Osmancık Kitap Bilgileri
Yazar: Tarık Buğra
Tahmini Okuma Süresi: 10 sa. 39 dk.
Sayfa Sayısı: 376
Basım Tarihi: Ekim 2023
İlk Yayın Tarihi: 1982
Yayınevi: Ötüken Neşriyat
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789754370799
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Osmancık Kitap Tanıtımı
"Osmanlı'nın sırrı nedir" sorusunun cevabını arayan yazarın Osmanlı kuruluş döneminin dinamiklerini ve felsefesini bugünkü dille inşa ettiği romandır. Duvarları süsleyen "Ey Osmancık; beğsin. Bundan sonra öfke bize, uysallık sana; güceniklik bize, gönül alma sana; suçlama bizde, katlanma sende; bundan böyle, yanılgı bize, hoş görmek sana; aciz bize, yardım sana; geçimsizlikler, uyuşmazlıklar, anlaşmazlıklar, çatışmalar bize, adalet sana; kötü göz bize, şom ağız bize, haksız yorum bize, bağışlama sana. Ey Osmancık bundan böyle, bölmek bize, bütünlemek sana; üşengenlik bize, gayret sana; uyuşukluk bize, rahat bize, uyarmak şevklendirmek, gayretlendirmek sana" gibi sözler bu kitabın eseridir.
Osmancık Kitaptan Alıntılar
1. ""DÜNYA'YI BİZE BÜYÜK GÖSTEREN BİZİM KÜÇÜKLÜĞÜMÜZ OĞUL. HIRSIMIZ, SABIRSIZLIĞIMIZ, BENCİLLİĞİMİZ. ÖNCE BU YÜZDEN KÜÇÜLÜYOR, SONRA DA DÜNYAYI ÇOK BÜYÜK GÖRÜYORUZ.""
2. "İnsan tek olmadığını anlamamış, anlayamamışsa ve anlayamıyorsa, Dünya, gerçekten de, çok, çok büyüktür; çünkü insan, zamana ve mekâna göre çok, çok küçüktür ha var, ha yoktur."
3. "Yiğit, tek yiğit, öfkesini yenendir."
4. ""Gönülden istek olunca ıraklar yakındır"
"Yolları bitmez gösteren isteksizliktir"
(Hadis)"
5. "Beklemek;
Ateşten yakıcıdır demişler.."
6. "“ Baki olan Allah'tır. ""
7. "Vakti gelmeyince güller açar mı?"
8. ""Gönülden istek olunca ıraklar yakındır.
Yolları bitmez gösteren isteksizliktir.""
9. "Beklemek ateşten yakıcıdır demişler."
10. "...Çok sürmüyor ama bu; birden dikleşiyor, omuzlarını geriyor:
Sırtına çok, çok ağır bir yük vurmuşlar da; "Taşıyabilirim.. işte taşıyorum.. daha da yükleyin" der gibiydi..."
11. "Boyundan, soyundan, dininden kimselere düşman olma, kin gütme. Ve boyundan, soyundan, dininden olmayan kimselerle kurduğun dostluğu yoldaş dostluğuyla karıştırma, bir tutma; öyle dostluklara sâdık ol, amma bel bağlama; hesabını, kitabını onlara dayama."
12. ""Çünkü insan zamana ve mekana göre çok, çok küçüktür ha var, ha yoktur.""
13. "Duyan gönüller,gören gözler,düşünen kafalar müjdeyi alır..."
14. "❝ Beklemek ateşten yakıcıdır demişler. ❞"
15. "Başımın bahtı, gönlümün tahtı
Göz açıp gördüğüm
Gönül verip sevdiğim."
Osmancık Kitap İncelemeleri
Onlar gibi görünmeye çalışan çakma osmanlıcı kitle yüzünden kaybettiğim osmanlı sempatisini bu kitap sayesinde bir nebze geri aldım. Küçük Ağa kadar başarılı bir eser. Kemal Tahir in Devlet Ana sı ne kadar başarılı ise Osmancık da o kadar başarılı. Her ikisi de hemen hemen aynı dönemleri ve aynı olayları ele alıyor.
Eser padişah Osman bey’in Osmancık, Osman, Osman Gazi, Osman Gazi Han oluş aşamalarını ve sonra da Orhan Beyin yavaş yavaş tarih sahnesinde rol almaya başlamasına kadar olan dönemi anlatıyor.
Oğuz-kayı kavramları, Konyadaki Selçuklu imparatorluğu kalıntıları, Ertuğrul beyin kayı yı söğüte yerleştirmesinden sonra çevre yerleşim yerlerindeki tekfurlar, bizans yönetimleri ve bunların birbirleriyle ve Osmanlı ile olan münasebetleri çok güzel anlatılmış.
Tarih kitaplarından daha anlaşılır ve kavranabilir bilgiler içeriyor. Özellikle beşeri tarih böyle eserlerden daha net öğreniliyor.
Tarık Buğra nın da kaleminin ne kadar güçlü olduğu bu eserde de göze çarpıyor. İfadeler duygu dolu yağmur taneleri gibi iniyor yukarıdan, kendini okutturuyor. Olayların oluşma ve gelişmeleri kesiksiz ve anlaşılır bi şekilde okuyucuya ulaşıyor. 4 kıtaya hükmetmiş olan ecdadımızın tarihi böyle güzel eserlerle sonraki nesillere aktarılabilir. Tarih kitapları maalesef çok yüzeysel kalıyor.
Son söz, kesinlikle tavsiye ederim ama Devlet Ana ile arasında en az iki yıl gibi bir okuma süresi bırakın derim.
Osmancık...
Tarihinin en uzun ömürlü en büyük devletini kuran irade şuur ve karakterin Tarık Buğra yorumuyla romanlaştırılmasıdır.
Osmanlı Devleti'nin kuruluşunu romanlaştırarak her bir tarihi karakteri bize en güzel şekilde yansıtmıştır.
Osman Bey'in karakter gelişimi, Malhun Hatun ile evliliği ,Şeyh ede balı ile diyalogları Osmancık...Osman Beğ... Osman Beğ Gazi...Osman Gazi Han... karakterleri üzerindeki yolculuğu sıkmadan bize aktarılmış.
Beni en çok etkileyen Osman Bey'in karakter gelişimi oldu. İlk başta Malhun Hatun' u görüp aşık olması ve Ede Balı'dan kızını istemesi ancak Ede balı 'nın vermeyip Osman 'ın olgunlaşmasını beklemesi ve ona nasihatlar vermesi. Osman Bey'in evlenip fetihten fetihe koşması , fethettiği bölgelerde başarısı , refahı ve huzuru sağlaması. En son vasiyeti gereği Bursa'ya gömülmek istemesi ve bunun için Oğlu Orhan 'ın Bursa'yı kuşatması için dualar etmesi ve en sonunda kuşatılıp vasiyetinin yerine getirilmesi . Ve o kadar fetihler , yağmalar yapmasına rağmen ardında konukları için beslediği koyun sürüsü ve atı haricinde bir şey olmaması . Oğuz 'a oğlu Orhan ve torunu Murad'ı bırakması ve dünyaya huzurlu şekilde gözlerini yumması.
Roman akıp gidiyor...
Tarık Buğra akıcı üslubuyla bize Osmanlı Kuruluşunun ideolojisijisini anlatmış aslında. Ben çok keyif aldım sizlere de keyifli okumalar...
Osmancık'ın Osman Gazi Hân'a dönüşümünü, asırlar boyu kıtalara hakimiyet kuracak bir devleti kuruşunu, bu yolda kendi içinde yaşadığı arayışları müthiş bir edebi üslup ile anlatan bir eser.
Osmancık, Tarık Buğra'dan okuduğum ilk eser oldu. Kitabı hediye eden arkadaşım olmasaydı acaba ne kadar süre daha tanışamamış olacaktım diye düşünüyorum.. Umuyorum ki, Tarık Buğra'dan okuduğum son eser olmayacak.
Bambaşka hazlar yaşatan eseri çok keyif alarak okudum. Osmancık'ın kendi kendine yaşadığı arayışları, sorgulamalarına şahitlik ederken bu yolda ona rehberlik eden Ede Balı'nın kıymetli öğütlerini de dinliyoruz. Adeta kült bir film sahnesinden çıkan replikler var.
''Osmancık - Cihân devletini kuran irâde, şuûr ve karakter'' başlığı ile yazılan kitapta Dünya'da en uzun süre hüküm süren imparatorluklardan birinin bunu nasıl başardığını, bu saltanatın ardında nelerin yattığını, hangi zihniyetin, ilkelerin, ülkülerin olduğunu çok güzel bir kalemle yazılan kurgunun içinde okuyoruz.
Bu türde kitap okumayalı uzun süre olmuştu. Osmancık, bana bu türü ihmal etmemem gerektiğini hatırlattı.
Bu kadar seveceğimi bilmiyordum.. Her karakterin ayrı bir yeri oldu, zira her birinin ayrı bir anlamı vardı hikâyede.
Tarık Buğra, tarihi harika bir üslupla yeniden kaleme alarak gerçeklikle kurmacayı çok güzel harmanlamış.
İyi ki...
Tarihi masalsı, sımsıcak anlatımıyla gözümde sevdiren bir isim oldu Tarık Buğra. Osmancık ile başladım okumaya ve devam edeceğim kesinlikle
.
Osmanlı Devleti'nin kuruluşu anlatılıyor diye desek de kabaca, aslında Osmanlı'nın temel felsefesi, töreleri, amacıydı verilen. Bir yandan bu ruh işlerken bir yandan da Osmancık'ın Osman Bey oluşu, olgunlaşma süreci, bir dava edinişi işleniyordu. Benlikten, nefisten, öfkeden arınışı; kutlu yola girişi, gaza ruhunu edinişini görüyorsunuz. Osmancıkla birlikte büyüyorsunuz.
.
Osmancık'ı büyüten idealleri ona asıl veren Ede Balı, yoldaşı, zümrüdüankası Malhun Hatun, yol arkadaşları... Hepsiyle çıktığınız kutlu yolda, o anda, orada, gazada, çadırlarda, toplantılarda olmak, onlarla birlikte Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi'ni öğrenmek ve yaşamak o kadar büyüleyiciydi ki, Osmancık kitabı iyi ki okudum dediğim eserler arasına girdi.
.
İdeolojik yaklaşımlarla kötülenen Osmanlı Devlet
felsefesini bir de Tarık Buğra'dan dinleyin derim. En çok vurgulanan olgu olarak adalet kavramını görürüz. Hristiyan halka adaletle yaklaşılması Osmanlı'nın Bizans'ta ilerleyişini de hızlandırır. İstişare ile hareket, halkın ileri gelenlerine ve din adamlarına duyulan saygı, danışma kültürü, ilme verilen değer, töreye gösterilen önem, en önemlisi de kadına duyulan saygı... Hepsini okurken tekrar yaşıyorsunuz.
.
Tanışmaya geç kaldım dediğim yazarlardan oldu Okumaya devam...
Toydu Osmancık, hırçındı, laf söz dinlemezdi, hemen sinirleniverirdi. Ama bu hal böyle nereye kadardı. Ede Balı’nın kızına sevdalanmıştı. Fakat Ede Balı vermezdi kızını Osmancığa. Neden vermezdi ki ? Osmancık öyle kötü biri miydi?
.
Yok yok, Ede Balı ile konuşmak gerekti açık açık. Ede Balı dedi: “ Sabrın, sebatın, azmin makbuldür, Osmancık. Uçarı idin. Zevk ve sefa peşinde idin. Öfken ve nefsin düşmanlarını değil, âdâbı, erkânı, aklı yenerdi; sen bunu düşünmezdin. Düşünsün dedim. Hâlâ da böyle derim ve sen değişinceye kadar böyle deyeceğim. Seninle bugün de konuşmazdım; amma ki beni yalnız koma niyetinde değilse demişsin.”
.
Günler sonra Osmancığın yüreğine gelen mesajında etkisiyle Osmancık dinginleşti, öfkesini kontrol edebildi. Ede Balı’nın dediği gibi biri oldu ve Zümrüdüankasına (Malhun Hatuna) kavuştu.
.
Peşinden gelen Hanlık seferler üstüne seferleri de getirdi. Osman Han Bilecik ve çevresini aldı. Lakin babası Ertuğrul Gazi’nin son isteği Bursa’nın da alınmasıydı. Öyle olursa ruhunu huzur içinde verecekti. Bursa alındı. Peşi sıra birçok yer alındı.
.
Osman Han yaşlanınca Hanlığı oğlu Orhan’a devretti. Ve gün geldi yaşamı son buldu.
.
Efsanevi olan bu roman öyle güzel ve akıcılıkta yazılmış ki tarih okumayı sevmeyen biri bile bir solukta okuyabilir.