Ötanazi Okulu 2 Kitap Bilgileri
Yazar: Maral Atmaca
Tahmini Okuma Süresi: 11 sa. 20 dk.
Sayfa Sayısı: 400
Basım Tarihi: Ekim 2022
İlk Yayın Tarihi: Ekim 2022
Yayınevi: Ephesus Yayınları
ISBN: 9786258133356
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Ciltli
Ötanazi Okulu 2 Kitap Tanıtımı
Yaşam tam da ölümü kabullendiğin anda başlar.
Ölümü kabullenmeli ki insan, aldığı nefese sıkı sıkıya sarılabilsin.
Ötanazi Okulu’nda yalnızlığın içinde solmayı bekleyen Yeşil için hayatına giren suikastçı bir durak gibiydi. Ölmeden önce uğrayacağı ıssız, çorak ama güvenli bir son durak...
Belki de ayrılmak istemeyeceği tek duraktı bu. Az da olsa nefes alabileceği tek durak…
Fakat zaman daralıyordu, göğsünde saatli bir bomba gibi taşıdığı kalbin ömrü tükeniyor, Yeşil’i de beraberinde tüketiyordu. Herkesin ölesiye istediği bir kalbin taşıyıcısı olmanın bazı bedelleri vardı ve Yeşil, belki de en ağır bedeli ödüyordu. O kalbin içinde yaşamayı…
Tehlike ve gizemin iç içe geçmiş duvarlarıyla örülü Ötanazi Okulu, serinin ikinci kitabıyla yeni sırlara kapı aralamaya devam ediyor.
“Kabul etmek istemediğim tek şey onun beni yaşattığı ve benim dışımdaki herkesi öldürdüğüydü. Cennet ve cehennem tek bir vücutta hüküm süremezdi.”
Ötanazi Okulu 2 Kitaptan Alıntılar
1. ""
. (◍•ᴗ•◍)"
2. ""İnsanları öldürüyorsun, dediğimde seni yaşatıyorum, dedi ve beni susturdu.""
3. ""Ne düşünüyorsun?"
"Seni.""
4. "“Bana bu kadar imkânsız olmak zorunda mıydın?”"
5. ""Eğer o boş sayfaya ait çiçeği bulursan yeniden yaşayacağına inanacak mısın?"
"İnanırım, yeniden inanmaya ihtiyacım var.""
6. ""Ağrıyan kalbine inat öperim seni kadın""
7. "- "Sen neden böylesin?"
+ "Bir tek sana böyleyim.""
8. "Gidersen unuturum. Benden gidenleri hep unuturum. Giden değil, geride kalan kaybediyorsa seni unuturum.. Gidersen unuturum seni..."
9. ""Seni hissetmeme izin ver...""
10. "Bir kadın sevdiği erkeği sevmeyi bırakıyorsa yaşamayı da bırakır."
11. "Katiller de severdi."
12. "Yüzleşemeyeceğim tek şey onun kaybıydı..."
13. ""Silerse biri sende açtığım izlerimi, nerede olursam olayım, bilki unutmuşumdur seni...""
14. ""İnsanların yaşam hakkı bir başkasının elinde olamaz, olmamalı...""
15. ""Beni sensizliğe alıştırma, Avcı çünkü sen oldukça ben varım.""
Ötanazi Okulu 2 Kitap İncelemeleri
Öncelikle bu incelemede kitapla ilgili spoiler vardır, kitabı okumayanlar için spoi verip heyecanını kaçırmak istemem:)
Gülüşü ünlü bir müzisyenin en değerli bestesi gibiydi.
Serinin ikinci kitabı gerçekten harikaydı. Olay akışı yine çok güzeldi ve beni etkileyen çokça olay oldu. Kitapta beklemediğim, üzüldüğüm, sevindiğim,'keşke' dediğim çok yer oldu.
Vanessa' yı pek sevdiğim söylenemezdi Yeşil'e olan tavırlarından dolayı ve burda asıl taşıyıcının o olması hiç beklemediğim şeydi. Ve buna reğmen hâlâ Yeşil'e kötü davranmazı beni kendisinden bâyâ soğuttu. Kötü bir çocukluk geçirdiği söylendi, ona bu şekilde dolmamam gerektiği söylendi ama kimse kendine kötü davranılmasını istemez hem de haksız yere.
Kitapta Stew'in öldürülmesine çok üzüldüm, îdam şekli de...orayı nasıl okudum hiç bilmiyorum ama midem bulandı ve Emily'nin arkadaşının daha fazla acı çekmemesi için öldürmesi gerçekten ihtiyacımız olan birşeydi.
Emily ve Marcus un sahneleri beni güldürten en güzel bölümlerdi. Umarım mutlu olurlar.
Yeşil'in o kalbi almamış olmasını çok istedim,acı çekmemesini, diğer herkes gibi normal bir yaşam sürmesini çok istedim.
Ve kitabın sonu. Bizleri derinden etkileyecek olan yer...Drew'in kalp ameliyatı kararı. Yeşil için başka bir kalp bulunsun ve artık mutlu yaşasın dediğim keşkem.
Böyle olmasını istemedim hiç, Yeşilin yeni bir kalple ama ruhu olmadın yaşamasını istemedim.
Gerçi kalp ameliyatı olacak mı bilmiyorum. Umarım başka bir kalp bulunur.
Bu seriye bir şans verin...İyi okumalar.
Tekrardan selam diyorum çünkü serinin 2. kitabı ve serinin ikinci incelemesini yazıyorum<3
(Bu da ilk kitap incelemem<3)
Gerçekten bu 2. kitabı okurken ki hislerimi tek kelimeyle anlatacak olsam: duygusal derim.
Yer yer gözlerimin dolduğu,yüzümün gülümsediği,meraklandığım,heyecanlandığım bir kitap oldu.. 2. Kitapta birinci kitaptan kaldığı yerden devam ediyordu.{yani olaylar alakasız değildi çünkü bazen seri kitaplarında ilk kitapları çok severken diğer serilerinde hayal kırıklığı yaşayabiliyoruz} Fakat ikinci kitap birinci kitaptan daha iyiydi. Kitabın ana hatlarının oturduğu ve çoğu sorunun cevabını bulduğum ayrıca kurguya bir kez daha hayran olduğum kitaptı...
Normalde kolay kolay kendimi kaptırıp duygulanmam. Fakat o hastalık psikolojisini çok iyi betimlediği için o kadar iyi empati kurabiliyordum ki. Gözlerimiz Yeşil ile beraber yaşarıyor. Gülümsememiz beraber büyüyordu.
Ters köşe yapacak o kadar olay oldu ki...
'de Yavaş yavaş iplerin bağı çözülürken kitap sizi prangalıyor kendisine..
Ayrıca kitapta çok sevdiğim şeylerden biride çiçekler ile ilgili anlatılan yerler ve efsaneler..
'ü okumak için sabırsızlanıyorum.
Bu gecelik benden bu kadar
Bir sonraki
Incelemeye dek
Okur kalın
Hoş çakalın
Sevgilerle
Sıxılmağa belə fürsət tanımayan bu kitab deyəsən favori beşliyimə daxil olacaq. Uzun zamandır Maral Atmacanın kitablarını oxuyuram və yazarın qələminə heyranam.
Kitab birinci kitabın bitdiyi yerdən davam edir və bu hissə mənə görə digər kitabdan daha həyacanlı və maraqlı oldu.
Marcusu daha yaxından tanımaq və onun durmadan birilərini məhkəməyə verməsi çox əyləncəli idi. Kitabın hər bir səhnəsini Yeşil kimi gülərək oxudum və beynimdə qurduğum səhnələrlə izlədim. Marcusun yüzeyselliyi çox sinir pozucu olsada Emiliyi düşünməsi və zərər gördüyündə onu qoruması çox gözəl idi.
Taşıyıcı olan Yeşil bir gün öləcəyini düşünür,amma Gölgə ona ürəyini verməkdə çox qərarlıdı.
Deborahın Edwardın əslində qız olduğunu öyrənir və bununla böyük bir üzüntü yaşayır.
Stiwin isə acımasızca canlı canlı organlarının çıxarılması dəhşət verici idi. Bunu öyrənən Emily və Yeşil Stiwe kömək etmək üçün çalışsalarda sonda acı içində qıvranan Stiwi tapırlar və Emily onun acısına son vermək üçün əlinə keçən əməliyyat bıçağı ilə Stiwin boğazını kəsərək öldürür.
Yeşil kriz keçirərək komaya girir və qar dənəciyi on gün sonra yerə enərək Yeşilin aylarca öncə dediyi sözləri Gölgeye xatırladır. "İlk qar dənəciyi düşdüyü gün öləcəm". Gölge Yeşili komada görər və son qərarı verərək ürəyini gənc qıza vermək üçün zaman itirməz..
Digər kitabda nələr olacağını öyrənəcəyik. Gölge ürəyini Yeşile verdimi? Yoxsa buna gərək qalmadımı? Yeşil öləcəkmi? Yoxsa oyanacaqdımı?
"Hırslarımızın kurbanı olduğumu sürece her üç insandan ikisinin bir canavara dönüşmesi kaçınılmazdı."
.
.
.
Açıkçası ne diyeceğimden pek emin değilim. Kitabı daha yeni bitirdim ve hâlâ etkisindeyim. Draw, beni çok çelişkiye düşüren karakterlerden biriydi. Bazen ürkütücü, yolda görsem kaçacağım biri gibiydi, e doğal olarak, bazen ise o kadar naif ve sevecendi ki... Ve yeşil, onun yaşadıkları çok ağırdı ki. Şahsen onun yerinde olsam olanları kaldıramazdım. Bu arada ikisinin kavgalarına takılan tek kişi ben miyim? Bir bakıyorum kavga ediyorlar bir bakıyorum hemen barışmışlar. Acaba çok mu kinciyim de haklı bulduğum taraf diğerini affedince sabır çekiyorum anlamadım gitti
Ve vanessa. O beni en çok çelişkiye düşüren karakterdi. İyi mi kötü mü bir türlü anlayamamıştım ama sanırım biraz çözdüm gibi onu... Bakalım gerçekten çözebilmiş miyim? Ve Nicholas Green, açıkçası bu adamı anlamıyorum. Yeşili sevdi mi, sevmedi mi?
Emily ve Marcus, ikisinin kavgaları beni benden alıyor
Ama Allah aşkına marcus sana bazen o kadar sinir oluyorum ki
Ve diğer karakterlerde ayrı ayrı çok iyiydi. Hele hikayeleri...
Bu arada, ah stew neden sen?
Kitap gittikçe ilginçleşiyor ve ben bir sürü soru üretiyorum kafamda. Umarım cevaplarına da en kısa sürede ulaşırım.
İlk kitabımızda yeşil kaçırılmıştı ve bu Drew’ı çılgına çevirmişti. Bu sayede aile üyeleri ile yavaş yavaş tanışan yeşil hiç beklenmediği olayların içerisine süzülecekti. Şöyle bir şey var ki Yeşil’in kalbi hasta olabilirdi ama onun sevgisi onun korkularından daha büyüktü.
Ötanazi okulu günden güne gizemini korurken Emily, Deborah, Stew ve yeşil yine rahat durmayıp bu gizemi çözmek için iş başına geçmişlerdi. Amaçları Sofia’yı bulmak ama gün geçtikçe infazlar daha da çoğalmaya başlamıştı. Ama onları beklemedikleri şeyler ile karşıya kaldıklarında nasıl bir yol çizeceklerdi. İnfazcılar cenin taşıyıcıları İçin kadınları seçiyorlardı aradıkları ideal anne adaylarını alıp denek olarak kullanıyorlardı. Peki bu kısımda Emily için infazcıların nasıl planları vardı?
Yeşil yavaş yavaş kendi ailesinde üyeler ile tanışırken Drew’in ailesi de ötanazi okulunda yapılacak olan bir mücevher defilesi ile ilgileniyordu. Bu defileden gelen bütün gelirler ötanazi okulu ve mahkumlar hatta onların ailelerine yardımı olacağı İçin kabul edilmişti. Marcus da artık onlarla beraber hareket ediyordu. Emily’den öyle intikam alıyordu ki bu defileyi kendi çıkarına kullanarak ama kendisini bir çıkmazın içerisinde bulacağından haberisizdi.
İkinci kitapta yeni karakterler ile tanışıyoruz mesela Drew’ın eski sevgilisi Gloria. Ürkütücü ve sorunlu bir karakter ne yapacağı asla belli olmayan bir noktası var Yeşil’in başında bela eksik olmuyor gibi bir de o gelmişti. Yeşilin kalbi günden güne biterken neler yaşayacaktı ? Son otuz sayfayı şok içinde okudum ne kadar üzüldüm bilemezsiniz. Tam bir kaos kitabıydı.