Otopsim Kitap Bilgileri
Yazar: Jean-Louis Fournier
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 38 dk.
Sayfa Sayısı: 128
Basım Tarihi: Ocak 2019
İlk Yayın Tarihi: Ocak 2019
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
ISBN: 9789750843846
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Otopsim Kitap Tanıtımı
Daha ziyade aile anlatılarıyla tanıdığımız Jean-Louis Fournier bu kez otopsi masasına kendisini yatırıyor: Aşkları, eşi, iş yaşamı ve iz bırakmış anıları… “Otopsim” konusu, dili ve Fournier’nin olmazsa olmaz mizah anlayışı gereği onun başyapıtlarından biri olmaya aday.
Hey! Buraya bakın!
Mösyö Fournier öldü.
Ama hissetmeye, hatırlamaya ve anlatmaya devam ediyor.
Cesedi otopsi masasında.
Hâlâ yakışıklı.
Üstelik mizah anlayışından da hiçbir şey kaybetmemiş.
Otopsim Kitaptan Alıntılar
1. "❝
Oscar Wilde şöyle yazmış:
“Hepimiz çukurdayız ama aramızdan bazıları yıldızlara bakıyor.”
❞"
2. "❝
Kaygısız biri olmak, belki de sadece sevilmek istiyordum...
❞"
3. "Hayal gücüm bana pek çok felaket senaryosu yazdırmıştır."
4. "❝
Okumalar beni değiştirmişti, ölüm artık ürkütücü değildi, bir kurtuluştu.
❞"
5. "❝
Yaşarken çok ağlamak istediğim zamanlar oldu.
Başaramadım.
Gözyaşlarımı içimde tuttum.
❞"
6. "Kor gibi bir esmer, alev aldım."
7. "Birbirimiz için yaratılmıştık biz, benim için çok iyi, onun için ne yazık..."
8. "“Bir gün kalbimi de alıp gitti…”"
9. ""Gülmek bir insandan diğerine giden en kısa yoldur.""
10. ""Arkadaşlarımı daima beni yükseltecek insanlar arasından seçtim. Tıpkı güzellik gibi zekânın da bulaşıcı olduğunu düşünüyordum.""
11. "❝
Salaklık vücutta iz bırakır mı?
❞"
12. "Bana 'Senden her şey beklenir' derlerdi, bana kalırsa bu hiçbir şey beklenmemesinden çok daha iyiydi."
13. "“Bir iyelik zamiri gibi sahipleniciydi.”"
14. "Mizah benim için kontrollü bir kaçış yolu, bir ağrı kesici, dayanılmaz olana bir meydan okuma, sol gösterip sağ vurma, iki tarafı keskin bir bıçak, bir deterjandı. Tıpkı termoliz gibi temizliyor, pislikleri yakıyor, lekeleri, önyargıları, kinleri ve buruklukları siliyor."
15. ""Hepimiz çukurdayız ama aramızdan bazıları yıldızlara bakıyor.""
Otopsim Kitap İncelemeleri
Kara mizah seven bir okuyucu iseniz bu kitabı okunacaklar listesine ekleyebilirsiniz. Ayrıca yazar, kitapta tasarladığı içsel sorgulamayla okuyucuyu etkilemeye çalışmaktadır. Bunu yaparken de ölmeden önce kendini öldürüp kendi otopsisini yapmaktadır.
Yazarın yapmış olduğu bu kurgu ölüm ve yaşam, insan benliği ve insan ilişkileri, yaşanılan pişmanlıklar ve gözlemler üzerine kuruludur. Yazarın amacı kitabın ana temalarından biri olan ölüm konusu üzerinden okuyucuya hayatı sorgulatmayı amaçlamaktır.
Klinik otopsi içerisinde üç kişi vardır. Biri malum otopsi masasında uzanan yazar, biri onun otopsi işlemlerini yapan karakter ve bir diğeri anlatılanlara uzaktan şahit olan siz değerli okuyucu. Yazar olduğu konumdan keskin gözlemleri ile alaycı bir dil kullanarak zaman zaman hüzne de başvurarak zekice bir anlatım sunar. Ölüm sonrası kendine dışarıdan bakan yazar hem bireysel hem de toplumsal eleştiriler yapmaktadır.
Kitaptaki anlam derinliği bireyin kendini sorgulaması, neler yaptığına ve neler yaşadığına cevaplar araması aslında bir yönüyle felsefi bir bakış açısı sunuyor. Yazarın kendi içerisinde yaşadığı yaşam ve ölüm konusu aslında evrensel bir mesele haline dönüşüyor.
Kara mizahla karışık felsefi düşüncelere dalıp sorgulama yapmak isteyenlerin okumak istediğini düşündüğüm bir eser.
Keyifli okumalar dilerim…
‘Hayatımı aşık olmakla geçirdim. Yüreğim daha düne kadar iş görüyordu. Yepyeni maceralara her zaman hazırdı.
Sevmek fiilinin çekiminde kimse beni yenemezdi. Bütün zamanlar, şimdiki zaman, geçmiş, gelecek zaman. Bütün kipler. Heyhat, emir kipi hariç.’
.
Düşünün: Öldünüz ve bedeninizin toprak altında kalmasındansa bir faydası olsun diye bilime bağışladınız onca sene içinde yaşadığınız bedeni. Sonra bir tıp öğrencisi gelip sizi incelemeye başladı. Neler olurdu devamında?
Fournier bu noktada anlatmaya başlıyor. Öğrencinin ellerindeki bedeni yavaş yavaş incelenip kesilip biçilirken hayatını da masaya yatırıyor. Mizaha olan sevgisi, güzelliğe olan tutkusundan örnekler verirken; ‘bir hayat nasıl olmalı’ diye de soruyor sanki.
Doya doya yaşamanın, başkalarının ayak izlerine basmadan kendi ayak izlerini bırakmanın nasıl da hafiflettiğini rahatlatıcı ol.
.
Jean Louis Fournier okumak bana iyi geliyor, bunu diyebileceğim çok az yazar var. Okuduğum dördüncü kitabı Otopsim de şaşırtmadı. Yazarın bendeki etkisini şöyle özetleyebilirim: Empatiden öte yazdıklarını başıma gelmişçesine yorumlamaya başlıyorum onu okudukça. Engelli çocuklarından mı bahsediyor, eşini kaybetmekten mi bahsediyor, hemen özne ben oluveriyorum. Üzülüyor, şaşırıyor hatta tökezliyorum.
.
Velhasıl yazarı pek seviyor size de Otopsim dahil her eserini canıgönülden öneriyorum
.
Aysel Bora çevirisi, Nahide Dikel kapak tasarımıyla ~
fournier'in otopsisi.
bu eser, fournier'in ölümünden sonra kendi bedenine yapılan otopsi ve deneylerle kendi vücudunu bilime ve insanlığa adamak için yapılan deneylere izin veren bir anlatıcı olarak karşımıza çıkıyor. ancak, bu hikaye sadece fiziksel bir otopsiden ibaret değil; zihinsel bir otopsi, geçmişi sorgulama ve hayatın anlamına dair derin bir arayış da içeriyor.
kitap boyunca yazar, kariyerinden, ailesinden ve hayatının farklı dönemlerinden bahsediyor. ancak, anlatıcı fournier’in ölümü sonrası vücudunda yaşanan deneyleri ve ölümün sonrasındaki bilinçli bir varoluşu derinlemesine anlatırken, anılarına da bir şekilde yer veriyor. ilginç bir şekilde, bu eser, şarkıcı teoman’ı anımsatan bir hava taşıyor. fournier'in yaşamı ve zihinsel sorgulaması, teoman’ın rock müziği ve melankolik tarzına benzer bir şekilde kendine özgü bir tavır sergiliyor. bu çağrışım, kitaba farklı bir boyut katıyor, ancak okurda belirli bir “yabancılaşma” hissi de yaratabiliyor.
sonuç olarak bu eser okuduğum bir önceki kitabın 'kuzeyli annem' kitabında anlatılan kendi hayatına dair bilgilerin bir tekrarı gibi yazılmış. akıcılığını kaybetmese de bu kitaba ortalama bir puan vereceğim. ancak fournier'in kendine özgü derinliği olan yazım dilini sevenler okuyabilirler.
Otopsim•Jean-Louis Fournier
Fournier kalemiyle tanışmak istedim Nisan ayının ilk günlerinde. Kapağı çok dikkatimi çeken adıda bir o kadar ilginç olan Otopsim adlı kitabını seçtim.
Öldünüz ve toprak olup çürüyüp gitmektense bedeninizi bilime bağışlıyorsunuz. İnsanlar sizi inceleyip fikirler edinecek. Ve bir kız geliyor.. Tıp öğrencisi.. Saatlerce sizi inceliyor. Yavaş yavaş sizi kesip biçiyor ve bu güne kadar keşfetmediğiniz yerleri keşfe çıkıyor belkide. İncelerken sizi yatırdıkları masaya, sizde hayatınızı yatırıyorsunuz. Hayatım gözümün önünden film şeridi geçti denilen anı yaşıyorsunuz aslında. Peki ne hissedersiniz o anda?
Benim için oldukça ilginç ve heyecanlı bir okuma oldu. Yazar o kadar muazzam öz eleştiriler yapmış ki sanki kitabın karakteri karşımda oturmuş bana hayatını en ince ayrıntısına kadar içtenlikle anlatıyor. İçten ve samimi anlatımı sayesinde empati kurabiliyorum kitapla. Resmen hissettim okurken.
Dilini ve anlatımını çok beğendiğim bir eser oldu. Bir günde bitirebileceğiniz bir eser. Hayatınıza yön vermek adına biraz anlamlı olabilir.
18 yaş ve üstü bireylerin okumasını tercih ediyorum. Aksi taktirde çocuk psikolojisine olumsuz yönde etkisi olabileceğini düşünüyorum.
İçinizdeki kitap sevgisinin giderek artması dileğiyle, kitaplı günler diliyorum
Merhaba,
Çok sıradışı ve ilginç bir kitap Otopsim. Jean Louis Fournier yani yazarımız ölür ve kendi otopsisine tanıklık eder. Otopsi esnasında yalnızca hayatına dair ayrıntılar sunmakla kalmaz, yaşamında iz bırakan olayları, kişileri, aşklarını, başarılarını, başarısızlıklarını eleştirel ve bir o kadar da mizahi bir dille anlatır.
Fournier’in kalemindeki keskinlik ve üstün yetenek; kimiler tarafından güçlü bir (kara) mizah olarak tanımlanırken kimileri tarafından da bilhassa babası ve sakat çocuklarını kitaplarında konu olarak ele aldığı için duygu sömürüsü olarak eleştirilmiştir. Hatta bunu bir özeleştiri olarak şöyle ifade eder yazar: “ Duygu sömürüsü ile kara mizah arasında gergin bir ip üstünde bir cambazdım. Ne birine düştüm ne ötekine.”
Ben bu kitabı, mizahi yönü ağır basan, deneme tadında nekrolojik bir otobiyografi olarak değerlendirdim. Fournier’in açık sözlülüğü ve kendini kıyasıya eleştirmekten kaçınmaması gerçekten çok ama çok hoşuma gitti.
Sanırım bugüne dek bir kitaptan hiç bu kadar çok alıntı yapmamıştım. Daha pek çok paragrafın altını fosforlu kalemle çizdim ama hepsini paylaşarak sayfalarınızı işgal etmek istemedim.
Son dönemde okuduğum en başarılı kitaplardan bir tanesi olan Otopsim’i gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim.
Keyifli okumalar..