Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Para Ağacı - Şermin Yaşar | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Para Ağacı Kitap Bilgileri


Yazar: Şermin Yaşar
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 18 dk.
Sayfa Sayısı: 152
Basım Tarihi: 26 Kasım 2022
Yayınevi: Taze Kitap
ISBN: 9786057289506
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe


Para Ağacı Kitap Tanıtımı


Her yaştan yüz binlerce okurun kalbini kazanan Dedemin Bakkalı kitabının yazarından yine çok sevilecek bir eser: Para Ağacı.
Şermin Yaşar, yeni kitabında son yılların en çok konuşulan gündemlerinden “kolay yoldan para kazanmayı” masaya yatırırken emeğin, üretmenin, çabanın ve dostluğun altını çiziyor.

Düşünsenize bütün gün yatıyorsunuz. Kitap okumuyor, müzik dinlemiyor, hatta tablete bile bakmıyorsunuz…
Boş boş, sadece yatıyorsunuz. İşte tembel oğlanla tanıştığımda tam olarak bunu yapıyordu. Oyun oynamaya, yemek yemeye, konuşmaya bile üşeniyordu. Annesiyle babası devamlı ondan şikâyet ediyordu. Sonra bir mucize oldu. Tembel oğlan hareket etmeye karar verdi. Ve daha ilk adımında dünyanın en zengin çocuğu oldu.
Sonra da geri yattı.
İşte bu hikâye, yattığı yerden gezegenin en çok para kazanan insanı olan tembel oğlanın macerası. Hiçbir şey yapmadan duyup duyabileceğiniz en acayip macerayı yaşadı bu çocuk.
Nasıl mı?
Hepsini anlatacağım....




Para Ağacı Kitaptan Alıntılar


1. "Yetişkinlerin en çok merak ettikleri şey çocukların büyüyünce ne olacağı? Herkes bunu soruyordu. Gerçi onların bir çocukla sohbet etmesi bu kadardı."




2. "Bir şeyi tüm kalbinle inanırsan ve inandığın şey uğruna tüm kalbinle çalışırsan; herkes günün birinde sana inanıyor ve yolun açılıyor."




3. "Biri sana sarıldığında kollarını ilk gevşeten kişi olma."




4. "Hayatı yaşamak varken oturup elinizdeki telefondan hayatı izlemek nedir?"




5. "Filancanın kızı misafirliğe gittiğinde uslu uslu otururmuş. Ben kıpır kıpırmışım, kesin içimde kurt varmış."




6. "Her şey incelikten, insan kabalıktan kırılır."




7. ""Kendimi bildim bileli ders çalışıyordum.""




8. "Saatimi sabaha karşı 5.00'e kurmuştum. Kalkıp ders çalışacaktım. Sabah 8.00'de okula gidiyordum. 8.00'e kadar evde üç saat çalışıyordum, ders çalışmaya gitmeden önce ders çalışmak ve ders çalıştıktan sonra eve gelip tekrar ders çalışmak en sevdiğim hobilerim arasındaydı."




9. "Tembel oğlunu düşündüm. Sınav derdi yok. Gelecek kaygısı yok, bir şey yok. Sınava da girmeyecekmiş zaten. Girmesin ne güzel bir rakibimiz elenmişti.

Keşke bütün çocuklar zengin olsaydı da sınava sadece ben girseydim."




10. ""Biri sana sarıldığında kollarını ilk gevşeten kişi olma.""




11. "İnsanlar yıllarca sabahtan akşama kadar çalışıyor, yine de ancak hayatta kalacak kadar para kazanı­yorlardı."




12. "Bütün arkadaşlarımla, annem babamla konuştuğumuz tek şey sınavdı. Gelecekte ne olacağız? İyi bir gelecek için ders çalışmalıyız.

Test kitapları, konu anlatımları çözümlü sorular kafayı yiyorduk, sakin sakin.."




13. ""Herşey incelikten insan kabalıktan kırılır.""




14. "Abim ilk maaşı ile kendine yeni telefon almıştı. Kendisine daha bir iyi bir şey almasını beklerdim ama bana da eski telefonu kalmıştı."




15. "Ne demişler ; her şey incelikten, insan kabalıktan kırılır."





Para Ağacı Kitap İncelemeleri


Para Ağacı

Annesiyle misafirliğe giden 9 yaşlarında bir çocuk.. Misafirlikte annesinin sürekli "tembel oğlan" dediği bir çocukla tanışır. "Tembeldir tenekedir o, bütün gün yatar.."

Aradan 5 yıl geçer, lise sınavlarına hazırlanıyordur.
Harıl harıl test kitapları, konu anlatımlı kitaplar çözüyordur. Bu esnada aklına tembel oğlan gelir.

"Sınav derdi yok. Gelecek kaygısı yok, bir şey yok. Sınava da girmeyecekmiş zaten. Aman girmesin, ne güzel, bir rakibimiz elenmişti," diye düşünür.

Bir gün ablasıyla dönerciye gider. Orada Tembel tenekenin, babasını görürler. Babası:
"Benim oğlan zengin oldu. Şansı yaver gitti.
Sınav mınav işleri, meslek seçimi, memurluk bütün bunlar, saçmalıkmış azizim. Biz de boşuna çalışmışız senelerdir. Ben de bıraktım işi.."

O elini kolunu kaldırmayan, tembel oğlan ne yapmıştı da bu dönerin hepsini alacak kadar çok zengin olmuştu?
Aklını kurcalamaya başlar. Öğretmeninin verdiği röportaj ödevinin ardından soluğu tembel oğlanın yanında alır.

Anlat bakalım kanka, bu zenginliğin sırrı ne?

####
İçten empatik bir yaklaşımı var kitabın.. Zenginlik kolay yoldan gelirse.. Sürekli olur mu? Çalışmadan çabalamadan elde edilen bir zenginlikten tat alınır mı? Büyük,  küçük demeden herkesin keyifle okuyabileceğiniz bir eser..

๑ ◕‿◕ ๑




Çocuk kitabı diye başladım ama içindeki hikâyeyle hepimizi ilgilendiren bir aynaya dönüşüyor Para Ağacı. Şermin Yaşar’ın o çok sevdiğim sade ama derin diliyle yazılmış bir kitap bu. Lafı dolandırmıyor, kalbinden geçiriyor, bize olduğu gibi aktarıyor. Belki de o yüzden bu kadar dokunuyor…
Hikâye, küçük bir kasabada bir gün ortaya çıkan “para ağacı” ile başlıyor. Gerçekten, dallarından para sarkan bir ağaç… İlk başta herkes çok mutlu. Ama zaman geçtikçe bu ağacın insanların içini nasıl değiştirdiğini görüyoruz. Gülüşler azalıyor, paylaşımlar bitiyor, dostluklar çatırdıyor. Paranın insanı nasıl dönüştürebileceğini, toplumun iç dengelerini nasıl bozabileceğini anlatıyor ama bunu öyle ustalıkla, öyle yormadan yapıyor ki, kitabın sonunda insan bir durup kendini sorguluyor.
Ben bu kitabı okurken sadece bir hikâye okumadım; para, sahip olma arzusu, paylaşmak, vicdan gibi kavramlar üzerine düşündüm. Ve galiba en çok da “gerçek zenginlik nedir?” sorusu takıldı aklıma.
Şermin Yaşar’ın dilini zaten çok seviyorum. Her yaştan okuyucuya dokunabilmesi, gündelik şeyleri anlatırken kalbimize dolaylı yollarla ulaşabilmesi bence onun en büyük gücü.
“Para Ağacı” küçük büyük demeden herkesin okuyabileceği, okuduktan sonra uzun süre zihninde ve kalbinde iz bırakacak bir kitap. Tavsiyemdir.




Yazarımızın kalemini çok seviyorum. Öyle güzel konulara değiniyor ki… Hem çok yaratıcı bir kurguyla hem de basit ve anlaşılır bir dille.. Bu kitabı 5.sınıftan itibaren her yaş grubu okuyabilir. Yaşı olmayan kitaplardan…

Babasının iş arkadaşı olan adamın tembel oğluyla tanışır kahramanımız olan genç kız. Hiçbir hastalığı olmamasına rağmen yatağından çıkmayan, yemeğini yemeyen, okula gitmeyen biridir bu tembel oğlan. İlk tanıştıklarında küçüklerdi ama yıllaaaarrr sonra şans eseri denk geldiklerinde bu tembel oğlanın çok zengin olduğunu öğrenir. İyi de nasıl? Hiç iş yapmadan, çalışmadan, oturduğu yerden bu kadar nasıl zengin olabilir ki bir insan? Genç kızımız lise sınavlarına hazırlandığı bu dönemde öğretmeninin verdiği proje ödevini de bahane ederek işin iç yüzünü araştırmaya başlar..

Çocuk kitabı gibi görünse de bu konu etrafında büyüklerin çocuklara olan yanlış tutumlarından da bahsetmiş alt metinde. İşte bu kısımlar kendimizi sorgulamamız gereken yerler. Farkında olmadan hatta kötü niyetli olmadan çocuklarımızı kalıplar içerisine sokmaya çalışırız, onları kendi isteklerimiz doğrultusun da yetiştirip çoğu zaman bir birey olduklarını unuturuz. İşin en kötü yanı da bu davranışlarımızın çocuklarımızın üzerinde olumsuz bir etki bırakabileceğini de göz ardı ederiz. İşte bunun çok çarpıcı bir örneği bizim tembel oğlan. Düşünsenize ailesi ona hep tembel oğlan demekten çocuklarına koydukları adı unutmuş, çocuk kendi gerçek isminden bi haber Bence çocuklarınızla birlikte tahlil yaparak okumalısınız




Şermin Yaşar’dan okuduğum 7. kitap “Para Ağacı” oldu ve bir kez daha onun kaleminden gelen farkındalık tokatını yedim diyebilirim. Küçüklerin okuması için gibi görünen ama aslında büyüklerin en çok ihtiyacı olan kitaplardan biri.

Kitap boyunca aklımda hep şu soru vardı: “Ben gerçekten kendi hayallerimin peşinden mi gittim, yoksa bana öğretilen ‘başarı’ tanımına mı koştum?” Çünkü Para Ağacı tam da bunun üzerine düşündürüyor insanı. Bir ağacın meyve yerine para vermesi fikri basit gibi görünse de, alt metni çok güçlü: Sevmeden, istemeden yapılan işler, başkalarının hayalini yaşamak, bir çocuğu sırf prestijli olsun diye belli kalıplara sokmaya çalışmak… Hepsi biriktikçe insanı yoran, ruhunu körelten şeyler.

En çok da çocuklara yapılan o baskı kısmı içimi acıttı. Sırf “başarılı” görünsün diye spordan, sanattan koparılan çocuklar… Bir sınavdan diğerine koşturulan, hep “başarılı ol” denilen ama “mutlu musun?” diye kimsenin sormadığı çocuklar… Kitap bunu öyle sade ama etkili anlatıyor ki, insan ister istemez kendine, kendi çocukluğuna ya da çevresine dönüp bir bakıyor.

"İstediklerimiz ve sahip olduklarımız her zaman ihtiyacımız olan şeyler değildir" cümlesi, kitaptan değil ama kitabın ruhunu çok güzel özetliyor bence. Çünkü "Para Ağacı", sana mutlu olmanın başarıdan, paradan, unvandan çok daha fazlası olduğunu hatırlatıyor. Kendini tanımak, sevmek, anlamak… Ve belki de en önemlisi, çocuklara alan tanımak.

Mesele zengin olmak değil, neyi yapınca gerçekten iyi hissettiğimizi bulmak. Herkesin para ağacı farklı büyüyor sonuçta.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: