Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Oyunlarla Yaşayanlar - Oğuz Atay | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Oyunlarla Yaşayanlar Kitap Bilgileri


Yazar: Oğuz Atay
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 4 dk.
Sayfa Sayısı: 108
Basım Tarihi: Kasım 2020
İlk Yayın Tarihi: 1985
Yayınevi: İletişim Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789754702101
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Oyunlarla Yaşayanlar Kitap Tanıtımı


Tanzimat'tan bu yana sürekli değişen politik ve toplumsal değerler karşısında tutunmaya çalışan Türk okur-yazarının kara güldürüsü. Eylemsizlikle geçmiş bir yaşamın getirdiği beceriksizlik ve gülünç olma korkusundan Atay sürükleyici bir oyun çıkarmış.




Oyunlarla Yaşayanlar Kitaptan Alıntılar


1. "Artık hayatımın yarısını yaşıyorum, yarısını oynuyorum."




2. "Bu ülkede de çalışan herkes sinirli."




3. "Ben de büyük meseleler yüzünden harcamış olmak isterdim hayatımı. Küçük dertler yüzünden yıpranıp gitmek istemezdim."




4. ""Ne-var-ne yok-iyilik- sağlık oynuyorum her gün""




5. "büyük kalpler nedense çok zayıf oluyor.."




6. "Hayatın toplu iğne kadar değeri yok gözümde.."




7. "''Sende...
Çocukça bir büyüklük var.''"




8. "Hayır, sizi sevmemeliyim. Çünkü her zaman olduğu gibi hayal kırıklığı bekliyor beni.."




9. "Ben artık gülemiyorum Turgut!.."




10. "Hayatın toplu iğne kadar değeri yok gözümde."




11. ""Önce şiirden anlamı kaldırdılar, sonra müzikte melodiyi öldürdüler""




12. "“..ben artık gülemiyorum..”"




13. "Artık hayatımın yarısını yaşıyorum yarısını oynuyorum."




14. "Seni seviyorum çünkü başka çarem yok."




15. "Seni seviyorum. Çünkü başka çarem yok.."





Oyunlarla Yaşayanlar Kitap İncelemeleri


Kitap roman kategorisinde oğuz abim ATAY,ın okuyacağım son kitabıydı ve ne olduğunun önemi yoktu. Okumaya başladım ve sürpriz tiyatro oyunu. Daha önce hiç tiyatro oyunu okumamıştım. Bu ilkide oğuz abim yaşatmış oldu. İncelemeleri okuyup karar vereceklere sürpriz olmasın. Sonda söylemem gerekenide şimdi söylüyorum mutlaka okuyunuz.

Birazda kitap içeriğine değinelim. Oyun diğer kitaplardaki başkaldırıyı devam ettiriyor. Coşkun karakteri aydın, beş parasız ve mutsuz bir evlilik. Oğuz ATAY kitaplarını okuyanlar karakterleri anladı hemen. Coşkun karakterinin başkaldırısı, sosyal eleştirileri, alayları…. Sonu gene hüzün.

Aydın karakter üzerinden o dönemin sözde aydın tayfasını eleştirmesi ve üzerlerine yapılan baskıyı kabullenip susmaları ve gerçekleri yazmamaları üzerinden 1975 ve sonrasını çok güzel özetlemekte. Coşkun Ermiş Nutuk Çekmeleri harikaydı. Oğuz ATAY maalesef aramızdan erken ayrılmasaydı “Milletime Nutuk “ kitabı çıkarır oda başyapıtlar arasında yerini alırdı.

Oyunda isimleri geçirilen diğer kitapların karakterlerinden Turgut, Selim, Hikmet adlarının geçmesi diğer kitapların devamlılığını bize iyice hissettiriyor.

Şu an ekleyeceklerim eleştiri alabilir ama hissettiğimi yazacağım. Hikmet ve Coşkun birleşmesi Oğuz ATAY hayranı olan dizi Poyraz Karayel deki baş karakterin ortaya çıkmasını sağlamış. Diziyi sevenlerde kitabı okuyabilir.

Anlamıyorum. Oyun nerede bitiyor, hayat nerede başlıyor, hiç anlamıyorum. Hayat nerede bitiyor, ölüm nerede başlıyor? Kitaptaki bu alıntı gibi iç içe geçen 2 perdelik bütün tiyatro oyunu.




1970'li yılların toplumsal ve bireysel sancılarını yansıtan bu oyun, Atay'ın yalnızca romanlarıyla değil, tiyatro eseriyle de edebiyat dünyasında ne kadar özgün bir yere sahip olduğunu kanıtlar. Oyunlarla Yaşayanlar, modern bireyin karmaşık duygusal ve düşünsel dünyasını ele alır. Bu eser, sıradan bir bireyin bile kendi hayatında karşılaştığı güçlüklerin aslında bir tiyatro oyunu kadar karmaşık, ironik ve hatta bazen trajikomik olabileceğini vurgular. Başkarakter Coşkun, kendi hayatını ve çevresindekileri bir tiyatro sahnesi gibi algılayan, oyunlara hapsolmuş bir kişiliktir.

Coşkun'un gerçeklikten kopmuş bakış açısı, onun çevresiyle ve kendi iç dünyasıyla olan ilişkilerini karmaşıklaştırır. Toplumun dayattığı rolleri, bireylerin samimiyetsiz ilişkilerini ve Coşkun'un bu yapay dünyaya duyduğu tepkiyi büyük bir ustalıkla anlatır. Atay burada hem birey-toplum ilişkisini sorgular hem de insanın kendi içinde yaşadığı çelişkileri ortaya koyar. Bu çelişkiler yalnızca Coşkun'un değil, oyundaki diğer karakterlerin de hayatlarını etkiler ve bu da eseri çok katmanlı bir hale getirir.

Dramatik yapısı ve ironi ile dolu dili sayesinde eser, okuyucusunu hem güldürür hem de düşündürür. Ancak arka planda sürekli bir melankoli ve sorgulama hali vardır.




OĞUZ ATAY - OYUNLARLA YAŞAYANLAR

Öncelikle hepinize merhabalar, kitap dostlarım. Bugün sizlere edebiyatımızın önemli yazarlarından biri olan Oğuz Atay' dan okuduğum ilk kitap olan Oyunlarla Yaşayanlar kitabının incelemesini yapacağım.

Öncelikle kitabın konusunu bakacak olursak; kitapta emekli tarih öğretmeni Coşkun' un kendini tiyatro oyunlarına nasıl kaptırdığı ve bu oyunların onun yaşamındaki yansımaları konu olarak işlenmiş durumda.

Coşkun, emekli bir tarih öğretmenidir ve kendini oyunlara kaptırmıştır. Oyun yazarlığı yapar ve bu oyunlarda rol alır. Ve bizlere bu eserde Coşkun' un bu tavırlarının ailesinde ve arkadaşları arasında nasıl bir etki yarattığı anlatılır.

Coşkun' un eşi Cemile' dir. Cemile' ye göre Coşkun' un yaptıkları boş iştir. Çünkü Coşkun kendini oyunlara o kadar kaptırmıştır ki adeta bir ailesi, bir eşi olduğunu unutacak dereceye gelmiştir. Cemile' nin çektiği zorluklar da kitapta bizlere anlatılmaktadır.

Kitabı dili, konusu ve konunun isleyişi bakımından inceleyecek olursak; konusu oldukça güzel bir eserdi benim nezdimde. Konunun işleyişini de oldukça beğendim. Oğuz Atay okumak beni zorlar gibi bir algıya kapılmıştım fakat öyle bir durum olmadı. Aksine kendine has üslubunu oldukça beğendim ve kısa süre içinde bu eseri okudum.

Ben tiyatro metinleri okumayı seviyorum ve bu eseri de keyifli bir şekilde okudum. Ayrıca yeni bir yazar ile tanışmanın mutluluğunu tattım.

Tiyatro metni okumayı seven tüm kitap dostlarıma bu güzel eseri siz tavsiye ederim.
Okuyacak olan kitap dostlarıma şimdiden keyifli okumalar dilerim.




Oğuz'cum Atay'dan okuduğum üçüncü şaheser.
Kaldı dört kitabı. Hem hepsini okumak, bitirmek istiyorum hem de bitirirsem naparım, derin nefes al ve yıllara yay ki tadı tazeliğini yitirmesin diye kendimi teskin ediyorum. Öyle bir yaklaşma kaçınma çatışması.

Bir tiyatro metni. Muazzam bir toplum-aydın eleştirisi. Okurken kahkahalar attım yer yer. O zeka pırıltılı ince göndermeleri yok mu, beni benden aldı. Çok keyif aldım.
Aralardaki Selim ve Turgut göndermelerinde gözlerim nemlendi, bir garip oldum devam edemedim okumaya.

Hâletiruhiyemde tesiri en kuvvetli yazar..
Okumadan göçüp gidenlerden olmayın. Kendinizi akışa bırakın savursun sizi, olay silsilesini takip ederek okunmamalı. Bilinç akışı tekniğine alışıksanız mutlaka öneririm.

Deniz Yüce Başarır'ın "Ben Okurum" podcast serisindeki Tutunamayanlar bölümünü dinlemenizi ısrarla tavsiye ederim. Hakan Günday, Atay'ın nasıl idrak edilebileceği konusunda şahane tespit ve önerileri var. Günday'la aynı yollardan geçmiş olduğumu bilmek çok başka bir duygu yarattı bende. Mutlaka dinleyin.

Atay'la ilk defa tanışacaklar için "Korkuyu Beklerken" doğru bir tercih olacaktır.
Her türlü başlayın ve kendinizi kaptırın.

Işıklar içinde uyu gözümün nuru..
Kızın Özge Atay'ın yerine ben doğmak isterdim ben..
Ahh bee....




Oğuzcuğum Atay'ın okuduğum üçüncü kitabı ve tek tiyatro eseri... Sadece 108 sayfadan oluşan okurken de sizi güldüren-hüzünlendiren ve bu ikilemde bırakan bir kitap. Oğuzcuğum Atay'ın hep kendine özgü anlatımı, fikirleri, ve esprileri vardır ve bunu her kitabında farklı bir karakterle harmanlar, karakterleri unutturmaz. Tutunamayanların Selim'ini ve Turgut'unu nasıl unutmadıysam Oyunlarla Yaşayanların Coşkun Ermiş emekli tarih öğretmenini de unutmayacağım: ) Size Coşkun Ermiş'i biraz tanıtmak isteriiim tabiki: ) Kendi isteğiyle emekli olmuş ve kendini oyun yazmaya adamış bir aydın. Yazmaya adamış derken kendi hayatı gibi onları da yarım bırakan, asla tamamlayamayan bir oyun yazarı: ) Kendini öyle adıyor ki bu işe yazmak bir yana oynuyorda, sürekli tiyatro oynar gibi gündelik hayatında rollere bürünüyor. Tabii destekçisi Saffet ve deli oğlu Ümit'le birlikte (karısı Cemile'nin çıldırmasına rağmen) :)) Evin Saadet ninesini de unutmayalım tabiii :) Okurken güldüren ve eleştiren bir yanı olan bu kitabı tabiki okuyun bi kaç saatte biter... Oğuzcuğum Atay'a gelecek olursak, mümkün olsaydı onu ve deliliğini çok tanımak isterdim. Şöyle bu hayat üstüne esprili bir hasbihal ederdik :) Eminim çoook gülerdim, baya eğlenirdim. Oğuzcuğum Atay bütün kitaplarını okumak ve seninle delirmek istiyorum. Keşke erken gitmeseydin, huzurla uyu...



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: