendirmek mümkün.
Kitaba notum 9.5/10. Bence herkes en azından bir kez bir Günday kitabı denemeli. Sever sevmez o ayrı tabi ama severse Günday'ın, aynı benim gibi, favori yazarlarından biri olacağına eminim.
Son olarak seslendirmeye (Storytel) değinmek istiyorum. Şu ana kadar 3 kitabını dinledim, 3'ünün de seslendirmesi harika idi. Özellikle de tonlamalar kitaba ayrı bir tat katıyordu. Merak eden varsa tavsiye ediyorum (en azından 14 gün deneme sürümünü deneyebilirsiniz).
Hakan Günday’ın hayal gücünün sınırlarını zorlayan eserlerinden biri Piç. Kitapta tek bir ana karakter yok. Dört kahraman var:Afgan, Hakan, Cenk ve Barbaros. Bazen Afgan alıyor sahneyi, bazen Cenk, bazen Hakan, bazen de Barbaros..
Piçlik dönemini ince ayrıntılarıyla ele alan yazarımız,sorumsuz dört gencin hayatını nasıl harcadıklarını, tabiri caiz ise hayatlarını piç edişlerini anlatıyor. Varlıklı ailelerden gelen ama
yaşamlarını sadece anı geçirmek üzerine kurmuş bu dört kafadar. Hayattan beklentisi olmayan kitaptaki deyimiyle "Tabi ki piçler yaşamaz sadece hayatta kalır. S. 39" şiarıyla, kaybolmuş ruhlarını, sadece nefes almak ve içmek için harcıyorlar.
Yazarımız o kaybolan ruhları öyle bir anlatıyor ki
kahramanlar yaşadıklarıyla beraber okurun içine derin bir sıkıntı da çörekleniyor. Hatta annelik psikolojisi ile olsa gerek bu kayıp gençlerin ailelerine üzülerek şunları bir evire çevire dövüp sarsmak isteği de duydum ne yalan söyleyeyim :)
Velhasıl sarsıcı bir eser. Okuyunuz efendim...
*Piçlerin çocukları olmaz. Çünkü onlar kökleri çok derinlerde olan aile ağaçlarının en yukarıdaki yalnız dallarıdır. S. 43
*Hayat tren raylarına benzeyen iki paralel çizginin arasında ilerler. Bu çizgilerden biri en alt, diğeri en üst hayat kalitesini belirler. Çoğu insan bu çizgilere yaklaşmadan ölür. S. 65
*Piçlere sır verilebilir. Ölümleriyle son bulan sırdaşlıkları vardır. Ancak canlı ya da cansız hiçbir emanete sahip çıkmazlar. S. 67
*Her şey dahil ve her şey dahi! Artık böyle. Kimse aptal değil. Ve her şey toptan. Dünya artık bir tatil köyü. Hayatın yeni kuralı bu. Herkes her şeyi biliyor. S. 93
Bırakın güzel havaları, pamuk duyguları ve renkli hayatlarınızı, normal insanlar gibi sıradan şeylerde kendiniz kandırmayın, çünkü hayatın bilinmeyen tarafları daha şaşırtıcı.
Hakan Günday, her zaman insan oğlunun kanayan psikolojik ve fiziksel yaralarını anlatan Edebiyatımızın en güzide yazarı. Kendisi de bunu dile getiriyor. Neden yolunda giden şeyleri anlatayım ki diyor.
Piç kitabı, aslında kelime anlamını tam olarak yansıtmamakla birlikte, aile ve toplumdan dışlanmış dört delikanlının hayatını anlatıyor. Dört gencimiz farklı alanlarda başarılı kişiler ama ailelerin, toplumun ve devletin istediği kalıplara girmek istemedikleri için kendileri soyutlamışlar.
Yazarımız bu arkadaşlara PİÇ sıfatını uygun görerek kurguyu bunun üzerine kurmuş. Piç aslında Hiçtir diyor. Baktığımız zaman kitaptaki kadar olmasa da hepimiz aslında birer hiçiz.
Küçük orta veya büyük oranlarda kendimizi soyutluyoruz. Hükümetin toplumu yönlendirdiği kanallara girmek istemiyoruz, toplumun bir kesimine veya birden fazla kesime uymak istemiyoruz ve en önemlisi ailemizin istediği kişi olmak istemiyoruz.
Ama çok sevdiğim yazarın bu kitabını diğer kitapları kadar beğenemedim. Çünkü Piç kelimesini o kadar çok kullanmış ki kitabın önüne geçmiş. Yani alt mesajları ve eleştirilen noktaları görmeyi engelleyen sığ bir yapı çıkmış ortaya. Kısaca Az, Daha ve Kinyas ve Kayra kadar etkili olmadığını söyleyebilirim...