Öteki Rüzgar Kitap Bilgileri
Yazar: Ursula K. Le Guin
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 34 dk.
Sayfa Sayısı: 232
Basım Tarihi: Aralık 2020
İlk Yayın Tarihi: 2001
Yayınevi: Metis Yayınları
ISBN: 9789753424615
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Öteki Rüzgar Kitap Tanıtımı
"Yerdeniz'e yeniden gidip onu hâlâ hatırladığım haliyle bulmak, ama değiştiğini ve değişmekte olduğunu görmek beni çok memnun etti."
Ursula K. LeGuin
Yerdeniz'in son kitabı Tehanu'nun yazılışından on yıl sonra tanıdık topraklara dönüyor Ursula LeGuin.
Kaldığı yerden devam ediyor hikâyesine ama bir yandan da başından başlıyor. Öteki Rüzgâr'da yepyeni karakterlerle tanışırken bildiğimiz karakterlerin de bilmediğimiz yönlerini öğreniyoruz. LeGuin'in aşinayı yabancı, olağanı olağanüstü kılan yazarlık gücü sayesinde büyü üzerine, sonsuzluk üzerine, sonra daha basit şeyler, mesela yaşam ve ölüm üzerine uzun bir yolculuğa çıkıyoruz.
Tolkien'ın açtığı dönemin en yetenekli fantazi yazarı sayılan LeGuin bu romanıyla 2002 'de "Dünya En iyi Fantazi Roman Ödülü"nü kazandı.
Öteki Rüzgar Kitaptan Alıntılar
1. "Benim yalnızlığım zaten kalabalık..."
2. "" Dertleri deşme, " dedi kendi kendine.."
3. "...belki de cıva damlaları gibi birbirimizi çektiğimiz için..."
4. "Bir seçim, bir ayrılık.
Acaba bu yine aynı hikâye miydi ?"
5. ""Benim yalnızlığım zaten kalabalık.""
6. ""Benim yalnızlığım zaten kalabalık.""
7. "Acaba en çok hangisinden korkmalı," dedi Tenar, "ölümden mi, hayattan mı?"
8. ""...dürüst bir adamdan kötü bir haber almayı, bir dalkavuktan duyacağım yalanlara her zaman tercih ederim.""
9. ""Hayatımın neşesi, hür ol!""
10. ""Acaba en çok hangisinden korkmalı, ölümden mi yaşamdan mı?""
11. ""...bütün hayatını, aslında yapmaktan başka çaresi olmayan şeyleri rızasıyla seçmeyi öğrenmekle geçirdiğini söylemişti.""
12. ""Erkekler kadınlardan nasıl da korkuyorlar!""
13. "“Başlar çok olunca, düşüncenin yükü hafif kalır.”"
14. ""Sadece bedenleri ölüyor.""
15. "Ama ejderhalar konuşur.
...
Yine de biz ejderhalara hayvan deriz."
Öteki Rüzgar Kitap İncelemeleri
Eveettt! Yerdeniz serisi benim için de tam olarak şuan tamamlandı. Ve bitmesi üzücü oldu diyebilirim:(
İlk Ursula okuduğumda (Sürgün Gezegeni) tarzını sevme sebebim fantastik dünyayı bu dünyaya eklemesiydi. Genel olarak galiba hayal gücüm azaldığı için bilimkurgu okumak bana çok zor gelmeye başlamıştı son yıllarda. Yeni dünyalar, yeni görünüşler, yeni davranışlar... Gözümde bile canlanamıyor oldu. O yüzden bunun kötüleşmesini önlemek için az az bu türden okumayı deniyordum.
Dediğim üzere o kitabı sevince başka neler yazmış diye göz atınca Yerdeniz serisini buldum. Çok da harika oldu.
Asıl amacım 1 ayda bitirmekti ancak azar azar ama sürekli okumak da ayrı tat verdiği için aylar süren bu sürece dahil oldum.
Bu seri de genel olarak bizimle bu dünyada birlikte yaşayan ejderhalar, sihirbazlar, büyücüler, cadılar ile aralardaki ilişkileri içeriyor. Bu dünya dediysem tabii ki de kendi ülkeleri, kuralları ve adaları olan aslında farklı bir dünya.
Bazı yazarlar benim güvenli alanımda yer alıyor. Ne zaman iyi hissetmesem bu güvenli alanlara, kişilere koşuyorum. Ursula da bu yazarlardan biri uzun zamandır. Hatta galiba tek kadın yazar bu çerçevede.
Seri oldukça güzel, sade ve rahatlatıcı. Hiçbir kitabı serinin altında kalmadı.Hepsi her ne kadar yıllar arayla yazılmış olsalar bile aynı tadı verdi okurken. Benim için bıkmanın imkansız olduğu bir okuma serüveni oldu.
Canım Ursula'ma bolca teşekkürler bu harika yaratış için.
İyi okumalar...
Yerdeniz serisinin son kitabı Öteki Rüzgar'ı henüz bitirmişken, yerdeniz diyarlarının ve o büyülü evrenin etkisinden henüz kurtulamamışken söylemek istediğim birkaç şey var seriyle ilgili. Tüm seriye tek tek inceleme yazmadım fakat bu evrene veda ediyor olmanın verdiği hüzünle kayıtsız da kalamadım. Tenar'ı, Ged'i, Tehanu'yu, Lebannen'i, Roke adasını, Büyük Evi, Koru'yu, Yerdeniz'in engin okyanusları ve kadim tepeleriyle, ormanlarını, Ejderhaları'nı ve Kadim Lisanın güzelliklerini özleyecek olmanın verdiği üzüntüyle birkaç damla yaş döküldü gözlerimden son sayfada.
Seri boyunca her bir kitaptan tek tek pek çok alıntı yapma fırsatım oldu. Her birinde beni etkileyen pek çok olay, karakter, durum söz konusuydu. Tüm kitapları çok sevmeme rağmen seri içerisinde diğerlerinden bir adım öne çıkanı benim için ikinci kitap olan Atuan Mezarları idi. Kurgusunun çok daha güçlü olmasındandır belki fakat bu demek değil ki diğer kitaplarda kurgu zayıf. Ursula K. Le Guin şaşaadan uzak, yalın, fakat bir o kadar zarif ve etkileyici anlatımıyla seriyi öyle bir işlemiş ki. Bu fantastik evrende yaşamın böylesine sadeliğine hayran kalırken, doğa, insan ve yeryüzündeki kadim denge hakkında sık sık kendinizi sorgularken buluyorsunuz.
Yazarla tanıştığım, içimde bir hazine gibi mutlulukla ve biraz da hüzünle saklayacağım bu seriyi burada noktalarken, sizlerin de aynı heyecan ve keyifle okuyacağınızı ümit ediyorum...
"Doğanın döngüsünde, zafer veya yenilgi diye bir şey yoktur; yalnızca devinim vardır." der Paulo Coelho.....
Bu son kitapla döngü tamamlanmış oldu.. kelimeler bitti ama içimizde bitmedi #yerdeniz
Son kitapta hem bir önceki karakterleri hem de devamını okur gibiydik.... Taşlar yerine oturdu, Ged ve Tenar'ın devri bitip yeni karakterlerle 10 yıl sonrasını da okuduk...
Kendime çok sordum okurken.... Ve hep aynı cevap geldi diğer kelimelerimin yanında.... DENGE. Denge, denge.... Hayatta denge çok onemli ve doğa ve diğer canlılar ile yaşadığımızın bilincinde olma hâli....... Ne zaman ki bunu unutuyor ve hırslarımıza, daha fazlasına ezerek ulaşmaya çalışıyoruz... işte orada denge sallantıda oluyor.....
Ölüm -Yaşam-Ölüm döngüsünü seri boyunca okuduk.... KKK kitabını okuyanlar anlayacaktır...
Rüyalarımızı es gecmeyelim.... Belki de uyanıkken fark etmediğimiz haller, rüyada anlatılmak isteniyor olabilir.... Her şeyin bir anlamı var, idrâkına varabilenlerden olmak dileğiyle
İyi ki bu seriyi grubumuzla okuduk... Daha bir netlesti kavramlar.. mesela Ursula'nın bu serisinde "Tao Felsefesini" çok hissediyorsunuz .. ( İyi ki Mine seriye baslarken söyledi, önce Tao Fels. Kitabını okuyup seriye başladım/k )
Bu seri çok ama çok şey kattı ruhuma...
Mutlaka okunması gereken kitaplar serime bir kitap daha eklendi
Hiçbir seriyi bitirdiğimde bu kadar üzülmemiştim sanırım. Yani beni neyin bu kadar etkilediğine de tam parmak basamıyorum. Ursula'nın kalemi gerçekten büyülü filan sanırım. İlk iki kitabı çok hızlı bitirip kalan kitapları olabildiğince yayarak okudum. Tehanuyu mesela yağmurlu bir günde odamın güvenliğinde okudum, Atuan Mezarlarını pandemi yılında köyde kimsenin olmadığı bir köşeye çekilip okudum, Yerdeniz Öykülerini geçen yaz yazlıkta regl olduğum için denize giremeyip evde tek başıma oturup şeftali yerken okudum, Öteki Rüzgarı ,serinin sonunu,özellikle bu yaza, 22 yaşıma sakladım, niyeyse 22 benim için ilk gençliğin bitip genç yetişkinliğe geçiş yaşı gibi hissettiriyor. Yerdeniz Serisi kadınların Yüzüklerin Efendisi gibi geliyor bana. LOTR mesela daha savaşı, ömürlük dostluğu, çağların bitip yeniden başlaması gibi büyük olaylarla ilgilenirken Yerdeniz bireysel hayat yolculuğunu merkezine alarak dünyasını anlatmaya başlıyor. Kadın olmayı Atuan Mezarları kadar güzel anlatan bir kitap yok. Benim için en güzel coming of age kitabı. Ve Ged, karakterin adını her gördüğümde uzun süredir görmediğim bir arkadaşımı görmüş gibi heyecanlanıyorum. Birileri çevik atmaca diyince sanki eski yaşanmış gençlik anılarım aklıma geliyor. Yani inanılmaz seviyorum Gedi. Men written by women sevdamız bitmiyor maalesef. Aşkı, büyümeyi, sorumlulukları, otoriteyi hayata dair her şeyi bulabiliyorsunuz Yerdenizde. Ursula'ya keşke teşekkür etme şansım olsaydı.