Paket Kitap Bilgileri
Yazar: Sebastian Fitzek
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 4 dk.
Sayfa Sayısı: 320
Basım Tarihi: 6 Ocak 2019
İlk Yayın Tarihi: 6 Ocak 2019
Yayınevi: Pegasus Yayınları
ISBN: 9786052995853
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Paket Kitap Tanıtımı
DİKKAT!
YÜKSEK DOZDA GERİLİM İÇERİR!
Postacısı ondan evde bulamadığı komşusuna gelen bir paketi teslim almasını rica etti. Daha önce adını hiç duymadığı bir komşuydu bu. Üstelik yıllardır aynı ara sokakta oturmasına rağmen.
Kadın ise, “Bunda ne kötülük olabilir ki?” diye düşündü.
Ve böylece ölümcül bir kâbusu evine sokmuş oldu…
Genç psikiyatr Emma Stein bir otel odasında saldırıya uğradığından beri evinden çıkmayı reddediyordur. Emma, öldürmeden önce kurbanlarının saçlarını kazıdığı için basında “Berber” adıyla anılan bir psikopatın üçüncü kurbanıdır. Berber’in elinden canlı kurtulan tek kişi olan Emma bu caninin yarım bıraktığı işi tamamlamak için onun peşine düşeceğinden korkmaktadır. Kendisine saldıran kişiyi hiç görmemiş olmasına rağmen karşısına çıkan her adamın o olduğuna dair paranoyak düşünceler yakasını bırakmaz. Kendisini güvende hissettiği tek yer ise Berlin’in ücra bir semtinde bulunan ara sokaktaki evidir, ta ki bir gün postacı Emma’dan bir komşusunun paketini onun adına teslim almasını isteyene dek.
Emma yıllardır aynı sokakta yaşamasına rağmen bu komşu hiç tanımadığı biridir ve onun adına aldığı paket Emma’yı hayatının en korkunç kâbusunun içine atacaktır.
“Sebastian Fitzek uykusuz bir gece geçireceğinizi garanti ediyor.”
Donna
“Yazar, okuyucuları için delice bir hikâye, tekinsizlikler ve son sayfaya kadar devam eden çılgınca bir temposu olan bir paket hazırlamış.”
dpa
“Fitzek yanıltmacalarla dolu bir şahesere imza atmış.”
Westdeutsche Allgemeine
“Fitzek gerilim türünün ustası olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.”
Hörzu
Paket Kitaptan Alıntılar
1. "Boşluğa yeterince uzun süre bakarsan, boşluk da sana bakar."
2. "Ama en güzel fotoğraf insanda, zamanın başka bir boyuta geçmiş olduğu hissini uyandırandı."
3. ""Bir kez yalanını yakaladığın kişinin, bin kez doğrusunu sorgularsın.""
4. "Ruhsal hastalıklardaki sorun, kendi kendinize teşhis koyamamanızdı. Beyninizi kendi beyninizle anlamaya çalışmak, tek kollu bir cerrahın kendi elini dikmeye çalışmasıyla aynı şeydi. Bu mümkün değildi."
5. "Dört rakamı, Çince, Japonca ve Korecede
sözcüğüyle benzer şekilde telaffuz edildiğinden bazı bölgelerde uğursuz olarak kabul edilir. Hatta Kantonca konuşulan Güney Çin'de on dört sayısı
anlamına gelir, bu nedenle Le Zen'in Guangdonglu sahipleri, söz konusu sayıları sadece odalarda kullanmamakla kalmayıp dör düncü ve on dördüncü katlardan da feragat etmişlerdi."
6. "Oysa şimdi, en sevdiği oyuncağı elinden alınmış küçük bir çocuk gibi karşında otururken hissettiği tek şey, acıma hissiyle ağırlaşan kocaman bir boşluktu."
7. ""Sevgiden Emma. Bütün bunları sadece sevgiden yaptım.""
8. "İntikam..
Size zarar verildiğinde bundan daha fazla ihtiyaç duyduğunuz başka hiçbir his yoktur."
9. "Hayatım, kulağa tuhaf geldiğini biliyorum ama postacımızın pek güvenilir olmadığına dair şüphelerim var.
. Özgeçmişini bir şekilde araştırabilir misin?"
10. "Attığı her adım bir cesaret denemesiydi.
Yol öylesine eziyetliydi ki.."
11. "Hayır, yapabileceği tek şey, posta kutusuna hızlı bir bakış atmaktı"
12. "Kanun adamlarının savaş meydanındayken yanında her zaman doğru silahları taşırdı. Mesele kişisel sorunlar olduğundaysa çoğunlukla güçsüz olurdu."
13. "Bir kez yalanını yakaladığın kişinin, bin kez doğrusunu sorgularsın."
14. ""Bir kez yalanını yakaladığın kişinin,
bin kez doğrusunu sorgularsın."
Atasözü"
15. "“bir kez yalanını yakaladığın kişinin, bin kez doğrusunu sorgularsın.”"
Paket Kitap İncelemeleri
Sebastian Fitzek / Paket
Okuyucunun algısıyla ustaca oynayarak onu sürekli gerçek mi hayal mi çizgisinde gezdiren, yaşananlardan finale kadar emin olamadığınız ve temposu hiç dinmeyen bir kitap #Paket .
Korkularımızın gerçekleri görmemize engel olduğunu enfes bir kurgu ile anlatmış yazar. Hiçbir şeyden tam olarak emin olmanıza izin vermediği gibi küçük detaylar ile sizi yönlendiren ama her seferinde şüphe duymanızı sağalayan ve başka bir detay ile kafanızı karıştıran bir akışı var. Gerilimden çok psikolojik yönünün ağır bastığını düşünüyorum. Akıcı olmasına rağmen çok fazla ayrıntı olduğu için beyin yakan bir tarzda okuma vadediyor. Öyle güzel bir final yapmış ki biter bitmez yazarın diğer kitaplarını merak ediyor insan.
Problemli bir ailede sevgi açlığı çekerek büyümüştü Emma. Özellikle babasından talep ettiği ilgi “Hemen defol! Yoksa canını acıtırım” sözleriyle sonlandıkça, küçücük kalbi hep kırılarak büyüdü. Halbuki tek isteği, dolabındaki kasklı adamın artık odasına gelmemesiydi.
Büyümüş, evlenmiş ve yaşadıkları onu psikiyatr olmaya itmişti. Bir gün evine gelen postacının, komşusunu evde bulamadığı için ona bıraktığı paket ile tüm hayatı değişmiş ve bütün kabusları geri gelmişti.
Cinayetler, ihanetler ve psikolojik gelgitleriyle herkesten şüphe duyacak ve olayların ne kadarının gerçek olduğunu finale kadar anlamakta zorluk yaşayacaksınız.
Keyifli okumalar…
Emma; genç bir psikiyatr...
Konuşmacı olarak katıldığı seminerden sonra, oteline yerleşir.
Kadınların saçlarını kazıyıp, onları öldüren 'Berber' lakaplı seri katil otel odasında ona kabusu yaşatır. Saçları kazınmış, zihni bulanık bir şekilde otobüs durağında bulur kendini. Emma, 'Berber'in elinden kurtulan tek kişidir.
Yaşanan kabus gibi anlardan sonra Emma'nın eski korkuları da gün yüzüne çıkar. Berber'in yarım kalan işini tamamlamak için peşine düşeceğine inanan Emma, kendini evine kilitler. Tüm hayatı tepetaklak olan Emma'nın, kapısına gelen postacı, komşusuna gelen postayı Emma'ya bırakmak ister. Ama Emma oturduğu çıkmaz sokakta, bu isimde birini tanımaz. Her nasılsa kendini paketi alırken bulur ve kabusu kaldığı yerden devam eder.
•
•
Yazarın kalemi efsane... Karakterlerin akıllarını nasıl bulandırıp, kendilerinden şüphe etmelerini sağlıyorsa, okura da acımadan aynısını yapıyor. Olaylar açıklanırken öyle mantıklı sebepler ortaya koyuyor ki evvet işte katil bu diye aklınızda hiçbir soru işareti kalmadan atlıyorsunuz.
Ama bir bakmışsınız, nur topu gibi başka bir katilimiz doğuyor ve onun katil olduğundan da yine %100 eminsiniz...
Beyin yakan, gerimgerim geren, insanın aklıyla oynayan harika bir kitap.
Herkesten şüphe ettim, tek masum olarak gördüğüm kişi ise katil çıktı. Öyle iyi kamufle etmiş kendini. Tempo hiç düşmüyor...
Arka kapakta;
DİKKAT!
YÜKSEK DOZDA GERİLİM İÇERİR!
diyor...
Ve bu vaadini hakkıyla yerine getiriyor...
Paket hiç bir sayfası durağan olmayan, son sayfasına kadar gizem ve gerilim barındıran, soluksuz okunan bir psikolojik gerilim kitabıydı.Çok beğenerek, sürekli tahminlerde bulunarak ama hiç bir tahminimi tutturamayarak kitabı kısa bir sürede bitirdim.
Emma Stein çocukluğunda babasından beklediği değeri görememiş , başarılı bir psikiyatristtir. Katıldığı bir konferans sonrası yaşadığı travmatik olay ile hayatını ve çevresini algılayış biçimi değişir. Bu olaydan 5 ay sonra evine daha önce adını duymadığı bir komşusuna gönderilmiş bir paket gelir. Kendisini, bu komşu kimdir, neden daha önce adını duymamıştır, pakette ne olabilir soruları ile gerilim dozu yüksek bir olay örgüsü içinde bulur.
Kitapta olaylar bir geçmişe , bir günümüze atlayarak veriliyor. Bu anlatım tarzı gizem ve merak duygusunu arttırması açısından da etkileyiciydi. Duru, akıcı bir anlatım ile karakterlerin duygularını direk yaşatabilen Sebastian Fitzek' in okuduğum 4. Kitabı oldu.
Wulf Dorn ile birlikte Sebastian Fitzek de psikolojik gerilimde çok sevdiğim ve her kitabını gözüm kapalı alabileceğim yazarlar arasına girdi. Gizemli olay örgüsü ile heyecan ve gerilimin her sayfada devam ettiği, yaşanılan düşünce ve duyguları kendiniz yaşıyormuş gibi hissedebileceğiniz bu kitap önerimdir.
Emma, başarılı bir psikiyatrdır . Bir gün otel odasında cinsel saldırıya uğrar ve ardından evine kapanır. Dış dünyayla bağını neredeyse tamamen koparır. Saldırgan hâlâ serbesttedir ve polis onu yakalayamamıştır. Bu da Emma’nın kendini güvende hissetmesini engeller. Bir gün kapısına kargo görevlisi gelir ve komşusuna ait bir paket bırakmak ister. Emma, önce almak istemese de kargocuyu kırmaz ve de paketi teslim alır. Ancak bu paketle birlikte evine aldığı şey, yalnızca bir koli değildir. Geçmişinin korkuları, bastırdığı travmaları ve acı dolu sırları da yeniden su yüzüne çıkartacak bir eser. Paketin hayat kadınlarını öldüren ve onların saçını kesen medya tarafından "Berber" lakabı takılan seri katille ilişkisi var mı. Yoksa herşey bir hayal ürünü mü?
Kitap ilk sayfasından son sayfasına kadar insanda bir merak uyandırıyor. Kitabın sonu ise hiçde beklediğim gibi olmadı ve beni çok fazla şaşırttı. Avcıyken, av olmak gibi...
Yazar, karakterin iç dünyasını aktarmakta son derece başarılı. Emma'nın korkularını, yalnızlığını ve travmalarla boğuşmasını okuyucuya neredeyse fiziksel olarak hissettiriyor. Ayrıca kitapta çok fazla ters köşe, şaşırtıcı detaylar ve gerilim dozunu gittikçe artıran bir anlatım tekniği var.Fitzek, okuyucuyu bu kez paranoyanın ve travmaların derinliklerine sürüklüyor. Kitap okuyuculara tüyler ürpertici bir psikolojik yolculuk vaat ediyor. Psikolojik gerilim sevenlerin keyifle okuyacağı bir roman. İyi okumalar...
2025’in ilk ayinda hem fitzek okumaya baslayarak onun polisiye dunyasiyla tanistim hem de bu dunyada cok keyifli, merakli, heyecanli dakikalar gecirdim. bundan sonra okumaya baslayacagim kitap da yine fitzek’in olacak, ayni sekilde.
bu surede suna da alistim: fitzek okumaya basladiginiz ilk sayfalarda cekici gelmeyebilir, hatta sıkıcı bile olabilir ama ona 60 sayfa civarinda sabrederseniz her sey akicilasmaya baslayacak. ardindan, son 50 sayfada muthis ve beklemediginiz bir ters koseyle karsilasacaksiniz. bu son 50 sayfaya giderken de her sayfayi merakla ve heyecanla cevireceksiniz, birakasiniz gelmeyecek.
ne yazik ki bu kitap benim icin oyle ol(a)madi. diger kitaplarini heyecanli bir sekilde okusam da bir turlu bu kitaba elim gitmedi ama bir noktada nasil bitecegini merak ettigim icin de birakmak istemedim. elimin gitmeyisi de kitabin bir hafta elimde surunmesine sebep oldu, normalde daha kisa bir surede bitirebilecekken.
diger kitaplarinda bu dusunceye pek de katilmamistim ama emma stein’in dunyasina dahil olurken fitzek’in de bir erkek oldugunu, bir erkek olarak da pek cok erkek gibi kadin karakterleri ve onlarin ic dunyasini yansitmak konusundaki yetersizligini daha iyi gorup anladim ve de hatirladim.
simdiye kadar okudugum kitaplari arasinda basarisiz buldugum ve en sevemedigim kitabi oldu paket.