Patrick Süskind En Beğenilen Sözleri
1. "Oysa insanın aklını kullanabilmesi için en başta iç güvenine, huzura ihtiyacı vardı."
- Koku
2. ""Benim sükûnete ihtiyacım var""
- Koku
3. ""Senin göğsünün kokusuna alışmıştır, emin ol senin kalbinin vuruşuna bile alışmıştır""
- Koku
4. "İnsanın umut olmazsa yaşayamayacağı söylenir. Ama yaşamıyor zaten, ölüyor insan."
- Üç Buçuk Öykü
5. ""İnsanların belli bir kokusu yoktu, belli bir insan yüzüde olmadığı gibi. Her insan başka türlü kokardı""
- Koku
6. "Onu en çok rahatlatan şey insanlardan uzaklaşmak olmuştu."
- Koku
7. "" Oysa insanın aklını kullanabilmesi için en başta iç güvenine, huzura ihtiyacı vardı. ""
- Koku
8. "Oysa insanın aklını kullanabilmesi için en başta iç güvenine, huzura ihtiyacı vardı."
- Koku
9. "Benim sükûnete ihtiyacım var."
- Koku
10. "Onu en çok rahatlatan şey insanlardan uzaklaşmak olmuştu."
- Koku
11. ""İnsanlara güvenilmeyeceği, huzur içinde yaşayabilmenin ancak onları kendinden uzak tutmakla olabileceği sonucunu çıkardı.""
- Güvercin
12. "aşk nihayetinde bir hastalık mıdır
en güzel hastalık değil de en korkunç hastalık mıdır
yoksa etkisinin yararlı mı zararlı mı olacağı
dozajına göre değişen bir zehir midir aşk .."
- Aşk ve Ölüm Üzerine
13. "Oysa insanın aklını kullanabilmesi için en başta iç güvenine, huzura ihtiyacı vardı."
- Koku
14. ""Her ne kadar evliliğin nasıl bir şey olduğunu ancak pek kaba çizgileriyle tasarlayabiliyor idiyse de, özlediği tek şey olan o tekdüze dinginliğe, olaysızlığa sonunda bu yoldan kavuşabileceğini umuyordu ya.""
- Güvercin
15. "§
"Onu en çok rahatlatan şey, insanlardan uzaklaşmak olmuştu."
§"
- Koku
16. "Belki de sırf ölmek için gelmişti..."
- Güvercin
17. "Kokuların öyle bir inandırıcılığı vardır ki, sözden, gözle görmekten, duygudan, iradeden daha güçlüdür."
- Koku
18. "Sonra da sevgili kokusunun sonsuza kadar bir daha geri getirilemez biçimde uçup gittiğini gördü... Yavaş yavaş can çekişerek ölmeye benzer bir şey..."
- Koku
19. "Bugüne kadar hep, büzülüp uzaklaşması gereken şeyin dünya olduğunu sanmıştı. Oysa dünya değil, insanlardı."
- Koku
20. "“ Kokuların öyle bir inandırıcılığı vardır ki ; sözden,gözle görmekten,duygudan, iradeden daha güçlüdür..! “"
- Koku
21. "Kokuların öyle bir inandırıcılığı vardır ki, sözden, gözle görmekten, duygudan, iradeden daha güçlüdür. Savılıp atılamaz bu inandırıcılık, soluduğumuz havanın ciğerlerimize işleyişi gibi, o da içimize işler, doldurur bizi, hepten ele geçirir, çaresi yoktur."
- Koku
22. ""Senin göğsünün kokusuna alışmıştır, emin ol senin kalbinin atışına bile alışmıştır""
- Koku
23. "Bugüne kadar hep, büzülüp uzaklaşması gereken şeyin genel olarak dünya olduğunu sanmıştı.Oysa dünya değildi, insanlardı."
- Koku
24. ""Oysa insanın aklını kullanabilmesi için en başta iç güvenine, huzura ihtiyacı vardı.""
- Koku
25. ""...kendi içinde boğulup gidecekti - dehşet verici bir ölüm.""
- Koku
26. "İnsan nereye baksa bir telaştır gidiyordu. Kitap okuyordu insanlar, hatta kadınlar bile."
- Koku
27. "Yürümek yatıştırır."
- Güvercin
28. "Bir kereden bir şey olmaz."
- Güvercin
29. "“” Bu zamanda hiç kimseye güvenip yaklaşmaya gelmiyordu aslında..! “"
- Koku
30. "~
ihtiyacı vardır.
~"
- Koku
31. "Kokular alfabesi seslerinkinden çok çok daha büyük ve ayrımlıydı."
- Koku
32. ""Artık herhangi bir yere gitmek değil, uzaklaşmak, insanlardan uzaklaşmak istiyordu, o kadar.""
- Koku
33. "Uyumak başarının ruhunu tehlikeye atardı."
- Koku
34. ""Onu elde etmeliydi, sırf sahibi olmak için değil, yüreğinin dinginliği aşkına.""
- Koku
35. "“” Onu en çok rahatlatan şey, insanlardan uzaklaşmak olmuştu..! “”"
- Koku
36. "Artık herhangi bir yere gitmek değil, uzaklaşmak, insanlardan uzaklaşmak istiyordu, o kadar."
- Koku
37. ""Senin göğsünün kokusuna alışmıştır, emin ol senin kalbinin vuruşuna bile alışmıştır.""
- Koku
38. "İnsanları sürekli gözleyen insanlardı."
- Güvercin
39. "Tanrı gönderir iyi zamanları da kötü zamanları da ama kötü zamanlarımda yanıp yakılalım istemez, erkekçe göğüs gerelim ister."
- Koku
40. ""Senin kalbinin vuruşuna bile alışmıştır.""
- Koku
41. "İnsan nereye baksa bir telaştır gidiyordu."
- Koku
42. "Yaşamaya sırf inat, sırf kötülük olsun diye karar vermişti."
- Koku
43. "Biraz çekilip bu çalışmayla dolu geçen günün bitiminde kendime, kalbimin odacıklarında küçük bir şölen vereceğim."
- Koku
44. ""İnsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir.""
- Koku
45. ""Kendi ruhu mühürlenmiş olduğu için ondan bir ruh kıpırtısı da beklemiyordu.""
- Koku
46. "Mucizeni gerçekleştir, mucize adam, mucizeni gerçekleştir ve galip gel!"
- Üç Buçuk Öykü
47. ""Başka hiçbir şeyin gölgelemediği kendi varlığı içinde yüzüyor ve bu ona harika geliyordu.""
- Koku
48. "ufukta bir umudun kokusunu almıştı…"
- Koku
49. "Sanırım kendi kendisine de katlanamıyordu."
- Kontrbas
50. ""Kokuların öyle bir inandırıcılığı vardır ki, sözden, gözle görmekten, duygudan, iradeden daha güçlüdür.""
- Koku
51. "Dünyaya dışkısından başka bir şey verdiği yoktu; ne bir gülümseme, ne bir bağırış, ne bir göz ışıldaması, ne de kendi kokusu."
- Koku
52. "Korkunç! "Deli burnuyla görür." gözleriyle göreceğine ve anlaşılan Tanrı vergisi aklın ışığının daha binlerce yıl yanması gerekecekti ilkel inancın son kalıntılarının da defedilebilmesi için."
- Koku
53. "Esin gelmeyecekti!.."
- Koku
54. "~
;
,
.
~"
- Koku
55. ""İçi öylesine iğrenmeyle, dünyadan ve kendinden iğrenmeyle doluydu ki, ağlayamıyordu bile.""
- Koku
56. "“Birdenbire doyumu hiçbir zaman sevgide değil, nefrette bulmuş olduğunu anladı, nefrette ve kendinden nefret edilmesinde.”"
- Koku
57. "Yürümek yatıştırır. Yürümede sağaltıcı bir güç vardır."
- Güvercin
58. "Kendi gücünün bilincinde olmanın verdiği türden bir hoşnutluktu bu."
- Koku
59. "İnsanın felâketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir, der Pascal."
- Koku
60. "Özgürlüğü kişinin elinden alınmışsa o zaman hayatın hiçbir anlamı kalmazdı."
- Güvercin
61. ""
- Koku
62. "Mutluluğun ne olduğunu şimdiye kadar ki ömründe bilmemişti."
- Koku
63. "“ ...kendi ruhu mühürlenmiş olduğu için ondan bir ruh kıpırtısı da beklemiyordu. ”"
- Koku
64. "Çünkü insanlar korkunç olanı görmek istemez."
- Üç Buçuk Öykü
65. "Oysa insanın aklını kullanabilmesi için en başta iç güvenine, huzura ihtiyacı vardı."
- Koku
66. "Kimse gücünün sınırlarını aşmaya zorlanamaz."
- Koku
67. ""Sonunda, sonunda bir şey var oluyordu kalbinde kendinden başka!""
- Koku
68. "Onu en çok rahatlatan şey, insanlardan uzaklaşmak olmuştu..."
- Koku
69. "Yetenek hiçbir şey ifade etmez ama deneyim ,alçakgönüllülükle ,çalışkanlıkla elde edilmiş deneyim her şeydir"
- Koku
70. "Niye bu kadar sırnaşık oluyor bu insanlar?"
- Güvercin
71. "Bugüne kadar hep büzülüp uzaklaşması gereken şeyin genel olarak dünya olduğunu sanmıştı. Oysa dünya değildi ,insanlardı . Öyle görünüyordu ki dünyada insanları boşalmış bir dünyada pekala yaşayabilirdi"
- Koku
72. "Bütün bunlar tuhaf ve şaşırtıcı; çünkü aşk, bir insanın başına gelebilecek en iyi ve en güzel şey, en yüce ve en önemli şeyleri başarmasını sağlayabilecek bir durum olarak görülür.
Bu açmazdan nasıl çıkılır?
Bizi aptallaştıran ve kabalaştırma potansiyeli olan şey nasıl olur da en büyük mutluluk olarak hissedilip tanımlanır?
Aşk nihayetinde bir hastalık mıdır, en güzel hastalık değil de en korkunç hastalık mıdır?
Yoksa etkisinin yararlı mı zararlı mı olacağı, dozajına göre değişen bir zehir midir aşk?
Sokrates, koş yardımımıza!"
- Aşk ve Ölüm Üzerine
73. "Niyetlerini anladığı bir rakibine karşı üstün duruma geçerdi insan, artık onun çevirdiği dolaba kanmazdı..."
- Koku
74. "" Oysa insanın aklını kullanabilmesi için en başta iç güvenine, huzura ihtiyacı vardı. ""
- Koku
75. "Dışarıdan bakan için, gösterdiği yaş gerçek yaşına uyuyordu, ama aynı zamanda bunun iki katı, üç katı, yüz katı gibiydi de, yani bir genç kız mumyası gibi; içindense çoktan ölmüştü."
- Koku
76. ""İnsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir.""
- Koku
77. ""Kendi içinde boğulmamak için orta yerinden yarılmak, patlamak istiyordu.""
- Koku
78. "... Bakın - ama öyle sık görülen bir şey ki. İyi olan ne varsa ölüyor, çünkü zamanın akışı iyinin karşısında.Ve bu akış önüne ne çıkarsa ezip geçiyor."
- Kontrbas
79. "Kokular vardır, yıllarca durur."
- Koku
80. "❝Çünkü insanlar büyüğe karşı korkunca, güzele karşı gözlerini yumabiliyor, ezgilere ya da gönül çelici sözlere kulaklarını tıkayabiliyordu. Ama kokudan kaçamıyorlardı. Çünkü koku, soluğun kardeşiydi.❞"
- Koku
81. ""
- Koku
82. "“Kokuların öyle bir inandırıcılığı vardır ki,sözden,gözle görülmekten,duygudan,iradeden daha güçlüdür.”"
- Koku
83. "❝Çünkü insanlar büyüğe karşı korkunca, güzele karşı gözlerini yumabiliyor, ezgilere ya da gönül çelici sözlere kulaklarını tıkayabiliyordu. Ama kokudan kaçamıyorlardı. Çünkü koku, soluğun kardeşiydi.❞"
- Koku
84. "Beni etkileyen, içime işleyen, bende iz bırakan, sarsan, hatta yolumu şaşırtan ya da beni yoldan çıkaran kitap hangisidir?"
- Üç Buçuk Öykü
85. "❝Kokulara egemen olan, insanın kalbine de egemen olurdu.❞"
- Koku
86. "Küçük insanlar yangından kaçar gibi kaçabilirler sözlerimden, onların hoşuna gidecek şeyler söylemek zorunda değilim."
- Üç Buçuk Öykü
87. ""Bugüne kadar hep, büzülüp uzaklaşması gereken şeyin genel olarak dünya olduğunu sanmıştı. Oysa dünya değildi, insanlardı.""
- Koku
88. "Aşk nihayetinde bir hastalık mıdır, en güzel hastalık değil de en korkunç hastalık mıdır? Yoksa etkisinin yararlı mı zararlı mı olacağı, dozajına göre değişen bir zehir midir aşk?Sokrates, koş yardımımıza!"
- Aşk ve Ölüm Üzerine
89. "“ Paranın ya da şiddetin ya da ölümün gücünden büyük bir güçtü elindeki: insanlarda sevgi uyandırmanın yenilmez gücü. ”"
- Koku
90. "“Dünya," diyorum, “acımasızca kapanan bir midye kabuğudur.""
- Üç Buçuk Öykü
91. "kitaplar ve bilim ise benim için daha çekiciydiler."
- Üç Buçuk Öykü
92. "Yalnızca isimleri, hatta yalnızca somut nesnelerin, bitkilerin, hayvanlarla insanların özel isimlerini söylüyordu, o da ancak bu nesnelerin, bitki, hayvan ya da insanların kokularıyla onu apansız çarpması koşuluyla."
- Koku
93. ""Ömründe bir kere öbür insanlar gibi olup içindekini dışa vurmak istiyordu: Nasıl onlar sevgilerini, aptalca hayranlıklarını dışa vuruyorlarsa o da nefretini dışa vurmak istiyordu şimdi.""
- Koku
94. "Bugüne kadar hep,büzülüp uzaklaşması gereken şeyin genel olarak dünya olduğunu sanmıştı.Oysa dünya değildi,insanlardı.Öyle görünüyordu ki dünyada,insanları boşalmış bir dünyada pekâlâ yaşayabilirdi."
- Koku
95. "❝İnsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir.❞ der Pascal."
- Koku
96. "❝…her gün içti umut kokusundan.❞"
- Koku
97. "❝…oysa insanın aklını kullanabilmesi için en başta iç güvenine, huzura ihtiyacı vardı.❞"
- Koku
98. "“Kokuların öyle bir inandırıcılığı vardır ki, sözden, gözle görmekten, duygudan, iradeden daha güçlüdür. Savılıp atılamaz bu inandırıcılık, soluduğumuz havanın ciğerlerimize işleyişi gibi, o da içimize işler, doldurur bizi, hepten ele geçirir, çaresi yoktur.”"
- Koku
99. "Sonra da sevgili kokusunun sonsuza kadar bir daha geri getirilemez biçimde uçup gittiğini gördü... Yavaş yavaş can çekişerek ölmeye benzer bir şey..."
- Koku
100. "Paranın ya da şiddetin ya da ölümün gücünden büyük bir güçtü elindeki: insanlarda sevgi uyandırmanın yenilmez gücü."
- Koku
101. "❝
Bittim ben, içim ölmüş benim...
❞"
- Koku
102. "“İnsanın aklını kullanabilmesi için en başta iç güvenine,huzura ihtiyacı vardı.”"
- Koku
103. "Bilmezlik bir ayıp değildir, çoğu kimse mutluluk olarak görür onu. Gerçekten de, bu dünyadaki tek olası mutluluk bilmezliktir."
- Üç Buçuk Öykü
104. "Gerek çözümleme gerek tasarlama yönünden, dünyanın en iyi burnu Grenouille'daydı , ama kokuları maddeye dönüştürüp elle tutulur hale getirme becerisini edinmemişti daha."
- Koku
105. "İnzivayı seçen insanlar vardır."
- Koku
106. "“Düşünmek,” der benim bir arkadaşım -kendisi yirmi iki yıldır felsefe okuyor, şimdi doktora yapmakta-, “düşünmek, herkesin acemice uygulamasına gelmeyecek kadar güç bir şeydir. ... Ama her önüne gelen düşünebileceğini sanıyor, üstelik doludizgin, üstüne üstüne giderek, günümüzün büyük hatası bu işte," diyor arkadaşım, ve bu yüzden oluyor onca felaket, hep beraber canımıza okuyacak olan felaketler."
- Kontrbas
107. "Bütün bir dünya, büyü dolu, zengin bir dünya yaratabilen, yepyeni bir nesneydi, insan bir çırpıda çevresindeki iğrençlikleri unutuyor, kendini öyle zengin, öyle rahat, öyle serbest, öyle iyi hissediyordu ki..."
- Koku
108. "Bedeni için gereksindiği, en az ölçüde besinle giysiydi. Ruhu içinse hiçbir gereksinimi yoktu."
- Koku
109. "" Onu en çok rahatlatan şey, insanlardan uzaklaşmak olmuştu... ""
- Koku
110. "❝İnsanoğlunun dili, koklanır dünyayı betimlemeye yetmiyor.❞"
- Koku
111. "❝Uyumak, başarının ruhunu tehlikeye atar.❞"
- Koku
112. "❝Uyumak, başarının ruhunu tehlikeye atar.❞"
- Koku
113. "İnsan nereye baksa bir telaştır gidiyordu. Kitap okuyordu insanlar, hatta kadınlar bile."
- Koku
114. "§
"Biliyordu, bu kadar çok güzelliği kaldıramazdı." s.140
§"
- Koku
115. "❝Paranın ya da şiddetin ya da ölümün gücünden büyük bir güçtü elindeki: insanlarda sevgi uyandırmanın yenilmez gücü.❞"
- Koku
116. "❝…tek başına yetenek hiçbir şey ifade etmez, ama deneyim, alçakgönüllülükle, çalışkanlıkla elde edilmiş deneyim her şeydir.❞"
- Koku
117. "Hep paradır mesele. Bu kapı ne zaman vurulda, para için vurulur. Hep dilemişimdir, ne olur bir kere de kapıyı açınca başka bir niyetle gelmiş biri çıksa karşıma."
- Koku
118. "Denizin kokusu öyle hoşuna gitti ki, onu günün birinde saf ve katışıksız olarak ve içinde boğulabileceği kadar çok ele geçirmeyi diledi."
- Koku
119. ""Onu en çok rahatlatan şey, insanlardan uzaklaşmak oldu.""
- Koku
120. "Başka birisi benden önce davrandı. Benim çiçeğimi başka biri yolup kokusunu çaldı! Haykıramadı, haykıramayacak kadar büyüktü geçirdiği sarsıntı, ama gözyaşı dökmesine engel değildi, gözpınarlarında birikti, birikti, sonra birden burnunun iki yanından boşanıverdi yaşlar."
- Koku
121. "Bu zavallı çocuk, yatıyor sepetinde, mışıl mışıl uyuyor, hakkında dile getirilen o iğrenç kuşkulardan haberi bile yok. İnsan yavrularının koktuğu gibi kokmuyormuşsun, demeye yelteniyor o utanmaz kadın."
- Koku
122. "❝Bugüne kadar hep, büzülüp uzaklaşması gereken şeyin genel olarak dünya olduğunu sanmıştı. Oysa dünya değildi, insanlardı. Öyle görünüyordu ki dünyada, insanları boşalmış bir dünyada pekâlâ yaşanabilirdi.❞"
- Koku
123. "❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥
..oltayla balık tutan birinin coşkusu ve sabrıyla avlıyor,
❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥"
- Koku
124. ""İnsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir.""
- Koku
125. ""Deli burnuyla görür.""
- Koku
126. "İnsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir, der Pascal."
- Koku
127. "gerçeği taşıyabilecek güce sahip olan gelecek kuşaklar içindir."
- Üç Buçuk Öykü
128. "İçine kapanmış yaşıyor, daha iyi zamanları bekliyordu."
- Koku
129. "Aldığı ilk solukta fark etti bir şeylerin yolunda olmadığını. Havada bir yanlışlık vardı."
- Koku
130. ""Çok, ama çok mutlu ediyorsun beni.""
- Koku
131. "Artık biliyordu ki, hayatının bir anlamı, bir hedefi, bir amacı vardı: Kokular dünyasında devrim yapmak gibi yüce bir amaç."
- Koku
132. "İlerdeki davranışlarında kusur etmediği takdirde ve kendisinin, Baldini'nin, çok zararını gördüyse de varlığını hiçbir zaman inkâr edemeyeceği sınırsız iyi yürekliliği sayesinde olacaktı."
- Koku
133. "Bugüne kadar hep, büzülüp uzaklaşması gereken şeyin genel olarak dünya olduğunu sanmıştı. Oysa dünya değildi, insanlardı. Öyle görünüyordu ki dünyada, insanları boşalmış bir dünyada pekala yaşanabilir."
- Koku
134. "❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥
İnsan nereye baksa bir telaştır gidiyordu. Kitap okuyordu insanlar ( a ah hayret bişey) , hatta kadınlar bile (hadi canıııımmm).
❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥"
- Koku
135. ""Evet! Hep paradır mesele. Bu kapı ne zaman vurulsa, para için vurulur. Hep dilemişimdir, ne olur bir kere de kapıyı açınca başka bir niyetle gelmiş biri çıksa karşıma. Düşünüp de ufak bir armağan getiren biri örneğin. Hani azıcık yemiş ya da birkaç fındık fıstık, getirecek şey mi yok şu güz vakti. Belki de birkaç sap çiçek. Ya da biri sırf öyle uğrayıp bir candan 'Tanrı'nın selamı üzerinizde olsun, Peder Terrier, güzel bir gün dilerim size!' diyecek olsa. Ama o günü göremeyeceğim galiba. Dilenci değilse satıcıdır, satıcı değilse zanaatkâr, sadaka istemiyorsa çıkardığı hesabı verir insanın eline...""
- Koku
136. "❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥
Onu elde etmeliydi,
Sırf sahibi olmak için değil,
❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥"
- Koku
137. "❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥
İnsanın aklını kullanabilmesi için en başta iç güvenine, huzura ihtiyacı vardır.
❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥"
- Koku
138. "Onu elde etmeliydi, sırf sahibi olmak için değil, yüreğinin dinginliği aşkına."
- Koku
139. "Onu en çok rahatlatan şey, insanlardan uzaklaşmak olmuştu."
- Koku
140. ""Gerçekten de bütünüyle yalnızdı! Dünyadaki tek insan kendisiydi""
- Parfümer
141. "“Ultra posse nemo obligatur.”
Kimse gücünün sınırlarını aşmaya zorlanamaz."
- Koku
142. ""Ama şimdi hiçbir şey düşünmüyordu. Düşünmeye fırsat olmuyordu, çok, öyle çok işi vardı ki.""
- Koku
143. "Amacı, sanatıyla çok para kazanmak değildi.İçini açığa vurmak istiyordu, dış dünyanın verebileceği her şeyden harikulade bulduğu içini açığa vurmak."
- Koku
144. "Kokuların öyle bir inandırıcılığı vardır ki, sözden, gözle görmekten, duygudan, iradeden daha güçlüdür."
- Koku
145. "Yaşamaya sırf inat, sırf kötülük olsun diye karar vermişti."
- Koku
146. "Sanki yaşamaktan, ömrünün son saatlerini bile uyanık olarak yaşayıp görmeyi istemeyecek kadar çok yorulmuş gibi bir hali vardı."
- Koku
147. "Yetenek hiçbir şey ifade etmez, ama deneyim, alçak gönüllülükle , çalışkanlıkla elde edilmiş deneyim her şeydir."
- Koku
148. "
"
- Koku
149. "Bir anlık bir şeydi insanın yoksullaşıp düşmesi! Bir anlık bir şeydi kişinin öz. varlığının görünüşte sağlam taşlarla örülü temeli!"
- Güvercin
150. "Bir cennet huzuru içindeydi. Fransa'nın en kimsesiz dağının başında, yerin elli metre altında, kendi mezarında gibi yatıyordu. Ömründe kendini bu kadar güven içinde hissettiği olmamıştı, anasının karnında bile."
- Koku
151. ""Bugüne kadar hep, büzülüp uzaklaşması gereken şeyin genel olarak dünya olduğunu sanmıştı. Oysa dünya değildi, insanlardı. Öyle görünüyordu ki dünyada, insanları boşalmış bir dünyada pekâlâ yaşanabilirdi.""
- Koku
152. "Yaşamaya sırf inat, sırf kötülük olsun diye karar vermişti."
- Koku
153. "" Oysa insanın aklını kullanabilmesi için en başta iç güvenine, huzura ihtiyacı vardı. ""
- Koku
154. "Ne olur, Tanrı aşkına, içinde taşıdığı hazineleri, öyle sessiz sedasız alıp götürmemeliydi!"
- Koku
155. "Denizin kokusu öyle hoşuna gitti ki, onu günün birinde saf ve katışıksız olarak ve içinde boğulabileceği kadar çok ele geçirmeyi diledi."
- Koku
156. "Onun istediği, belirli insanların kokusuydu: o çok seyrek olan, aşk uyandıran insanların kokusu..."
- Koku
157. ""Çocukken romanlardaki insanların neden tuvalete gitmediğini merak ederdim hep.""
- Aşk ve Ölüm Üzerine
158. "İnsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir ""
- Koku
159. "İnsan nereye baksa bir telaştır gidiyordu. Kitap okuyordu insanlar."
- Koku
160. "❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥
Dirençli bir bakteri kadar inatçı, sessizce bir ağaçta bekleyip yıllar önce ele geçirdiği küçücük bir damla kanla geçinen kene kadar kanaatkârdı.
❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥ ᴥ ❥"
- Koku
161. "Dışarıdan bakan için, gösterdiği yaş gerçek yaşına uyuyordu, ama aynı zamanda bunun iki katı, üç katı, yüz katı gibiydi de, yani bir genç kız mumyası gibi; içindense çoktan ölmüştü."
- Koku
162. ""
- Koku
163. "İnsan nereye baksa bir telaştır gidiyordu. Kitap okuyordu insanlar."
- Koku
164. "Ne büyüktü Tanrı! Ve ne küçüktü, ne zavallıydı kendisi!"
- Koku
165. "Bu zamanda hiç kimseye güvenip yaklaşmaya gelmiyordu aslında."
- Koku
166. ""Kimse gücünün sınırlarını aşmaya zorlanamaz.""
- Koku
167. "...bilmiyordu artık şimdi şimdi miydi, burası burası mıydı, yoksa aslında şimdi o zaman mıydı da burası orası mı."
- Koku
168. "Kokulara egemen olan, insanın kalbine de egemen olurdu."
- Koku
169. "(...) onu kendinde seviyor, kendini onunla seviyordu..."
- Koku
170. "Ah, ne kötüydü dürüst bir adamın böyle dolambaçlı işler yapmak zorunda kalması! Ne kötüydü insanın, sahip olduğu en değerli şeyi, onurunu böyle iki paralık şey için lekelemesi!"
- Koku
171. ""İnsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir.""
- Koku
172. ""Ah, ne kötüydü dürüst bir adamın böyle dolambaçlı işler yapmak zorunda kalması! Ne kötüydü insanın, sahip olduğu en değerli şeyi, onurunu böyle iki paralık şey için lekelemesi!""
- Koku
173. "İnsan felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir."
- Koku
174. ""
- Koku
175. "İnsanın aklını kullanabilmesi için en başta iç güvenine, huzura ihtiyacı vardı."
- Koku
176. "suda erimek üzere bir buz parçasının üzerinde yürüyen birisi gibi batıyor hissetti kendini."
- Güvercin
177. "Bildiği topraklardaydı ve her şeye meydan okumaya hazır hissediyordu kendini."
- Koku
178. "Kendi ruhu mühürlenmiş olduğu için ondan bir ruh kıpırtısı da beklemiyordu."
- Koku
179. "Bu yeniay gecesinde dikkatini çelen hiçbir şey yoktu. Dünya sırf bu kokudan, biraz da deniz yönünden gelen dalga uğultusundan başka bir şey değildi."
- Koku
180. "Kokulara egemen olan, insanın kalbine egemen olurdu."
- Koku
181. "İnsanların kendileri iğrençti, hepsi, hepsi iğrençti."
- Koku
182. ""Sana teşekkür ederim, Jean-Baptiste Grenouille, böyle olduğun, nasılsan öyle olduğun için!""
- Koku
183. "Sonra da sevgili kokusunun sonsuza kadar bir daha geri getirilemez biçimde uçup gittiğini gördü... Yavaş yavaş can çekişerek ölmeye benzer bir şey..."
- Koku
184. "İnsanın aklını kullanabilmesi için en başta iç güvenine, huzura ihtiyacı vardı."
- Koku
185. "İnsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir."
- Koku
186. "Ve her gün içti umut kokusundan."
- Koku
187. "Bugüne kadar hep, büzülüp uzaklaşması gereken şeyin genel olarak dünya olduğunu sanmıştı. Oysa dünya değildi, insanlardı."
- Koku
188. "…çünkü ömrü boyunca hep vazgeçmişti. Ama sahip olduğu, kaybettiği olmamıştı daha hiç."
- Koku
189. "Ufukta bir umudun kokusunu almıştı."
- Koku
190. ""Ne olacak?" diye düşündü...
(...) eskisinden de berbat olacak!"
- Koku
191. "Bugüne kadar hep, büzülüp uzaklaşması gereken şeyin genel olarak dünya olduğunu sanmıştı. Oysa dünya değildi, insanlardı."
- Koku
192. "…çünkü ömrü boyunca hep vazgeçmişti. Ama sahip olduğu, kaybettiği olmamıştı daha hiç."
- Koku
193. "Jonathan Noel bütün bu olup bitenlerden, insanlara güvenilmeyeceği, huzur içinde yaşayabilmenin ancak onları kendinden uzak tutmakla olabileceği sonucunu çıkardı."
- Güvercin
194. "Benim sükûnete ihtiyacım var."
- Koku
195. "“Bu zamanda hiç kimseye güvenip yaklaşmaya gelmiyordu aslında.”"
- Koku
196. "İnsanın umut olmazsa yaşayamayacağı söylenir. Ama yaşamıyor zaten, ölüyor insan."
- Üç Buçuk Öykü
197. ""İnsan nereye baksa bir telaştır gidiyordu. Kitap okuyordu insanlar hatta kadınlar bile.""
- Koku
198. "İnsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir."
- Koku
199. "Onu en çok rahatlatan şey insanlardan uzaklaşmak olmuştu."
- Koku
200. "“İnsanın kişiliği, kokusundadır.”"
- Koku
201. ""Siz bir hayvandınız, ben insana dönüştürdüm sizi.""
- Koku
202. "Şimdiye kadar bilinen bütün her şey yanlışmış, birdenbire bambaşka olmalıymış her şey."
- Koku
203. "İnsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir."
- Koku
204. "Ah, ne kötüydü dürüst bir adamın böyle dolambaçlı işler yapmak zorunda kalması! Ne kötüydü insanın, sahip olduğu en değerli şeyi, onurunu böyle iki paralık şey için lekelemesi!"
- Koku
205. "Tanrı'nın selamı üzerinizde olsun, Peder Terrier, güzel bir gün dilerim size!"
- Koku
206. "Onu en çok rahatlatan şey, insanlardan uzaklaşmak olmuştu."
- Koku
207. "(...) bir daha da unutamayacağım, çünkü ben hiçbir kokuyu unutmam. Demek ömür boyu ancak onun anısıyla yaşayabileceğim, şimdiden olduğu gibi..."
- Koku
208. "İnsanın aklını kullanabilmesi için en başta iç güvenine, huzura ihtiyacı vardı."
- Koku
209. "İnsanlara güvenilmeyeceği, huzur içinde yaşayabilmenin ancak onları kendinden uzak tutmakla olabileceği sonucunu çıkardı."
- Güvercin
210. "(...) boylu boyunca uzanmıştı, uyuklamaya, bir yandan da burnunun ucundan güzel kokular geçirmeye başladı: örneğin, ilkbaharda kırlardan kopup gelmişe benzeyen, ıtırlı bir esinti; yeşeren ilk kayın yaprakları arasından geçen ılık bir mayıs yeli; denizden bir üfürük hava, tuzlu badem gibi buruk."
- Koku
211. "Bu zamanda hiç kimseye güvenip yaklaşmaya gelmiyordu aslında..."
- Koku
212. "(...) masumluğun ta kendisiydi."
- Koku
213. "Çocukluk günlerinden bu yana bir daha hiç yapmadığı bir şey yaptı, dua etmek üzere ellerini kavuşturdu, “Tanrım Tanrım,” diye yakardı, niçin terk ettin beni?"
- Güvercin
214. "Sonra mı? Sonra ne mi yapacaktı? Bilmiyordu. Belki yine sürdüregeldiği yaşamına dönerdi, belki evlenirdi, belki bir oğlu olurdu, belki hiçbir şey yapmazdı, belki ölürdü. Onun için hepsi birdi. ""
- Koku
215. "Ultra posse nemo obligatur.
Kimse gücünün sınırlarını aşmaya zorlanamaz."
- Koku
216. "İyi olan ne varsa ölüyor , çünkü zamanın akışı iyinin karşısında."
- Kontrbas
217. "Paranın ya da şiddetin ya da ölümün gücünden büyük bir güçtü elindeki: insanlarda sevgi uyandırmanın yenilmez gücü."
- Koku
218. "Kendi berbat huzursuzluklarını, kendi doyumsuzluklarından duydukları tadı, dünyada hiç bir nimete yetişemeyişlerinin verdiği zevki, kısacası, kafalarındaki uçsuz bucaksız kargaşayı bütün topluma yaymayı gerçekten başardılar!"
- Koku
219. "Bugüne kadar hep, büzülüp uzaklaşması gereken şeyin genel olarak dünya olduğunu sanmıştı. Oysa dünya değildi, insanlardı. Öyle görünüyordu ki dünyada, insanları boşalmış bir dünyada pekâlâ yaşanabilirdi."
- Koku
220. "Onu en çok rahatlatan şey, insanlardan uzaklaşmak olmuştu. Paris’te, dünyanın başka herhangi bir şehrinde olduğundan çok daha fazla insan bir araya sıkışmış yaşıyordu. Altı yedi yüz bin insan yaşıyordu Paris’te. Caddeler kıvıl kıvıl insan, evler bodrumlarından çatı katlarına kadar tıklım tıklım insan doluydu. Hemen hemen hiçbir köşe, bir tek taş, bir karışcık toprak yoktu Paris’teki insan kokusu sinmemiş olsun."
- Koku
221. "İnsanın aklını kullanabilmesi için en başta iç güvenine, huzura ihtiyacı vardı."
- Koku
222. "Gerçekten de bütünüyle yalnızdı! Dünyadaki tek insan kendisiydi."
- Koku
223. "Oda , güvenli adasıydı bu güvensiz dünyada..."
- Güvercin
224. "Her icat, bir kuralın bozulması anlamına gelirdi."
- Koku
225. "Onu elde etmeliydi, sırf sahibi olmak için değil, yüreğinin dinginliği aşkına."
- Koku
226. "İnsan nereye baksa bir telaştır gidiyordu."
- Koku
227. "§
"Bir an öyle şaşkınlaştı ki, gerçekten, ömründe daha bu kız kadar güzel bir şey görmediğini düşündü."
§
İlavem yoktur :D"
- Koku
228. "Onu kendinde seviyor, kendini onunla seviyordu."
- Koku
229. "Gerçekten de bütünüyle yalnızdı!"
- Koku
230. "Birdenbire günün, dün gecenin yorgunluğunu hissetti, aynı zamanda içi çok rahattı, daha düne kadar her gece lambayı söndürdükten sonra canını çıkaran kaygılı düşüncelere, karanlık önsezilere kapılmadan, hemen uykuya daldı, hayal görmeden, inlemeden, kasılıp sıçramadan, sinir içinde dönüp dönüp durmadan uyudu. Uzun zamandır ilk olarak derin, dingin, dinlendirici bir uyku uyudu..."
- Koku
231. "Siz bir hayvandınız, ben insana dönüştürdüm sizi. Düpedüz Tanrısal bir eylem. Duygulanmamı hoş görünüz!"
- Koku
232. "İlginç olmaktan tamamen uzak biri olmayı başarıyordu. Rahat bırakıyorlardı onu. Onun istediği de başka bir şey değildi."
- Koku
233. "...artık herhangi bir yere gitmek değil, uzaklaşmak, insanlardan uzaklaşmak istiyordu, o kadar."
- Koku
234. "Grenouille artık herhangi bir yere gitmek değil, uzaklaşmak, insanlardan uzaklaşmak istiyordu, o kadar."
- Koku
235. "§
"Her sanatta ve her zanaatta
-Bak gitmeden bunu aklına yaz!-
yetenek hiçbir şey ifade etmez, ama deneyim, alçak gönüllülükle, çalışkanlıkla, elde edilmiş deneyim her şeydir.""
- Koku
236. "Yeniden doğmuş gibiydi, hayır, yeniden değil, ilk kez doğmuş gibiydi, çünkü şimdiye kadar öz bilinci bulanık kalmış, herhangi bir hayvan gibi yaşamıştı."
- Koku
237. "İçini açığa vurmak istiyordu, başka bir şey değil, dış dünyanın verebileceği her şeyden harikulade bulduğu içini açığa vurmak."
- Koku
238. "(...) o, varla yok arası kokular dünyası."
- Koku
239. "Kokuların öyle bir inandırıcılığı vardır ki, sözden, gözle görülenden, duygudan ve iradeden daha güçlüdür."
- Koku
240. "(...) seviyordu ve sevgisi, ta derinlerine kadar ulaşan bir mutluluk yayıyordu içine."
- Koku
241. "Goethe bazı şiirlerinin yayımlanması konusunda oldukça sakıngandı; onları mahrem ziynetler gibi bir çekmecede saklar, sadece sevdiği bir kaç kişi için oradan çıkarırdı."
- Aşk ve Ölüm Üzerine
242. "Evet! Hep paradır mesele. Bu kapı ne zaman vurulsa, para için vurulur."
- Koku
243. "İcatlara büyük kuşkuyla bakardı, çünkü her icat, bir kuralın bozulması anlamına gelirdi."
- Koku
244. "Gözlerini açtığında soğuktan kımıldayacak halde değildi. Hemen yine kapadı gözlerini, uykuda ölmek için."
- Koku
245. "Aşk, hiçbir ölümlünün yakasını kurtaramayacağı bir güçtür"
- Aşk ve Ölüm Üzerine
246. "Tanrı gönderir iyi zamanları da kötü zamanları da, ama kötü zamanlarda yanıp yakılalım istemez, erkekçe göğüs gerelim ister."
- Koku
247. "Her şey dağılıp yok olacaksa neden bir şey yapayım ki?"
- Üç Buçuk Öykü
248. "(...) ruhunun ülkesini kaplayan gecenin içinden kalbine, evine indi."
- Koku
249. ""neşeli bir kimliği var, tatlı hafif, melodi gibi, insanın keyfini yerine getiriyor...""
- Koku
250. "(...) bilinen oyunların şaşırtıcı, yeni bir biçimde sahnelendiği tiyatroda olduğu gibi hoşnuttu..."
- Koku