Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Özgürlüğün Elli Tonu - E. L. James | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Özgürlüğün Elli Tonu Kitap Bilgileri


Yazar: E. L. James
Tahmini Okuma Süresi: 19 sa. 45 dk.
Sayfa Sayısı: 697
Basım Tarihi: Şubat 2015
İlk Yayın Tarihi: Nisan 2012
Yayınevi: Pegasus Yayıncılık
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9786053430179
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Özgürlüğün Elli Tonu Kitap Tanıtımı


Romantik, özgürleştirici ve kesinlikle bağımlılık yaratıcı bu roman dengenizi sarsacak, sizi ele geçirecek ve ebediyen sizinle kalacak . Anastasia Steele ' in ne istediğini bilen, göz alıcı iş adamı Christian Grey ' le tanışması, her ikisinin de hayatlarını geri dönülmez biçimde değiştiren şehvetli bir ilişkinin kıvılcımını çakmıştır. Christian ' ın sıra dışı zevkleri karşısında şoka uğrayan, ondan hem hoşlanan hem de korkan Ana, daha derin bir bağlılık istiyordur. Onu yanında tutmaya kararlı olan Christian, bunu kabul eder. Şimdi her şeye sahiptirler; aşk, tutku, yakınlık, servet ve sonsuz olasılıklarla dolu bir dünya. Ana, Grey ' i sevmenin kolay olmayacağını ve beraberliklerinin her ikisinin de tahmin edemeyeceği zorluklar getireceğinin her zaman farkında olmuştur. Anastasia ' nın kendi benliğinden ve bağımsızlığından ödün vermeden Grey ' in yaşam stiline uyum sağlamayı öğrenmesi, Grey 'inse kontrol dürtüsünü aşması ve kendisini altüst eden fırtınaları arkasında bırakması gerekmiştir. Ama geçmişle hesapları henüz kapanmamıştır. Tam her şeye sahip gibi göründükleri bir anda, talihsizlik ve kader bir araya gelip Ana ' nın en korkunç kâbuslarını gerçeğe dönüştürür




Özgürlüğün Elli Tonu Kitaptan Alıntılar


1. "Gereğinden fazla düşünmeyi bırak artık."




2. ""Ve birden öpüşü değişti; tatlı, sevgi ve hayranlık dolu olmaktan çıkıp şehvetli, derin ve tüketici bir hal aldı""




3. "Beni bir kez bıraktın ve ben bunun nasıl bir his olduğunu biliyorum."




4. "Erkeklerin farklı bir gezegenden geldiğini unutmazsan her şey yolunda gider."




5. "Bu andan itibaren, ikimiz de hayatta olduğumuz sürece, sana elimi, kalbimi ve aşkımı veriyorum."




6. "Bana bakışı öyle ateşliydi ki, küresel ısınmanın tek sorumlusu o olabilirdi."




7. ""O zevk bana ait." Gülümsedim; gözleri aydınlandı."




8. "Hayvanların özgürlüğü karnı acıkana kadar, insanların özgürlüğü paraya muhtaç kalana kadardı."




9. "''Seni şartsız seveceğime, hayallerin konusunda sana destek olacağıma, seni onurlandırıp sana saygı duyacağıma,seninle gülüp seninle ağlayacağıma, umutlarımı ve hayallerimi seninle paylaşacağıma ve ihtiyaç duyduğunda sana teselli sağlayacağıma söz veriyorum. Ve yaşadığımız sürece üzerine titreyeceğime.''"




10. ""Cezalandırmak istiyor musun?"
"Evet.""




11. "Gereğinden fazla düşünmeyi bırak artık."




12. "“ Yarın gerçekliğe dönüyoruz...”"




13. "“ Acele kalkan pişmanlıkla oturur.”"




14. "Ah Tanrım.
"Âşık oldum," diye fısıldadı.
Nefes alamaz oldum. Yanağımı okşadı.
Kalan azıcık nefesimle, "Ben de öyle," diye mırıldandım.
Gözleri yumuşadı. Dudaklarını oynattı.
"Biliyorum." ......."




15. "“ Bilinçaltım yarım ay biçimindeki gözlüklerinin üstünden bakıp onaylamayarak kafasını sallarken, içimdeki tanrıça yığıldığı şezlongunda derin uykudaydı...”"





Özgürlüğün Elli Tonu Kitap İncelemeleri


Grinin Elli Tonu, Karanlığın Elli Tonu ve Özgürlüğün Elli Tonu serisini Pegasus Yayınları etkinliği için okudum. Konu belli kapakta yazdığı gibi. Seri olduğu ve konu devam ettiği için üçünü birden yorumlayacağım. Birincisi okurken kendimi reklam seyrediyor gibi hissettim. Her şey marka idi. Bir paragrafta 5- 6 kere Converse ayakkabılarım. Her paragrafta Audi SUV , A3, A8. "Kodak makinemi aldım, Kodak filmimi taktım." gibi marka kullanılmadan kurulmuş cümle yok gibi. Bu da çok rahatsız edici. Çoğu bölüm erotiklik sınırını aşıyor, bence bu kadarı gereksiz. Aşk - erotizm- porno sınırları iyi çizilmeli. Marka reklamları abartıldığı gibi erotizm de abartılmış. Bir Barbara Cartland, Beyaz Dizi, Daniella Stell tadı yok. 25 senedir aşk romanı okumadığım için yeni yazarları bilmiyorum :( Psikolojik tahliller yapılmaya çalışılmış ama oda yeterli değil, çok yüzeysel. Başından sonu belli polisiye romanlar gibi. Sayfa sayısını çoğaltmak için gereksiz uzun tasvirler yapılmış ; şifoniyerin çekmecesinin kulpuna kadar anlatmış. Oyun odasına her girdiğinde odanın detaylarını anlatarak hikaye gereksiz uzatılmış. Devamlı olarak zenginlik vurgusu var , zenginlik abartısın dan olaylara adapte olamıyorsunuz. Bir de " Son Söz " diye bir bölüm eklenmiş ; kitabın yarısı neredeyse bayağı uzun bir son söz ve ilk kitabın yarısı tekrarlanmış. Bu zamana kadar okumamakla hiç bir şey kaybetmemişim, Pegasus yayınları etkinliği olmasaydı ve Nihal Kara Yurtseven okumam için göndermeseydi kesinlikle alıp okumazdım. Genede merak edenler , okumak isteyenler okuyabilir.




7/10

+18

Herkese selaaaam yeni bir kitap yorumu ile geldiiim
Elli ton üçlemesinin üçüncü kitabı biz okuyuculara karakterler arasındaki aşkı derinden hissettiriyor. Bay Grey'in saklı ve kendisinin dahi hatırlayamadığı geçmişini öğreniyoruz.

Anastasia ve Christian sonunda mutlu sona ulaşıyor fakat Christian 'ın geçmişi peşlerini bırakmıyor. Spoiler vermek istemiyorum o yüzden detaya girmeyeceğim sadece bu sahneleri okumak çok gerilim doluydu gerçekten meraktan sayfaları nasıl çevirdiğimi bilmiyorum Ah bir de bazı yerlerde Christian'a acayip sinir oldum cidden

Ben bu kitabı hepsinde daha çok sevdim çünkü daha duygu doluydu tabi erotizm yine vardı ama duygu her şeydir. Beni sadece bir iki şey rahatsız etti sanırım yazar farklı bir anlatım biçimi kullanmaya çalışmış çünkü ikinci kitaptan sonra düğün sahnesi beklerken bir anda balayı sahnesi ile karşılaştım ve ne olduğunu anlayamadım daha sonra geçmişe gitme tekniği ile düğün anına geri dönüldü ama bu şekilde bir anlatıma gerek var mıydı bilmiyorum. Diğer rahatsız eden şey olaylar çok hızlı bir şekilde gelişti sanki hadi artık bitsin diye hızlı hızlı yazılmış gibi geldi bana diğer kitaplardan her şeyin betimlesini okumaya alışınca biraz tökezledim okurken ama sonra kitap kendini topladı.

İlk kitabın yorumundan da bezer bir şey demiştim bir yerde gerçek sevgi varsa her şeyin üzerinden gelebilir bu sevgi. Tüm kötü olaylar, tüm kötü insanlar defedilebilir. Ben bu kitapta her zaman bunu hissettim bu yüzden okurken bu seriyi okumak çok keyifliydi Bay ve bayan Grey'i gerçekten özleyeceğim




Önce filmleri ardından kitapları okuyan biri olarak film ve kitaplarda en sevdiklerim hep 3. olanlardı. Özellikle kitabın sonları bence okunmaya en çok değecek bölümlerdi.

İlk iki kitap için de ayrı ayrı inceleme yayınladığım için seriyi baştan açıklamayacağım.

açısından baktığımızda ilk kitaptan beri iyileşme ve geçmişindeki yüklerden arınma sürecinde olan Christian’ın tamamıyla sorumluluk sahibi aile babasına dönüşümüyle sonlanıyor. Geçmişinden hatırladığı ve hatırlamadığı gerçeklerin su üstüne çıkması ve onlarla mücadelesi, yarım kalan konuların kapanmasıyla tam bir sona ulaşıyor kitap. Zaten yarım kalan, eksik biten hikayelerden hep nefret etmişimdir.

~Spoiler~

Kitapta okurken en çok etkilendiğim kısım hamilelik haberi sonrası yaşananlar ve özellikle bankada telefonda konuşmaları ve Christian’ın “Beni terk mi ediyorsun?” sözleriydi. Gerçeği bilmeyerek söylediği sözlerindeki ızdırabı hissettim. Filmde izlerken de etkilendiğim sahneyi okumayı sabırsızlıkla bekliyordum. Sonrasındaki ilgili ve geçmişiyle yüzleşen Christian sayfaları filmde eksikliğini hissettiğim yerlerdi.

Sonda Christian ağzından okuduğumuz sayfalar da yazarın Christian merkezli kitaplarına göndermeydi anlaşılan. Doğrusu arka arkaya üç kitaptan sonra seriye devam etmeyi ve aynı şeyleri tekrar okumayı düşünmüyorum, hoşçakal Elli Ton Serisi :)




Aslında çok eleştiri almış bir seriyi ne kadar çok beğenerek okuduğumu nasıl tarif ederim bilmiyorum ama elimden geleni yapacağım. İlk üç kitabı severek okudum fakat eleştirilerin aksine beni en çok etkileyen yazarın " Grey " kitabı oldu. Nedenini bilmeden kendime çok yakın hissettim Christian'ı. Neredeyse onun kalbinden ve beyninden geçen her şeyi okudukça hissettim ve yaşadım denebilir. Özellikle psikolojisinin derinlerine indikçe , yaptığı her şeyin bir nedeni olduğunu gördükçe daha çok etkilendim ve sımsıkı bağlandım . . . !
Yazarı da ayrıca taktir ediyorum. Marquis de Sade'nin kitap incelemelerinde de yazdığım gibi ; toplumun dışladığı , görmezden geldiği veya tabulaştırdığı konuları cesaretle yazanları her zaman çok daha fazla sevmişimdir , hep daha fazla sempatiyle yaklaşmışımdır . Azınlıklara karşı , dışlananlara karşı , toplumun " Anormal " kabul ettiği her şey benim ve benim gibi hissedenler için hep daha samimi ve içten olmuştur ; BDSM'de buna dahil . . . !

Aslında hepimiz biliyoruz ki ; bir çok kişi toplumdan dışlanma korkusuyla sevdiği şeyleri itiraf edemiyor sadece . Hatta kişiler çoğu zaman kendisine bile itiraf edemiyor bunları. Elbette sevenler olduğu gibi nefret edenler de vardır ama bence çoğunluk bu şekilde saklıyor . . .
Toparlayacak olursam ; herkes nasıl yorumlar yaparsa yapsın , ben bayılarak , severek ve her kelimesini yaşayarak okudum . Sadece " Karanlık " kitabı kaldı en kısa sürede o kitapta elime geçer de okurum diye sabırsızlıkla bekliyorum . . . . ! ! !




Aslında çok eleştiri almış bir seriyi ne kadar çok beğenerek okuduğumu nasıl tarif ederim bilmiyorum ama elimden geleni yapacağım. İlk üç kitabı severek okudum fakat eleştirilerin aksine beni en çok etkileyen yazarın " Grey " kitabı oldu. Nedenini bilmeden kendime çok yakın hissettim Christian'ı. Neredeyse onun kalbinden ve beyninden geçen her şeyi okudukça hissettim ve yaşadım denebilir. Özellikle psikolojisinin derinlerine indikçe , yaptığı her şeyin bir nedeni olduğunu gördükçe daha çok etkilendim ve sımsıkı bağlandım . . . !
Yazarı da ayrıca taktir ediyorum. Marquis de Sade'nin kitap incelemelerinde de yazdığım gibi ; toplumun dışladığı , görmezden geldiği veya tabulaştırdığı konuları cesaretle yazanları her zaman çok daha fazla sevmişimdir , hep daha fazla sempatiyle yaklaşmışımdır . Azınlıklara karşı , dışlananlara karşı , toplumun " Anormal " kabul ettiği her şey benim ve benim gibi hissedenler için hep daha samimi ve içten olmuştur ; BDSM'de buna dahil . . . !

Aslında hepimiz biliyoruz ki ; bir çok kişi toplumdan dışlanma korkusuyla sevdiği şeyleri itiraf edemiyor sadece . Hatta kişiler çoğu zaman kendisine bile itiraf edemiyor bunları. Elbette sevenler olduğu gibi nefret edenler de vardır ama bence çoğunluk bu şekilde saklıyor . . .
Toparlayacak olursam ; herkes nasıl yorumlar yaparsa yapsın , ben bayılarak , severek ve her kelimesini yaşayarak okudum . Sadece " Karanlık " kitabı kaldı en kısa sürede o kitapta elime geçer de okurum diye sabırsızlıkla bekliyorum . . . . ! ! !



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: