Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Otuz Beş Yaş - Cahit Sıtkı Tarancı | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Otuz Beş Yaş Kitap Bilgileri


Yazar: Cahit Sıtkı Tarancı
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 56 dk.
Sayfa Sayısı: 280
Basım Tarihi: 24 Nisan 2020
Yayınevi: Can Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789755100173
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Otuz Beş Yaş Kitap Tanıtımı


“Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.

Dante gibi ortasındayız ömrün.

Delikanlı çağımızdaki cevher,

Yalvarmak yakarmak nafile bugün,

Gözünün yaşına bakmadan gider.”



Cahit Sıtkı Tarancı’nın bu dizelerle başlayan “Otuz Beş Yaş” şiiri, Türk edebiyatının kült şiirleri arasındadır. Bir başka şiir ustamızın, Behçet Necatigil’in deyişiyle: “Şiirlerinde, yaşamanın ve aşkın güzelliğini öven, ölümün üstünlüğünü vurgulayan, Türkçeyi bütün tatlılık ve anlatım gücüyle şiire geçiren Cahit Sıtkı Tarancı, döneminin en çok okunan şairlerinden biri olmuş, hiçbir akıma bağlanmadan kendine özgü bir şiir geliştirmiştir.”



Tarancı’nın şiirle ilgili bir soruya verdiği yanıt da bu doğrultudadır: “Şiirle hayat arasındaki sıkı ilişkiye inandığım içindir ki, şiiri hiçbir zaman bir düşüncenin kanıtlanması (...) olarak düşünmedim. Şiirin yapısının gerektirdiği bu bağımsızlık, şairlerin özgürlük aşkıyla da açıklanabilir. Bunun için, baskı rejimlerinde ilk isyan bayrağını açanların daima şairler olmasına şaşmamak gerekir.” Tarancı’nın bütün şiirlerini, değerli eleştirmen Asım Bezirci’nin titiz derlemesiyle sunuyoruz.




Otuz Beş Yaş Kitaptan Alıntılar


1. ""Yarab sen de bilirsin ki,
Bir sen varsın bana yakın.""




2. ""Ah yeniden başlamak hayata ;
Çocukluğa, aşka ve sanata!""




3. "Artık hiçbir şey eskisi gibi değil…"




4. "Kar olmuşum yağıyorum,
Kimse farkında değil."




5. ""Affedin beni daldığım oluyorsa eğer,
Neyleyim gönlümce değil bu olup bitenler.""




6. "Gölde bir yolcu gibi yalnızlığım içinde kavrulup gidiyorum."




7. ""Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.""




8. "~

Bir gün gitsek mi dersin..
Sana benzeyen yere…

~"




9. "Gün eksilmesin penceremden!"




10. ""Ah yeniden başlamak hayata;
Çocukluğa, aşka ve sanata.""




11. "Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,"




12. "Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini Ormanların en kuytusunu sende görmekteyim Senden kopardım çiçeklerin en solmazını Toprakların en bereketlisini sende sürdüm
Sende tattım yemişlerin cümlesini

Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin.

Desem ki...
İnan bana sevgilim inan
Evimde şenliksin bahçemde bahar
Ve soframda en eski şarap
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgarla nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen
Rüzgarların nehirlerin kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme müsterih ol
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gök kubbede
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.."




13. "Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun."




14. "Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler,o şevk o heyecan?"




15. ""Ah yeniden başlamak hayata;

Çocukluğa, aşka ve sanata!""





Otuz Beş Yaş Kitap İncelemeleri


Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Otuz Beş Yaş” şiiri, 1935 yılında yayınlanan “Otuz Beş Yaş” adlı şiir kitabında yer alan bir şiirdir. Şiir, şairin otuz beş yaşına girdiği zamanki ruh halini ve hayatına dair düşüncelerini yansıtır.
Şiir, şairin “Otuz beş yaşındayım, hayatımın yarısı geçti” dizesiyle başlar. Bu dize, şairin hayatının yarısını geride bıraktığını ve artık yaşlanmaya başladığını hissettiğini gösterir. Şair, daha sonraki dizelerde, hayatının geri kalanını nasıl geçireceğini düşünür ve çeşitli seçenekleri değerlendirir.
Şair, bir yandan hayatının geri kalanını sakin ve huzurlu bir şekilde geçirmek isterken, diğer yandan da hala büyük işler başarmak için zamanı olduğunu düşünür. Bu ikilem, şairin ruh halini yansıtır ve onu kararsız bir hale getirir.
Şiirin sonunda, şair hayatının geri kalanını nasıl geçireceğine karar veremez ve bu kararı zamana bırakır. Bu, şairin hayatın belirsizliğini ve insanın geleceğini kontrol edememesini gösterir.
“Otuz Beş Yaş” şiiri, Cahit Sıtkı Tarancı’nın en önemli şiirlerinden biridir. Şiir, şairin hayatına dair düşüncelerini ve ruh halini yansıtır ve insanın hayatının belirsizliğini ve geleceğini kontrol edememesini vurgular….

Şiirin temaları arasında şunlar yer almaktadır:
Yaşlanma
Ölüm
Hayatın belirsizliği
İnsanın geleceği kontrol edememesi
Karamsarlık
Umutsuzluk
İkilem




Şiir bir çığlıktır, bir ilan-ı aşktır, sallanan bir yumruktur, bir umuttur, bir kurtuluştur diyen Cahit Sıtkı Tarancı'da aramızdan erken ayrılan şairlerdendir. (Geçirdiği kısmi felç sonucu konuşma yeteneğini yitirdi.Tedavi için götürüldüğü Viyana'da 12 Ekim 1956'da 46 yaşındayken yaşamını yitirdi.) Sanki erkenden gideceğini hissetmiş gibi yazdığı şiirlerin çoğunda ölümden bahsetmiştir. Ölüm korkusu şiirlerinde bariz bir şekilde görülse de şiirleri tabiki de sadece bu temayla sınırlı değil.
Şiirlerinde dostluğu, aşkı, yaşama arzusunu, vatan sevgisini de zaman zaman işlemiş. Yine de Cahit Sıtkı Tarancı'nın kalemindeki tılsım bana göre hayata olan melankolik, karamsar bakışında ve yaşamından çıkardığı derslerde gizli...

Kitabı okumadan önce Cahit Sıtkı Tarancı'nın bilinen ve şiirlerine yansıyan karamsar havası beni hep korkuturdu.Ama kitabı okuyunca öyle olmadığını gördüm ve neredeyse her şiirinde beğendiğim noktalar oldu. Ahengini yakalayıp içinde kaybolabildiğiniz zaman şiir okumak güzeldir. Fakat her şair ve şiiri sizin o potansiyeli yakalamanıza olanak vermez, sizi düşünmeye, sorgulamaya yönlendirmez ,okurken duygulandırmaz.
Cahit Sıtkı şiirleriyle beni hem düşündürdü hem de duygulandırdı.Kısacık ömrüne güzel eserler sığdırabilen şairi rahmetle anıyorum.
Ve şiir severlerin, muhakkak kütüphanesinde bulunması gereken bir eser olduğunu düşünüyorum.
Şimdiden keyifli okumalar...




Uzun süredir okumak istediğim ve sonunda okuyabildiğim şairlerden bir tanesi. Cahit Sıtkı Tarancı.. Okuduğum kitabı meşhur şiiriyle aynı adı taşıyan ve içinde tüm şiirlerini barındıran Otuz Beş Yaş. Aslında Cahit Sıtkı'yı bir çoğumuz okuduk veya dinledik. Okumayı anladınız da nasıl dinledik diyebilirsiniz. Cahit Sıtkı şiirleri bestelenen şairlerimizden zira. Kaç şiiri bestelenmiş bilmiyorum ama benim favorim Haydi Abbas isimli şiiri. Bu şiirin bestecisini bilmem ama Mustafa Keser çok güzel okumuş, tavsiye ederim. Şimdi gelelim şiirlere ve kitaba. Dedim ya Cahit Sıtkı birçok şiiri ile meşhur. Bunların başında Otuz Beş Yaş şiiri liste başı. Hatta Otuz Beş Yaş şiirini yazıp genç yaşta vefat eden bir şairimiz. Genel olarak şiirlerini zevkle okudum diyebilirim. Ama bazı şiirler var ki kitabın içinde beni benden almıştır. Desem Ki şiiri de bunlardan bir tanesi. Kesinlikle okumanız gereken şairler arasındadır kendisi. Tavsiye ederim. Bir de son olarak kitaba dair bir şey daha söylemeden edemiyorum. Bu kitap bir şiir kitabı neticede ama bazı şiir kitaplarında poetikalar da bulunuyor. Necip Fazıl'ın Çile'sinde olduğu gibi. İşte bu kitabın başında da Cahit Sıtkı'nın söyleşi tarzında yayınlanmış bir yazısı mevcut. Bu yazıyı okumadan da kitaba başlamayın derim. Şiirlerle ilgili bu söyleşi size ayrıca bir zevk verecektir emin olun. İyi okumalar.




Yıl olmuş 2019 ve ben Cahit Sıtkı'yı yeni okuyorum. Hayıflanmamak elde değil çünkü çok çok sevdiğim bir şair oldu. Tabi Desem Ki, Otuz Beş Yaş gibi şiirlerini mutlaka okul sıralarında otururken duyduğum oldu ama başka ne şiirleri var diye merak edip açıp bakmamışım bile. Ayıbımı paylaştım.

Çok şükür kütüphaneler var. Ben kütüphane rafları arasında gezmeyi, kitapların tozlu kokusunu içime çekmeyi, elime alıp karıştırmayı, orada dakikalarca vakit geçirmeyi hayatımın en güzel aktivitesi olarak görüyorum. En kazançlı aktivite. Hep orada kalasım, orada vakit geçiresim geliyor ve buna engel olamıyorum.

Bu kitabı da böyle raflar arasında gezerken denk gelip almıştım. 97 yılından gelmiş rafların ortasına. Eskimiş sayfaları arasında Cahit Sıtkı ile beraber bazen ölümün korkusunu bazen de yaşamanın heyecanını paylaştım. En çok onun yaşama sevincine, sevda sözcüklerine, hayatı sevmesine hayran kaldım. Ölüme böyle güzel övgüleri olan tek şairdir belki de. Ölüme adım adım yaklaşan ruhunu takip ettim sayfalarca. 35 yolun yarısı deyip 46 yolun sonu oldu onun için. Sayfalarca şiir bıraktı ya bize olsun. Bolca güzellik sundu şükran olsun.

Neredeyse tüm şiirlerinden sevdiğim mısraları oldu. Hepsini paylaşmak istedim ama okuyup kendiniz keşfedin biraz da onu.
Keyifli okumalar...




Cahit Sıtkı, 1910'da Diyarbakır'da doğan 1956 yılında da aramızdan ayrılan edebiyatımızın önemli bir şairidir. Onu "Ölüm şairi", "Otuz Beş Yaş Şairi" diye tanıyoruz. Otuz Beş Yaş'ı duymuşsunuzdur, hani yolun yarısı olduğunu söylediği şiir. 35'in yolun yarısı ettiğini ilk söyleyen o muydu yoksa toplumda o zamanlarda böyle bir kanı var da o yüzden böyle bir şiir mi yazdı bilmiyorum. Fakat Cahit Sıtkı için yolun yarısı 35 değilmiş anlaşılan çünkü kendisi henüz 46 yaşındayken vefat etmiş.

Ölüm korkusu daha genç yaşlarından itibaren şiirlerinin ana teması olmaya başlamıştır. 1942'de yazdığı Paydos şiirinden:
"Gün gelince biz değil miyiz ölen?
Cenazemiz yerde kalmasın dostlar!"

Sevdalı şiirinden:
" Nerde olsa yaşıyor insan
Nerde olsa bir gün ölmek var."(1942)

Ölümü bir türlü kabullenemeyen bir şairdi Cahit Sıtkı...

"Kapımı çalıp durma ölüm,
Açmam;
Ben ölecek adam değilim." (1942) diyerek ölüme meydan okuyordu adeta.
"Yalnızlık nedir göreceksin öldüğün zaman" diyecek kadar yalnızdı da anlaşılan.

Benim tanıdığım ilk şairlerden birisiydi Cahit Sıtkı. (Tabii bunda şu an tekrar okuduğum şiir kitabının evde bulunması etkiliydi.) İlk kez okuduğum zaman da ona karşı şefkat duyuyordum, şimdi de duyuyorum. Yalnızlığın ve korkuların peşini bırakmadığı bir insan görüyorum ona bakınca. Anlamaya çalışıyorum, hayata bakışımız aynı olmasa dahi. Umarım sizler de onu anlamaya çalışırsınız ve gördüklerinizi hepimizle paylaşırsınız. Belki bu dünyadan gelip geçen Cahit Sıtkı'yı bir nebze daha tanıyabilmiş oluruz.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: