Orlando Kitap Bilgileri
Yazar: Virginia Woolf
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 22 dk.
Sayfa Sayısı: 260
Basım Tarihi: Temmuz 2019
İlk Yayın Tarihi: 1928
Yayınevi: Kırmızı Kedi Yayınevi
ISBN: 9786054927654
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Orlando Kitap Tanıtımı
Virginia Woolf'un, yakın arkadaşı, karizmatik, biseksüel yazar Vita Sackville-West için yazdığı Orlando, eğlenceli, fantastik bir 'sahte biyografi'. Canı istediğinde bukalemun gibi biçim, daha doğrusu cinsiyet ve kimlik değiştiren tarihi bir karakterdir Orlando. Erkek olarak başladığı hayatını kadın olarak sürdürür, on altıncı yüzyılda soylu bir aileye doğar, birkaç yüzyılı hızla yaşar, bir gecede cinsiyet değiştirir, yirminci yüzyılın ilk yarısına bir kadın yazar kimliğiyle ulaşır. Delikanlılığında Kraliçe'nin sevgilisi olur, İngiltere Kralı tarafından İstanbul'a büyükelçi olarak gönderilir; Çingenelerin arasında da yaşar, saraylarda da; edebiyat sevdalısı, melankolik bir şairdir; çeşitli kimliklerde çıkar karşımıza Orlando ve değişken ruh halleriyle, yaptıklarıyla hep şaşırtır. Viktorya Dönemi değerlerini eleştiren ve cinsiyet, özgüven, hakikat, kimlik, kişinin toplumdaki yeri, edebiyat gibi konulara şiirsel bir üslupla dokunan Woolf'un kendi deyişiyle Orlando, yazarlık yaşamında tasasız bir tatil; kafaları karıştırıyor, ne yana döneceği belli olmuyor ve bu yüzden de keyifli.
"Kuşkusuz Woolf'un en yoğun eseri, çağımızın da en olağandışı romanlarından biri."
-Jorge Luis Borges-
(Tanıtım Bülteninden)
Orlando Kitaptan Alıntılar
1. "Her şeyin sonu ölüm"
2. "Her şey şiddete dayalıydı. Çiçekler açar ve solardı. Güneş doğar ve batardı. Âşık sever ve giderdi."
3. "“Büyüyorum,” diye düşündü, mumunu eline alırken. “Hayallerimi kaybediyorum, belki de yenilerini edinirim”"
4. "Kendisinin değer verdiği bir şeye başkalarının hiç değer vermemesi kadar mutluluğunu kökünden sarsan, içini öfkeyle dolduran bir şey olamaz."
5. "Çoğunlukla susarak geçirilen bir saat insanı mest eder"
6. "İnsan belki de ancak göremediği bir şeye tümüyle inanabilir."
7. "Değişim sürekliydi ve belki de asla sonu gelmeyecekti."
8. "Her şey şiddete dayalıydı. Çiçekler açar ve solardı. Güneş doğar ve batardı. Âşık sever ve giderdi."
9. "İnsanın en büyük tutkusu, başkalarını kendi inandığı şeye inandırmaktır. Kendisinin değer verdiği bir şeye başkalarının hiç değer vermemesi kadar mutluluğunu kökünden sarsan, içini öfkeyle dolduran bir şey olamaz."
10. "Söylemesi ona acı gelse de -canı kadar seviyordu edebiyatı çünkü- içinde yaşadıkları zamanın beş para etmediğini düşünüyor, gelecek için de umut beslemiyordu. Bunu söylerken kendisine bir kadeh şarap daha koydu."
11. "Bir takım yanılsamalardan kurtuluyorum ve belki yerlerine yenilerini koyuyorum."
12. "… biz kıyafetleri değil, kıyafetler bizi taşır…"
13. "Üzerinde yürüdüğümüz dünya kavrulmuş kor halini alır. Bastığımız sönmemiş kireçtir ve alev alev parke taşları ayaklarımızı yakar. Gerçektir bizi mahveden. Hayat bir düştür. Uyanmak bizi öldürür. Düşlerimizi çalan hayatımızı da çalmış demektir."
14. "Ne kadar tuhaf! Hiçbir şey artık bir tek şey değil."
15. "Her şey şiddete dayalıydı. Çiçekler açar ve solardı. Güneş doğar ve batardı. Âşık sever ve giderdi."
Orlando Kitap İncelemeleri
"Kuşkusuz Woolf'un en yoğun eseri, çağımızın da en olağandışı romanlarından biri." der Borges, bu okuduğum Virginia Woolf'un 3. kitabı ve her1i 1-1inden farklı ve güzeldi.
Canı istediğinde bukalemun gibi biçim, daha doğrusu cinsiyet ve kimlik değiştiren tarihi ucretsizkitap.com.trarakter olan Orlando, erkek olarak başladığı hayatını kadın olarak sürdürür, edebiyat sevdalısı, melankolik 1şairdir; çeşitli kimliklerde çıkar karşımıza Orlando ve değişken ruh halleriyle, yaptıklarıyla hep şaşırtır.
Orlanda, hem 1biyografinin bizzat kendi doğası hem de cinsiyet ve tarih üzerine kışkırtıcı 1irdeleme; ilk basıldığında şaşırtıcı biçimde oldukça popüler olan bu kitap 400 yıllık hayatı boyunca Orlando'nun maceralarını anlatır. Bunların içinde, çılgınca 1serüven, aşk ve cinsiyet değişimi vardır. Orlando karakteri, anlaşılan o ki, Woolf'un sevgilisi Vita Sackville-West'e dayanılarak oluşturulmuştur. Viktorya Dönemin değerlerini de eleştiren ve cinsiyet, özgüven, hakikat, kimlik, kişinin toplumdaki yeri, edebiyat gibi konulara da dokunur Woolf. Orlando, Virginia Woolf'un, yakın arkadaşı, biseksüel yazar Vita Sackville-West için yazdığı, fantastik 1 'sahte biyografi'dir...
Orlando'nun filmini de okuduktan sonra izledim ama kitaptaki tüm olay, duygu ve İstanbul kitaptaki gibi aktarılmıyor...
"Orlando" ölmeden önce okunması gereken 100ucretsizkitap.com.tritap arasındadır, çok çok severek okudum, ben yazarı zaten çok seviyordum daha çok sevmeme neden olan kitaptır, herkese sağlıklı mutlu huzurlu keyifli okumalar...
Roman, Woolf'un cinsiyet ve kimlik üzerine olan düşüncelerini keşfettiği bir çalışmadır. Orlando'nun kadın olarak yaşamaya başlaması ve daha sonra erkek olarak yeniden doğması, cinsiyet rolleri ve toplumsal beklentiler hakkında derin bir düşünce ve tartışma yaratır. Kitap, cinsiyetin ve kimliğin zamanla nasıl değiştiğini ve insanların toplum tarafından dayatılan normlardan nasıl etkilendiğini sorgular.
Woolf'un dil ve anlatım becerileri, "Orlando"yu büyüleyici ve çarpıcı bir okuma deneyimi haline getirir. Kitap, dönemlere ve yerlere göre değişen atmosferleri ustalıkla tasvir eder ve zengin bir edebi üslup kullanır. Ayrıca, Woolf'un alışılmadık bir kurgusal yaklaşımı vardır ve metin, zaman ve mekanın sınırlarını aşar.
"Orlando", edebiyat eleştirmenleri tarafından övgüyle karşılanmış ve çeşitli analizlere konu olmuştur. Roman, feminist edebiyatın önemli bir eseri olarak kabul edilir ve cinsiyet ve kimlik konularını derinlemesine inceleyen öncü bir çalışma olarak değerlendirilir.
Sonuç olarak, "Orlando" Virginia Woolf'un önemli bir eseri olup cinsiyet ve kimlik üzerine derin düşüncelere yol açan etkileyici bir romandır. Woolf'un dili ve kurgusal yaklaşımı, okurları büyüler ve kitabı edebi bir başyapıt haline getirir. Eğer cinsiyet ve kimlik gibi konulara ilgi duyuyorsanız, "Orlando"yu okumak sizi derinden etkileyebilir.
,
'un okuduğum ikinci kitabı oldu. Dili, betimlemeleri ve Orlando'nun içsel dünyası beni o kadar bağladı ki, bitmesin diye uzattıkça uzattım okumayı. Her güzel şeyin bir sonu oluyor ama değil mi?
Kitabı okurken şunu anladım, Virginia karakterlerin hiçbir hareketini, hiçbir detayını boşuna yazmıyor. Neredeyse her şeyin bir anlamı olduğu için Virginia okumak büyük dikkat istiyor. Değer mi? Sonuna kadar.
|| spoi icerir ||
.
.
.
.
30 yaşına kadar erkek olarak yaşayan Orlando bir gün gözlerini kadın olarak açıyor. Virginia kadın ve erkek karakterlerin, üzerindeki baskılardan toplumun dayattığı kalıplara kadar birçok şeyi ima ederek çok güzel değinmiş.
En dikkatimi ceken şeylerden biri de erkek olana kadar asla geçmeyen "namus" kelimesinin Orlando kadın olunca geçmeye başlamasıydı. Özellikle yeni kadın olduğunda sıcaklayıp bacaklarını açmak isteyince, bacaklarını görüp geminin güvertesinden düşmek üzere olan o kaptani anlattığı bölüm.
Orlando, sırf bir kadın olduğu için ve sırf bir erkek güverteden düşmesin diye bacaklarımı neden açmayim, bu ne saçma iş diye sorgulama yaptı bir yerde. Orlando, daha nelere maruz kalıyoruz bir bilsen.
Kitabi yeni bitirdiğim için Orlando'ya hâlâ veda edememiş gibi hissediyorum. Hâlâ Orlandoyla ayni ufka bakıyor ve üzerimden geçen 400 yılın yasını tutuyor gibiyim.
Hüznünü, dünyanı, seni özleyeceğim Orlando.
Bitirmem gereken temizlik işini yarıda keserek kitabı sonunda bitirdim. Şimdi ne yapmalıyım tam olarak emin değilim ağlamalı mıyım? Çünkü şuan gerçekten ağlamak istiyorum ama yüzümdeki gülümsemeyede engel olamıyorum.
İlk okumalar benim için yazarın dilini anlama serüvenidir. Ancak ikinci defa okuduğumda daha iyi anlamış ve sindirmiş olabilirim diye düşünüyorum.
Benim kitap, film, animasyon karakterlere aşık olma durumumu herkes bilir ama birini bu kadar benimsediğimi çok fazla hatırlamıyorum. Orlando sanki tanıdığım biriydi belki de hatta o bendim. Sevgisini, tutkusunu, aşkını tanıyorum ve itiraf etmeliyim ki eğer bir reenkarnasyon varsa bir dönem erkek olarak yaşadığıma inanıyorum. Bu düşüncelerimin üzerine böyle bir kitap okumak beni... nasıl tarif etsem bilmiyorum bu kitap beni sarıp sarmaladı.
Bu kitabı temizlik yaptığım haftaya getirmemden ve zihnimin sürekli düşünceler dönüp durmasından kaynaklı bazen akışa ayak uyduramadım ama kesinlikle benim için harika bir kitap. Daha 28. Bölümde demiştim bu kitap benim en sevdiğim kitaplar arasına girer diye. Bu kitabı ikinci okuyuşumda detaylıca incelemek istiyorum ama şuan için bırakın bu kitaba olan, karaktere olan hayranlığımın çoşkusunu yaşayayım.
Orlandoyu sanırım başlangıçtaki sert, çapkın duruşuna nazaran hassas ve kırılgan oluşundan dolayı sevdim. Aslına bakarsanız ağlayan insanlara olan zaafımdan kaynaklanan bir aşkta olabilir. Duygularımı abartarak ifade etmeyi severim. Orlandoyu seviyorum.
"Orlando:Bir Genç Adam"(1928) Kitap, Woolf'un en bilinen eserlerinden biri olarak kabul edilir. Edebi yenilikçiliği, cinsiyet ve kimlik konularını ele almasıyla önemli bir yere sahiptir. Roman baş karakterin yaşamını ve dönüşümünü anlatır bize.
Orlando, İngiliz soylu, genç bir adam olarak başlar, çağlar boyunca değişim gösterir. Bir dönem kadın olarak uyanır ve hayatını kadın olarak sürdürür. Ne kadar ben kadınım dese de erkeklik hormonları olduğu için de o cinsiyeti tam anlamıyla yitirmez ve erkek cinsiyetini de davranışları ve hareketleriyle yansıtır. Woolf eserinde Orlanda üzerinden kadınların yaşadığı zorluklara da arada nokta atışı yapmıştır. Orlando kadın olduğu ilk zamanlarda kendini baya baya kadın gibi hissedip erkeklere baya saydırıyordu, kitapta dikkatimi en çok bu çekti. Sonra bir zamanlar kendisinin de o cinsiyette olduğunu hatırlayıp ne kadar zorba bi cinsiyet olduğunu düşünmüştü erkeklerin. Woolf bu karaktere yüklediği değişimin cinsiyet ve kimlik üzerinde derin düşüncelere yol açmıştır.
Roman, zaman ve mekânın esnek bir şekilde işlenerek, gerçeklik ve fantezi arasındaki sınırın bulanıklaştırılması ile eserin benzersizliğini ve etkileyiciliğini arttırmıştır.
Orlando da karakterlerin derinlikleri, sürükleyici hikayesi ve Woolf'un ustalıklı dili, kitabı edebi bir başyapıt haline getirir. Eser, cinsiyet ve kimlik gibi evrensel konuları ele almasıyla okurların ilgisini çekmektedir. Kitabın eşcinsellik gibi bir konu ele alması da yazarın marjinalliğini ortaya koymuştur.