Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Paul ile Virginie - B. S. Pierre | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Paul ile Virginie Kitap Bilgileri


Yazar: B. S. Pierre
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 38 dk.
Sayfa Sayısı: 128
Basım Tarihi: Ekim 2019
İlk Yayın Tarihi: 1788
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
ISBN: 9786052959510
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Paul ile Virginie Kitap Tanıtımı


Jacques Henri Bernardin de Saint-Pierre (1737-1814): Fransız yazar ve botanikçi. Mauritius Adası’nda mühendis olarak askerlik yapmış, Hint Okyanusu’ndaki Fransız kolonilerindeki yaşamı ilk elden tecrübe etmiştir. Kolonilerdeki ilkel yaşam, başta Paul ile Virginie olmak üzere, Voyage à l’île de France [l’île de France’a Seyahat], La Chaumière indienne [Hint Kulübesi] gibi eserlerine ilham vermiştir. Dost olduğu J. J. Rousseau’nun sadık bir takipçisi, ilkel kültürlere yönelişinin ilk destekçilerinden biridir. Yazarın ününü borçlu olduğu Paul ile Virginie, bir adada birlikte büyümüş iki genç arasında yaşanan masum aşkın, uygarlığın araya girmesiyle birlikte uçuruma sürüklenişinin ve bu iki günahsız gencin hayatını sarmalayan pastoral cennetin çöküşünün trajik hikâyesidir. Tanzimat döneminde Batı edebiyatından yapılan ilk çevirilerden biri olması sebebiyle, yeni edebiyatımıza bir dönem yön veren Romantizm’in de ülkemizdeki ilk elçilerinden biri olmuştur. Paul ile Virginie yepyeni bir çeviriyle Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi’nde.




Paul ile Virginie Kitaptan Alıntılar


1. "... dünyada bir annenin ıstırabından daha büyük bir acı yoktu."




2. "Kötü kalplinin vereceği ekmek insanın ağzını çakıl taşıyla doldurur."




3. "“Kötü kalplinin vereceği ekmek insanın ağzını çakıltaşıyla doldurur.""




4. ""İyi bir kitap, iyi bir arkadaştır da.""




5. "Benim bildiğim tek mutsuzluk, beni erdemden uzaklaştırandır."




6. "Girmek için bunca sebep düşündünüz de kalmak için bir tane bile gelmedi mi aklınıza?"




7. "İnsanların kötülük saçtıklarına inanırsak onlardan nefret etmemek elde değildir. Aynı şekilde suratlarına gülüp nefretimizi onlardan gizlediğimizdeyse onlarla yaşamak çekilmez bir hâl alır."




8. "Evliliğin belalı dertlerine bulaşmamak için evlenmeyi aklının ucundan bile geçirmemiş!"




9. "Rüyalar da bazen hakikati ilan ederler."




10. "Kendini hüzne kaptırmıştı."




11. "“Mutluluk tasvirleri bize keyif verir elbet ama bize bir şeyler öğretenler, felaketlerin tasviridir.”"




12. ""Bilgelik ve erdem de insanı hiçbir yere getirmiyor artık çünkü günümüzde devletin tüm kademeleri satılık.""




13. "“… ıstırabımın sebebi sizsiniz, lakin tüm sevinçlerim de yine sizin sayenizde.”"




14. "Anın acılarına katlanabilmek için ruhunu sonsuza dön."




15. "Seni görünce bende yorgunluk diye bir şey kalmıyor. Dağın tepesinden vadiye bakınca bahçenin ortasında bir gül goncası gibi görünüyorsun gözüme. Kulübelere doğru yürüdüğün vakit yavrularına koşan kekliğin yürüyüşünün ve güzelliğinin seninkinin yanında adı bile okunmaz."





Paul ile Virginie Kitap İncelemeleri


İki kadın benzer olayları yaşamış olup, yazgı kendilerini tüm toplumdan uzak, doğayla iç içe küçük bir yerleşim yerine getirmiştir. Birinin kızı Virginie, diğerinin oğlu Paul dünyaya geliyor. Paul ve Virginie hep birlikte oyun oynar, hep beraber zaman geçirirler. Öyle ki birbirlerine kardeş derler. Bu iki aile arasında öyle bir bağlılık vardır ki dışardan bu bağların koparılması çok zor görünür. Aralarındaki saf sevgi ise adeta görülmeye değerdir. Ancak ne zaman ki Virginie ve Paul ergenlik dönemine girdiğinde işler değişir. Virginie kardeşim dediği Paul’e farklı şeyler hisseder. Paul ise Virginiye ne olduğunu bilmediği öyle şeyler hisseder ki Virginiye annesinden bile daha farklı sevdiğini düşünür.
Adanın güzellikleri, insanın elinin değmesi ile daha da güzelleştiği çok güzel anlatılmaktadır. Günün birinde adaya gelen haberde Virginie’nin halası ölmek üzeredir ve mirasını yeğenine bırakmak istemektedir. Bunun üzerine Fransa'ya gitmek zorunda kalır. Bu bölümde ayrılık ve adadakilerin zorlu yaşamı çok güzel bir şekilde ifade edilmiştir. Adaya dönüşte gemi kaza yapar ve Virginie ölür. Bundan sonra bu aileler için her şey dayanılmaz hale gelir. Ve zamanla kimi üzüntüden kimi hastalıktan teker teker diğer hayata göçerler.
Yıllar sonra tekrar keyifle okuduğum. Okumanızı öneririm.




Merhabalar...

Bugün Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın "Gönül Bir Yel Değirmenidir Sevda Öğütür" adlı eserinde, hiç beklemediğim bir anda karşıma çıktı "Paul ile Virginie". Öyle mutlu oldum ki bu karşılaşmaya; çünkü çok fazla okunmayan, bir yerlerde rast gelmeyen bir klasik. Ben de

sayesinde keşfedip, çok severek okumuştum. Bugün, bu karşılaşma sayesinde, sizlerle de paylaşmaya karar verdim, belki merak eder okursunuz.

Masum kalplerin, derin dostlukların, iyiliğin, erdemin ve günümüzde neredeyse yok olmaya yüz tutmuş bir aşkın hikayesi "Paul ile Virginie". Hem doğa tasvirleriyle, hem de karakter tasvirleriyle gözünüzde canlandırırken; içinize işleyen duygularla birlikte kitabı yaşamamak mümkün değil. Mutluluğu da mutsuzluğu da derinden hissediyorsunuz.

Karakterlerimizin dostu olan anlatıcımız, bizi derin düşüncelere sürükleyerek, felsefeye de yönlendiriyor; kurduğu edebi cümlelerle ruhumuzu da doyuruyor. Altını çizdiğim o kadar çok cümle var ki, buraya hepsini yazamayacağım için çok üzülüyorum..

Umarım Paul gibi sevmeyi bilir, Virginie gibi erdemlerimizi korumayı başarırız. 113 sayfalık bu kısa kitap, aslında uzun bir yolculuk sunuyor bizlere. Bu yolculuktan, hayatımıza bir şeyler katabilmek dileğiyle..

Keyifli okumalar dilerim..

Not: Yanınızda peçete bulundurmayı unutmayın!




Kitap, aşkları için yaşadıkları talihsiz olaylar sonucunda bir araya gelen iki kadın ve onların çocukları Paul ile Virginie'nin aşk hikayesini barındırıyor. Hikaye ise erdem, iyilik, kötülük vb. gibi kavramları sorgulatarak bunlar üzerinden anlatılıyor.

Paul ile Virginie, kardeşçe büyüyüp birbirine aşık olan iki genç. Saf sevgilerini ve birbirlerine olan sadakatlerini gözüm dolu dolu ve heyecanla okudum. Annelerinin birbirlerine koşulsuzca kucak açması ve şefkatlerine hayran kaldım.

Kitaptaki yan karakterler de kendilerinde bize anlatacak bir şeyler mutlaka barındırıyorlardı. İhitiyar adamın yol göstericiliği ve bilgeliği; Domingue ve Marie'nin sonsuz sevgileri, çalışkanlıkları ve sadakatleri her sayfada kendi belli ediyordu.

Tabii bütün bunları okurken aynı zamanda 18.yy Avrupası'nı ve Fransız sömürgesinde yer alan milletlerin durumunu da görüyoruz.

Betimlemeler çok güzeldi kitap boyunca yeşillerin arasından gelen su sesi ve kuş cıvıltıları gözümün önünden hiç gitmedi.

Son olarak da iki farklı aşkın bir araya getirdiği bu aileye son darbeyi bir aşk hikayesinin vurması oldukça manidardı

Genel olarak yüreğimi ısıtan, ders niteliğinde dönüp tekrar okumak isteyeceğim bir kitap oldu. Altını çizdiğim ve yeter bütün kitabı çizdin zaten Esma, diyip işaretlediğim o kadar yer vardı ki... Kesinlikle tavsiye ediyorum




Tanzimat Edebiyatı Dönemi’ndeki ilk çeviri romanlardan Paul ile Virginie.Adeta romantizm akımının manifestosu...Sergüzeşt’in Dilberi’nin ve Madam Bovary’nin Emması’nın “başucu kitabı”.Doğanın iyileştirdiğine inanan; sevgiyi, dostluğu, erdemi ilke edinen saf insanların öyküsü...
Roman, Fransız sömürgesinin bir adasında geçiyor.Paul ile Virginie, birbirlerine sevgiyle bağlı İki dul kadının, köleleri yardımıyla zorluklarla büyüttükleri çocukları.Kardeşçe büyüyen, sonrasında sevgileri aşka evrilen erdemli gençler...Çıkarsız sevgiye inanan, birbirlerine sadakatle bağlı Paul ile Virginie hikâyenin sonunda mutlu olabilecekler mi?Her şeyin üstünde tuttukları erdemleri onlara yetecek mi dersiniz?Okuyun ve görün, derim

”Kötü kalplinin vereceği ekmek insanın ağzını çakıl taşıyla doldurur.”(s.17)

”Başkalarının mutluluğunu da hesaba katmadıkça diyordu insan mutlu olamaz.”(s.37)

”Devlet, onları gölgesiyle güneşten koruyan büyük ağaçlar olmasa küçük çiçeklerin yetişmeyeceği türden bir bahçeye benzer fakat şöyle bir fark vardır:Bir bahçenin güzelliği büyük ağaç sayısının az olmasına bağlıdır oysa bir devletin refahı daima vatandaşlarının refahına ve eşitliğine bağlıdır, zengin bir azınlığın varlığına değil.”(s.82)

”Oğlum, edebiyat semadan gelen bir lütuftur.”(s.86)

”Hayatta öyle korkunç felaketler vardır ve onları en az hak edenlerin başına o kadar sık gelirlerler ki en bilge olanların dahi ümidi sarsılır.”(s.95)




Yaşadıkları talihsizlikler sonucu bir araya gelen iki kadın, can yoldaşı olup birlikte tabiatın içinde toplumdan uzak bir adada yaşamaya başlıyor. Biri kız (Virginie), biri erkek (Paul) iki çocuk dünyaya getirmeleri ile birlikte bu iki aile zaman içerisinde birbirlerine çok büyük bir sevgiyle bağlanıyor.

Ne kadar para, mülk, zenginlikten uzak, sadece mutluluk için yaşamak arzusunda olsalarda hayat bu isteklerini maalesef yerine getirmelerine izin vermiyor.

Kitap sadece bir aileyi ya da masum bir aşkı değil, geçmişten günümüze süregelen sınıfsal ayrımları, insani hırsları, paraya, mal, mülk ve güce verilen, verilmemesi gereken önemi de anlatıyor.

Güçlü tabiat tasvirleriyle, ailede çocuklara verilen tek eğitimin dine dayandırılması, yaşanılan her şeyin ilahi bir güç tarafından yaşatıldığına inanılarak, "yüreğin öncelikle ve yalnızca yaşamın tanrısı için çarparması gerektiğini" ifade ederek kitap boyunca yaratıcıdan, manevî güçten bahsediyor.

Ve ölüm.
Yazar ölümünü aslında yoksulluktan, iftiralardan, başkalarının ıstıraplarına seyirci kalma zorunluluğundan kurtuluşu olarak ifade etmiş.

Kitap bende gerek tabiat tasvirleriyle, gerek maneviyatı ve trajik hikayesiyle çok özel bir yer edindi. Kişinin ruhunun ebedi bir huzurla,hırslardan uzak tabiattan ve yaratıcısından gelen sade duygularla yaşaması gerektiğini hatırlatırken, "yaşam yolunda en uzak sınırlara erişebilmiş olan kimseler münzevi yaşama ait sınıflardan çıkar" düşüncesiylede oldukça düşündürdü.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: