Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Orta Zekâlılar Cenneti - Zülfü Livaneli | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Orta Zekâlılar Cenneti Kitap Bilgileri


Yazar: Zülfü Livaneli
Tahmini Okuma Süresi: 13 sa. 43 dk.
Sayfa Sayısı: 484
Basım Tarihi: Şubat 2020
İlk Yayın Tarihi: 1991
Yayınevi: Doğan Kitap
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786050930948
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Orta Zekâlılar Cenneti Kitap Tanıtımı


1991 yılında yayınlanan Orta Zekalılar Cenneti ile 2010 yılında yayınlanan Sanat Uzun, Hayat Kısa’dan derlenen yazılar elden geçirilmiş yeni baskısıyla okurlarla buluşuyor.

“Orta Zekalılar Cenneti’ni yazdığım yıldan bu yana, Türkiye’de ve dünyada çok şey değişti ama gözlemlerime göre ‘orta zekâlı’ların iktidar alanı daha da genişledi, neredeyse başa çıkılmaz bir ortak paydaya dönüştü. Toplum kaliteyi deyim yerindeyse kusmaya başladı, iyiliğin yerini kötülük, temizliğin yerini pislik, hakkın yerini haksızlık, kibarlığın yerini kabalık, ahlakın yerini ahlaksızlık alma yolunda epey ileri gidildi.

Ne olup bittiğini anlamamıza destek verebilecek böyle bir kitabı yeniden yayınlarken, iki ayrı kitaptan, yani Orta Zekalılar Cenneti ile daha sonra yayınlanmış olan Sanat Uzun, Hayat Kısa’dan bir derleme yapmayı ve birlikte sunmayı istedim. İçimden öyle geldi. Umarım okurlar bunu uygun karşılarlar.”
- Ömer Zülfü Livaneli




Orta Zekâlılar Cenneti Kitaptan Alıntılar


1. "Bazen insanın gerçekten içi yoruluyor."




2. "Ne sağlığın değerini biliyor çoğumuz, ne sevginin, ne kibarlığın, ne inceliğin..."




3. "Bunca kazık yedin, yine insanın içinde iyilik vardır, diye düşünüyorsun. Etrafa bir bak. Herkes çakal gibi…"




4. "Sanki bir Çehov oyunu seyreder gibiyiz: İnsanlar gülüyor, eğleniyor, göbek atıyor ama içleri kan ağlamakta. Birbirlerini kıskanıyor, nefret ediyor, aşağılıyor ve hep birlikte nefret bileşkesinde buluşuyorlar."




5. "Mustafa Kemal bu ülkede aydınlığın, direnişin, bağımsızlık ruhunun, yurtseverliğin ve çağdaşlığın simgesi oldu.
Ne mutlu ona! Ne mutlu bize"




6. "Benim tek pusulam vicdandır."




7. "Kardeşler, ne olursanız olun, yeter ki düzgün insan olma vasfını yitirmeyin!"




8. "“Umutsuz yaşanmıyor!”"




9. "Ne diyor Montaigne,
"




10. "Rüzgâr eken fırtına biçiyor."




11. "Türkiye'nin referans noktalan kayboldu.
Ekonomi bile bir mucizeyle kurtulabilir ama bir halkın kaybolan değerlerinin yerine konması için yüzyıllar gerekir."




12. "Ne çok isterdim tek bir çocuğun ahının, koskoca devletleri tuzla buz etmesini, orduları bozmasını, ölüm kusan savaş uçaklarını düşürmesini."




13. "Okuma konusu açıldığı zaman çok sık duyduğumuz bir yakınma vardır: "İyi ama vakit yok ki birader! Gazete bile okuyamıyorum."
llk bakışta doğru gibi geliyor değil mi? Sabah alelacele evden fırlayıp işe giden insanlar, iş dönüşü yorgun argın eve geliyorlar ve yemek telaşından sonra çeşitli televizyon kanalları karşısında yarı uykulu bir mahmurluğa gömülüyorlar. Ama aynı koşullar Batı insanları için de geçerli. Onlar da en az bizim kadar yorucu bir tempoda çalışıyorlar. Nasıl oluyor da o ülkelerde birçok kitabın satışı milyonlara ulaşabiliyor?
Batı ülkelerini görmüş olan herkes bu sorunun cevabını kolayca verebilir. İnsanlar yolda okuyorlar. Metroda, otobüste, elinde kitap, gazete ya da dergi olmayan tek bir kişi bile göremiyorsunuz. Tren ve uçak yolculuklarına herkes bir ya da birkaç kitapla çıkıyor. Otobüs duraklarında beklerken dergilere
göz atıyorlar. Tatile gittikleri zaman bavullarına mutlaka birkaç kitap koyuyorlar. Plajda güneşlenirken ya da yeşillikler arasında bir şezlongda dinlenirken kitap okuyorlar.
Bizim insanımızsa Hitit döneminden beri büyük bir sabır ve tevekkülle bıraktığınız yerde oturuyor. Ağrı’dan otobüse binip İstanbul'a gidiyor ve günler geceler boyu yola bakıyor. Hastane kapısında üç gün bekliyor da aklına bir gazeteye bakmak gelmiyor. Toprağa çömelmiş bir Hitit heykeli gibi
kıpırdamadan duruyor."




14. "“Ahmaklardan kaçıyorum” demiş. “Aslandan, kaplandan korkmam ama ahmaktan korkarım. Çünkü onların kalpleri karadır, hiçbir söz işlemez yüreklerine."




15. "Ah kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya."





Orta Zekâlılar Cenneti Kitap İncelemeleri


Livaneli , bu defa bir deneme kitabıyla okurlarıyla buluşmuş. Kitap, toplumumuza yapılan bir öz eleştiri niteliğinde . Toplumdaki A'dan Z'ye her türlü konuyu ele alan yazar , bu konulara karşı insanımızın tutumunu ustalıkla izah etmiş . Daha çok toplumumuzun üst kesiminden alt kesimine kadar her insanı eleştirel bir gözle ele almış. Toplumumuzdaki cahiliği bire bir gözler önüne sermiş , her konuya olan bakış açımızı eleştirmiş, yeri gelmiş övmüş.
Kitabı okurken hissetiklerimi paylaşacak olursak her denemeden sonra insanımızın her konudaki tutumlarının, fikirlerinin , davranışlarının , bu kadar yanlış ve cahilce olduğunun farkına varmak insana ister istemez ACABA GERÇEKTEN BU KADAR CAHİL MİYİZ sorusunu sorduruyor . Malesef ki buna evet diye bir cevap vermek insanı çok üzüyor. "NE YANİ BU KİTABI OKURSAK CAHİLİĞİMİZİ KABUL MU EDECEĞİZ ?" Diye bir soru sorabilirsiniz haklı olarak.Evet kabul edeceksiniz. Kabul etmekle kalmayıp bu durumda olmamızın verdiği huzursuzluk kitabı bitirdikten sonra sizle beraber olacak . Cahiliğimizi kabullenmek ve bu durumdan huzursuz olmak bence kötü bir şey değil aksine tamda bu durumdan ,cahiliğimizden kurtulmak için devrim niteliğinde bir kabullenme . İŞTE BURADAKİ BİR BAŞKA SORUN İSE SADECE OKUYANLARIN KABULLENMESİ . OKUMAYANLAR BUNLARI GÖRMESİ BAYA ZOR OLUYOR MALESEF.
Kitabı okuyup başka birine tavsiye edeceğinizden hiç süphem yok KEYİFLİ OKUMALAR...







Livaneli'nin kaleme aldığı deneme türündeki eser, yazarın şahsi fikir ve yorumlarını içeren, eleştirivari bir çalışma olmuş. Okuyan kişi için farklı pencerelerden bakınca nasıl göründüğünü gösteren, "bak şöyle de bir şey var" dedirten ve maalesef insanı derin bir hüzne ve çaresizliğe iten bir eser. Şöyle ki, hüzün ve çaresizliğin temelinde Türkiye ve Türk insanı eleştirisi yatıyor. Kültür, edebiyat, siyaset, politika, sanat, yaşam ve daha pek çok konuda topluma tutulan eleştiri aynası bize çoğunlukla olumsuz yansımış. Bu tabii ki yazarın kusuru değil; bu düpedüz bizim ayıbımız, bizim yanlışlarımız. Ama bir okur olarak bu denli olumsuz hadiseyi peş peşe okuyup üzerinde düşünme fırsatı bulunca ne yazık ki kendimi çaresizlik içerisinde buldum. Bu olumsuzluğa rağmen iyi ki okumuşum dediğim bir kitap kendisi. Herkesin de okuyup üzerinde düşünmesi gerektiğine inanıyorum. Elbette yazarın her fikri doğru değil, daha doğrusu yazarın her fikrini benimsedim, her şeyiyle çok doğru yazmış, tamamına katılıyorum demiyorum. Ancak öyle hassas konuları ele almış ki, gözden kaçan, alıştığımız, kanıksadığımız bazı şeyleri göz önüne çıkarıp "bakın bunun sebebi şudur, ondan böyle oluyor" demiş. Eksiği, yanlışı, düzeni, düzensizliği çok güzel kaleme almış. Okuyun, okutun derim.




Gel gelelim eserin incelemesine... Şimdi öncelikle şunu söylemek istiyorum ki yazarın yani Livaneli'nin çizdiği karmaşık imaj her sayfada acaba gerçekten böyle mi düşünüyor? Yoksa dikkat çekmek için mi böyle yazmış dedirtti bana. Bir örnek vereyim. Diyor evrimleşmiş insan, bir başka sayfada diyor ki Hz. Adem ile Hz Havva işte Habil ile Kabil gibi dinde kabul edilen ilk insanları söylüyor. Yani bu durumu bir arkadaşımla da tartıştık o da dedi ki aslında yazar okuruna kendisini tam tanıtmıyor diyor okur bulsun. Belli ki milletin kafasını karıştırmayı seviyor. Gerçi şöyle diyordu bir yazarın yazim tipini fark eden okur yeri geliyor o hep böyle yazıyor diyor eleştiriyor. Ya da o yazar şöyledir böyledir diye başka bir okura on yargı oluşturuyor. Livaneli kendisinin böyle bir yazar olmadığını okuruna o fırsatı tanımadığını ispat etmiş gibi. Ağır eleştiriler vardı. Neredeyse her sayfa da siyasete politikaya Türkiye ye dair sivri kelimeler vardı. Şunu soyleyeyim eser roman değil yazarın kısa kisa yazılardır. Aklına gelen her konu hakkında yazmış. Ama bana ufkumu açmada yardımcı oldu. Farklı eserlerin isimlerini vermiş dikkatle okuyacağım. Beğendim sanata dair müziğe dair aklıma çok farklı bilgiler soktu. O yüzden güzel bir eserdi. Tavsiye ederim.




Orta Zekalılar Cenneti ~ #kitapyorumu

“Üzerlerinde bir sevgisizlik kabuğu taşıyan orta zekâlılar, toplumdaki saygın yerlerini koruyabilir, insanların yaşamları hakkında kararlar verebilir, hepimizi yönetebilir…”

Kimi şiir dizeleri, besteleri ile Türkiye toplumunun söz dağarcığına kalıcı izler bırakmayı başaran usta edebiyatçı Zülfü Livaneli, bu kez, yakından tanıdığımız bir ifadenin kâşifi olarak karşımıza çıkıyor: Orta Zekâlılar Cenneti.

Yine harika bir #ZülfüLivaneli kitabı #ortazekalılarcenneti.
İnkılap kitap ile yenilenen baskılar sayesinde her geçen gün
bir bir ekleniyorlar kütüphaneme. Her biri ayrı güzel. Baskılarına bayılıyorum.

Livaneli deyince çok bişi demeye gerek yok aslında. Her eseri
harika akıcı ve okunması gereken eserler.
Orta Zekalılar Cennetinden bahsedeyim biraz!
Deneme türünde yazılmış, ilk çağ uygarlıklarından günümüze
kadar olayları örnek vererek yitip giden toplum değerlerini dile getirmek
amaçlanmıştır. Siyaset, sanat, müzik gibi bir çok konuda sorunlara çözüm aranan
bir eser.
Kitapta yer alan başlıklar da farklı konu var.
Livaneli sevenlere tavsiye ederim.

#alıntılar
•Sağcı, solcu, milliyetçi, enternasyonalist, tarikatçı, Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı, genç-yaşlı, kadın-erkek, köylü-şehirli, Doğulu-Batılı, zengin-yoksul olmanız fark etmez.
Yeter ki düzgün insan olun!

•"İki tip insan yaşıyor bu ülkede.Düzenden yararlanarak köşeyi dönmek isteyenler ve gidişattan acı duyarak toplumu değiştirmeye çalışanlar."




Zülfü Livaneli ismi, Tükiye’nin, uluslarası entellektüel bahçesine açılan kapısıdır. Hayatının farklı zamanlarını farklı nedenlerle farklı ülkelerde geçirmiş Livaneli adeta bir dünya insanı olmuştur. Mekan ve mesken değişikliğine gittiği zamanların bir çoğu ne yazık ki kendi isteği dışında olmuştur. Kendini yetiştirdiği ilk yıllardan bu yana her daim fikir insanı olan Livaneli perdesiz, sıfatsız özgür insan ülküsüne sahipti. Fikir insanı olmanın sorumluluğunu sanatın hemen her alanında taşıyan eserler ortaya koydu. Mızrabı eline aldığında türkü olup döküldü sazından, kalemle kağıdı bir edip dillendirdi her satırda. Yeri geldiğinde taşın altına tüm gövdesini koyup politikaya girdi ve siyaset sahnesinde fikirlerini savundu ama doğruyu söylemekten asla geri durmadı. İncelemeyi okuyanlar şimdi neden eseri değil yazarı anlatıyor diye eleştiriyorlardır. Çünkü “Orta Zekalılar Cenneti” Livaneli’nin kendisi demektir. Hayatın her alanında yaşadıklarını öylece ortada bırakmayan Livaneli tecrübe ettiği her şeyi objektiflik süzgeciyle aktarmaya çalışmış. Kendini var eden her kitabı, yazarı, alıntıyı düşünceleriyle paylaşıp uyarmış. Hayatın her alanında daha iyi olması gerektiğine inandığı şeyleri yazmış. Bu kitabı herkes, özellikle günümüz bayağılığından yorulmuş, dikta edilen paket eğitimin bayatlığından yılmış, gerçek insan olma gayretinde orta zekalı olmayı reddeden her genç mutlaka okumalı.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: